• Sonuç bulunamadı

Sulama Organizasyonlarının Đşletmecilik Yönünden Değerlendirilmesi: Aksu Đlçesi Örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sulama Organizasyonlarının Đşletmecilik Yönünden Değerlendirilmesi: Aksu Đlçesi Örneği"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sulama Organizasyonlarının Đşletmecilik Yönünden Değerlendirilmesi: Aksu Đlçesi Örneği

Betül SAYIN1, M.Ali ÇELĐKYURT1, Süleyman KARAMAN2, Hüseyin AKKAYA3

ÖZET

Hızla artan nüfusu besleyebilmek için gerekli olan tarımsal üretimi elde etmek amacıyla, sulanan tarım alanlarının giderek genişletilmesi, içme ve kullanma suyu ile sanayi sektörünün su talebinin artması gibi çeşitli etkenler küresel bir su krizini gündeme getirmiştir. Küresel ısınma ve benzeri etkiler ile giderek artan su kıtlığı olgusu da zorunlu olarak ülkeleri; su kaynaklarının kullanımı, yönetimi ve geliştirilmesi ile ilgili politikalar üretmeye ve uygulamaya yönlendirmiştir.

Türkiye’nin yıllık ortalama 112 milyar m3’lük kullanılabilir su potansiyelinin %72'si tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Su dağıtımı, 1993 yılından itibaren DSĐ tarafından inşa edilen sulama tesislerini devralan sulama örgütleri tarafından yürütülmektedir. Bu çalışma kapsamında, Antalya ili Aksu Đlçesi’nde su dağıtımı faaliyetini yürüten sulama örgütlerinin işletmecilik yönünden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Dört adet sulama birliği ile bir adet yerel yönetim sulama işletmesine ilişkin ikincil verilerin materyal olarak kullanıldığı bu çalışmada, sulama organizasyonları; fiziksel, kurumsal ve ekonomik yönden incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; şebekelerde sulama oranı %37.3 ile %69.0, su temin oranı ise 1.9 ile 3.4 arasındadır.

Performans göstergelerinden, su ücreti toplama etkinliği ve işletme bakım personeli başına sulanan alan büyüklüğü ortalama olarak sırasıyla %56.3, and 214.4 ha/kişi olarak belirlenmiştir. Đncelenen sulama birliklerinde mali yeterlilik oranı %70’in üzerindedir.

Anahtar Kelimeler: Sulama işletmeciliği, tarımsal sulama, sulama organizasyonları

Evaluation Of Irrigation Organisations For Management: Case Study In Aksu Region ABSTRACT

Expansion of irrigated agricultural practices in order to feed increasing population, climbing water demand by population and industrial sectors as drinking and utility water make the global water crisis a current issue. It is likely that countries will be forced to prepare and apply national policies regarding utilization, management and improvement of water sources due to increasing water shortage caused by global warming and other similar factors. 72 % of Turkey annual available water potential 112 billion m3 is used for agricultural irrigation. Water delivery is made by irrigation organizations from 1993. This organization was taken over irrigation systems from DSĐ.

This paper aims evaluate for management irrigation organizations in Aksu Region. This study’s materials are four irrigation union and a local authority. Those organizations were evaluated for physical, institutional and economic. According to research findings in these schemes, relative water supply between 1.9 and 3.4, rate of irrigation between 37% and 59%. The performance indicators, which are the effectiveness of fee collection and the staffing number per unit irrigated area were found as average 54.5% and 214.4 persons/ha, respectively. The financial self sufficiency of fees collected to cover management was over 70% evaluated in these schemes.

Key Words: Irrigation management, Agricultural irrigation, Irrigation associations

1.GĐRĐŞ

Sulama, doğal yağışların yeterli olmaması halinde bitkinin ihtiyaç duyduğu suyun bitki kök bölgesine kontrollü olarak verilmesidir. Kurak, yarı kurak ve yarı nemli bölgeler için bitkisel üretimin en önemli unsurlarından biri sulamadır. Yıllık ortalama yağış yeterli olsa da, yağışın üretim sürecine dengeli dağılmaması kuru tarım alanlarında yüksek risk yaratmaktadır. Tarımsal üretimin devamlılığını sağlayan sulama, verimi artırmasının yanında üretimde kullanılan yüksek maliyetli girdilerin kuraklık tehdidi ile yok olmasını engellemektedir.

1 Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, ANTALYA

2 Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, ANTALYA

3 DSĐ-XIII. Bölge Müdürlüğü, ANTALYA

(2)

Su yönetimi veya sulama yönetimi, suyun depolanması, iletilmesi ve uygun miktar ve zamanda dağıtılması şeklinde tanımlanmaktadır. Dünyada bir çok ülkede, sulama sistemlerinin sürdürülebilirliliğini sağlama, performansını iyileştirme, işletme-bakım ve yönetim giderlerini azaltma ve kaynakların etkin kullanımını sağlama amacıyla, sulama sistemleri kullanıcı örgütlere devredilmiştir. Türkiye’de de, 1993 yılından itibaren, Dünya Bankası’nın desteği ile yürütülen bir proje kapsamında, sulama şebekelerinin işletme ve bakım masraflarının getirdiği önemli yükü azaltma ve yürütülecek hizmetlerin dağınıklıktan kurtarılarak hedef kitleye sunulması amacıyla, mevcut sulama şebekelerini yararlananların oluşturdukları örgüt veya kurumlara devredilmeye başlanmıştır. Bunlar sulama birlikleri, sulama kooperatifleri ve yerel yönetimlerdir. Sulama tesislerini devralan kurum/örgüt sayısı 863 adet olup, devir alınan sulama alanı net 2.135.824 hektardır. Bu alanın % 90’ü sulama birliklerinin, % 2’si köy tüzel kişiliklerinin, %3’ü belediyelerin,

%5’i kooperatiflerin sorumluluğu altındadır.

Sulama işletmelerinde hedef, mevcut su kaynaklarını en ekonomik şekilde kullanarak tarımsal üretimin gerçekleştirilmesine yönelik planlı sulama yönetimi çalışmaları yapmaktır. Sulama yönetimi çalışmaları; sulama mevsimi öncesinde genel sulama planlaması yapılmasını, sulama mevsiminde su dağıtımı programlarının hazırlanmasını, uygulanmasını ve izlenmesini, sulama sezonu sonrasında da değerlendirme çalışmalarını kapsamaktadır. Bir çok uzmana göre sulama sistemlerinin başarısızlığı, planlama, projeleme ve inşaat aşamasındaki olumsuzluklardan çok, şebeke işletme aşamasında etkin bir izleme ve değerlendirme sisteminin bulunmamasından kaynaklanmaktadır (Değirmenci, 2004). Sulama sistemleri etkin çalıştırılabildiği sürece, yapılan yatırımlardan yarar sağlanabilecektir. Sulamaların performansını değerlendirmenin amacı, mevcut durumu belirlemek, işletimi geliştirmek ve sistem içinde veya sistemler arasında karşılaştırma yapmaktır.

Sulama sistem performansının değerlendirilmesine yönelik çalışmaların büyük çoğunluğu performans kriterlerinin tanımlanması, parametrelerin analizinde kullanılabilecek tekniklerin belirlenmesi ve ortak karşılaştırılabilir göstergelerin seçilmesi ile ilgilidir (Beyribey, 1997). Nalbantoğlu ve ark., (2007) Akıncı Sulama Birliği’nde sulama sistem performansını yıllar arasında karşılaştırmışlar, araştırma alanında yıllık su temini oranını 1.55-1.98, yatırımın geri dönüşüm oranını %56-172, birim alana düşen toplam işletme, bakım, yönetim masrafını 22.53-108.61 $/ha, su dağıtımında istihdam edilen her bir kişiye düşen toplam masrafı 1091.09-8658.84 $, su ücreti toplama performansını %70-93, birim alana düşen çalıştırılan personel sayısını 0.007-0.012 kişi/ha olarak belirlemişlerdir. Çakmak ve ark.,(2009) Asartepe Sulama Birliğinde sulama sistem performansını değerlendirdikleri çalışmada, sulama alanına saptırılan su, sulanan alana dağıtılan su ve su temin oranını sırasıyla 3.975-7.368 m3/ha, 8.586-13.611 m3/ha ve 0,99- 2,05 olarak belirlemiştir. Dorsan ve ark.,(2002), tarafından Menemen (Sağ ve Sol Sahil) ile Bergama sulamalarında devir sonrası işletme-bakım ve yönetim açısından gelişmelerin belirlenmesi amacıyla çeşitli performans kriterlerinin ele alındığı çalışmada Bergama (Kestel) Sulama Birliği’nde sulama alanı personel yoğunluğu 218.59 ha/kişi olarak hesaplanmıştır.

Bu çalışmada; Aksu Sulamasının işletmeciliğini yürüten beş sulama organizasyonu, 2009 yılı sulama sezonu verileri dikkate alınarak, karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve elde edilen sonuçlar tartışılmıştır. Ayrıca devir öncesi döneme örnek olarak alınan 1990 yılına ait verilerle karşılaştırmalar yapılarak çeşitli göstergeler açısından devir öncesi ve sonrasına ait tespitlerde bulunulmuştur.

2. AKSU SULAMASI VE ĐŞLETMECĐ ORGANĐZASYONLAR

Aksu Sulaması adlı proje kapsamında 1962 yılında tesis edilen sulama şebekesinin işletmeciliği DSĐ tarafından 1990’lı yıllarda, beş ayrı sulama organizasyonunun sorumluluğuna devredilmiş olup, toplam 18.060 ha. alanı kapsamakta ve bu alanda sulama yapan 14.124 su kullanıcısı bulunmaktadır. Sulama organizasyonlarının dördü sulama

(3)

birliği, biri ise belediyedir (Perge Sulama Birliği, Aksu Orta Sulama Birliği, Aksu Kuzey Sulama Birliği, Aksu Güney Sulama Birliği ve Karaöz Belediyesi).

Perge Sulama Birliği; 1 ilçe ve 7 köy, Orta Sulama Birliği; 1 belde ve 3 köy, Kuzey Sulama Birliği; 1 belde ve 9 köy, Güney Sulama Birliği; 1 belde ve 4 köy, Karaöz Belediyesi ise 1 belde ve 6 köyde sulama işletmeciliği faaliyeti yürütmektedir. Đncelenen sulama organizasyonlarının temel özellikleri 2009 yılı itibariyle çizelge 1 de verilmiştir.

Çizelge 1: Đncelenen sulama organizasyonlarının temel özellikleri.

Sulama

Organizasyonları

Fiilen sulanan alan (ha)

Su kullanıcı sayısı (adet)

Devir tarihi Sulama şekli

Perge S.B. 4.833 5.722 1995 Cazibe

Orta S.B. 1.183 1.563 1995 Cazibe

Kuzey S.B. 1.619 2.417 1995-2000 Cazibe+Pompaj

Güney S.B. 2.071 2.427 1996 Cazibe

Karaöz Bel. 1.016 1.995 1977-1994-2003 Cazibe+Pompaj

Güney Sulama Birliği ve Orta Sulama Birliği sulama alanında cazibe yöntemi ile su dağıtımı yapılmakta olup, şebeke tamamen açık sistemdir. Perge Sulama Birliği, Kuzey Sulama Birliği ve Karaöz Belediyesi sulama alanında ise cazibe ve pompaj olmak üzere iki şekilde su iletimi sağlanmaktadır. Perge Sulama Birliği’nde sistem yarı açık, Kuzey Sulama Birliği’nde sistem tamamen açık, Karaöz Belediyesi’nde ise pompaj ve cazibe yöntemle sulanan bölgeler açık, Hatipler Göleti’nden sağlanan su ile sulanan bölgelerde ise kapalı sistem mevcuttur. 1962 yılında işletmeye giren sulama tesisine, 1990’lı yıllarda ilave tesisler yapılmıştır.

3. SULAMA ALANINDA ÜRÜN DESENĐ

0,0 10,0 20,0 30,0 40,0 50,0 60,0

Perge S.B. Orta S.B Kuzey S.B. Güney S.B. Karaöz Bel.

Tarla bitkileri Örtüaltı sebze Meyve bahçesi Sebze, bostan Diğer

Şekil 1: Organizasyonların sulama alanlarında ürün deseni.

Araştırma kapsamında incelenen sulanan alanlarda tarla bitkileri yetiştiriciliği, örtü altı sebzecilik ve meyve yetiştiriciliği yapılmaktadır(Şekil 1). Ekimi yapılan tarla bitkileri arasında ağırlıklı mısır olmak üzere yer fıstığı, susam, yem bitkileri ve pamuk yer almaktadır. Yörede 1970-80 li yıllarda büyük alanlarda üretimi yapılan pamuk bitkisinin ekimi, 1990’lı yıllardan itibaren yok denecek kadar azalmış, ancak 2007 yılından itibaren başlatılan pamuk destekleme priminin de etkisiyle yeniden artış göstermeye başlamıştır.

Mısır bitkisi yörede ağırlıklı olarak ikinci ürün ve silajlık olarak yetiştirilmektedir. Tarla bitkileri, tüm sulama organizasyonlarının sorumluluk alanlarında yetiştirilmektedir.

Sulanan alanlarda örtü altında sebze yetiştiriciliği de yaygın olarak yapılmaktadır. Alçak tünel hariç olmak üzere, örtü altı üretim alanları itibariyle Antalya’nın ülke toplamındaki payı yarıdan fazla olup, Aksu ilçesinin Antalya örtü altı üretim alanlarındaki payı yaklaşık

% 11 civarındadır (Anonim, 2009). Araştırmada incelenen sulama alanlarında bulunan seralarda yetiştirilen ürün çoğunlukla domatestir. En fazla örtü altı üretim alanı Perge Sulama Birliği’nin sorumluluk alanında bulunmaktadır. Meyve bahçesi tesis edilen alanlarda ise turunçgil çeşitleri ön planda olup, onu son yıllarda tesisi artan nar bitkisi

(4)

izlemektedir. Turunçgil bahçeleri tüm sulama organizasyonlarının sorumluluk alanında bulunurken, nar, erik, şeftali, kayısı ve diğer meyve bahçeleri Kuzey ve Güney sulama Birlikleri ile Karaöz Belediyesi sorumluluk alanındadır. Açık tarla sebzeciliği ve bostan da tüm sulama organizasyonlarının sulama alanlarında mevcuttur.

4. TESĐSLERĐN SULAMA ORANI VE SU TEMĐN ORANI

Aksu Sulamasında 1990 yılı itibariyle sulama oranı % 91 olarak hesaplanmıştır (Anonim, 1990). Tesislerin devri aşamasında beş ayrı işletmeye dönüştürülen sulama tesisin 2009 yılı itibariyle sulama oranı ise ortalama %59.4 olarak belirlenmiştir (Çizelge 2). Perge(%69) ve Güney Sulama Birliği(%69)’nde sulama oranı en yüksek, Kuzey Sulama Birliği’nde (%37.3) sulama oranı en düşüktür. Sulama oranının 1990’lı yıllardan günümüze azalmasının sebepleri arasında ilk sırayı tarımsal faaliyetin yeterli gelir sağlamaması nedeniyle ekim yapılan alanların azalması almaktadır. Ayrıca Antalya’da tarım alanlarının yerleşim, sanayi ve turizm alanına dönüşmesi de sulama oranının düşmesinde önemli düzeyde etkilidir. Bunun yanı sıra su dağıtım ağının yetersiz olduğu bazı bölgeler ve bakım onarım çalışmalarının eksikliği nedeniyle de sulanmayan alanlar bulunmaktadır. Sulanmayan alanların sulanmama nedenleri arasında; sosyal ve ekonomik nedenler(%23), yağışın yeterli görülmesi(%17), su kaynağının yetersizliği(%16), tarım alanlarının yerleşim sanayi ve turizm alanına dönüşmesi(%15), nadasa bırakma (%14), sulama tesislerinin yetersizliği(%5), topografya yetersizliği(%4) vb. nedenler sıralanmıştır(Anonim,2009). Değirmenci, (2008) tarafından çözüm için etkin bir izleme ve değerlendirme sisteminin kurulması ve sulu tarım ile ilgili tüm paydaşların katılımının sağlanması önerilmiştir.

Çizelge 2. Tesislerde sulama oranları ve su temin oranları (1990 – 2009 yılı verileri) Sulama

Organizasyonları

Sulama alanı (ha)

Fiilen sulanan alan (ha)

Şebekeye alınan su (m3)

Toplam bitki su ihtiyacı (m3)

Sulama oranı (%)

Su temin oranı

Devir öncesi

(1990 yılı verileri) 13.000 11.774 198.123.674 63.881.780 91.0 3.1

Perge S.B. 7.000 4.833 54.604.000 27.788.000 69.0 2.0

Orta S.B. 2.000 1.183 20.097.000 6.845.000 59.2 2.9

Kuzey S.B. 4.340 1.619 30.175.000 8.806.000 37.3 3.4

Güney S.B. 3.000 2.071 24.428.000 12.588.000 69.0 1.9

Karaöz Bel. 1.720 1.016 14.370.000 6.705.000 59.1 2.1

TOPLAM 18.060 10.722 143.674.000 62.732.000 59.4 2.3

Sulama projelerinde su kullanım etkinliği göstergelerinden birisi de su temin oranıdır. Toplam sulama suyu gereksinimine göre, su temin oranının 1’e eşit olması, gereksinimi karşılayacak düzeyde su saptırıldığını, küçük olması gereksinimden daha az su verildiğini ve büyük olması ise gereksinimden daha fazla su verildiğini göstermektedir (Yazgan ve ark., 2002). 1990 yılı itibariyle Aksu sulamasında su temin oranı 3.1 olarak gerçekleşmiştir (Anonim 1990). 2009 yılı itibariyle ise su temin oranı ortalama 2.3 olarak hesaplanmıştır (Çizelge 2). Belirlenen su temin oranı, devletçe işletilen döneme göre az da olsa azalmakla beraber, devirden sonra da tüm şebekelerde gereksinimin çok üzerinde su saptırılmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu oranın olması gerekenin iki katından fazla olması etkin bir sulama yönetimi olmadığının göstergesidir.

5. PERSONEL DURUMU VE PERSONEL BAŞINA SULANAN ALAN

Birliklerde işletmenin yönetimi, tesislerin bakım ve onarım faaliyetleri ile kullanıcı kaydı ve ücret tahsilatı işlerini yürüten daimi personel mevcut olup, sulamanın yoğun olarak yapıldığı Mayıs-Eylül ayları arasında sulama işçisi, iş makinesi operatörü ve bekçi kadrolarında çalıştırılmak üzere geçici eleman alımı yapılmaktadır. Halen yürürlükte olan sulama birlikleri tüzüğünde; birliğin sorumluluğundaki sulama tesislerinin teknik gereklilikler ve çiftçi talepleri göz önüne alınarak rasyonel bir şekilde işletilmesi, teknik işler ve malî işler birimlerinin çalışma programlarının hazırlanması, birimler arasındaki

(5)

koordinasyonu sağlamakla görevli birlik müdürünün ziraat mühendisi olması zorunludur ibaresi bulunmaktadır (Anonim, 2005). Oysa incelenen sulama birliklerinden sadece Perge Sulama Birliği’nde ziraat mühendisi görev yapmaktadır. Araştırmaya dahil edilen sulama organizasyonlarının personel durumu çizelge 3’de verilmiştir. Buna göre, birlikler arasında en fazla personel Perge Sulama Birliği’nde bulunurken, onu sırasıyla Güney, Kuzey ve Orta Sulama Birlikleri izlemektedir. Karaöz Belediyesi'nde ise personel sayısı, ilk sırada gelen birlik ile aynı sayıdadır. Ancak bilindiği gibi su dağıtımı organizasyonu, belediyenin yürüttüğü işlerden sadece biri iken, sulama birliklerinin kuruluş amacını oluşturmaktadır.

Yani belediyede görev yapan personel belediyenin birincil işleri yanında sulama tesisinin işletme-bakım ve onarımı ile su dağıtım organizasyonu görevini yapmaktadır.

Çizelge 3: Sulama organizasyonlarının personel durumu.

Personel Sayısı Sulama Organizasyonları

Daimi Geçici Toplam Đşletme-bakım personeli (adet)

Personel başına sulanan alan

(ha/kişi)

Perge Sul.Bir. 16 - 17 11 439.4

Orta Sul.Bir. 2 2 5 3 394.3

Kuzey Sul.Bir. 7 1 9 7 231.3

Güney Sul.Bir. 5 1 7 4 517.8

Karaöz Belediyesi 2 14 17 11 92.4

Đşletme bakım personeli başına düşen sulanan alan büyüklüğü; Perge Sulama Birliği’nde 439.4 ha, Orta Sulama Birliği’nde 394.3 ha, Kuzey Sulama Birliği’nde 231.3 ha, Güney Sulama Birliği’nde 517.8 ha, Karaöz Belediyesi’nde 92.4 ha olarak tespit edilmiştir (Çizelge3). Koç ve ark., (2009) tarafından yapılan çalışmada, Topçam sulamasında 1998-2007 yılları ortalaması olarak birim personel başına düşen sulanan alan ortalaması 85.56 ha/kişi olarak belirlenmiştir. Çakmak ve ark., (2009) Asartepe Sulama Birliği’nde sulama sistem performansını değerlendirdikleri çalışmada kişi başına düşen birim sulama alanını; 2001 yılında 83.1 ha/kişi, 2002 yılında 105 ha/kişi olarak tespit etmişlerdir. Nalbantoğlu ve ark., (2007) Akıncı Sulama Birliği’nde birim alana düşen personel sayısını 2004 yılında 0.012 kişi olarak hesaplamışlardır. Birim personel başına sulanan alan büyüklüğü, birliklerin istihdam politikalarına, şebekelerin fiziki ve yapısal farklılıklarına, dağıtım şebekelerinin yoğunluğuna, sulama mevsimi uzunluğuna, su kullanıcı sayısına, sulanan parsel sayısına, işletme gelir durumuna göre havzadan havzaya oldukça geniş bir aralıkta seyretmektedir. Bekişoğlu, (1994) tarafından bildirilen, devletçe işletilen sulama şebekelerinde personel başına ideal sulama alanı büyüklüğünün 333 ha.

olduğu göz önüne alınırsa, bu çalışmada incelenen sulama birliklerinden Güney, Perge ve Orta Sulama Birlikleri için personel başına düşen sulanan alanın oldukça yüksek olduğu, Kuzey Sulama Birliği’nde ise idealden düşük olduğu anlaşılmaktadır. Belediye bünyesinde personel başına düşen arazi büyüklüğü 63.5 olarak tespit edilmiş olsa da bu durum belediye personelinin belediyenin diğer işlerinde ağırlıklı olarak görev alması ile açıklanabilir.

6. ĐŞLETMELERĐN SU ÜCRETĐ TOPLAMA ETKĐNLĐĞĐ VE MALĐ YETERLĐLĐK ORANLARI

Sulama organizasyonlarını ekonomik yönden değerlendirmede iki gösterge kullanılmaktadır. Bunlardan biri su ücreti toplama etkinliği ve mali yeterlilik oranıdır. Su ücreti toplama etkinliği sulama sezonunda tahsil edilen su ücretinin toplanması gereken su ücretine oranlanmasıyla elde edilir. Đncelenen organizasyonlarda su ücreti toplama oranı en düşük olarak Orta Sulama Birliği’nde %41.7, en yüksek olarak Güney Sulama Birliği’nde

%78.8 olarak bulunmuştur (Çizelge 4). Đncelenen tüm organizasyonların su ücreti toplama oranı ortalama olarak % 56.3 olarak bulunmuştur. Sulama tesislerinin devri sonrasında iyileşme göstermesi beklenen göstergelerin başında su ücreti toplama etkinliği gelmektedir. Ancak Aksu sulamasının devrinden önceki yıllara örnek olarak alınan 1990 yılı verilerine göre, su ücreti toplama etkinliği %59.4 olarak bildirilmiştir (Anonim 1990).

Buna göre Aksu sulama şebekesinin devredildiği sulama birlikleri ve belediye için 2009

(6)

yılı itibariyle su ücreti toplama oranlarına bakıldığında önemli bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır (Çizelge 4). Beyribey (1997), devlet tarafından işletilen sulama şebekelerinde ücret tahsilat oranını ortalama %36 olarak belirlemiştir. Ayrancı ve ark.,(2004) Fethiye yöresindeki bazı sulama birliklerinin performanslarını değerlendirdikleri çalışmada birliklerin su ücreti toplama etkinliklerini %38.7 ile %85.9 arasında hesaplamışlardır. Çakmak, (1997) Konya ilinde bulunan sulama birliklerinde tahsilat oranını %15-96 arasında değiştiğini belirlemiştir.

Çizelge 4: Sulama organizasyonlarının su ücreti toplama etkinliği ve mali yeterlilik oranları.

Makina, Araç ve Alet-

Ekipman Varlığı

2009 yılına ait tahsil edilen su ücreti (TL)

Tahsil edilen su ücreti (önceki yıllar dahil) (TL)

2009 yılına ait toplanması gereken su ücreti (TL)

Toplam işletme bakım masrafları (TL)

2009 yılı su ücreti toplama oranı (%)

Mali yeterlilik oranı (%)

Perge S.B. 380.840 668.011 698.273 861.137 54.5 77.5

Orta S.B. 61.892 121.418 148.409 170.584 41.7 71.2

Kuzey S.B. 152.783 221.524 255.813 248.399 59.7 89.2

Güney S.B. 185.756 235.613 277.233 266.045 78.8 88.6

Karaöz Bel. 99.658 237.169 186.040 861.258 53.5 27.5

Mali yeterlilik oranı ise, işletmelerin sulamadan elde ettikleri gelirlerinin toplam işletme-bakım masraflarına bölümüyle hesaplanmaktadır. Buna göre incelenen sulama birliklerinde mali yeterlilik oranı %70’in üzerindedir. Bu rakam işletme bakım masraflarının önemli ölçüde su kullanıcıları tarafından karşılandığını göstermektedir.

Belediye tarafından işletilen tesiste ise mali yeterlilik oranı %27.5 çıkmış olup, bu oranının düşüklüğü, sulama tesisinin işletme ve bakım masraflarının diğer belediye hizmetlerinin masrafları ile ayırt edilememesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla belediye tarafından işletilen tesisler için çok sağlıklı bir değerlendirme yapılamamaktadır. Aksu sulama şebekesinde, 1990 yılı itibariyle mali yeterlilik oranı %32.4 olarak bildirilmiştir (Anonim 1990). Bu oran, tesislerin sulama organizasyonlarına devrinden önce işletme bakım masraflarının önemli ölçüde devlet tarafından karşılandığı anlamına gelmektedir.

Tesislerin devrinden sağlanması beklenen faydaların başında tesislerin işletme ve bakım masraflarının kullanıcılar tarafından karşılanmasını sağlamak ve devletin üstlendiği yükü azaltmak hedefine önemli ölçüde yaklaşılmıştır. Kuşçu ve ark., (2009), Karacabey sulama şebekesinde yapmış oldukları çalışmada 2002-2007 yılları arasında işletmenin mali yeterlilik oranını ortalama %94 olarak tespit etmişlerdir. Molden ve ark.,(1998), yaptıkları çalışmada Seyhan sulama şebekesinde 1996/1997 sezonunda mali yeterlilik oranını %88 olarak hesaplamışlardır.

7. SONUÇ

Bu çalışmada Aksu sulamasının devredildiği beş adet sulama organizasyonunun fiziksel, kurumsal ve ekonomik yapısı 2009 yılı verileri dikkate alınarak incelenmiştir.

Ayrıca tesislerin sulama organizasyonlarına devrinden önceki durumu ile karşılaştırmak amacıyla 1990 yılı verileri dikkate alınarak seçilen bazı işletme ve işletmecilik performans göstergeleri kullanılmıştır. Đncelenen işletmelerde sulama oranları 2009 yılı itibariyle

%37.3 ile % 69.0 arasında değişmekte olup, geçmiş yıllara göre sulama yapılan alanlarda önemli ölçüde azalma olduğunu göstermektedir. Su temin oranları 1.9 ile 3.4 arasında değişirken, hala ihtiyacın çok üstünde su saptırıldığını, dolayısıyla etkin bir sulama yönetiminin olmadığını göstermektedir. Đşletme bakım personeli başına sulanan alan büyüklüğüne bakıldığında; sulama birliklerinde ideal sayıda işletme bakım personeli çalıştırılmadığı anlaşılmaktadır. Sulama organizasyonlarının su ücreti toplama oranları ortalama olarak %56.3 olarak belirlenmiş olup, toplanan su ücreti dışında gelir kaynağı olmayan kurumlar oldukları düşünüldüğünde, bu oranın oldukça düşük olduğu anlaşılmaktadır. Katılımcı su yönetimi adı altında başlatılan ve su kullanıcıları tarafından

(7)

kurulacak örgütlerce su dağıtımının sağlanması ve tesislerin işletilmesini hedefleyen çalışmalar, tarımdan elde edilen kazancın giderek azalması nedeniyle olumsuz etkilenmektedir. Su dağıtımı ve tesislerin işletmeciliğini yürüten kurumlar o yıl için toplanan su ücreti, önceki yıldan kalan ücretler, faizler, gecikme cezaları, katılım ücretleri vs. ile gelir sağlamaktadır. Đncelenen sulama birlikleri için işletme ve bakım masraflarının karşılanma oranı %71.2 ile %89.2 arasında değişmektedir. Tesislerin işletmeciliğini yürüten bu kurumlar, su ücretleri dışında gelirlerinin olmayışı, su ücretlerinin tahsilatında yaşanan güçlükler, yüksek elektrik ücretleri vb. nedenlerle çoğunlukla kurumsal varlığını devam ettirebilmekte, ancak yeni yatırımlara yönelememektedir. Yasal yapıları da hala tam manasıyla belirlenemeyen bu kurumların mevcut yasal ve ekonomik yapı itibariyle etkin bir su yönetimi yapamayacakları açıktır. Tesislerin devrinden beklenen hedeflere belli ölçüde ulaşılsa da uzun vadede tarımsal sulama faaliyetlerinde ciddi sorunlarla karşılaşılacağı düşünülmektedir.

KAYNAKLAR

Anonim, 1990. Devredilen Sulama Tesisleri 1990 Yılı Đzleme ve Değerlendirme Raporları, DSĐ XIII. Bölge Müdürlüğü.

Anonim, 2005. Sulama Birlikleri Tüzüğü

Anonim, 2009. TÜĐK, Bitkisel Üretim Đstatistikleri.

Anonim, 2009. Devredilen Sulama Tesisleri 2009 Yılı Đzleme ve Değerlendirme Raporları, DSĐ XIII. Bölge Müdürlüğü.

Anonim, 2009. Devlet Su Đşleri Genel Müdürlüğü 2009 Yılı Faaliyet Raporu

Ayrancı, Y., Adakale. S, 2004. Fethiye Yöresindeki Bazı Sulama Birliklerinin Performansının Değerlendirilmesi, OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2004,19(1):1-7 J. of Fac. of Agric., OMU, 2004,19(1):1-7

Bekişoğlu, M., 1994. Irrigation Development and Operation and Maintenance Problems in Turkey. Proceedings of the Conference on Development of Soil and Water Resources, General Directorate of State Hydraulic Works, Ankara, 579-586.

Beyribey, M., 1997. Devlet Sulama Şebekelerinde Sistem Performansının Degerlendirilmesi. Ankara Univ. Ziraat Fakultesi Yayınları, Ankara.

Çakmak. B., 1997. Devredilen Sulama Şebekelerinde Performansın Değerlendirilmesi, Tarım Bilimleri Dergisi, 3(1)79-86.

Çakmak, B., Kendirli, B., Gökalp, Z., 2009. Evaluation Of Irrigation Performance Of Asartepe Irrigation Association: A Case Study From Turkey, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 22(1), 1-8

Değirmenci,H., 2004. Kahramanmaraş Bölgesinde Bazı Sulama Şebekelerinin Karşılaştırma Göstergeleri Đle Değerlendirilmesi, KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi 7(1):104-110

Değirmenci, H., 2008. Sulama Yönetimi ve Sorunları, TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi, 20-22 Mart 2008. 1.Cilt : 197-204

Dorsan, F.,Ul, M.A., 2002. Đzmir Đlinde Kamu Tarafından Yönetilen Sulama Şebekelerinin Su Kullanıcı Örgütlere Devri Sonrası Gelişmeler, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 39(2):135-142

Koç, C, Yılmaz, E., Dağdelen, N., 2009. Sulama Birliklerinde Optimum Personel Sayısının Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma, ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 2009;

6(1):21 – 28

Kuscu, H., Bölüktepe, F.E., Demir, A.O., 2009. Performance assessment for irrigation water management: A case study in the Karacabey irrigation scheme in Turkey African Journal of Agricultural Research Vol. 4 (2), pp. 124-132,

Molden DJ, Sakthivadivel R, Perry CJ, Fraiture CD (1998). Indicators for comparing the performance of irrigated agriculture, Performance Program. International Irrigation Management Institute, IIMI, Sri Lanka.

(8)

Nalbantoglu. G., Cakmak, B., 2007. Benchmarking of irrigation performance in Akıncı Irrigation District. Journal of Agricultural Sciences, Ankara Uni. Fac. Agric. 13(3):

213-223.

Yazgan, S., Değirmenci, H. 2002. Sulama Projelerinin Başarılarının Değerlendirilmesinde Kullanılan Etkinlik Göstergeleri:Bursa Yeraltı Sulaması Örneği Turk J Agric For. 26: 93-99

Yercan, M., Dorsan, F., Ul, M.A. 2004. Comparative analysis of performance criteria in irrigation schemes: a case study of Gediz river basin in Turkey. Agric. Water Mgt.

66: 259-266.

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırma kapsamında Çanakkale Merkez Pınar Sulama Birliği, Çanakkale Bakacak Barajı Biga Ovası Sulama Birliği ve Çanakkale Bayramiç-Ezine Ovaları Sulama Birliği

Kütle Ölçüsü Birimleri ve Aralarındaki İlişkiler konusunun öğretimi yapılırken öğrenme eksikliklerinin tamamlanması, öğrencilerin başarılarını anlamlı

large movements in the level of interest rates are required for the central bank to be able to modify the money supply.” (Lavoie, p. 789) This idea is not shared either by

1) The origin of the tradition starts in the form of collective revenge and some parts of Germany and Scandinavia, Greenland, Balkans (especially Albania),

Evran-ı Velî ve Ahilik Araştırmaları Sempozyumu , I, G.Ü Ahilik Kültürünü Araştırma Merkezi Yayınları, Kırşehir, 2005. ERKEN, Veysi, “Ahilik Teşkilatının

O zamanlar, özellikle bahar aylarındaki mesire yeri ve yazın denizden hoşlanmayıp, temiz havayı, yayla geleneğini yeğleyenlerin sayfiyesi olan Y akacık'ta su

Eğitim Toplantıları, Yıl­ lık Bilimsel Öğretim Toplantıları, Eğitim Hizmet Ödülü, Eğitim Bilim Ödülü, Eğitim ve Bilim Dergisi, Araştırma Destekleme

güçlüğüne (ÖÖG) sahip çocukların ebeveynlerindeki anne-baba stres durumu, depresyon ve anksiyete düzeyleri ile ÖGG tanısı almamış çocukların ebeveynlerinin anne-baba