• Sonuç bulunamadı

KAN DOKU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KAN DOKU"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KAN DOKU

Hücreler arası sıvı olan bir maddedir. Kan dokusunda temel maddeye plazma denir. Dokunun hücresel bölümüne kanın şekilli elemanları denir. Plazmanın esasını globulinler, albuminler, inorganik tuzlar teşkil eder.

Kanın şekilli olan elemanları yani kan hücreleri üçe ayrılır: 1-Eritrositler 2-Lökositler 3-Trombositler

1-ERİTROSİTLER: (ALYUVARLAR)

Organizmada en çok bulunan hücrelerdir. Dokulara oksijeni taşır, insan kanının 1 mm3 de-

yaklaşık 4-5 milyon bulunur. Eritrositlerin şekilleri türler arasında değişiklik gösterir. İnsan dahil çoğu memelilerde yuvarlak-yassı diskler şeklindedir. Memelilerde eritrositler dolaşıma geçerken çekirdeklerini daha fazla oksijen taşımak için kaybederler. Buna karşılık kuşlar, sürüngenler ve balıklarda eritrositler oval ve çekirdekli olup büyüktürler. Alyuvarlar kırmızı rengi taşıdıkları özel bir protein olan hemoglobinden alırlar.

2-LÖKOSİTLER(AKYUVARLAR) Lökositler kendi aralarında ikiye ayrılır. A-Granüllü Lökositler B-Granülsüz Lökositler

A-GRANÜLLÜ LÖKOSİTLER: Bunlar sitoplazmalarında granül bulundururlar. Granüllü

lökositlerin çekirdekleri ince köprülerle birbirine bağlanmış birkaç lobdan oluşmuştur. Bunlarda kendi aralarında üçe ayrılır. Bunlar Nötrofiller, eosinofiller ve bazofillerdir.

A1- NÖTROFİLLER

Tüm lökositlerin % 30-70' ini oluştururlar. Nukleus ince bir kromatin ipliği ile bağlı 3 veya 5 lobdan oluşur. Yaşlandıkça lob sayısı artar. Sitoplazmalarındaki granüller küçük ve çok sayıdadır. Nötrofiller fagositoz yaparlar. Kemotaksis özelliği gösterirler.

A2-EOSİNOFİLLER: Lökositlerin % 2-4' ünü oluştururlar. Çekirdekleri genellikle iki lobludur. İnce bir kromatin ipliği ile birbirine bağlanır. Antijen-antikor kompleksini fagosite ederler. Sitoplazmalarındaki granüller büyüktür ve az sayıdadır.

(2)

B-GRANÜLSÜZ LÖKOSİTLER: Sitoplazmalarında granül yoktur. Çekirdekleri tek ve hücrenin

büyük bir kısmını kaplamaktadır. İkiye ayrılırlar.

B1- LENFOSİTLER: Kanın en küçük hücresidirler. Çekirdekleri yuvarlak ve tektir. Lökositlerin %20-35'ini teşkil eder. Lenfositlerin çekirdekleri kromatince zengindir. B ve T lenfositleri olmak üzere ikiye ayrılırlar. T lenfositleri hücresel bağışıklıkta, B lenfositleri humoral bağışıklıkta görev alırlar.

B2- MONOSİTLER: Bu hücreler lökositlerin %2-8'ini oluştururlar. Hücreler yuvarlak şekillidir. Diğer lökositlerden daha büyüktürler. Çekirdekleri büyük olduğundan sitoplazmaları az miktardadır, Çekirdeklerinin bir tarafı çökmüştür. Yaşlandıkça çukurlaşma artar. Monositler farklılaşarak makrofajlara dönüşürler ve fagositozda rol oynarlar.

3-TROMBOSİTLER (KAN PULCUKLARI)

Kanın, şekilli elemanlarının en küçük olanlarıdır. Bunlar azrofil tanecikler içeren, küçük, düzensiz, bazofil sitoplazma kütleleri olarak tanımlanabilir. Yayma preparatlarda kümelenme eğilimi gösterir. Kanın pıhtılaşmasında görev alır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Lenfoid olarak farklılaşma yoluna giren hücreler B ve T lenfositler ve “Null cell” olmak üzere 3 farklı seride farklılaşmalarını sürdürebilirler.. Genç

Birinci şekilde beyaz bir süzgeç kağıdı üzerine birkaç damla reaktiften ve hidrojen peroksitten damlatıldıktan sonra, bu kağıt leke üzerine uygulanır veya süzgeç

gücüyle bağlanırlar. Bu bağlanma ile reseptörde konformasyonel değişim olur ve hücre faaliyete geçer. Sitokinlerin hücre yüzeyindeki büyüme faktörleri ve bazı hormonlar

• Bu yüzden A grubu bireylerde B, B grubu bireylerde A antijenine ve O grubu bireylerde her iki antijene karşı antikor bulunur3. • AB grubu bireylerde antikor bulunmadığından

1.Hyalin Kıkırdak Dokusu: Taze veya tespit edilmiş preparatlarda, hyalin kıkırdak dokusunun hücreler arası esas maddesi homojen, şeffaf, camsı bir görünüştedir..

Definitionsmängd Värdemängd Linjära funktioner Potensfunktioner Exponentialfunktioner Funktionsuttryck Tabeller och grafer Skillnad mellan ekvation, algebraiskt uttryck och

Ancak uzun süreli parenteral kul- lanım, toksisite, endemik bölgelerdeki yüksek maliyet, özellikle Hindistan ve Sudan’da görü- len dirençli olgular ve HIV’le

A) Tesla’nın bulduğu dalgalı akım, Edison’un önceden keşfettiği, uzun mesafelere akta- rıldığında telleri eriten doğru akımdan çok daha üstündü.. B)