İdari İşlemler
D. 4D, E. 1994/3073, K. 1995/21, T. 16.1.1995: «İdari işlem, genellikle "idari bir yetkinin kullanılması sırasında kamu idaresinin bir organ tarafından açıklanan irade beyanı" olarak tarif edilmektedir. Tarifte yer alan, işlemin "idari bir yetkinin kullanılması sırasında" yapılmış olması unsuru işlemin hukuki sonuç doğuracak, kesin ve doğrudan uygulanabilir nitelikte olmasını gerektirir.»
D. 12D, E. 2004/2961, K. 2005/104, T. 28.1.2005:«Bir tasarruf ya da kararın idari
işlem sayılabilmesi için, o tasarruf veya kararın bir kamu kurumunca ya da idare örgütü
içinde yer alan bir idari makamca tesis edilmiş veya verilmiş olması ve idarenin kamu
hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgisi bulunması gerekir. İdari işlemin, ""idarenin
kamu hukuku alanında gördüğü faaliyetlerle ilgisi bulunması gereği, idare
mahkemelerinin görevini belirlemede kesin bir öneme sahiptir. Bu unsur, idari işlemleri
idarenin özel hukuk hükümlerine dayanarak tesis ettiği tasarruflardan ayıran temel ölçü
olmaktadır. İdari İşlemler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından kamu hukuku kuralları
uyarınca tek taraflı olarak tesis edilen ve resen uygulanabilir nitelikte olan hukuki
tasarruf olarak da tarif edilmektedir.»
İdari işlemin özellikleri - Tek yanlılık
- İcrailik
- Hukuka uygunluk karinesi - Yargısal denetime tabi olma
D. İDDK, E. 2006/4286, K. 2007/60, T. 8.2.2007: «Tek yanlılık, kavram olarak tek bir irade açıklaması demektir. Ancak burada "iradenin tek yanlılığından tek bir kişi yada organın iradesi değil, birden fazla idare organının birlikte tek bir irade açıklamasının kastedildiğinin anlaşılması gerekmektedir. Bu nedenle, idari işlemdeki irade, tek bir makam yada organ tarafından açıklanabileceği gibi, birden fazla idari makam yada organın da tek bir irade açıklaması için biraraya gelmesi mümkündür ki, tüm bu durumlarda idari işlemin tek yanlı olduğu kabul edilmelidir.»
D. 5D, E. 1995/4416, K. 1996/1911, T. 17.5.1996: Kamu gücü ve kudretinin, üçüncü kişiler üzerinde, ayrıca bir başka işlemin varlığına gerek olmaksızın, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemler icrai niteliktedir.
D. 5D, E. 1995/4416, K. 1996/1911, T. 17.5.1996: «Kamu gücü ve kudretinin, üçüncü kişiler üzerinde, ayrıca bir başka işlemin varlığına gerek olmaksızın, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemler icrai niteliktedir.
Tek yanlılık, kavram olarak tek bir irade açıklaması demektir. Buradaki iradenin tek yanlılığı, tek bir kişi ya da organın iradesi anlamında değil;
işlemin tek yanlı bir irade açıklaması ile oluşması anlamındadır. Bu
nedenle, idari işlemdeki irade, tek bir makam ya da organ tarafından
açıklanabileceği gibi, birçok kişiden oluşan bir organ veya kurul
tarafından da açıklanabilir. Yine birden fazla idari makam ya da organ,
tek bir irade açıklaması için biraraya gelebilir. İşte tüm bu hallerde
idari işlem tek yanlıdır.»
D. 5D, E. 1995/4416, K. 1996/1911, T. 17.5.1996: «Kamu gücü ve kudretinin, üçüncü kişiler üzerinde, ayrıca bir başka işlemin varlığına gerek olmaksızın, doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemler icrai niteliktedir.
Tek yanlılık, kavram olarak tek bir irade açıklaması demektir. Buradaki iradenin tek yanlılığı, tek bir kişi ya da organın iradesi anlamında değil; işlemin tek yanlı bir irade açıklaması ile oluşması anlamındadır. Bu nedenle, idari işlemdeki irade, tek bir makam ya da organ tarafından açıklanabileceği gibi, birçok kişiden oluşan bir organ veya kurul tarafından da açıklanabilir. Yine birden fazla idari makam ya da organ, tek bir irade açıklaması için biraraya gelebilir. İşte tüm bu hallerde idari işlem tek yanlıdır.»
Anayasa Madde 125 – «İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. »
AYM, E. 2009/83, K. 2011/29, T. 3.2.2011: «Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmekte, aynı Anayasanın 125. maddesinin birinci fıkrasında da,
“idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” denilmektedir.
Hukuk devleti, kişiye tüm hak ve özgürlükleri tanıyıp, bunlara saygı gösteren ve bu hakları koruyucu, adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendini zorunlu sayan ve bütün faaliyetlerinde hukuka ve Anayasa'ya uyan bir devlet, demektir.
Hukuk devletinin dayandığı hukuki temellerden birisi ve belki de en önemlisi idarenin hukuka bağlılığının sağlanmasıdır. Bu da ancak İdarenin, İdare Hukuku sahasında tesis ettiği işlem ve eylemlere karşı İdari Yargı yolunun, Özel Hukuk hükümlerine göre yaptığı faaliyetlerine karşı ise Adli Yargı Yolunun açık tutulmasıyla mümkün olabilir.
Görüldüğü gibi, Anayasanın 125. maddesinin birinci fıkrasındaki “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” hükmü, hukuk devleti ilkesinin zorunlu bir sonucu olmaktadır. Hukuk devleti ilkesi uyarınca, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolunun açıklığının, yalnızca şekli olarak değil, aynı zamanda yargı yoluna başvurulmayı engelleyici, zorlaştırıcı ve dava açmaktan caydırıcı olmasına yol açan hükümlerin konulmamasını da gerektirmektedir.»