Birinci Koşul: AYM’nin Yetkili Olması
AYM’nin önüne gelen başvuruları inceleyebilmesi, dört bakımdan yetkili olmasına bağlıdır.
Kişi bakımından yetki
Konu bakımından yetki
Yer bakımından yetki
Zaman bakımından yetki
Mahkeme, kişi, yer, konu ve zaman bakımından yetkili
olmadığı bir başvuruyu inceleyemez. Bu dört bakımdan
yetkinin tümünün aynı anda sağlanması gerekir.
İkinci Koşul: Kabul Edilebilir Bir Başvuru
AYM’nin önüne gelen bir başvurunun esasına girebilmesi için ikinci bir önkoşulun daha sağlanması gerekir.
Mahkemenin yetkisi içinde kalan başvurunun, 6216 sayılı Kanunda öngörülen başvuru koşullarını da sağlaması gerekir ki, bunlar, kabul edilebilirlik koşulları olarak adlandırılır.
Bireysel başvuruda gerekli bilgi ve belgeler,
İçtüzük’te de ayrıntılı biçimde sayılmıştır.
AYM’nin Kişi Yönünden Yetkisi (m. 46)
Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar
MADDE 46- (1) Bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.
(2) Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilir.
(3) Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz.
Bireysel başvuru yapan kişilerin, ihlalden zarar gören kişiler olması gerekir. Madde ile, ilgisiz kişi ya da kurumların Mahkemeye başvurmaları önlenmek istenmiştir.
İhlal ile ilgisi olmayan kişilerin başvuruda bulunabilmesi
mümkün değildir.
AYM’ye Başvuru:
Başvurular Kime Karşı Yapılır?
Başvuru, devletin bir organına (örneğin bir
bakanlığa ya da kamu tüzel kişisine) karşı
yapılamaz. Başvurunun, kamu görevlisi
bireye karşı yapılması da mümkün
değildir.
AYM’nin Konu Yönünden Yetkisi
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’nin onayladığı ek protokoller kapsamında olan hak ve özgürlüklerdir.
«Açıklanan nedenlerle, …ihlal iddiasının konusunun,
Anayasa’da güvence altına alınmış ve AİHS kapsamında
yer alan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında
kaldığı anlaşılmakla, başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “konu
bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna
karar verilmesi gerekir.» (Bir karardan alıntı)
AYM’nin Konu Yönünden Yetkisi
AYM’nin konu bakımından yetkisine ilişkin olarak bir kararından alıntı:
«Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının
incelenebilmesi için, kamu gücü tarafından müdahale edildiği
iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının
yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve
Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerinin kapsamına da girmesi
gerekir. Bir başka ifadeyle, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak
koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren
başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün
değildir (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18; B. No: 2012/917,
AYM’nin Konu Yönünden Yetkisi
Anayasa Mahkemesi, örnek olarak verilen aşağıdaki haklara ilişkin başvuruları konu
bakımından yetkisizlik gerekçesiyle reddetmiştir:
«Medeni haklar ve yükümlülükler ile ilgili
uyuşmazlıkların dışında kalan adil yargılanma
hakkının ihlaline ilişkin iddialar Anayasa ve AİHS dışında görülmüştür» (B. No: 2013/1123)
Çalışma hakkı ve özgürlüğü (AY m. 48-49)
AYM, AİHM’nin kamu hizmetlerine girme hakkının tanınmadığına ilişkin kararlara açıkça atıf yapmıştır.
(2013/1613)
Mansur Yavaş Kararından:
…AİHM, kapsam ve güç bakımından yeterli yasama yetkisine sahip olmayan yerel yönetim seçimlerini "yasama organı" seçimi kapsamında görmemektedir…
35. …AİHS kapsamında korunan hak, yasama organının seçimi ile ilgili olup Anayasa'nın 127. maddesi uyarınca mahalli idare niteliğinde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili ihlal iddiaları, bağımsız bir hak olarak AİHS kapsamında değerlendirilmediğinden, bu hakka yönelik ihlal iddialarının bireysel başvuru konusu yapılabilmesi mümkün değildir.
36. Sonuç itibariyle, başvurucuların ihlal iddiasının konusu, Anayasa'da güvence altına alınmış ve Sözleşme kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında kalmaktadır.
37. Açıklanan nedenlerle, başvurucuların başvuru dilekçesinde ifade ettiği şekliyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü haklar, Anayasa ve AİHS ile buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokollerin ortak koruma alanına girmediğinden başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
AYM’nin Yer Yönünden Yetkisi
Bireysel başvuruya konu işlemin, Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin egemenlik yetkisini
kullandığı coğrafi alanlardaki kamu gücü
işlemi olması gerekir. Türkiye’nin tanıdığı bir
başka devletin egemenlik alanı içinde o
devletin kamu gücü işlemleri nedeniyle
haklarının ihlal edildiğini ileri sürenler
Anayasa Mahkemesine başvuru yapamazlar
(Ör: KKTC).
Mahkeme’nin Zaman Yönünden Yetkisi ve Süre Koşulu
AYM, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları incelemeye yetkilidir.
Karar bu tarihten sonra kesinleşmiş ise, kararın infazı bu tarihten sonraya sarkmış bile olsa zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmiştir.
Bireysel başvurunun, kanunlarda zorunlu idari ve yargısal başvuru yolları öngörülmüşse, bu yolların tamamının “tüketildiği tarihten”,
“başvuru yolu öngörülmemişse ihlâlin öğrenildiği
tarihten itibaren” 30 gün içinde yapılması
gerekir. Bu süreyi aşan başvurular başkaca bir
Kabul Edilebilirlik Koşulları (6216 sK, md. 45-48)
Kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir
Süre koşulu: 30 gün süre içinde Mahkemeye başvurulabilir.
Başvuru imzasız olmamalıdır.