• Sonuç bulunamadı

Samanyolu’nu Gökten Silince

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Samanyolu’nu Gökten Silince"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

5

Haziran 2000

En az 100 milyar yıldızdan oluşan dev gökadamızın arkasında neler ol-duğunu merak eden gökbilimciler, perdeyi aralayınca Samanyolu’nun ar-kasında her biri küçük bir gökada oluşturabilecek boyutta karanlık gaz ve toz bulutlarıyla, yüzlerce küçük ve sönük gökada belirlediler.

Dört ülkeden 30 kadar gökbilimci-nin, Avustralya’daki Parkes radyote-leskopuyla yaptığı gözlemler, ABD’nin New Mexico eyaletinde bu-lunan Çok Geniş Dizge (VLA) radyo-teleskopunun 20. yılını kutlama et-kinlikleri kapsamında yapılan "Gaz ve Gökadaların Evrimi" adlı uluslararası bir toplantıda açıklandı. Araştırma ev-renin yakın bölgelerinde bulunan nor-mal (baryonik) maddenin miktarı ve dağılımı konularına ışık tutuyor.

Çalışma, yıldızların hammaddesi olan atom yapılı hidrojenin güney gök-küredeki dağılımını gösteriyor. Bu gö-rüntüyü elde etmek için gökbilimciler, atomik hidrojenin 21 cm dalgaboyun-da ışınım yapmasındalgaboyun-dan yararlanıyorlar. Ekip, şimdiye değin gökadamızın ka-padığı bölgeleri de gözleyebilmek için, fondan gelen sinyaller üzerinde Sa-manyolu’nun ışınım imzasını kazıma yöntemini kullanmış. Ekipte yer alan gökbilimcilerden Dr. Lister Staveley-Smith, "tüm güzelliğine karşın Saman-yolu, aslında bir baş belası" diyor. "Penceredeki kirli bir şerit gibi gökyü-zünün altıda birinden fazlasını örtü-yor". Bilim adamı, "Ama şimdi lekeleri ve örümcek ağlarını temizledik ve şim-diye değin saklı kalmış yüzlerce göka-dayı görebiliyoruz" diye ekliyor.

Harvard Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Profesör John Huchra, evrenin yerel bölgesinde daha bilme-diğimiz pek çok şey bulunduğunu kaydederek, bu türden araştırmalarla en azından, yeterli kütleye sahip ci-simlerin yerlerinin, tayflarındaki kır-mızıya kaymayla da uzaklıklarının be-lirlenebileceğini söylüyor.

HIPASS adı verilen çalışmadan derlenen sonuçlar, 23 Mayıs günü İn-ternet aracılığıyla dünyaya dağıtıldı. Dr. Staveley-Smith, dağıtılan verinin, herbiri 1000 kanal içeren 1.2 milyon ayrı tayftan oluştuğunu açıkladı.

Aynı araştırmacı, saptanan cisimler arasında cüce gökadalarla, çok sönük

gökadalar ve hiç ışımayan, tümüyle ka-ranlık, on milyonlarca hatta yüz mil-yonlarca Güneş kütlesinde gaz bulut-ları olduğunu, ve bunbulut-ların Samanyolu ile komşularının oluşma sürecinden ar-ta kalan ve protogalaksi diye adlandırı-lan parçalar olabileceğini belirtiyor.

Bulguların, bölgemizde ne kadar olağan madde bulunduğu konusunu aydınlatacağını vurgulayan Staveley-Smith, böylelikle "karanlık madde" nin miktarı konusunda da güvenilir öngörülerde bulunabileceğini söylü-yor. Karanlık madde, ışık, radyo dalga-sı ya da başka türden hiçbir ışınım ya-yınlamayan ve gökbilimcilerce evre-nin toplam kütlesievre-nin %90’ını oluştur-duğu sanılan maddeye verilen isim. Araştırmacıya göre bulguların çözmesi beklenen bir bilmece de sönük ve cü-ce gökadaların nasıl "işlediği"! Bu kadaların dinamiği, büyük sarmal

gö-kadalarınkinden çok farklı. Yeterli malzeme bulunduğu halde nedense çok az yıldız oluşmuş.

Araştırmayı yöneten Avustralyalı gökbilimci Dr. Rachel Webster, göz-lemlerin sürdüğünü ve sonunda 5000 ile 10 000 arasında parlak cisim sapta-mayı umduklarını belirtiyor. Bunların yaklaşık dörtte biriyse, şimdiye kadar varlığı hiç bilinmeyen cisimler olacak.

Gökbilimciler gözlemin başarısını, 13 bandı tarayabilen yeni bir düze-nekle, gökyüzünün çok geniş bir böl-gesinin aynı anda taranabilmesine bağlıyorlar. Dr. Staveley-Smith, bunu oltayla balık tutan biriyle bir trol ge-misinin av hacmi arasındaki farka benzeterek, "tek bantlı bir teleskop kullansaydık, araştırma 30-40 yıl sü-rerdi; oysa bu kadar malzemeyi üç yıl-da derleyebildik" diyor.

NASA Basın Bülteni 23 Mayıs 2000

Samanyolu’nu Gökten Silince

Güney gökkürede 150 milyon ışıkyılı uzaklığa kadar belirlenen parlak gökadalar ve gaz bulutları (üstte). Renkler cisimlerin hız farklılıklarını, dolayısıyla uzaklıklarını gösteriyor. Samanyolunun uydu gökadaları büyük ve küçük Magellan bulutları (altta solda). Resmin altında uzanan Samanyolu’nun uydularından çaldığı gaz bir kol halinde görülüyor. Aynı bölgede 0-1000 km/sn hız dilimindeki cisimlerin görüntüsü (sağ altta). Sağdaki parlak topakçıklar arasında yeni keşfedilen bir karanlık gaz bulutu da bulunuyor. Samanyolu’nun, Magellan bulutlarından çaldığı gaz, daha net görünüyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmacılar, daha da ileri giderek, bu "ayna yıldızların", "ayna gezegen- leri" olabileceğini, bunların üzerinde de "ayna canlılar" bulunabileceğini,

Cemalettin Öner, Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde yapmış olduğu Yoğun- Bakım çalışmalarındaki başarılarından elde ettiği ün ile Sağlık Bakanlığı’nda güçlü bir

Aşk Sanatı, Samanyolu Ve Aşk Eserlerinde Ortak Temaların İncelenmesi, Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:3, Sayı:6 ss: (10-23).. AŞK SANATI, SAMANYOLU VE

Kuzey yar›küreden gözlem yapt›¤›m›z için, ku- zey gökkutbuna yak›n olan tak›my›ld›zlar y›l›n daha uzun bir dönemi boyunca, da- ha düflük enlemlerde ve güney gökküre- de

milyar yıl- lar arasında Güneşimizden biraz daha kütleli beyaz cüce yıldızların meydana getirdiği süpernova patlamaları, büyük miktarlarda demir oluşturdu..

Bu durumda deminki uzaylılar için ortalık biraz kararacak ama, bu karanlık mad- de, bizim tanıdığımız, sıradan madde- den oluşmuş, ancak ya yeterince küt- lesi olmadığı

Ancak şimdi yıldızın ışığındaki bu dalgalanmayı, ancak bir ikili yıldız sisteminin ve bu sistemde bulunan bir üçüncü cismin, Jüpi- ter’in üç kat büyüklüğünde ve

Yağ doku artınca leptin artar ve besin alımı enerji sarfının altına düşer (negatif enerji dengesi). Şişmanlarda leptin düzeyi yüksek - tir; fakat leptine direnç