• Sonuç bulunamadı

Yeni Alman Mimarisi Söyleyen : Prof. Paul Bonatz Türkçeye çeviren: Prof. Arif Hikmet Holtay

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Alman Mimarisi Söyleyen : Prof. Paul Bonatz Türkçeye çeviren: Prof. Arif Hikmet Holtay"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y e n i A l m a n M i m a r i s i

Söyleyen : Prof. P a u l B o n a t z

Türkçeye çeviren: Prof. Arif Hikmet Holtay

Frofescr Paul Bonatz tarafından Istanbulda Güzel Sanatlar Akademisinde verilen konferansı o-kuyucularımıza aynen veriyoruz:

Muhterem direktör,

Eeni Türkiyenin en mühim sanat müessesesi olan Akademide söz söylemeğe davet ettiğinizden dolayı size minnettarım.

Bir kaç günden beri Istanbulda açılan «Yeni Alman Mimarisi» sergisi Almanyanın bilhassa mo-nümantal mimarisini gösteriyor. Diğer umumî bi-r.alaı ve sınaî inşaat sahasındaki eserlere bu sergide az yer verilmiştir. Buna bakıp da bu gibi şeylere e-hemmiyet verilmiyor mânası çıkarılmamalıdır. Bi-lâkis büyük bir monümantal mimarî ancak ve an-cak orta ve sivil mimarin'n olgunlaştığı, iyi işlen-diği ve mimarî eserlerin vücude gelmesinde emeği dokunan (el işçilerinin hüner ve sanatîarıyle) işçir ligin yüksek bir seviyede bulunduğ ı yerlerde mey-dana gelir. Monümantal binalar ise kuvvetli bir si-yasî devrim vazıh bir ifadesini teşkil ederler. Mimarı

çalşma sahasında bugünkü Alman nesl'lyle evvelki Alınan nesli arasındaki fark işte bu noktada tecelli etmektedir. Monümantal binalar arasında da umumî binalaı yani devlete, partiye ve şehirlere ait binalar ön safı işgal ed'yor. Bütün kültürlü devirlerde ol-duğu gibi, hususî binalar yeniden monümantal bina-ların arkasında mevki almağa başlamıştır. Ürbanizm yapmak, şehirler imar etmek demek şehirleri bil-hassa tc.nzim etmek demektir ve bunu yapmak an-cak kuvvetK bir resmî idarenin elinden gelir.

Umuma ait binaların en mühimleri şehir mer-kezini teşkil edecek surette tevhid edilir. Ar.cak bu veni ve sabit merkezden mânalı heyetiumumiye n-kişaf edebilir. Kristalizasyon merkezlerinden irtibat kanalları ve yeşil sahalar intişar eder, ve tali semtler kurulur ve bunlar kesafet ve sair hususatta kademe-lendiriiir. Bugünkü şehirlerin ikamet mahalleleri de eski zamanlardaki kışlaya benziyen apartıman yığın-larından farklıdır. Bugün apartıman mahalleleri da-hi seyrekleşirilmekte, aralarına g:ineş, hava,

yeşil-lik ve oyun sahaları serpilmektedir. Bu inşaat sa-hasında içtimaî düşünceler ön safda yer almakta, mukaddes hususî haklar eskiden olduğu gibi her ha-yırlı teşebbüse engel olamamaktadır. Zira kuvvetli devlet idaresi umumun menfaatini ferdin menfaatine tercih eylemektedir.

İkametgâh inşaatı artık yüksek temettü getiren bir sermaye mevzuu değil bilâkis insanlara hizmet gayesini takip eden bir faaliyet nevidir. Ucuz ve sıh-hî mesken, gerek kalitesi yüksek işçi sınıfını, ge-rek her türlü memleket hizmetlerini üzerine almağa muktedir orta halk tabakalarını yetiştirmek bakı-mından müsait bir zemin teşkil eder. Bugünkü yapı faaliyeti ile bundan evvelki yapı faaliyeti arasında d'ğer bir mühim fark da bütün kuvvet ve gayret-lerin müşterek ve müttehit bir tek emel ve arzu ü-zerinde birleşmesidir. Ferdiyetçilik devri artık ma-ziye karışmıştır.

Orijinal gözükmek, göze çarpmak arzu ve he-vesi. kısa ömürlü b"'r çok yeni modaların meydana çıkmasına sebep olmuştu.

Şunun bunun yeni şekiller icat etmeye kalkış-masiyle yem bir üslup elde edilemez- Bu yolda ha-reketle kısa ömürlü tecrübelerden başka bir şey meydana çıkmaz. Yeni bir üslup keyfi bir arzu ile meydana gelmez. Her devirde ne gibi İstıraplar pa-hasına mimarinin yeni bir veçheye mazhar olduğunu ve bunun için de ne gibi esasların yer almasına lü-zum hasıl olduğunu, sanat tarihi bize öğretmektedir. Yeni b:r üslûp ancak içtimaî telâkki ve inkılâptan

çıkar. Siyaset gerek fertlerin gerekse camiaların ha-yatını yeniden tanzim eder, bunlara yeni hedef ve İstikametler yeni vazifeler verir ve bu suretle yeni ifadeler buldurur.

Siyasî sahada olduğu g:.bi inşaat sahasında da

(2)

Şehirlerin her yerde basma kalıp şekilde inşa edilmesi mimarî sanatının mevzu ve gayesi ile telif edilemez.

Eğer Avrupa-Amerikanın aksine bir çok mil-letler ve dillere ayrılmış bulunuyorsa bunu kültü-rünün tenevvüündeki zenginlikle telâfi ediyor. Bu tenevvüü ortadan kaldırmak demek, fakirleşmek demek olur. Kendi öz kültürünü idrâk milletçe kuv-vetlenmek demektir ve bu b'nnatice ananeye mün-cer olur.

Her milletin mümtaz kısmı : Taş ve tuğlanın sureti istimalini,

f aş ve tahta el işçiliği usullerini,

Halen mazide olduğu kadar lüzumlu olan çatı ve saçakla korunma gibi her zaman muteber ve ken-di memleketine has olan tarzları yeniden elde etmîye çalışıyor.

Ancak burada muayyen bir devrin üslubuna ait eserleri kopye etmekten ve ayn; cinsten olmıvan binalarda vücude getirilmiş ornemanları kullanmak-tan içtinap etmek lâzımdır. Ananeye karşı salim ve isabetli bir ihtimam ve itina göstermek.-, esası, özü araştırmakla olur, yoksa süs gibi zevahiri değil. Bu arada form, inşa ve imal tekniğine dayanarak mey-dana getirilmelidir.

Yeni mimar nesi nin terbiyesi İçin tedrisatın bu el işçiliği ile ananeyi aynı veçhile göz önünde tu-tan bir istikamet ve mânada sevk ve idare edilmesi gayrıkabili içtinap bir esastır. Ancak bu iptidai esas sayesinde muvaffakiyetle ileri gitmek mümkündür.

Eğer biz mimarî mevzuları:

Umumî binalar, teknik binalar monümantal binarlar diye üç neve ayırırsak, bu nevilerden bil-hassa mektep hastahane hamam otel ve emsali u-mumî b.nalaıın geniş sahası için her Şeyden evvel ananeye dayanarak yürümek doğru olur.

Fabrika köprü gibi teknik ve sınaî binalar ken-di kanunlarına tabiken-dirler. Onların kenken-dilerine mah-sus gayeleri ve vasıtaları vardır.

Mimarın vazifesinin teknik inşaatı bir nevi oıtıe-man ve ilâvelerle süslemekten ibaret olduğu sanı-lan zamanlar çoktan geçmiş bulunuyor. Ancak mi-marla mühendis teşriki mesai ettikleri takdirde, gü-zel'ği şeklin safiyet ve vuzuhunda tahakkuk ettire-bilirler.

Bu nevi sınai inşaatta müessir kuvvetlerin rolü mahsus ve tariz bir şekilde göze çarpmalı, foksi-yonlar anlaşılır bir hale getirilmelidir.

Otomobil yollarının köprülerinde doktor Todt her iki kuvveti yani hesap yapan dimağ, ve -

mesu-liyet kabul etmiye amade hissi, nihayet bir arada aynı yola sevk etmeğe muvaffak olmuştur.

Bu suretle meydana getirilen köprüler teknik e-ser olmakla kalmamış kültür âbidesi mertebesine yükselmiştir

Monümantal mimarî bütün diğer mimarî nevi-lerden ayrı ve başlı başına b~"ir tetkik mevzuu olma-ya lâyıktır. Bu nevi mimaride işe tamamen başın-dan başlamak lâzımdır.

Yeni Alman mimarisi eğer klâsik mimariye te-veccüh ediyorsa, bu rastgele bir intihap neticesinde olmuş değildir. Bilâkis derunî bir ihtiyaç neticesin-de vukua gelmektedir. Çünkü, en yüksek mimarî mevzulara uygun gelebilen ancak klâsik sanatın ha-leti luhivesidir.

Bizim için klâsiğin mânası : modaya, günün veya ferdin keyf ve mizacına tabi olmaktan uzak, daima muteber bir sona er'şmek ve bilhassa daimî ve baki kalmak emelidir. Bu itibarla binlerce sene sağlam kalmak hassasına malik olduğunu ispat et-miş olan kesme taşı Alman mimarîsi inşaat malze-mesinin en başında kabul etmiştir. Bu klâsik tarz ne manzara arz edecek? Yunanı mı, Romayı mı, yoksa eski Alman klasizmi mi olacak? Taklit bir başlangıç değil bir nihayet olurdu.

Filhakika yeni Alman mimarisi kesme bloklar-dan yığma duvar, kemer, plâstr, sütun, k:riş, saçak

gibi taş inşaatın esas unsurlarnı ele alıyor. Fakat bunlar adeta konuştuğumuz lisan gibi umumî ve za-man ile mukayyet olmayan ifade vasıtalarıdır.

Zayıf bir mimar bu vasıtaları istimal etliği tak-dirde, yalnız konvans'yonel bir şey vücude gelmiş olur. Fakat bunlarla esaslı surette uğraşanlar bu hada muvaffak olurlar. Bunlar ancak böyle bir sa-natkârın elinin altında değişir, sasa-natkârın kendi öz malı olur ve bu suretle zamanımızın ifadesi haline gelebilir.

Zamanımız sert ve merhametsizdir, ve çok in-z bata ihtiyaç gösteriyor. Böyle bir in-zamanın mima-risinden bu hususiyeti tebarüz ettirmekten başka ne beklenebilir? Bundan çıkacak netice fazla sert olur-sa bu, neticenin tatlı ve mülâyim olmasından çok daha iyidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde yükselen Burj Dubai gökdeleni bu ay içerisinde kullanıma açılacak ve 818 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek gökdeleni

Bugün bir bölge merkezinin yürütmek için beşeri bilimlerde, mimaride, mühendis- likte, spesyalist yüksek nitelikli insanlardan teşekkül eden bir ekibe ihtiyaç vardır.. Bü-

Eğer bu doktora tezimizle hiç olmazsa ortaçağ Türk - İslâm hastahanelerinin mi- marî ve tıp tarihindeki ehemmiyetini akset- tirebildiisek bizim için ne

1 — E hektarlık bir parkı çerçevc- liyen apartıman şeridi yalnız üç geçitle sirkülâsyon ana yoluna bağlıdır. Apart- manlara yayaların girmelerini kolaylaş- tıran bir

eden proje, gerek mimarî gerek plân bakımından bir talebe eseri olarak çok güzel tanzim edilmiştir. Affan Kırımlı, adanın bütün özelliklerini proje- sinde tesbit

Enerji etkin akıllı binalar; pasif sistem olarak mekanik ve elektrik-elektronik sistemlerine en az gereksinme duyacak şekilde tasarlanmış, güneş, rüzgar gibi yenilenebilir

Bu raporda tanımlanan altı iklim bölgesinde maliyet etkinlik ve Türkiye'nin INDC'sinde belirlenen iklim hedeflerine ulaşılması için yeni ve esaslı tadilattan geçen

Akıllı binalarda, bina yönetim sistemlerine dahil olan alt sistemler HVAC, Aydınlatma Otomasyon Sistemleri, Oda Kontrol Sistemleri, Güvenlik ve Erişim Sistemleri,