16 Türk Dili
Cevdet KARAL
Bir daktilo memuruyum, ağır ceza mahkemesinde Gözlerim değil memur, ellerim kulaklarım sadece Nedendir titrediğim, bilmez bunu hâkim bey Yaz kâtip dediğinde titrer ellerim
Elma soyarken de
Bir sokak köpeğine bakarken titrer ellerim Bir bardak sudan bir fincan içerken de Merhaba derim, başını alıp gitmiştir ellerim Gözlüklerim var kirpi midir değil ki kirpiklerim Her suç bir ceza, bana kalırsa
Kiminin bir el feneri tutulmuştur yüzüne Kimi yosun tutmuş bir umut
İtilir dibe
Yoktur cezai ehliyetim Nerden bilsin hâkim bey Klavyeden org sesleri gelir Bunu bilir mevsimlerden birinde Seyahatten dönen ev sahibi gibi Biri gelir umulmadık bir anda Ağır valizleri yığar salona İki yüz üst üstedir aynada Üstüme alınırım
Bütün suçlarla cezaları Boş arsada bir harabe Biri söndürmüş ışıkları Dünya dönüyor derler Kimse inanmaz bana
Dünya bir titreyiştir dediğimde