• Sonuç bulunamadı

TAŞINMAZ HUKUKU. Deniz DENİZ-Hukukçu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TAŞINMAZ HUKUKU. Deniz DENİZ-Hukukçu"

Copied!
80
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TAŞINMAZ HUKUKU

Deniz DENİZ-Hukukçu

(2)

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu

Giriş Bölümü (İlk 7 madde) Kişiler hukuku

Aile hukuku Miras hukuku

Eşya hukuku (683-1030 md.)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(3)

Deniz DENİZ- Hukukçu

Eski düzenlemede olduğu gibi yeni düzenlemede de Kanun, Eşya Hukukunu üç ana bölümde düzenlemiştir.

Birinci Kısımda mülkiyet, İkinci Kısımda sınırlı ayni haklar, üçüncü kısımda ise, zilyetlik ve tapu sicili ele alınmıştır.

Eşya Hukukunun Konusu (T.M.K.683-1027 md.)

Aynî Haklar (683-972)

Zilyetlik (972-996)

Tapu Sicili

(997-1027)

(4)

Eşya hukuku, kişilerin (gerçek veya tüzel kişi) eşya üzerindeki hâkimiyet ve diğer hakları dolayısı ile ortaya çıkan hususları düzenleyen medenî hukuk dalıdır.

Kişilerin eşya üzerindeki hâkimiyeti genellikle bir hakka dayanmakla birlikte, hiçbir hakka dayanmaksızın da böyle bir hakimiyet söz konusu olabilir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(5)

AYNî HAK KAVRAMI:

Aynî haklar, kişilere eşya üzerinde doğrudan doğruya hâkimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Aynî hak kavramı 3 unsuru içerir.

a) Aynî hak, bir eşya üzerindedir.

b) Aynî hak, sahibine o eşya üzerinde doğrudan doğruya hâkimiyet sağlar. (aracısız hâkimiyet, dolaysız hâkimiyet)

c) Aynî hak, herkese karşı ileri sürülebilir.

(herkesin ihlal etmesi mümkün olduğu için)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(6)

A) Eşyanın Tanımı:

Eşya (hukukî anlamında), kişilerin (gerçek veya tüzel kişi) üzerinde ferdî hâkimiyet kurabildikleri, maddî (cismanî) varlığı olan ve belirli sınırları bulunan, kişisel olmayan varlıklardır.

Hukukî anlamda eşyanın unsurları:

1) Maddî (cismani varlığı) olma

2) Üzerinde hakimiyet kurulabilme 3) Kişisel (şahsi) olmama

4) Belirli sınırlara sahip olma (sınırlanabilir olma) Eşyanın Çeşitleri

Menkul (taşınır) eşya-gayrımenkul (taşınmaz) eşya:

Özüne zarar vermeden bir yerden başka bir yere taşınabilen eşyaya menkul (kitap, otomobil), taşınamayan (yerinde sabit olan eşya) eşyaya ise, gayrı menkul eşya denir. (bkz. M.K.

704)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(7)

B) Eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet Aynî hak sahibinin eşyadan hakkına uygun şekilde yararlanması için, hiç kimsenin araya girmesine, aracılık etmesine ihtiyaç bulunmamasıdır. Hak sahibince herhangi bir kişiden bir edimi yerine getirmesini talep etmesi sözkonusu değildir.

C) Herkese karşı ileri sürülebilirlik

Herkesin bu hakimiyeti sağlayan hakka uyma, ihlal etmeme yükümlülüğü vardır. Aynî hakkı, kim ihlal ederse hak sahibi, hakkına uymasını ondan isteyebilir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(8)

AYNÎ HAKLARIN SINIFLANDIRILMASI

A-Genel Olarak: Türk-İsviçre Eşya Hukukunda aynî hakların türleri kanun tarafından sınırlı şekilde öngörülmüştür. Kanundaki bu düzenlemenin dışında yeni bir aynî hak tipi yaratılamaz. Bu ilkeye, “sınırlı sayı ve tip ilkesi (numerus clausus)” denir. Borçlar hukukundaki sözleşme serbestîsi ilkesi, eşya hukukunda geçerli değildir.

Medenî Kanun’un kabul ettiği sisteme göre aynî hakları sıralayacak olursak;

1) Mülkiyet hakkı

2) İrtifak hakları ---

3) Taşınmaz yükü (gayrimenkul mükellefiyeti- (Sınırlı aynî haklar)

4) Rehin hakları ---

Deniz DENİZ- Hukukçu

(9)

B) Sahibine Sağladığı Yetkiye Göre:

a) Mülkiyet hakkı (Tam aynî hak): Aynî hakların sahibine sağladığı yetkilerin tamamını veren en geniş kapsamlısıdır. Malik eşya üzerinde kullanma, semerelerinden yararlanma, eşya üzerinde başkaları lehine sınırlı ayni hak tesis etme, tahrip etme ve tüketme haklarının tamamını kullanma hakkına sahiptir.

b) Sınırlı (mahdut) Aynî Haklar: Sahibine sınırlı yetki veren (mülkiyet gibi tam yetki değil), eşya üzerinde ya kullanma ya da yararlanma veya her ikisini birden kullanma yetkisi veren haklardır. Mülkiyet hakkının verdiği yetkilerden birisini veya ikisini sağlayabilir. Bu haklar “irtifak hakkı”, “rehin hakkı” ve

“taşınmaz yükü (gayrimenkul mükellefiyeti)” olmak üzere üç türde karşımıza çıkar.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(10)

C) Hakkın Konusuna Göre: Menkuller üzerinde kurulan ayni haklar ve gayrimenkuller üzerinde kurulan aynî haklar olmak üzere ikiye ayrılır.

D) Hak Sahibinin Tayin Ediliş Tarzına Göre: Sınırlı ayni haklar bakımından söz konusu olan bu ayrıma göre, sınırlı ayni haklar ya şahıs lehine ya da belli bir gayrimenkul lehine kurulabilir. Şahıs lehine kurulun aynî haklara şahsî (kişisel) aynî haklar (örnek, intifa, sükna hakkı), sınırlı aynî hak başka bir taşınmaz lehine tesis edilirse taşınmaza ilişkin aynî hak (arzî aynî hak) söz konusu olur.(geçit veya kaynak hakkının taşınmaz lehine tesisi) İkinci hâlde, taşınmazın maliki kim olursa hak da ona tanınmış olur. Taşınmazın maliki değiştikçe, hak sahibi de değişir. Bu irtifaka “aynî irtifak veya arzî irtifak (eşyaya bağlı aynî hak)” denilmektedir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(11)

AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER

1) Mutlaklık ilkesi: Mutlak haklardan olan aynî hakların en temel özelliği, herkese karşı ileri sürülebilir oluşudur. Mutlak haklardan olan aynî haklar, sahibine hukukî koruma sağlar.

- istihkak davası

- haksız elatmanın önlenmesi (müdahalenin meni) davası

(M.K. m. 683/2)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(12)

2) Muayyenlik (belirlilik) ilkesi: Aynî haklar, ancak önceden mevcut belirli (muayyen) eşyalar üzerinde kurulabilir. Zira, sınırları belli ve bağımsız şeyler ancak hukukî anlamda eşyadır.

3) Aleniyet (kamuya açıklık) ilkesi: Aynî hakların mutlak haklara dahil olması (herkese karşı ileri sürülebilir olması), bu hakların herkes tarafından bilinebilir olması zorunluluğunu getirmektedir. Alenilik ilkesi, menkul eşyalarda

“zilyetlik” ile gayrı menkul eşyalarda ise, “tapu sicilindeki kayıt” ile kendini gösterir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(13)

4) Sınırlı sayı ve tipe bağlılık ilkesi: Aynî haklar, kanunda sınırlı sayıda (tipi, sayısı ve muhtevası) öngörülmüş, tek tek sayılmıştır. Tarafların anlaşarak yeni bir aynî hak yaratması mümkün değildir.

5) Hak düşürücü süreye ve zamanaşımına tabi olmama ilkesi: Ayni haklar zamanaşımına ve hak düşürücü sürelere tabi değildirler. Aynî haklar kullanılmamakla sona ermezler;

dolayısıyla bunların herkese karşı dermeyanını sağlayan talep ve davalar da zamanaşımına uğramazlar.

6) Ayni Hakların Devredilebilirliği: Şahsa bağlı irtifak hakkı gibi haklar dışında, ilke olarak aynî haklar her zaman başkalarına devredilebilirler. Örneğin, (A), (B)’ye mülkiyet hakkını devreder; fakat (A) kişiye bağlı irtifak hakkını (sükna-intifa) devredemez.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(14)

7) Sebebe bağlılık (illilik) ilkesi: Türk-İsviçre eşya hukukuna göre, aynî haklarla ilgili tasarruf işlemlerinin (tescil, terkin gibi) geçerliliği, bunların temel işlemi niteliğinde olan borçlandırıcı işlemlerin (sözleşmelerin) geçerliliğine bağlıdır.

Şu halde, zilyetliğin nakli veya tapu siciline kayıt ile gerçekleşen tasarruf işlemi tek başına aynî hakkın tesis ve nakline yetmemektedir; ayrıca bu işlemlerin sebebini oluşturan borçlandırıcı işlemin de mevcut ve geçerli olması gerekmektedir (Aksi halde, yolsuz tescil).

8) Güvenin (inancın) korunması ilkesi: Aynî haklar, menkullerde zilyetlik, gayrimenkullerde tapu sicilindeki kayıtlarla kamuya açıklanmaktadır. Açıklanan durum gerçeğe uygun ise, sorun yoktur. Ancak gerçek değilse, örneğin zilyet malik değil hırsız ise veya tapu sicilindeki kayıt geçersiz ise, bu durumlarda itimat ederek taşınır veya taşınmazı iktisap eden iyi niyetli 3. kişilerin durumu ne olacaktır? (Tapu sicilindeki kayda güvenerek ayni hak kazanının iktisabının korunması –TMK 1023 md.)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(15)

Deniz DENİZ- Hukukçu

AYNÎ HAKLAR

Mülkiyet Hakkı

(Tam aynî hak) Sınırlı Aynî Haklar

Birlikte Mülkiyet (Ortak Mülkiyet)

Müstakil Mülkiyet

(Tek Şahıs Mülkiyeti) İrtifak Hakları Taşınmaz Yükü

(Gayrimenkul Mükellefiyeti) Rehin Hakları

Aynî (arzî) irtifaklar

Şahsî (kişisel) irtifaklar

Karma irtifak hakları

Taşınır (menkul) Rehni

Taşınmaz (gayrimenkul) Rehni

İpotek

İpotekli borç senedi

İrat senedi İntifa hakkı

Sükna (oturma) hakkı

İnşaat hakkı

Kaynak hakkı

Diğer irtifak hakları Paylı Mülkiyet

(Müşterek mülkiyet) Elbirliği Mülkiyet (İştirak Halinde Mül.)

(16)

ZİLYETLİK: T.M.K.’nun 973. maddesi, “Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir.”

hükmü mevcuttur.

Zilyetlik, bir eşya üzerinde fiili hakimiyetin iradi olarak ele geçirilmesiyle başlayan ve onun, irade ile veya irade dışı kaybına kadar süren bir fiili ve hukuki durumdur.

Zilyetliğin iki unsuru bulunmaktadır.

Deniz DENİZ- Hukukçu

Zilyetlik

Eşyaya fiili hakimiyet Zilyetlik iradesi

(17)

Zilyetliğin Önemi:

1) Zilyetliğin en önemli ve aslî fonksiyonu, taşınır (menkul) mallarda aleniyeti (kamuya açıklık) sağlamasıdır. Eşyanın zilyedinin, ileri sürdüğü hakların sahibi olduğu yolunda bir karine sözkonusudur.

2) Taşınırlar üzerindeki bir aynî hakkın iktisabı kural olarak zilyetliğin iktisabı veya tesisi yolu ile olur. (T.M.K. md. 763- Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir.)

3) Taşınırlarda veya taşınmazlarda zamanaşımı ile aynî hak kazanılmasını sağlar.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(18)

TAPU SİCİLİ: Yeni Tapu Sicili Tüzüğü (TST), 17/8/2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Taşınmazlar ile üzerindeki hakların durumunu, devamlı göstermek amacıyla tescil ve açıklık ilkelerine göre, devletin sorumluluğu altında tutulan sicillerdir (TST md. 5).

Tapu Sicili Tüzüğü’nün 7. maddesine göre tapu sicili, ana ve yardımcı sicillerden oluşur.

ANA SİCİLLER YARDIMCI SİCİLLER 1- Tapu Kütüğü 1- Aziller sicili

2- Kat Mülkiyeti Kütüğü 2- Düzeltmeler sicili

3- Yevmiye Defteri 3- Kamu orta malları sicili 4-Resmî belgeler 4- Tapu envanter defteri

5- Plân

(Mal sahipleri sicili kaldırıldı, tapu envanter defteri yardımcı sicil olarak düzenlendi.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(19)

Eşya hukuku, kişilerin (gerçek veya tüzel kişi) eşya üzerindeki hâkimiyet ve diğer hakları dolayısı ile ortaya çıkan hususları düzenleyen medenî hukuk dalıdır.

Kişilerin eşya üzerindeki hâkimiyeti genellikle bir hakka dayanmakla birlikte, hiçbir hakka dayanmaksızın da böyle bir hakimiyet söz konusu olabilir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(20)

TAŞINMAZ HUKUKU

Deniz DENİZ- Hukukçu

(21)

TAŞINMAZ HUKUKU

Deniz DENİZ- Hukukçu

(22)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(23)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(24)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(25)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(26)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(27)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(28)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(29)

Taşınmaz mülkiyetinin konusu: (T.M.K. m. 704 ve 998)

1) Arazi: Sınırları yeterli vasıtalar ile tahdit ve tayin edilmiş (belirlenmiş) yeryüzü parçasıdır.

Örnek; Arsa, bağ, bahçe, tarla gibi.

2) Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar: Başlı başına devredilebilme özelliğine sahip, en az 30 yıllık süre için kurulan ve tapu sicilinde ayrı sayfada yer alması gereken irtifak haklarıdır. Örneğin belirtilen şartları haiz üst hakkı veya kaynak hakkı.

3) Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler: Bir taşınmazın kat, daire, büro, işyeri gibi ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli bölümleridir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(30)

TAPU SİCİLİNE HÂKİM PRENSİPLER

1) Her taşınmaza sahife açılması ilkesi (aynî kayıt ilkesi) 2) Tescil ilkesi (Talep+Tasarruf Yetkisi+Hukuki sebep)

3) Tescilin sebebe bağlılığı ilkesi (Tescilin hüküm doğurabilmesi için, tescilin dayanağı hukukî sebebin – sözleşmenin- geçerli olması gerekir.)

4) Aleniyet (açıklık) ilkesi (Tapu sicili herkese açıktır.TMK 1020 md.)

5) İyi niyetin korunması (Güven ilkesi) ilkesi (Tapu sicilindeki tescile güvenerek, aynî hak iktisap eden iyi niyetli kişinin kazanımı korunur. TMK 1023 md.)

6) Devletin sorumluluğu ilkesi (M.K. 1007) –Objektif sorumluluk (kurtuluş beyyinesi yok)

a) Tapu sicilinin hukuka aykırı tutulması b) Zarar

c) İlliyet bağı

ç) Kusurlu memura rücu (2/10 yıllık zamanaşımı süreleri)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(31)

TAPU SİCİLİNE YAPILAN İŞLEMLER 1) Kayıt işlemi:

Taşınmazın tanımlayıcı bilgilerinin veya taşınmazı teşhise yarayacak bilgilerin tapu veya kat mülkiyeti kütüğünün sol üst bölümüne yazılmasına “kayıt” denir.

2) Tescil işlemi:

Aynî hakların kurulması veya kazanılması amacıyla tapu veya kat mülkiyeti kütüğüne yazılmasıdır.

3) Terkin işlemi:

Terkin aynî hakları ortadan kaldırmak için yapılan bir tapu işlemi olarak dar anlamda tanımlansa da, tapu sicilindeki aynî haklara ilişkin tescilin, kaydın, şerhin veya beyanın hükümsüz hale getirilmesi, sona erdirilmesi şeklinde uygulamada geniş anlamda kullanılır.

Bir tescilin terkin edilmesi için, hak sahibinin yazılı talebi ile bu kimsenin tasarruf yetkini ve hukukî sebebi belgelemesi gerekir (TMK m. 1014 ve 1015).

Ayrıca terkin, yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden de yapılır (TST md 69).

Deniz DENİZ- Hukukçu

(32)

4) Şerh işlemi: Şerh, kanunda sınırlı olarak belirtilen ve aynî hakkın dışında kalan bazı hak (kişisel hak) ve durumların tapu kütüğüne kaydını ifade eder.

a) T.M.K. m. 1009-- Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi (Taşınmaz satış vaadi, kat karşılığı veya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, kira sözleşmesi, vefa (gerialım) hakkı, şufa (ön alım) hakkı, iştira (alım) hakkı, serbest dereceden istifade hakkı, bağışlamadan rücu şartı gibi)

Şerhin etkisi???

* Kişisel hakkın, “eşyaya bağlı borca” dönüşmesi (borç ilişkisinin nispiliği -borç ilişkisinin üçüncü kişilere ileri sürülememesi- ilkesinin istisnası,

* Şerhten sonra hak iktisap edenlere karşı da kişisel hakkın ileri sürülebilmesi.

b) T.M.K. m. 1010—Tasarruf yetkisi kısıtlamaları

Tasarruf yetkisini kısıtlayan/yasaklayan (TST md. 48- 49)

(İ. tedbir, iflas, konkordato ile verilen süre, aile konutu, haciz, aile yurdu, mirası art mirasçıya nakil ile yükümlü mirasçı atama, çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(33)

c) T.M.K. m. 1011—Geçici tescil şerhi (İki halde sözkonusudur.) aa) İddia edilen (dava konusu) bir ayni hakkın güvence altına alınması gerekiyorsa,

bb) Tasarruf yetkisini belirleyen belgelerdeki noksanlıkların sonradan tamamlanmasına kanun olanak tanıyorsa,

bütün ilgililerin rızasıyla ve hakimin kararı ile geçici tescil şerhi verilebilir (TMK m. 1011). Kesin tescil, terkin olunacak şerhin tarih ve yevmiye numarası ile yapılır.

5) Beyan işlemi: Tapu kütüğünün diğer sütunlarına yapılamayan bazı fiili ve hukukî durumların tapu kütüğünün özel bölümüne yazılmasıdır.

Beyanların en önemli işlevi, mevcut durumu veya zaten var olanı açıklamaktır . Beyanların, bazı durumları bildirici hükmü bulunmaktadır.

Örnek, teferruat (eklenti), yönetim planı, vasi tayini, riskli alan ve riskli yapı belirtmesi vs.

Ayrıca, yeni TST’de yer alan düzenlemeye göre; tescil, değişiklik, terkin veya düzeltmeyi yolsuz duruma getiren hukukî veya teknik sebeplerin tapu müdürlüğünce tespiti hâlinde, bu husus kütüğün beyanlar sütununda re'sen belirtilir (TST m. 52/2).

Deniz DENİZ- Hukukçu

(34)

MÜLKİYET HAKKI

Medenî Kanun’un 683. maddesine göre; sahibine eşya üzerinde en geniş yetkiler veren (kullanma, semerelerinden faydalanma ve tasarruf yetkisi) mülkiyet hakkı bu yetkilerle birlikte malike bazı sorumluluklar ve ödevler de yüklemektedir. Mülkiyet hakkı ile tanınan yetkileri iki guruba ayırabiliriz.

A) Aktif Yetki (Olumlu Yetki) : Malik, kanunların öngördüğü biçimde (hukuk düzeninin sınırları içinde), eşya üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilme imkânına sahiptir.

- fiili tasarruflar - hukukî tasarruflar

Mülkiyet hakkının sınırlanması konusunda üç önemli hüküm vardır.

1) Anayasa’nın 35. maddesinde yeralan, “Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmüdür.

2) Türk Medenî Kanun’un 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralıdır ki, “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. ... Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”

3) Özel kanunların getirdiği sınırlayıcı hükümler (İmar Kanunu, Kamulaştırma Kanunu vs.)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(35)

B) Koruyucu Yetki (Mülkiyetin Menfî Unsuru):

Malikin, hukuk düzeninin sınırları içinde malını dilediği gibi kullanabilmesi için kendisine bazı yetkiler verilmiştir. Kişinin sahip olduğu bu yetkilere koruyucu yetkiler denir. Mülkiyetin 3. kişilere karşı mutlak olarak korunması biçiminde ortaya çıkan mülkiyetin menfî unsurları, T.M. K.’nun 683’üncü maddesinde istihkak davası ve müdahalenin men’i (haksız elatmanın önlenmesi) davası olarak düzenlenmiştir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(36)

MÜLKİYET HAKKININ KORUNMASI

1) Kamu Hukuku Nitelikli Kanunlarla Korunması a- Anayasa ile korunması (md. 35)

Özüne dokunamama, sınırlamanın demokratik toplum düzenine aykırı olamaması

b- Ceza hukuku ile korunması

Malvarlığına karşı suçlar (hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma gibi suç tipleri düzenlenmiş)

c- İdare hukuku ile korunması

3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun

2) Uluslararası Hukukla (A.İ.H.S.) Korunması

A.İ.H.S. 1 nolu Ek Protokolünün “Mülkiyetin korunması”

başlıklı 1. maddesinde düzenlenmiştir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(37)

Madde 1 - Mülkiyetin korunması

Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.

Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.

3) Özel Hukuk Nitelikli Kanunlarla Korunması

T.M.K.’nun 683’üncü maddesinde yeralan istihkak davası ve müdahalenin men’i (haksız elatmanın önlenmesi) davaları ile koruma sağlanmıştır.

(38)

MÜLKİYET HAKKININ TÜRLERİ A) Hak Sahibinin Sayısına Göre:

a- Müstakil Mülkiyet: Mülkiyet hakkı, tek bir kişiye aitse buna müstakil (ferdi) mülkiyet denir.

b- Birlikte Mülkiyet: Bir eşyanın mülkiyeti birden fazla kişiye ait ise buna birlikte mülkiyet denir ve iki türü vardır.

(Paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti)

1) PAYLI MÜLKİYET: Müşterek mülkiyet (paylı mülkiyet), fiilen bölünmemiş bir eşyanın oransal paylarla farazi yüzdelerine farklı kişilerin sahip olduğu bir mülkiyet hakkıdır.

Paylı mülkiyette birden çok kimse, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla maliktir.

(T.M.K. 688)

Paydaşların payı arazinin tamamındadır, arazi üzerinde belli değildir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(39)

Paylı mülkiyet nasıl kurulur?

a) Hukuki işlem ile: (Hukuki işlem, bir veya birden fazla kimsenin hukukî sonuç doğurmaya yönelmiş irade beyanıdır) Sağlar arası tasarruflarla veya ölüme bağlı tasarruflarla (vasiyetname, miras mukavelesi) paylı mülkiyet kurulabilir. Örneğin: Ali, Veli ve Ayşe bir araya getirdikleri paraları oranında pay sahibi olmak üzere bir gayrimenkulü müştereken satın alabilirler veya bir kişi ölümünden sonra geçerli olmak kaydıyla evinin ½ hissesini Ali’ye, ½ hissesini de Veli’ye vasiyet edebilir.

b) Kanundan dolayı: Örneğin, TMK. m. 721’ e göre, iki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.

(Kat mülkiyetine tabi yerlerde ortak yerler)

c) İdarî işlemle: Örneğin İmar Kanunu 18.

madde veya M.K. m 776 (Karışma-birleşme)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(40)

Yasal Önalım Hakkı

Paylı mülkiyette paydaşlardan birisi payını 3. kişiye satmak isterse diğer hissedarların bu payı öncelikle satın alma hakkı (şufa hakkı) vardır. Buna kanunî şufa hakkı denir. Kanundan doğduğu için tapu siciline şerh verilmez. Ancak bu hakkın sözleşmeden doğması halinde 3. şahıslara karşı ileri sürülebilmesi için tapu siciline şerh edilmesi gerekir.

Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer.

Önalım hakkından feragatin resmi şekilde yapılması ve tapu kütüğüne şerh verilmesi gerekir. Belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme, yazılı şekle tabidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir.

Önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır.

Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hakim tarafından belirlenen süre içinde hakimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(41)

Kararların Bağlayıcılığı

Paydaşların kendi aralarında (oybirliği ile) aldıkları kararlar ve yaptıkları anlaşmalar veya bu hususa ilişkin mahkeme kararları sonradan paydaş olanları veya pay üzerinde aynî hak kazananları da bağlar. Bu anlaşma ve kararların bağlayıcı olması, sadece onların paylı mülkiyetin kullanılmasına, ondan yararlanmaya veya onun yöntemine ilişkin olması ile sınırlıdır. (T.M.K. m.695/1)

Alınan kararların sonradan paydaş olanları veya aynî hak kazananları bağlaması için, bunların tapu kütüğüne şerh edilmesi gerekir. (T.M.K. m.695/2)

Taşınmazlarla ilgili anlaşmalar imzalarının noterlikçe onaylanması koşuluyla paydaşlardan birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verilebilir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(42)

PAYLI MÜLKİYETİN SONA ERMESİ:

a) Paylı Mülkiyetin Bir Veya Birkaç Paydaş Bakımından Sona Ermesi aa) Genel Sebepler

bb) Paydaşın mahkeme kararı ile paydaşlıktan çıkarılması: (T.M.K. m.

696) Paydaşlardan biri kendi tutum ve davranışları ile yükümlülüklerini ağır suretle ihlal etmiş ve paylı mülkiyet ilişkisinin düzen içinde yürümesini çekilmez hale getirmişse, hakim kararı ile paydaşlıktan çıkarılabilir.

Davanın açılması için aksine bir anlaşma yoksa pay ve paydaş çoğunluğu (çift ekseriyet) yeterlidir.

Paydaşlıktan çıkarılan paydaşın payı bölünme (eşyadan ayrılma) imkânı varsa bölünerek yoksa dava tarihindeki değeri üzerinden kendilerine devrini isteyen paydaşlara satılır. Bunlar mümkün olmaz ise, açık arttırma ile satışına gidileceği kendisine bildirilerek payını satması için sorumlu paydaşa süre verilir. Bu süre içinde paydaş payını temlik edemezse, pay açık artırma ile satılır.

Bir paydaşın çıkarılmasına ilişkin hükümler, pay üzerinde intifa veya diğer bir aynî hakka sahip veya tapuya şerh verilmiş kişisel bir hakka dayanarak pay üzerinde bir yararlanma yetkisine sahip olan kimseler için de uygulanır. Hakkın devri caiz değilse, hak sahibine uygun bir tazminat ödenerek, bu hakkına son verilir. (T.M.K. m. 697)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(43)

b) Paylı Mülkiyetin Bütün Paydaşlar İçin Sona Ermesi

aa) Genel Sebepler: Bütün paydaşlar paylı mülkiyeti tek bir kişiye temlik ederlerse, mal yok olursa, kamulaştırılırsa, cebri icra yoluyla satılırsa paylı mülkiyet paydaşların tamamı için sona erer.

bb) Paylaşma (Taksim): Paylı mülkiyet ilişkisinin paylaşma ile çözülmesine, paylı halin ortadan kalkmasına izale-i şüyu denir. Her pay sahibi, paylı mülkiyetin sona erdirilmesini ve malın paylaştırılmasını isteme hakkı vardır.

Paylaşmayı isteme hakkı bazı durumlarda sınırlanmıştır.

aaa) Hukukî bir tasarrufun yapılmış olması: (T.M.K. m. 698/2) En fazla 10 yıl için paydaşlar paylaşma talebinden vazgeçebilirler (Şuyun idame mükellefiyeti). Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir.

bbb) Paylı malın sürekli bir amaca özgülenmesi: (İki taşınmaz arasındaki yol, kuyu, avlu gibi)

ccc) Paylaşmanın uygun bir zamanda istenmemesi: (Hasat yapılmadan taksim gibi)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(44)

Taksimin Çeşitleri:

a) Rızai paylaşma: Paydaşlar aralarında anlaşarak bir paylaşma sözleşmesi ile taksim şeklini kararlaştırabilirler.

aa) Aynen paylaşma –eşyanın taksimi mümkün ise- bb) Bedelin paylaşılması –paylı eşya bölünemiyorsa veya bölünmesi halinde bir değer kaybına uğruyorsa-

b) Kazaî paylaşma: Paydaşlar aralarında paylaşmanın nasıl yapılacağı hususunda anlaşamazlar ve paydaşlardan biri veya hepsi birlikte mahkeme yoluyla paylaşmanın yapılmasını isterler. Görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.

aa) Aynen paylaşma bb) Bedelin paylaşılması

Deniz DENİZ- Hukukçu

(45)

2) ELBİRLİĞİ (İŞTİRAK HALİNDE) MÜLKİYETİ:

Birden fazla kimsenin özel bir ortaklık ilişkisine dayanarak, hisseleri (payları) tayin edilmeksizin (payları belirlenmeden) bir mal veya mal varlığına sahip olmalarıdır.

Unsurları;

-Özel bir ortaklık ilişkisi (miras şirketi, mal ortaklığı, aile şirketi emvali, adî şirket)

- Elbirliği mülkiyetinde ortakların payları belirlenmiş değildir. Her ortağın hakkı malın tamamına yayılmış sayılır.

-Elbirliği ile mülkiyet bir mal veya mal topluluğu üzerinde kurulur.

Elbirliği mülkiyetinde, paylı mülkiyette olduğu gibi,üzerinde tasarruf edilebilen, bağımsız, belirli bir pay değil, “uyuyan, gizli ve beklenilen bir pay” sözkonusudur.

Elbirliği mülkiyetine konu olan eşya üzerinde yönetim ve tasarruf hakkında elbirliği mülkiyetini doğuran kanun veya sözleşmede özel bir düzenleme yoksa oybirliği ile mümkündür.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(46)

Elbirliği Mülkiyetinin Sona Ermesi 1) Malın devri

2) Paylı mülkiyete çevirme 3) Topluluğun dağılması

Paylaştırma, aksine hüküm yoksa paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(47)

Taşınmaz Mülkiyetinin Kazanılması A- Aslen Kazanma-Devren Kazanma Ayrımı

Bir kimse bir taşınmaz üzerinde bir başkasının mülkiyet hakkına dayanmaksızın, ondan bağımsız olarak doğrudan doğruya mülkiyet hakkı kazanıyorsa, buna aslen kazanma denir. Örneğin, işgal yolu ile kazanma, kazandırıcı zamanaşımı yolu ile kazanma.

Mülkiyet hakkının, önceki malikin mülkiyet hakkına dayanılarak, ondan devren elde edildiği hallerde, devren kazanma söz konusudur.

Örneğin, A’nın kendi gayrimenkulünü B’ye bağışlaması, satması gibi.

B-Tescille Kazanma- Tescilden Önce Kazanma

a) Tescille Kazanma: Taşınmaz (gayrimenkul) mülkiyeti “tescil”

(T.M.K. m. 705) ile taşınır (menkul) mülkiyeti ise “teslim” ile kazanılır.

*Tescilin talebe bağlılığı+Tasarruf yetkisini ve geçerli hukukî sebebi belgelendirme

*Tescilin hukukî sebebe bağlılığı

Mülkiyetin tescil ile kazanılmasında mülkiyeti nakil borcu doğuran bir işlem mevcut olmalıdır. (Satış, bağış, Ö.K.B.A. gibi) Taşınmaz mülkiyetinin devren kazanılmasında, kazanma sebebini teşkil eden sözleşmenin geçerli olması için, resmî şekilde yapılması şarttır. (T.M.K.

m. 706) Resmî şeklin nasıl olacağını Tapu Sicili Tüzüğü ayrıntılı olarak açıklamıştır.

Resmî şekilde yapılmasının sebebi hem tarafları yeterince düşünmeye sevk etmek, hem de hukuki güveni ve toplum yararını korumaktır.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(48)

b) Tescilsiz Kazanma (Tescilden önce kazanma):

Tescil, taşınmaz mülkiyetinin intikali için, bir sıhhat şartıdır (kurucu şart).

Kanunî istisnalar dışında, tescil yapılmadıkça taşınmazın mülkiyeti kazanılmaz. Ancak Medenî Kanun’un 705. maddesinde, tescilden önce bir kimsenin taşınmazın mülkiyetine sahip olacağı haller düzenlenmiştir. Fakat bu malikler, tapu siciline adlarına tescil yapılmaksızın herhangi bir tasarruf işlemi yapamazlar.

aa) T.M.K. m. 705’de belirtilen kazanma halleri (İşgal, miras, kamulaştırma, cebri icra, mahkeme ilamı)

bb) Diğer tescilsiz kazanma halleri (T.M.K. m. 54, T.M.K. m. 102, T.M.K. m. 708, 709, 710, 711)

cc) Zamanaşımı ile kazanma halleri (Olağan kazandırıcı zamanaşımı, Olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(49)

Tescilsiz İktisap Halleri

İşgal: Tapu kütüğüne kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin işgal yoluyla kazanılması, ancak kaydının malikin istemiyle terkin edilmiş olmasına bağlıdır.

Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlar üzerinde işgal yoluyla mülkiyet kazanılamaz. (TMK. 707)

Miras (İntikal): Terekede yer alan taşınmazların mülkiyeti, ölüm hadisesi ile herhangi bir işleme lüzum bulunmaksızın mirasçılara intikal eder. Bu miras hukukuna ait külli halefiyet prensibinin bir sonucudur.

Kamulaştırma (İstimlak): Devletin veya kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının gerektirdiği hallerde bedeli peşin olarak ödenmek koşuluyla özel şahısların mülkiyetinde bulunan taşınmazlara zorla el konulmasıdır.

Cebri icra (İcra): Cebri icrada taşınmazın mülkiyeti, İcra ve İflas Kanunu’nun 134. maddesi ve Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesi gereği ihalenin tamamlandığı an alıcıya geçer.

Mahkeme ilamı (İlam): Taşınmazın aynına ilişkin davalarda verilen mahkeme kararının kesinleşmesi tarihinde mülkiyet tescilden evvel davacıya geçer.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(50)

Zaman aşımı ile kazanım (TMK 712-713)

Kanunda belirtilen sürece devam eden ve itiraza uğramamış zilyetliğe dayanarak hak iktisabına zamanaşımı ile gayrimenkulün mülkiyetini kazanma denir.

1) Olağan zamanaşımı ile mülkiyetin kazanılması

Tapuya kayıtlı ancak adına yolsuz tescil kaydı bulunan kimsenin;

a) Zilyetlik tescilden itibaren 10 yıl süreyle devam etmişse,

b) Zilyetlik davasız ve aralıksız sürmüş ise,

c) Zilyet iyiniyetli ve malik olduğu inancıyla (malik sıfatıyla zilyetlik) zilyetlik yapmışsa yolsuz tescil yapıldığı andan itibaren geçerliymiş gibi hüküm doğurur. MK. 712’ye göre zilyedin bu yolla kazanmış olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemez.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(51)

2) Olağanüstü zamanaşımı ile mülkiyetin kazanılması Bu tür zamanaşımı ile kazanmanın iki çeşidi vardır.

a) Tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların zamanaşımı ile kazanılmasında: Zilyet olma iradesinin (malik sıfatıyla) varlığı, Zilyetliğin 20 yıl sürmesi, Zilyetliğin davasız ve aralıksız sürmesi şartlarının gerçekleşmesi gerekir. Bu halde, zilyedin iyi niyetli olması aranmaz.

b) Tapuya kayıtlı olmakla birlikte, tapu kütüğünden malikinin kim olduğu anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da (AYM iptal) hakkında gaiplik kararı verilmiş birisi adına tapuya kayıtlı olan taşınmazların mülkiyeti yukarıda sayılan aynı koşullarda zaman aşımı ile kazanılabilir. (17.3.2011 günlü, E. 2009/58, K.

2011/52 sayılı kararla iptal)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(52)

TAŞINMAZ MÜLKİYETİN KAPSAMI

Taşınmaz mülkiyetin kapsamı yatay, dikey ve maddi olmak üzere üç şekilde incelenebilir.

A- Yatay kapsam: Taşınmaz mülkiyeti yatay olarak, arazinin sınırları içinde kalan sathının her tarafına şamildir.

1. Kadastrosu Yapılmış Tapulu Yerlerde: Bir taşınmazın sınırı yetkili memurca düzenlenen kadastro haritaları (tapu planları) ve araziye konulmuş işaretlerle belirlenir.

Plana göre belirlenmiş sınır ile arz üzerindeki işaretlerin gösterdiği sınır birbirlerini tutmazsa plandaki sınırın doğruluğu esas alınır. (TMK 719)

2. Tapuda Kayıtlı Fakat Kadastrosu Yapılmamış Yerler: Tapuda kayıtlı olmakla birlikte sınırları ihtilaflı olan bir taşınmazın sınırı tapu kaydındaki bilgiye göre tespit edilemiyorsa, tapu kaydındaki yüz ölçümü esas alınır. Eğer ihtilaflı taşınmazların yüz ölçümlerinden bir artan bir fazlalık varsa eşit olarak ihtilaflı taşınmazlara taksim edilir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(53)

3. Tapusuz Taşınmazlarda Sınır: Tapusuz taşınmazlarda sınır tayini, komşu taşınmazlar tapuya kayıtlı ise, sorun basittir. Eğer onlar da kayıtlı değilse, komşuların aralarında anlaşabilip anlaşamadıklarına bakılır. Anlaşamıyorlarsa sınırlar, bilirkişi, şahit ve ilgili belgelere dayanılarak tespit edilir.

B- Dikey Kapsam: Bir taşınmazın maliki, kendisine faydalı olacak şekilde taşınmazın üstünden ve altından yararlanabilir. Örneğin üstünden tel, altından boru geçirebilir veya geçirilmesini engelleyebilir. Fayda ölçüsü dürüstlük kuralına göre belirlenir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(54)

Deniz DENİZ- Hukukçu

C- Maddî (madde olarak) kapsamı (Taşınmaz mal Mülkiyetinin Bütünleyici Parçaları):Kural, arazi asıl şey, üzerine yapılan ve dikilenler bütünleyici parçadır.

Taşınmaz mülkiyetinin maddî kapsamı

Arazide yapılar:

İnşa olunan şeyler

Arazi üzerine Dikili şeyler:

Bitkiler

Arazideki kaynaklar

(55)

İnşaat (Yapı) Arsanın Bütünleyici Parçasıdır (Üst alta tabidir) Kuralının Dört İstisnası Vardır:

1) Taşkın inşaat 2) Üst hakkı

3) Mecralar

4) Menkul inşaat (yapı)

Deniz DENİZ- Hukukçu

(56)

TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN SINIRLAMALARI (TAKYİTLERİ) A) Malikin Hukuki Muamelelerinden (İşlemlerinden) Doğan Taşınmaz

Mülkiyetine İlişkin Sınırlamalar (kısıtlamalar):

Taşınmazlarla ilgili mülkiyet hakkının sınırlanması ya kanun tarafından yapılmakta, ya da malikin kendi iradesi ile mülkiyet hakkının kendisine tanıdığı yetkilerden bazısını sınırlaması yoluyla ortaya çıkmaktadır.

1) Şerh edilmiş İştira (Alım) Hakkı: İştira sözleşmesi, alacaklıya tek taraflı bir irade beyanı ile gayrimenkulü satın alma hakkını veren bir sözleşmedir (Resmî şekil), (Şerhin etkisi 10 yıl)

2) Vefa (Geri alım) Hakkı: Satıcının, alıcı ile yaptığı anlaşmanın şartlarına göre sattığı gayrimenkulü geri alma hakkıdır.

(Resmî şekil), (Şerhin etkisi 10 yıl)

3) Şufa Hakkı (önalım) Hakkı: Sözleşmeden doğan şufa hakkı, gayrimenkulün bir başkasına (3. kişiye) satılması şartına bağlanmış bir iştira hakkı niteliğindedir.

Şerhin geçerli olacağı en uzun süre 10 yıldır.

Şufa sözleşmesi, adi yazılı şekilde yapılabilir. (B.K. 213) Şufa hakkı, sadece gayrimenkulün satışında ileri sürülebilen bir haktır.

Dolayısıyla bağışlama, trampa, işlemlerinde cebri icra da uygulanmaz.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(57)

B) Kanuni (yasal-kanundan doğan) Sınırlamalar:

Kanuni sınırlamaların bir kısmı kamu hukuku esaslarına, bir kısmı özel hukuk kurallarına dayanmaktadır. Her iki kategorideki sınırlamada ortak özellik, bunların doğrudan kanundan doğması ve tapu siciline şerh işlemi yapılmadan mevcut olmalarıdır.

a) Paylı Mülkiyette Kanuni Şufa Hakkı (yasal önalım hakkı)

b) Zaruri (zorunlu) Geçit (Geçit İrtifakı Tesis Yükümlülüğü): Bir gayrimenkulün bir kamu yoluna çıkması için, bir geçit yolu yoksa mevcut geçit yetersizse, tam bir tazminat karşılığında komşu gayrimenkul malikinden uygun bir yerin geçit olarak kendisine terkinini talep edebilir (MK.747). Zaruri geçit hakkı, yenilik doğuran bir haktır.

Bu hak, ilk önce kendisinden bu geçidin istenmesi önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun düşen komşuya karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana karşı kullanılır.

Zaruri geçit hakkı iki şekilde tesis edilir.

aa) Tarafların Anlaşması ve Tescil bb) Hakim Kararı İle Tescil

Deniz DENİZ- Hukukçu

(58)

c) Zaruri Kaynak (su) Hakkı :

Zaruri kaynak hakkı da komşuluk ilişkisinden doğan bir gayrimenkul mülkiyeti sınırlamasıdır.

Kendi arazisinin su ihtiyacını külfetli kazı ve masraflar olmadan karşılayamayan gayrimenkul maliki, komşu gayrimenkulden malikine tam bir tazminat ödeyerek onun ihtiyaç fazlası su kaynağı üzerinde kaynak irtifakı tesis talebinde bulunabilir. Bu talebini komşu malik yerine getirmezse, hakimden kaynak irtifakına ilişkin bir karar verilmesini talep eder.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(59)

TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN ÖZEL BİR ÇEŞİDİ OLARAK KAT MÜLKİYETİ

Tamamlanmış bir yapının kat, daire, işyeri, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi ayrı ayrı ve başlıbaşına kullanılmaya elverişli bağımsız bölümleri üzerinde kurulan müstakil mülkiyet hakkına “kat mülkiyeti” denir.

Bağımsız bölümler üzerinde müstakil mülkiyet, arsa payı ile ortak yerler üzerinde paylı mülkiyet sözkonusudur.

Kurulması

1) İradî kuruluş (resmi senet+tescil)

Mimarî proje (liste dahil), yapı kullanma izin belgesi ve yönetim planı

2) Hakim kararıyla kuruluş

Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir gayrimenkulde ortaklığın giderilmesi davasında kat mülkiyetine çevirme talep edilebilir.

Üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş bağımsız bölümler müstakil bir taşınmaz sayılarak kat mülkiyeti kütüğünün ayrı bir sayfasına kaydedilirler.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(60)

--- Arsa paylarının düzensiz belirlenmesi ve

--- Bağımsız bölümlerin net yüzölçümlerinin gösterilmemesi sorunu

Kat irtifakı: Bir arsa üzerinde yapılmakta veya yapılacak olan bir binanın bağımsız bölümleri üzerinde ileride kat mülkiyetinin kurulması hususunda tesis edilen irtifak hakkıdır.

Sözleşme (resmi senet) + tescil

Kat irtifakından kat mülkiyetine re’sen geçiş: Yapı kullanma izin belgesinin düzenlenmesinden itibaren altmış gün içinde.

(61)

SINIRLI AYNÎ HAKLAR (MÜLKİYETTEN GAYRÎ AYNÎ HAKLAR=MAHDUT AYNÎ HAKLAR)

Mülkiyet hakkı, ayni hakların en geniş şeklidir. Malik bu hakkı nedeniyle eşya üzerinde dilediği tasarrufta bulunabilir. Ondan yararlanmak amacıyla onu dilediği gibi kullanabilir ve onu tüketebilir.

İşte mülkiyet hakkının kapsamında yeralan bu kullanma, yararlanma ve tüketme haklarından bir kısmının, mülkiyetin muhteviyatından ayrılarak üçüncü şahıslara verilmesi (TANINMASI) halinde sınırlı ayni haklar söz konusu olur.

(Mülkiyetin muhtevasındaki bazı yetkilerin ayrılması ve tahsisi).

Türleri:

İrtifak hakkı Taşınmaz Yükü Rehin hakkı

Deniz DENİZ- Hukukçu

(62)

SINIRLI AYNÎ HAKLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

1) Sınırlı ayni haklar eşya üzerinde ya muhteva ya da süre bakımından sınırlanmış bir hâkimiyet sağlar. (İntifa süre yönünden, geçit muhteva yönünden sınırlı hâkimiyete örnektir)

2) Birisine bir eşya üzerinde sınırlı bir ayni hakkın tanınmış olması malikin mülkiyet hakkını sınırlar ama bölmez. Sınırlı aynî hak kurulması, eşya üzerinde bir yük teşkil eder. Mülkiyet hakkı sahibini yükümlülük altına sokar. Sınırlı ayni hak sona erdiğinde bu hakkın kullanımına ilişkin yetkiler tekrar malike döner (mülkiyet hakkının esnekliği).

3) Sınırlı ayni haklar hangi tip, sayı ve türde kurulabileceği kanunda açık ve net belirlenmiştir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(63)

4) Sınırlı ayni hak, sahibine yasanın öngördüğü biçimde yararlanma ve onu kullanma yetkisi verir. Sınırlı ayni hakkın taşınmazı bir yükümlülük altına sokması ve teminat fonksiyonu görmesi de söz konusudur.

5) Sınırlı ayni haklar kendi aralarında sıralanırken önce kurulmuş olana öncelik tanınır.

Bunun istisnası taşınmaz rehininde görülür. Çünkü taşınmaz rehinin de sabit derece sistemi denilen bir sistem geçerlidir. Bu sisteme göre önemli olan rehnin kurulduğu an değil, hangi derece için kurulduğudur. Derecelerden birisi boşaldığında alt derecelerin kendiliğinden üst derecelere ilerlemesi mümkün değildir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(64)

İRTİFAK HAKLARI

İrtifak hakları sınırlı ayni hakların üç çeşidinden biri olup, sahibine eşyayı doğrudan doğruya kullanma veya ondan yararlanma yetkisi verir. Her iki yetkiyi de birlikte de verebilir.

İrtifak hakkının özel bir çeşidi olan intifa hakkı dışında tüm irtifak hakları taşınmazlar üzerinde kurulur. İntifa hakkı ise taşınır mallar üzerinde de kurulabilir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(65)

İrtifak Haklarının Türleri 1) Kanunundaki Ayrıma Göre:

Taşınmaza ilişkin irtifak hakkı, İntifa hakkı, Sükna hakkı, Üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar

2) Yararlanma Yetkisinin Kapsamı Bakımından:

* Tam Yararlanma (intifa hakkı) * Sınırlı yararlanma

--Sükna (oturma) hakkı --Kaynak hakkı

--Geçit hakkı

3) Yararlanma yetkisinin tarzı açışından:

* Olumlu irtifak (geçit, kaynak hakkı)

* Olumsuz irtifak (manzara kapatmama irtifakı) 4) Hak Sahibinin Tayini Açısından:

* Şahsa bağlı (kişisel) irtifak * Eşyaya bağlı irtifak

Deniz DENİZ- Hukukçu

(66)

İNTİFA HAKKI

İrtifak haklarının en geniş kapsamlısıdır. Hem taşınır hem de taşınmazlar üzerinde kurulabilen tek irtifak hakkı, intifa hakkıdır. Bir mal topluluğu üzerinde de intifa hakkı kurulabilir.

Sahibine eşyadan tam ve sınırsız yararlanma hakkı verir.

Mülkiyet hakkından sonra muhtevası en geniş kapsamlı ayni haktır.

İntifa hakkı sahibi, malı kullanabileceği gibi, semerelerinden de faydalanabilir. Ancak, intifa konusu üzerinde tasarruf edemez. Taşınmazın tahsis amacını değiştiremez.

İntifa hakkı belirli bir kişiye tanınır. Eşyaya bağlı irtifak şeklinde intifa hakkı kurulamaz.

Başkasına devredilemez. Miras yoluyla intikal etmez.

Rehin hakkının konusu olamaz. Haczedilemez, iflas masasına girmez. Bu hak; taşınırlar, taşınmazlar, hak veya malvarlığı üzerinde kurulabilir (TMK md. 794).

Deniz DENİZ- Hukukçu

(67)

Taşınmaz üzerine kurulan intifa hakkı tapu siciline tescil ile doğar ve bütünleyici parçalarla birlikte eklentileri de kapsar.

İntifa hakkının sona ermesi: Taşınmazın tamamen yok olması, kamulaştırma, mahkeme kararı, cebri icra yolu, hak sahibin ölümü, kişiliğinin sona ermesi, sürenin dolması, hak sahibinin yazılı terkin talebi

Deniz DENİZ- Hukukçu

(68)

SÜKNA HAKKI (Oturma hakkı)

Belirli bir kişiye bir binadan veya binanın bir bölümünden konut olarak yararlanma, orada oturma yetkisi veren irtifak hakkıdır (M.K. 823). Kanunda aksine bir hüküm olmadıkça intifa hakkına ilişkin hükümler sükna hakkına da uygulanır.

Sükna hakkı da, başkalarına devredilmez, miras yolu ile intikal etmez. (kişisel irtifak)

Sükna hakkının konusu bir taşınmaz olabileceği gibi tapuya kayıtlı olan sürekli ve bağımsız bir hak olarak kaydedilmiş olan üst hakkı da olabilir.

Resmi şekle tabidir ve tapu siciline tescil edilmesi şarttır.

Taşınmaz üzerinde intifa hakkını sona erdiren sebepler, oturma hakkının da sona ermesine yol açarlar.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(69)

ÜST HAKKI

Bir kimsenin arsasının üstünde veya altında inşaat yapmak veya mevcut bir inşaatı yerinde bırakmak hakkı veren bir sınırlı ayni haktır.

Bu hak, “bina taşınmazın bütünleyici parçasıdır.” kuralının istisnasıdır. Çünkü, üst hakkı bir kişiye başkasına ait arazideki yapının maliki olma yetkisini veren bir irtifak hakkıdır. Malik araziyi satabilir, rehin edebilir. Fakat üst hakkına dayanılarak yapılan inşaatın mülkiyeti, üst hakkı sahibine aittir.

Üst hakkı, aksi öngörülmedikçe devredilebilir ve miras yoluyla intikal eder. Üst hakkı şahsa bağlı olarak kurulabileceği gibi taşınmaza bağlı olarak da kurulabilir (eşyaya bağlı irtifak-arzi irtifak).

Üst hakkı bağımsız ve sürekli bir hak olarak tapu sicilinin ayrı bir sayfasına taşınmaz olarak kaydedilir. Bir üst hakkının sürekli nitelikte sayılması için en az 30 yıl için kurulması gerekir.

Üst hakkı en çok 100 yıl için kurulur. Üst hakkı, süresinin dörtte üçü dolduktan sonra, kurulması için öngörülen şekle uyularak her zaman en çok yüz yıllık yeni bir süre için uzatılabilir. Bu konuda önceden yapılan taahhüt bağlayıcı değildir. (TMK.836)

Üst hakkı sona erdiğinde, inşaat taşınmazın mütemmim cüzü haline gelir ve taşınmaz maliki inşaatın mülkiyetini kazanır.

Deniz DENİZ- Hukukçu

(70)

KAYNAK HAKKI

Başkasının arazisinde bulunan su kaynağından su olarak kendi arazisinde kullanmak hakkı veren bir sınırlı ayni haktır.

Kaynak kural olarak taşınmazın bütünleyici parçasıdır.

(mütemmim cüz) Ancak TMK- 761, 837 ve 998’e göre kurulmuş bir kaynak hakkı aksi kararlaştırılmamışsa devredilebilir ve miras yolu ile intikal eder.

Kaynak hakkı sahibi kaynağın değil, suyun sahibidir.

Kaynak hakkı şahsa bağlı veya eşyaya bağlı bir irtifak şeklinde kurulabilir.

Bağımsız nitelikte ve en az 30 yıl için kurulmuş olduğu hallerde taşınmaz olarak tapu kütüğünde ayrı bir sayfaya kaydedilirler.

Kaynak hakkının nasıl sona ereceği kanunda düzenlenmiş olmamakla birlikte, genel olarak eşyaya bağlı irtifak haklarını sona erdiren sebepler kaynak hakkı bakımından da geçerli olmalıdır. Kaynak hakkı şahsa bağlı ise kişinin ölümü ile sona erer. Kaynak hakkı sahibi suyu alabilmesi için gerekli olan mecra ve tesisleri yapmak hakkına sahiptir.

Deniz DENİZ- Hukukçu

Referanslar

Benzer Belgeler

Fotoğraf olayına, doğaya ve kültür değerlerimize çok büyük bir aşkla bağlı, dost canlısı ve se­ vecen bir sanatçımızdır

Anahtar Kelimeler: Bulanık k¨ume, sezgisel bulanık k¨ume, neutrosophic k¨ume, topo- lojik uzay, neutrosophic topolojik uzay, neutrosophic fonksiyon, neutrosophic biles¸ke

Yasanın yürürlüğe girmesinden önce jeotermal kaynak arama ruhsatları ve bunu izleyen keĢif sonrası iĢletme ruhsatları verilirken, yalnızca ruhsat alanlarının birbirleri

 Önemli bir sebebin çıkması halinde, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az onbeş gün

 Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli

 Malikin intifa konusu mal üzerinde tasarruf yetkisini muhafaza etmesi.  Payın intifa hakkına

Böylece, Yahya Kemal'in üç yıl Varşova, üç yıl Madrid, bir yıl da Karaçi olmak üzere toplam yedi yıllık elçilik hayatı, 1949'da sona erer.... Hikmet Vehbi Eralp,

çeşitli kısımlarının veya onlardan elde edilen etkili maddelerin dahilen veya haricen insan ve hayvanlarda görülen hastalıkların tedavisinde kullanılan bitkilere Tıbbi