• Sonuç bulunamadı

ANIT. TIP BAYRAMI nda; Taleplerini dile getirdi. Zirve yarışı kızıştı! yeni yerine yerleştirildi YENİ DÜZENLEME. BURDUR da HEKİMLER;

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANIT. TIP BAYRAMI nda; Taleplerini dile getirdi. Zirve yarışı kızıştı! yeni yerine yerleştirildi YENİ DÜZENLEME. BURDUR da HEKİMLER;"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun Burdur Yeni Gün Gazetesi

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

www.burduryenigun.com 15 Mart 2022 Salı Sayı: 20560 68. YIL

Fiyatı: 75 kuruş

TEKE YÖRESİ’NİN MERKEZİ BURDUR’DA

Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Faruk Ozan:

“Sağlık çalışanlarının, 14 Mart günü alacakları

haberlerle yüzlerinin gülmesini temenni ediyoruz”

Burdur’da yeni meydan düzenleme- si kapsamında mevcut ‘Milli Müca- dele-Atatürk Anıtı’ 10 metre daha geriye çekilerek, yeni yerine yerleş- tirildi.

Bu çalışmayı yakından takip eden Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, sosyal medya paylaşımında;

“Pazar gününü erken saatlerinde SDÜ öğretim üyeleri İzzet Temel ve İbra- him Kesek Hocalarımızın gözetiminde belediye personelimizin özverili ve dikkatli çalışması ile tarihi bir ana tanığız. Anıtlarımız kazasız belasız yeni yerine yerleştirildi. Emeği geçen herkese teşekkürler...” ifadelerine yer verdi.

Taleplerini dile getirdi

BURDUR’da HEKİMLER;

Burdur'da, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) üyeleri dün iş bırakma eylemi başlattı.

Genel Sağlık-İş ile Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanlığı üyeleri Burdur Devlet Hastanesi Acil Servis önünde bir araya geldi.

Sendikanın Burdur İl Temsilcisi Egemen Gökpolat, sağlık çalışanlarının aylık düzenli iş gelirinin ve aylık düzenli hane gelirinin düşük olduğunu belirtti.

Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının düzeltilmesini talep ettiklerini ifade eden Gökpolat, farklı çalışma biçimlerine son verilmesini, kadrolu ve güvenceli çalışma biçiminin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Gökpolat, sendikalarınca hazırlanan,

"Sağlıkta şiddet yasa tasarısı taslağı"nın kanunlaştırılmasını istediklerini dile getirerek şöyle devam etti: "Taleplerimizle ilgili farkın- dalık yaratmak ve taleplerimizin karşılık bulabilmesi, sağlık emekçilerinin öneminin bir kez daha anlaşılabilmesi için 14, 15 ve 16 Mart'ta, acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak şekilde, ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemleri yapılacaktır."

Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Nermin Karahan da Kovid-19 salgınında hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarının acılarını yüreklerinde yaşadıklarını belirtti.

Basın açıklamasına CHP Burdur Milletve- kili Mehmet Göker de katıldı.

Zirve yarışı kızıştı!

6’DA

6’DA

6’DA

‘Sağlık çalışanlarının hukuken korunması sempozyumu’nda

İmza ve Söyleşi günleri başlıyor

Bucak ESOB Başk anlığı’na;

“Tarihi bir ana tanığız”

yeni yerine yerleştirildi

5’TE

5’TE

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA

YENİ DÜZENLEME TIP BAYRAMI’nda;

Yusuf Erdoğdu

seçildi

2’DE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tıp Bayramı’nda sağlıkta yeni düzenlemenin ayrıntılarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadele, Mesleki Sorumluluk Kurulu oluşturulması ve ücret düzenlemesi konusundaki 5 müjdeyi peş peşe duyurdu. 4’DE

ANIT

Tıp Bayramı

mesajları

3’TE

(2)

Sayfa / 2 GÜNCEL 15 Mart 2022 Salı

Biz insanoğlu, hormonlu, GDO’lu, NBŞ’li, hattâ domuz yağından üretilmiş olan jelâtinli-ambalajlı vb.

zararlı katkı maddeli ve bilhassa kanserojen içerikli gıdalarla midelerimizi doyurduğumuz, daha doğrusu karınlarımızı doldurduğumuz-şişirdiğimiz, dolayısıyla da enselerimizi, göbeklerimizi ve basenlerimizi bü- yüttüğümüz gibi; (alkollü içecekler ve uyuşturucular konusu ayrı) asitli, kolalı, damacanalı, pet şişeli ve benzer madde katkılı içeceklerimizle de su ihtiyaçları- mızı karşıladığımızı zannediyoruz! Dolayısıyla da hem nefsimizin, hem neslimizin sağlığıyla ve istikbâliyle oynuyoruz, hem de bin bir zahmet ve zorlukla kazan- dığımız paralarımızı çarçur ediyoruz! Ondan sonra da doktor doktor, hastane hastane ve banka banka dolaşıp maddî-mânevî hastalıklarımıza çare, derkleri- mize derman arıyoruz…

Ayrıca ham maddesinin tamamına yakını plastik, sentetik, naylon ve benzer zararlı maddelerden olu- şan, yani ahşabın, yünün, pamuğun yüzünü dahî gör- meyen, dolayısıyla da insan sağlığına son derece za- rarlı olan eşyalarımız, giyim kuşamlarımız hepimizin sağlığını jet hızıyla bozarken, biz bu hafta, yani 15-21 Mart tarihleri arasında “Tüketici Haftası” adı altında ve göstermelik bir haftayı kutlayacağız! Yani biz hemen her hafta olduğu gibi, bu hafta da hem perhiz yapaca- ğız, hem de lâhana turşusu yemeye devam edeceğiz!

TÜKETİCİLER HAFTASINDA TÜKETİLEN İNSANLAR, CANLAR, ARTI CÂNÂNLAR!!

Sadede geliyor ve kefere güruhunun özelde de îman edeler, Cenab-ı Hakk’ın ekseriyetle İslâm, Arap ve Afrika Ülkelerinin topraklarına bahşettiği tüm yer altı yerüstü kayrakları, varlıkları ve zenginlikleri soyup soğana çevirdikleri gibi; ne komünistliği, ne de sosya- listliği kalmış olan bir ülkenin, bırakın bir başka ülkeyi, kendi ulusunun bir parçası, hattâ yurttaşı ve belki de kardeşi olan bir başka ülkeyi işgal ettiği, masum in- sanları hunharca katlettiği, yaralı, aç susuz, ilaçsız ve çaresiz bıraktığı bir devirde “Dünya Tüketiciler Hafta- sı” kutlanacak!

AĞLANACAK HÂLİMİZE GÜLÜYORUZ!

Dünyanın tadının tuzunun kaçırıldığı, zengin ile fakir arasında uçurumların oluşturulduğu, insanlar arası makasların olabildiğince açıldığı, ağlayanların sayılarının gülenlerden kat kat daha fazlalaştığı, at izinin it izine karıştığı bir devirde Tüketicilerin Haftala- rını kutlamak abesle iştigal, hattâ ağlanacak hâlimize gülmek’ gibi bir şey olur herhalde!

RUSYA’NIN “UKRAYNA’YI..’ İŞGALE KALKIŞMASI.., AVRUPA ve AMERİKA DÂHİL., BUNA TÜRKİYE’DEN BAŞKA HİÇBİR ÜLKENİN CİDDİ BİR ŞEKİLDE KARŞI ÇIKMAMASI…..., TÜKETİCİNİN DEĞİL, TÜKETENİN…… KORUNDUĞU GÖZETİLDİĞİ…. ANLAMINA GELİR!!!

BİRİ YER BİRİ BAKARSA ‘KİYAMET O ZAMAN KOPAR! GİDİŞATIN SONU DA HAYRA ALÂMET GİBİ GÖRÜNMÜYOR

Velhâsıl-ı kelâm, hülâsâ-i netice; Bu hafta sözde

“Tüketiciyi Koruma Haftası” O nedenle ben bu haftayı kutlamak istiyorum, ancak bunu yapmaya ne dilim varıyor, ne vicdanım veya gönlüm râzı oluyor, ne de elim klavyeme varıyor! Çünkü dört büyük halifeden biri ve ikincisi olan Hz. Ömer (r.a) “Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, gelirde Adl-i İlâhi Ömer’den (r.a) sorar onu!” derken; yine dört büyük halifeden biri ve dördüncüsü-sonuncusu olan Hz. Ali (r.a) de, “Bir köyde bir insan açlıktan ölürse, bütün köy katildir!”

diyor! Ben nâçiz ise ‘Dünya global bir köy hâline geldi- ğine göre, bizim de bırakın uzak yakın akrabalarımızı, eşimizi dostumuzu dünyanın diğer ucunda açlıktan, susuzluktan, bakımsızlıktan, ilaçsızlıktan ve benzer nedenlerden dolayı ölen ya da öldürülen bir kişi de bizden sorulabilir!’ diye endişe ediyor, herkese saygı- lar sunuyorum.

Tâceddin Dergâhı

Taceddin AKBAŞ

taceddinakbas@gmail.com

Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Faruk Ozan, Sağlıkta İnsan Gücü İstihdamı ve Hekimlerin Sorunları Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.

Ozan, “Kuruluş gayemiz de mücadelemiz de sağlık emekçilerinin sorunlarını ortadan kaldırıp, mali ve özlük haklarının iyileştirilme- si içindir. Mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.” dedi.

Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Faruk Ozan’ın açıklamaları şöyle;

“İstişare ve ortak aklın; sorunların çözüme kavuşmasında önemli rol oynadığına inanıyoruz”

“14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yayınladığı basın bülteninde şu görüşlere yer verdi; Türkiye’nin hayat sigortası olan sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, bu vesileyle başta fedakâr sağlık çalışanları olmak üzere aramızdan ayrılan tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Sahada yaşanan sorunları bilen, gören ve yakından takip eden yetkili sendika olarak, sorunlara çözüm önerileri üreterek, bunları yetkilerle paylaşmayı kendimize misyon edindik.

İstişare ve ortak aklın; sorunların çözüme kavuşmasında önemli rol oynadığına inanıyo- ruz. Bu doğrultuda alanında uzman isimler ve sorunun direk muhatabı olan sahadaki arkadaşlarımızla kapsamlı çalışmalar yaparak, sorunun doğru belirlenmesine ve nokta atışı çözüm önerilerinin ortaya çıkarılmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz. Bugün de bu kapsam- da hazırlamış olduğumuz, istihdam yetersizli- ği ile hekimlerin sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin raporumuzu sizlerle paylaşacağız. Şunu da hemen belirteyim ki bu raporumuzu ilgili yetkililerin tamamıyla paylaşmış bulunuyoruz.

“Sağlık çalışanlarının sorunlarının temelinde istihdam yetersizliğinin önemli rol

oynadığı ise, bilinen bir gerçektir”

Sağlık çalışanları; aşırı iş yükü, ücret adaletsizliği, düzensiz ve uzun çalışma süreleri, malpraktis ve şiddet gibi sorunlarla uzunca bir zamandan beri mücadele ediyor.

Bunun yanında, pandemi ile iş yükü kat be kat artan sağlık çalışanları, insanımıza şifa dağıtmak için insanüstü bir gayretle çalıştı ve halen de bu şekilde çalışmaktadır. Şunu net bir şekilde ifade edebiliriz ki salgın bizlere ülkemizde kısıtlı insan gücü ile yüksek

düzeyde sağlık hizmeti sunulduğunu gösterdi.

Elbette bu sağlık çalışanlarının üstün fedakar- lığıyla oldu. Ancak gelinen son noktada, bunun bu şekilde sürdürülebilir olmadığı açıkça ortada. Bugün kamuda görevli başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları tek tek istifa etmekte, sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli sıkıntılar yaşanmaktadır.

Sorunların ve sıkıntıların devam etmesi Türkiye “sağlık sisteminin” geleceği adına önemli riskler içermektedir. Sağlık çalışanları- nın sorunlarının temelinde istihdam yetersiz- liğinin önemli rol oynadığı ise bilinen bir gerçektir. Bu sorun, ücret yetersizliği ve adaletsizliği ile desteklendiğinde ise içinden çıkılmaz bir hale dönüşmektedir. Buna karşın başta hekimler olmak üzere sağlık emekçileri çareyi özel sektöre veya yurt dışına gitmekte bulmaktadır. Ülkemizdeki sağlık hizmetindeki istihdam yetersizliğini daha iyi anlatabilmek adına; hekime müracaat sayısı hemen hemen ülkemizle aynı olan Almanya ile bir kıyaslama yapmak istiyorum. Almanya’nın Türkiye’ye göre hemşire ve ebe sayısı yaklaşık 4.4, hekim sayısı ise yaklaşık 2.2 kat daha fazladır.

Bu demektir ki, Türkiye’de hemşire ve ebeler 4.4, hekimler ise 2.2 kat daha fazla çalışmak- tadırlar. Benzer durum diğer sağlık personeli için de geçerlidir. Ayrıca, ülkemiz hemşire ve ebe sayısı bakımdan AB ve OECD ülkeleri arasında son sırada yer almaktadır. Bu veriler Türkiye’nin mevcut sağlık personeli kapasite- sinin uluslararası standartların oldukça altında olduğunu net bir şekilde göstermek- tedir. Unutulmamalıdır ki sağlıkta istihdam yetersizliğinin getirdiği problemler beraberin- de sağlık hizmet sunumunu da olumsuz etkilemektedir. Bu noktada, nitelikli sağlık hizmetinin sürdürülmesi için istihdamın artırılmasına yönelik politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.

“Bazı branşlarda sağlık çalışanı sayısının yaklaşık 5600 kişi azaldığı görülüyor”

Ayrıca son iki yılda 62 bin sağlık çalışanı istihdamı gerçekleştirilmiş olmasına rağmen

bazı branşlarda sağlık çalışanı sayısının yaklaşık 5600 kişi azaldığı görülüyor. Zamanı gelen emekli oluyor fırsatını bulan başka kuruma geçiyor. Bunun en önemli nedeni çalışma sürelerinin uzunluğu ve iş yoğunluğu- dur. Her fırsatta ve her platformda dile getirdiğimiz düzenli aralıklarla her yıl 60-70 bin sağlık çalışanı istihdamı yapılması

gerekliliğini buradan bir kez daha yineliyoruz.

Hekimler, doğası gereği sağlık hizmetlerinin omurgasını teşkil etmektedir. Her branştaki çalışanlar gibi hekimlerin de birtakım sorunları bulunmaktadır. Kamuda hastanele- rindeki istifalar ile bu sorunlar bir defa daha gündeme gelmiş olsa da sorunların temeli birkaç yılla sınırlı değildir. Sorunlar tıpkı diğer sağlık emekçilerinde olduğu gibi aşırı iş yükü, düzensiz ve uzun çalışma süreleri, ücret adaletsizliği, malpraktis ve şiddet gibi sorunlardan oluşmaktadır. Yapmış olduğu- muz çalıştaylar, saha incelemeleri ve anket- lerle bu durum çok net bir şekilde ortaya konmuştur. Bu sorunlar karşısında bir arayış içine giren hekimler çareyi büyük ölçüde özel hastanelere geçişte bulmaktadır. Elbette yurt dışına gidenler de olmaktadır. Ancak hekim- lerin bu tercihini “kaçış” olarak değerlendir- mek doğru değildir. Bu durum tamamen daha iyi şartlarda ve daha güvenli ortamda çalışma isteğinin bir sonucudur. Durumun bu noktaya geleceğini aylar, hatta yıllar öncesin- den ifade ettik. Ne yazık ki sorunların üzerine kararlılıkla gidilmedi. Gelinen noktada ise Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın ve Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın ‘Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempoz- yumu’nda şiddet ve malpraktise bağlı tazminat sorununun giderilmesine dair yapmış oldukları açıklamaları anlamlı ve yerinde buluyoruz. Sözde kalmayıp icraata dönüşmesi süreci dikkatle takip edeceğiz., Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın bir haber ajansına yapmış olduğu açıklamada kendisi dahil dört bakanın görevlendirildiğini ve tüm sağlık çalışanlarının haklarının teslim edileceği bir 14 Mart tıp bayramı kutlanacağı- na dair sözlerinin yerde kalmamasını temen- ni ediyoruz. Ülkemizdeki sağlıkta yetişmiş insan gücünü kaybetmemek ve nitelikli sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına

“Bulma ve Tutma Stratejisi” geliştirilmesini önermekteyiz.

“Türkiye’nin nüfus durumu ve hizmet potansiyeli dikkate alınarak sağlıkta insan gücü istihdamı artırılmalıdır”

Bu stratejimizin detaylarını raporumuz- da görebilirsiniz. Salgın süreci, sağlık hizmet- lerinin önemini hepimize bir defa daha göstermiştir. O nedenle, bu süreçten de dersler çıkararak sağlık sisteminin yükünü kaldıracak daha çok sağlık personelin istihdam edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Elbette tek başına istihdam yeterli değildir.

Başta hekimler olmak üzere tüm çalışanların özellikle ücret noktasında bir sorunu olma- malıdır. Raporumuzda önce çıkan bazı çözüm önerilerini sizlerle

paylaşmak istiyorum.

Türkiye’nin nüfus durumu ve hizmet potansiyeli dikkate alınarak sağlıkta insan gücü istihdamı artırılmalıdır. – Sağlık emekçilerinin motivas- yonlarının ve iş doyumla- rının arttırılması ve istifa sayılarının azaltılması adına ekonomik özlük hakları ve sosyal hakları özel sektör ile rekabet edecek şekilde güçlendi- rilmelidir. Çalışanların artan iş yüklerinin azaltılması amacıyla mevcut işleyiş kapsamlı bir şekilde ele alınarak gerekli müdahaleler yapılmalıdır. – Hekim işgücünden verimli şekilde istifade edilebil- mesi için makul ve kabul edilebilir ücret düzeyinin sağlanmasına ilişkin gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

Sabit ek ödemeler 2,5 kat arttırılmalı, merkezi bütçeden ödenerek hastane bütçesinden ödemeye

son verilmelidir. Halen Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinde uygulanan performans sistemi- nin rehabilite edilmesi ve yeniden düzenlen- mesi gerekmektedir. Hekimlerin ve de diğer sağlık çalışanlarının maruz kaldığı mobbing olgusunun azaltılması için gerekli çözümler üretilmelidir. SABİM ve CİMERe ait şikayet- lerin Mobbing amaçlı kullanılmasının önüne geçecek tedbirler alınmalı, yapılan şikayetler ön elemeden geçirilmeden ya da doğruluğu kesinleşmeden doğrudan sağlık çalışanlarına soruşturma açılarak işleme alınmamalıdır.

“Sağlık çalışanlarının, 14 Mart günü alacakları haberlerle yüzlerinin gülmesini temenni ediyoruz”

Malpraktis davalarının getirdiği tazmi- nat ödemelerine karşı tüm sağlık çalışanları tam koruma altına alınmalıdır. Kamuda çalışan hekimlerin mesai saatlerindeki hizmetlerinde etkililiği sağlamak kaydıyla, mesai dışı çalışmaları ile ilgili kısıtlamaların azaltılması veya kaldırılması düşünülmelidir.

Sağlık hizmetine başvurudaki aşırılıklar kontrol altına alınmalı ve hekim hemşire gibi sağlık çalışanlarından insanüstü bir perfor- mans beklemek yerine verimliliğin esas alındığı çalışma standartları belirlenmelidir.

İstihdam probleminin önüne geçebilmek adına tıp fakültelerinin kontenjanları arttırıl- malıdır. – Hemşire ve ebe eksikliğini gider- mek adına bu alanda daha çok istihdam sağlanmalıdır. – Tıbbi sekreterden uzman hekime kadar bütün sağlık meslek profesyo- nellerinin dengeli bir şekilde istihdamı sağlanmalı, gelişmiş ülkelerdeki sayılarla kıyaslanarak kısa, orta ve uzun vadeli bir istihdam politikası geliştirilmelidir. Konuya ilişkin yasal düzenlemeler gözden geçirilerek şiddet uygulayanlara daha etkin ve caydırıcı cezalar verilmelidir. – Şiddet olaylarının sağlık kurumlarında izlenmesi, değerlendiril- mesi, vakaya özgü çözüm önerileri getirilme- sine yönelik olarak meslek profesyonelleri istihdamı (sosyolog, sosyal çalışmacı, psikolog vb.) sağlanmalı ve bu nitelikte meslek profes- yonelleri yönetiminde Daire Başkanlığı dü- zeyinde idari bir yapı oluşturulmalıdır. Sağlık sistemimizi yarınlara taşıyacak bu ve benzer çözüm önerilerimizin bir an önce hayata ge- çirilmesi arzusundayız. Kuruluş gayemiz de mücadelemiz de sağlık emekçilerinin so- runlarını ortadan kaldırıp, mali ve özlük hak- larının iyileştirilmesi içindir. Mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm sağlık emekçile- rinin 14 Mart Tıp Bayramı’nı tebrik ediyorum.

Bayramlarını bayram gibi kutlamak isteyen sağlık çalışanlarının, 14 Mart günü alacakları haberlerle yüzlerinin gülmesini temenni ediyoruz.”

‘TÜKETİCİYİ KORUMA HAFTASI’NI MI KUTLAYACAĞIZ, YOKSA DÜNYA’YI

TÜKETENLERİN HAFTASI’NI MI?

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (c.c) MERHAMET ETMEZ…

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR…

SİZE ANCAK ZAYIFLARINIZ SEBEBİYLE YARDIM EDİLİYOR, RIZIK VERİLİYOR..!

3 ayrı Hadis-i Şerif

Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Faruk Ozan:

Yıl: 68

15 Mart 2022 Salı - Sayı: 20560

Sahibi: Kürşat TUNCEL Kurucular:

Osman ŞAN - Muharrem TUNCEL

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

Şadiye ÜNAL

İDARE YERİ

Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 - BURDUR Tel & Fax: 233 38 93

e-posta: yenigungazete@ttmail.com Dizgi-Baskı: Yeni Gün Tesisleri Konak Mah. Uğuz Sok. No: 23/4 BURDUR Dağıtım: Burdur Turkuvaz Başbayii Fiyatı: 75 Kr.

Gazetemiz, Basın ve Ahlâk İlkelerine uymaya söz vermiştir.

Pazar hariç süreli yerel yayın Kuruluş Tarihi: 1.09.1954

“Sağlık çalışanlarının, 14 Mart günü alacakları haberlerle yüzlerinin

gülmesini temenni ediyoruz”

HABER MERKEZİ

(3)

Sayfa / 3 GÜNCEL 15 Mart 2022 Salı

Vali Ali Arslantaş, ‘14 Mart Tıp Bayramı’

dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

Vali Arslantaş mesajında şu görüşlere yer verdi:

“Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’nin 14 Mart 1827 tarihinde kuruluşu ülkemizde modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilmekte birlikte okulun kuruluş günü olan 14 Mart, Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Sağlık çalışanları, insanı yaşatmayı ve ona daha üstün bir hayat sunmayı amaç edinerek her türlü zor koşulda, kendilerine emanet edilen bu kutsal mesleği özveriyle sürdürmektedirler.

Sağlıklı ve mutlu birey, bir toplumun en büyük zenginliğidir. Sağlıklı toplum ve kentin sosyal rehabilitasyonuna katkı sağlamak için verilen hizmetler açısından ülkemiz, dünya ülkeleri önünde örnek ülke haline gelmiştir.

Öncelikli olarak sağlığımızı kollayan, canımızı emanet alan, zor koşullarda fedakârca hizmet veren tüm sağlık çalışanla- rımıza, bu kutsal mesleğe verdikleri emekler- den dolayı teşekkür ediyorum.

Bu vesile ile gece gündüz demeden fedakârca çalışan ve bu salgın döneminde insanüstü bir gayretle canları pahasına mücadele eden sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyorum.”

TBMM İdare Amiri, CHP Burdur Milletveki- li Dr. Mehmet Göker, ‘14 Mart Tıp Bayramı’

dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Göker mesajında şu ifadelere yer verdi:

“14 Mart Tıp Bayramında tüm sağlık çalışanlarının sorunlarının çözüldüğü bir ülkede yaşamayı hepimiz isterdik. Ancak bundan tam 2 yıl önce ortaya çıkan COVİD-19 salgını, sağlık sistemini alt üst etmiş ve bundan en büyük zararı sağlık çalışanları görmüştür.

Ülkemizde resmi verilere göre 2 yıllık süreç içinde 553 sağlık çalışanımız hayatını kaybederken, 100 binlerce sağlık çalışanımız bu hastalığa yakalanmıştır. Bu süreçte, ne yazık ki alınması gereken doğru kararlar alınmamış, siyasi ve ekonomik kaygılarla alınan yanlış kararlar neticesinde binlerce insanımızı ve yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybetmiş durumdayız.

Bu süreçte sağlık çalışanlarımızın;

Türk Tabipler Birliği tarafından yıllardır önerilen “Sağlıkta Şiddet Yasası”nın çıkarıl- ması,

İnsanca yaşayabilecekleri temel ücret, insanca çalışma koşulları ve güvenli çalışma ortamları,

7200 ek gösterge,

Covid-19’un bütün sağlık çalışanları için illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi,

Asistan hekimlerin asli işlerinin eğitimle- ri olduğunun kabulü ve ucuz emek sömürü-

süne denk düşen uygulamalara son verilmesi gibi gayet doğal ve bir an önce hayata geçirilmesini bekledikleri istekleri bulunmak- tadır.

Bugün ülkemiz, Büyük Önderimiz Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” anlayışından, gidiyorlarsa gitsinler noktasına gelmiştir. Bu durum hem ülkemiz hem de vatandaşlarımız için son derece tehlikeli bir durumdur.

Bu bakış açısı neticesinde yurtdışına giden hekim sayımız her geçen yıl katlanarak artmaktadır. Geçen yılın aynı dönemine göre yurt dışına gitmek için başvuru yapan hekim sayısı iki kat artmıştır. 2012 yılında yurtdışına gitmek için başvuru yapan hekim sayısı 59 iken, 2021 yılında bu sayı 1405 kişi olmuştur.

Sağlıkta yaşanan bu beyin göçü, AKP iktidarı tarafından dayatılan Sağlıkta Dönü- şüm Programı’nın bir sonucudur. Bu program sonucunda hasta ve hekim ilişkileri zedelen- miş, sağlığı ticarileştiren ve sağlık çalışanları- mızın haklarını gasp eden politikalar nede- niyle hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızda memnuniyetsizlik artmıştır. Sonuç olarak, uygulanan yanlış politikalar yüzünden, sağlıkçı ordumuz göz göre göre kan kaybet- mektedir.

Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, ülkemizin sağlıklı bir geleceğe kavuşması için gecesini gündüzüne katarak fedakârca çalışmaya devam eden tüm sağlık emekçileri- mizin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, saygılarımı sunuyorum.”

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, tüm sağlık çalışanlarının ‘14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün

“beni Türk hekimlerine emanet edin”

ifadesinde bulunduğu hekimlerimiz ve her düzeydeki sağlık çalışanlarımızın, en temel insan hakkı olan yaşama hakkının korunmasında ve bu hakkın kullanılma- sında gösterdikleri titiz ve insanüstü gayretleri, her türlü övgünün üzerindedir.

Sağlıklı bir hayat, mutlu ve huzurlu bir toplum olmanın temel şartlarından birisidir. Büyük sorumluluk üstlenerek, çalışmalarını yurdun dört bir yanında

özveriyle sürdüren tüm sağlık personeli- mizin çalışma koşulları ve özlük hakları- nın iyileştirilmesi, onlara mesleklerinin saygınlığına yakışan, rahat çalışabilecek- leri ortam ve olanaklar sunulması sorun- ların çözümünde etkili olacaktır.

Bir sağlık çalışanı olarak, tüm sağlık emekçilerinin çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilerek, 14 Mart’ların 'bayram' olarak kutlanabildiği yıllar diliyorum.

Daha sağlıklı bir toplum için fedakâr- ca emek veren doktorlarımız, hemşireleri- miz, ebelerimiz ve diğer tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını gönülden tebrik ediyorum. Saygı ve sevgilerimle..."

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz:

“Sağlıklı ve mutlu birey, bir toplumun

en büyük zenginliğidir”

Türk Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Mehmet Bostan, ‘14 Mart Tıp Bayramı’

dolayısıyla basın açıklaması yaptı.

Bostan, “Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenlerin ne olduğunu net bir şekilde söylemekteyiz. Bunun için de mücadele vermekteyiz. Günün şartları, havanın durumu, rüzgârın yönüne göre değil, inandıklarımız ve doğru bildiklerimiz üzerine mücadelemizi sürdürüyor ve sürdüreceğiz. Sorunlar yumağında boğuştu- ğumuz son Tıp Bayramı olması, Sağlık camiasının sorunlara çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun.” dedi.

Türk Sağlık Sen Burdur Şube Başkanı Mehmet Bostan’ın açıklamasından pasajlar şöyle;

“Şanlı tarihimizin her dönüm noktasında mutlaka tıbbiyeliler, sağlık çalışanları vardır”

“14 Mart Tıp Bayramı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule arasına dev bir Türk bayrağı asan Tıbbiyelilerin işgale tepki, milletine sevda ve vatanına bağlılığının bir yansımasıdır. Tıbbiyeliler bu ruhun kaynağın- dan beslenmektedirler. Türk Hekimi her şartta vatanı için fedakarlıkta bulunmaktan asla geri durmamıştır. Şanlı tarihimizin her dönüm noktasında mutlaka tıbbiyeliler, sağlık çalışanları vardır. Tarih boyunca Türk’ün savaştığı her cephede yer alan sağlık çalışanı kahramanların şehitler vererek salgın sürecinde de bulundukları fedakârlığa, çalışma azimlerine tüm Türkiye ve dünya şahit olmuştur. Bu gayret herkes tarafından da takdir edilmiştir. Hekiminden hemşiresi- ne, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine hepimizin gayesi devletimizin verdiği görevle milletimize hizmet etmektedir. Bu süreçte vazifeleri uğruna şehit olarak tarihe kazınanlar, ne yazık ki ekonomik olarak en fazla gelir kaybına uğrayan hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknike- rinden teknisyenine tüm sağlık camiası olmuştur. Verilen mücadele ile tam tezatlık içeren bu durumun düzeltilmesi adına yapıldığı söylenen her düzenleme adaletsiz- lik başta olmak üzere birçok soruna yol açmış, çare olmaktan öte sorunun kronik bir hale gelmesine neden olmuştur.

“Sağlık camiasının geleceği karamsarlığa itilmemelidir”

Aşırı iş yükü, şiddet, mobbing, ayrımcı-

lık ve haksızlıklarla herkes yıpranmış, tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalmıştır. Her insanımıza yardım eden, şifa veren ve her duaya girenlerin bugün maruz kaldıkları bu halin düzeltilmesi, yaşadıkları sorunların çözülmesi devletimizin her kademesinde görev yapanların, sağlık hizmeti alan milletimizin tamamını ilgilendi- ren bir meseledir. Sağlık camiasının geleceği karamsarlığa itilmemelidir. Bu çözümsüzlü- ğün sürmesi halinde ortaya çıkacak ağır sonuçların herkesi etkileyeceği muhakkaktır.

Artık bu durum salt bir ücret meselesi değil, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bu gözle bakılarak bütüncül bir yaklaşımla meseleye çare aranmalıdır. Bizim beklentimiz maaşa zam şeklinde tek bir ödeme ile kayıpların telafi edilmesidir. Adalet ve hakkaniyet gibi iki kıymetli ölçünün esas alınarak bu durumun gerçekleştirilmesi zaruridir.

Sağlıkta şiddette ağır cezalar hayata geçmeli, istisnasız tutuklu yargılama getirilmelidir.

Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı ilan edilmeli ve şiddet uygulayan- ların kamu sağlık hizmeti acil haller dışında belirli bir süre ücretli olmalıdır.

“Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gereken- lerin ne olduğunu net bir şekilde söylemek- teyiz”

Döner sermaye sistemi çalışan merkezli olarak baştan aşağı revize edilmelidir.

Malpraktis davaları hekimlerimiz için pranga olmaktan çıkarılmalıdır. Aile hekimlerimizin ödeme ve sözleşme yönetmeliğinden kaynaklı sorunları çözülmeli, kayıpları telafi edilmelidir. Üniversite hastanelerinde görev yapan personele tayin ve becayiş hakkı gelmelidir. Kamu sağlık hizmetinde görev alan tüm çalışanlar kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Çalışma barışını bozan, ayrımcılı- ğa neden olan tüm düzenlemeler kaldırılma- lıdır. Tüm sağlık camiasının mesleki itibarı yeniden kazandırılmalıdır. Devlet şifa dağıtan ellerine sahip çıktığını göstermelidir.

Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenle- rin ne olduğunu net bir şekilde söylemekte- yiz. Bunun için de mücadele vermekteyiz.

Günün şartları, havanın durumu, rüzgârın yönüne göre değil, inandıklarımız ve doğru bildiklerimiz üzerine mücadelemizi sürdürü- yor ve sürdüreceğiz. Sorunlar yumağında boğuştuğumuz son Tıp Bayramı olması, Sağlık camiasının sorunlara çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız kutlu olsun.”

“Sorunlar yumağında boğuştuğumuz son

Tıp Bayramı olsun”

M. Fatih BAŞCI

“Sağlıklı bir hayat, mutlu ve

huzurlu bir toplum”

“Sağlıkçı ordumuz göz göre göre kan kaybetmekte”

14 Mart Tıp Bayramı

(4)

15 Mart 2022 Salı

Sayfa / 4 GÜNDEM

Mehmet Akif Ersoy Üniver-

ZAYİ

sitesi Fen Edebiyat Fakültesi’n- den almış olduğum Öğrenci Kimlik Kartımı kaybettim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.

İbrahim YAPILCAN

İl Göç İdaresi’nden almış

ZAYİ

olduğum Kimlik Kartımı kaybet- tim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.

Abdul Hakım TURKMANLI Baba Adı: MOHAMAD İl Göç İdaresi’nden almış

ZAYİ

olduğum Kimlik Kartımı kaybet- tim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.

Abdul Besır Kerımı Baba Adı: Heyder

İl Göç İdaresi’nden almış

ZAYİ

olduğum Kimlik Kartımı kaybet- tim.

Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür.

Seyfı Rahman Haydarı Baba Adı: Muhammed

Hasan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Salgın döneminde sağlık sistemimi- zin ayakta tutulması için gayret gösteren hekimlerimiz ile sağlık çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.

Bizim kültürümüzde her işin başı sağlıktır. Öyle ki ülkemizde hekim, dok- tor, tabip temalı binlerce türkü, binlerce deyim vardır. Devrinin en büyük fatihi Kanuni Sultan Süleyman'ın dünyadaki en büyük mutluluğu "Bir nefes sıhhat"

olarak tabir etmesi tesadüf değildir.

DSÖ ise sağlık kavramını tam bir iyilik olarak kapsıyor. Bilginin ve verinin en önemli değer haline geldiği dünyada sağlık sektörü güçlenmektedir. Ülkemizi küresel sağlık sistemim içinde en iyi yere getirmek istiyoruz.

HEKİMLİKTE HATANIN BEDELİ...

Sağlık deyince akla ilk gelen hekimdir. Hekim ve hakim aynı kökten geliyor. Bu iki kavramın ortak özelliği, ilmi hikmette mütehassıs kişileri anlam- landırmasıdır.

Milletimizin Kur'an-ı Kerim'deki Lokman kıssasını hekimlikle irtibatlandır- ması, bu mesleği hangi konuma yerleştir- diklerini işaret etmektedir.

Batı dillerindeki doktor kavramı, insanın fiziksel unsurlarıyla ilgilenen kişilerle sınırlıdır. Bizim medeniyet ve kültürümüzde "hikmet" denilen en üst bilgi içinde değerlendiriliyor. Batı toplumlarında hekimler ile dini değerle- rin temsilcileri çatışma halindeyken, bizim medeniyetimizde beraberince yürütmüşlerdir.

Sizler, herhangi bir uğraşın değil, insanoğlunun sahip olduğu bilginin en üst derecesi olarak görülen bir mesleğin mensuplarısınız. Hekimliklerdeki hatanın bedeli doğrudan insan hayatı olabilir.

"İSTİYORUZ Kİ DÜNYA HASTALARINI ÜLKEMİZE GÖNDERSİN"

Ülkemizin dört bir yanında erdemli hekimlerimizin insanı ve insana hizmet etmeyi her şeyin üstünde tutan hikayele- rini görmek mümkündür. Salgın döne- minde isimlerini sağlık kurumlarına

verdiğimiz hekimlerimiz bu ortak özellikleriyle ön plana çıkmışlardır.

Bu ülkenin hekimlerine hem vefa borcu hem ihtiyacı vardır. 19 şehir hastanesiyle dünya ile rekabet eder durumdayız. Devamı gelecek. İstiyoruz ki dünya hastalarını ülkemize göndersin, burada şifa bulsunlar.

Türkiye'nin potansiyeli ve imkanları ihtiyacı olan hekim gücünü yetiştirmekle birlikte, küresel bir sağlık merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Seferberlik ruhuyla yaptığımız çalışmalar neticesin- de insanlarımızın layık olduğu bir sistemi inşa etmeyi başardık. Altyapısını büyük ölçüde iyileştirdiğimiz 1,3 milyon personel sayısıyla sağlık hizmetleri ülkemizin en önemli iftihar alanlarından birisidir. Sağlıkta da kaliteye odaklanma- mız gereken bir seviyeye ulaştık.

"GÖZÜ VE GÖNLÜ DIŞARIDA OLAN..."

Sağlıkta da hala sıkıntılarımız, eksiklerimiz var. Ülke olarak bir süredir kesintisiz olarak yaşadığımız saldırılar önceliklerimizi değiştirdi. Buna rağmen, milletimize sunduğumuz hizmetlerin çıkarsını asla ihmal etmedik. Hekimleri- mizin de işlerini geliştirerek hep kolaylaş- tırma gayreti içinde olduk.

Biz ülkemizin büyük fedakarlıklar ve sabırla yetiştirdiği hekimlerden azami istifade etmesi gerektiğine inanıyoruz.

Sağlık sektöründe de gözü ve gönlü kendi ülkesinde kalmak yerine dışarı kayan kişiler olabilir. Bu anlayışla hareket edenlerin, istikametlerini yeniden kendi ülkelerine çevireceklerini umuyorum.

Önüne serilen imkanlar ne olursa olsun tercihini kendi halkına hizmet etme yönünde kullanan tüm hekimlere şükranlarımı sunuyorum.

5 MÜJDE

Gösterdiğimiz çabalara rağmen hala çözüme kavuşturulamamış hususlarda hekimlerin beklentilerini biliyoruz. Bir paketin hazırlığını yürütüyoruz. Bugün bu paketin ana hatlarını paylaşmak istiyorum.

İlk müjdemiz, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları çözecek yöntemle ilgilidir. Görevleri sırasında işlenen kasten yaralama suçu, CMK kapsamında kataloğa dahil ediliyor. Böylece bu tür suçlar konusunda izlenecek yok, hakim

ve savcılar bakımından görünür hale geliyor. Bu suça verilen ceza sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda artırılıyor.

İkinci olarak, ilgili mesleki sorumluluk kurulu oluşturuyoruz. Tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle ceza soruşturması açılması bu kurulun iznine bağlı olacak. Kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversi- telerinde görev yapan personele idare tarafından ödenen tazminatın rücu edip etmeyeceğine bu kurul karar verecek. Rücu ise kasıt durumunda yapılacak.

Üçüncü müjdemiz, sağlık çalışanlarımızın maaş ödeme sistemlerinde ve mali haklarında önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sabit ek ödemeleri merkezi

yönetim bütçesine alınarak, aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecek. Sağlık Bakanlığı Döner Sermaye Sistemi etkinleştirilecektir. Merkezi Yönetim Bütçesi'nden performans ödemesi için ilave kaynak aktarılarak, ek ödemelerde artış yapılacaktır.

Dördüncü müjdemiz, sağlık çalışanlarının ücretlerinde yaptığımız iyileştirmelinin emeklilere de yansıyacak olmasıdır. Hemşireler başta olmak üzere 3600 ek gösterge kapsamına alınacaklarını da hatırlat- mak istiyorum. Bu çalışma yapılırken, hekim emeklile- rinin maaşları da ele alınacaktır.

Beşinci madde ise, aile hekimlerinin ücretlerinde artıştır.

Belediyemiz mülkiyetinde olup aşağıdaki çizelgede bilgileri bulunan 23 (yirmiüç) adet işyerinin 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 45. maddesi gereğince açık teklif usulü ile 10 yıllığına (sonraki yılların kira artışı, 12 aylık TÜFE ortalamasına göre belirlenecektir.) kiraya verilecektir.

İhaleler, 31/03/2022 tarihinde Encümen odasında, Encümen huzurunda yapılacaktır. İhaleye katılmak isteyenlerin, aşağıdaki belgeleri getirmeleri zorunludur.

1. Nüfus Cüzdanı fotokopisi,

2. Tebligat için yerleşim yeri (ikametgâh) belgesi.

3. Tüzel kişi olması halinde:

3.1.İlgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görev- lileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi veya bu hususları tevsik eden belgeler, 3.2.Tüzel kişiliğin imza sirküleri,

3.3.İstekliler adına vekâleten iştirak ediliyor ise, istekli adına ihaleye katılan kişinin ihaleye katılmaya ilişkin Noter tasdikli vekâletnamesi ile Noter tasdikli imza beyannamesi,

4. Ortak girişim olması halinde ortak girişim beyannamesi,

5. Geçici teminat olarak belirten bedeli Belediye veznesine yatırarak aldıkları makbuz veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 26. maddesinde belirtilen teminat yerine geçen belgelerden herhangi birisi. (Teminat mektubu verilmesi halinde geçici teminat mektubunun süresiz ve limit içi olması, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre düzenlenmiş olması gerekmektedir.)

6. Burdur Belediyesi’ne borcu olmadığına dair belge,

7. İstekli tarafından imzalanmış kira şartnamesi ve şartname alındı makbuzu.

İhale şartnameleri her gün mesai saatleri içinde Mali Hizmetler Müdürlüğünde görülebilir ve 30,00 TL karşılığında satın alınabilir. İlan olunur.

Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr adresinde... BASIN - 01574052

İLAN

BURDUR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN

Konak Mah. Yurt Sokak No:12/N-2 BURDUR Konak Mah. Hamit Çine Cad.No:1/A-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sok.

No:12/C-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:12/Y-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:12/K-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/2-1 BURDUR Aydınlıkevler Mah. KSS 17.Sk No:1/1-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/4-1 BURDUR

Özgür Mah. Oto Tamirciler Sit 2. Sk No:20/1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/5-1 BURDUR

Özgür Mah. Oto Tamirciler Sit 2. Sk No:20/2 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/6-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/8-1 BURDUR

Özgür Mah. Oto Tamirciler Sit 2. Sk No:22/1 BURDUR Konak Mah. H.Çine Cad.

No:3/L-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:12/R-2 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:12/R-1 BURDUR Konak Mah. Halk Paz.

Cad. No:1/A-1 BURDUR Konak Mah. Halk Paz. Cad.

No:1/B-1 BURDUR Konak Mah. Yurt Sk.

No:19/7-1 BURDUR Bozkurt Mah. A.İlci Bulv.

No:120/9 (Otogar) BURDUR Konak Mah. Belediye Dük.

No:48/1 BURDUR

21.100,00 TL 16.350,00 TL 19.200,00 TL 38.500,00 TL 25.000,00 TL 14.000,00 TL 38.500,00 TL 10.000,00 TL 38.500,00 TL 12.700,00 TL 38.500,00 TL 19.750,00 TL 38.500,00 TL 38.500,00 TL 37.250,00 TL 24.600,00 TL 26.000,00 TL 26.000,00 TL 15.500,00 TL 13.600,00 TL 38.500,00 TL 16.000,00 TL 24.000,00 TL

633.00 TL 490.50 TL 576,00 TL 1.155,00 TL

750,00 TL 420.00 TL 780,00 TL 300,00 TL 1.155,00 TL

381,00 TL 1.155,00 TL

592,50 TL 1.155,00 TL 1.155,00 TL 1.117,50 TL 738,00 TL 780,00 TL 780,00 TL 465,00 TL 408,00 TL 1.155,00 TL

480,00 TL 720.00 TL

10.10 10.20 10.30 10.40 10.50 11.00 11.10 11.20 11.30 11.40 11.50 12.00 14.10 14.20 14.30 14.40 14.50 15:00 15:10 15.20 15.30 15.40 15.50 SIRA

NO TAŞINMAZ ADRESİ TAHSİS

ŞEKLİ MUHAMMEN

BEDELİ GEÇİCİ

TEMİNATI İHALE SAATİ 1

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

22 23

Dükkan Tuvalet Dükkan Balık Satış

Dükkanı Dükkan Dükkan Balık Satış

Dükkanı

Balık Satış Dükkanı

Büfe

Dükkan

Dükkan Dükkan Dükkan Dükkan Dükkan Dükkan

Dükkan Balık Satış

Dükkanı Dükkan Balık Satış

Dükkanı Balık Satış

Dükkanı

Balık Satış Dükkanı

Gişe

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA

YENİ DÜZENLEME

(5)

15 Mart 2022 Salı

Sayfa / 5 GÜNCEL

Isparta-Burdur Tabip Odası ve Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilciliği ‘14 Mart Tıp Bayramı’nda Burdur Devlet Hastanesi Acil Servis önünde Büyük G(ö)rev eylemi yaptı.

Eyleme; CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker’de destek verirken Isparta-Burdur Tabip Odası ve Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilciliği üyeleri katıldı.

Büyük G(ö)rev eyleminde basın açıklaması öncesinde Kovid-19 pandemisinde yaşamını yitirinler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklâl Marşı okundu.

Daha sonra Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nermin Karahan ve Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilcisi Dr. Egemen Gökbo- lat açıklama yaptı.

“Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde”

Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.

Nermin Karahan, “Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüs pandemisini ilan ettiği ve Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana iki yıl geçti. 14 buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye, salgını en ağır yaşayan ülkelerden biridir. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Bu dönemde izinsiz, angarya koşullarında, yeteri ve uygun olmayan koruyucu ekipmanla çalışmak zorunda kalan yüzbinlerce sağlık emekçisi enfekte oldu.

504’ü aktif çalışan olmak üzere 553 sağlık emekçisi meslektaşımız hayatını kaybetti. Her biri bir can. Her biri bir insan. Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir çocuk!

Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz.

Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler.” dedi.

“Bugün emeğimize mesleğimize diplomamıza, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için G(Ö)REV zamanıdır”

Karahan, “Bu dönemde neler oldu: Salgın değil algı yönetimine çalışıldı. Salgının başların- da maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı. İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış,

tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti. Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütleri- nin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı. Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen “Çarklar dönecek, üretim sürecek!” ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık ve ölüm emekçiye düştü. Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumlula- rı biliyoruz! Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmu- yoruz ve affetmiyoruz! Bugün emeğimize mesleğimize diplomamıza, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için G(Ö)REV zamanıdır.” diye konuştu.

Karahan şunları söyledi; “Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştü- ren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma koşullarının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürükle- nirken, tüm bu yaşadıklarımızın sorumlusunun yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikaları olduğunu biliyoruz. Daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz. Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz insanca çalışma koşulları, Emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz. Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz. Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı “Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde, Emek Bizim Söz Bizim”

diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün hastaları- mızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

“Sağlık çalışanlarının yaklaşık % 20’ye yakını istifa etmeyi düşünmekte”

Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilcisi Dr.

Egemen Gökbolat, “Saygıdeğer halkımız, çok kıymetli sağlık emekçisi sevgili arkadaşlarımız Sendikamız Genel Sağlık-iş; sağlık emekçilerinin durumunu daha net ortaya koyabilmek için yaptığı, Kriz ve Sağlık Çalışanları başlıklı araştır- ma ile; sağlık çalışanlarının hem aylık düzenli iş

geliri hem de aylık düzenli hane gelirinin alt ve alt-orta düzeylerde olduğunu tespit etmiştir.

Araştırma sonuçlarımız göstermektedir ki: Eko- nomik kriz, mevcut koşullarda Türkiye’nin en büyük gerçekliğidir ve krizin etkileri tüm top- lumsal kesimler üzerinde derin etkiler yaratmak- tadır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet sorunu kronikleşmiştir. Pandemi sürecinde sağlıkta şid- det artmıştır. Sağlık çalışanları, şiddete yönelik alınan önlemleri yetersiz bulmaktadır. Sağlık çalışanlarının geneli açısından zaman baskısı ve aşırı iş yükü temel sorunların başında gelmekte- dir. Nöbet ve fazla mesai uygulamalarında, yasalarla belirlenen sınırların üzerine çıkılmakta- dır. Hekimlerin yaklaşık yüzde 60’ı yurtdışında çalışmak istemektedir. Sağlık çalışanlarının yaklaşık %20’ye yakını istifa etmeyi düşünmek- tedir. İstifa nedenleri arasında başlıca; tükenmiş- lik, yorgunluk ve gelecek kaygısı yatmakta, ardından daha iyi yaşam ve çalışma koşulları ile yurtdışında çalışma isteği gelmektedir.” dedi.

“Ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemleri yapılacaktır”

Gökbolat, “14 Mart 2022 tarihinde yapıla- cağı söylenen / açıklanan iyileştirmelerin, sağlık çalışanlarının taleplerini, beklentilerini karşıla- maktan çok uzak ve yıllardır uygulanan ‘’değer- sizleştirme ‘’ politikalarının paralelinde olduğu- nu biliyoruz. Sadece kendimiz için değil, içinde yaşadığımız toplum için de dile getirdiğimiz taleplerimizle ilgili, farkındalık yaratmak ve taleplerimizin karşılık bulabilmesi, sağlık emekçilerinin öneminin bir kez daha anlaşılabil- mesi için; 14, 15 ve 16 Mart 2022 tarihlerinde;

Acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak şekilde, ülke genelinde 3 günlük iş bırakma eylemleri yapılacaktır.” diye konuştu.

Genel Sağlık-İş olarak, tüm sağlık emekçileri adına, taleplerini sıralayan Genel Sağlık-İş Burdur İl Temsilcisi Dr. Egemen Gökbolat şunları söyledi;

“Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını tekrar hayata geçirilmelidir”

“Sağlık emekçilerinin ağır ve kötü çalışma koşulları acilen düzeltilmeli, farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanmalıdır. Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi adına Genel Sağlık-İş

tarafından hazırlanan, Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı kanunlaştırılmalıdır. Sabit ödeme / performans ödemesi gibi mağduriyete sebep olan ve çalışma barışını bozan uygulamalara son verilmeli; maaş hesaplamasında taban aylık, TÜİK’in değil, bağımsız araştırma kuruluşlarının belirlediği yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde, kadro derecesine göre maaşlarda kademeli artış yapılmalıdır. Tüm sağlık emekçile- rini kapsayan kademeli ek gösterge artışı yapılmalıdır. Nöbet ücretleri normal mesai ücretinin 2 katı olacak şekilde ödenmelidir. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği geri çekilmelidir. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ile Ağız ve Diş Sağlığı Hastanelerinde Birim Perfor- mans Katsayısı Uygulanmasına son verilmelidir.

Sağlık emekçilerinin çocuk bakım sorununun çözümü için haftanın 7 günü, 24 saat kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi hayata geçirilmelidir. Yeterli sayıda sağlık çalışanı istihdam edilmeli, personel açığı acilen kapatılmalıdır. Tüm sağlık emekçilerine geçmişe etkili olarak yıllık 90 gün yıpranma payı hakkı verilmelidir. Covid-19 için tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamın- da haklar veren özel bir düzenleme yapılmalıdır.

Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmeli, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını tekrar hayata geçirilmelidir.

“Emeğimizin, eğitimimizin karşılığını alana kadar mücadele edeceğiz”

Yüzyıl önce yurdumuz emperyalistler tarafından işgal edildiğinde gitmeyen, direnen, ebedi önderimiz Atatürk ile omuz omuza mücadele eden Tıbbiyeli Hikmet Boran’ın yüzyıl sonraki meslektaşları olarak, ondan aldığımız mirasa sahip çıkacak ve gitmeyeceğiz, direnece- ğiz; emeğimizin, eğitimimizin karşılığını alana kadar mücadele edeceğiz. Son olarak sözlerimi günün anlam ve önemine değinerek bitirmek istiyorum. Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen ve 1919 yılında da tıbbiyeli öğrenci Dr. Hikmet Boran ve

arkadaşlarının işgali protesto ettiği, yurt savun- masında hekim hareketinin başladığı gün olan 14 Mart tarihinin daha güzel günlerde kutlan- ması dileğiyle tüm hekimlerin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.”

Basın açıklamasının ardından Isparta-Bur- dur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nermin Karahan, sağlıkçılara karanfil vererek 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı. M. Fatih BAŞCI

BURDUR’da HEKİMLER;

Tıp Bayramı’nda

taleplerini dile getirdi

Bucak Esnaf ve Sanatkarlar Odasının genel kurulunda Yusuf Erdoğdu yeniden başkanlığa getirildi.

Kapalı pazar yerinde düzenlenen ve 4 adayın yarıştığı genel kurulda, divan başkan- lığını Burdur Esnaf Odalar Birliği Başkanı Metin Sipahi yaptı.

Genel kurulda yönetim ve denetim

kurulu raporları okunarak oy birliğiyle kabul edildi.

Yapılan seçimde 902 oy alan Yusuf Erdoğdu yeniden başkan oldu.

Erdoğdu, kendisine destek veren tüm esnafa teşekkür ederek, "Bu seçimin kaybe- deni olmamıştır. Hep birlikte esnafımıza ve ilçemize hizmet vermeye devam edeceğiz."

dedi.

Bucak Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanlığına Erdoğdu seçildi

AA

(6)

15 Mart 2022 Salı

1954 yılından bu yana;

Göller Bölgesi ve Teke Yöresi’nin merkezi Burdur’un

hizmetindeyiz... BURDUR’DA 6 8. YIL

e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com

ARKA KAPAK Sayfa / 6

Burdur 1. Amatör Küme’de play-off heyecanı hafta sonu oynanan karşılaşmalarla devam etti.

Bu hafta oynanan karşılaşalar sonunda zirve yarışının kızıştığı play-off grubunda Hacılar Gençlikspor’u 2-1 yenen Tefenni Belediyespor, 7 puanla haftayı lider kapattı.

Burdur 1. Amatör Küme’de play-off heyecanı devam ediyor. Play-off grubunda 2. hafta müsabakaları geçtiği- miz pazar günü oynandı.

“Tefenni haftayı lider kapattı”

Tefenni Belediyespor, kendi sahasında Hacılar Gençlikspor’u ağırladı. Karşılaşmanın ilk yarısını 0-1 geride kapatan Tefenni Belediyespor, ikinci yarıda buldu- ğu 2 golle karşılaşmadan 2-1 galip ayrıldı. Tefenni Belediyespor bu skorla puanını 7’ye çıkarttı ve liderlik koltuğuna oturdu. Hacılar Gençlikspor ise play off

grubunda henüz puanla tanışamayarak son sırada yer aldı.

“Burdurspor son dakikada güldü”

Burdur 1. Amatör Küme play-off grubunda bir diğer maç ise Burdur Gazi Atatürk stadında oynandı. Burdur Gençlikspor, sahasında Burdurspor’u ağırladı. Büyük heyecana sahne olan karşılaşmada gülen taraf son dakika golüyle Burdurspor oldu. Burdurspor rakibini 2-3 ile geçerek puanını 5’e yükseltti ve haftayı averajla 2. sırada kapattı. Haftaya lider giren Burdur Gençlikspor ise 5 puanda kalarak haftayı 3. sırada kapattı.

M. Fatih BAŞCI

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın katı- lımıyla Ankara’da düzenlenen

‘Sağlık Çalışanlarının Huku- ken Korunması Sempozyu- mu’na katıldı.

Sağlık çalışanlarının

görevlerini ifa ederken iki büyük sorunla karşılaştığını ifade eden Milletvekili Özçelik, “Bu sorun- lar sağlıkta şiddet ve malpraktis vakalarıdır. Ne yazık ki çok zor ve kutsal bir görev ifa eden hekimlerimiz ve sağlık çalışanla- rımız, “şifa veren ellere vefa”

düsturu ile muamele edilmeyi fazlasıyla hak ettikleri halde sözlü ve fiziki şiddet ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu bağlamda sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi adına önceki yıllarda Ak Parti Hükümetimiz tarafından beyaz kod uygulaması, cezaların arttırılması, tutuklu yargılama gibi birçok düzenleme hayata geçirilmiş olmasına rağmen, halen şiddet olaylarının devam etmesi yeni bir çalışma yapılma- sını zaruri kılmıştır. Bu bağlam- da Sağlık ve Adalet Bakanlığı- mız birlikte bir çalışma yürüte- rek yasaların daha etkin uygu- lanması ve daha caydırıcı olması

adına çok önemli düzenlemeleri Gazi Meclisimizin gündemine getirmeye hazırlanmaktadırlar.

Bizzat iştirak ettiğim, Sayın Bakanlarımız, Danıştay ve Yargıtay Başkanlarımız, Adalet Akademisi Başkanımız, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanımız,Cum- hurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikalar Kurulu üyelerimiz, Milletvekillerimiz, Rektörleri- miz, Yüksek yargı mensupları, akademisyenler, İl Sağlık Yöneticilerimiz ve hakimlerimi- zin katılımıyla “Sağlık Çalışanla- rının Hukuken Korunması Sempozyumu”nda yapılan çalışmalar masaya yatırılmış ve istişare edilmiştir” dedi.

Milletvekili Özçelik, sağlık çalışanlarının bir diğer önemli sorununun ise malpraktis vakaları olduğunu söyledi.

Özçelik, “Ne yazık ki son derece riskli bir iş yapan sağlık çalışanları, hayat kurtarma adına yaptıkları uygulamalar- dan dolayı dava edilmekte hem ceza hem de ciddi tazminat davaları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu durum özellikle hekimlerimizin daha riskli branşlardan uzaklaşması- na, vakalara daha defansif yaklaşmasına yol açmaktadır.

Bu sorunun çözümüne yönelik Hekimlerimizin hem

daha rahat çalışması,hem de tazminat ve ceza davalarına karşı korunmaları adına birçok yeni düzenleme çok yakında hayata geçirilecektir. Bu düzen- lemeler hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarımızı rahatlattığı gibi vatandaşlarımıza sunulan sağlık hizmetlerinin niteliğini de arttıracaktır. Tüm Dünya’da örnek gösterilen Türk Hekimleri çok daha riskli girişimleri ve tedavileri kafalarında ceza ve tazminat kaygısı olmadan mesleğin gerektirdiği şekilde bilimsel ve etik kurallara uygun bir biçimde çok daha rahat bir biçimde uygulayabilecek, cerrahi branşlar gibi riskli branşlara da talep artacaktır”

diye konuştu.

Özçelik açıklamasının devamında, “Bu konuda yapılan tüm çalışmalara bir Diş Hekimi olarak her türlü desteği vermek- te, katkı sağlamaktayım. Çok yakında yasalaşarak hayata geçirilecek olan söz konusu düzenlemeler nedeniyle bir Hekim, bir sağlık çalışanı olarak başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ve Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’a teşekkürü bir borç bilirim”

ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Burdur Belediyesi tarafından bu yıl 10.

düzenlenen kitap fuarında birbirinden değerli yazarların söyleşi ve imza etkinlikleri bugün başlıyor.

Burdur Belediyesi Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamada;

“8 - 17 Mart tarihleri arasında ziyarete açık olan Kitap fuarı 15.03.2022 Salı günü Saat: 14.00’de Cemil Kılıç, 15.00’de İhsan Eliaçık, 16.00’da Ali Mahir Başarır, 20.00’de ise Sinan Yağmur’un katılımla- rıyla imza, söyleyişi ve Neşet Ertaş’ı anma gecesi düzenlenecek- tir. Tüm Burdur halkı davetlidir.” denildi.

İmza ve Söyleşi günleri bugün başlıyor

HABER MERKEZİ

Referanslar

Benzer Belgeler

Carroll KC., Morse SA., Mietzner T., Miller S.: Jawetz, Melnick & Adelberg's Medical Microbiology,27 th Edition, McGraw Hill EducationNew York, 2016. Şener B., Esen

Haftalardır ve haftalardır bütün âlem Koredeki Türk askerinin beş on misli düşmana karşı gösterdiği celâdeti övüp durdu. En başta A - merikalıların

Bu makale, 1945 sonrasında Sosyalist Yugoslavya içinde ve parçalanma sonrasında Sırbistan, Karadağ ve Boşnaklar arasında yaşanılan Sancak sorununu ve Sancaklı

• Öndeğerlendirme kriterlerindeki sayfa 56 madde V’e istinaden “Niyet Beyanı Katılımcısı Firmanın veya konsorsiyum halinde, yazılım geliştirme & BT

TCMB’nin faiz oranlarında değişime gitmesi beklenmiyor Yeni haftada 17 Mart Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK)

 ABD'de bütçe açığı, yükselen istihdamın bireysel vergileri artırması ve FED'in portföyüne daha yüksek gelirler eklemesi ile, şubat ayında daraldı.. 

Altın: Dün beklentimize paralel olarak 1.312-1.318 Usd bandında yatay hareket eden Altın bu sabah Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), negatif bölgedeki 10 yıllık

Özetle ABD-Çin ticaret müzakereleri, Brexit belirsizliği ve küresel büyüme endişeleri global piyasalara yön veren ana gündem maddeleri olmaya devam ediyor.. Son olarak bu