Göl çukurunu dolduran ve bentik bölgeyi örten tüm su kütlesini içine alır.
Limnetik bölgenin üst kısımları TROFOJEN (veya öfotik), alt kısımları ise TROFOLİTİK (veya afotik) zon adını alır.
2. LİMNETİK BÖLGE (Pelajik Bölge)
TROFOJEN BÖLGE : (Fotik Zon)
İyi aydınlanan ve rüzgarların etkisi ile iyi karışım gösteren bölgedir.
Göl yüzeyinden itibaren ışık şiddetinin yüzeydekinin % 1’i olduğu derinliğe kadar devam eder.
Trofojen Bölge
TROFOLİTİK BÖLGE (Afotik Zon)
Litoral bölge ve fotik zonun altından başlar ve göl dibine kadar devam eder.
Burada ışık şiddeti fotosenteze imkan vermeyecek kadar düşüktür. Fakat solunum devam eder.
Trofolitik Bölge
Fotosentezde üretilen oksijenin, solunum ile tüketilene eşit olduğu seviyeye KOMPENZASYON DERİNLİĞİ (noktası)denir.
Gölde Bölgelere Ayrılma
Limnetik bölgede yaşayan organizmalar yüzme, suda asılı kalabilme veya batmadan yüzeyde kalabilme özelliğine sahip olmalıdır.
Bu bölgede aşağıda belirtilen
canlı toplulukları bulunur.
A) Nekton: Aktif olarak yer değiştirebilen, yüzen hayvanlardır (Örn. Balıklar)
B) Seston: Su içinde yüzen partiküllerin tümüdür. Canlı veya cansız olabilir. Heterojen bir karışımdır. İki kısma ayırabiliriz. 1- Biyoseston 2. Abiyoseston
Plankton: Limnetik bölgede pasif olarak yer değiştirerek yaşantısını sürdüren organizmalardır.
Tripton: Organik orijinli atıklar
C) Nöston: Suyun hava ile temas ettiği su filmi yüzeyindeki organizmalardır.
SUYUN FİZİKSEL
ÖZELLİKLERİ
Göl suları bir çok fiziko-kimyasal faktörün etkisi altındadır. Göl ekosisteminde yaşayan organizmaların dağılışları ve gelişmeleri bu faktörlere göre değişiklik gösterir.
I - IŞIK
Işık bir enerjidir. Işık ışının en önemli özelliği ŞİDDETİ dir. Işık şiddeti belli bir alandan geçen kuantum olarak tanımlanır.
Işık ışınının ikinci önemli özelliği DALGA BOYU (λ) veya rengidir.
Üçüncü özelliği ise YÖNÜ dür.
Işık şiddeti, dalga boyu ve süresi ekolojide önemlidir.
Organizmaların ışık şiddetine ve dalga boyuna olan duyarlılıkları farklıdır.
Fotoperiyodu oluşturan ışık süresi ise canlı yaşamdaki biyoritimlerde önemli rol oynar.
Göllerde su yüzeyine gelen güneş ışınları emilerek ısı enerjisine dönüşür ve suların ısınmasına neden olur.
Göl yüzeyine gelen ışığın spektrumu ve şiddeti atmosferde görülen çeşitli olaylara bağlıdır.
Bulutlar toz ve sis hangi dalga
boyunun absorbe olacağını veya
yansıtılacağını tayin eder.
Güneşten gelen ışık tipik bir
dalga boyu, şiddeti ve yöne
sahiptir. Işık atmosferden
girer, göl yüzeyine erişinceye
kadar seçici olarak absorbe
edilir, dağılır ve yansır.
Güneş spektrumundan atmosfere (a), dünya yüzeyine (b) enerji
dağılımı
(c), insan gözünün görebildiği spektrum aralığı
SU
Yansıyan ~5-6%
(albedo olarak bilinir) Dağılan ~5-20%
Tutulan ~75%
Işık karaya
nazaran sucul ortamda daha
değişik özellikler göstermektedir.
Suyun yüzeyine gelen ışığın
tümü su tarafından
absorbe edilmez.
SU İÇİNDE IŞIK
Bir kısmı yansır Geri kalan suya girer
IŞIK
Suya gelen ışık önce kırılır, sonra ya emilir, yansır, dağılır veya nakledilir. Yansıma
miktarı su yüzeyinin düz,
çalkantılı veya dalgalı oluşuna göre değişir.
Absorbe olan ışık ısıya dönüşür.
Işık farklı optik yoğunluğa sahip olan
havadan suya geçtiğinde kırılma ile yönü değişir.
Kırılma indeksi kısa dalga boylarında daha yüksek, uzun dalga boylarında
daha düşüktür.
Işık göl sularına girdiğinde hızla absorbe edilir ve ışık şiddeti
eksponentiyal (üstsel) olarak azalır.
Bu ışık kaybı ekstinsiyon katsayısı olarak (ελ) olarak ifade edilir ve her metre derinlik için
absorbsiyon ve difüzyonla tutulan (eksilen) ışık miktarını belirtir. Bu değer yüksek oldukça
ışığın sudan geçişi daha düşük olacaktır.
εw= Su partiküllerine bağlı azalma εd = Çözünmüş materyalden dolayı azalma
εp = Partikül haldeki materyalden dolayı azalma
Saf su için:
εd = εp = 0 dır. Dolayısıyla ελ= εw dir.
ελ= εw + εd +εp
2
4
6 8
10 0 50 100
KALAN IŞIK (%)
c b
a
d Yüzey
DERİNLİK (m)
Doğal sular çeşitli maddeleri kapsadığından bunlar ışığın
geçişine etki eder. Dolayısıyla saf suya göre böyle sularda ışığın geçişi daha az olur.
Depth
Light
x x
x x
Göl suyunun rengi:
Absorbe edilen ve su içinde değişik
dalga boylarında dağılan ışınlara
Suyun kendi
kimyasal bileşimine
İçindeki planktonik organizmaların
cinsine, rengine ve bolluğuna göre de değişir.
Bir gölün gerçek rengi, içindeki Bir gölün gerçek rengi, içindeki
organizmaların renkleriyle ışık spektrumunun organizmaların renkleriyle ışık spektrumunun
karışımlarından oluşan bir renktir.
karışımlarından oluşan bir renktir.
Gölün verimliliği konusunda suyun rengine bakarak tahminde bulunulabilir.
Genelde suları çok berrak olan, organik madde ve plankton yönünden fakir olan oligotrofik göllerde suyun rengi mavidir.
Bulanık görünüşlü, organik madde ve
planktonca zengin ötrof göllerde suların rengi yeşildir.
Humusun bol olduğu bataklık suları sarı-kızıl koyu renktir.
Suyun ışık geçirgenliği
‘SEKİ DİSKİ’ ile ölçülür.
Seki diski 1865 yılında İtalyan gök bilimci olan Pietro Angela Secchi
(İtalyan Astronom) tarafından
oluşturulmuştur.
(1818-1878)
www.pca.state.mn.us/water/clmp.html#what
Seki diski ile bulanıklılık ölçümü
Seki derinliği
Secchi disk in action (1).flv
Işığın sucul canlılar üzerindeki etkisi ya doğrudan doğruya
olmaktadır, yada fotosentezle ilgilidir.
Sucul canlıların çoğu yüksek ışık şiddetine karşı duyarlıdır ve suyun alt tabakalarına doğru kaçar veya bitkilerin gölgelerine sığınır.
IŞIĞIN SUCUL CANLILARA
ETKİSİ
Planktonik organizmalar özellikle fitoplanktonlar fotosentez
yapabilmek için suyun yüzey
tabakalarında bulunurlar, ancak maksimum plankton populasyonu ışığın kendileri için en uygun
olduğu derinliktedir
Işığın şiddeti, süresi ve
devamlılığı organizmaların su içinde dikey ve yatay dağılımında
önemlidir.
Işığın canlılar
üzerindeki bir diğer etkiside davranış ve oriyantasyonla
ilgilidir. Bazı planktonik
organizmalar gece ve gündüz ışıkla ilgili
olarak göç ederler.
Örneğin: Chaoborus larvaları genellikle gün boyunca
sedimanlar üzerinde bulunur, gece ise
planktoniktir.
Astacus lepdactylus
Bazı türler için ise gündüz faaliyet periyodu, gece ise dinlenme periyodudur. Bazı türler için bunun tersi olur.
Yine gün ışığında sudaki mevcut
vejetasyon veya kayalar altında saklanan
kerevitlerin ve bazı bentik
predatörlerin güneş
batmasından sonra besin aradıkları gözlenmiştir
Sporların çimlenmesinde Polarite=Kutuplaşma
Hücrenin bölünme hızı
Bazı alg gruplarının hareketinin tayininde önemlidir.
Işık ayrıca :