Dolaşım sistemi
6. ve 7 hafta konuları
Dolaşım sistemi evrimi
Kalp yapısı çalışması kontrolü
EKG
Dolaşım sistemi organizasyon
Kan basınçının ölçülmesi
Mikrosirkülasyon
Kan ve lenf
2Kaynak
http://fizyolojilab.weebly.com/
http://fizyolojilab.weebly.com/ders-notlari.html
https://yadi.sk/i/sHzuCQld3GPB8U
3
Dolaşım sistemin evrimi
Yeterli yüzeye sahip küçük canlılarda dolaşım sistemine ihtiyaç yoktur
Rotasyon sirkülasyon dolaşım sistemin tek hücrelerdeki ilkel halidir
.
Protozoa’da Dolaşım
Tek hücrelilerde dolaşım için özelleşmiş organeller yoktur.
Besin maddeleri ve oksijen alınımı difüzyonla olur.
Protozoonlardaki besin
vakuolleri belli bir yol takip eder ve besinin hücrenin her tarafına dağılmasını sağlar.
Artık maddeler yine difüzyonla dışarı atılır.
Çok hücrelilerde dolaşım sistemin evrimi
Çok hücrelerde dış yüzey alanın az olması, dokuların kalın olması nedeniyle dış ortamla yeterince difuzyon yapılamaz.
Dolaşım Sistemi, savunma sisteminin konuşlandığı temel bölgelerden biridir(taşıma).
Çok hücreli canlılarda yapılar arası iletişimi sağlayan araçlardan biridir(iletişim).
Vücutta bulunan hücrelerin ihtiyaç deposudur(depo)(protein, Ca, vb.).
Süngerler ve sölenteratlar
• Süngerlerin ve sölenteratların
vücutlarındaki tüm hücrelerin hemen hemen tek bir yüzeyde olmaları nedeni ile, difüzyon ve sürekli su akımı onlara gerekli maddeleri sağlar.
• Besin ve mineraller alınır, sindirim
artıkları dışarı atılır.
Dolaşıma ihtiyaç olmayan canlılar
8
• Hücre tabaka sayısı
• Hücrelerin dış ortamdan uzaklığı
• Toplam alan, ağırlık
Kritik noktalar
Dolaşım tipleri:
Açık ve kapalı dolaşım
9
Arthropodların kalbi annelidlerdeki dorsal damardan gelişmiştir. Kan sinüsler içinde dolaşır ve bütün dokularla direkt temas halindedir.
Solunum pigmentleri hemoglobin ve hemosiyanindir.
Böceklerde hemolenf basıncı oldukça düşüktür.
Kan solunum gazlarını taşımaz. Ekstremitelerin, kanatların ve abdomenin kas aktivitesi kanın sinüsler içinde dolaşmasına yardım eder.
Bazen yeşil renklidir, hemosiyanin içerir.
Açık Dolaşım (hemolenf)
11
Açık Dolaşım (hemolenf)
Hemolenf Omurgasızlarda kan yerine dokularla madde alış verişi yapan sıvıdır .
•Hemolenf dokularla doğrudan temas eder.
•Hemolenf adı verilen hemosit
hücrelerinden oluşan bir plazmadır ve birçok kimyasal madde de barındırır.
Açık Dolaşım (hemolenf)
• Yumuşakçalar ve eklembacaklılar gibi omurgasızların büyük bir kısmında görülür.
• Hemosöl olarak adlandırılan vücut boşluklarında dolaşım sıvısı organları doğrudan sarar (yıkar) ve kan (dolaşım sıvısı) ile interstisyel sıvı (doku sıvısı) arasında ayrışma yoktur. Bu birleşik sıvıya hemolenf denir.
• Hayvan hareket ederken oluşan kas hareketleri hemolenf hareketini sağlar fakat sıvı akışını bir bölümden diğerine yönlendirilmesi kısıtlıdır
• Kalp gevşediğinde kan açık gözenekler (por) aracılığıyla kalbe döner.
• Hemolenf vücudun içini
(hemosöl) tamamen kapsar ve tüm hücreleri sarar.
• Hemolenf su, inorganik tuzlar ve organik bileşiklerden oluşur.
Birincil oksijen taşıyıcı molekül ise hemosiyanindir.
• Kılcal kan damarları bulunmaz
Arthropodlarda(insekta)
Mollusklarda
Bir kalp, birkaç damar ve hemosöl denilen geniş bir kan sinüs ağının oluşturduğu bir açık kan dolaşım sistemleri vardır. Açık kan dolaşımı olduğu için kan basıncı düşüktür.Mollusklerde en yaygın solunum pigmenti
hemosiyanindir.
Hemosiyanin Cu içeren ve kan plazmasında erimiş olarak bulunan bir proteindir.
Decapodlarda
Decapodlarda, solungaç sillenmesi ve açık kan dolaşım sistemi ortadan kalkmıştır. Kanları plazmada erimiş
halde bulunan hemosiyanin içerir. Kapalı dolaşım
sistemi merkezi bir kalp, iyi gelişmiş arter sistemi, çok sayıda kapiler ağ, ven sistemi ve solungaçlarla ilgili
pompalama sisteminden oluşur.
Bu pompalama sistemine Branchial kalpler denir.
Kapalı-Açık dolaşım karşılaştırılması
Kapalı dolaşım kanı açık dolaşımdan daha hızlı dolaştırır ve daha etkin madde değişimi yapar.(daha iyi fonksiyon yapar)
Hayvanın çok aktif olduğu durumlarda bile
hücrenin O2 ihtiyacını karşılayabilir.
Böceklerde açık dolaşım olduğu halde bunlar aktif hayvanlardır. Çünkü böceklerde dokulara giren oksijen kan ile değil trake
sistemiyle gelir. 16
Oligoketlerde
Oligoketlerde de dorsal damar kontraktildir.
Görevi kanı ileri doğru götürmektir.
Oligoketlerde kalp olarak önerilebilecek birkaç lateral damar vardır.
Lumbricus’ta özfagusun etrafındaki 5 çift lateral damar kalp ödevi görür.
Kalpler içinde endotelial katlanmaların oluşturduğu kapaklar bulunur. Bu kapaklar aynı zamanda dorsal kan damarlarının segmental damarlara bağlandığı yerlerde de bulunur.
Kapalı Dolaşım
Kapalı dolaşım
19
Dolaşım sistemi veya kardiyovasküler sistem maddelerin vücutta dolaşımı sağlayan organ sistemidir .
Kanın damarlardan geçerek vücut boşluğuna aktıktan sonra toplanarak kalbe dönmesidir.
Açık dolaşımda Hemosit olarak adlandırılan hücreler vardır ki bunlar hemolenfte bağımsız bir şekilde gezer.
Antropodlarda Bağışıklık sisteminde rol alırlar.
Dolaşım - kardiyovasküler
sistem
Omurgalılarda dolaşım
Omurgalılarda kan özelleşmiş bir kas olan kalp ve kapalı bir damar sistemi içinde dolaşır.
Bu sisteme kardiyovasküler sistem denir.
Bu sistemde kalp kanı arterler içine pompalar daha sonra kan daha küçük arterlere geçer, kapilerde besin maddeleri, O2, CO2 ve diğer moleküller
kan ve hücreler arası sıvı arasında değiştirilir.
Kan kapilerden venüle ve buradan daha büyük vene geçer, kalbe geri döner.
21
Omurgalılarda dolaşım
23
Balıklarda kalp, sinüs venosus, atrium, ventrikül ve konus arteriosus’tan oluşur. Kalbe toplar damarlardan gelen kan bol miktarda CO2 az miktarda ise O2 içerir.
Çizgili kas yapısında olan ventrikülüsün
kontraksiyonuyla kan basıncı yükselir, basıncın
yükselmesi kanın konus arteriosus’a geçmesini sağlar.
Kan ventral aorta yoluyla solungaçlara gelir, ventral
aorta solungaçlara girmeden önce 5-6 çift aorta yayına (brankial arterler) ayrılır. Bu yaylar (damarlar)
solungaçlardaki kapilerlerden sonra birleşerek karotid arter ve dorsal aortayı meydana getirirler. Kan
solungaçlardan geçerken gaz değişimi yapılır. Bu şekilde temizlenen kan dorsal aorta yoluyla bütün vücuda dağılır
Balıkta dolaşım
Balıkta kalp
Balıkta dolaşım
25
Balıklarda dolaşım
Kan solungaçlardaki kılcal damarlardan geçerken basıncı azalmıştır.
Kan solungaçlardan geçerken, kalbin itici gücünün çoğu
solungaçlardaki kapilerlerin direnci ile azaltılır.
Vücutta toplanan kirli kan sinus venosusun
gevşemesiyle kalbe girer, kasılmasıyla da atriuma geçer.
Kuyruk bölgesinden gelen kan toplardamarlarla (renal
portal ven) kalbe girmeden önce böbreklerden geçerken süzülür. (renal portal ven).
Venlerin bir kısmı da sindirim sisteminden besinlerle yüklenmiş olarak kalbe kanı getirir (hepatik ven).
Section 30-2
Bulbus Arteriosus Ventricle
Atrium Sinus Venosus
Vücut kas dolaşımı
Sindirim sistemi dolaşımı
solungaçlar
Kalp
Beyin ve baş dolaşımı
Oksijence zengin kan Oksijence fakir kan
Balıkta Dolaşım Özetle
Oksijence fakir kan venler aracılığı ile sinus venosus gelir
Kan atrium geçer.
Ventricle kanı bulbus arteriosusa pompalar
Bulbus arteriosus kanı ventral aorta ve solungaçlara
gönderir.
27
Akciğerlerden gelen pulmoner ven kalbe temiz kan getirir. Yani kalp hem vücuttan hem de akciğerlerden kan alır.
Atriumlara gelen temiz ve kirli kan ventrikülde karışır. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda ventrikül kaslarının kontraksiyonuyla trunkus (konus) arteriosis içindeki spiral bir kapakçığın döndürülmesi ile bu iki kan akımının birbirinden ayrıldığı ileri sürülmektedir.
Amphibilerde dolaşım
Amphibilerde dolaşım
Amphibilerde dolaşım
Amphibilerde sağ ve sol atriumun kanlarının
ventrikülde karışarak vücuda dağılması çok zararlı değildir. Çünkü sağ atriuma kan deriden
gelmektedir.
Kurbağa su altında kaldığında deri solunumu
yapar. Deriden gelen oksijenlenmiş kan ventrikülde akciğerden sol atriuma gelen kirli kanla (akciğer solunumu yapılmadığı için) karışarak, vücuda eşit oranlarda girmesi sağlanır, ya da ventrikülden doğrudan doğruya temiz kan vücuda verilir.
Amphibilerde ve Reptilerde kalp
31
• Ventrikül kaslı bir yapıya sahip olan septumla ikiye bölünmüştür.
• Ventrikül kasıldığında bu septum şeklindeki açıklık kapanır ve ventrikül geçici olarak iki ayrı odacık haline bölünür.
• Bu da temiz ve kirli kanların karışmasını önler.
Ventrikülün sol yarısı sol atriumdan gelen O2 ce zengin kanı pompalar.
• Sağ yarısı ise atriumdan gelen kirli kanı pompalar.
Amphibilerde ve Reptilerde kalp
33
• Ventrikül kaslı bir yapıya sahip olan septumla ikiye bölünmüştür.
• Ventrikül kasıldığında bu septum şeklindeki
açıklık kapanır ve ventrikül geçici olarak iki ayrı odacık haline bölünür. Bu da temiz ve kirli
kanların karışmasını önler. Ventrikülün sol yarısı sol atriumdan gelen O2 ce zengin kanı pompalar.
• Sağ yarısı ise atriumdan gelen kirli kanı pompalar.
Reptillerde dolaşım
Kertenkele kalbi
Kuş ve memelilerde
35
• Septum oluşumu
• İki ayrı pompa
• Büyük ve küçük
dolaşım
- Madde taşınması tek hücrelilerde sadece
membran transportu(difuzyon-aktif taşıma)
ile sağlanır.
- Çok hücreli canlılarda bu işi kapalı(bazen açık) bir dolaşım sistemi üstlenmiştir.
- Kapalı dolaşımda en uç noktalarına kadar uzanmış olan damar ağı (Kapiller damar)
ile içindeki kan adını verdiğimiz sıvı destek dokusunun damarlarda sürekli dolaşmasını sağlayacak gücü üreten kalp dolaşım sistemimizi oluşturur.
- Kan yapan organlar da (dalak,t imus, lenf düğümleri, kemik iliği) bu sisteme dahildir.36
Dolaşım İlkeleri
Kalbin pompalama gücü sayesinde kapalı damar sistemi içinde tüm doku ve organları dolaşan kan uğradığı her doku ve organa yerine göre ya bir şeyler bırakırlar ya da ondan birşeyler alarak başka doku ve organlara iletirler.
Bu yönüyle baktığımızda, dolaşım sistemini bir taşımacılık sistemi olarak
tanımlayabiliriz. 37
Sistem olarak dolaşım fonksiyonu
Dolaşımın canlıdaki fonksiyonu
38
Madde taşınması
Fonksiyonel hiçbir hücre kapillerden 20-30 µm 39
den uzak olamaz.
- Kan damarları besin maddelerini, oksijen ve hormonları vücudun her tarafına taşır.
- Aynı zamanda hücre ve dokularda oluşan metabolizma artıklarını uzaklaştırır.
- Kalbden çıkan damarlara
arter
adı verilir.Bunlar sürekli olarak dallanarak sayıca artarlar ancak çapları küçülür, arteriyel kapillar yataklarına ulaşırlar.
- Kapillar damarlar kan ile hücre ve dokular arasında madde değişiminin yapıldığı
yerlerdir. Bu nedenle dolaşım sisteminin
fonksiyonel ünitesi olarak kabul edilirler.
- Kanı kalbe geri getiren damarlara ise
vena
adı verilir.Dolaşımın sistemi
- Kalb ve çıplak gözle görülebilen tüm kan damarları makrovasküler
sistem, sadece mikroskopla
gözlenebilen arteriol, kapiller ve
venül’ler ise mikrovasküler sistem olarak anılır.
- İnsandaki damarların %99’dan fazlası mikrovasküler sisteme dahildir.
Makrovasküler mikrovasküler dolaşım
41
42
Makrovasküler mikrovasküler
Arter
Arteriol
Kapiller
Venül
Ven
- Dokular içinde kör uçlar şeklinde başlayan
lenf damarları sistemi ise; lenf kapillarları ve çeşitli çaplardaki lenf damarlarından ibarettir.
- Lenf damarlarının en büyükleri kalbe yakın yerlerde venalara açılarak içeriklerini (doku sıvısı, bazı hücreler, antikorlar vs) kalbe
ulaştırırlar.
- Çoğunlukla sinirler de seyirleri sırasında kan damarlarına (arter, vena) eşlik ederler. Bu üçü birlikte bulundukları zaman
neurosvascular bantlar olarak isimlenirler. 43
Makrovasküler mikrovasküler
Arterler: kanı kalpten uzağa götüren
damarlar ->
Atardamar
Venler: kanı kalbe getiren damarlar -> Toplardamar Kalpte ve venlerde yer alan bir
kapakçıklar sistemi kanın tek yönde akmasını sağlar.
Damarlar
I. Tüm gerekli yapıtaşı, enerji molekülleri ve solunum için gerekli oksijen ile solunum sonunda çıkan CO2 taşınmasını sağlar.
II. Hormonların, hemostaza katılan ajanların ve vücudun savunma mekanizmaları ile ilgili olan hücrelerin ve antikorların
taşınmasını sağlar.
III. Vücut sıcaklığının düzenlenmesinde önemli rol oynar.
Makrovasküler ve Mikrovasküler dolaşımın işlevi
Sınav sorusu
Kalp ve akciğerler arasında irtibatı sağlayan damarlar akciğer dolaşımı’nı (pulmoner dolaşım),
Kalp ve diğer vücut bölgeleri arasındaki damarlar ise sistemik dolaşım’ı (periferik dolaşım) oluşturur .
Kapalı Dolaşım Sistemi Kısımları
46
Fonksiyonel açıdan kalp, kanı sistem içinde ilerletmek üzere çalışan seri bağlı iki pompa gibidir.
Vücut
Sağ kalp
* düşük basınçta Akciğerler
Akciğerler
Sol Kalp
* yüksek basınçta
Vücudun diğer tüm dokuları
akciğer dolaşımı (pulmoner dolaşım)
sistemik dolaşımı (periferik dolaşım)
Kapalı Dolaşım Sistemi Kısımları
akciğer dolaşımı (pulmoner dolaşım)
sistemik
dolaşımı (periferik dolaşım)
Büyük ve küçük dolaşım
sol
Sağ kalp ile sol kalbi, bir orta duvar, septum (bölme) ayırır.
Her iki taraf,
venlerden kanı alan bir atrium (kulakçık) ve kanı arterlere
pompalayan bir ventrikülden
(karıncık) oluşur.
Kalp
Küçük dolaşım pulmoner dolaşım
Büyük dolaşım periferik dolaşım
sağ sol
10 dakika ara
Kalp ve Yapısı
Kalpin yeri
Sol tarafta, göğüs kafesi
içinde iki akciğer arasında.
Diyafram kasının üzerinde.
Sternum'un arkasındadır.
Memeli Kalbi
Kalp kan damarları sistemine takılmış, ritmik
kontraksiyonlar
yapan, kalın duvarlı, kese şeklinde boşluklu bir organdır.
Organın boşluğu 4 adet odacığa bölünmüştür.
Bu odacıklar birbirleriyle ve kalbe girip-çıkan
damarlarla bağlantılıdır.
53
Kalp kan akışı yönleri
SAĞ KULAKÇIK
(ATRİUM DEXTER):Vena Cava
Superior ile Vena Cava İnferior vücut dokularındaki venöz kanı bu boşluğa toplar. Sağ atrium ve sağ ventrikül arasında sağ
atrioventriküler delik bulunur.
• SAĞ KARINCIK
• (VENTRİCULUS DEXTER):
Venöz kanı pulmoner arter aracılığı ile akciğerlere
pompalayan boşluktur.
55 SOL KULAKÇIK
(ATRİUM SİNİSTER):
Akciğerlerde oksijenlenmiş kan Vena Pulmonales aracılığıyla bu boşluğa gelir.
• SOL KARINCIK
• (VENTİCULUS SİNİSTER): Arterial kanı aort yoluyla vücudun bütün
dokularına pompalayan boşluktur.
Kalp
SAĞ taraf 57
Kalp dokusu
Kalp
Perikard, Miyokard ve
Endokard
meydana gelir 58
Endokard :
En içte bulunan ince fibroz bir tabakadır.• Myokard:
Perikardın altında kalbin pompa yeteneğini sağlayan kastabakasıdır. Kaslar çizgilidir.
Kalp dokusu
59
Myokard Kalp Kası
Kalp kası ve İnerkalar disk
İnterkalar disk 61
Kalp Kasının Fonksiyonel Özellikleri
1. Eksitabilite ve Kasılabilme
Kalp kası ritmik kasılma (sistol) ve ritmik gevşeme (diyastol) özelliği gösterir
Kasılma Hep-Hiç Yasası kurallarına göre gerçekleşir
“Merdiven olayı” yoğunlaşan Ca2+ iyonlarına bağlı gelişebilir
Kasılma kuvveti kas lifinin içinde bulunduğu koşullara göre değişir. Bunlar:
- Liflerin başlangıç boyları,
- Diyastol süresinin uzunluğu,
- Beslenme ve oksijenlenme durumu,
- pH, ısı, ekstraselüler sıvının iyon içeriği.
Kalp Kasının Fonksiyonel Özellikleri
2. İletebilme:
Kalp kası AP akımlarını 0,3 m/s bir hızla iletir
Bu hız iskelet kasının 1/10 kadar bir hızdır
Purkinje liflerinde hız 2-5 m/s
A-V düğümde 0,05 m/s
İleti A-V düğümde gecikmeye neden olur
Kalp Kasının Fonksiyonel Özellikleri
3. Ritmik Çalışma (Otomasite)
Kalbin çeşitli bölümleri eksitasyon yaratma özelliğine sahiptir
Normal şartlarda kalp kası 70-80 /dak birhızla çalışır
A-V düğümde bu hız 40-60 /dak,
Pürkinje liflerinde 15-40 /dak olacak şekildedir
Perikard:
Kalbi dıştan çepeçevre saran zardır..Kalp dokusu
65
Kalp kapakçıkları:
- Ortada sıkı fibröz bağ doku ile
kuvvetlendirilmiş endocardium katlantılarıdır.
- Fibröz iskeletin etrafı her iki taraflı endocardium ile örtülüdür.
- Kapakcıkların tavanında endocardium kalbin diğer kısımlarındaki endocardium ile devam ederken, ortadaki fibroz bağ doku anuli
fibrosi’ler içine uzayarak kapakçıkların kalb iskeletine bağlanmasını sağlarlar.
- Kapakcıklarda kan ve lenf damarları bulunmaz
1.
Triküspid kapak: Sağ atrium ve sağ ventrikül arasında bulunan üç yapraklı kapaktır.2.
Mitral kapak: Sol atrium ve solventrikül arasında bulunan iki yapraklı kapaktır.
3.
Aort kapak: Sol ventrikül ve aort arasındadır.4.
Pulmoner kapak: Sağ ventrikül ile pulmoner arter arasındadır.Kalp kapakçıkları
Sınav sorusu67
Triküspid kapak
Sağ
Sağ atrium ve sağ ventrikül
Mitral kapak
Sol
Sol atrium ve sol ventrikül arasında
Sınav sorusu
Aort kapağı
Sol
Sol ventrikül ve aort
Pulmoner kapak
Sağ
Sağ ventrikül ile pulmoner arter
Sınav sorusu
Kanın odacıklar içinde tek yönlü akışını sağlar
A-V kapaklar (Mitral - Triküspid)
sistolde kapanır . Ventrikül kasıldığında kanın atriyumlara geri dönmesini önler.
Semilüner
diyastolde kapanır. Artere fırlatılan kanın diyastolde ventrikülleredönüşünü engeller.
Kapakların tümü pasif olarak kapanır.
Kalp Kapaklarının Görevi:
Kalbin uyarım üreten ve ileten sistemi
- Kalb duvarında myocardium’dan ayrı olarak, kalb atımları için uyarım meydana getiren ve bu uyarımları ileten özel bir sistem bulunur.
Sinoatrial düğüm,
Atrioventriküler düğüm ,
Atrioventriküler demet ve Pürkinje telleri.
73
Sağ
Kalbin uyarım üreten ve ileten sistemi
75
Kalbte otonom uyarı oluşumu
KALBİN HIZININ AYARLANMASI
Kalp Sesleri
1. Birinci kalp sesi (Sistolik)
2. İkinci kalp sesi (Diyastolik) 3. Üçüncü kalp sesi
4. Dördüncü kalp sesi
(Atriyal)
Normal Kalp sesleri (S1,S2)
S1 Birinci kalp sesidir. Atrioventriküler (solda mitral ve sağda triküspid) kapakların
kapanması esnasında apeksten (mitral odaktan) duyulur.
S1 duyulan en yüksek sestir; S2 den daha
kuvvetli, uzun süreli ve düşük frekanslıdır. Fonetik olarak “LuB” şeklinde duyulur.
Birinci kalp sesi (Sistolik Ses, LuP)
İkinci kalp sesi (DaB)
S2 F İkinci kalp sesidir. Aort ve pulmonalis
odaklarında en güçlü duyulur. S1 den daha şiddetli, kısa süreli, daha yüksek frekanslı ve keskin bir karakterdedir.
Fonetik olarak “DaB” şeklinde duyulur. Normalde erişkinlerin % 20’nde pulmonalis dinleme odağında S2 ikiye ayrılmış bir ses olarak duyulur.
79
Kalp ve dolaşımla ilgili reseptörler
•
Medulla oblangata’da kalbin
hareketlerini yavaşlatan (cardio inhibitor) merkez ve hızlandıran
(cardio-accelerator) merkez vardır.
•
Aorticus ve caroticus
baroreseptörlerinden gelen afferent
sinirler medulla oblangata’da dolaşım
merkezlerine ulaşırlar.
Kalp
Kontrolü
81
Kalp atım kontrolü
Kalp ve aortadaki reseptörlerden
uyarılar M.oblangata’da vazodilatör veya vazokontrüktör merkezleri ve kardio inhibitör (n.vagus) veya
kardio akseletör (sempatik sinirler)
merkezlere uyarı gönderirler
.Kalbe gelen sinirler
Kalp hem sempatik hem de parasempatik sinirlerle beslenir. Parasempatik sinirler
(vaguslar) başlıca sinoatrial (SA) ve AV
düğümlerinde, daha az oranda her 2 atriumun kasılmasında, çok daha az oranda da ventrikül kasında dağılım gösterir.
Bir kalp atımı süresince, kalbin kanı venöz sistemlerden alarak
arteryel sistemlere pompalamakla ilişkili elektrik ve mekanik olayların peşpeşe dizilimlerine kalp
döngüsü (çevrim, siklus) denir
.Kalp döngüsü (çevrim, siklus)
Kalp
Sirklusu
85
Kalp Siklusu
Kalp sağ ve solda bulunan iki adet pompadan oluşur. Bu pompaların çalışmasında sağda triküspit solda ise mitral kapak önemli rol oynar
Kalp pompası çalışırken başlıca iki evre meydana gelir:
Sistol→ Kalp kasının kasılması
Diyastol→Kalp kasının gevşemesi
Dolaşım sisteminde kan akışı daima yüksek basınçlı alandan düşük basınçlı alana doğru gerçekleşir
Kalp kontraksiyonu ise basıncı oluşturur
•
Kalbin kasılma, gevşeme ve istirahat evresine kalp siklusu denir.
Sistolik basınç :Damar sisteminde sistol süresince erişilen en yüksek basınçtır (ortalama basınç değildir)
Diastolik basınç: Diastolik basınç ise damar sisteminde diastol
esnasındaki en düşük basınçtır.
Kalp Siklusu
Kalp Siklusu
Her bir döngü sinüs düğümünde bir aksiyon potansiyelinin kendiliğinden oluşması ile başlar.
Erişkin kalp atım sayısı ortalama 70-80 /dak. dır
Bir kalp döneminin ortalama süresi
0.83 saniyedir
.Kalp Siklusu
Kalp sağ ve solda bulunan iki adet pompadan oluşur. Bu pompaların çalışmasında sağda
triküspit solda ise mitral kapak önemli rol oynar
Kalp pompası çalışırken başlıca iki evre meydana gelir:
Sistol→ Kalp kasının kasılması
Diyastol→Kalp kasının gevşemesi
Dolaşım sisteminde kan akışı daima yüksek basınçlı alandan düşük basınçlı alana doğru gerçekleşir
Kalp kontraksiyonu ise basıncı oluşturur
Kardiyak Siklus
Sistol
Kalbin kontraktil fazı
Elektriksel ve mekanik değişiklikler meydana gelir
Kan P(basınç) değişiklikleri olur
Kan volumü(h) değişir
Süresi kalp frekansından fazla etkilenmez
Diyastol
Kalbin gevşeme fazıdır
Sistolün yaklaşık 2 katı kadar sürer
Sistol = 0.3 s
Diyastol = 0.5 s
Süresi kalp
frekansından etkilenir
Kalp siklusu
91
sol sol
Kalp siklusu
Kalp
siklusu
Sınav sorusu 93
Kalp Atım Sayısı
Erkeklerde 60-80/dak
Kadınlarda biraz daha yüksek
~ 60-100 /dak.
60/dak bradikardi, 100/dak taşikardi
Kalp hareketlerinin düzenlenmesi
Kalp pompalama gücü 3 olay ile ayarlanır.
1.
Kalbe akan vena kanı miktarına göre kalbin otoregülasyonu
2.
Otonom sinirler vasıtasıyla kalp atım sayısı ve kas gücünün
ayarlanması
3.
Bazı kimyasal maddeler ile kalp
çalışmasının ayarlanması
Sınav sorusu1-Kalbe akan vena kanı miktarına göre kalbin otoregülasyonu
Kalbin pompalayacağı kan miktarını tayin eden en önemli etken venalar yoluyla kalbe akan kan miktarıdır.
Belli bir sınıra kadar kalp kendisine geldiği oranda kanı dışarıya atar.
Dokulardan çok kan gelirse çok, az kan gelirse az kanı dışarıya pompalar (otoregülasyon).
Buna Frank-Starling prensibi denir. Bunun için sinir sistemine ihtiyaç yoktur.
Vücut ısının etkisi
Yoğun çalışma sırasında vücut ısısının
1-2 derece
yükselmesi SA nodu etkiler ve kalp kasının kasılması artar. 1°C’lik artış kalp hızını 18 atım/dk artırır.
Soğuk kalp atım sayısını azaltır(donmada dolaşım bağlı şok karşı koruma)
İyonları kalp atımı üzerine etkisi
Hücre dışı Ca2+konsantrasyonunun arttırılması kasılma gücünü artırır.
Hücre dışı K+ konsantrasyonu, seçici olmayan bir şekilde, dış porları Ca2+ ve Na+karşı bloklar.
Böylece kasılmaların genliği azalır. Kalp diyastol (gevşeme) durumumda durur.
K+ konsantrasyonu artışı (hiperkalemi), kalp hızının yavaşlamasına neden olur. Kalp aşırı genişleyerek diyastolde durur.
Sinirsel ileti yolu ile kalp atımın düzenlenmesi
Kalp sempatik ve parasempatik uyarılara tepki verir
N. Vagus sinirinden verilen Asetilkolin kalp atım sayısını azalır. Asetilkolin Muskarinik reseptörler yoluyla K+ geçirgenliğini arttırır.
N. vagusun inhibitör etkisi kalbi durdurur.
Uyarmaya devam edilirse, 15–20 san içinde ventriküllerin, Purkinje liflerinden doğan
eksitasyonlarla tekrar faaliyete başladığı görülür.
Bu olaya Vagustan kurtulma (vagal escape) denir.
99
• Sempatik sinirler ise medulla spinalisin torasik
bölgesinden çıkar. Sadece SA, AV ve atrium kaslarına değil ventrikül kaslarına da dallar verirler.
(N.sempatikus) sempatik sinirler kalp hareketlerini hızlandırırlar.
• Sempatik sinirlerin kalp üzerindeki etkileri
parasempatiklerin tersidir. Sempatik sinirler kalbin bütün aktivitelerini arttırır. Sempatik sinirlerin
uyarılması uçlarından norepinefrin (epinefrin)
hormonunun salgılanmasına neden olur. Bu hormonun lif zarının Na+ ve Ca++ geçirgenliğini arttırdığına
inanılmaktadır. Bu da hem kalbin atım hızını ve hem de kalp kasının kasılma gücünü arttırır. Yani AV düğümde depolarizasyona neden olur. Depolarizasyonun
meydana gelmesi kalbin aktivitelerini arttırır.
Sinirsel ileti yolu ile kalp atımın
düzenlenmesi
Kalbi besleyen parasempatik sinirlerin (vagus) uyarılması bu sinirlerin uçlarından asetilkolin hormonunun salınmasına neden olur. Asetikolin:
1)Sinüs düğümü ritminin hızını azaltır
2)AV düğüm ile atrium kası arasında yer alan AV liflerinin uyarılabilirliğini azaltarak kalp uyartısının
ventriküllere geçişinde kesintiye neden olur. Asetilkolin
K+ (potasyum) geçirgenliğini arttırarak hiperpolarizasyona neden olur, bunun
sonucunda da kalp atım hızı yavaşlar, impulsun atriumdan ventriküle geçişi de yavaşlar.
Sinirsel ileti yolu ile kalp atımın düzenlenmesi
Epinefrin, tiroksin etkisi
Ani ihtiyaçlar sırasında adrenal bezden fazla miktarda epinefrin ve tiroid bezinden tiroksin salınması kalp vurumunu yükseltir.
Kalp atımı etkiyen ilaçlar
Digitalis, Digitalis purpurea yapraklarında elde edilen kardiotonik steroidleridir. Kalp atım gücünü özellikle kalp krizlerinde artıracak yönde etki
gösterir.
Etki mekanizması kalp kasılda myokard bulunan Na-K ATPaz ları inhibe ederek gösterir. Bunun sonuncunda myokarta hücre içinde daha fazla Na kalır. Hücre içi Na seviyesi artar. Na bağlı olarak kalp hücresindeki kalsiyum seviyesi artar bunu sonuncunda kalp daha güçlü kasılır. 103
CO
2etkisi
Fazla çalışma sırasında daha fazla CO2 üretilir ve kana geçirilir. Artan CO2 miktarı kalbi
uyararak kalp vurumunu arttırır.
Bu hafta bu kadar…
105