• Sonuç bulunamadı

Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında 2010-2019 döneminde tedavi görmüşhastaların radyografilerinin, fotoğraflarının veortodontik özelliklerinin değerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında 2010-2019 döneminde tedavi görmüşhastaların radyografilerinin, fotoğraflarının veortodontik özelliklerinin değerlendirilmesi"

Copied!
224
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ORTODONTİ ANABİLİM DALINDA 2010-2019 DÖNEMİNDE TEDAVİ GÖRMÜŞ HASTALARIN RADYOGRAFİLERİNİN, FOTOĞRAFLARININ VE

ORTODONTİK ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dt. İLKNUR DUMLUPINAR

ORTODONTİ ANABİLİM DALI UZMANLIK TEZİ

DANIŞMAN

DR. ÖĞR. ÜYESİ TÜRKAN SEZEN ERHAMZA

2021– KIRIKKALE

(2)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ORTODONTİ ANABİLİM DALINDA 2010-2019 DÖNEMİNDE TEDAVİ GÖRMÜŞ HASTALARIN RADYOGRAFİLERİNİN, FOTOĞRAFLARININ VE

ORTODONTİK ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dt. İLKNUR DUMLUPINAR

ORTODONTİ ANABİLİM DALI UZMANLIK TEZİ

DANIŞMAN

DR. ÖĞR. ÜYESİ TÜRKAN SEZEN ERHAMZA

2021– KIRIKKALE

(3)

Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

Ortodonti Uzmanlık Programı çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma aşağıdaki jüri üyeleri tarafından Uzmanlık Tezi olarak kabul edilmiştir.

Tez Savunma Tarihi: 02/ 06 /2021

İmza

Prof. Dr. İbrahim Erhan GELGÖR Uşak Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi

Jüri Başkanı

İmza İmza

Doç. Dr. Merve ERKMEN ALMAZ Dr. Öğr. Üyesi Berat Serdar AKDENİZ Kırıkkale Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi

Üye Üye

İmza İmza

Dr. Öğr. Üyesi Burçin AKAN Dr. Öğr. Üyesi Türkan SEZEN ERHAMZA

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kırıkkale Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hekimliği Fakültesi

Üye Üye

(4)

İÇİNDEKİLER

Kabul ve Onay II

İçindekiler III

Önsöz VIII

Simgeler ve Kısaltmalar IX

Grafikler X

Tablolar XIII

ÖZET... 1

SUMMARY ... 1

1. GİRİŞ ... 3

1.1. İskeletsel Sınıflama ... 5

1.2. Dişsel Sınıflama ve Maloklüzyonlar ... 6

1.3. Yumuşak Doku Profili ... 9

1.4. Asimetri ... 11

1.5. Polidiastema ve Orta Hat Diasteması ... 12

1.6. Orta Hat Uyumsuzluğu ... 13

1.7. Dişsel anomaliler ... 14

1.7.1. Konjenital Diş Eksikliği - Fazlalığı ... 14

1.7.2. Makrodonti - Mikrodonti... 16

1.7.3. Transpozisyon ... 18

1.7.4. Gömülü Dişler ... 19

1.7.5. Amelogenezis İmperfekta ... 20

1.7.6. Dentinogenezis İmperfekta ... 21

1.7.7. Dentin Displazisi ... 22

1.7.8. Taurodontizm ... 22

1.7.9. Dilaserasyon ... 23

1.7.10. Pulpa Taşı ... 24

1.8. DDY ... 25

1.9. Uygulanan Apareyler ... 26

1.9.1. Sabit Mekaniklerle Yapılan Uygulamalar ... 26

1.9.1.1. Sabit Mekaniklerde Çekimli Çekimsiz Tedaviler ... 28

1.9.2. Hareketli Apareyler ... 29

1.9.3. Fonksiyonel Apareyler ... 29

1.9.4. Şeffaf Plaklarla Yapılan Tedavi Uygulamaları ... 30

(5)

1.9.6. Genişletme Apareyleri ... 31

1.9.7. Ağız İçi Ankraj Apareyleri ve Molar Distalizasyon Uygulamaları ... 32

1.10. Cerrahi Uygulamalar ... 34

1.11. Tedavi Süresi ... 35

1.12. Tedavi Sonu Komplikasyonlar ... 36

1.13. H0 Hipotezi... 37

1.14. Amaç ... 37

2. GEREÇ VE YÖNTEM ... 39

2.1. Cinsiyet ... 40

2.2. Yaş ... 40

2.3. Hastanın İkamet Ettiği İl ... 40

2.4. Hasta Sınıflaması ... 41

2.5. Sagital Yön Değerlendirmesi ... 41

2.6. Transversal Yön Değerlendirmesi ... 42

2.7. Vertikal Yön Değerlendirmesi ... 42

2.8. Asimetri ... 42

2.9. Polidiastema, Orta Hat Diasteması ... 42

2.10. Orta Hattın Değerlendirmesi ... 43

2.11. Dişsel anomaliler ... 43

2.11.1. Sayı Anomalileri ... 43

2.11.2. Boyut Anomalileri ... 43

2.11.3. Konum/Pozisyon Anomalileri ... 44

2.11.4. Şekil Anomalileri ... 44

2.11.5. Yapısal Anomalileri ... 44

2.11.6. Pulpa Taşı ... 45

2.12. Uygulanan Apareyler ... 45

2.13. Cerrahi Uygulamalar ... 46

2.14. Tedavi Süresi ... 47

2.15. Tedavi Sonu Komplikasyonlar ... 47

2.16. İstatistiksel Yöntem ... 47

3. BULGULAR ... 49

3.1. Cinsiyet ... 49

3.2. Yaş ... 49

3.3. Hastanın İkamet Ettiği İl ... 50

3.4. Hasta Sınıflaması ... 50

(6)

3.5.1. İskeletsel Sınıflama ... 51

3.5.2. Dişsel Sınıflama ... 52

3.5.3. Overjet İlişkisi ... 54

3.5.4. Profil Değerlendirmesi ... 56

3.6. Transversal Yön Değerlendirmesi ... 58

3.7. Vertikal Yön Değerlendirmesi ... 62

3.8. Asimetri ... 65

3.9. Polidiastema, Orta Hat Diasteması ... 66

3.10. Orta Hattın Değerlendirmesi ... 69

3.11. Dişsel anomaliler ... 74

3.11.1. Sayı Anomalileri ... 75

3.11.1.1. Konjenital Diş Eksikliği ... 77

3.11.1.2.Konjenital Diş Fazlalığı (Süpernumere Dişler) ... 80

3.11.2. Boyut Anomalileri ... 81

3.11.2.1. Makrodonti ... 82

3.11.2.2.Mikrodonti ... 83

3.11.3. Konum/Pozisyon Anomalileri ... 83

3.11.3.1. Transpozisyon ... 85

3.11.3.2. Gömülü Dişler ... 86

3.11.4. Şekil Anomalileri ... 88

3.11.4.1. Taurodontizm ... 90

3.11.4.2.Dilaserasyon ... 90

3.11.5. Yapısal Anomalileri ... 90

3.11.5.1. Amelogenezis İmperfekta ... 91

3.11.5.2.Dentinogenezis İmperfekta ... 91

3.11.5.3. Dentin Displazisi ... 91

3.11.6. Pulpa Taşı ... 91

3.12. Uygulanan Apareyler ... 92

3.12.1. Sabit Mekaniklerle Yapılan Uygulamalar ... 93

3.12.1.1. Sabit Mekaniklerde Çekimli-Çekimsiz Oranları ... 97

3.12.1.2.Sabit Mekaniklerde Konjenital Diş Eksikliğinde Boşluk Durumu ... 99

3.12.2. Hareketli Apareyler ... 100

3.12.3. Fonksiyonel Apareyler ... 103

3.12.4. Şeffaf Plaklarla Yapılan Tedavi Uygulamaları ... 107

3.12.5. Ağız Dışı Apareyler ... 107

3.12.6. Genişletme Apareyleri ... 110

(7)

3.12.8. Ağız İçi Ankraj Apareyleri ... 116

3.13. Cerrahi Uygulamalar ... 117

3.14. Tedavi Süresi ... 121

3.15. Tedavi Sonu Komplikasyonlar ... 123

4. TARTIŞMA VE SONUÇ ... 126

4.1. Cinsiyet ... 126

4.2. Yaş ... 127

4.3. Hastanın İkamet Ettiği İl ... 129

4.4. Hasta Sınıflaması ... 129

4.5. Sagital Yön Değerlendirmesi ... 130

4.5.1. İskeletsel Sınıflama ... 130

4.5.2. Dişsel Sınıflama ... 132

4.5.3. Overjet İlişkisi ... 137

4.5.4. Profil Değerlendirmesi ... 140

4.6. Transversal Yön Değerlendirmesi ... 141

4.7. Vertikal Yön Değerlendirmesi ... 144

4.8. Asimetri ... 146

4.9. Polidiastema, Orta Hat Diasteması ... 148

4.10. Orta Hattın Değerlendirmesi ... 150

4.11. Dişsel anomaliler ... 151

4.11.1. Sayı Anomalileri ... 155

4.11.1.1. Konjenital Diş Eksikliği ... 155

4.11.1.2.Konjenital Diş Fazlalığı (Süpernumere Dişler) ... 160

4.11.2. Boyut Anomalileri ... 161

4.11.2.1. Makrodonti ... 162

4.11.2.2.Mikrodonti ... 162

4.11.3. Konum/Pozisyon Anomalileri ... 163

4.11.3.1. Transpozisyon ... 164

4.11.3.2. Gömülü Dişler ... 164

4.11.4. Şekil Anomalileri ... 166

4.11.4.1. Taurodontizm ... 166

4.11.4.2.Dilaserasyon ... 167

4.11.5. Yapısal Anomalileri ... 166

4.11.5.1. Amelogenezis İmperfekta ... 167

4.11.5.2.Dentinogenezis İmperfekta ... 167

(8)

4.11.6. Pulpa Taşı ... 168

4.12. Uygulanan Apareyler ... 169

4.12.1. Sabit Mekaniklerle Yapılan Uygulamalar ... 169

4.12.1.1. Sabit Mekaniklerde Çekimli-Çekimsiz Oranları ... 172

4.12.2.2.Sabit Mekaniklerde Konjenital Diş Eksikliğinde Boşluk Durumu ... 174

4.12.2. Hareketli Apareyler ... 175

4.12.3. Fonksiyonel Apareyler ... 176

4.12.4. Şeffaf Plaklarla Yapılan Tedavi Uygulamaları ... 178

4.12.5. Ağız Dışı Apareyler ... 178

4.12.6. Genişletme Apareyleri ... 179

4.12.7. Ağız İçi Sabit Molar Distalizasyon Uygulamaları... 181

4.12.8. Ağız İçi Ankraj Apareyleri ... 182

4.13. Cerrahi Uygulamalar ... 183

4.14. Tedavi Süresi ... 185

4.15. Tedavi Sonu Komplikasyonlar ... 186

5. KAYNAK ... 190

6. ÖZGEÇMİŞ ... 203

EK – 1: ETİK KURUL ONAYI ... 204

(9)

ÖNSÖZ

Tez çalışmam ve eğitimim sırasında desteğini, tecrübelerini ve bilgilerini esirgemeyen değerli danışman hocam Dr. Öğr. Üyesi Türkan SEZEN ERHAMZA'ya,

Aynı şekilde tecrübeleri ve bilgileriyle her konuda yardımcı olan Anabilim Dalı Başkanı hocamız Dr. Öğr. Üyesi Serdar AKDENİZ’e

Özellikle bölüm arşivi oluşturulması ve düzenlenmesi konusunda olmak üzere birçok konuda yardımlarını esirgemeyen asistan arkadaşlarıma,

Hayatımızı kolaylaştıran bölümümüzün saygıdeğer personellerine,

Tez çalışmamda istatistiksel analizlerimi yapan ve bu konuda özverili çalışma- larıyla bizi destekleyen Biyoistatik uzmanı Nazmiye KURŞUN'a,

Her zaman desteğini arkamda hissettiğim, zorluklarla başa çıkmama ve bugün- lere gelmeme vesile olan canım aileme şükran ve teşekkürlerimi sunarım.

(10)

SİMGELER VE KISALTMALAR

ABD : Anabilim Dalı ark : Arkadaşları

div : Divizyon

DDY : Dudak Damak Yarığı HG : Headgear

Maks : Maksimum

Min : Minimum

Sd : Standart Sapma Ort : Ortalama mm : Milimetre yy : Yüzyıl Subdiv : Subdivizyon

DHF : Diş Hekimliği Fakültesi HÜÇG : Hızlı Üst Çene Genişletmesi

CDHÜÇG : Cerrahi Destekli Hızlı Üst Çene Genişletmesi BNL : Beyaz Nokta Lezyonları

(11)

GRAFİKLER

Grafik 3.1. Hastaların Cinsiyete Göre Dağılımı………..……….………...49

Grafik 3.2. Hastaların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı……..……….………….49

Grafik 3.3. Hastaların İkamet Ettikleri İllere Göre Dağılımı………..……..……...50

Grafik 3.4. Hasta Sınıflamasına Göre Dağılım………..………..51

Grafik 3.5. Hastaların İskeletsel Maloklüzyon Sınıflamasına Göre Dağılımları…....51

Grafik 3.6. Hastaların Dişsel Maloklüzyon Sınıflamasına Göre Dağılımları…….…53

Grafik 3.7. Hastalarda Overjet Alt Türlerinin Dağılımları……….…………..54

Grafik 3.8. Hastaların Profil Alt Gruplarına Göre Dağılımları………..………...57

Grafik 3.9. Hastalarda Transversal Yön Anomali Dağılımı……….…………59

Grafik 3.10. Hastaların Transversal Yön Anomali Türlerinin Dağılımları...……….59

Grafik 3.11. Hastaların Çapraz Kapanış Alt Gruplarının Dağılımları………..60

Grafik 3.12. Hastaların Overbite Alt Gruplarının Dağılımları……….…...63

Grafik 3.13. Hastalarda Asimetri Dağılımı……….…………...65

Grafik 3.14. Hastalarda Polidiastema ve Orta Hat Diastema Görülme Dağılımı …...67

Grafik 3.15. Orta Hat Uyumsuzluğu Dağılımları ………..………..69

Grafik 3.16. Hastalarda Orta Hat Uyumsuzluğu Alt Grupları Dağılımı ...………...70

Grafik 3.17. Hastalarda Dişsel anomali Dağılımı ………..……….74

Grafik 3.18. Hastalarda Sayı Anomali Dağılımları ……….76

Grafik 3.19. Hastalarda Sayı Anomali Türleri Dağılımı ………...76

Grafik 3.20. Hastalarda Konjenital Diş Eksikliği Dağılımı ………….………..78

Grafik 3.21. Konjenital Eksikliği Görülen Dişlerin Dağılımları ………....………....79

Grafik 3.22. Hastalarda Süpernumere Diş Dağılımı ………...81

Grafik 3.23. Hastalarda Boyut Anomali Dağılımı ………...………...81

Grafik 3.24. Hastalarda Makrodonti Dağılımı ………83

Grafik 3.25. Hastalarda Mikrodonti Dağılımı ………. ………...83

Grafik 3.26. Hastalarda Konum/Pozisyon Anomalileri Dağılımı ………...84

Grafik 3.27. Hastalarda Transpozisyon Dağılımları …………. ……….86

Grafik 3.28. Hastalarda Gömülü Diş Dağılımları ………..86

Grafik 3.29. Gömülü Diş Numaralarına Göre Dağılımlar ………..87

(12)

Grafik 3.31. Hastalarda Taurodontizm Dağılımı ………....90

Grafik 3.32. Hastalarda Dilaserasyon Dağılımı ……….90

Grafik 3.33. Hastalarda Yapısal Anomali Dağılımı ………91

Grafik 3.34. Hastalarda Pulpa Taşı Dağılımı ……….91

Grafik 3.35. Hastalarda Uygulanan Apareylerin Dağılımı ……….93

Grafik 3.36. Hastalarda Sabit Mekaniklerle Yapılan Tedavilerin Dağılımı………....93

Grafik 3.37. Hastalarda Braket Çeşitlerine Göre Sabit Mekaniklerle Uygulanılan Te- davilerin Dağılımları ……….………..95

Grafik 3.38. Hastalarda Sabit Mekaniklerle Yapılan Tedavilerde Diş Çekimli-Çekim- siz Tedavi Dağılımı ………98

Grafik 3.39. Hastalarda Sabit Mekaniklerle Yapılan Tedavilerde Konjenital Diş Ek- sikliği Durumunda Boşluk Değerlendirmesi ………....100

Grafik 3.40. Hastalarda Hareketli Aparey Dağılımı ………..100

Grafik 3.41. Kullanılan Hareketli Aparey Türlerinin Dağılımı ……….102

Grafik 3.42. Fonksiyonel Aparey Dağılımı ………...104

Grafik 3.43. Fonksiyonel Aparey Türlerinin Dağılımı ………..104

Grafik 3.44. Sabit Fonksiyonel Aparey Türlerinin Dağılımı ………...105

Grafik 3.45. Hareketli Fonksiyonel Aparey Türlerinin Dağılımı ………...105

Grafik 3.46. Şeffaf Plaklarla Yapılan Tedavilerde Dağılımı ………107

Grafik 3.47. Ağız Dışı Aparey Kullanım Dağılımı ………...107

Grafik 3.48. Ağız Dışı Aparey Çeşitlerinin Dağılımları………108

Grafik 3.49. Genişletme Apareyi………… ………..110

Grafik 3.50. Genişletme Apareyleri Çeşitleri Dağılımları ……….…...111

Grafik 3.51. HÜÇG Çeşitlerinin Dağılımları ………..…..111

Grafik 3.52. Ağız İçi Sabit Molar Distalizasyon Uygulamalarının Dağılımı ………114

Grafik 3.53. Ağız İçi Sabit Molar Distalizasyon Çeşitlerinin Dağılımı ………115

Grafik 3.54. Ankraj Apareyi Türlerinin Dağılımı……….117

Grafik 3.55. Ortognatik Cerrahi Dağılımı ………118

Grafik 3.56. Uygulandığı Çenelere Göre Ortognatik Cerrahi Dağılımı ………119

Grafik 3.57. Üst Çene Cerrahi Çeşitlerinin Dağılımları……….120

Grafik 3.58. Alt Çene Cerrahi Çeşitlerinin Dağılımları……….120

Grafik 3.59. Distraksiyon Çeşitlerinin Dağılımları………...120

(13)

Grafik 3.60. Tedavi Durumunun Değerlendirilmesi ………122 Grafik 3.61. Tedavi Sonu Komplikasyon Dağılımı ………..123 Grafik 3.62. Tedavi Sonu Görülen Komplikasyon Çeşitleri Dağılımı ………..124

(14)

TABLOLAR

Tablo 3.1. Hastaların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı………..49 Tablo 3.2. Cinsiyetlere Göre Yaş Grupları Dağılımı Karşılaştırması………..50 Tablo 3.3. Cinsiyete Göre İskeletsel Maloklüzyon Dağılımları Karşılaştırması……..51 Tablo 3.4. Yaş Gruplarında İskeletsel Maloklüzyon Dağılımı Karşılaştırması……...52 Tablo 3.5. Dişsel Maloklüzyon Sınıflaması Dağılımı………..52 Tablo 3.6. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Cinsiyet Dağılımı Karşılaştırması……53 Tablo 3.7. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Yaş Grupları Dağılımı Karşılaştırması..53 Tablo 3.8. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında İskeletsel Maloklüzyon Dağılım Karşılaş- tırması……….54 Tablo 3.9. Cinsiyete Göre Overjet Alt Grupları Dağılımı Karşılaştırması…………..55 Tablo 3.10. Yaş Gruplarında Overjet Alt Grupları Dağılımı Karşılaştırması………..55 Tablo 3.11. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarında Overjet Alt Grupları Dağılımı Karşı- laştırması……….55 Tablo 3.12. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Overjet Alt Grupları Dağılımı Karşılaş- tırması……….56 Tablo 3.13. Cinsiyete Göre Profil Alt Grupları Dağılımı Karşılaştırması………57 Tablo 3.14. Yaş Gruplarında Profil Alt Grupları Dağılımı Karşılaştırması………….57 Tablo 3.15. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarında Profil Alt Grupları Dağılımı Karşı- laştırması……….58 Tablo 3.16. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Profil Alt Grupları Dağılımı Karşılaştır- ması……….58 Tablo 3.17. Çapraz Kapanış Alt Gruplarının Dağılımı………60 Tablo 3.18. Cinsiyete göre Transversal Yön Anomali Karşılaştırmaları……….60 Tablo 3.19. Yaş Grupları Arasında Transversal Yön problemi karşılaştırmaları…….61 Tablo 3.20. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarında Transversal Yön Anomali Karşılaş- tırmaları………...61 Tablo 3.21. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Transversal Yön Anomali, Çapraz Ka- panış Dağılımı Karşılaştırması………62 Tablo 3.22. Cinsiyete Göre Overbite Alt Grupları Karşılaştırması………..63

(15)

Tablo 3.24. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Overbite Karşılaştırmaları….64 Tablo 3.25. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Overbite Alt Grupları Dağılımı Karşılaş- tırması……….64 Tablo 3.26. Cinsiyete Göre Asimetri Dağılımı Karşılaştırması………...65 Tablo 3.27. Yaş Grupları Arasında Asimetri Karşılaştırmaları………...65 Tablo 3.28. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Asimetri Karşılaştırmaları….66 Tablo 3.29. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Asimetri Dağılım Karşılaştırması……66 Tablo 3.30. Cinsiyete Göre Polidiastema, Orta Hat Diasteması Dağılımı Karşılaştır- ması………...67 Tablo 3.31. Yaş Grupları Arasında Polidiastema, Orta Hat Diasteması Karşılaştırma- ları………...67 Tablo 3.32. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Polidiastema, Orta Hat Diaste- ması Karşılaştırmaları……….68 Tablo 3.33. Dişsel Maloklüzyon Grupları ile Polidiastema ve Orta Hat Diastema Da- ğılımı Karşılaştırması………...68 Tablo 3.34. Orta Hat Uyumsuzluğu Alt Grupları Dağılımı………..69 Tablo 3.35. Cinsiyete Göre Orta Hat Uyumsuzluğu Karşılaştırması………..70 Tablo 3.36. Yaş Grupları Arasında Orta Hat Uyumsuzluğu Karşılaştırmaları……….71 Tablo 3.37. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Orta Hat Uyumsuzluğu Karşı- laştırmaları………...72 Tablo 3.38. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Orta Hat Uyumsuzluğu Dağılımı Karşı- laştırması………...73 Tablo 3.39. Cinsiyete Göre Dişsel anomali Karşılaştırması………...74 Tablo 3.40. Yaş Grupları Arasında Dişsel anomali Karşılaştırmaları………..74 Tablo 3.41. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Dişsel anomali Karşılaştırma- ları………...75 Tablo 3.42. Dişsel Maloklüzyon Grupları Dişsel anomali Karşılaştırması……...75 Tablo 3.43. Sayı Anomali Türleri Dağılımları……...76 Tablo 3.44. Cinsiyete Göre Sayı Anomalileri ve Sayı Anomali Türleri Karşılaştırma- ları………...76 Tablo 3.45. Yaş Grupları Arasında Sayı Anomalileri ve Sayı Anomali Türleri Karşı- laştırmaları………...…...77

(16)

Tablo 3.46. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Sayı Anomalileri ve Sayı Ano- mali Türleri Karşılaştırmaları………...………...77 Tablo 3.47. Dişsel Maloklüzyon Grupları Sayı Anomali Karşılaştırması………...77 Tablo 3.48. Tüm Hastalarda Konjenital Eksikliği Görülen Dişlerin Dağılımları…….78 Tablo 3.49. Cinsiyete Göre Konjenital Diş Eksikliği Karşılaştırmaları………..79 Tablo 3.50. Yaş Grupları Arasında Konjenital Diş Eksikliği Karşılaştırmaları……..79 Tablo 3.51. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Konjenital Diş Eksikliği Karşılaştırma- ları………...80 Tablo 3.52. Dişsel Maloklüzyon Grupları Konjenital Diş Eksikliği Karşılaştırması...80 Tablo 3.53. Cinsiyete Göre Boyut Anomalisi Karşılaştırmaları………..81 Tablo 3.54. Yaş Grupları Arasında Boyut Anomalisi Karşılaştırmaları……….82 Tablo 3.55. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Boyut Anomalisi Karşılaştır- maları………...………...82 Tablo 3.56. Dişsel Maloklüzyon Grupları Arasında Boyut Anomali Karşılaştırması.82 Tablo 3.57. Cinsiyete Göre Konum/Pozisyon Anomalilerinin Karşılaştırmaları……84 Tablo 3.58. Yaş Grupları Arasında Konum/Pozisyon Anomalileri Karşılaştırmaları..84 Tablo 3.59. İskeletsel Maloklüzyon Grupları Arasında Konum/Pozisyon Anomalileri Karşılaştırmaları………...………...85 Tablo 3.60. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Konum/Pozisyon Anomalileri Karşılaş- tırmaları………...85 Tablo 3.61. Gömülü Diş Numaralarına Göre Dağılımlar………86 Tablo 3.62. Cinsiyete Göre Gömülü Diş Karşılaştırmaları………..87 Tablo 3.63. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarında Gömülü Diş Dağılımı Karşılaştırma- ları………...87 Tablo 3.64. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Gömülü Diş Dağılımı Karşılaştırma- ları………...88 Tablo 3.65. Cinsiyete Göre Şekil Anomalileri Karşılaştırmaları………88 Tablo 3.66. Yaş Grupları Arasında Şekil Anomalileri Karşılaştırmaları……….89 Tablo 3.67. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarında Şekil Anomalileri Karşılaştırma- ları………...89 Tablo 3.68. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Şekil Anomali Karşılaştırması………89 Tablo 3.69. Hastalarda Uygulanılan Apareylerin Dağılımları……….92

(17)

Tablo 3.70. Cinsiyete Göre Sabit Mekaniklerin Dağılımına İlişkin Karşılaştırmalar..94 Tablo 3.71. Yaş Gruplarında Sabit Mekaniklere İlişkin Karşılaştırmalar………94 Tablo 3.72. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarında Sabit Mekaniklere İlişkin Karşılaştır- malar………...94 Tablo 3.73. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Sabit Mekaniklere İlişkin Karşılaştırma- lar………....95 Tablo 3.74. Sabit Mekaniklerde Braket Çeşitlerinin Dağılımları………95 Tablo 3.75. Cinsiyete Göre Sabit Mekaniklerde Braket Çeşitlerinin Dağılımına İlişkin Karşılaştırmalar………...96 Tablo 3.76. Yaş Gruplarına Göre Sabit Mekaniklerde Braket Çeşitlerinin Dağılımına İlişkin Karşılaştırmalar………....96 Tablo 3.77. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Sabit Mekaniklerde Braket Çe- şitlerinin Dağılımına İlişkin Karşılaştırmalar………...97 Tablo 3.78. Dişsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Sabit Mekaniklerde Braket Çeşitle- rinin Dağılımına İlişkin Karşılaştırmalar………...97 Tablo 3.79. Cinsiyete Göre Sabit Mekaniklerde Çekimli-Çekimsiz Tedavi Oranlarına ilişkin Karşılaştırmalar………...98 Tablo 3.80. Yaş Gruplarına Göre Sabit Mekaniklerde Çekimli-Çekimsiz Tedavi Oran- larına İlişkin Karşılaştırmalar………...98 Tablo 3.81. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Sabit Mekaniklerde Çekimli-Çe- kimsiz Tedavi Oranlarına İlişkin Karşılaştırmalar………...99 Tablo 3.82. Dişsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Sabit Mekaniklerde Çekimli-Çekim- siz Tedavi Oranlarına İlişkin Karşılaştırmalar……….99 Tablo 3.83. Kullanılan Hareketli Aparey Türleri………...101 Tablo 3.84. Cinsiyete Göre Hareketli Aparey Uygulanma Oranına İlişkin Karşılaştır- malar………...102 Tablo 3.85. Yaş Gruplarına Göre Hareketli Aparey Uygulanma Oranına İlişkin Karşı- laştırmalar………...102 Tablo 3.86. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Hareketli Aparey Uygulanma Oranına İlişkin Karşılaştırmalar………103 Tablo 3.87. Dişsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Hareketli Aparey Uygulanma Ora- nına İlişkin Karşılaştırmalar………..103

(18)

Tablo 3.88. Fonksiyonel Aparey Türü Dağılımları………104 Tablo 3.89. Cinsiyete Göre Fonksiyonel Aparey Uygulanan Hastalara İlişkin Karşılaş- tırmalar………...105 Tablo 3.90. Yaş Gruplarına Göre Fonksiyonel Aparey Uygulanan Hastalara İlişkin Karşılaştırmalar………...106 Tablo 3.91. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Fonksiyonel Aparey Uygulanan Hastalara İlişkin Karşılaştırmalar………...106 Tablo 3.92. Dişsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Fonksiyonel Aparey Uygulanan Hastalara İlişkin Karşılaştırmalar………...106 Tablo 3.93. Ağız Dışı Aparey Dağılımları………...108 Tablo 3.94. Cinsiyete Göre Ağız Dışı Aparey Uygulamalarına İlişkin Karşılaştırma- lar………...108 Tablo 3.95. Yaş Gruplarına Göre Ağız Dışı Aparey Uygulamalarına İlişkin Karşılaş- tırmalar………...109 Tablo 3.96. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Ağız Dışı Aparey Uygulamala- rına İlişkin Karşılaştırmalar………...109 Tablo 3.97. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Ağız Dışı Aparey Uygulama Dağılımı Karşılaştırması………..109 Tablo 3.98. Genişletme Apareyleri ve HÜÇG çeşitleri………110 Tablo 3.99. Cinsiyete Göre Genişletme Apareylerine İlişkin Karşılaştırmalar……111 Tablo 3.100. Yaş Gruplarına Göre Genişletme Apareylerine İlişkin Karşılaştırma- lar………...112 Tablo 3.101. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Genişletme Apareylerine İlişkin Karşılaştırmalar………...112 Tablo 3.102. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Genişletme Apareyleri Dağılımı Karşı- laştırması………...113 Tablo 3.103. Ağız İçi Sabit Distalizasyon Apareyi Dağılımları………...114 Tablo 3.104. Cinsiyete Göre Ağız İçi Sabit Distalizasyon Aparey Uygulamalarına İliş- kin Karşılaştırmalar………...115 Tablo 3.105. Yaş Gruplarına Göre Ağız İçi Sabit Distalizasyon Aparey Uygulamala- rına İlişkin Karşılaştırmalar………...115

(19)

Tablo 3.106. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Ağız İçi Sabit Distalizasyon

Aparey Uygulamalarına İlişkin Karşılaştırmalar………...116

Tablo 3.107. Dişsel Maloklüzyon Gruplarında Ağız İçi Sabit Distalizasyon Apareyi Dağılımı Karşılaştırması………...116

Tablo 3.108. Ankraj Apareyi Türlerinin Dağılımları………...117

Tablo 3.109. Ortognatik Cerrahi Dağılımları………....118

Tablo 3.110. Üst çene, Alt çene, Distraksiyon Çeşitlerinin Dağılımları………...119

Tablo 3.111. Cinsiyete Göre Ortognatik Cerrahi Dağılımlarına İlişkin Karşılaştırma- lar………...120

Tablo 3.112. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Ortognatik Cerrahi Dağılımla- rına İlişkin Karşılaştırmalar………...121

Tablo 3.113. Dişsel Maloklüzyon Grupları Arasında Ortognatik Cerrahi Karşılaştır- ması………...121

Tablo 3.114. Hastaların Cinsiyet, Yaş ve İskelet Maloklüzyon Sınıfları Arasında Te- davi Sürelerinin Karşılaştırılması………..122

Tablo 3.115. Hastalarda Tedavi Sonu Komplikasyon Dağılımları………...124

Tablo 3.116. Cinsiyete Göre Tedavi Sonu Komplikasyonlara İlişkin Karşılaş- tırma………...124

Tablo 3.117. Yaş Gruplarına Göre Tedavi Sonu Komplikasyonlara İlişkin Karşılaş- tırma………...125

Tablo 3.118. İskeletsel Maloklüzyon Gruplarına Göre Tedavi Sonu Komplikasyonlara İlişkin Karşılaştırma………...125

Tablo 3.119. Dişsel Maloklüzyon Grupları Arasında Tedavi Sonu Komplikasyonlara İlişkin Karşılaştırma………...125

(20)

ÖZET

Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında 2010-2019 Döneminde Tedavi Görmüş Hastaların Radyografilerinin, Fotoğraf-

larının ve Ortodontik Özelliklerinin Değerlendirilmesi

Çalışmanın amacı; 2010-2019 yılları arasında Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti ABD’nda tedavi görmekte olan bireylerin iskeletsel ve dişsel maloklüzyonlarını, dişsel anomalilerini, tedavi yöntemlerini, tedavi süresini ve te- davi ile ilgili komplikasyonlarını belirlemek ve bu verilerin iskeletsel ve dişsel ma- loklüzyonlar, cinsiyet ve yaş grupları ile ilişkisini incelenmektir.

Çalışmaya Fakültemiz Ortodonti ABD’nda tedavi görmüş başlangıç ortodontik ka- yıtları tam ve eksiksiz olan 3006 birey dahil edilmiştir. Hastalara ait tüm veriler Microsoft Excel programı ile dijital ortama aktarılmıştır.

Çalışmamızın sonucunda; dişsel maloklüzyonlar içerisinde en fazla hasta oranı Sı- nıf II div 1 grubunda, iskeletsel maloklüzyon içerisinde ise Sınıf I maloklüzyon grubunda tespit edilmiştir. Dişsel anomali görülme oranı en az iskeletsel Sınıf II maloklüzyonda saptanmıştır. Dişsel maloklüzyonlar içerisinde de Sınıf II div 1 gru- bunda Sınıf III ve Sınıf 2 div 2 grubuna göre daha az oranda dişsel anomali görül- müştür. Dişsel anomalilerden konjenital diş eksikliği oranı en fazla iskeletsel Sınıf III grubunda saptanmıştır. Asimetri ve openbite, baş başa kapanış oranları en fazla iskeletsel ve dişsel Sınıf III maloklüzyonda görülmüştür. Sabit mekaniklerle yapı- lan uygulamalarda çekimsiz tedavi oranının daha fazla olduğu tespit edilmiştir ve tüm bu sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

Araştırdığımız parametrelerin dağılımları ve her parametrenin dişsel, iskeletsel, yaş ve cinsiyet ile ilişkisi genellikle literatürle uyumlu bulunmuştur. Uyumlu olmayan bulgulara ilişkin olarak da daha geniş bir popülasyonla yapılacak çalışmaların ge- rekli olduğu düşünülmektedir.

Anahtar Sözcükler: Arşiv, Maloklüzyon, Dişsel anomali, Ortodontik tedavi, Or- todontik apareyler

(21)

SUMMARY

Evaluation of Radiographs, Photographs and Orthodontic Features of Pati- ents Treated in Kırıkkale University Faculty of Dentistry Department of Ort- hodontics in the 2010-2019 Period

The aim of the study; To determine the skeletal and dental malocclusions, dental anomalies, treatment methods, treatment period and complications related to the treatment of individuals who were being treated at Kırıkkale University Faculty of Dentistry Department of Orthodontics between 2010 and 2019, and these data were evaluated with skeletal and dental malocclusions, gender and age groups.

A total of 3006 individuals who were treated at Kırıkkale University Faculty of Dentistry Department of Orthodontics between 2010 and 2019 were included in the study. All data of the patients were transferred to the digital environment with Mic- rosoft Excel software.

As a result of our work; Among the dental malocclusions, the highest rate of pati- ents was found in Class II div 1 group, and in skeletal malocclusion, Class I ma- locclusion group. The incidence of dental anomalies was the least in skeletal Class II malocclusion. Among the dental malocclusions, less dental anomalies were ob- served in Class II div 1 group compared to Class III and Class II div 2 group. Among the dental anomalies, the rate of congenital tooth deficiency was highest in the ske- letal Class III group. Asymmetry and openbite, edge-to-edge bite rates were most common in skeletal and dental Class III malocclusion. It was found that the rate of treatment without extraction was higher in applications performed with fixed mec- hanics, and all these results were found to be statistically significant.

The distributions of the parameters we investigated and the relation of each para- meter with dental, skeletal, age and gender were generally found to be compatible with the literature. It is thought that studies with a larger population are required regarding incompatible findings.

Keywords: Archive, Malocclusion, Dental anomaly, Orthodontic treatment, Ort- hodontic appliances

(22)

1. GİRİŞ

"Ortodonti" kelimesi; Yunanca iki kelimenin birlikte söylenmesinden oluşmuştur.

Düz anlamına gelen "orthos" ile diş anlamındaki "odontos" sözcüklerinin birleş- mesi sonucu "ortodonti" kelimesi türetilmiştir (Ülgen, 2000).

Ortodonti; dişlerin, diş kavislerinin ve çenelerin birbirlerine göre konumunda anormal olanları saptayıp düzelten ya da anormal ilişkilerin oluşmasını önleyen diş hekimliğinin özel bir dalıdır (Özdiler, 2015).

Maloklüzyon, dişlerin düzensiz sıralanması veya diş arklarının, çenelerin anor- mal ilişkisi olarak tanımlanabilir (Perrotta ve ark., 2019).

Dişsel maloklüzyon sınıflaması ilk olarak 20.yy’ın başında Angle tarafından yapılmıştır. Sonrasında birçok araştırmacı tarafından yeni sınıflamalar da oluşturul- muştur. Fakat Angle sınıflaması basitliği ve klinik uygulamadaki kolaylığı nede- niyle günümüzde en fazla kullanılan sınıflama olmuştur (Özdiler, 2015).

Maloklüzyonların yaygınlığı toplumdan topluma hatta aynı toplum içerisinde bile değişmektedir. Maloklüzyon ilkel ve izole topluluklarda çevresel faktörler ve melez olanların doğal seleksiyonu gibi faktörler nedeniyle diğer topluluklara göre daha az görülmektedir. İlkel diyetlerin diş atrizyonlarını artırdığı ve bu şekilde çap- raşıklığın oluşmasını önlediği bildirilmektedir (Özdiler, 2015).

Dünya Sağlık Örgütü verileri tüm dünyada ortodontik maloklüzyonların çürük ve periodontal hastalıklardan sonra en önemli 3. ağız sağlığı problemi olduğunu bildirmektedir (Proffit ve ark., 2019).

Maloklüzyon, örneğin çiğneme, konuşma problemleri gibi fonksiyonel prob- lemlere neden olmaktadır. Aynı zamanda estetik kaygı oluşturmakta ve sonrasında çeşitli psikolojik sıkıntılar (sosyal problemler) gelişmektedir. Bu da bireylerin hayat kalitesinin bozulmasına neden olmaktadır (Traebert ve ark. 2018).

Gelişmiş toplumlarda ise maloklüzyon sıklığı daha fazladır. Çene boyutların- daki azalma diş sayısı ve boyutundaki küçülmeyle uyumlu olmadığında çapraşıklık artmaktadır (Özdiler, 2015).

Corrucini, Kuzey Hindistan’daki kırsalda yaşayan Punjabi gençleriyle, şehirli gençleri kıyasladığında çapraşıklık, arka çapraz kapanış ve bukkal bölge uyumsuz- luğu prevalansının daha yüksek olduğunu rapor etmiştir. Modern hayatta, daha

(23)

yumuşak gıdaların tüketimi, çiğneme sisteminin daha az kullanılmasına neden ol- makta bu da maloklüzyon sıklığını artırmaktadır (Proffit ve ark., 2019).

Maloklüzyon yaygınlığını araştıran birçok çalışma mevcuttur. Oklüzal prob- lemlerin görülme sıklığının ve tedavi ihtiyacının belirlenmesi, ortodonti alanında ihtiyaç duyulan uygun insan gücünün belirlenmesine de yardımcı olmaktadır (Willems ve ark., 2001).

Dişlerdeki anormal boyut, morfoloji, sayı ve erüpsiyon paterni de dahil olmak üzere tüm malformasyonlar, dişsel anomali olarak tanımlanmaktadır. Dişsel ano- maliler, dental laminanın hiperaktivitesi, atavizm ve multifaktöriyel kalıtım gibi farklı etiyolojilere sahiptir. Dişsel anomaliler ve maloklüzyonlar arasında genetik bağlantıya dair kanıtlar da mevcuttur (Dwijendra ve ark., 2015).

Diş sayısı, şekli ve pozisyonundaki anomaliler, üst ve alt çene ark uzunluğunda ve oklüzyonda bozukluklara yol açarak ortodontik tedavi planlamasını zorlaştırabi- lir veya tedavi nüksetmesinin olası bir nedeni olabilir (Al-Jabaa ve Aldrees, 2013).

Çoğu zaman, kraniyofasiyal ve oklüzal ilişkilerdeki bozukluklar dişsel anoma- lilerle birlikte ortaya çıkar, bu da tedaviyi karmaşıklaştırır. Ayrıca, dişsel anomali- ler fonksiyonel, oklüzal ve estetik sorunlara da neden olmaktadır (Fernandez ve ark., 2018).

Geçmişten günümüze ortodontide tedavi yöntemleri değişmekte ve gelişmek- tedir. Bu değişimlerle ortodontistler arasında tedavi planlaması ve tedavi yöntem- leri yönünden farklılıklar oluşmakta, farklı eğilimler ortaya çıkmaktadır. Farklılık- ların ve tecrübelerin dökümante edilmesi, gelecekte yapılacak tedavilere yön ver- mesi açısından önemlidir. Bu dokümantasyonla tedavi yöntemlerindeki avantaj ve dezavantajlar belirlenebilir. Tedavi yöntemlerindeki eksiklikler gelecekte yeni te- davi yöntemlerinin keşfine de yön verebilir.

Zamanın bu kadar değerli olduğu dönemde teknolojideki gelişmeler bizi dijital sistemlere yönlendirmektedir. Dijital sistemlerle hastaların adı, cinsiyeti, doğum ta- rihi gibi veriler gerektiğinde kolayca bulunabilmektedir.

Literatürde; ortodontik maloklüzyonları, dişsel anomali ve tedavi tiplerinin da- ğılımını ve bunun gibi birçok ortodontik özelliği kapsamlı inceleyen çalışmalar az sayıdadır. Literatürde bu konudaki en detaylı çalışmalar, Gottlieb ve arkadaşları ta- rafından yapılan seri araştırmalar (Gottlieb, Nelson ve Vogels 1991b) (E. L.

(24)

Gottlieb ve ark., 1991) (Eugene L Gottlieb, 1996) (E. L. Gottlieb ve ark., 1996) (E.

L. Gottlieb ve ark., 1997) ile bu makalelerin devamını teşkil eden Keim ve arkadaş- larının araştırmalarıdır (Keim ve Gottlieb 2002) (Keim ve ark. 2002a) (Keim ve Gottlieb 2002b) (Keim ve ark., 2008) (Keim ve ark., 2014a) (Keim ve ark., 2014b) (Keim ve ark., 2014c) (Keim ve ark., 2002a, 2002b, 2002c).

1.1. İskeletsel Sınıflama

İskeletsel maloklüzyon, üst ve / veya alt çene gelişim bozukluğu nedeniyle ortaya çıkan, üst çene ve alt çenenin kafa kaidesi ve birbirlerine göre anormal konumla- rıyla karakterize maloklüzyonlardır. Süt dişleri ve daimi dişlerde pozisyon, hiza- lanma gibi sorunlara yol açabilir (Joshi ve ark., 2014).

İskeletsel maloklüzyonları değerlendirmek için birçok analiz geliştirilmiştir.

Günümüzde sagital olarak en çok kullanılan analiz Steiner analizidir. Bu analizde çenelerin birbirleriyle ve kafa kaidesiyle ilişkilerini tanımlayan parametreler Stei- ner’ın ANB, SNA ve SNB açılarıdır. Normal değerler SNA açısı için 82± 2, SNB açısı için 80±2 ve ANB açısı için 2±2 olarak belirtilmektedir (Steiner, 1959).

Ülkemizde 2006 yılında Gülşen ve ark.’nın kraniyofasiyal yapıları değer- lendirdiği çalışmada yaşları 18-30 arasında değişen 262 (167 kadın, 95 erkek) birey dahil edilmiş ve Steiner analizi sagital parametrelerinden ANB açısı kullanılmıştır.

Çalışmanın sonuçlarına göre 123 birey (% 46.95) Sınıf I, 74 birey (% 28.24) Sınıf II, 65 birey de (% 24.80) Sınıf III olarak tespit edilmiştir (Gülşen ve ark., 2006).

2010 yılında siyahi ve beyaz ırk Brezilya bireylerinde iskeletsel, dentoalve- olar ve yumuşak doku karakteristiğinin karşılaştırıldığı bir çalışmada ortalama yaş- ları 13.17 olan 50 beyaz ırktan olan Brezilyalı birey ve ortalama yaşları 13.24 olan 56 siyahi Brezilyalı birey dahil edilmiştir. Üst ve alt çene ilişkisinin değerlendiril- diği ANB açısı, siyahi ırkta daha büyük değerlerde bulunmuştur. Aynı zamanda ANB açısı ile aynı eğilimi takiben siyahi ırkta iskeletsel dış bükeylik (NAP) beyaz ırka göre daha fazla bulunmuştur (de Freitas ve ark., 2010).

(25)

1.2. Dişsel Sınıflama ve Maloklüzyonlar

1899’da oluşturulan Angle sınıflaması ortodonti gelişiminde önemli bir adımdır.

Angle sınıflaması her iki çenede sagital yöndeki ilişkiyi temel alır. Vertikal ve transversal uyumsuzlukları içermez (Saleh, 1999).

Angle’a göre normal oklüzyonda anahtar diş, üst birinci molar diştir. Angle’ın normal oklüzyon tanımına göre üst birinci molar dişin meziobukkal tüberkülü alt birinci molar dişin bukkal oluğuna yerleşmelidir (Proffit ve ark., 2019).

Angle birinci molar dişlerin oklüzal ilişkilerini temel alarak maloklüzyonu 3 sınıfa ayırmıştır:

Sınıf I: Molarların normal ilişkide olduğu; fakat malpoze dişler, rotasyonlar veya diğer nedenlerle oklüzyon çizgisinin normal olmadığı maloklüzyonlar

Sınıf II: Normal oklüzyon çizgisine göre alt molar üst moların distalinde ko- numlandığı maloklüzyonlar

Sınıf III: Normal oklüzyon çizgisine göre alt molar üst moların mezialinde ko- numlandığı maloklüzyonlar (Proffit ve ark., 2019).

Angle’dan sonra birçok sınıflama geliştirilmiştir, ama hiçbiri evrensel olarak kabul görmemiştir.

Lischer'in (1912) sınıflandırması genel olarak Angle sınıflandırmasına benzer bir sınıflamadır. Farklı olarak nötroklüzyon (Angle Sınıf I), mezioklüzyon (Angle Sınıf III) ve distoklüzyon (Angle Sınıf II) terimlerini tanıtmıştır. Simon (1922), ka- fatasındaki farklı noktalara dayalı olarak üç anatomik düzleme referansla diş arkları arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir sınıflandırma önermiştir. Dewey ve Veerson (1942), Angle'ın sınıflandırmasını, Dewe Veerson Modifikasyonu olarak bilinen beş tür Sınıf I maloklüzyon ve üç tür Sınıf III maloklüzyonu içerecek şekilde ge- nişlettikleri bir kitap yayınlamışlardır. Ackerman ve Proffit'in (1969) sınıflandır- ması, Angle'ın temel zayıflıklarının üstesinden gelmek, klinisyene tedavi planı ha- zırlamada yardımcı olmak amacıyla, her bir maloklüzyon vakasındaki sorunları lis- telemek için daha çok tanısal bir prosedür oluşturmuşlardır (Bourzgui, 2012).

Cryer, Case, Hellman, Simon ile Ackerman ve Proffit gibi araştırmacıların eleştirilerine rağmen halen Angle sınıflaması büyük ölçüde kabul edilen sınıflama- dır ve aynı zamanda diş hekimliği fakültesi ve kliniklerde en çok kullanılan sınıfla-

(26)

bildirmiştir. Son zamanlarda da Graber ve Vanarsdall bu sistemin çok kolay ve pra- tik olduğunu bildirmiştir (Saleh, 1999).

Dişsel maloklüzyonlar Sınıf I, Sınıf II div 1, Sınıf II div 2, Sınıf III, Sınıf IV, Sınıf II subdiv, Sınıf III subdiv alt grupları ile daha detaylı olarak değerlendirilebil- mektedir. Günümüzde bu dişsel maloklüzyon sınıflandırmasının alt gruplarla kul- lanımı daha yaygındır. (Ülgen, 2000).

Angle Sınıf II maloklüzyon problemleri beyazlarda ve kuzey Avrupa’da sık- lıkla görülürken, Sınıf III maloklüzyon problemlerine Doğu Asya popülasyonla- rında daha sık (Japonya’da % 3-5’inde Sınıf III ve % 2-3 psödo Sınıf III) rastlan- maktadır (Proffit ve ark., 2019).

Maloklüzyon prevalansı topluluklar arasında etnik kökene göre farklılıklar göstermektedir (Keroosuo Laine, 1990).

Belirli popülasyonlarda maloklüzyon insidansı ile ilgili çalışmalar 1900'le- rin başlarına kadar uzanmaktadır (Borzabadi-Farahani ve Eslamipour 2009).

Literatürde maloklüzyonların toplumlarda görülme sıklığını tespit etmeye yö- nelik birçok çalışma gerçekleştirilmiştir.

Ülkemizde Sayın ve ark. (2005), 2002-2004 yılları arasında Süleyman Demi- rel Üniversitesi DHF Ortodonti Bölümüne başvuran 2844 hastada (1662 kadın, 1182 erkek) maloklüzyon dağılımı, başvurdukları iller, öngörülen tedavi planlama- larının dağılımlarını incelemişlerdir. Bireylerin ortalama yaşı 13.26 olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak hastaların büyük bir çoğunluğunun Antalya’dan geldiği, en fazla Angle Sınıf I maloklüzyon (% 65.65) dağılımının bulunduğu ve en yüksek oranda sabit tedavi öngörüldüğünü bildirmiştir. Yazarlar incelenen her üç tip ma- loklüzyon türünde de Anadolu Türk popülasyonundaki anomalilerin görülme oranlarının Siyah Amerikalılarla çok yakın seviyelerde bulunmasını dikkat çe- kici olarak bulmuşlardır (Sayın ve ark., 2005).

Tanzanya ve Finlandiya’da (1990) okul çocuklarında etnik orjin, yaş ve cinsi- yete göre oklüzal karakterler araştırılmıştır. 642 Tanzanyalı (11-18 yıl), 458 Fin- landiyalı (12≤yaş≤18 yıl) çocuk dahil edilmiştir. Finlandiyalı çocuklar Tanzanyalı çocuklara göre önemli ölçüde daha yüksek distal oklüzyon, çapraşıklık ve daha dü- şük ön açık kapanış prevalansına sahip olduğu tespit edilmiştir. Oklüzal veya boş- luk anomalisi olmayan bireylerin oranı, Tanzanyalılar arasında Finlilere göre

(27)

önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. Bu çalışmada Tanzanyalı ve Finli çocuk- ların oklüzyonunda bulunan farklılıklar, etnik gruplar arasında kraniyofasiyal veya dentoalveolar farklılıklar olarak ifade edilen kalıtsal veya çevresel faktörlerdeki farklılıkları yansıtıyor gibi görünmektedir (Keroosuo ve Laine, 1990).

Avustralya'da 1993 yılında 12-14 yaş arası 1050 Çinli çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, Çinli çocukların % 7.1'inin normal oklüzyona sahip olduğu, % 58.8'inin Sınıf I maloklüzyona sahip olduğu, % 21.5'inin Sınıf II maloklüzyona sa- hip olduğu ve % 12.6' sının Sınıf III maloklüzyona sahip olduğunu gösterilmiştir.

Yazarlar Kafkas ırkı ile karşılaştırıldığında daha yüksek Sınıf III maloklüzyon in- sidansı saptanmıştır (Lew ve ark., 1993).

2007 yılında İzlanda’ da oklüzal anomali prevalansını kaydetmek amacıyla ya- pılan bir çalışmada 31-44 yaşları arasında 342 erkek ve 487 kadın olmak üzere top- lamda 829 bireyin oluşturduğu rastgele bir örneklem grubunda % 27.7 oranıyla en sık görülen maloklüzyon özelliği distal molar oklüzyon olarak bulunmuştur. Sınıf I maloklüzyon oranı % 33.9 olduğu belirtilmiştir. Bireylerin % 13.4 ‘ünde alt çene ön çapraşıklık, % 11.9’unda molar çapraz kapanış, % 11.8’inde derin kapanış, % 7.12’inde üst çene ön çapraşıklık, % 6.9’unda mezial molar oklüzyon, % 5.3’ünde artmış overjet görülmüştür. Ortodontik tedavi sıklığı kadınlarda erkeklere göre an- lamlı derecede yüksek bulunmuştur. Daha önce ortodontik tedavi gören bireylerin 57’sini erkekler (% 16.9) ve 117’sini kadınların (% 24.3) oluşturduğu belirtilmek- tedir (Jonsson ve ark., 2007).

2009 yılında Nepal'in doğusunda yapılan bir çalışmada daha önce ortodontik tedavi görmemiş, yaşları 7-48 arasında değişen 700 hasta (447 kadın, 253 erkek), maloklüzyon prevalansını belirlemek amacıyla değerlendirilmiştir. Yaş, 4 grupta kategorize edilmiştir: <12 yıl hastalar (% 10.5), 12-24 yıl (% 76.7), 24-36 yıl (%

11.7), >36 yıl (% 1.1). İncelenen örnekte en fazla görülen maloklüzyon Sınıf I (%

67.5) maloklüzyon olarak belirtilmiştir. Sınıf II div 1, Sınıf II hastaların alt grupla- rında oran olarak en fazla görülen gruptur (% 22.0). Maloklüzyonların görüldüğü en yaygın yaş grubu 12-24 yaştır. Kadın erkek oranı 2:1’dir. Yazarlar en sık görülen yaş grubunu, estetik konusundaki yüksek öz bilinçliliğin bir sonucu olarak yorum- lamaktadır. Kadın-erkek oranını da bireylerin ortodontik tedavi arayışındaki moti- vasyon ilişkilendirmektedirler. Sosyal nedenlerden kaynaklanan ebeveyn

(28)

motivasyonun da bu farkı açıklayabileceğini bildirmişlerdir. Bu çalışmada en yay- gın maloklüzyon Sınıf I, en az yaygın olan maloklüzyon ise Sınıf III olarak bulun- muştur. Angle sınıflaması ve yaş arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (Sharma, 2009).

Eliane Traebert ve ark. 2012 yılında, Brezilya’da yaptıkları kesitsel çalışmada 10-15 yaşları arasında, çeşitli okullardan rastgele seçilen 389 öğrenciyi maloklüz- yon prevalansı açısından değerlendirmişlerdir. Sınıf II, III, IV maloklüzyon preva- lansını % 57.3 olarak bulmuşlardır. En yaygın olarak görülen dental özellik 3 mm’

den fazla overjettir. Kadınlar ve yaşça büyük öğrenciler tüm maloklüzyon sınıfla- malarında istatistiksel olarak önemli, daha yüksek prevalans göstermiştir. Sınıf I maloklüzyonlar % 42.7, Sınıf II maloklüzyonlar % 15.9, Sınıf III maloklüzyonlar

% 14.1, Sınıf IV maloklüzyonlar % 27.2 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak şiddetli (Sınıf III), çok şiddetli veya deforme edici maloklüzyonun (Sınıf IV) genç kadınlar arasında ve daha ileri yaş gruplarında diğer gruplara göre daha yaygın olduğu gös- terilmiştir (Traebert ve ark., 2018).

1.3. Yumuşak Doku Profili

Uyumlu yüz estetiği ve optimal fonksiyonel oklüzyon ortodontik tedavinin en önemli hedefleri arasındadır. Geçmişten günümüze kadar hastalardaki estetik bek- lentilerin artışıyla yumuşak doku profilinin tedavi planlamasındaki önemi artmak- tadır.

Yumuşak doku profili hasta doğal baş konumundayken incelenir. Konveks bir profil ya üst çenenin çok ileri olmasından ya da alt çenenin çok geride olmasından kaynaklanabilen Sınıf II çene ilişkisini gösterir. Düz veya hafif konveks bir profil Sınıf I çene ilişkisini gösterir. Konkav bir profil üst çenenin çok geride olması veya alt çenenin çok ileri olmasından kaynaklanabilen Sınıf III çene ilişkisini gösterir (Proffit ve ark., 2019).

Arnett ve Bergman çalışmalarında profil konveksivite/konkavite’sini değerlen- dirmek amacıyla Gl-Sn-Pg açısını kullanmışlardır. Sınıf I profilde bu açısının 165- 175°, Sınıf II profilde 165°’den daha az, Sınıf III profilde ise 175°’den daha fazla olduğunu bildirmektedirler (Arnett ve Bergman, 1993).

(29)

Bu çalışmaya benzer bir çalışma Türk popülasyonunda Malkoç ve ark. tarafın- dan yapılmıştır. Yazarlar Türk popülasyonunda Sınıf I profil için bu açı değerinin 162°-172° arasında olması gerektiğini bildirmektedir (Malkoç ve ark., 2009).

Bishara ve ark. 1998 yılında büyüme ve ortodontik tedaviyle ortaya çıkan profil değişikliklerinin değerlendirmek amacıyla yaptıkları çalışmada fasiyal konveksi- vite açısı, Holdaway yumuşak doku açısı, Ricketts estetik çizgiye göre üst ve alt dudakların açısı parametreleri kullanmışlardır. Yumuşak doku profilindeki en fazla değişimin gözlendiği yaş aralığı, kadınlarda 10-15 yaş, erkeklerde ise 15-25 yaş olarak bulunmuştur (S E. Bishara ve ark., 1998).

Yeong ve Huggare (2004), Sınıf I kesici ilişkisine sahip, yaş ortalaması 12.7 olan 31 erkek ve yaş ortalaması 12.5 olan 50 kadın, toplam 81 Singapur’da yaşayan Çinlilerin kraniyofasiyal morfolojisini değerlendirdikleri çalışmalarında, sefalo- metrik filmler üzerinde belli sert ve yumuşak doku noktaları işaretlenerek ölçümler yapılmıştır. Kadınlarda üst ve alt çene protrüzyonun erkeklere göre çok daha fazla ve fasiyal konveksite ile üst dudak belirginliğinin ise daha az olduğu bulunmuş ay- rıca erkeklerde çene ucunun daha geride yer aldığı tespit edilmiştir. Kadınlar erkek- lere göre daha fazla alt çene prognatizm göstermiş ve iskeletsel olarak da daha çok Sınıf III eğilimli bulunmuşlardır (Yeong ve Huggare, 2004).

Torlakovic ve ark. 2011 yılında yaş ile ilgili yumuşak dokuda meydana gelen profil değişimlerini incelemişlerdir. Oslo Üniversitesindeki ortodonti arşivinden 1972-1989 yılları arasındaki diş hekimliği öğrencilerinin (20’li yaşlarda) lateral se- falometrik röntgenleri seçilmiştir (T1). Aynı kişilerden 30’lu yaşlarda (T2), 40’lı yaşlarda (T3) da lateral sefalometrik röntgenler alınarak röntgenler çakıştırma ya- pılarak karşılaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda erkeklerde kadınlara göre 10 yıl daha geç yaşlanma gerçekleşmiştir. Fakat kadınlara göre daha büyük değişimler gözlenmiştir. Her iki cinsiyet için de yumuşak doku profilindeki en büyük değişik- likler aşağı yönde meydana gelmiştir (Torlakovic ve Færøvig, 2011).

2015 yılında Pers adölesan popülasyonunda açısal ve doğrusal ölçümlerle fotoğrafik yumuşak doku analizinin yapıldığı bir çalışmada fasiyal konveksivite ve total fasiyal konveksivite açısı kadın ve erkeklerde benzer bulunmuştur (Moshkelgosha ve ark., 2015).

(30)

1.4. Asimetri

Literatürde, yüz asimetrilerinin gelişiminde bir dizi nedensel faktör vurgulanmıştır.

Çoğu durumda, yüz asimetrisinin etiyolojisi bilinmemektedir. Bu tür idiyopatik asi- metriler genel popülasyonda yaygındır, ancak erken yaşta saptanamaz ve kraniyo- fasiyal gelişim boyunca kademeli olarak ortaya çıkar (Thiesen ve ark., 2015).

Yüz asimetrisinin ve diş orta hat düzensizliklerinin üç ana nedeni vardır:

hemifasiyal mikrosomia gibi çene ve / veya üst çene dahil yüz yapılarının gerçek iskeletsel asimetrileri; süt dişlerinin erken kaybı, konjenital eksik dişler vb yerel faktörler ve baş parmak emme gibi alışkanlıklara bağlı oluşan arkların birinde veya her ikisinde yer alan dental asimetriler ve oklüzal prematür kontaklar nedeniyle olu- şan kapanma veya açılma sırasında alt çenenin fonksiyonel kaymaları (Samir E.

Bishara ve ark., 1994).

Bu faktörlerin kombinasyonu da mevcut olabilir, bu nedenle doğru bir ta- nıya ulaşmak için her hastanın dikkatlice değerlendirilmesi gerekir.

Ortodontik hastalarda yüz asimetrilerini değerlendiren epidemiyolojik ça- lışmalar Amerika Birleşik Devletleri'nde % 12 ila % 37, Belçika'da % 23 ve Hong Kong'da % 21 arasında değişen bir yaygınlık bulmuştur (Sheats ve ark., 1998) (Severt ve Proffit, 1997) (Willems ve ark., 2001) (Samman N, Tong AC, Cheung DL, 1992).

Severt ve Proffit, North Carolina Üniversitesi'nde 1460 hastayla yaptıkları araştırmada bireylerin % 34'ünde yüz asimetri prevalansı bulunduğunu, asimetrinin en dikkat çekici özelliğinin çene sapması olduğunu bildirmiştir. Çene sapması asi- metrik hastaların % 74'ünde mevcut olarak bulunmuştur (Severt ve Proffit, 1997).

Brezilya'da, Boeck ve arkadaşları ortodonti-cerrahi tedavi ihtiyacı olan 171 hastadan oluşan bir örnekte iskeletsel deformitelerin prevalansını değerlendirmiş- lerdir. Çalışmanın sonucunda değerlendirilen bireyler arasında asimetri prevalansı- nın % 32 olduğu bildirilmiştir. Gribel ve ark. 250 Sınıf I deneğin konik-ışınlı bil- gisayarlı tomografisi aracılığıyla alt çene asimetrileri değerlendirmiş ve hafif ila şiddetli asimetri prevalansının % 44 olduğunu saptamışlardır (Boeck ve ark., 2011).

Hastanın yaşına ve ciddiyetine bağlı olarak ortodontik ve ortopedik yüz asi- metrilerini düzeltmek amacıyla literatürde çeşitli seçenekler tanımlanmıştır. Bildi-

(31)

veya cerrahi müdahaleler vurgulanmıştır (Burstone, 1998). Hafif asimetri vakaları için asimetrik mekanikler ve diş çekimleri yeterli olabilmektedir (Nanda ve Margolis, 1996) (Janson ve ark., 2003).

Sheats ve ark. 1998 yılında yaptıkları çalışmada ortodontik asimetri preva- lansını araştırmak için Florida Commonwealth Üniversitesi Ortodonti bölümündeki kayıtları incelemişlerdir. Hastalar daimi ve karma dentisyon dönemine göre grup- landırılmış, frontal yüz asimetrisi, burun deviasyonu, çene deviasyonu, yüz orta hattına göre üst çene orta hat sapması, yüz orta hattına göre alt çene orta hat sap- ması, her iki orta hat uyumsuzluğu, sagital molar asimetri ve üst ve alt çene oklüzal asimetri gibi özellikler değerlendirilmiştir. Örneklem grubunda % 6 oranında fron- tal fasiyal asimetri, % 4’ünde de alt çene deviasyonu görülmüştür (Sheats ve ark., 1998).

1.5. Polidiastema ve Orta Hat Diasteması

Dişlerdeki kontak kaybı ile oluşan boşluklara diastema denir. Bu boşluklar birden fazla sayıda olduğunda polidiastema olarak adlandırılmaktadır (Sönmezateş ve ark.

2019).

Yetişkinlerde diastema prevalansı % 3.7 ile % 36.8 arasında değişmektedir.

Diastema etyolojisi dört genel grupta incelenebilir: Dental defektler, örneğin, üst lateral kesici dişlerde mikrodonti veya hipodonti; Yüksek frenulum ataçmanı veya periodontal hastalık gibi periodontal defektler; Büyük dil gibi kas defekti; Nöro- müsküler defekt; dinlenme sırasında dilin yanlış pozisyonu veya yutma veya ko- nuşma gibi fonksiyonlar. Diastemanın bir başka nedeni de diş-ark boyutu uyum- suzluğudur. Bunun nedeni de dişlerin küçük boyutta olması ya da diş arklarının büyük olmasıdır (Sekowska ve ark., 2018).

Üst çene orta hat diasteması, daimi dişlerde görülen yaygın bir estetik prob- lemdir (Mattos ve ark., 2012).

Horowitz 10-12 yaşları arasında siyah ırkta (% 19) orta hat diastema preva- lansının beyaz ırka (% 8) göre daha yüksek oranda görüldüğünü bildirmiştir (Horowitz, 1970). Richardson ve ark. 6-14 yaşları arasında 5307 çocuğu dahil et- tikleri çalışmalarında orta hat prevalansının 6 yaşında ve 14 yaşında erkeklerde

(32)

2001 yılında Willems ve ark. tarafından yapılan bir çalışmada toplam ör- neklemde polidiastema % 20 oranında görülmüştür. Bu oran Angle Sınıf I malok- lüzyonda % 20, Angle Sınıf II div 1 maloklüzyonda % 22, div 2 maloklüzyonda % 18, Sınıf III maloklüzyonda % 15 olarak bulunmuştur (Willems ve ark., 2001).

1.6. Orta Hat Uyumsuzluğu

Ortodontik diagnozda fasiyal orta hatta göre, üst çene ve alt çene orta hat uyumu değerlendirilmektedir. Orta hat uyumu tedavi planında göz önünde bulundurulan önemli bir parametredir.

Fasiyal orta hat, burun, filtrum ve çene ucu gibi düz bir hatta yer alan işa- retlerle tanımlanır. Bu çizgi burnu ve filtrumu ikiye bölerek, üst çene ve alt çene orta hatlarla çakışır ve yumuşak doku pogoniondan geçer (Jerrold ve ark., 1990).

Dental orta hat, dişler maksimum temasta iken üst çene ve alt çene arkın midsagital çizgisi olarak tanımlanır (Khan ve ark., 2014).

Arnett ve Bergman, genellikle filtrumun güvenilir bir orta hat yapısı oldu- ğunu ve çoğu durumda orta hat değerlendirmesinin temeli olarak kullanılabilece- ğini belirtmiştir (Beyer ve Lindauer, 1998).

Orta hat uyumsuzluk nedenleri üst çene ve / veya alt çenenin yüz iskeletine göre yanlış konumlandığı iskeletsel asimetriler veya üst çene veya alt çene diş ark- larının yer değiştirmesi veya distorsiyonundan kaynaklanan dişsel asimetriler veya asimetrik çapraşıklık, diastemalar, diş rotasyonları veya diş boyutu farklılıklarıdır (Beyer ve Lindauer, 1998).

Dişsel orta hatların klinik muayenesi ağız açıkken; sentrik ilişkide; ilk te- masta ve sentrik oklüzyonda değerlendirilir. İskeletsel veya dişsel kökenli orta hat sapmalarında sentrik ilişkide ve sentrik oklüzyonda benzer orta hat uyumsuzlukları gözlenir. Öte yandan, oklüzal prematür kontaklara bağlı uyumsuzluklarda ilk diş temasını takiben alt çene fonksiyonel kayma oluşabilir (Samir E. Bishara ve ark., 1994).

Orta hat uyumsuzluk tedavileri karmaşık prosedürler içerir. Asimetrik te- davi mekaniği genellikle zordur ve toplam tedavi süresini uzatabilir. Tek taraflı diş çekimi veya şiddetli vakalarda cerrahi müdahale düşünülebilir (Beyer ve Lindauer,

(33)

Sheat ve ark.’nın ortodontik asimetri prevalansını araştırdıkları çalışmada ortodonti hastalarında üst ve alt orta hatlar yüz orta hatta göre değerlendirilmiştir.

Alt orta hat, hastaların % 62'sinde uyumsuz olarak tespit edilmiştir. Karışık diş- lenme olgularında veya kalıcı dişlenme olgularında alt orta hat sapması prevalan- sında fark bulunmamıştır. Yüz orta hattına göre üst çene orta hat sapması karışık dişlenme vakalarının % 47’sinde, kalıcı dişlenme vakalarının ise % 33’ünde göz- lenmiştir (Sheats ve ark., 1998).

Saveetha Dental kolejde sadece kadın hastaların dahil edilerek üst orta hat sapmasının prevalansının değerlendirildiği bir çalışmada 50 hastanın % 31’inde orta hat sapması bulunmuştur (Priyadharshni ve Felicita, 2019).

Romanya’da ortodonti hastalarında dişsel orta hat sapmasının prevalansının araştırıldığı başka bir çalışmada alt çenede % 8.30, üst çenede % 12.5 oranlarında orta hat sapması tespit edilmiştir (Anistoroaei ve ark., 2018).

1.7. Dişsel Anomaliler

1.7.1. Konjenital Diş Eksikliği ve Fazlalığı

“Hipodonti” bir veya birkaç dişin gelişimsel eksikliği, “oligodonti” ise üçüncü mo- lar dişler dışında altı ya da daha fazla dişin konjenital eksikliği olarak tanımlanır, anadonti ise tüm dişlerin yokluğunu tanımlamak için kullanılır (Shimizu ve Maeda, 2009).

Konjenital diş eksikliğinin etyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Fiziksel obstrüksiyon, diş laminasının yırtılması, yer darlığı, diş epitelinin fonksiyonel ano- malileri, mezenkimin başlangıç hatası etyolojisinde rol oynayan faktörler arasında gösterilmektedir. Genetiğin etkili olduğu konjenital diş eksiklikleri daha çok çift taraflı gözlenmektedir (Pinho ve ark., 2005).

Üçüncü molar dişler, konjenital olarak eksikliği en sık görülen dişlerdir.

Üçüncü molar dişlerin dahil edilmediği çalışmalarda, her diş için bildirilen preva- lans oranları popülasyona göre değişmektedir (Shimizu ve Maeda, 2009).

Şişman ve ark. (2007) üst çene lateral kesici dişlerin ve alt çene ikinci pre- molarların en sık eksikliği görülen dişlerden ikisi olduğunu bildirmişlerdir (Şişman ve ark., 2007).

(34)

Hipodonti yaygın görülürken, oligodonti daha nadir rastlanılan bir durum- dur (Shimizu Maeda, 2009). Rolling ve Poulsen oligodonti prevalansının % 0.16 olarak bildirmişlerdir (Rolling ve Poulsen, 2001).

Konjenital diş eksikliği, diastema oluşumu, dental arkta orta hattın kayması, asimetri, eksik diş boşluğuna doğru diğer dişlerin eğilmesi (tipping), antagonist di- şin uzaması (elongasyon), mevcut dişlerin malpozisyonu ile maloklüzyon oluşu- muna ve diş sürmesinin gecikmesine neden olabilir, ortodontik tedaviyi zorlaştıra- bilir (Aktan ve ark., 2010)

Süpernumere dişler, diş kavislerindeki artı dişlerdir. Etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Ek olarak gözlenen indüksiyon bölgeleri etyolojide rol oynaya- bilmektedir. Diş arklarının veya çenelerinin hemen hemen her yerinde bulunabilir- ler (Esenlik ve ark., 2009).

Süpernumere dişler diş sürmesini engelleyerek dişlerin gömülü kalmasına veya vestibulopozisyon, lingopozisyonda ve rotasyonlu olarak sürmelerine ve çap- raşıklığa neden olmaktadırlar (Ülgen, 2000).

Süpernumere dişler gömülü kalabilir, kendiliğinden sürebilir veya ektopik erüpsiyonda sürebilirler (Esenlik ve ark., 2009).

Meziyodens terimi, üst çenenin orta hattında ve 2 santral kesici diş arasında yer alan artı dişler için kullanılır. En sık görülen süpernumere diş, 2 üst çene kesici diş arasında genellikle küçük ve konik olan meziyodenslerdir. Genellikle daimi diş- lerde görülür. Daimi dişlenmede erkekler kadınlara göre yaklaşık iki kat daha sık etkilenmektedir (Kazancı ve ark., 2011).

2014 yılında Karadaş ve ark. tarafından Türkiye kuzeydoğu alt popülasyo- nunda diş sayı anomalileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Araştırmacılar 2722 hasta dahil etmişler, 3.molar dişleri çalışma dışı bırakmışlardır. Diş hekimliği hastalarının % 4.84’ünde sayı anomalisi saptamışlardır. Üst çene lateral kesici diş- ler en sık eksikliği gözlenen dişlerdir. Konjenital diş eksikliği ve cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamasına karşın hiperdonti ve cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Oligodonti ve hipodonti kadınlarda daha sık görülürken, hiperdonti daha çok erkeklerde daha sık saptanmıştır (Karadaş ve ark., 2014).

(35)

2005 yılında Pinho ve ark. çalışmalarında Portekiz popülasyonunda konje- nital üst lateral kesici eksikliğinin prevalansını araştırmışlardır. Çalışmada, 1993- 2000 yılları arasında fakülte kliniğinde tedavi gören, yaşları 3 ila 71 arasında deği- şen 16.771 hastanın panoramik radyografileri değerlendirilmiştir. İncelenen bu po- pülasyonda konjenital lateral kesici eksikliği % 1.3 olarak tespit edilmiştir (Pinho ve ark., 2005).

2011 yılında bir grup araştırmacı tarafından Doğu Bavyera’daki Regensburg Üniversitesi Tıp Merkezi’nde 1994-2006 yılları arasında ortodontik tedavi için baş- vuran hasta kayıtlarında konjenital diş eksikliği incelenmiştir. Toplam 1353 hasta dahil edilmiştir. Hastaların 34’ünde hipodonti, 27’sinde oligodonti görülmüştür.

Konjenital diş eksikliği erkek ve kadın hastalarda eşit dağılım göstermiştir (Behr ve ark., 2011).

Arai’nin 2019 yılında 71 farklı klinikten topladığı verilerle Japonya’da yap- tığı çalışmada sendromu olmayan ortodonti hastalarında diş agenezisi araştırmıştır.

8-14 yaş arasında 228 ortodonti hastası (141 kadın, 87erkek) dahil edilmiştir. En fazla eksikliği görülen diş üst çene ve alt çene 2. premolar diş olarak bulunmuştur (Arai, 2019).

1.7.2. Makrodonti ve Mikrodonti

Megalodonti olarak da bilinen makrodonti, ortalama bir diş boyutundan daha büyük olan dişler için kullanılan bir terimdir (Stolbizer ve ark., 2020)(Stolbizer ve ark., n.d.).

Etyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörler bu anomalinin oluşumunda rol oynayabilir. İnsüline dirençli diyabet, hemifasiyal hi- perplazi ve hipofizeal gigantizm gibi tıbbi durumlar makrodonti ile ilişkilendiril- miştir.

Literatürde farklı popülasyonlarda yapılan çalışmalarda makrodonti, mikro- donti, kama lateral prevalansları değişiklik göstermektedir. İran’da mikrodonti ve kama lateral prevalansı % 1.6, % 1(Sogra ve ark., 2012); Hindistan’da mikrodonti

% 9.14 (Guttal ve ark., 2010); Pakistan’da mikrodonti % 4, makrodonti % 2.10 (S Q. Khan ve ark., 2015); Yunanistan’da makrodonti % 0.58, mikrodonti % 0.5 olarak

(36)

Mikrodonti normal boyutundan daha küçük dişler için kullanılan bir terim- dir (Aren ve ark., 2015).

Kama şeklinde üst daimi lateral kesici dişlerin prevalansının araştırıldığı bir meta analiz sonucuna göre dünya çapında her 55 kişiden yaklaşık birinde (% 1.8) kama lateral gözlenmektedir. Mongoloid insanlarda (% 3.1) kama laterallerin yay- gınlığı, siyah (% 1.5) ve beyaz (% 1.3) ırktan önemli ölçüde daha yüksektir. Kadın- ların peg-lateral olma olasılığı erkeklerden 1.35 kat daha fazladır. Tek taraflı ve çift taraflı olarak eşit derecede görülmektedir (Hua ve ark., 2013).

Gürbüz ve ark. 2019 yılında, 12-93 yaşları arasında, 2203 hastada (1220 kadın, 983 erkek) ağız içi ve radyolojik muayene ile dişsel anomali değerlendirmiş- lerdir. Makrodonti prevalansı % 0.1, mikrodonti prevalansı ise % 1.0 olarak bulun- muştur (Gürbüz ve ark., 2019).

Japonya’da yapılan bir çalışmada, süt dentisyonda ortalama yaşları 4 yıl 7 ay olan 905 çocuk (465 erkek, 440 kadın), daimi dentisyonda ortalama yaşları 16 yıl 8 ay olan 745 kişi (391 erkek, 354 kadın) dişsel anomali prevalansını değerlen- dirilmek için 9 diş hekimi tarafından muayene edilmiştir. Daimi dentisyondaki bi- reylerde mikrodonti, makrodonti ve peg şeklindeki dişlerin prevalansı sırasıyla % 1.9, % 1.9, % 3.2‘dir. Erkeklerde kadınlara göre makrodonti daha sık görülmüştür.

Mikrodonti ve peg şeklinde üst çene lateral kesici diş prevalansında kadın ve erkek- lerde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Daimi dentisyonda en fazla mikrodonti görülen diş % 1.1 görülme sıklığı ile üst lateral kesici dişlerdir. En fazla makrodonti görülen diş % 0.7 prevalansıyla alt 2. premolar dişlerdir (Ooshima ve ark., 1996).

Almanya’da 2001 yılında Basdra ve ark. tarafından yapılan bir başka çalış- mada çeşitli maloklüzyonlarda dişsel anomali prevalansları değerlendirilmiştir.

Kama lateral diş Sınıf III hastalarda % 3 oranında görülürken, Sınıf II div 1 hasta- larda görülmemiştir (Basdra ve ark., 2001).

Makrodonti diş-ark boyutu uyumsuzluğuna neden olarak çapraşıklığa, mik- rodonti ise diastema oluşumuna yol açabilir. Aynı zamanda diş boyutundaki bu farklılıklar estetik problemlere neden olabilir ve ortodontik tedavi gerektirir. Mak- rodontili dişlerin boyutları stripping uygulaması ile bir miktar küçültülebilir. Kama lateral ve diğer mikrodonti görülen dişlerin boyutlarının büyütülmesi için yeterli

Referanslar

Benzer Belgeler

Ortho do ntic Treatment o f a Severe Cerebral Palsy Spastic Quadriplegia Patient Ortho do ntic Treatment o f a Severe Cerebral Palsy Spastic Quadriplegia Patient ÇİFTER M., Cura N.

Üst çene çapraşıklığı şiddetli olan bireylerle, hafif olan bireylerin sağ üst ve alt büyük azı dişleri arası yatay mesafe ortalamaları arasında fark bulunamamıştır.. Erkek

Franchi ve Bacetti, 10 posteroanterior filmler üzerinde yürüttükleri çalışmalarında maksiller iskeletsel genişliğin sınıf II bireylerde sınıf I bireylere göre ortalama

EK-1: Dünya, Kadınlarının Eşit Haklar ve Eşit Olanaklar Elde Etme Mücadelesinin. Kısa Tarihçesi 178-181 EK-2: Türkiye'de Kadın

Banknotların birer ideolojik, politik propaganda malzemesi olarak nasıl işlediği sorusu üzerinden gelişen ve Cumhuriyet dönemi banknotlarının tarihsel arka plan

İnal, çalışmasının konusuyla amacını “… Türkiye’de kamusal alanlarda Kürtçe konuşan herhangi bir Kürdün, sırf Kürtçe konuştuğu için sivil kişilerden fiziki

Dişler anteriorda dışarda dudaklar içerde dil; posteriorda yanak ve dilin etkisi altındadır... Kas

18 Mayıs 2011 tarihinden bu yana AB Bilgi ağına katılan Kocaeli Sanayi Odası işbirliği ile 2012 yılında 7 adet etkinlik gerçekleştirilmiştir.. Kocaeli Sanayi Odası