• Sonuç bulunamadı

S/Y TURQUOISE TEOS- MARMARİS GEZİSİ 2012

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "S/Y TURQUOISE TEOS- MARMARİS GEZİSİ 2012"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S/Y TURQUOISE TEOS- MARMARİS GEZİSİ 2012

Eylül 2012

Teos Marina, Samos, Turgutreis, Simi, Bozukkale, Kadırga Koyu, Marmaris, Dirsek Koyu, Kalimnos, Agothonisi, Teos Marina güzergahında toplam 409 deniz mili

AZMİ ÖZER ZELİHA ÖZER

(2)

1

S/Y TURQUOISE TEOS-MARMARİS GEZİSİ

5 Eylül 2012 Çarşamba

Mürettebat : Azmi Özer, Zeliha Özer, Pınar Özer, Semih Özer

09:15’de Teos Marina’dan ayrılıyoruz. Hedefimiz Marmaris. Rüzgarın durumuna göre molalar vererek gideceğiz.

İlk saatlerde hava sakin. Rüzgar 10 knot civarında, tam arma yol alıyoruz.

Sığacık Körfezi

İlk durak Samos Adası. Pitagorion Limanı’na kıçtankara bağlanıyoruz.

Turquoise Pitagorion Limanı’nda

6 Eylül’de Teos’dan başlayan Akdeniz Antik Kentler regattasına katılan tekneler Pitagorion Marina’ya gelmeye başladılar.

7 Eylül’de otobüs ile ada turuna biz de katılıyoruz.

Çoğu yerleri görmüştük, ancak daha önceki gezilerimizde kapalı olduğu gezemediğimiz Hera Antik Kentini ve Vathi’deki Arkeoloji müzesini gezebileceğiz.

Hera Antik Kenti-Samos

Hera Antik Kenti 6,5 km uzunluğundaki yol ile Pitagorion’a kadar uzanıyormuş. Sonra bu arkeolojik şehrin üzerine havaalanı ve Pitagorion şehri kurulmuş. Antik kent şimdi küçük bir alanda kalmış yıkıntılar ile geçmişte kutsal binaların olduğu 159 sütundan kalan tek sütunu ile gösterişsiz bir alan olarak kalmış.

Vathi’de öğle yemeği molasında Arkeoloji Müzesini gezmeyi tercih ettik. Kokari’de sahilde bir kafede oturup bir şeyler atıştırdıktan sonra Potami Şelalesine gittik. Bu sefer hazırlıklıyız, mayolarımızla geldik. Zeliha yürüyüşten sonra şelaleyi görmek üzere dereye giriyor, minik şelalenin resmini çekiyor. Dönüşte vakit kalmadığından ben fotoğrafı seyretmekle yetiniyorum.

(3)

2 Potami Şelalesi-Samos

Hava sert olduğundan 6 gün Pitagorion Limanı’nda bekledik. Aslında hareketli bir yer olduğu için pek de sıkılmadık.

11 Eylül 2012 Salı

Sabah 07:30’da Turgutreis’e gitmek üzere motor çalıştırdık. Aslında iskele ve sancak tarafımızdaki teknelerin demirleri sanıyorum bizim üzerimizde, onların çıkmasını bekledim, ancak çıkmaya niyetleri yok. Dün diğer teknenin başına gelen bugün benim başıma geliyor.

Yannis ve bir başkasının demiri üzerimizde.

Çıkamıyoruz. Geri yanaşıp yanımdaki teknenin sorumlusu Yannis’i Marina’da buluyorum. Israrla benim demirim değil ama yardım edebilirim diyor.

Kabul ediyorum. 2 demir birbirine girmiş ve benim zincirimin üzerindeler. Yannis’e kıyıdan bir teknenin sahibi botla gelerek yardım ediyor, bir saatlik bir uğraşı sonunda kurtuluyoruz.

Saat 10:05’de yola koyuluyoruz. 15-25 knot esen rüzgarı arkadan alıyoruz ve güzel bir yelken seyriyle saat 15:30’da Gümüşlük koyuna giriyoruz.

Yer yok, biz de Rüyakent önüne gidiyor ve alargada kalıyoruz.

Kos açıklarında

13 Eylül 2012 Perşembe

Mürettebat : Azmi Özer, Zeliha Özer

Sabah 06:15’de Marmaris istikametine yola çıkıyoruz. Rüzgarın durumu rotamızı belirleyecek.

Knidos Feneri

15:15’de Simi adasının güneyinde, her havaya kapalı Panormitis Koyu’nda manastırın önündeki iskeleye aborda oluyoruz.

(4)

3 Panormitis-Simi/Yunanistan

(Not: Koya girince karşımıza gelen iskelenin sancak tarafımızdaki kısmına aborda olduk. Arkamızda 4 m, önümüzde 3 m derinlik var. L iskelenin iç kısmında 3 m derinlik var. Genelde tekneler koyun güney doğusunda (koya girince iskele tarafında) alargada duruyorlar. (11 tekne saydım). İskeleye 10:00-12:00 arası 3 tane gezi teknesi, 15:00-17:00 arası 2 büyük feribot geliyor. Bu nedenle dış taraf tehlikeli. İskeleye bağlanılacaksa iç tarafa bağlanılmalı, ancak etrafı sığ olduğundan dikkatli olunmalı).

Panormitis, küçük sayılabilecek bir koy, girişinde bir yel değirmeni, koyun içinde de büyük bir manastır var. Bu manastır Simi’nin en meşhur yeri.

Bizim iskeleye yanaşmamızdan hemen sonra 2 büyük feribot iskeleye yanaşıyor ve büyük kalabalık gruplar manastırı ziyarete geliyor. Adım atacak yer yok.

Holy Monastery of Taxiachis Michael-Panormitis Cuma sabahı kalabalık olmadan denizcilerin koruyucusu olan Aziz Mikael adına yapılmış manastırı ve içindeki 2 müzeyi gezmeye gidiyoruz.

Bizans Müzesi ve Folklor Müzesi gezilmeye değer derecede ilginç. Bizans Müzesi’nin hemen girişindeki odada gemi maketleri ve içinde notlar olan şişeler var, denize atılmış ve Panormitis koyundaki bu manastıra gelmişler. Manastırın değerli eşyaları, çoğu Bizans döneminden kalma eşyalar da burada sergileniyor. Benim daha çok ilgimi çeken Folklor Müzesi. Kendimi tamamen eski Anadolu evinde hissettim.

Folklor Müzesi, Panormitis-Simi

Müzeden çıkınca iskeleye 3 tane daha gezi motoru ve katamaran yanaşmış olduğunu gördük.

Katamaranın yeri bizim bağlandığımız yermiş, bizi bulamayınca iskelenin diğer tarafına yanaşmış.

15 Eylül 2012 Cumartesi

07:45’de Panormitis Koyu’ndan ayrılıyoruz. Rüzgar sıfır. 10:10’da Bozukkale’de, kalenin hemen altındaki Ali Baba restoranının iskelesine yanaşıyoruz.

Kaleden Bozukkale Koyu

(5)

4

16 Eylül 2012 Pazar

Bozukkale’ye 21 deniz mili uzaklıktaki Kadırga Koyu’na giriyoruz. Burada hiçbir tesis yok. Demir atıp 2 halatla kıçtankara olduk. Artık Marmaris’e çok yaklaştık. Bir güzel yüzme molası veriyoruz.

Kadırga Koyu-Marmaris

17 Eylül 2012 Pazartesi

Sabah 10:00’da Albatros Marina’ya bağlandık.

Teknenin bazı bakımlarını yaptırıp, kokpitten zincir kontrol ve sayacı taktıracağız.

Albatros Marina-Marmaris

Marmaris’in kalenin olduğu eski yerleşim yerini oldukça değişmiş buluyorum. Büyümüş ve yapma, pek de sevimli olmayan bir yer olmuş. Merkezdeki kötü yapıların bir kısmının yıkılıp büyükçe bir park yapılması tek olumlu yanı olsa gerek. Yağmur altında balık restoranına giriyoruz. 1,2 kiloluk

sinarit ya lezzetli değil, ya da başarılı pişirilememiş.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Marmaris’de bakım işlerimiz bitti, 09:25’de ayrılıyoruz. Rüzgar yok, motorla 28 deniz mili seyir yaptıktan sonra Bozukkale Koyu’na giriyoruz.

Restoranlara ait 3 iskele de boş sayılır. Ancak charter turları için rezervasyon yaptırılmış olduğundan kimse bizi iskelesine almıyor. Biz de Ali Baba restoranını geçer geçmez 12 metreye demir atıyor ve kıçtankara oluyoruz.

Turquoise Bozukkale’de alargada

Dışarıda olmayan rüzgar içeride bizi rahatsız ediyor. İkinci halatı da kıyıya bağlıyoruz. Zeliha patlıcanlı köfte pişiriyor. Restoranlarda yediğimizden daha lezzetli yemeğimiz var.

Tekneden istediğimiz gibi denize girmemiz de cabası.

Aslında bu yöredeki restoranlarda duş ve tuvalet kullanılabilir standartların altında olduğundan bir restoranın iskelesine bağlanmaktansa demir sağlam atıp kıçtankara yapmak çok daha keyifli oluyor.

19 Eylül 2012 Çarşamba

Sabah 07:10’da yola çıkıyoruz. Simi Adası’nı iskelemizde bırakarak Dirsek Koyu’na gidiyoruz.

Saat 10:00’da Dirsek Koyu’ndaki tek restoranın

(6)

5 önüne vardığımızda iskelenin tamamının dolu

olduğunu görüyoruz. Önce şamandıraya bağlanıyoruz, sonra yer açılınca iskeleye. Burada Pazartesi gününe kadar hava şartları düzelinceye kadar kalacağız.

Dirsek Koyu-Yeşilova Körfezi

24 Eylül 2012 Pazartesi

4-5 gün bir iskeleye bağlı kalmak ve her akşam aynı restoranda yemek biraz sıktı. Artık hava müsait, gezerek gideceğiz. Nerede konaklayacağımızı bilmiyoruz.

Önce Simi adasında Simi şehrini bir görelim.

10:15’de Simi Limanı’na giriyoruz. O kadar çok çıkan tekne var ki dar limana girmek için aşırı kalabalık trafiği beklemek zorundayız. Aslında beklentimiz büyük müydü ne, burası bize o kadar da sempatik gelmedi. Bir de üzerimize yine demir atarlarsa! Uğraşmak istemiyoruz, fotoğraf çekip Bodrum’a gitmeye karar veriyoruz.

Simi’nin sempatik yamacı

Kos’u geçince güzel rüzgar geldi. 7,5-8 knot hızla gittiğimize göre hava kararmadan Akvaryum Koyu’na girebiliriz. 3 kere demir attık, tarıyor.

Denize girip demiri görmemiz mümkün olmadığına göre Rüyakent önüne, Meteoroloji Koyu’na gidebiliriz. Karanlık olması önemli değil, burayı yeterince biliyoruz.

26 Eylül 2012 Çarşamba

Rüyakent sahilinde arkadaşları gördük, yüzdük. O kadar kanıksamışız ki resim bile çekmemişiz.

Vathi-Kalimnos

Rüzgar bizi nereye götürürse oraya gidecektik, fakat rüzgar çok az. Motorla Kalimnos Adası’ndaki Vathi’ye gidiyoruz. Daha önce buraya araba ile gelmiştik. Minik koyun içinden bakınca tam karşımızda Turgutreis görünüyor. O nedenle teknenin üzerinde iken Türk GSM’leri ile konuşmak mümkün.

Yanaşan gezi motorları o kadar pislik bıraktılar ki burada artık denize girmem. Zaten koydaki bir teknedeki 2 kadın bol köpüklü deterjanlarla yıkama işi yapıyorlar. Biz elimizi yıkarken bile çekiniyoruz, buradaki Yunanlılar doğaya ne kadar gaddar davranıyorlar hayret!

Hemen karşımızdaki restoranın (Port Vathi’s) yanı plaj olarak düzenlenmiş. Duş var. Yemekler lezzetli, (özellikle ahtapot köfte ve fırında keçi), fiyatlar oldukça makul. Yüzmek için olmazsa da yemek için yine buraya gelinebilir.

(7)

6 Vathi-Kalimnos

27 Eylül 2012 Perşembe

Rüzgar tekneyi karaya yaklaştırıyor. Burada kalmak tehlikeli olmaya başladı. Leros’a doğru gitmeyi düşünüyorduk, ancak rüzgar iyi ve bizi Agathonisi istikametine götürüyor. Olsun, zaten Zeliha Özgür’ü ziyaret için sabırsızlanıyor. Yolcu yolunda gerek.

16:15’de Agathonisi’ye giriyoruz. Ay Yeoryiou’da alarga yerleri dolu. İskelede 2 teknelik yer var. Artık deneyimliyiz! İskeleye yanaşmıyoruz. Ay Yeoryiou’da girmeden iskelemizde kalan koya 12 metreye demir atıp alargada kalıyoruz. (İyi ki iskeleye yanaşmamışız.

Saat 17:00 de feribot iskeleye yanaştı ve 15 dakika kaldı. Sabah da su tankeri tüm iskeleye aborda oldu).

Deniz çırpıntılı, denize girmek istemiyorum. Herhalde alargada kaldığımız bir koyda ilk kez yüzmüyorum.

Ay Yeoryiou, Agathonisi/Yunanistan

28 Eylül 2012 Cuma

Agathonisi’de köy pek sempatik değil, deniz çırpıntılı. Sabah 09:30 gibi Pitagorion’a gidiyoruz.

Samos’a yaklaşırken en sevdiğimiz olay yine gerçekleşiyor. Çok sayıda yunus bizimle oynuyor, altımıza dalıp geçiyorlar.

Bu sefer limana yanaşmayacağız. Alargada kalıyoruz. Biraz yüzme molası ve güzel manzaraya karşı yemek ve atıştırma ile dinlenme zamanı.

Pitagorion-Samos

30 Eylül 2012 Pazar

Pitagorion-Teos parkurunun yolculuğumuzun en maceralı kısmı olacağını bilmiyorduk. Yunan karasularında iken pervanemize bir ağ parçası dolanıyor. Rüzgar 3 knot civarında. Denize giriyoruz, fakat nefesimiz yetersiz, kurtulamıyoruz.

Bu rüzgarda yelken yapmak mümkün değil gibi.

Karadan uzaklaşıp gidebildiğimiz kadar Teos istikametine gitmeye çalışacağız. Tek korkum, rüzgarsızlıktan akıntının bizi Türkiye kıyılarına doğru sürüklemesi.

3-4 knot rüzgarda 0,5-1,5 knot hız yapıyoruz. Otopilot bu hızda çalışmayacağından dikkatli olarak dümen tutuyorum. Nazlım’dan Ethem Bey’e telefon ediyorum.

Teos’a yaklaşabilirsek yardıma gelecekler.

Saat 14:30 gibi rüzgar çıkıyor, 12-15 knota ulaşan rüzgarla hızımız 6,5-7 knota çıkıyor.

(8)

7 Nazlım Turquoise’e yardıma geliyor-Sığacık Körfezi

Teos Marina’ya iyice yaklaştığımızda rüzgar durdu.

Nazlım’a bağlandık. İyi bir dalgıç olan Haluk arkadaşımız dalıp pervaneden ağları temizliyor.

Artık motor çalışıyor. 19:05 de mutlu son! Teos Marina’ya Nazlım’ın tam karşısına E1’e bağlanıyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Lüks bir yaşamın sınırlarını yeniden çizen Nidapark İstinye’nin en zengin sosyal tesislerinin üzerine kurulu Vadi etabının ferah planlaması ve ortak park alanıyla,

AÇIKLAMA : Ön izin süresi 24.11.2009 tarihinde sona eren işletme ile ilgili Bakanlığımızdan gelen 28.12.2010 tarih ve 43466 sayılı yazı doğrultusunda,

2002/167 sayı ve 21.1.2002 tarihli kararında, daha önce aksi yönde kararı olmasına rağmen ve Vergi Usul Kanunu'nun 225/b maddesini lafzını gerekçe almak

- Turquoise Card holders’ relatives will make their residence application together with the Turquoise Card application but it can also be done within 90 days after

Yenilikçi tavan kalıp sistemi Tobler Deck esneklik ve ekonomik özellikleri ile yeni boyutlar kazandırıyor. Bu sistem tüm güncel kalıp metodlar için uygundur ve böylece çok

Bunun için her şeyden önce fiilin “var” olduğunu ortaya koymak gerektiğinden hareket eden mü- ellif, fiilin temel anlamlarından olmak üzere “masdar ile hâsıl olan

Korsanlar Seyahat’in gemisi Atmaca, ülkemiz Balisabal’dan ayrılalı 5, İlkler Adası’ndan ayrılalı 3, Yüzen Ada’dan ayrılalı 2 gün olmuştu.. Yeni du- rağımız

[r]