Suriye’den gelen ve aralarında tıbbi atıkların da bulunduğu katı atıklar, Hatay’ın Samandağ ilçesi sahilinde kirliliğe neden oldu.
Samandağ Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu, 14 kilometre uzunluğuyla dünyanın sayılı sahilleri arasında bulunan Samandağ sahillerinin, Suriye’nin açık denizlere bıraktığı katı atıklar ve Asi Nehri’nden gelen atıklar nedeniyle büyük bir kirlilik sorunu yaşadığını söyledi.
Her yıl düzenli olarak sorumluluk alanları olan çevlik ve Meydan köyleri plajlarında temizlik işçileri çalıştırdıklarını ifade eden Kurtbeyoğlu, “Şu anda çalışan 11 işçi mevcut. 26 Mart tarihinden bu yana her gün ekipler çalışıyor, sezon boyunca da çalışacak, ancak buna rağmen sorunu çözmekte güçlük çekiyoruz” dedi. Kirliliğin sadece elle
temizlenmesi sebebinin ise sahilin deniz kaplumbağalarının Türkiye’deki önemli 4 yuvalama sahasından birisi olması olduğunu kaydeden Kurtbeyoğlu, “Yuvaların zarar görmemesi için, makineli temizlik yapmıyoruz. Ancak, belediyenin alacağı ve traktör arkasına takılan yeni bir temizlik makinesiyle, yuvalara zarar vermeden temizlik yapılacak. Mustafa Kemal Üniversitesi’ndeki, deniz kaplumbağaları üzerine araştırma yapan ekipten bir görevli de temizlikte hazır bulunacak” diye konuştu.
Özellikle, Asi Nehri’nin döküldüğü bölgede kirliliğin yoğun olduğunu ifade eden Kurtbeyoğlu, “O bölgede, katı atıklara ek olarak, hafriyat dökülmesi de söz konusu. Belediyenin bu konuda gerekli önlemleri alması gerekiyor. Bölgenin temizlenmesi için belediyeyle sürekli irtibat halindeyiz. Buranın bütünüyle temizlenmesinden sonra, bir kişinin görevlendirilmesi sorunu çözecektir” diye konuştu.
“TÜBİTAK, Amanoslar ve Antakya çevresi, Ekoloji Temelli Doğa Eğitimi” kapsamında Antakya’ya gelen ÇOMÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi çevre Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hasan Göksel Özdilek ise günlük temizleme çalışmalarının çözüm getirmeyeceğini, sorunu kaynağında çözmek gerektiğini ifade etti.
Suriye’nin Lazkiye kentinin katı atıklarının, gemiye yüklenerek, 5-6 mil açıkta denize bırakıldığı konusunda bilgiler bulunduğunu vurgulayan Özdilek, şöyle devam etti: “2006’da yayınladığımız çalışmada, bölgedeki maksimum çöp yoğunluğunun burada olduğunu, katı atıklar açısından dünyanın en kirli ikinci sahili, tıbbi atıklar açısından da birinci sahili olduğunu belirledik. Temizleme çalışmaları devam ediyor, buna müteşekkiriz, ancak, sorun kaynağında
çözülmeli. Antakya ve çevresinde düzenli katı atık depolama tesisleri kurulmalı. Bunu Suriye de gerçekleştirmeli. Akdeniz’in gemiler ve sabit kaynaklardan kirlenmesini önleyen bir anlaşmaya imza atan bir ülke olarak, kirletenlere karşı yaptırımlarımızı uygulamak durumundayız.”
Özdilek, yaptıkları hesaplamada sahilde, aralarında serum, ilaç şişesi, şırınga gibi tıbbi atıklar ile plastik ayakkabı, pet şişe ve cam şişe gibi geri kazanılabilir, araç lastiği, buzdolabı kapağı gibi geri kazanılması zor yaklaşık 130-150 tonluk atık bulunduğunu belirlediklerini ifade ederek, “Bunlar sadece, bitki hizasından denize kadar olan kısma ait rakamlar. Bu atıkların temizlenmesi çok büyük meblağ ve emek gerektirmiyor. 12 kamyonluk bir miktar. Ancak, acaba bu kirlilik temizlense 1 ay sonra tekrar bu hale tekrar gelecek mi, önemli olan bu.”
11/07/2007 ntvmsnbc