• Sonuç bulunamadı

MADDE BAĞIMLILIĞI VE GEBELİK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MADDE BAĞIMLILIĞI VE GEBELİK"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MADDE BAĞIMLILIĞI VE

GEBELİK

(2)

Türkiye’de, bağımlılık yapan ilaçların özel reçete ile satılması nisbeten kontrollü kullanımlarını sağlarken, sigara, alkol ve yasa dışı maddelerin kullanımında bu

kontrol ortadan kalkmaktadır. Bu durum, madde kullanım yaygınlığı için zemin hazırlamaktadır.

(3)

Kadınlarda madde bağımlılığı dünyanın her yerinde giderek yaygınlaşan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

 Alkol ve sigara bağımlılığı yanında kadınlarda

uyuşturucu kullanımında da artış görülmektedir.

(4)

Kadınlarda madde

kullanımın a bağlı

ortaya çıkan

sorunlar

Kadınlar, madde bağımlılığı nedeniyle özellikle maddenin etkisi altındayken taciz, tecavüz,

korunmasız cinsel ilişki ve cinsel yolla bulaşan hastalık riskleriyle karşı karşıya kalırlar.

(5)

GEBELİKTE MADDE

KULLANIMI

Gebelikte bu tür maddelerin kullanımı, maternal riskleri arttırmakla birlikte, fetusta fiziksel ve mental sorunlara da neden olmaktadır.

Bağımlılık yapıcı madde alan gebelerin antenatal takipleri de diğer gebelere göre eksik kalmaktadır.

Reprodüktif çağ olan 15-44 yaş arası kadınlar arasında 2005 NSDUH (National Survey on Drug Use and Health) raporuna göre gebe kadınlarda madde kullanım oranı % 4, gebe olmayanlarda ise % 10’dur.

(6)

NE

YAPILMALI?

Gebelikte madde kullanımı ile

karşılaşıldığında multidisipliner yaklaşımla kadın-doğum hekiminin yanı sıra

psikiyatrist, halk sağlığı uzmanı ve pediatrist ile birlikte hasta

değerlendirilmelidir.

(7)

SİGARA

Sigara annenin başta solunum sistemi olmak üzere kalp, damarlar ve vücudun diğer tüm organlarına zarar vermektedir.

Nikotin ve karbonmonoksit Fetusun gelişimini olumsuz etkiler.

Nikotin, vazokonstriksiyon ve uterin arter kan akımında azalma,

karbonmonoksit ise fetal dokulara oksijen ulaşımını azaltır.

Dolaşımdaki siyanid düzeyleri sigara içenlerde daha fazladır ve bu madde, bölünen hücrelere toksik etki gösterir.

Gebelikte sigara içimiyle düşük, ektopik gebelik, fetal gelişme geriliği, ablasyo plasenta, preterm doğum,

membranların erken rüptürü ve düşük doğum ağırlığı arasında ilişki vardır.

Perinatal mortalite hızı % 150 daha fazladır.

(8)

ALKOL

Alkol kullanımı gebe kalma şansını azaltır

Aynı zamanda alkol, erkeklerde sperm sayı ve kalitesini de olumsuz etkiler.

Her ne kadar gebelikte alkol alma alışkanlığının fetusa olan etkisi ve patofizyolojis, tam olarak bilinmese de alkolün kendisinin veya

metaboliti olan asetaldehitin fetal gelişimi etkileyen başlıca etkenlerden olduğu kabul edilmektedir.

Alkol fetüsün büyümesine ve gelişmesine olan etkisini protein sentezini azaltarak gösterir

Alkol ve asetaldehitler hücresel ve mitokondrial transportu bozarlar.

Alkol, gebelik sırasında spontan düşük ve ölü doğum oranını arttır.

Anne, gebeliği süresince günde 4 içki tüketirse fetal alkol sendromu riski % 20, 8 içkide % 50’dir.

(9)

FETAL ALKOL SENDROMU (FAS)

Fetal alkol sendromu (FAS) tanımı ilk defa 1973 yılında tanımlanmıştır. Gebelik süresince kronik alkol

kullanımına bağlı görülen bir dizi doğumsal anomaliyi içermektedir.

Bu sendrom üç ana başlıkta toplanan belirtilerin her grubundan bir veya birden fazla öğe içermelidir:

İntrauterin ve/veya postnatal gelişme geriliği

Kranyofasyal anomaliler

MSS fonksiyon bozuklukları

(10)

FETAL ALKOL

SENDROMUNA BAĞLI

ANOMALİLER

İskelet-eklem anomalileri

İnmemiş testis

Hidrosefali

Yarık damak-dudak

Vertebral malformasyonlar

Renal anomaliler

Sekonder görme-işitme ve konuşma bozuklukları

Yenidoğanda irritabilite ve titremelere

(11)

GEBELİKTE ALKOL

BAĞIMLILIĞI VARSA NE

YAPILMALIDIR?

 Alkolün riskleri anneye anlatılmalıdır.

 Sık prenatal kontrol yapılmalıdır.

 Detaylı büyümeyi takip amacıyla

ultrasonografik inceleme yinelenmelidir.

 Gebe kadın danışmanlık ve rehabilitasyon

programlarına dâhil edilmelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Doğum öncesi bakım hizmetleri gebeliğin saptandığı en erken dönemde başlamalı ve düzenli olarak annenin gereksinimlerine uygun bir şekilde doğuma kadar

bebeğin ağzını iyice açmasını sağlamak için meme ucunu bebeğin dudaklarına sürerek arama refleksini harekete geçirmeli,.  Bebek ağzını açınca sadece meme ucunu

Uygulama ve Araştırma Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda 2006-2010 yılları içerisinde tüberküloz ön tanılı hastalardan izole edilen Mycobacterium

Çal›flmam›zda adenovirus gastroenteritleri en s›k 0-2 yafl grubunda (% 81) saptanm›fl ve uyumlu olarak birçok araflt›rmac› da adenovirus gastroenteritlerini en s›k

[r]

Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar›

Tüm gebelerde ELİSA yöntemi ile belirlenen hepatit B yüzey antijen (HBsAg), hepatit B yüzey antijen antikoru (Anti-HBs) ve hepatit C virüs antikoru (Anti-HCV)

Ayrıca, konstipasyonu olan kadınlarda daha az uyarılma skorları, nefes alma ile ilgili şikâyetleri olanlarda daha az istek, lub- rikasyon, orgazm ve ağrı skorları,