• Sonuç bulunamadı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAFTASI Son Güncelleme Salı, 05 Mayıs :52

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAFTASI Son Güncelleme Salı, 05 Mayıs :52"

Copied!
69
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

    Ağzımız,  Vucudumuzun  en önemli  bölümü  olan   kafamızın  ön  kısmında  bulunmakatadır.Vücuda  alınan besinler,  ilaçlar ve  konuşmalarımız  ağzımızın  gördüğü işlevlerdendir.

   Dişler,  sindirim sisteminin  en etkin   en önemli bölümünü  oluşturmaktadır.  Dişlerimiz  keser, 

koparır,  parçalar, öğütür,  besinlerin  tükürükle  karışmasını  sağlar.   İnsan  dişleri,  aynı 

zamanda  çeşitli seslerin  çıkarılmasınıda sağlar.

Ayrıca  yüz ifadelerine  de  alınan duruma göre  çeşitli anlamlar  verir.

   Dişler  çeşitli  biçimlerdedir.. Biçimlerine   görede  ayrı  ayrı  işler  görürler. Şimdi 

kısaca  dişlerimizin  çeşitlerini ve görevlerini  görelim.

   1-Kesici  dişler:Alt  ve  üst çenenin  önündeki  dişlerdir.  Ağzımızda  sekiz 

tane  kesici diş  vardır.  Alt  kesici  dişler, üst  kesici  dişlerden  daha  küçüktür.

   2-Köpek  dişleri:Alt ve  üst  

çenede,  kesici  dişlerin   hemen 

yanında  birer  tanede  köpek  dişi 

(2)

   3-Küçük  azı  dişleri:İlk  çıkan azı dişleri  olduğu  için,   bunlara 

birinci azı  dişi de  denilmektedir. 

Dördü  alt, dördü  üst  çenede 

olmak  üzere toplam  sekiz  tanedir. 

Görevleri, besinleri  çiğnemede  yardımcı  olmak.

   4-Büyük  azı  dişleri :Ağzımızda ki en büyük  ve  köklü dişlerdir. 

Hepsi  on iki  tane olup,  görevleri yiyecekleri  çiğneyip  öğütmektir.

  Bu  nedenle  bu dişlere 

öğütücü  dişler de  denilebilir.

   İnsanın bütün

   dişlerinin  çıkması, altı

aylıktan  otuz  yaşına  kadar  

(3)

Çocukken  çıkan dişler  zamanla dökülür,  yerlerine yenileri 

çıkar.   Sabit dişler  altı  yaşından  başlayarak  süt  dişlerinin yerini  alır.

   DİŞLERİN  YAPISI

    Dişler  dört bölümde 

incelenir.  Dişetinin  dışında görünen bölüme  "taç", 

dişlerin  altında  kalan

bölüme  de    "kök"  denir.

Kök  ile  taç  arasında  ise 

(4)

  Buna da  "boyun"  adı  verilir.

   DİŞLERİ  OLUŞTURAN   TABAKALR.

   1-Fildişi  tabakası: Dişe lerimizin  en  büyük 

kesimini  bu  tabaka

kaplamaktadır.  Kalsiyum ve  fosfordan 

oluşmaktadır.  Fildişi 

son derece duyarlı  bir 

dokudur.  Fildişi 

(5)

bölümünü de  seman  kaplar.

   2-Mine  tabakası :İnsa n  vucudundaki 

maddelerin  en  serti,  mine  tabakasıdır. Bu   tabakanın %96'sı 

organik  olmayan  maddelerden 

oluşmuştur.  Bu  doku, 

besinini  çevrelediği 

(6)

   3-Seman  tabakası :D eüişik  bir  kemik 

çeşitidir.  Dişlerin  kök kısmını  dıştan 

çevirir.  Bu  tabaka  dişin  çene 

kemiklerine 

tutulmasını  sağlar..

   4-Diş  özü: Dişlerin 

ortasında  bir  boşluk

vardır.  Bu   boşluık,

(7)

sinirlerle,  kan  ve  lenf  damarlarıyla 

doludur.   Esası  katılgan  dokudan 

oluşmuştur.   Burada kök  uçlarına  doğru  ince  bir  kanal 

uzanır.   Sinir  ve  damarlar  dişe 

buradan giriş  yapar.

    DİŞLERİN  

(8)

BAKIMI  VE  SAĞLIĞI

   Diş  bakımının  ilk  şartı,  

kuşkusuz  her 

yemekten  sonra  dişlerimizi 

fırçalamaktır.   Bu  sayede  hem 

dişlerimizin 

parlaklığı  sağlanır, 

(9)

ağız   kokuları 

önlenir  hemde  diş çürümelerini

önlemiş  oluruz.

Düzenli dişleri  fırçalama  diş  bakımının 

olmazlarındandır. 

Fırçalarken  çeşitli 

diş  macunları 

(10)

dilediği  macunu  seçebilir.  Ancak  dişlerimizi 

fırçalarken  dikkat  edilmesi  gereken  dir  uygulama 

vardır.  Bir  çok  diş hekimi,  fırçanın 

diş etlerine doğru    değil,  diş 

etlerinden  yukarı 

(11)

doğru,    dışarı  sürülmesini 

önermektedirler. 

Yani  üst  çene 

dişleri  fırçalanırken fırça,  aşağı  doğru  sürtülmesinin

doğruluğu  kesinlik kazanmıştır.  Diş 

bakımının  bir 

(12)

ara sıra  diş  hekimine 

görünmektir.

    Diş bakımı 

bebeklerde de  ilk  dişlerin

görülmesiyle başlar.

Kimileri  ilk  çıkan 

dişlerin  nasıl olsa 

da  döküleceğini 

(13)

düşünerek  çocukta   diş  bakımına 

önem vermezler. 

Çocukların  diş 

bakımıda  en  az  yetişkinler  kadar  önemlidir.   Üç 

yaşındaki 

çocuğunda  dişleri 

çürüyebilir. Bu 

(14)

durumda  çocuğu  hemen  bir  diş 

hekimine  götürmek gerekir.  Çocukları ürkütmeden  dişçi  koltuğuna 

oturtmak 

elimizdedir.  

Çocuklar 

bilmedikleri 

(15)

şeylere  kar şı  ilgi  duyarlar.   Pırıl 

pırıl  aletlerle  dolu dişçi 

muhayenehanesinin çocuğun  ilgisini 

çekeceği  ,  buraya girerken  en küçük bir korku

duymayacağı 

(16)

kesindir.  Yeterki   daha  önceden 

çocuk  korkutucu  sözlerle 

şartlandırılmasın..  

Çocuğa  bir  oyun  süsü verilerilerek 

dişçi  koltuğuna

oturtulan çocukların

hiç  korkmadıkları 

(17)

gözlenmiştir.

   Çocuk 

dişlerindeki  mine  tabakası  13 yaşına kadar  gelişir.

Bunun için  o  yaşlarda 

çocukların 

beslenmelerine 

dikkat  edilmelidir.

(18)

Kıtlık 

bölgelerinde 

açlıktan  ölen  çocuklarda  diş çürümelerine 

rastlanmamıştır.

    DİŞ 

HASTALIKLARI

   Çok  küçük 

yaşlardan 

(19)

başlayarak,insanl arın  dişleri  ile  diğer  organları  gibi,   birçok 

hastalık 

tehlikeleri  ile  karşı  karşıya 

kalır.  Bunların 

en  çok 

(20)

rastlananıda  diş  çürümeleridir.

    Diş 

çürümesinin  ilk  nedeni,   şeker  ve  nişastanın 

dişlerdeki 

mikropların 

yardımıyla 

(21)

oluşturduğu 

asittir.  Bugünkü   insanlar,  yüz

yıl  önce 

yaşayanlara 

oranla en az dört kat  daha  

fazla  şeker 

kulanıyorlar. 

(22)

Uygar  insanlar,  ilkel  insanlara 

göre  çok  daha  şekerli  besin 

aldıkları  için,  dişleride  ilkel

insanlara  oranla daha çok 

çürümektedir.

(23)

   Dişlerin  çürümesini 

önlemek  için

yararlı  olduğu  bilinen  tek 

eleman "fluor" 

(flor)  dur.

Bumadde  kimi 

(24)

ülkelerde doğrudan

doğruya  içme suyuna katılır.

Dişe yararlı

olabilmesi için,

sudaki  oranın 

milyonda bir

(25)

olması gerekir.

Flor, diş

minesinin  oluşması 

sırasında mineyi oluşturan diğer  maddelerlede 

birleşerek, 

(26)

çürümeye karşı dayanıklılığı 

arttırır.

   Diş

çürümelerinin başka

nedenleride

vardır. Bunların

(27)

başında vucudun

bakterilere karşı dayanıksızlığı,

dişlerin durumu, bileşimi,

tükrüğün yapısı

gelmektedir.

(28)

Sinirlilik ve  üzüntününde

diş çürümelerinde

etken olduğunu savunanlarda

vardır.

   Dişlerde 

(29)

çürüme,  mine denilen kısımda küçük oyuklarla başlar. Çürük,

buradan fildişi tabakasına,

oradanda diş

özüne geçer.

(30)

Çürüme, daha çok azı

dişlerinde çiğneme

yüzünden

görülmektedir.

Bu dişlerde

görülen en çok

(31)

çatlak, ya da oyuk, asidin hemen

yerleşerek burayı

genişletmesine yol açar. Bu

nedenle ceviz

(32)

ve fındık gibi sert kabuklu yemişleri

dişlerimizle

kırmamak, daha başka sert

cisimleri

ısırmamak,

(33)

gerekir.

  Dir diş

çürümeye

başlayınca 

yapılacak ilk iş, hemen bir diş

hekimine baş

vurup, çürüyen

(34)

yeri doldurmaktır. 

Çürüme diş

özüne geçerse şiddetli ağrılar ve sancılar

başlar, kısa

zamanda

(35)

iltihaplanmaya yol açar. Bu diş çürümesinin

ilerlemiş biçimidir.

Hemen tedavi edilmezse

mikroplar

(36)

buradan

vucudumuzun

başka yerlerine de yayılır.

Çürüyen bir

dişin tedavisi dolguyla

sağlanamazsa,

(37)

o diş çekilir.

   Diş 

hastalıklarının  vucudumuzun

başka yerinde 

ve organlarında

(38)

da olumsuz etki yaptığı, başka

organların

hastalıklarının

da diş sağlığını

bozduğu

(39)

belirlenmiştir.

Vucudumuzun organlardan

oluşan bir bütün

olduğunu

düşünürsek

(40)

buradaki

haklılık payının önemi

anlaşılacaktır.

   AGIZ VE DİŞ

(41)

SAĞLIĞININ ÖNEMİ

   Ağzımızın içindeki dil,

türkümüzü,

şarkımızı,

(42)

dileğimizi

söylemeye yarayan bir organdır.

Konuşmamızı

n sayesinde 

insan

(43)

olduğumuzu

kanıtlamamızı sağlayan bir organ.

Ağzımızda

bundan başka,

besinlerin

(44)

sindirilmesind e önemli

etkinliği olan salgı bezleri vardır.

Ağzımız,

güldüğümüz

(45)

zaman  bizi

daha sevimli,  daha olumlu

gösterir.

Ağladığımız ve

sinirlendiğimiz

zamanlarsa ,

(46)

bizi daha

sevimsiz halde gösterir. Bir

anlamda ağız vucudun

vitrinidir.

  

(47)

"Ağzımızdan bal akmak"

deyimi , oldukça zengin

anlamlar

içermektedir.

(48)

Dilimizin

vucudumuzda etkinliği,

beynimizin etkinliğine yakındır. 

Dilimizin

(49)

tatlılığı,

kişiliğimizi

geliştirir. Bir anlamda dil, beynin

sözcüsüdür.

Dil de

(50)

ağzımızda olduğuna göre,

ağzımızın

önemi daha ortada

durmaktadır.

(51)

   Yine

ağzımızda bulunan

dişlerimiz,

gerektiğinde,

bir gülümseyişin

(52)

arkasından çekilmiş bir

kılıç gibidir. 

Bir yerde öz

savunmamızı, fiziksel

gücümüzüde

(53)

ifade eder.

Daha güzeli,  gülümseyişim iz; karşı kişi

ve kişilere toka için

uzatılmış

(54)

sımsıcak bir el gibidir.

   Anlaşılmakta dır ki, ağız ve dişlerimizin

işlevi, hiçte

(55)

basit ve

yüzeysel değildir.

Vucudumuz gelişme ve

hiç olmazsa

gücünü

(56)

koruma

ihtiyacındadır . Besinlerin

vucuda ilk girdiği yer ağzımızdır.

Bu besinleri

(57)

öğüten,  sindirime

hazır duruma getiren

dişlerimizdir.

Diş sağlığını

vucut

(58)

sağlığından

ayrı düşünmemek gerekir.Özelli kle çocukluk ve gençlik

yıllarında diş

(59)

bakımı ve

tedavisiyle

çözümlenece k sağlık

sorunları ihmalden

dolayı ileride

(60)

büyük ve pahalı

tedavilere yol açacak

hastalıklara  neden

olcaktır. Diş

(61)

ve bademcik iltihaplarının kalp, böbrek

ve romatizma hastalıklarına neden

olduğu artık

(62)

bilimce

kanıtlanmıştır .    Küçük

yaşlarda

çocuklarımız

a

(63)

kazandıracağ ımız  diş

fırçalama

alışkanlığı, küçük bir

tedavi, 

(64)

ilerde

görülebilece k önemli

hastalıkların da önüne

geçilmesine

(65)

neden

olacaktır.

   Öyleyse

diş bakımı,

sağlık için

ilk ve en

(66)

kolay

önlemlerden biridir.   Diş bakımı,

sağlık

temizlik ve

(67)

kendimize saygının

gereği

olmalıdır.

   Hepinize

sağlıklı

(68)

ağızlarda, mutluluk

sergileyen pırıl pırıl

dişler, bu

sağlıklı

(69)

dişlerle  oluşacak mutlu

gülümseyişl er dilerim. 

Referanslar

Benzer Belgeler

∗ Kliniğimizin vitrinidir, dışarıya açılan penceresidir, sesidir.. ∗ Klinikteki elimiz,

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

∗ Sarı: Dikkat çekici etkisi vardır ama aynı zamanda geçicilik hissi yaratır.. ∗ Turuncu: Teşvik edici, davetkar

Tablo 8’de son hizmet alınan yere tekrar gitme ve başkalarına önerme konusundaki ifadelerin dökümü verilmiştir. Son bir yıl içerisinde dişhekimine gidenlerin

ÇAP'a kayıtlı öğrencilerin bu programları tamamlamaları için, ana dal programında olan dersler dışında, ilgili çift ana dal programından ön lisans programlarında en az 60

PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE

Devrim- den sonra başta genel sağlık hizmetleri olmak üzere, ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin tüm topluma acil olarak ulaştırılması gerekiyordu.. Bu amaçla

ANADAL PROGRAMI PLANINDA BULUNAN DERSİN ÇAP YAPILAN PROGRAM PLANINDA BULUNAN DERSİN... ENGELLİLER İÇİN GÖLGE ÖĞRETİCİLİK -