• Sonuç bulunamadı

Saklambaç Mehmet S. FİDANCI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saklambaç Mehmet S. FİDANCI"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4 Türk Dili

Mehmet S. FİDANCI

Ruhumu yakaladım, sobe

evim ortalık yerde ve köşe taşlarım avludaki söğüt beni beklemekte akşamlar hep erken ve süt sıcak yazı sarsıyor ıslık sesleri kalbim kalmış açıkta, sobe O baktığınız yerdeyim, sobe kirişler arkasında duran fotoğraf uyuyakalmışım derin rüyada sudan çıkmış gibiyim ve de ıslak az nüfuslu bir kasaba çarşısında ayaklandım çırılçıplak, sobe Kesik kırık anılar, sobe muhacirlerden yükselen itiraz salaş bir meyhanenin hıçkırıkları ayarı tutmayan plak iğnesi gibi mesafeleri kapatan ahlar burada bağ(r)ını yırtan söz, sobe Akışı değişen ırmak, sobe

korular ve korkular, diş çıkaran bebek bir tabut kendine yer arıyor boyuna dönen gök, suyu donmuş kuyu üzülelim biraz, mümkündür üzülmek yüzümde dolanan bulut, sobe

Saklambaç

(2)

Türk Dili 5

Güzel yağmur tanesi, sobe yolum izine düşer bir ceylanın sürükler tırnaklarımı peşi sıra dikenleri batar gözüme kirpiklerinin sarı sarı armutlar yüzer havuzda çayırda öten tarla kuşu, sobe İçimde gezinen mecnun, sobe yanmış ayaklarıyla ve el sallayan ya bir ıssız dağa düşmüş yolu ya bir dilek ağacında ömrü sallanan ve yurt tutmuş da gövdemi

uzuyor sürgün dalları, sobe Kaderli ağaçlar, sobe

acısı çatırdayan orman sessizliğim bibirine eğilmiş aşk telaşı

taht kurmuş kalbime böyle şeyler gece nöbetleri, uzun bekleyişler bir o kadar da karanlık, sobe Ama böyle oluyor işte, sobe ele veriyor beni üstümdeki gömlek sokaklarda kol gezen eylül

çırpınan kanat, havadaki uçmak bu yapışkan katran ve tüy ve telek yuvasını şaşıran konmak, sobe Toprağın içi tohum, sobe yokluk derdime saçılmış bir kere varlık hangi tarlada boy verir kim ne kadar kalabilir doğasında ve kim ne kadar yorgan altında saklanabilir ömürünce, sobe

(3)

6 Türk Dili

Şehre yürüyen münadi, sobe bir baş dönmesiyle içlenen keder minarelerden yere düşen yürek yelkovanı kırgın, hayata muğber akrebi kendine titreyen ölmek ve kader kısmet, sobe

Yüze kadar saydım, sobe

kayacakmış gibi yıldızlar uzaydan çalıları kolladım, meşe dallarını rüzgâr alıp götürüyor her yanımı otlar dağınık, gelincikler perişan yalnızlığa açan karanfil, sobe Bir taş uçuyor havada, sobe yolunu kaybeden yol gösterici uzaklaştığı menzil ne kadar ırak bir kuş nereye tüner şiirde düştüğü yer öyle belirsiz muğlak

“ol taş olmuş gönüller”, sobe Gölgem almış yerimi, sobe

durdum koşuların bittiği mağarada musallası yukarı ve aşağıya inen bana sırtını dönmüş melekler bir münzevi yol alıyor maverada duacısı kendi olan şair, sobe

Referanslar

Benzer Belgeler

İntrakranial lipomlar BT’de ho- mojen düzgün sınırlı kontrast tutmayan hipodens yağ dansitesinde (-70 ile -110 arası) lezyonlar olup, MRG’de T1A görüntülerde hiperintens,

Çocuklar nefes nefese Günün en ölümcül vaktinde Bu şiiri alelacele kurdum Dizleri yara bere içinde İlkbahardan güneşi kesmiş Geleceğini dilenen çocuk gibi. Öyle korkak,

görünüp kaybolan ayna, bakıp bakıp vazgeçtiğim yakıyorum tüm bunları bu yanıcı şeyleri, yakıyorum kendimi de Şimdi

olmanın varlığı yüzümde dolanıyor yüzüm ne kadar cüzzam, yüzüm ne kadar benziyor bir mücrime tutuşan kumlar ve sır ve mecnun beni nereye uğurladıysa ardımdaki su

Ey sevgili sükûnet saklanmış olduğunu Âleme duyurmanın zamanı mıdır ki Âlem sere serpe dalgalar hâlinde Güle bülbüle aldırmadan Vehimler yakıştırıyor kendine Gene

Gösterme Eki: Ünlüler ve ötümlü ünsüzlerden sonra -dı/-di, ötümsüz ünsüzlerden sonra - tı/-ti, birinci ve ikinci kişi teklik iyelik eklerinden sonra -nı/-ni,

е harfi Başkurtça sözcüklerde, sözbaşında yĩ-, söziçinde ĩ, Rusça sözcüklerde sözbaşında yä-, bir ünsüzden sonra ä değerindedir.. ɝ Başkurtça

Gezegen 22 Şubat’ta Dünya’ya en yakın konumunda olacak ve tüm gece gökyüzünde olacak.. Jüpiter, Haziran so- nunda Venüs’le buluşacak ve Temmuz ayında Güneş’le