• Sonuç bulunamadı

KONU 4:

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KONU 4:"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KONU 4:

KABAKGİLLERDE GÖRÜLEN HASTALIKLAR MİLDİYÖ (Pseudoperonospora cubensis)

Hastalık yurdumuzda tarla ve örtü altı yetiştiriciliğinde sorundur. Esas olarak hıyar ve karpuzda görülür.

Belirtileri: Yapraklar üzerinde düzensiz sarımsıdan kahverengine kadar değişen renklerde lekelere neden olur. Zamanla lekeler köşeli yaprak lekesine dönüşür. Nemli koşullarda yaprakların alt yüzeyinde morumsu renkte mildiyö gelişir. Bu kısımda hastalık etmeninin sporangiofor ve sporangium’ ları bulunur. Lekelerin büyüklüğü zamanla artar ve yapraklar kuruyup ölürler. Meyvelerde deformasyona neden olurlar.

Biyolojisi: Kışı oospor halinde geçirir. Ancak sera koşullarında etmen seradaki bitkiler üzerinde canlılığını sürdürmektedir. Rüzgarlar ile hastalık başka alanlara taşınabilir. Nemli koşullar hastalık gelişimi için uygundur.

Mücadelesi: 1) Sıralar arası gerekli mesafe bırakılarak iyi bir havalandırma sağlanmalı ve bitki yüzeyi nemden korunmalıdır.

2) Çok nemli ve soğuk günlerde seralarda soba yakılmalıdır.

3) İlaçlı mücadelesinde Maneb, Mancozeb ve Chlorothalonil önerilmektedir. İlaçlama sırasında yaprakların alt yüzeyine mutlaka ilaç temas etmesi gerekir ve ilaca bir yapıştırıcı ilave edilmelidir.

KÜLLEME (Erysiphe cichoracearum)

Hıyar, kavun, kabak, balkabağında küllemeye neden olur. Güneyde örtü altı yetiştiriciliğinde önemli bir hastalıktır.

Yapraklar üzerinde diğer küllemelerde olduğu gibi beyaz tozlu lekelere neden olur. İlk olarak tepedeki yapaklar etkilenir ve solup ölürler. Meyvede belirgin bir belirti oluşturmaz. Hastalık gelişimi için yüksek sıcaklık uygundur.

Mücadelesi: Kükürtlü preparatlar önerilir. Sistemik fungusitlerden Triadimefon hastalıkla mücadelede başarılı sonuç vermektedir.

ANTRAKNOZ (Colletotrichum lagenarium Syn:Colletotrichum orbiculare)

(2)

Hastalık meyve ve meyve sapında da enfeksiyon oluşturur. Meyve üzerinde çökük dairesel siyah renkte kanser belirtileri neden olur. Karpuzda leke büyüklüğü 6-13mm dir. Nemli koşullarda lezyonun siyah merkez kısmında somon renginde jelatinimsi spor yığınları meydana gelir.Karakteristik renkteki kanser hattı diğer hastalıklar ile asla karıştırılamaz. Benzer lekelere kavun ve salatalık meyvelerinde de neden olur.Genç meyveler, özellikle karpuz meyvesi kararıp, ölebilir. Kanserli meyvelerde kabuktaki çatlamalardan dolayı sekonder organizmalar doku içine girer ve çürümeye neden olur.

Biyolojisi: Hastalık etmeni tohum kabuğu üzerinde en az 5 yıl canlı kalır.Kışı tohumda ve hastalıklı bitki artıkları üzerinde geçirir. Hastalıklı materyal üzerindeki sporlar su, rüzgar, böcekler vs. ile taşınır. Nemli ve yağışlı hava hastalık gelişimi ve yayılmasını teşvik eder.

Optimum sıcaklık isteği 240C dir..

Mücadelesi: Temiz tohum kullanılmalıdır.

Konukçusu olmayan bitkilerle 3 yıllık ekim nöbeti uygulanmalıdır.

Sezon sonunda hastalıklı meyve ve diğer bitki kısımları ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.

İlaçlı mücadelesinde Maneb, Mancozeb, Chlorothalonil, önerilmektedir.Yeşil aksam ilaçlamasına enfeksiyondan önce başlanmalı ve 7 gün arayla tekrarlanmalıdır.

KAVUNDA FUSARİUM SOLGUNLUĞU (Fusarium oxysporum f. sp. melonis)

Bitki tüm gelişme dönemlerinde hastalıktan etkilenir. Ağır enfekte olmuş topraklarda ve düşük sıcaklıkta fideler çıkmadan ölür. Bitkilerde cüceleşme, sararma ve solma ve dallarda kuruma şeklinde karakterize edilir. Hastalık nedeniyle bazen kök boğazında uzun ve derin kahverengi yaralar meydana gelir. Nemli koşullarda buralarda hastalık etmeninin sarı-pembe tonlarda sporulasyonu gözlenir. Sistemik olarak enfekte olmuş bitkilerde meyve sap ucundan itibaren çürümeye başlar. Çürüme özellikle olgunlaşmaya yakın meyvelerde görülür. Bir süre sonra çürüyen kısımlar üzerinde miseliyal gelişme meydana gelir.

Hastalık makro, mikro ve chlamidospor olmak üzere üç çeşit spor meydana getirir.

Hastalık toprakta uzun yıllar klamidosporlar 4 yıl) canlı kalabilir. Hastalık gelişimi sıcak toprakta daha fazla olmaktadır. İç Anadolu’da önemli bir hastalıktır. Hastalığın ırkları vardır. Mücadelesi: Etkili bir mücadelesi yoktur. Ekim nöbeti önerilmektedir. Dayanıklı çeşitler var ise bunlar kullanılabilir. Fideyi belli bir döneme kadar koruması için tohum ilaçlaması önerilmektedir.

KARPUZDA FUSARİUM SOLGUNLUĞU (Fusarium oxysporum f. sp. niveum)

Bitki tüm gelişme dönemlerinde hastalıktan etkilenir. Fideliklerde çökerten, bitkilerde cüceleşme, solgunluk ve ölüm ile karakterize edilmektedir. Genç fideler çürüyüp ölür veya kotiledon yapraklarında solgunlaşma görülür. Fidelerde ise zayıf ve bodur bir gelişme gözlenir. Daha gelişmiş bitkilerde ise hastalık hızlı bir solgunluk şeklinde ortaya çıkar ve en geç 10 gün içinde bitkiyi bütünüyle kurutur.

(3)

Referanslar

Benzer Belgeler

Örneğin lepromatöz lepranın erken dönemlerinde, burun salgısında bol miktarda basil bulunan ve çok bulaştırıcı olan bir hasta, sadece burun tıkanık- lığı ve

Böylece bu çalışmada işyerinde psikolojik şiddetin nedenleri; mağdur ve saldırganın kişilik özellikleri, mağdurun iş konumuna ilişkin nitelikleri, örgütsel özellikler

Bitkisel hormonların genel olarak; mitoz hızlandırmak veya yavaşlatmak, meyvelerin erken veya geç olgunlaşması, çiçeklenmeyi artırmak veya azaltmak, köklenmeyi artırmak

Birçok virüsün inokule edilen yaprağın dışına bulaşması 2-5 gün alır. Ancak floeme ulaştıktan sonra bitkinin uç noktalarına yani meristem ile besin depo bölgelerine yumru

“ Demek ki gerçek iktidar, ‘ Ekonomik biiyü- me’yi kendileri için en gelir sağlayıcı sektörlere bağ­ layan baskı gruplarının elindedir. Bu sektörler ise

Emirgân’daki Hidiv İsmail Paşa yalısı, korusu, havuzları, parkı ve parktaki köşk­ leri ile Boğazın pırlantalarından biri idi.. Bina satıldı,

Ancient as the people themselves, Albanian oral creativity in general, ritual lyrical songs in particular, and especially lyrical songs of calendar rites, are still

The researcher explains this result that these competencies are at the core of the physical education teacher’s work and are the basis on which the educational process is based,