• Sonuç bulunamadı

Çağdaş Eğitim ve Beyin Gücü...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çağdaş Eğitim ve Beyin Gücü..."

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE

BEYİN GÜCÜ...

Sebahattin DİL AVER (MBA)

Uygarlığın gelişimi insan beyninin değişik yeteneklerinin işlerliğinin doğal bir sonucudur. Uygarlık gelişim sürecinde insan beyninin gördüğü işlevler oldukça belirgin ayrılıklar gösterir. Değişik koşullar altında; gönençti bir toplumun yaratılması görevini yüklenen beynin değişik duyarlık ve işlevler görmesi zorunludur. Tarih öncesinin insanı, dış çevresiyle olan etkileşiminden aldığı uyarıları (bulgu, bilgi ve deneyleri) belleğinde biriktirip, saklamıştır, insan beynindeki bu birikimin bir zihinden başka bir zihine aktarılması zorunluğu dilin (ses, mimik, işaret, sözcük ve yazı) ortaya çıkışını sağlamıştır. Hiç şüphesiz bu oluşum insan beyninin yaratıcılığının eseridir. Yazının bulunuşu bilgi depolama işlemini kolaylaştırmıştır. Ancak insanların bilgi, bulgu ve tecrübelerini belleklerinde depolama alışkanlıkları etkinliğini sürdürmüştür. Günümüzde bilgi depolama teknolojisinin çok üstün bir düzeye ulaşmasına rağmen, tümüyle eğitim sistemimiz bilinenlerin (kitapta yazılı olanların) genç dimağlarda depolanması ve istenil­ diğinde (sınavlarda) tekrarlanması amacına yöneltilmiştir. Bir benzetişim yapılırsa, bugünkü eğitim sistemimizde insan beyni bir teyp gibi düşünül­ mekte kayıt alıp istenildiğinde kaydedilenlerin tekrarı ısrarla istenilmektedir. Böyle bir eğitim sistemi ise beynin diğer işlevlerinin işlerliğini ve gelişmesini engellemektedir. Böylece doğru olarak akıl yürütebilme yeteneği yeterince gelişememiş ve bu nedenle de her türlü şartlanmaya açık gençler yetiştirmekteyiz. Dr. Cavit Ünal'ın "Israrlı Ayarlanışlar veya Psikolojik Tutuculuk" adlı eserinde verilen psikolojik tutuculuk testini uyguladığım değişik liselerde okuyan yüzü aşkın öğrencide istisnasız bu tür tek yönlü düşünme şartlanması görülmüştür. Bu şartlanmaya boyun eğmeyen, çok yönlü düşünebilme yeteneğine sahip lise öğrencisine rastlanmayışı çok düşündürücüdür. Hiç şüphesiz bu kadar küçük bir öğrenci grubuna uygulanan bir testle genelleme yapmak zordur. Ancak testin uygulandığı bütün öğrencilerin aynı şartlanmayı göstermesi de bir rastlantı eseri değildir. Bu konuda yeterli araştırma yapılırsa oldukça ilginç, ilginç olduğu kadar da faydalı olan bulgulara varılması olasılığı vardır. Benzer bir araştırma 1976 Üniversitelerarası Seçme Sınavları klasik fen testinde yer alan 19. soruya verilen cevapların karşılaştırılmasıyla da yapılabilir.

Günümüzde bilgilerin zihinde depolanması zorunluğu yoktur. Fakat mevcut bilgilerden en iyi biçimde yararlanma ve yeni bulgular elde etme zorunluğu vardır. Çok hızlı bir değişim içinde bulunan çağdaş toplumlarda çok yönlü düşünebilen, bütün seçenekleri sıralayıp en uygununu seçebilen, sınırlı ve tek yönlü düşünme alışkanlığından kurtulmuş, sınırsız ve aşkın düşünebilen yaratıcı beyinler yetiştirmek zorunluk haline gelmiştir. Var olan

(2)

bilgilerden en iyi biçimde yararlanma ve yeni bulgulara ulaşabilme zorunluğu insan beyninin depolama işlevi dışındaki yeteneklerinin gelişti­ rilmesini gerektirmektedir. Üniversitelerimizde bu gerçek dikkate alındığın­ dan sınavlar genellikle "açık kitap" yöntemiyle uygulanmakta, pratik çabalara ve bireysel laboratuvar çalışmalarına önem verilmektedir. Bu yöntemlerin uygulandığı üniversitelerimizden mezun olan gençlerimizin ilk defa karşılaştıkları sorunları kolaylıkla çözümleyebildikleri ve çalışma hayatında üstün başarı gösterdikleri görülmektedir. Bu nedenledir ki Üniversitelerarası öğrenci Seçme ve Yerleştirme Kurumu, üniversite adaylarının depolanan bilgilerin dışındaki zihinsel yeteneklerinin işlerliğini "Akademik Yetenek Testleri” yle değerlendirmektedir. Bu değerlendirmeye aynı zamanda büyük bir önem vermektedir. 1976 sınavlarında uygulanan "Akademik Yetenek Sınavı"nın çok iyi hazırlanmış olması umut verici iyi bir başlangıç olmuştur.

öğrencilerimizin zihinsel yeteneklerinin geliştirilmesinde; bir kısım eğitim kurumlarımızın, bu arada Fen Lisesi ve T.E.D. Ankara Koleji'nin oldukça başarılı olduğu üniversite giriş sınavları neticelerinden anlaşılmak­ tadır. Bu başarının ülkenin beyin gücünü istenilen düzeye çıkarabilmek için yeterli olup olmadığı tartışılabilir. Ancak mevcut eğitim sistemimiz içinde bu kuruluşların başarıları övünülecek bir düzeydedir.

Gönençli bir toplumun yaratılmasında temel kaynak yeterli bir düzeye ulaştırılmış beyin gücüdür. Bu nedenle ülkemizdeki beyin gücü israfı, diğer kaynakların israfından çok daha önemlidir. Beyin gücü kaynaklarımız yeterli bir işlerlik düzeyine ulaştırılmadıkça gönençli bir toplumun bireyleri olabil­ memiz olanağı yoktur. Doğal kaynakların israf edilmeden mutlu bir toplum düzeyine ulaşılabilmesi için kullanılması, beyin gücü kaynaklarımıza yeterli işlerliğin kazandırılmasına bağlıdır. Bu nedenle bugünkü eğitim düzenimiz bütünsel bir sistem yaklaşımıyla ele alınmalı, beynin bütün yeteneklerine işlerlik kazandırabilecek köklü değişimler yapılarak beyin gücü kaynakları­ nın israfına son verilmelidir.

(1) Dr. Ünal, Cavit; ISRARLI AYARLANIŞLAR VEYA PSİKOLOJİK TUTUCULUK, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 1971, Sayfa 20.

Referanslar

Benzer Belgeler

mu yeniden kurmak, ona bir başka biçim kazandırmak zorunluluğu ile karşı karşıya bulunan toplumlar için durum değişiktir. Böyle toplumlar- da eğitim, onun

bireylerin tıbbi durum, risk faktörleri, egzersiz, beslenme ve psikososyal risk açısından genel bilgi düzeylerini değerlen- dirmek amacıyla hazırlanan Koroner Arter

6- KİŞİLERARASI VEYA SOSYAL ZEKA MESLEK İş adamı Dini lider Öğretmen Politikacı Satıcı Halkla ilişkiler Organizatör Turizmci Psikolojik danışman EYLEM Gözle

6- KİŞİLERARASI VEYA SOSYAL ZEKA MESLEK İş adamı Dini lider Öğretmen Politikacı Satıcı Halkla ilişkiler Organizatör Turizmci Psikolojik EYLEM Gözle Paylaş Değiştir

Çalışmamızda, seminifer tübül epitel kalınlığı, tübül alanı ve modifiye Johnsen skorlamasında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç

Ayrıca, asidik suların ve atıkların ulaştığı daha düşük asidik karakter gösteren Maden Deresi sediman örneklerinde indirgenmiş sülfür türlerini (örn. kükürt)

Furthermore, irrational use of antimicrobials is also re- sponsible for increasing resistance and the cost of ther- apy (2). The last updated clinical practice guidelines for

a) Kesin deliller ya aklîdir ya naklidir. Birin- ci ihtimal bâtıldır. Çünkü aklın, istidlâlî bilgi ile amel edilip edilemeyeceği hususunda hüküm vermeye gücü