• Sonuç bulunamadı

ERGENLER İÇİN ROMANTİK İLİŞKİLERDE SORUN ÇÖZME ÖLÇEĞİNİN (ERİSÇÖ) GELİŞTİRİLMESİ, GEÇERLİK VE GÜVENİLİRLİĞİ Melek KALKAN*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ERGENLER İÇİN ROMANTİK İLİŞKİLERDE SORUN ÇÖZME ÖLÇEĞİNİN (ERİSÇÖ) GELİŞTİRİLMESİ, GEÇERLİK VE GÜVENİLİRLİĞİ Melek KALKAN*"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(ERİSÇÖ) GELİŞTİRİLMESİ, GEÇERLİK VE GÜVENİLİRLİĞİ

Melek KALKAN*

ÖZET

Am aç: B u ç a lış m a n ın a m a c ı, e r g e n le r in r o m a n tik iliş k ile r in d e k a r ş ıla ş t ık la r ı s o r u n la r ı ç ö z m e d a v ra n ışla r ın ı b e lir le m e d e k u lla n ıla c a k b ir ö lç m e a ra cın ı g eliştirm ek , g e ç e r lik v e güvenilirliğini s a p t a ­ m aktır. Yöntem: A raştırm a n ın ö rn e k lem in i lis e 1 -3. s ın ıf öğ ren cileri a r a s ın d a n s e ç k is iz s e ç im le b elirlen ­ m iş 2 9 7 e r g e n olu şturm u ştu r. Sonuçlar: Ö lçeğin g ü ven ilirlik ç a lış m a s ın d a C ro n b a c h A lp h a k a t s a y ıs ı .91 o la r a k h esa p la n m ıştır. Ö lçeğin y a r ıy a b ö lm e gü ven ilirlik k a t s a y ıs ı .8 5 bulunm uştur. G e ç er lik için y a p ı g eç e rliğ in e bakılm ıştır. F a k tö r a n a liz i s o n u c u n d a ö z d e ğ e r i 1 ’in ü z er in d e ü ç f a k t ö r e l d e edilm iştir. B u f a k ­ törler f i z i k s e l istism ar, d u y g u s a l is tis m a r v e s o r u n a y ö n e lm e o la r a k isim lendirilm iştir. Tartışma:

B ulgular, ö lçe ğ in k a b u l e d ileb ilir d ü z e y d e p s ik o m e tr ik ö z e llik le r e s a h ip o ld u ğ u n u v e e r g e n ro m a n tik iliş­

k ile r in d e so ru n ç ö z m e d a v ra n ışla r ın ı b e lir le m e d e k u lla n ıla b ilec eğ in i g österm iştir.

Anahtar sözcükler: S oru n çö z m e, istism ar, erg en , a ş k , güvenilirlik, g e ç e r lik

SUMMARY: DEVELOPMENT, VALIDITY AND RELIABILITY OF THE PROBLEM SOLVING ON ROMAN­

TIC RELATIONSHIPS SCALE FOR ADOLESCENTS (PSRRS-A)

Objective: T h e a im o f th is stu d y was to d e v e lo p a s c a l e to d e t e c t th e p r o b le m solvin g b e h a v io r s o f a d o ­ le s c e n t s o n ro m an tic rela tio n sh ip s, a n d to e x a m in e th e valid ity a n d reliability o f th e s c a le . Method: T h e s a m p le o f th e stu d y was 297 a d o le s c e n t s w h o h a d b e e n s e le c t e d ra n d o m ly a m o n g 1 st-3 rd g r a d e h ig h s c h o o l s tu d e n ts . Results: In reliability a n a ly s is , th e C ro n b a c h a lp h a c o e ffic ie n t was c a lc u la te d a s .9 1 . S p lit-h a lf reliability o f th e s c a l e w a s f o u n d a s r= .8 5 . T h ree co n stru ct validity f a c t o r s w e r e o b ta in e d , w h ic h e ig e n v a lu e d g r e a te r th a n 1. T h e s e f a c t o r s w e r e p h y s ic a l a b u s e , em o tio n a l a b u s e a n d p r o b le m solvin g. Discussion: T h e p s y c h o m e tr ic s p r o p e r tie s o f th e P ro b lem Solving o n R o m a n tic R e la tio n s h ip s S c a le f o r A d o le s c e n ts w e r e f o u n d to b e s a t is fa c t o r y a n d c o u ld b e u s e d to d e te r m in e th e p r o b le m so lv in g b e h a v io r s o n rom an tic re la tio n sh ip s.

Key words: P ro b lem solvin g, a b u s e , a d o le s c e n t, ro m a n ce, reliability, validity

GİRİŞ

Sosyal gelişim için önemli bir dönem olan ergen­

likteki romantik ilişkiler, son yıllarda klinik ve gelişimsel araştırmalarda çok yönlü olarak araştırılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalar, ergenlik romantik ilişkilerinin önemsiz olduğu yönündeki düşüncelerin geçersizliğini ortaya koymaktadır (Collins 2003). Çoğunlukla 14-15 yaşlarında görülmeye başlayan flört ilişkileri, ilk olarak karşı cinsin de içinde bulunduğu genel arkadaş grup­

larında ortaya çıkar (Connoly ve ark.1999).

Dostluk, yakınlık ve sosyal desteği içeren flört ilişkileri yakın arkadaş ilişkileriyle benzerlik göstermektedir. Ergenlik dönemi boyunca yakın arkadaşlar en önemli sosyal destek kaynağı olarak ailenin yerini almaya, ergenin benlik kavramına ve sağlıklı gelişimine katkıda bulun­

maya başlarken, ergenlerin çoğu, flört ilişkisi yaşadıkları kişilerle, anne-babaları ve kardeş­

lerinden daha çok yakınlık kurduklarını belirt­

mektedirler (La Greca ve Harrison 2005).

*Yrd. D oç. Dr., O n d o ku z M ayıs Üniv. E ğitim F a k ., P s ik o lo jik D a n ış m a v e R e h b e r li k A n a b ilim D alı, S a m su n .

Ergenler için kimlik arama çabalarının bir yansı­

ması olan flört ilişkileri (Duvall 1964), bireylerin birbirlerine uyum sağlamayı ve uygun etkileşim becerilerini öğrendikleri bir sosyalleşme şekli olabileceği gibi, arkadaş grubu içinde bir yer edinme aracı da olabilir (Skipper ve Nass 1966, Feldman ve ark. 1995). Ayrıca, ergenlerin bir gruba ait olmalarını kolaylaştırırken, kişilerarası ilişkilerin kurulmasında etkili olan yakınlık, paylaşma, anlaşma ve kendini açma beceri­

lerinin gelişmesine yardımcı olur (Feiring 1996).

Yetişkinlik dönemi romantik ilişkilerinin gelişi­

minde de önemli etkiye sahip olan ergenlik dönemi romantik ilişkileri (Shulman ve Scharf 2000) , aynı zamanda ruh sağlığının da belirleyi- cilerindendir (Rizzo ve ark. 2006). Genellikle sağlıklı ve destekleyici olan ergen romantik iliş­

kileri, zorlayıcı, baskıcı ve saldırgan davranışlar­

la da kendini gösterebilmektedir (Wolfe ve ark.

2001) . Yetişkinlikteki evlilik ilişkilerinde görülen şiddet ve istismar davranışlarının, çoğunlukla ergenlik dönemi romantik ilişkileriyle başladığı ve benzerlik gösterdiği bilinmektedir (Henton ve ark.1983, Lichter ve McCloskey 2004,

Ç o c u k v e G e n ç lik R u h S a ğ lığ ı D erg isi : 1 5 (3) 2 0 0 8

(2)

O'Keeffe ve ark.1986). Çoğu zaman sorunlarla başa çıkma ve stres azaltma yolu olarak görülen bu davranışlarla karşı karşıya kalan kişinin korku, utanma duygusu ve istismarın normal kabul edilebileceği ve hoşgörü gösterilebileceği inancıyla gizlediği görülmektedir. Araştırmalar flört ilişkilerinde şiddet ve istismara uğrayan ergenlerin umutsuzluk, depresyon, düşük ben­

lik saygısı, madde kullanımı, korunmasız cinsel ilişki, silah taşıma, intiharı düşünme, intihar gi­

rişiminde bulunma gibi sorunlu ve riskli dav­

ranışlara eğilimli olduğunu göstermektedir (Ackard ve ark. 2003, Howard ve ark. 2005, Howard ve ark. 2007, Howard ve Wang 2003, Silverman ve ark. 2001). Kızların daha fazla karşılaştığı istismar davranışlarının ergenler arasında anlamlı bir sorun olduğunu ve halk sağlığını tehdit ettiğini ortaya koyan araştır­

malar bulunmaktadır (Close 2005, Collin-Vézina ve ark. 2006, Howard ve Wang 2005, James ve ark. 2000, Raiford ve ark. 2007, Silverman ve ark.

2001, Smith ve ark. 2003, Wolf ve Foshee 2003).

Ergenlerin romantik ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar karşısında gösterdikleri sözel istismar veya gözdağı vermek, tehdit etmek şeklindeki davranışların, tokat atmak, dövmek veya cinsel ilişkiye zorlamaya kadar uzandığı da bilinmekte­

dir (Malik ve ark. 1997, Smith ve Williams 1992).

Bu araştırmalar ergenlik dönemi romantik ilişki­

lerinin anlaşılmasının klinik ve gelişimsel önemi­

ni ortaya koymaktadır. Ergenlerin karşı cinsle olan romantik ilişkilerinde yaşadıkları sorunlarla başa çıkma davranışlarının bilinmesi, istismar ve şiddete karşı önlemlerin alınması ve ruh sağ­

lığının korunması çabalarına yardımcı olacaktır.

Yurtdışı literatüre bakıldığında, bu konuda hazırlanmış bazı ölçme araçlarına rastlanmak- tadır. Psychological Maltreatment of Women Inventory (Tolman 1989), Attitudes Aabout Dating Index (Foo ve Margolin 1995), Conflict Tactics Scale (Schafer 1996), The Revised Conflict Tactics Scale (Straus ve ark. 1996), Dating Scripts Scale (Crawford 2000), Conflict in Adolescent Dating Relationship Inventory (Wolfe ve ark. 2001) bunlar arasında yer almak­

tadır. Ülkemizde de, romantik ilişkiler ve evlilik ilişkilerinin değerlendirilmesine ve bu ilişkilerde bireylerin sorunlarla ve çatışmalarla başa çıkma biçimlerini değerlendirmeye yönelik hazırlan­

mış ölçme araçları bulunmaktadır. Birtchnell Eş Değerlendirme Ölçeği (Kabakçı ve ark. 1993), Evlilik Çatışması Ölçeği (Hatipoğlu 1993),

Evlilik İçin Karşılaştırma Düzeyi Ölçeği (Binici ve Hovardaoğlu 1996), Evlilik Ölçeği (İmamoğlu ve Yasak 1997), Evlilikte Uyum Ölçeği (Tutarel 1999a), İlişkilerde Yükleme Ölçeği (Tutarel 1999b), Romantik İlişkilerle İlgili Kalıpyargılara Karşı Tutumlar (Sakallı ve Curun 2001), İlişkilerde Mutluluk Ölçeği (Tutarel 2002), Evlilikte Problem Çözme Ölçeği (Hünler 2002), Evlilikte Başa Çıkma Yolları Ölçeği (Acicbe 2002), Çatışma Yönetim Biçimleri Ölçeği (Uğurlu 2003), Aşka İlişkin Tutumlar Ölçeği (Büyükşahin ve Hovardaoğlu 2004), İlişki İstikrarı Ölçeği (Büyükşahin ve ark. 2005), İlişkilerde İnanç Envanteri (Kalkan 2006), Yakın İlişkilerde Çok Boyutlu Başa Çıkma Ölçeği (Büyükşahin ve ark. 2006) romantik ilişkiler bağlamında Türkiye'de geliştirilmiş veya Türkçe'ye uyarlanmış ölçme araçlarındandır.

Yukarıda sözü edilen ölçme araçlarının çoğun­

lukla yetişkin romantik ilişkilerine yönelik hazırlandığı görülmektedir. Bu araştırmada da ergenlerin romantik ilişkilerinde yaşadıkları sorunlarla başa çıkma yollarını belirlemeye yönelik bir ölçme aracı geliştirilmiştir. Ergenlik dönemi romantik ilişkilerinin yetişkin romantik ilişkilerine ve ruh sağlığına katkısı hatırlanacak olursa, bu durumun ölçülmesine olanak sağla­

yacak ve klinik uygulamalarda da kullanım değeri olan bir ölçme aracının geliştirilmesi ve psikometrik özelliklerinin incelenmesi işlevsel olacaktır. Ergenlerin bu konudaki davranışlarını daha iyi anlama ve standart bir değerlendirme olanağı sunması bu çalışmanın gereklilik- lerindendir. Ayrıca, yurt dışında da yaygınlıkla kullanılan "Safe Dates" adı verilen güvenilir ve tehlikesiz flört ilişkilerinin kazandırılmasına yönelik programların veya ergen romantik ilişki­

lerinde şiddetin önlenmesi ve sağlıklı sorun çöz­

me yöntemlerinin öğretilmesine yönelik prog­

ramların ülkemizde de yaygınlaştırılması gerek­

mektedir. Bu programların kuramsal modeli incelendiğinde, partnere yönelik şiddet ve istismar düşüncelerinin ve inançlarının değişti­

rilmesi, cinsiyet kalıp yargılarının azaltılması, çatışma ve sorun çözme becerilerinin artırılması, psikolojik yardım almaya yönelik tutumların incelenmesi ve yardım hizmetlerine yönelik farkındalığın kazandırılmasına çalışılmaktadır (Foshee ve ark 1998). Böylece ergen romantik ilişkilerinde istismar ve şiddete karşı önlemler almak ve koruyucu ruh sağlığına katkıda bulun­

mak amaçlanmaktadır. Bu programların etkili­

liğinin değerlendirilmesinde de, geliştirilen

(3)

ölçme aracından yararlanılabileceği düşünül­

mektedir.

Bu sebeple, araştırmada ergen romantik ilişki­

lerinde yaşanan sorunlarla başa çıkma dav­

ranışlarını belirlemeye yönelik bir ölçme aracının geliştirilmesi, geçerlik ve güvenilir­

liğinin araştırılması amaçlanmıştır.

YÖNTEM Örneklem

Araştırma, Samsun ilinde düşük, orta ve yüksek sosyoekonomik düzeyi temsil eden üç farklı lise­

nin 297 öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. 163'ü kız, 134'ü erkek olan öğrencilerin yaş ortalaması 17.18±.87'dir. Örnekleme giren öğrencilerin

%28.6'sı hiç romantik ilişki yaşamadıklarını belirtirken, %38.4'ü geçmişte romantik ilişki yaşadıklarını ve %33'ü devam eden bir ilişkisi olduğunu ifade etmişlerdir.

Veri Toplama Araçları

Veri toplama aracı olarak, bu araştırmada geliştirilip, psikometrik özellikleri araştırılan Ergenler İçin Romantik İlişkilerde Sorun Çözme Ölçeği (ERİSÇÖ) kullanılmıştır. Otuz sekiz mad­

delik, beş'li likert tipi olan ölçekte, cevap- layıcıların görüşlerini (1) Hiç uygun değil, (2) Çok az uygun, (3) Kısmen uygun, (4) Genellikle uygun, (5) Tümüyle uygun şeklinde dere­

celemeleri istenmektedir. Fiziksel İstismar, Duygusal İstismar ve Soruna Yönelme olarak isimlendirilen üç alt ölçeği bulunmaktadır.

Verilerin Analizi

Bu araştırmada madde-toplam puan korelas­

yonları hesaplanarak madde analizi, temel bile­

şenler faktör çözümlemesi ve varimax dön­

dürülmüş faktör çözümlemesi kullanılarak da yapı geçerliği incelenmiştir. İç tutarlık güvenilir­

lik katsayıları için Cronbach Alpha formülü kul­

lanılmıştır. Ölçeklerin güvenilirliklerinin belir­

lenmesinde kullanılabilecek bir başka yöntem de yarıya bölmedir. Bir testi en uygun şekilde yarıya bölme işlemi, maddeleri tek-çift olarak ayırmaya dayanır (Erkuş, 2003). Buradan hareketle, ölçeğin tek ve çift maddelerinden oluşturulan iki yarım test arasındaki korelasyon katsayısı, diğer bir deyişle yarıya bölme güve­

nilirlik katsayısı hesaplanmıştır.

İşlem

Ergenler İçin Romantik İlişkilerde Sorun Çözme Ölçeğinin (ERİSÇÖ) geliştirilmesinde ilgili lite­

ratür taranmış, yurt içi ve yurt dışında yapılan benzer çalışmalar incelenmiş (Cascardi ve ark.

1999, Wolfe ve ark. 2001), ergenlerle yapılan görüşmelerden edinilen izlenimler doğrultusun­

da altmış sekiz maddelik bir madde havuzu oluşturulmuştur. Bu maddeler psikiyatri, psikoloji ve psikolojik danışmanlık alanındaki dört uzmanın görüşlerine başvurularak, ergen­

lerin romantik ilişiklerindeki sorun çözme davranışlarını yansıtıp yansıtmadıkları değer­

lendirilmiş; bu uzmanların eleştiri ve önerileri doğrultusunda bazı maddelerde dil ve içerik açısından değişiklikler yapılmıştır. Bu değişik­

liklerden sonra ölçek ergenlere uygulanmıştır.

Benzer çalışmalarda olduğu gibi örneklemde dışlama ölçütüne yer verilmemiş; hiç romantik ilişki yaşamamış, daha önceden romantik ilişki yaşamış ve devam eden bir romantik ilişkisi bulunan ergenler örnekleme alınmıştır. Madde test korelasyonunda, korelasyon katsayısı .20'nin altında kalan maddeler elenerek ölçek otuz sekiz maddeye indirilmiştir. Otuz sekiz maddelik ölçeğin madde test korelasyon kat­

sayıları Tablo 1'de gösterilmiştir.

Tablo 1 : Ergenler İçin Romantik İlişkilerde Sorun Çözme Ölçeği (ERİSÇÖ)

Madde Toplam Puan Korelasyonları

îr « n M i . ı ı * ir « »

1 Z1 " 2 1 j5 + N

2. Z1 " 2 1 _ J 4 ►

i .ii + " 22- M

i .i i : ] " 2.3 11*

f . t a ► n

d . t a ► ti .+ + ►

1 3 3 ► ti 3 il ►

t .+ + ► Z 1 .+ 3 ►

İ 2-X- Z9

1 1 .+ 3 ► 1 9 J =] ►

1 1 3 ► 1 1 j - . N

12 . J 3 ► 1 1 17*

1 1 12- Jİ + h

1 4 Z1 " 1 1 .51] ►

1 « 3+ ► l i 3 3 ►

İÜ J + " 1 « .+ 3 h

1 1 .t 1 * l i 3 i ►

I X n Z9

1s Z1 " I X J ; ] n

p<.01

(4)

Tablo 2: Ergenler İçin Romantik İlişkilerde Sorun Çözme Ölçeği (ERİSÇÖ) Faktör Analizi

» k t i r l F U cb irlI 7<.4c ti r m

4. k i l s i m i K âri, t ^ ■ fc -İM İı it .171

21. E ^ t a ihilllj^^|;rk-K-I-|l-|l ltI]ri-Jİ:- tJt lİ t f c lt lİ it .11$

>1. Â lii'L a .!* i f r ji i j'ü i 'l - n ın jr L . .14Ü

S. İ i) i| ,i>'itİDrji)itıJjütıi'li:LnrL .141

15. (/tvifli j4su l j-l ■Vmir'uujhııiittı o w ıl.o d .,n iiitfy i'l* K iJİJit JSSı

13. KitötiltlJÜ di-iH Sykıiiit J$ 1

7. CrrjLUiy-L 'L ^ıii-ıtııljji^ linkli- n n a .u ö jrilk .'tıtlılit a ltıu rı J 1 S

32. 'Zem) y-jdürı: ’ı). huVı lrıİTirjıırıır,:. J 1 7

3 J . CrMi-b] ■iJİLT|,-u7,J . Höîla.'Hö’ı'k n jrL J1 3

37. Qwıjfcinrirl.£iiu.jiîy k ı i ı t J4Ü

3 3 .1 0 i ıı^ ıta ırL T M jh ıııriıo m S ra M a ra lijn riÇ ö j'tiiiiıiit ¿ 0 ]

23. ıZrrjıiifljiliijliiiiL:). i i t k i i ¡iy la ir L İ S I

2 4 . O N iS ^ m tiV fm rM U . İ H

2 i. E -ljİ -lİ-llIi'İ-l f i r t l ji r a i i t t - i s i f t i t t u r a f c . i l i

2. Iiid i-u ıııt pijim K olrıuiM .'tttlkıurı $ 1 1

14. i d u ıu J fc iu ^ ^ 'n ıu .'n U m ın ı. .71$

14. iıtfU lıçdlM İlh .113

34. Ei^iiyk-ıii'TJı ûıhtıp 4 m ik .117

13. O H i v n ı m .'l ü i M i i i t J 8 7

1 2. rLi'ik.-nürj-J. -ürj-u^ı'hVıJİ-Liırj-L'liiııl-ttıttı-ttrL J l l

3. İ ita r & f c ik- iH Jiöjii'iiij.'-LH -aLİıuırL J î l

2 2. İ r t n r i i l  ¿1b r i İl ~ılluı ~l3 -Vl ır a jf c f H İ ı ıt J l l

14 . İfflcnrİJItVlftlirfldülJ^ri ] Nr l İ n J l a ( ' 1twtnmiri] Tl İTfl

24. ToİAt’ıtOUfL İ13

4. İ1tnii"u^4. i d i tmuiL .131

1. L^ı'TytniTfn.ırj'ıl'İjL. ı ı ş \ r ila lİJİIh M H ity r ıs o ılu ıııt i î î

17. H a ieiım lrltk ıL . $17

1 1. 1'lntı^IU f i k i l i ] İl $41

27. Cftı^lıilfiU.'İT^^Tiut .Itt-ttT iıilairi-tf.İL irnı'-L p ljim r ı. .141

23. Ü i r ü 'İ jL . ı m â n t - k c t l f i ı r t r i ı i i i j i i i ı i ı r L J ü l

4. ¿('îTTrraLii^kijjit'Tilırj-LV-Lf-LİiiLnrL J 7 S

24. Cdı^iH ^lİK'İjypihııiiu.oM iriı pı^h^nuıt J l l

24. iorn M irtfilfi lo n n c ç pyh^iHi^rı p l j i u k J 3 S

34. '□ ^ r a L fiL iL Jiir iır İL iir i-L jİjr ^ '-L f-Jijn ijr L J Î S

3 1 . Y - j i u -jl-biıirj-L y-L ii^ lijL İ'tL rL 'lm -n ıria-ıra'-ı, V n r i n u n ç d ly ıp ' l J f c t l f c r i y r i i j i m i t J l l

l ı l. P a t r i i i r j jL İ ö d k . i L t d . k i J i l a i r i i i Jü r i m i it i3 1

3 3 . P u lı^ N lr a lfe U & liU fc iu M .O T Ji rn riıtn ıırı i4 1

3 4 . .\ jiu ]ih rj,L’ı'-LrL’ı'-L'l-Ly-LriJ] v h ^ iL ift-ln L 'n ıriu .'v u j:!, ' b ı r l - a ı ^ U ^ ^ ■lJteiltıiü^& f r i i jm ı ı t $ 1 $

(5)

BULGULAR

ERİSÇÖ Puanlarının Romantik İlişki Yaşama Durumu Açısından Karşılaştırılması

ERİSÇÖ'den alınan toplam puanların romantik ilişki yaşama durumu açısından farklılık gös­

terip göstermediği tek yönlü varyans analiziyle incelenmiştir. Yapılan analiz sonucunda, roman­

tik ilişki yaşama durumu (hiç romantik ilişki yaşamayanlar [X=154.62, S=22.91]; geçmişte romantik ilişki yaşayanlar [X=159.15, S=16.78];

devam eden romantik ilişkisi olanlar [X=158.06, S=20.33]) açısından gruplar arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir (F= 1.327, p>.05).

Geçerlik Bulguları

ERİSÇÖ'nün geçerliğini sınamada yapı geçerliği kullanılmış ve bu amaçla faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizin ilk aşamasında Kaiser-Meyer Olkin değeri ve Barlett testi yapılmıştır. Buna göre Kaiser-Meyer Olkin değeri 0.84 ve Barlett testi sonucu (4846.898, p<.000) da anlamlı bulunmuştur. Ardından, ölçeğin faktör yapısını inceleyebilmek ve alt boyutlarını belirleyebilmek amacıyla varimax dik döndürme tekniği uygulanmıştır. Temel Bileşenler Analizi sonucuna göre, varyansın

%37.93'ünü açıklayan, özdeğeri 1'in üzerinde olan üç faktör belirlenmiştir. Buna göre mad­

delerin üç faktöre dağılımı ve faktör yükleri Tablo 2'de verilmiştir.

Ölçeğin üç faktörünün açıkladıkları varyans miktarları Tablo 3'de verilmiştir.

Tablo 3 : Ergenler İçin Romantik İlişkilerde Sorun Çözme Ölçeği (ERİSÇÖ) Faktörlerinin Açıkladıkları Varyans Oranları ve Öz Değerleri

E İt,-1 £LU i l İ'İDAJU.' l ü ı d 1 t i r . î ı i

la u ıiA î î ı u h u

jifMjîjLjLiL'V my ran A p lİL ] Lı3 L A p lİL ] Lı3 L

Mİ d.19

'ViLiyîLiLj Vrtiyftiıı

MdJa? Jüd

Ur ' U j v i U r < le ğ « i U r ' l ÿ v i

99 J 3. dİ 1.3+

Tablo 3'de görüldüğü gibi, ERİSÇÖ'nün üç fak­

törünün açıkladıkları toplam varyans %37.93'dür.

Bu varyansın, %26.19'u birinci faktörden kay­

naklanmakta olup 15 maddeden oluşmaktadır ve "Duygusal İstismar" olarak isimlendiril-miş- tir. İkinci faktör toplam varyansın %6.87'sini açıklayan 13 maddeden oluşmaktadır ve "Fizik­

sel İstismar" olarak isimlendirilmiştir. Üçüncü faktör ise toplam varyansın %4.86'sını açıklayan 10 maddeden oluşmaktadır ve "Soruna Yö­

nelme" olarak isimlendirilmiştir.

Güvenilirlik Bulguları

Ölçeğin tümü için hesaplanan Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı .91 bulunmuştur. Envan­

terin alt ölçeklerine ilişkin Cronbach alpha kat­

sayıları ise şu şekildedir: "Duygusal istismar" alt ölçeği için a= .86, "fiziksel istismar" alt ölçeği için a=.80, "soruna yönelme" alt ölçeği için ise a=.76'dir. Alpha katsayılarına bakıldığında ölçeğin iç tutarlık açısından kabul edilebilir düzeyde olduğu görülmektedir.

Ölçeğin güvenilirliğinin saptanmasında kul­

lanılan bir diğer yöntem yarıya bölme yön­

temidir. Buna göre, iki yarım test arasındaki korelasyon katsayısı, diğer bir deyişle yarıya bölme güvenilirlik katsayısı r= .85 (p<.01) olarak bulunmuştur. İki yarım test arasındaki korelas­

yon katsayısı "duygusal istismar" alt ölçeği için .83, "fiziksel istismar" alt ölçeği için .74, "soruna yönelme" alt ölçeği için ise .67'dir.

TARTIŞMA

Bu araştırmada ergenlerin romantik ilişki­

lerindeki sorunları çözme davranışlarını belirleyen bir ölçek geliştirilmiştir. Otuz sekiz maddelik ölçeğin geçerliği yapı geçerliği ile hesaplanırken, güvenilirliğinin hesaplanmasın­

da iç tutarlık ve yarıya bölme yöntemleri kul­

lanılmıştır.

Yapı geçerliğini sınamak için faktör analizi uygulanmıştır. Faktör analizinde maddelerin hangi faktöre ait olduğunu belirlemede faktör yüklerine bakılır ve faktör yüklerinin .30 ve üzerinde olması kabul edilebilir görülür.

Maddelerin bulundukları faktördeki yük değer­

leriyle, diğer faktörlerdeki yük değerleri arasın­

daki farkın ise en az .10 olmasına dikkat edilir (Büyüköztürk 2002). Bu çalışmada da bu değer­

ler dikkate alınmış ve buna göre toplam varyan-

(6)

sın % 37.93'ünü açıklayan üç faktör elde edilmiştir. Bu faktörler, "fiziksel istismar", "duy­

gusal istismar" ve "soruna yönelme" olarak isimlendirilmiştir. Fiziksel İstismar alt ölçeği romantik ilişkide bireylerin partnerlerine fiziksel açıdan zarar verme veya bedensel bütünlüğünü bozma davranışlarını ortaya koymaktadır (Örnek; "tekmeler veya yumruklarım", "saçını çekerim"). Duygusal İstismar alt ölçeği romantik ilişkide bireylerin partnerlerini reddetme, aşağılama, küfretme, yalnız bırakma, korkutma, yıldırma, tehdit etme, duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama, önemsememe, küçük düşürme, alaylı konuşma, lakap takma, aşırı baskı ve otorite kurma gibi davranışları ne ölçüde kullandığını ortaya koymaktadır (Örnek;

"başkalarının önünde alay ederim ", "değer verdiği şeylere zarar vermekle tehdit ederim",

"alaycı ve iğneleyici olurum"). Soruna Yönelme alt ölçeği romantik ilişkide kişilerin sorun karşısında birbirlerini anlamaya çalışma, duygu­

larını ifade etme, birbirlerinin gereksinim, duygu ve düşüncelerine yönelme davranışlarını ortaya koymaktadır (Örnek; "olayla ilgili duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışırım", "ikimizi de mutlu edecek çözümler öneririm").

Ölçeğin madde-test korelasyonları, iç tutarlık ve yarıya bölme katsayılarının yüksekliği, güvenilir olduğunu desteklemektedir. Madde-test kore­

lasyonu, bir maddenin testin tümünün ölçtüğü özelliği ölçüp ölçmediğinin bir göstergesidir.

Buradan hareketle ölçeğin madde-test korelas­

yonlarına bakılmıştır. Literatürde, bir maddenin, testin tümü ile tutarlılığının göstergesi olabile­

cek en düşük değer .20 olarak verilmektedir (Aiken 1994). Bu değer kesim noktası olarak alındığında, ölçekteki hiçbir maddenin bu değerin altında olmadığı görülmektedir. Buna göre, bu araştırmada elde edilen madde-test korelasyon katsayılarının kabul edilebilir düzeyde olduğu söylenebilir. Ölçeğin bütününe ve alt ölçeklerine ilişkin olarak hesaplanan Cronbach alpha iç tutarlık katsayıları ve yarıya bölme katsayılarına bakıldığında da, tatmin edici değerlere sahip olduğu görülmektedir.

ERİSÇÖ'nün psikometrik özellikleri, ölçeğin geçerli ve güvenilir olduğunu ortaya koymakla birlikte, farklı örneklem gruplarında yapılacak araştırmalar geçerlik ve güvenilirliğine katkı sağlayacaktır. Ayrıca klinik gruplarla yapılacak çalışmalar, ölçeğin ayırt edici geçerliğine ilişkin bilgi verirken, test-tekrar test güvenilirliğinin

hesaplanmamış olmasının da bu araştırmanın sınırlılığı olduğu görülmektedir. Ayrıca yapı geçerliği dışında başka bir geçerlik türünün incelenmemiş olması, özellikle benzer ölçekler geçerliğinin kullanılmaması bu araştırmanın en önemli sınırlılıklarındandır. Gelecekte yapılacak çalışmalarda ergenlerin, bu ölçekten aldıkları puanlar ile genel şiddet eğilimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi veya bu konu ve bu örnek- lem grubuna uygun benzer ölçeklerle ilişkisinin incelenmesi de ölçeğin geçerliğine katkı sağlaya­

caktır.

Ergenler arasında yaygın bir sorun olan şiddet, istismar ve uygun sorun çözme yollarını bilmeme, önlemler alınmadığı taktirde bireyi ve toplumu tehdit eder hale gelmektedir. Ergen­

lerin romantik ilişkilerinde maruz kaldığı, ancak utanma, ayıplanma, korku gibi sebeplerle çoğunlukla gizlediği bu davranışların yerine sağlıklı sorun çözme ve çatışma çözme dav­

ranışlarının kazandırılması "Çatışma Çözme Eğitimi", "Flört İlişkilerinde Şiddet ve İstismarı Önleme Programı" gibi önleyici müdahalelerin önemini ortaya koymaktadır. Bu eğitim ve önleme programlarındaki değerlendirme süre­

cinin önemli bir parçası, ergenlerin romantik ilişkilerinde kullandıkları sorun çözme yöntem­

lerinin ve istismar davranışlarının ortaya çıkarıl­

masıdır. ERİSÇÖ'nün, birey hakkında önemli bilgiler ortaya koyarak, izlenecek stratejinin belirlenmesinde, terapötik müdahalenin ve planlamanın yapılmasında önemli katkı sağla­

yacağı düşünülmektedir.

Sonuç olarak Ergenler İçin Romantik İlişkilerde Sorun Çözme Ölçeği (ERİSÇÖ)'nün ergenlerin romantik ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar karşısında gösterdikleri istismar davranışlarını ve olumlu sorun çözme yaklaşımlarını ölçmede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir araç olduğu söylenebilir.

KAYNAKLAR

A c ic b e Ö (2002) A p p licab ility o f th e m arita l cop in g in ven ­ tory f o r m e a s u r e m e n t o f cop in g e ffo r ts in m a r ria g e a m o n g T u rk ish c o u p les . Y a y ın la n m a m ış Y ü k s e k L is a n s Tezi. O rta D oğu T ek n ik Ü niversitesi, A n k a ra .

A c k a r d DM, N eu m a rk -S z ta in er D, H a n n a n P (2003) D ating v io len ce a m o n g a n a tion ally r e p r e s e n ta tiv e s a m ­ p l e o f a d o le s c e n t girls a n d b o y s : a s s o c ia tio n s w ith b e h a v io r a l a n d m en ta l h e a lth . J G en d S p e c f M ed 6 :3 9 ­ 48.

(7)

A ik e n LR (1994) P sy ch o lo g ica l testin g a n d a s s e s s m e n t . A llyn a n d B a c o n , B oston .

B in ici SA, H o v a rd a o ğ lu S (1996) E v lilik için k a r ş ıla ş tır ­ m a d ü z e y i ö lçeğ in in (ek d ö ) g e ç e r lik v e g ü v en irlik ç a lış ­ m a sı. T ürk P siko loji D ergisi 1 1 (38):66-77.

B ü y ü k ö z tü rk Ş (2002) S o s y a l B ilim ler İçin Veri A n alizi E lk ita b ı. P e g e m a Y ayın cılık, A n k a ra .

B ü y ü k ş a h in A, G ö k le r I, B ile c e n N (2006) Y a kın ilişkil­

e r d e ç o k b o y u tlu b a ş a ç ı k m a ö lçeğ i: g e ç e r lik v e gü v en ir­

lik ç a lış m a s ı. XIIII. U lusal P siko loji K o n g resi, İsta n b u l.

B ü y ü k ş a h in A, H o v a rd a o ğ lu S (2004) Ç iftlerin a ş k a ilişkin tutu m larının L e e ’nin ç o k bo y u tlu a ş k biçim leri k a p s a m ı n d a in c e le n m e s i. T ü rk P s ik o lo ji D erg isi 19 (5 4 ):5 9 -7 5 .

B ü y ü k ş a h in A, H a s t a D, H o v a rd a o ğ lu S (2005) İlişki istikrarı ö lçeğ i: g e ç e r lik v e g ü v en irlik ç a lış m a s ı. T ürk P siko loji Y azıları 8 (1 6 ):2 5 -3 7 .

C a s c a r d i M, A v e r y -L e a f S, O 'Leary KD v e a rk . (1999) F a c to r stru ctu re a n d c o n v er g en t v alidity o f th e C onflict T actics s c a l e in h ig h s c h o o l s tu d e n ts . P sy c h o l A s s e s s 1 1 :5 4 6 -5 5 5 .

C lo s e SM (2005) D atin g v io len ce p re v en tio n in m id d le s c h o o l a n d h ig h s c h o o l you th . J C hild A d o le s c P sy c h ia tr N urs 18:2-9.

C ollin-V ézina D, H é b e r t M, M a n s e a u H v e a rk . (2006) S e lf-c o n c e p t a n d d a tin g v io len c e in 2 2 0 a d o le s c e n t girls in th e c h ild p ro tec tiv e s y s te m . C hild Youth C a r e F oru m 3 5 :3 1 9 -3 2 6 .

C ollin s WA (2003) M ore th a n m yth: th e d e v e lo p m e n ta l s ig n ific a n c e o f ro m an tic re la tio n sh ip s du rin g a d o l e s ­ c e n c e . J R e s A d o le s c 1 3 :1 -2 4 .

C on n olly JA , C raig W, G o ld b erg A v e a rk . (1999) C o n cep tio n s o f c r o s s - s e x f r i e n d s h i p s a n d rom an tic r e la ­ tio n sh ip s in e a r ly a d o le s c e n c e . J Youth A d o le s c e n c e 2 8 :4 8 1 -4 9 4 .

C ra w fo rd C (2000) P artn er v io len ce in a d o le s c e n t girls a n d w o m en w ith ch ild ren . Y a y ın la n m a m ış D o k to ra Tezi.

H arv a rd U niversity, B oston .

D uvall EM (1964) A d o le s c e n t lo v e a s a reflectio n o f te e n ­ a g e r s ’ s e a r c h f o r iden tity. J M arr F a m M ay: 2 2 6 -2 2 9 .

E r k u ş A (2 0 0 3 ) P s ik o m e tr i Ü zerin e Y azılar. T ü rk P sik o lo g la r D ern eğ i Y ayın ları, A n k a ra .

F eirin g C (1996) C o n ce p ts o f ro m a n c e i n f f t e e n y e a r o ld a d o le s c e n ts . J R e s A d o le s c 6 :1 8 1 -2 0 0 .

F e ld m a n SS, R o s e n th a l DR, B ro w n NL v e a rk . (1995) P redictin g s e x u a l e x p e r ie n c e in a d o le s c e n t b o y s f r o m p e e r rejection a n d a c c e p t a n c e du rin g ch ild h o o d . J R e s A d o le s c 5 (4 ):3 8 7 -4 1 1 .

F o o L, M argolin G (1995) A m u ltiv ariate in v estig a tion o f

d a tin g v iolen ce. J F a m V iolen ce 1 0 (4 ):3 5 1 -3 7 7 .

F o s h e e VA, B a u m a n KE, A r ria g a X B v e a rk . (1998) A n e v a lu a tio n o f s a f e d a t e s , a n a d o le s c e n t d a tin g v iolen ce p re v en tio n p ro g ra m . A m J P u blic H ea lth 8 8 (1 ):4 5 -5 0 .

H atip oğ lu Z (1993) T h e ro le o f cer ta in d e m o g r a p h ic vari­

a b l e s a n d m arita l co n flict in m arita l s a tis fa c tio n o f h u s ­ b a n d s a n d w iv es . Y a y ım la n m a m ış Y ü k s e k L is a n s Tezi.

O rta D oğu T e k n ik Ü niversitesi, A n k a ra .

H en ton J , C a te R, K o v a l J v e a rk . (1983) R o m a n c e a n d v io len c e in d a tin g rela tio n sh ip s. F a m I s s u e s 4 :4 6 7 -4 8 2 .

H o w a r d DE, W ang M (2003) R is k p r o file s o f a d o le s c e n t girls w h o w e r e victim s o f d a tin g v iolen ce. A d o le s c e n c e 3 8 :1 -1 4 .

H o w a r d DE, B e c k K, K e r r MH v e a r k . (2 0 0 5 ) P s y c h o s o c ia l c o r r e la te s o f d a tin g v io len ce victim ization a m o n g latin o you th . A d o le s c e n c e 4 0 (1 5 8 )3 1 9 -3 3 1 .

H o w a r d DE, W ang MQ (2005) P s y c h o s o c ia l c o r r e la te s o f U.S. a d o le s c e n t s w h o rep ort a h isto ry o f f o r c e d s e x u a l in tercou rse. J A d o le s c H ea lth 3 6 (5 5 ):3 7 2 -3 7 9 .

H o w a r d DE, W ang MO, Y an F (2007) P s y c h o s o c ia l f a c ­ tors a s s o c i a t e d w ith rep o rts o f p h y s ic a l d a tin g v iolen ce a m o n g U.S. a d o l e s c e n t f e m a l e s . A d o l e s c e n c e 4 2 (1 6 6 )3 1 1 -3 2 4 .

H ü n ler OS (2002) T h e e ffe c t s o f re lig io u s n e s s o n m arital s a t is fa c t io n a n d th e m e d ia to r ro le o f p e r c e iv e d m arital p r o b le m so lv in g a b ilities b e t w e e n re lig io u s n e s s a n d m a r ita l s a t i s f a c t i o n r e la tio n s h ip . Y a y ın la n m a m ış Y ü k s e k L is a n s Tezi. O rta D oğu T e k n ik Ü niversitesi, A n k a ra .

İm am oğ lu EO, Y a s a k Y (1997). D im en sion s o f m arital r e la tio n s h ip s a s p e r c e iv e d b y T u rk ish h u s b a n d s a n d w iv e s . G e n etic , S o c ia l, a n d G e n e r a l P s y c h o lo g y M on og rap h s 1 2 3 (2 ):2 1 1 -2 3 2 .

J a m e s WH, W est C, D eter s K E v e a rk . (2000) Y outh a n d d a tin g v iolen ce. A d o le s c e n c e , 3 5 (1 3 9 ):4 5 5 -4 6 5 .

K a b a k ç ı E, Tuğrul C, Ö ztan N (1993) B irtch n ell e ş d e ğ e r ­ len d ir m e ö lçeğ i: g e ç e r lik v e g ü v en irlik ç a lış m a s ı. T ürk P siko loji D ergisi 8 (2 9 )3 1 -3 7 .

K a lk a n M (2006) İliş k ile r d e in a n ç en v an terin in (iie) g eliştirilm esi: g e ç e r lilik v e gü v en irlilik ç a lış m a s ı. T ürk P s ik o lo jik D a n ış m a v e R e h b e r lik D ergisi 3 (2 5 ):4 5 -4 9 .

L a G reca MA, H arriso n HM (2005) A d o le s c e n t p e e r re la ­ tion s, f r ie n d s h ip s , a n d rom an tic re la tio n sh ip s: Do th ey p r e d ic t s o c ia l a n x iety a n d d e p r e s s io n ? J Clin C hild A d o le s c P s y c h 3 4 (1 ):4 9 -6 1 .

L ich ter EL, M cC lo sk ey LA (2004) T h e e ffe c t s o f c h ild h o o d e x p o s u r e to m arital v io len c e o n a d o le s c e n t g en d er -r o le b e lie fs a n d d a tin g v iolen ce. P sy c h o l W om en Q 2 8 :3 4 4 ­ 3 5 7 .

M alik S, S o re n s o n S, A n e s h e n s e l C (1997) C om m un ity

(8)

a n d d a tin g v io len c e a m o n g a d o le s c e n t s : P erp etra tio n a n d victim ization . J A d o le s c H ea lth 2 1 :2 9 1 -3 0 2 .

O ’K e e ff e NK, B r o c k o p p K, C h ew E (1986). T een d a tin g v iolen ce. S o cia l W ork N o v e m b er-D ec em b er :4 6 5 -4 6 8 .

R a ifo r d J L , W in g o o d GM, D ic le m e n te R J (2 0 0 7 ) P rev a len c e, In cid e n ce, a n d P red icto rs o f D ating V iolen ce:

A L o n g itu d in al S tu d y o f A frica n A m er ic a n F e m a le A d o le s c e n ts . J W om en ’s H ea lth 1 6 (6 ):8 2 2 -8 3 2 .

R izzo C J, D a ley SE, G u n d erso n B H (2006) In te rp er so n a l s e n s itiv ity , ro m a n tic s t r e s s , a n d t h e p r e d ic tio n o f d e p r e s s io n : A stu d y o f inner-city, m inority a d o le s c e n t girls. J Y outh A d o le s c e n c e 3 5 (3 ):4 6 9 -4 7 8 .

S a k a llı N, C urun F (2001) R o m a n tik ilişk ilerle ilgili k alıp - y a r g ıla r a k a r ş ı tutumlar. T ecrü bi P siko loji Ç a lışm a la rı 2 2 :3 1 -4 5 .

S c h a fe r J (1996) M easu rin g s p o u s a l v io len ce w ith th e c o n flict ta ctics s c a l e : n o te s o n reliability a n d v alidity is s u e s . J I n te rp er so n a l V iolen ce 1 1 :5 7 2 -5 8 5 .

S h u lm a n S, S c h a r fM (2000) A d o le s c e n t ro m an tic b e h a v ­ iors a n d p e r c e p tio n s : A g e a n d g e n d e r -r e la te d d iffe r ­ e n c e s , a n d lin k s w ith fa m i ly a n d p e e r rela tio n sh ip s. J R e s A d o le s c 1 0 (1):99-118.

S ilv erm a n JG , R a j A, M ucci LA v e a rk . (2001) D ating vio­

le n c e a g a in s t a d o le s c e n t g irls a n d a s s o c i a t e d s u b s t a n c e u s e , u n h ea lth y w e ig h t control, s e x u a l r is k beh av ior, p re g n a n c y , a n d su icid a lity . J A m M ed .A ssoc 2 8 6 : 3 7 2 ­ 3 7 9 .

S k ip p e r JK , N a s s G (1966) D ating b e h a v io r : A f r a m e - w o r k f o r a n a ly s is a n d a n illustration. J M arr F a m N ov em b er: 4 1 2 -4 2 0 .

S m ith JP, W illiam s JG (1992) F rom a b u s iv e h o u s e h o ld to d a tin g v iolen ce. J F a m V iolen ce 2 :1 5 3 -1 6 5 .

S m ith H , W hite JW , H ollan d L J (2003) A lon gitu din al p e r s p e c t iv e o n d a tin g v io len ce a m o n g a d o le s c e n t a n d c o lle g e -a g e w o m en . A m J P u b H ea lth 9 3 (7 ):1 1 0 4 -1 1 0 9 .

S tr a u s MA, H a m b y SL, B on ey-M cC oy S v e a rk . (1996) T h e r e v is e d co n flict tactic s c a l e s (CTS2). d e v e lo p m e n t a n d p relim in a ry d a t a . J F a m I s s u e 1 7 :2 8 3 -3 1 6 .

T olm an RM (1989) T h e d e v e lo p m e n t o f a m e a s u r e o f p s y c h o lo g ic a l m a ltre a tm en t o f w o m en b y th eir m a le p a r tn e r s . V iolen ce a n d V ictim s 4 :1 7 3 -1 8 9 .

T u tarel K ış la k Ş (1 9 9 9 a ) E v lilikte u y u m ö lçeğ in in (euö) g ü v en irlik v e g e ç e r lik ç a lış m a s ı. P sik iy a tri P siko loji P sik o fa r m a k o lo ji 7(1):50-57.

T u tarel K ış la k Ş (1 9 9 9 b ) İliş k ile r d e y ü k le m e ölçeğ in in (iyö) g ü v en irlik v e g e ç e r lik ç a lış m a s ı. P sikiy a tri P siko loji P sik o fa r m a k o lo ji 7(3):1 9 3 -1 9 9 .

T u tarel K ış la k Ş (2002) İliş k ile r d e m u tlu lu k ö lçeğ i (imö):

g ü v en irlik v e g e ç e r lik ç a lış m a s ı. K riz D ergisi 10(1):37- 43.

Uğurlu O (2003) E vli çiftlerin c in s iy e t a y rım ın a ilişkin tutumlar, ç a t ış m a y ön etim i b içim leri v e ev lilik uyum u a r a s ın d a k i ilişki. Y a y ın la n m a m ış Y ü k s e k L is a n s Tezi.

A n k a r a Ü niversitesi, A n k a ra .

W olf KA, F o s h e e VA (2003) F a m ily v iolen ce, a n g e r e x p r e s s io n s t y le s , a n d a d o le s c e n t d a tin g v iolen ce. J F a m V iolen ce 1 8 (6 ):3 0 9 -3 1 6 .

W olfe DA, S cott K, R e it z e l- J a ffe D v e a r k . (2 0 0 1 ) D ev elo p m e n t a n d v a lid a tio n o f th e c o n flict in a d o le s c e n t d a tin g re la tio n sh ip inven tory. P sy c h o l A s s e s s 13(2):277- 2 9 3 .

Referanslar

Benzer Belgeler

ren, öğreten, yazınsal başarıla­ ra ve üne doygun kişiliğiyle genç yazar adayına güven duygusu veren, örnek olan, yazarlık onu­ runu duyuran; yazarlığımın

In der vorliegenden Stu die wurden S6 Biersortcn untcrsucht, die in den Niederlanden und Belgien gebraut werden, allesamt aber im Grol3raum Seeland kauflich

〔註〕: 凡發汗,令手足俱周時出,是欲汗緩出周遍,則邪氣悉去,正氣不 傷也。以

Çal›flman›n bu bölümünde, üniversi- te ö¤rencileri taraf›ndan ilk hat›rlanan ve ankette en çok al›nt›lanan “Sakla sa- man› gelir zaman›”, “Damlaya damlaya göl

Çiğit küspesi ile 150 mg/L RB19 + 50-75-100-125-150 mg/L RY145 boyarmadde karışımlarının adsorpsiyonuna ilişkin farklı sabit sıcaklıklarda RB19 boyarmaddesi için elde

Hipotezlerde beklendiği gibi üniversite adaylarının demografik özellikleri açısından stresle başa çıkma tutumları ve sınav kaygıları arasında anlamlı

Tablo 38 ve 39 genel olarak birlikte değerlendirildiğinde boşanma sürecindeki katılımcılardan ilkokul mezunları, lise ve lisansüstü mezunları göre dini başa

Ergenlerin okula aidiyet duygusu boyutu puanları ve reddedilmişlik duygusu boyutu puanlarının lise seçim sürecine göre farklılık gösterip göstermediğini