• Sonuç bulunamadı

Fikret Otyam'ın izleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fikret Otyam'ın izleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet

SANAT EDEBh

‘TTr

Fikret

C

UMHURİYETin Ankara Bü- rosunda, masalarımız karşı karşıyaydı. Altı yıl boyunca, önceleri özenerek. sonraları kâh umursamazlıkla, kâh için için kı­ zıp, küplere binerek ve — elbette— kâh sevecenlikle Ben’inin döneniş- lerini izledim: Bir iz bırakma kav- gasıydı çabalan... Yaşamak fiilini çekmesini bilen herkesin, açık ya da gizli sürdürdüğü çaba, güttüğü amaç, yani...

Bu, önce zamanı kullanma ola­ yıdır. O zamanlar yazı yazar, fotoğ­ raf çekerdi Otyam. Zamanı böyle kullanırdı. İzleri, yaptığı röportaj­ lar, çektiği fotoğraflardır. Der­ ken zaman değişti, o röportaj­ lar (kanımca «Vay Kurban»dan sonra) iz bırakmaz oldu. Çünkü za­ manı kullanmak, o denli de irade­ mize bağlı bir şey değildir. Onun üzerine, Ben’inin dönenmeleri ar. takodu, yalpalayakodu, kendini iyi. ce abartır oldu.. Polemikimsi mi, mizahimsi mı anlaşılmaz, gûya si. yasal garip yazılara vurdu kendi­ ni Otyam. «Başkent Notlarında, bir takım okuyucu mektupları, sö- zümona Ben’inin arayışlarına ya­ nıt veriyordu.. Vermiyordu, vere­ miyordu elbette.. O zaman, işte. Gü­ zel Sanatlar Akademisi'nde, Bedri

Otyam3m

Turhan İLGAZ

Rahmi Atölyesinde öğrendikleri devreye girdi: Resim yapıp, sergi açtı.. Yine o bir güzel abartılmış, bilinçle abartılmış gözler vardı tab­ lolarında; Ben’inin bırakacağı izle­ ri kollayan gözler... Ama —bütü­ nünde— sevimsizdi o tablolar, iç- tenliksizdl. Günün gözde siyasal li­ derine, Güneydoğu Anadolu köyle­ rinin duvarlarından bağlanan umut, lan, seslenen beğenileri sergiliyor­ du bir tuhaf gerçekçilik adr*a... Tabloların hoyrat renkleri bile, bu yansıtışlardaki — estetik duygu şöy­ le dursun— yerine oturmamışken yaptığı çağırışından, zihni zorlayan kuşkulan gideremiyordu. «Ben», beğenilmek, övülmek, dahası poh­ pohlanmak dürtülerine pek fazla yenilmişti...

Ama yaşamak, zamanı kullan­ mak ölçüsünde de mekânı kullan­ maktır. Karşı karşıya oturduğumuz altı yıl boyunca, Otyam’m mekânı­ nı da iz bırakma çabalan içinde nasıl kullandığına tanık oldum: Evindeki sofrasıydı önce bu me­ kân.. Nöbet akşamlan, Sakarya Caddesindeki mezecilerden

donat-izleri

tığı, bürodaki masasıydı.. Röporta­ ja çıktığında gecelediği Güneydoğu Anadolu köyleri, aşiret çadırlarıy­ dı...

Ne var ki zaman elden kaçın­ ca mekân da bir «alışılmış yer»e dönüşebilir. Otyam, iradesi dışında eiinden kaçırdığı bir zamanı. Ken­ di yarattığı yeni bir mekânda (Ga­ zipaşa’da) yakalamaya davrandı. Böyle bir girişimin rizikolan. kav- galan. ızdıraplan. ya da sevinç, leri, Ben’i tek başına ilgilendirir. Başkaca kimseyi değil!.. Gelgelelim bu girişimin, bu çabanın bıraktığı izleri «Tiglat* galerisindeki sergide beğeni ile seyredebilirsiniz. Narçi- çeklerinin harikulâde kızıllığında; yahut Güneydoğunun herhangi bir köyünün toprakla karışmış Dozluğu içinden rengarenk fışkınveren nir köy düğününde; ya da karlar için­ de güçbela ilerleyen kağnıdaki köy­ lü karının, daha rahat edeceği bir mekâna götürülürken geriye, size doğru bakan gözlerinde; ve de tab­

loların nicesindeki donuk yüzlü ka­ dınların iri iri açılmış, izleyen göz­ lerinde, Otyam’m yeni çabasının, yeni kavgasının içtenliği var. Ben’- in, nihayet gereksiz hoşagitme kay- gulanndan arınmış İçtenliği...

Referanslar

Benzer Belgeler

Şimdi size, hayatımı değiştirip bana herşeyi sağlayan sim açıklı­ yorum: O gün (11-12-1989 tarihin­ de) medyum olan arkadaşım bu sır­ rı bana verirken basit

Bir nisan öğleden sonra Ekrem Şerife giderken karşılaştı­ ğım bir dostum, Hâzımın öldüğünü söy­ leyince (soğuk şakayı sevmem, zaten bugün bir

Önce, faktöriyel konusuna yabancı olanlar için, neden faktöriyel diye bir işlem tanımlıyoruz, kısaca bahsedelim: Diyelim ki elimizde 3 rakam var: 4, 7 ve 9?. Acaba bu üç

etmek için bir oyuncak bulmaca tasarlayacaksınız, sonra bu oyuncak Dünya tarihinin en çok satan oyuncağı olacak, bulmacanızı en kısa sürede çözmek için

Mühendisler, herhangi bir kâğıt veya karton ambalajı bir klavye, tuş takımı veya kullanımı kolay diğer bilgisayar ara yüzlerine dönüştürebilen basit bir baskı

Tabloları kendisi için aldığını belirten Akpınar, ayrıca şamdan tespih hat levhayı da bir milyar liranın üzerinde para ödeyerek satın aldı. Conrad Otel’de, 315 parça

İbrahim Hakkı hazret* lerinin ne gibi esaslara istinaden bu mezar taşlarını yaptırdığı belli değil bunu eskiden halkda mevcut rivayet ve inanışlara istinaden

başkanı bulunan Rebia Tevfik Başokçu ağır bir enfaktüs ge­ çirmiş, bu darbe komite faali­ yetini sekteye uğratmıştır. Bu­ nun üzerine Rebia Tevfik