• Sonuç bulunamadı

Sınıfta fiziksel yerleşim öğretim amaçlarına göre değişir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sınıfta fiziksel yerleşim öğretim amaçlarına göre değişir"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SINIFIN FİZİKSEL DÜZENİN OLUŞTURULMASI

Sınıfın büyüklüğü, öğrenci sayısı, ısı, ışık, duvar rengi, sıra düzeni, temizliği, eğitsel araçlar, sınıfın genel görünümü (estetiği) ile ilgili düzenlemeleri kapsar. Öğretmen, sınıfta düzenlenecek etkinlik türüne (hedefe bağlı), kullanılacak öğretim yöntemine ve içeriğe göre sınıfta farklı fiziksel düzenlemeler yapmak zorundadır.

Sınıfta fiziksel yerleşim de sınıf yönetimini etkileyen oldukça önemli bir unsurdur. Çünkü sınıfın her köşesi öğrenciler için önemli birer uyarıcıdırlar.

Sınıfta fiziksel yerleşim öğretim amaçlarına göre değişir. Etkinlikler öğretmen merkezli ise geleneksel sınıf düzeni; öğrenci merkezli ise öğrencilerin birbirlerini görebilecekleri iletişim atmosferini sağlayan sınıf düzeni hazırlanmalıdır.

Sınıfın fiziksel düzeninin nasıl olacağı konusunda karar vermek için aşağıda verilen 4 temel noktaya dikkat etmek gerekir:

1. Çok fazla hareketin olacağı alanları belirlemek

2. Öğrencinin öğretmenini kolayca görebildiğinden emin olmak

3. Öğretim araç-gereçlerinin kullanımı ve öğrenci gereçlerinin hemen ulaşılabilir olmasını sağlamak

4. Öğrencilerin sınıfın bütün sunumlarını ve oyunlarını kolaylıkla görebileceğinden emin olmak

Sınıf Yönetiminin Fiziksel Değişkenleri

Öğretim ortamlarının uygun bir fiziksel düzene sahip olmasının üç genel fonksiyonu söz konusudur. Bu fonksiyonlar;

• Öğrencilerin daha kolay öğrenmesini sağlamak,

Öğrencileri fiziksel olarak daha rahat ettirmek,

• Öğrencileri derslere karşı motive etmektir.

Fiziksel ve psikolojik yönlerden öğrencilerin kendilerini rahat hissetmedikleri ortamlarda etkili eğitim ve öğretim gerçekleştirilemez.

• Öğrenci sayısı: Özellikle ilköğretimin ilk yıllarında öğrenciler öğretmenlerinin yardımına daha çok gereksinim duyarlar. Bu nedenle ilk sınıflarda öğrenci sayısı az tutulmalı, ge- rekiyorsa sınıf düzeyi ile birlikte yükseltilmelidir. Kalabalık olmayan sınıflarda öğretmenler daha çok öğretim yöntemi kullanabilir, her öğrenciye daha fazla zaman ayırma, öğrenci ge- lişimini kolay izleme, sınıfı daha etkili yönetme gibi fırsatlar yakalarlar.

Küçük sınıflar, 20’den az öğrenciye sahip olan sınıflardır. Öğretmenin öğrenciyi tanıma imkânının daha fazla olduğu sınıflardır.

 Küçük sınıflar,

(2)

 İlkokul sınıfları için,

 Alt sosyo-ekonomik gruplara ait öğrenciler için,

 Özel eğitim öğrencileri için,

 Okuma yazma ve matematik öğretimi için,

 Öğretmenin öğrencileriyle birebir çalışmasını gerektiren dersler için daha etkili olduğu bulunmuştur.

Ancak bazı durumlarda bu tür sınıflarda sınıf havasını yaratmak zorlaşabilir.

Normal sınıflar, 20-30 arası öğrenciye sahip olan sınıflardır. Bu tür sınıflar öğretmenin kolayca yönetebileceği ve pek çok öğretim yöntemini sorunsuzca kullanabileceği sınıflardır. Öğretmenin her öğrenciyi tanımasına imkân verir.

Kalabalık sınıflar, 30’dan fazla öğrenciye sahip olan sınıflardır. Bu tür sınıflarda en etkili yöntem düz anlatım yöntemidir. Sınıfı yönetmek, öğrencileri tanımak, onların sorunlarıyla ilgilenmek oldukça güçtür.

Işık: Sınıfta görme ve oturmanın rahatça yapılmasını sağlayacak bir aydınlık olmalıdır. Bunun az veya çok olması öğretmen ve öğrenci işini güçleştirir, gözü yorar, dikkatsizlik, sinirlilik, edim düşüklüğüne yol açar. Sınıfta ışık doğrudan değil, dolaylı gelmeli, doğal aydınlatma yolları kullanılmalıdır. Işık ve pencere düzeninin güneşe ve mevsimlere göre uyarlanabilir olması gerekir.

Isı: Ortama uygun giyinen bir insan için gerekli oda ısısının yirmi derece dolayında olduğu söylenebilir. İnsanlar, normal hava sıcaklığı 17-23 santi- grad derece olarak kabul edilen değerler arasında güvenli olarak çalışabilmekte ve üretebilmektedir.

Ortalama ısı 20 derece olarak kabul edilmektedir. Yüksek ısı fiziksel rahatsızlıklara, ilginin dağılmasına, zihnin gevşemesine neden olurken düşük ısı öğrenci çabalarını ısınmaya yöneltmekte, zihnin öğretime odaklanmasını güçleştirmektedir.

Renk: Renkler öğrencinin fiziksel ve davranışsal durumunu etkilemektedir. Bir araştırmada renklerin başarı ve tutum üzerinde fazla etkisi bulunmamakta ancak duyguları ve edimi etkilediği ortaya çıkmıştır.

Renkler ve insan psikolojisi düşünüldüğünde, renklerin dili şu şekilde tanımlanır:

Turuncu Hareket, enerji ve canlılık verdiğinden uyarıcı olarak değerlendirilir.

Yeşil: Serinlik, tazelik, yansızlık, olgunluk, hoşgörü, sadakat ve ev dinlendiriciliğini sem- bolize eder.

Mavi: Düşündürücü, derinlik, dinginlik ve karar vermeyi ifade eder. Açık mavi; gevşetici, rahatlatıcı; koyu mavi ise uyarıcıdır.

(3)

Güneşin rengi olup pankreas sıvısını arttırır. Umut, ilham ve bilginin simgesidir. Çılgın, zihin açıcı ve neşelendiricidir (Işık terapisi).

Kırmızı: Heyecanlandırıcı, stres yaratıcı, kan dolaşımını arttırıcıdır.

Lacivert: Düşsellik, sonsuzluk, derinlik ifade eder.

Mor: Kederlendirici ve korku vericidir.

Mavi ve kırmızının karışımı olduğundan ikisinin özelliklerini dengeler ve dinlendirir.

Siyah: Keder, ölüm ve bitiş duygularını uyandırır.

Beyaz: Temizlik, berraklık, ferahlık ifade eder.

 Renkler, öğrenciye ve mekânların, araçların kullanış amaçlarına göre değiştirilmelidir.

İlköğretim okulu sınıfları için açık pembe ve tonları; ortaöğretim sınıfları için ise açık mavi ve tonları uygun olabilir.

 Soğuk renklerle boyanmış bir oda alıştırma çalışmaları için iyi bir ortam oluştururken kalabalık dersliklerde mekânı geniş göstermek açık renklerle olanaklıdır.

 Bilgisayar laboratuvarları gibi, görsel ve zihinsel çabanın hâkim olduğu öğrenme ortamlarında mavi-yeşil, gri ya da bej renkler daha uygundur.

 Pastel tonlarda olan sarı ve turuncu renkler öğrencilerin yalnız çalışmasını gerektiren mekânlarda kullanılmalıdır.

 Mavi ve kırmızı görsel sunu zeminlerinde kullanılmamalıdır, gerginlik yaratabilir. Bu renkler duyguları ortaya çıkardığından sanat etkinlikleri, sergi düzenlemeleri için idealdir. Ayrıca kırmızı spor yarışmalarının yapıldığı alanlarda kullanılmalıdır.

 Sınıf tavanlarının daha fazla ışık yansıtması için beyaz olması gerekir.

• Akustik ve Gürültü: Sınıf dışından gelen gürültünün engellenmesi daha güçtür. Bu iş okul yapımı sürecinde düşünülmelidir. Sınıf içinden kaynaklanan gürültüyü azaltmanın temel yolu sınıf kurallarının gürültüyü de içermesi, bu kurallara özenle uyulmasıdır.

Sınıf ortamında sesin, konuşmacıdan dinleyicilere yansımalar olmadan ulaşması istenen bir durumdur. Sesin doğrudan ulaşması halinde yansımalar gürültüye dönüşmeyecektir. Sesin ilk yansımaları, dinleyicinin dinlediklerini anlama düzeyini olumlu yönde etkilemektedir. Bu nedenle ilk yansımalar, öğretim için yararlıdır. Akustik estetiğe sahip bir sınıf oluşturmasına ilişkin şunlar önerilebilir:

 Tavan yüksekliği kontrol edilmeli (3.00 m),

 Yerler halı ile kaplanmalı,

 Öğretmen ve öğrenci arasındaki mesafe en aza indirilmeli,

 Gerekiyorsa ses düzeneği kullanılmalı,

(4)

 Okullar gürültü oluşturacak merkezlerden uzak yerlere inşa edilmeli,

 Havalandırma ve klima gibi sistemleri seçme ve kullanmada dikkatli olunmalı.

Oturma yerleri: Yazmak ve okuyabilmek için öğrencilerin rahat bir yerde oturması gerekir.

Sallanan bir sırada ya da sandalyede oturan öğrencilerin okuyup yazmaları verimlerini düşürür. Masalar, çalışmaların özelliğine göre düzenlenmelidir. Öğrenciler tahtayı, öğretmeni ve konuşmacıyı rahatça görebilmelidir.

Sınıf kitaplığının yeri: En iyi yeri sınıfın gerisindedir. Dolapları kilitli bulundurmamak gerekir. Kitaplıkta sık sık kullanılacak kitaplar bulunmalıdır.

Temizlik: Sınıfta yerlerin, duvarların, pencerelerin, sıra ve masaların; eşyaların; havanın temiz olması, fiziksel ve düşünsel rahatlık açısından gereklidir. Oksijen azlığı öğrencileri dikkatsiz, uykulu yapar.

Görünüm (estetik): Sınıf ölçülerinin uyumu, tavanının boyalı ve badanalı olması, eşya ve duvar renklerinin uyumu, halı ve perdenin albenili olması oldukça önemlidir. Sınıfın görünümünde güzellik ve uyum, öğrencinin moral ve enerjisini arttırır. Öğrenci sınıfa rahat bir ev ortamı isteyerek gelmelidir.

Sıralı (Sütun) Yerleşim Düzeni Geleneksel sınıf düzenidir.

Sınıfın küçük ve öğrenci sayısının fazla olduğu durumlarda etkilidir.

Etkileşim daha çok öğretmen-öğrenci arasındadır.

/Öğrenci-öğrenci etkileşimi oldukça alt düzeydedir.

Tek öğretmenin bulunduğu birleştirilmiş sınıflarda etkilidir.

Araç-gereç, kaynak eksikliğinin olduğu ya da bunlara çok fazla gereksinim duyulmayan ders içeriklerinin bulunduğu durumlarda kullanılır

U Düzeni

Çok farklı amaçlar için kullanılabilir.

Öğrencilere rahatlıkla çalışabilecekleri bir çalışma ortamı sağlar.

Öğrenci-öğrenci ve öğretmen-öğrenci etkileşimi uygundur.

Perdeye yansıtılan her türlü görüntü kolaylıkla izlenebilir.

Küme Düzeni

Elips ya da dairesel bir düzenleme olup ekip çalışmasını kolaylaştırır.

İş birliğinin en fazla olduğu oturma düzeni¬dir.

Y Karşılıklı oturan öğrenciler birbirleriyle kolaylıkla iletişim kurabilirler.

(5)

ZAMAN YÖNETİMİ

Zaman arka arkaya dizilmiş olayların ve olguların algılanmasıdır. Zaman olayları ölçebildiğimiz bir süreçtir.

Sınıf içinde ders amaçlarına en kısa yoldan ve verimli bir şekilde ulaşılması için çalışmaların dikkatlice planlanması gerekir. Sınıf içi öğretiminde zaman kavramı ders süresi olarak nitelendirilir.

Sınıfta zamanın tümü eğitsel amaçlara yönelik etkinlikler için kullanılmalıdır. Bunu sağlamanın bir yolu, sınıf süreçlerinin dikkatle planlanması ve zaman bağlanmasıdır. Bu boyut,

ders süresinin öğretim amaçları dışında harcanmaması,

• dikkatin başka yönlere kaymaması,

öğrencilerin kendileri için belirlenmiş saat dilimlerini okul ya da sınıf ortamlarında geçirmeleri,

• devamsızlık gibi problemlerle karşılaşılmaması

dersin başlama ve bitiş zamanı ile teneffüs zamanı,

• okulların ne zaman açılacağı ve kapanacağı,

bayram ve tatil günlerinin ne zamana geleceği ile ilgili durumları kapsamaktadır.

Etkili Bir Zaman Yönetimi İçin Öğretmene Düşen Görevler

 Yoklama: Dersin başında birkaç dakika yoklama ve duyurulara ayrılır. Yoklama yapmak için herkesin adını okumak gerekmez, mevcut öğrenci sayısına bakarak öğrencileri tanıyor olmanın da yardımı ile kimlerin gelemediği hemen bulunabilir.

 Konunun belirtilmesi ve konuya giriş: Derse başlamak dersi bitirmek kadar önemlidir. Derse bir hikâye, bir fıkra anlatımı vb. yollarla dikkat çekerek başlanmalıdır, işlenecek konuyla ilgili bilgi verilip öğrenci hedeften haberdar edilmeli ve konunun günlük yaşamda ne işe yarayacağı söylenerek öğrenci güdülenmelidir. Öğrenci bilişsel ve duyuşsal olarak hazır hale getirilmelidir.

 Konuya ait temel yeni bilgilerin kazandırılması: Uygun bir yöntemle ders konusu işlenmelidir.

 Konunun bitirilmesi ve sonuç aşaması: Dersin son aşamalarında o ana kadar nelerin üzerinde durulduğu gözden geçirilmeli ve öğrenci katılımı sağlanarak kısa bir özet yapılmalıdır.

 Öğrencilerin sınıfa giriş ve çıkışları: Öğrencilere ders zili çalar çalmaz sınıfa girmeleri, yerlerine oturmaları ve verilen etkinlik üzerinde hemen çalışmaya

(6)

başlamaları öğretilebilir.

 Öğrencilerin sınıfta dolaşmaları: Sınıfta dolaşan öğrenciler diğerleriyle konuşarak sınıfta karmaşa yaratırlar. Gelişim özellikleri düşünüldüğünde bu öğrencilerin sabit olarak ders süresince oturmaları oldukça zordur. Ancak öğretmen hazır bulunduracağı ucu açılmış kalemler ya da silgiler, kağıt, mendil vb. öğrencilerin dolaşmalarını azaltacaktır.

 Gerekli materyallerin sınıfa getirilmesi: Bu durumlar içinde öğretmenin yedek birkaç kitap ya da teksir vb. gibi gerekli materyalleri bulundurması uygun olur.

Ancak “Nasılsa öğretmende fazla vardır.” düşüncesi ile materyallerin unutulma sıklığının artmaması için de gerekli önlemlerin alınması gerekir.

 Verilen ödevlerin bir yönerge doğrultusunda hazırlanması: Ödevlerin yapılışı için açık bir yönerge vermek oldukça önemlidir. Aksi takdirde öğrenciden gelecek birçok sorunla karşılaşmak mümkündür. Bunun için sınıfta daha önceden belirlenen bir köşeye ödevlerle ilgili yönergeleri asmak veya fotokopi ile çoğaltıp öğrencilere dağıtmak ve öğrencilere ara sıra bunlara bakmalarını hatırlatmak iyi bir yoldur.

 Sınıfta birbiriyle konuşma: Öğrencilerin sınıfta birbirleriyle konuşmaları grup çalışmaları dışında istenen bir durum değildir. Ancak öğrenciler sosyal varlıklar oldukları için birbirleriyle etkileşimde bulunma ihtiyacı hissettiklerini de unutmamak gerekir.

 Söz alma: Tartışmalar esnasında öğrenciler nasıl söz alıp konuşacaklar? Belli bir sıra mı izleyecekler yoksa konuşma sırasını öğretmen mi belirleyecek? Genellikle izlenen yol, öğrencinin parmak ya da el kaldırması ve öğretmenin de bunlar arasın- dan seçim yapmasıdır.

 Öğretmenden yardım isteme: Bireysel ya da grup halinde çalışırken zaman zaman öğretmenin yardımına ihtiyaç duyabilirler. Öğrenciler yardıma ihtiyaç duyduklarında öğretmenin masasına gidip yardım mı isteyecekler yoksa öğretmeni yanlarına mı çağıracaklar? Eğer öğrencilerden öğretmen masasına gelmeleri bekleniyorsa bu durum zaman kaybına ve sınıfı kontrol edememeye neden olabilir.

Çünkü masanın etrafına toplanan öğrenciler sınıfın tümünün görülmesini engeller.

Bununla ilgili bir kuralın belirlenmesi olası zaman kayıplarını azaltacaktır.

 Araç-gereçlerin kullanımı: Öğretim sırasında kullanılacak araç gereçlerin ders başlamadan önce hazır duruma getirilmesi gereklidir. Aracın çalışıp çalışmadığı kontrol edilmeli, sınıfa uygun bir yere yerleştirilmelidir. Bu durum öğretim sıra-

(7)

sında karşılaşacağımız sorunları ortadan kaldıracaktır.

Kısaca ders öncesinde bazı hazırlıkların gerçekleştirilmiş olması, gerek öğretmene gerekse öğrencilere zaman kazandırabilir. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

• Derse planlı ve hazırlıklı gidiniz.

• Planın ana hatlarını belirleyip not alınız.

Sınıf kurallarını öğrenci katılımıyla belirleyin ve uyulmasını sağlayınız.

Dersin amaç ve içeriğine uygun öğretim yöntem ve tekniklerini seçiniz.

• Öğrencileri kısa sürede tanıyınız.

Sınıfta zaman tuzaklarını belirleyerek önlem geliştiriniz.

• Dersi olumlu iletilerle bitiriniz.

Derse öğrenci dikkatini toplayıcı etkili bir giriş yapınız.

Derste ad okuyarak yoklama yerine, başka yolları kullanınız.

Sınıf defterini ders başında değil de ders arasında ya da sonunda imzalayınız.

Derste gerekli olacak araç-gereç ve eğitim teknolojilerini dersten önce hazırlayınız.

Öğrencilere kendi kendilerini denetleme alışkanlığı kazandırınız.

Derste görev dağılımı yapınız ve bazı rutinleri geliştiriniz.

Sınıfta öğretim süreci içinde yönetim açısından belli zaman tuzakları olabilir: Bu tuzakları şu şekilde belirtmek mümkündür:

• Sınıf dışı ortamlardaki gürültüler,

• Sınıfa, derse geç gelen öğrenciler

Derse başladıktan sonra sınıftan dışarıya çağrılan öğrenciler,

Sınıflarda okul yönetimi tarafından okutulan duyurular,

İstenmeyen davranışların meydana gelmesi,

Derslerin zamanında başlatılıp bitirilememesi, teneffüs ve diğer derslerden zaman çalınması,

Ders saatleri içinde para toplanması, bilet satılması ve benzeri işler.

• yöntemi ya da tekniği belirleme,

• sınıf oturma düzenini ayarlama,

hangi işlemlerin hangi zamanda yapılacağına karar verme,

• öğrencileri izleme,

A. gelişimlerini kontrol etme sürecini kapsar. Bu nedenle öğretime başlamadan önce, yıllık plan, ünite planı kontrol edilmeli ve günlük plan oluşturulmalıdır

(8)

Referanslar

Benzer Belgeler

Genler, hücrelerimizin çekirdek- lerinde bulunan ve özelliklerimizin kalıtım yoluyla yeni kuşaklara geç- mesini sağlayan kromozomları oluş- turan muazzam DNA

yöntemi, daha çok damla sulama yöntemine benze- yen, a¤aç alt› mikro ya¤murlama yöntemidir.. A¤aç- lar›n alt›na yerlefltirilen küçük ya¤murlama bafll›kla- r›yla

İlahiyat Lisans Programının Süresinin (1+4 Yıl) Amaçlara Hizmet Etmesine Dair Öğrencilerin Öğrenim Gördükleri Üniversite, Cinsiyetleri ve Öğretim Türü

Daha çok yeşil alan yaratmak amacıyla, kentleri gizlice sebze, meyve ve çiçeklerle donatan gerilla bahçıvanlar, önceki gece Hollywood topraklar ına el attı....

(各八分) 木防己 巴戟(各七 分) 菟 上九味治下篩,食前酒服方寸匕,日三,常服不絕佳。

Ö¤renci merkezli ö¤retimin ö¤retmen merkezli ö¤retim- dekinden oldukça farkl› özellikleri flöyle s›ralanabilir: Ö¤renci merkezli ö¤retimde, ö¤rencilerin istedikleri

“Görme engelli öğrencilere saati söyleme, temel çarpma ve uzunluk ölçüsü öğretiminde doğrudan öğretim yöntemi ile sunulan bireyselleştirilmiş öğretim

Ardından “bu besin öğelerinden, protein oranı yüksek olan besinlerin neler olduğunu ve proteinin ne işe yaradığını da öğrenmiştik” denilerek, öğrencilere,