Anadolu Grubu’nun Sinop Gerze’de yapmayı planladığı termik santrale karşı 4 yıldır direniyoruz. Bu süreçte Anadolu Grubu, sermayenin gücünü kullanarak devletin kolluk güçlerinin desteğiyle defalarca bölge halkına saldırmış,
hukuksuz bir şekilde yaşam alanlarımıza girmeye çalışmıştır. Termikçi şirket, Gerze halkı’na karşı baskılarını halen her alanda devam ettirmektedir.
14 Martta görülecek üç ayrı davada, yüzlerce Gerzeli yargılanacak!
Yüksek mahkemenin verdiği “yürütmenin durdurulması” kararı üzerine ÇED süreci başlatan şirketin, bu kapsamda düzenlediği tanıtım toplantısı, binlerce Gerzelinin karşı çıkması sonucunda yapılamamıştır. Gerze Halkı, beş bin kişilik kapalı spor salonunda yaşam alanlarında termik santral istemediklerini haykırmıştır.
Tanıtım toplantısında, halkı rahatsız edecek yükseklikte ses düzeni eşliğinde kapalı alanda biber gazına ve orantısız güç kullanımına maruz kalmıştır. Onlarca Gerzeli yaralanırken, kalp rahatsızlığı olan bir kişi de hastaneye
kaldırılmıştır.
14 Mart günü görülecek davalardan bir tanesi, halkın üzerine kapalı alanda biber gazı ve coplarla saldıran polislerin, “saldırıya uğradıkları” gerekçesiyle açılan kamu davasıdır. Yaşam alanlarında termik zehir santrali istemeyerek havasına, toprağına, suyuna, yeşiline sahip çıkan Gerzeliler, Anadolu Grubu’nun palavralarına, santralin temiz enerji üreteceği yalanlarına inanmadıklarını göstermek için toplandıkları salonda sağlıklı bir çevrede yaşam haklarını savunmuş ve çevrenin kirlenmesini önlemek amacıyla meşru bir mücadeleyle yaşamlarına sahip çıkmışlardır. Yalnızca yaşamlarını savunmuş Gerzeliler’in yaralanmasına neden olan güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sorgulanmazken, Gerzeliler “görevi yaptırmamak için direnme” iddiasıyla yargılanıyor.
Sonraki süreçte Anadolu Grubu hukuksuz bir şekilde yoluna devam etmiş, yapılamayan ÇED tanıtım toplantısı üzerinden, Mart ayında ÇED raporu kapsamında santral kurulması planlanan Yaykıl Köyüne sondaj çalışması yapmak için girmeye çalışmıştır. Gerzeliler kapalı mekanda sıkılan biber gazının etkilerini üzerinden atamadan, termikçi şirketin hukuksuzluğu ile karşılaşmışlardır. Bu hukuksuzluk karşısında Gerzeliler, hiçbir kurumdan yasal izin almadan jandarma eşliğinde zemin etüdü çalışması yapmaya çalışan sondaj araçlarını topraklarından kovmuşlardır.
Açılan diğer dava, 30 Mart tarihinde yaşanan olaylara ilişkin, YEGEP dönem sözcümüz Şengül Şahin’in de aralarında bulunduğu üç kişiye “jandarma görevlilerine hakaret ve mala zarar vermek” gibi akıl almaz bir suçlamadan
oluşmaktadır.
Oysa o gün, sondaj yapılmaya çalışılan alanda termikçi şirket görevlileri ve Gerzeliler arasında herhangi bir münakaşa bile yaşanmamıştır. Anadolu Grubu’nun sondaj araçlarını korumakla görevlendirilmiş jandarma ile Gerze halkından
hiç kimse muhatap olmamış, Gerzelilerin kararlı bir şekilde yasam alanlarının talanına başlamak için atılacak ilk adımı engellemesi sonrasında termik şirket bölgeden ayrılmak zorunda kalmıştır. Şirket araçlarına herhangi bir zarar söz konusu olmamıştır.
21 Haziran 2011’de ÇED raporu için 6 aylık ek süre elde eden termikçi şirketin zemin etüdü için tekrar Gerze’ye geleceğini öğrenince, şirket araçlarını bölgemize sokmama kararlılığıyla 6 Ağustos’ta, santral yapımı planlanan Yaykıl köyünde her yaştan santral karşıtının katılımıyla çadır Nöbeti başlattık. Nöbetin sürdüğü 23 Ağustos 2011 tarihinde termikçi şirket gece yarısı sondaj çalışmasına gelmiştir. Tüm bölge kolluk kuvvetleri tarafından abluka altına alınmış, ilçede yasayan santral karşıtlarının köye girmesine izin verilmemiştir. Hiçbir resmi kurumdan izin alınmadan gece yarısı yapılmak istenen sondaj, Yaykıl Köylülerinin iş makinelerinin önüne yatmasıyla
engellenmiştir. Eşleri ve oğulları darp edilerek göz altına alınan Yaykıl Köyü Kadınları sondaj makinelerinin önüne yatmış ve sondaja engel olmuşlardır. Sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden hukuk dışı bu girişim Gerze Halkının kararlı direnişi sonucunda engellenmiştir. Termikçi şirkete ait sondaj araçları herhangi bir çalışma yapamadan bölgeyi terketmiştir. 23 Ağustos’ta gece yarısı baskın yaparcasına topraklarımıza girmeye çalışan şirket araçlarının
güvenliğinden sorumlu jandarma ve polise direndiğimiz için bizler 14 Mart’ta yargılanacağız.
Bu olaylardan sonra termikçi şirketin üçüncü sondaj girişimi, tüm Türkiye’nin ve Gerzelilerin çok iyi bildiği 5 Eylül 2011 tarihinde yaşanmıştır. Polis ve jandarma kalkanı ile Yaykıl’a gelen termikçi şirkete karşı yaşamını, toprağını, kültürünü savunan Gerze halkı orantısız şiddete maruz kalmıştır. Bu olaylarda da yüzlerce kişi yaralanmış ve hatta
yüzlerce kişi günlerce haklarında açılan soruşturmadan ötürü ifade vermişlerdir.
Termik santrale karşı 4 yıldır verdiğimiz mücadelede bugüne kadar yaklaşık 300 kişi ifade vermiştir. Açılan dava sayısı yedidir. Halen devam eden soruşturmalar vardır.
Yaşadığımız süreç gösteriyor ki, “Enerji Yatırımı” adı altında yaşam alanlarımızın talanına soyunmuş Anadolu Grubu baskılarını her alanda devam ettirmeye kararlıdır. Bizler de topraklarımızdan, yaşam alanlarımızdan, doğamızdan, üretim araçlarımızdan vazgeçmemeye kararlıyız. “Ölmek var, dönmek yok” diyerek başlattığımız bu mücadelede hiçbir umutsuzluğa düşmeden direnişimize devam ediyoruz.
Bizler, 4 yıldır Gerze’ye ve Gerzelilere yaşattıklarını sansür uygulaması yaparak kamuoyundan gizlemeye çalışan Anadolu Grubu’nun çevreye, sanata, spora duyarlı imajina aldanmıyoruz. Doğayı ve emeği sömüren şirketlerin olduğu her yerde isyanımızı yükselteceğiz.
Bizi yıllardır yaşadığımız topraklardan göç etmek zorunda bırakacak, üretim araçlarımızı elimizden alacak, toprağımızı, havamızı, su kaynaklarımızı zehirleyecek enerjileri istemiyoruz. Anadolu Grubunun termik santraline karşı yaşamı savunuyoruz. Yaşamı savunmak suç değildir!
Doğayı ve emeği sömüren enerji modelleri terk edilene kadar direnişimizi sürdüreceğiz.
Gerzeliler 14 Mart da Gerze Adliyesi önünde olacaklardır. Yaşamı, doğayı ve emeği savunan herkesi bu mücadelenin takipçisi olmaya ve Gerze’ye sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Baskılar Bizi Yıldıramaz!
Yaşamı savunmak yargılanamaz! Yeşil Gerze Çevre Platformu, YEGEP
