• Sonuç bulunamadı

İLKÖĞRETİM ÇAĞI ÇOCUKLARINDA GÖRÜLEN ENÜREZİS NOKTURNA VE SOSYODEMOGRAFİK VERİLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İLKÖĞRETİM ÇAĞI ÇOCUKLARINDA GÖRÜLEN ENÜREZİS NOKTURNA VE SOSYODEMOGRAFİK VERİLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYODEMOGRAFİK VERİLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Osman ABALI*, Metin ONUR**, Kağan GÜRKAN***, Ömer ÇELİK****, Dilara Ümran

t

ÜZÜN*****

ÖZET

Amaç: E n ü rezis çocukluk ça ğ ın d a s ık görülen bir bozukluktur. B u b o zu klu ğ u n sıklığı, a d o lesa n d ö n em d e a za lm a sın a ka rşın belirtiler çocuğu ve ailesini önem li ölçüde etkilem ektedir. B u ça lışm a d a fa r k lı okullardan ve fa r k lı so sy o e k o n o m ik d ü ze y le rd e n a lın a n ilköğretim çağı çocukları değerlendirilm iştir. E n ü rezis sıklığı ve sosyodem ografik veriler karşılaştınlm ıştır. Yöntem: Üç fa r k lı so syo eko n o m ik d ü z e y d e n seçilen ilköğretim o ku lla rın d a ç a lışm a y ü rü tü lm ü ştü r . B u o k u lla rd a n to p la m 2 9 9 8 öğrenci ra stg ele ö rn eklem y ö n te m i ile ça lışm a k a p s a m ın a alınm ıştır. T ü m öğrencilerin a n n e b a b a ve öğretm enleri so sy o d e m o g ra fik veri fo r m u ve en ü re zis belirti listesin i doldurm uşlardır. Sonuçlar: Ö rneklem g ru b u n d a y a ş o rta la m a sı 10.0± 2.4 yıl (aralık:7-15) o la ra k b u lu n m u ştu r. E n ü re zis sıklığ ı % 10.5 ola ra k sa p ta n m ıştır. E ld e ed ilen verilere göre ço cu kla rın tu v a le t ko n tro lü s a ğ la m a y a ş la r ı o rta la m a 32.8± 1 7.3 a y o la r a k b u lu n m u ştu r. Tartışma:

E n ü re zis sıklığ ın ı d eğ erlen d ire n b u ç a lış m a d a ö rn e k le m g ru b u n u n fa r k lı s o s y o e k o n o m ik d ü z e y le r d e n a lın m a sı ön em li görülm ektedir. T u v a le t a lışka n lığ ı k a z a n m a y a ş ın ın te s p it ed ilm e si d e ayrıca önem lidir.

B u ç a lış m a n ın e n ü r e z is ile ilgili y a p ıla c a k ileri ç a lış m a la r a z e m in h a z ır la y a c a ğ ı g ö r ü lm e k te d ir . Anahtar sözcükler: en ü resis, o ku l çağı

SUMMARY: ENURESIS NOCTURNA AMONG SCHOOL AGE CHILDREN AND ITS EVALUATION ACCORDING TO SOCIODEMOGRAPHIC DATA

Objective: E n u re sis n o cturna is a fr e q u e n t d iso rd er o f childhood. A lth o u g h its in cid en ce d e c re a s e s b y th e adolescence, children a n d p a re n ts are fa ir ly a ffe c te d b y th e sy m p to m s o f th e disorder. In th is stu d y , p rim a ry school children a n d a d o lescen ts fr o m d ifferen t schools a n d socioeconomic levels w ere eva lu a ted .

T he incidence o f en u re sis nocturna a n d th e sociodem ographic d a ta w ere com pared. Method: T his s tu d y w a s coducted in schools fr o m three d iffe re n t socioeconom ic levels. 2 9 9 8 s tu d e n ts c h o sen b y ra n d o m ized s a m p lin g w e r e in c lu d e d in to th e s t u d y . P a r e n ts a n d te a c h e r s o f a ll th e s t u d e n t s c o m p le te d th e sociodem ographic d a ta qu estio n n a ire a n d e n u re s is s y m p to m c h e c k list T h e m e a n a g e o f s tu d y group w a s 10.0± 2.4 y e a rs (range: 7-15). T h e incidence o f en u re sis w a s 10.5%. M ean b la d d er control age o f ch ild ren w a s fo u n d to be 3 2 .8 ± 1 7 .3 m o n th s. Discussion: In th is s tu d y in w h ic h th e in cid en ce o f e n u re s is w a s a s s e s s e d , it w a s a strong a n d im portant p a r t o f th e s tu d y to ch o se p a rticip a n ts fr o m three d iffe re n t socioeconom ic levels. B e s id e s , d eterm ining the a g e o f b la d d e r control w a s a lso im portant. T his s tu d y m a y pro vid e a b a ckg ro u n d fo r fu r th e r s tu d ie s a b o u t e n u re s is nocturna.

e n u re s is nocturna, school age

G İRİŞ

Enürezis gece veya gündüz tekrarlayıcı bir şekilde yatağa veya elbiseler üzerine idrar kaçırma olarak tanımlanmaktadır. Sıklık ölçütleri haftada en az iki kez ve ardışık üç ay boyunca ortaya çıkmasıdır.

Ayrıca belirgin işlevsellik kaybına yol açması ve çocuğun beş yaşının üzerinde olması tanı için gereklidir. DSM-IV sınıflandırma sistemi içinde dışa atım bozuklukları kapsamında yer almakta ve nokturnal, diurnal ve hem nokturnal hem

* Uzm Dr., İs ta n b u l Üniv. İs ta n b u l Tıp F a k., Ç ocuk ve E rgen P sik iy a trisi A n a b ilim Dalı, İsta n b u l.

** P ed., K a ğ ıth a n e R eh b erlik A ra ştırm a M erkezi M üdürlüğü, İsta n b u l.

*** Uzm. Dr., A n k a r a Üniv. A n k a r a Tıp F ak., Ç ocuk ve E rgen P sik iy a trisi A n a b ilim Dalı, A n ka ra .

**** P sk., K a ğ ıth a n e R eh b erlik A ra ştırm a M erkezi M üdürlüğü, İsta n b u l.

*****Prof Dr., İsta n b u l Üniv. İsta n b u l Tıp F ak., Ç ocuk ve E rgen P sik iy a trisi A n a b ilim Dalı, İsta n b u l.

diurnal olarak üçe ayrılmaktadır (APA 1994).

Enürezisin sıklığının 5-6 yaşlarındaki çocuklar için yaklaşık %15 civarında olduğu (AACAP 2004) ve yaş ilerledikçe bu sıklığın azaldığı bilinmektedir (Butler 2004, Bozlu ve ark. 2002). Primer enürezis olguları enüretiklerin çoğunluğunu oluştururken çalışmalarda %74-%94 arasında değişen oranlar saptanmıştır (Nappo ve ark. 2002, Akman ve ark.

2001). Sekonder enürezis ise olguların yaklaşık

%10-25'ini oluşturmaktadır (Thiedke 2003). Bu olguların aile öyküsünde de sıklıkla yüksek oran lard a (% 82, % 76.5, % 84.1) en ü rezis görülmektedir (Nappo ve ark. 2002, Gümüş ve ark. 1999, Akis ve ark. 2002).

Enürezis belirtileri çocuğu ve ailesini önemli ölçüde etkileyerek işlevsellik kaybına neden olan, sosyal gelişimde ve kişiler arası ilişkilerde sorunlar oluşturan bir hastalıktır (Hjalmas 1998, Mark ve

Ç o cu k ve G e n ç lik R u h S a ğ lığ ı D ergisi : 13 (2) 2 0 0 6

(2)

Frank 1995, M offatt 1994). Sosyal çevrenin genişlediği okul çağına gelindiğinde hala tedavi edilmeyen çocuklar özgüven eksikliği ve benlik saygısında azalma yaşayabilirler (Djurhuus ve ark. 1998, Ünal 1996). Enüretiklerin normal kontrollere göre daha yüksek oranda davranışsal sorunlar gösterdiği de bildirilmiştir (von Gontard ve ark. 1999, Chang 2002).

Yapılan çalışmalarda enürezis ile ilişkili olduğu saptanan pek çok etken bulunmaktadır. Ülkemiz­

de yapılan bir çalışmada Gümüş ve arkadaşları (1999) derin uyku, kötü tuvalet alışkanlıkları ve ailede düşük eğitim düzeyinin enürezis ile ilişkili olduğunu belirtmişlerdir. Enürezis ilk çocuklarda bazı çalışmalarda normal kontrollerden daha fazla görülmekteyken (Akis ve ark. 2002), bu ilişkinin saptanamadığı çalışmalar da vardır (Gümüş 1999).

Oge ve arkadaşlarının (2002) yaptığı çalışmada yaş, üriner sistem infeksiyonları, geniş aile yapısı, düşük sosyoekonomik seviye enürezis ile ilişkili bulunmuştur. Chang ve arkadaşlarının (2002) yaptıkları çalışmada ise enüretik çocukların anne babaları kontrol grubuna göre daha stresli bulun­

muştur. Gelişimsel gecikme (Wan ve ark. 1997, Bozlu ve ark. 2002) ve annenin genç ve deneyimsiz olmasının da enürezis ortaya çıkışında etkili olabileceği belirtilmiştir (Akis ve ark. 2002). Özkan ve arkadaşlarının (2004) bulgularına göre ise peri­

natal olumsuzluklar enüretiklerde daha fazladır ve düşük okul başarısı ve sosyal uyum güçlükleri açısından risk altındadırlar. Bu nedenle başarılı bir tedavi yöntemi belirlemek için, bu problemin birçok açıdan irdelenmesi gerekmektedir (Garfin­

kel 1990, Özcan 2000).

Enürezis sıklığı ile ilgili bir çok araştırm a bulunmakta olup kültüre ve yaşa göre değişen sıklıklar bildirilmiştir. Dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmalarda enürezisin erkek çocuklarda kızlara göre daha sık olduğu görülmektedir.

(Gümüş 1999, Oge ve ark. 2002, Gillberg 1995, Hanafin 1998). Yaş gruplarına göre enürezis sıklığı değerlendirildiğinde sorun okul çağı çocuklannda

%5.5-15.4 oranında bildirilmektedir (Cher ve ark.

2002, Chang ve ark. 2002, Oge ve ark. 2002, Piyasil ve Udomsup 2002, Lee ve ark. 2000). Ergenlik döneminin sonuna doğru bu sıklık %1 oranına kadar düşmektedir (Alnaif ve Drutz 2001). En son yapılan epidemiyolojik bir çalışmada okul çağı çocuklarında sıklık %4.2 olarak bulunmuştur (Hansakunachai 2005). Bir diğer çalışmada 4-16 yaş arası çocuk ve gençlerde en sık görülen psiki­

yatrik bozukluk olarak enürezis tespit edilmiştir (Srinath 2005).

Yazında enürezis sıklığı ve ilişkili faktörler ile ilgili birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada daha önce değerlendirilmeyen bazı sosyodemog- rafik faktörler göz önüne alınarak farklı okullardan alman ilköğretim çağı çocuklarında görülen enürezis sıklığının belirlenmesi ve sosyodemog- rafik verilerle ilişkisinin incelenmesi amaçlan­

mıştır.□

YÖNTEM Örneklem

İstanbul ili, Kağıthane ilçesinden ailelerin sosyo­

ekonomik düzeyi itibariyle üç farklı ilköğretim okulunda çalışılmıştır. Bu okullardan birincisi alt sosyoekonomik düzeyde ailelerin çocuklan, ikinci okulda orta düzey sosyoekonomik düzeydeki ailelerin çocukları, üçüncü okulda ise üst sosyo­

ek on om ik d ü zeyd ek i a ile le rin ço cu k ları okumaktadır. Bu okullann birincisinden çalışmaya katılmayı kabul eden 998 ikinci ve üçüncüden ise 1000 er öğrenci olmak üzere toplam 2998 öğrenci ve ailesi rastgele örneklem yöntemi ile çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışma aynı ilçede bulunan Kağıthane rehberlik araştırma merkezi çalışanları ile ortak yürütülmüştür.

Veri Toplama Araçları

Öğrencilerin anne babalarının doldurması amacı ile DSM-IV kaynaklı enürezis tanı ölçütlerini içeren belirti kontrol listesi ve sosyodemografik veri form u kullanılm ıştır. Bu form a göre çalışmanın yapıldığı sırada beş yaş üzerinde olan, haftada en az iki kez ve ardışık üç ay boyunca gece alt ıslatma şikayeti olan çocuklar enüretik olarak tanımlanmıştır. Primer-sekonder ayrımı yapılmadan enürezis tanımı içine giren tüm çocuklar değerlendirilmiştir. Çalışmaya alınan örneklem grubunun fazla olması nedeni ile yüz yüze klinik görüşme yapılamamıştır. Öğrencilerin anne babalarına ve öğretmenlerine belirti kontrol listesi ve anket formunu nasıl dolduracağı açıklanarak bu konuda bilgi verilmiştir. Anket formunda çocukların genel gelişimi ve ailenin sosyoekonomik özellikleri ile ilgili veriler bulun­

maktadır. Örneklem grubuna ait eksik doldurulan bilgi formları değerlendirmeye alınmamış olup ailelerden çalışmaya katıldıklarına dair yazılı bilgilendirilmiş onay formu alınmıştır.

İstatistiksel Analiz

Elde edilen verilere SPSS 10.0 paket programı

(3)

kullanılarak frekans dağılımı hesaplanmıştır.

Ayrıca pearson ki-kare testi (x2) ve ölçümle b e lirtile n v e rile rin d eğ erlen d irilm esin d e parametrik test varsayımları karşılandığında t- testi (iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi) uygulanm ıştır. Tüm analizler iki uçlu yapılm ış ve p değerinin 0.05'ten az olması durumunda istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.

BULGULAR

Çalışma kapsamında incelenen 2998 çocuk ve ergenin (1427 kız, 1571 erkek) yaş ortalaması 10.0±2.4 yıl (aralık:7-15) olarak bulundu. Ailelerin ortalama 3.1 ±1.8 (aralık:l-13) çocuk sahibi olduğu görüldü. Anne babaların meslekleri ve eğitim düzeyleri ile ilgili oranlar tablo l'de verilmiştir.

Tablo 1: Anne ve baba meslek ve eğitim düzeyleri

A N N E (n = 3 1 4 )

B A B A (n = 2 6 8 4 ) M E S L E K

E v h a n ım ı % 87.0 -

M e m u r % 4 .2 % 6.1

iş ç i % 4 .2 % 25.5

S erb est - % 29.8

E s n a f - % 2 6 .6

D iğ e r % 5.5 % 11.0

e ğ i t i m

O k u r - y a z a r d e ğ il % 13.8 % 7.1

il k o k u l % 5 8 .6 % 4 8 .2

O rta o k u l % 15.1 % 19.6

L is e % 9 .5 % 16.4

Ü n iv e r site % 2 .7 % 8 .2

Kız ve erkek çocuklar arasında enürezis sıklığı açısından anlamlı derecede fark bulunmakta olup erkek çocuklarda daha sık görülmektedir (p<0.05).

A ylık gelir göz önüne alındığında düşük sosyoekonom ik düzeydeki ailelerden gelen çocuklar ile orta ve yüksek düzey olanlar arasında enürezis sıklığı açısından anlamlı derecede fark bulunmamaktadır. Eğitim düzeyi yüksek olan (lise ve üniversite mezunu) anne babaların çocukları ile eğitim düzeyi düşük olanlar (okuma yazması olmayanlar ve ilk-ortaokul mezunu olanlar) karşılaştırıldığında enürezis sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Anne ve babanın tuvalet alışkanlığı kazanma yaşı göz önüne alındığında, enürezis olan çocukların anne babalarının tuvalet alışkınlığı kazanma yaşı enürezis olmayan anne babaların tuvalet alışkan­

lığı kazanma yaşma göre anlamlı derecede daha

yüksektir (p<0.05). Aile büyüklüğü bakımından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Elde edilen bu bulgulara ilişkin oranlar ve istatistiksel değerlen-dirmeler tablo 2'de verilmiştir.

Gece ve gündüz tuvalet alışkanlığı kazanma kız çocuklarda erkek çocuklara göre anlamlı derecede erken bulunm uştur (p<0.05). Genel olarak çocukların tuvalet kontrolü sağlama yaşları ortalama 32.8±17.3 ay olarak bulunmuştur.

Enürezisi bulunan kız ve erkek olguların gece ve gündüz tuvalet alışkanlığı kazanma yaşları tablo 3'te verilm iştir. Eğitim düzeyi yüksek olan annelerin çocuklarının tuvalet alışkanlığı kazanma yaşının daha düşük olduğu saptanmıştır (p<0.05).

Tablo 2: Enürezis bulunan ve bulunmayan olgularının özellikleri

ENÜREZİS

VAR YOK İstatistik

(n=314) (n=2684)

2

O lg u la r

K ı z % 7 .7 % 9 2 .3 x = 2 2 . 1 0 *

E r k e k % 1 3 .3 % 8 6 .7

T o p l a m % 1 0 .5 % 8 9 .5

Ç o c u k l a r ı n y a ş o r t a l a m a l a r ı ( y ıl)

K ı z 8 . 3 ± 1 . 6 1 0 .1 ± 2 .4 t = - 1 0 . 5 6 *

E r k e k 8 .7 ± 1 .8 1 0 . 2 ± 2 .5 t = - 1 0 . 4 6 *

T o p l a m 8 . 6 ± 1 .7 1 0 .2 ± 2 .5 t = - 1 4 . 3 5 *

A y lık G e l i r

K ı z ( d ü ş ü k ) % 7 . 3 % 9 2 .7 x 2= 0 . 6 6 AD

K ı z (o r ta - y ü k s e k ) % 8 . 6 % 9 1 .4

E r k e k ( d ü ş ü k ) % 1 2 .2 % 8 7 .8 x 2= 2 . 0 2 AD

E r k e k ( o r ta - y ü k s e k ) % 1 4 .9 % 8 5 .1

A n n e E ğ i t i m D ü z e y i

Y ü k s e k ( L v e Y O ) % 1 1 .0 % 8 9 . 9 x 2= 6 4 2 AD

D ü ş ü k ( l O v e O O ) % 9 .4 % 9 0 .6

B a b a E ğ i t i m D ü z e y i

x 2 = 6 . 3 4ad

Y ü k s e k % 1 0 .6 % 8 9 . 4

D ü şü k % 9 .9 ? % 9 0 .1

S o s y o e k o n o m i k d ü z e y

x 2= 2 . 5 6 AD

D ü şü k % 9 .8 % 9 0 .1

O r ta - y ü k s e k % 1 1 .9 % 8 8 . 0

Ç o c u k l a r ı n g e c e tu v a le t a l ı ş k a n l ı ğ ı n ı k a z a n m a y a ş ı ( a y )

K ı z 3 8 . 3 ± 1 8 .4 3 1 . 5 ± 1 6 .4 t = 3 . 9 3 *

E r k e k 3 9 .0 ± 2 1 .0 3 2 . 9 ± 1 7 .3 t = 3 . 7 0 *

T o p l a m 3 8 . 7 ± 2 0 .0 3 2 . 2 ± 1 6 .9 t = 5 . 2 1 *

A n n e b a b a n m k e n d i tu v a le t a l ı ş k a n l ı ğ ı n ı k a z a n m a y a ş ı ( a y )

A n n e 3 5 .5 ± 2 4 .4 2 9 . 5 ± 2 0 .0 t = 4 . 7 4 *

B a b a 4 0 .6 ± 3 1 .5 3 0 . 5 ± 1 8 .6 t = 4 . 4 3 *

* p<0.05 AD Anlamlı Değil (p>0.05)

(4)

Tablo 3: Enürezis olgularının gece ve gündüz tuvalet alışkanlığı kazanma yaş ortalamaları (ay )

KIZ ERKEK TOPLAM İstatistik

G e c e 3 8 .3 ± 1 8 .4 3 9 .0 ± 2 1 .0 3 8 .7 ± 2 0 .0 t = 2 .8 6 AD G ü n d ü z 2 6 .4 ± 9 .9 2 8 .2 ± 1 0 .0 2 7 .6 ± 1 0 .0 t = 1 .4 6 AD

AD:anlamlıı değil (p>0.05)

TARTIŞM A

Çalışmada elde edilen bulgular değerlendiril­

diğinde enürezis sıklığı diğer çalışmalarda elde edilen bulgularla karşılaştırılabilir durumdadır.

Yazındaki çalışmalarla uyumlu olarak enürezis sıklığı erkek çocuklarda anlamlı düzeyde daha yüksektir. Serel ve arkadaşları yaptıklan çalışmada erkek olgular daha yüksek oranda olmak üzere, nokturnal enürezis yaygınlığını %11.5, diurnal enürezis yaygınlığını %0.5 olarak bulmuşlardır (Serel ve ark. 1997). Gümüş ve arkadaşlarının 7­

11 yaş aralığındaki çocuklar üzerinde yaptığı çalışmada toplam yaygınlık %13.7, erkeklerdeki oran % 16.9, kızlardaki oran %10.6 olarak saptanmıştır (Gümüş ve ark. 1999). Bozlu ve arka­

daşlarının 5-19 yaş aralığında yaptığı yaygınlık çalışmasında ise nokturnal enürezis yaygınlığı

%12.6 ve diurnal enürezis yaygınlığı %0.5, erkeklerdeki enürezis sıklığı %14.6, kızlarda ise

%14.1 olarak belirlenmiştir (Bozlu ve ark. 2002).

Ancak bu çalışmalarda diğer pek çok çalışmada olduğu gibi nokturnal enürezis yaygınlığı değer­

lendirilmiştir, çalışmamız ise farklı olarak anne babaların tuvalet kazanma yaşının enürezis ile bağlantısını farklı sosyoekonomik düzeydeki aile­

lerle geniş kapsamlı bir örneklem grubunda değer­

lendirmiştir.

Enürezisli çocukların anne babalarında tuvalet alışkanlığı kazanma yaşının enürezis olmayan diğer gruba göre anlamlı derecede yüksek olması dikkat çekmiştir. Bu bulgu da diğer çalışmalar da araştırılm am ış bir özellik olarak, enüreziste genetik etmenlerin etkisini belirleme açısından önemli bir bulgu olarak değerlendirilmiştir. Aynca tuvalet alışkanlığı kazanma yaşı yüksek olan anne babaların çocuklarına yönelik birinci basamak sağlık hizmetlerinde veya çocuk psikiyatrisi polikliniklerinde tespit, bilgilendirme ve erken tedaviye yönlendirme yapılması yararlı olacaktır.

Yazında düşük sosyoekonomik düzeyin yanı sıra, çocuğun yaşadığı ev ortamının aşırı kalabalık olması, buna bağlı sağlık ve hijyen koşullarının olumsuz olması, travmatik olaylar gibi olumsuz çevresel etkenlerin enürezisi arttıran psikososyal

risk faktörleri olduğu bildirilmektedir (Butler 2004). Çalışmamızda ise farklı olarak sosyo­

ekonomik düzey, geniş aile yapısı ve kardeş sayısının fazla olmasının enürezise yol açmadığı görülmektedir. Annelerin eğitim düzeyinin de enürezisle anlamlı bir ilişkisinin olmaması ülke­

mizde yapılan bazı çalışmalarla uyum gösterme­

mektedir (Gümüş ve ark. 1999). Bunun yanında çalışmamızla paralel sonuçların alındığı çalışmalar bulunmaktadır (Akman ve ark. 2001).

Kız çocukların mesane kontrolünü daha erken yaşlarda sağlayabilmeleri onların merkezi sinir sistemi gelişimlerinin daha hızlı olduğunu veya stres faktörlerine karşı daha farklı psikolojik süreç yaşadıklarını düşündürmektedir. Annelerin eğitim düzeyi tuvalet alışkanlığı kazanma yaşma olumlu yönde etki etmektedir. Annelerin eğitim düzeyi arttıkça tuvalet alışkanlığı kazanma yaşı düşmektedir.

Çalışmada enürezisle ilgili primer -sekonder ayrımı yapılmamış olması bir kısıtlılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu kısıtlılıklara karşın çalışmada ele alınan örneklem grubunun büyüklüğü nedeni ile elde edilen istatistiksel sonuçların enürezis etiyolojisi ve etmenleri açısın­

dan önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma enürezis açısından daha ileri çalışmalara zemin hazırlamış olup anne babada enürezis, sosyo­

ekonomik düzey, erkek cinsiyetin enürezis açısın­

dan risk faktörü olarak etkili olduğu görülmek­

tedir.

KAYNAKLAR

AAC AP Official A ction (2004) Practice p a ra m e te r fo r the a s s e s s m e n t a n d tr e a tm e n t o f children a n d a d o le sc e n ts w ith e n u r e s is J A m A c a d C hild A d o le sc P sy c h ia try 4 3 (12):1540-1550.

A k m a n R Y , Ç a m HK, Ş e n e l F ve a rk. (2001) D ü z c e d e ilko ku l ça ğ ı ç o cu kla rd a e n ü r e z is n o k tü r n a p re v a la n sı.

T ü rk Üroloji D ergisi 2 7 (2): 179-183.

A l n a f B, D rutz HP (2001) T he p reva len ce o f urinary a n d feca l incontinence in C anadian secondary school teenage girls: q u e stio n n a ire s tu d y a n d review o f th e literature.

I n t U rogynecol J Pelvic Floor D y s fu n c t 12 (2):134-137.

A m erica n P sychiatric A sso cia tio n (1994) D iagnostic a n d S ta tis tic a l M a n u a l o f M en ta l D isorders, F o u rth E d itio n (DSM-IV), W a sh in g to n DC.

A k is N, Irgil E, A y te k in N (2002) E nuresis a n d th e effective fa c to rs--a case-control s tu d y . S c a n d J Urol N ephrol 3 6

(3):199-203.

B a d e r G, N e v e u s T, K r u s e S v e a rk . (2002) S le e p o f prim ary enuretic children a n d controls. Sleep 1 ;25 (5):579- 583.

(5)

B o zlu M, Ç a ya n S, D oruk E ve ark. (2002) Ç ocukluk çağı ve a d o lesa n y a ş g ru b u n d a noktürnal ve diurnal enürezis e p id e m iy o lo jis i. T ü r k Üroloji D e rg is i 2 8 (1): 7 0 -7 5 . B utler R J (2004) Childhood nocturnal enuresis: Developing a conceptual fr a m e w o rk . Clin P sych o l R e v 24: 909-9 3 1 . Chang SS, Ng CF, W ong S N (2002) H ong Kong Childhood E n u resis S tu d y Group. B ehavioural p roblem s in children a n d p a ren tin g s tr e s s a ss o c ia te d w ith p rim a ry nocturnal e n u r e s is in H ong K ong. A c ta P a e d ia tr 91 (4):475-479.

C her TW, Lin GJ, H s u K H (2002) Prevalence o f nocturnal enuresis a n d a ssociated fa m ilia l fa cto rs in prim ary school children in ta iw a n . J Urol 1 68 (3):1142-1146.

D ju r h u u s J C , N o r g a a r d J P , R i t t i n g S (1 9 9 8 ) M onosym ptom atic B ed -w ettin g . S c a n d J Urol (3): 53-57.

G arfinkel BD (1990) E lim ination D isorders. P sychiatric D isorders in C hildren a n d A d o le sc e n ts içinde, G arfinkel BD (ed) W B S a u n d e rs Co., L ondon, s:325-336.

Gillberg C (1995) E nuresis: psychological a n d psychiatric a sp e c ts. S c a n d J Urol N ephrol (suppl) 173:113-117.

G u m u s B, V urgun N, L ekili M v e ark. (1999) P revalence o f nocturnal enuresis a n d accom panying factors in children a g e d 7-11 y e a rs in T u rkey. A c ta P aediatr 8 8 (12):1369- 1372.

H a n a fin S (1998) Sociodem ographic fa c to r s a s s o c ia te d w ith nocturnal en u resis. B r J N u rs (7):403-408.

H ja lm a s K (1998) N octurnal E n u re sis. B a sic F a cts a n d N e w H orizons. E u r Urol (suppl) 3 : 53-57.

H a n sa ku n a ch a i T, Ruangdaraganon N, U dom subpayakul U ve ark. (2005) Epidem iology o f en u resis am ong school­

age children in Thailand. J D ev B e h a v Pediatr 2 6 (5):356- 360.

Lee SD, Sohn DW, Lee J Z ve ark. (2000) A n epidemiological s tu d y o f en u resis in K orean children. B JU In t 85 (7):869- 873.

M ark SD, F ra n k JD (1995) N octurnal E n u resis. B r J Urol 75: 427-4 3 4 .

M o ffa tt M EK (1994) N o c tu rn a l E n u r e s is . I s T h e re a R a tio n a le fo r T re a tm e n t ? S c a n d J Urol N ephrol (suppl):

163: 55-56.

N appo S, Del Gado R, Chiozza ML ve ark. (2002) Nocturnal en u re sis in th e adolescent: a neglected problem . B JU In t 9 0 (9):912-917.

O ge O, K o c a k I, G e m a lm a z H . (2001) E n u re sis: p o in t prevalence a n d associated factors am ong T urkish children.

T u rk J P ediatr 4 3 (1):38-43.

O z k a n KU, G aripardic M, T o k ta m is A v e a rk . (2004) E n u r e s i s p r e v a le n c e a n d a c c o m p a n y in g f a c t o r s in schoolchildren: a q u e stio n n a ire s t u d y fr o m s o u th e a s t A natolia. Urol In t 73 (2):149-155.

Ö zcan Y Z (2000) Prim er e n ü re z is n o ktu rn a lı çocukların d e p re s y o n , ö zb e n lik s a y g ıs ı v e d a v r a n ış b o zu k lu k la rı a ç ı s ı n d a n n o r m a l ç o c u k l a r la k a r ş ı l a ş t ı r ı l m a s ı . Y a y ın la n m a m ış u z m a n lık tezi, İsta n b u l.

P iya sil V, U dom sup J (2002) E n u r e s is in children 5-15 y e a r s a t Q u een Sirikit N ational In stitu te o f Child H ealth.

J M ed A s s o c T h a i 8 5 (1):11-16.

S e r e l TA, A k h a n G, K o y u n c u o g lu H R v e a rk . (1997) E p id em io lo g y o f e n u re s is in T u r k is h children. S c a n d J

Urol N ephrol 31 (6):537-539.

S r i n a th S , G irim a ji S C , G u ru ra j G v e a rk . (20 0 5 ).

Epidem iological stu d y o f child a n d adolescent psychiatric d iso rd ers in urban a n d rural a re a s o f B angalore, India.

In d ia n J M ed R e s 122 (1):67-79.

T hiedke CC (2003) Nocturnal E nuresis. A m F am P hysician 67 :1 4 9 9 -1 5 0 6 , 1509-1510.

Ünal F (1996) E n ü re zis N okturna. K a tk ı P ediatri D ergisi 1 7 (5): 789-802.

Von G ontard A , P luck J , B ern er W ve ark. (1999) Clinical behavioral p ro b lem s in d a y a n d n ig h t w ettin g children.

P ed ia tr N ephrol 13:662-667.

W an J, Greenfield S (1997) E n u resis a n d com m on voiding abnorm alities. P ed Urol 44: 1117-1131.

Referanslar

Benzer Belgeler

Daimi etki aç›s›ndan iki grup ara- s›nda anlaml› fark saptan›rken, desmopressin ile uzun süreli tedavinin daimi etki sa¤lanmas› bak›m›ndan daha uygun oldu¤u

Fındık tüketme alışkanlığına sahip olan kişilerde, 7 gün düzenli olarak günde 20 g fındık tüketiminden sonra serum sodyum, klor, kalsiyum değerleri azalırken TDBK

Seans sonrasında 1 defa uykuda gece işeme oldu ve bozucu alan aktivasyonu düşünülerek skar injeksiyonları tek- rarlandı.. seanstan sonra hiç uykuda

SP’li olguların anneleri tarafından bildirilen davranış sorunları ile baba depresyon seviyeleri arasında çok yüksek bir pozi- tif korelasyon bulunmuştur (r(22)=0.764,

Çalışmamızın yapıldığı bölge itibari ile sosyoekonomik olarak yüksek orta seviyede olması, ailelerin yarısından fazlasının eğitim düzeyinin lise ve

%39.8’inin düşük ve orta gelir düzeyinde, normal kilodaki öğrencilerin %37.2’sinin orta gelir düzeyinde, aşırı kilolu olan öğren- cilerin %37.9’unun

Çalışma Gruplarının Enürezis İyileşme Durumları ve Nüks Oranları PPD negatif desmopressin grubu ve PPD pozitif tuberküloz gru- bunda belirlenen tedaviden fayda

Bulgular: Sonuçlar erkek cinsiyet, uyku derinliği, aile öyküsü mevcudiyeti yönünden enürezis noktur- na grubunda kontrol gruba göre anlamlı olarak fazla bulundu (p=0.03,