FABAD J. Pharm. Sci., 24, 31·42, 1999
SCIENTIFIC REVIEWS /BİLİMSEL TARAMALAR
Nişasta Mikroküreleri: Önemi - Hazırlanışı
Uygulanmaları
Handan SELEK*,
YılmazÇAPAN*,
H.Süheyla
KAŞ*0Nişasta Mikroküreleri: Önemi -Hazırlanışı - Uygulama/an Özet: Nişasta ilaç endüstrisinde yaygın kullanunı olan ucuz ve yüksek kalitede hazırlanabilen bir niaddedir. Nişastadan
hareketle hazırlanan nıikroküreler üzerinde biyolojik olarak
parçalanabilnıeleri, biyoadhesif özellikleri ve penetrasyon
artırıcı etkileri nedeniyle uzun yıllardır çalı~nlnı.aktadır.
Nişasta ınikrokürelerinin enıbolizasyon, naza!, vajinal ve parenteral amaçlı kullanınıları bulıuımaktadır. Biyoadhesif özelliklerinden dolayı naza[ ve vajinal uygula1nada 1nukoza ile temas süresinin arttığı ve ilacı kontrollü salan bir sistenı
oluştuğu bilinnıektedir. Enıbolizasyon anı.açtı olarak nişasta nıikroküresinin intraarteriyal uygulanmasında ise, ilacın is-
kerııik bölgedeki doku ve hücrelere difüzyonu artarken yan etkilerin azaldığı gösterilnıiştir. Ayrıca nişasta mik- roküreferi tümörlerin ısı ile tedavisinde ve sağlıklı do-
kuların radyasyonun Jıasarlanndan koruma amaçıyla da
kullanılmaktadır. Bu derlemede ni~·astanın yapısı ve özel- likleri, nişasta mikrokürelerinin tipleri, hazırlama yön-
tenıleri, nıikrokürelerin karakterizasyonları, in vivo uy-
gulanıa alanları ve önemleri üzerinde durulmuştur.
Anahtar kelüneler: Nişasta mikroküreleri, biyolojik olarak
Geliş Tarihi Revice Kabul Tarihi :
parçalanan ınikroküre, in vivo
uygulanıa alanlan 11.2.1998
16.6.1998 16.6.1998
I. Nişasta
ve Özellikleri
Nişasta, 2
molekül a-D glukozun, 1·4
bağıile kon- densasyonu sonucu meydana gelen bir diholozit
(~maltoz)'dır. Yapının
ilk
basamağınıglukoz
oluştunır. Yapı
depolimerizasyona
uğradığındayani enzim ile hidroliz edilince maltoz kaybederek deks- trinlere
ayrıJırl,2 (Şekill).
SUırch Microspheres: Importance, Preparation and Applications Summary : Starch, a cheap raw material which can be pre- pared in high quality grades is a widely used nuıterial in the phannaceutical industry. Starclı nıicrospheres have heen stud- ied far years because of tlıeir biodegradable, bioadhesive and penetration enhanceınent properties. The starc/ı nıicrosp!ıeres
have been suggestedfor embolization, parenteral administra- tion and nasal ar vagina[ roııtes. Their bioadhesive properties,
whiclı induce a longer retention time in nasal and vagina[ ad-
ıninistration, make a system that pernıits the controlled release of the drug. Furthermore it is shown that by the use of starch microspheres intraarterially with the aim of enıbolization, dif- fusion of the drug to the tissues and cells at the ischemic site is
enhanced wlıile side ejfects are decreased. Starch nıicro
spheres are alsa used in the treatment of turııors with hyper-
tlıennia and in protection of healthy tissue from the hazards of radiation. in this paper, the structııre of starch, types of starch nıicro.c,pheres, methods of preparation, character- ization of nıicrosp!ıeres, in vivo applications and tlıeir inı
portance are reviewed.
Key words: Starch nıicrospheres, biodegradable
microsplıeres, in vivo applications
a-amilaz
Nişasta ---118'~ Maltoz + Maltotrioz + Dektrin
Şekil 1. Nişastanın a-amilazla parçalanma ürünleri2
Nişasta,
amlioz ve amilopektin olmak üzere iki
kısımdan ol11şur;
Amiloz,
nişastanınsuda çözünen
kısmıdır
ve
% ı'ü- 20 kadarını oluşturur. 250-300kadar a-D glukoz molekülü 1-4
bağıile
bağlanarak*
Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farrnasötik Teknoloji Anabilim Dalı, Ankara.0 Yazışına Adresi
düz bir zincir
oluşturmuştur.Molekül
ağırlığı10.000 - 60.000
arasındadır.Amilopektin ise, ni-
şastanın suda çözünmeyen fakat şişen kısmıdır. ryo
80'90'ını
kapsar. lOOO'den fazla a-D glukozdan
oluşmuştur
ve bu zincir
dallanmıştır.Molekül
ağırlığı50.000 - 100.000
arasındadır (Şekil2).
?00~ ~CH,0 0 H
--~O OH
OH OH
o
1
?
00 ~ ?o'"
TH,OH-~o~o-Q-o-
OH OH OH
Aıııilopektin
+ 0 l ::,O; 0-ÖO 1
. OH OH
t
oAmilaz
Şekil 2. Nişastanın kısımları 1
Doğal nişasta
suda çok az çözünür. Fakat sudaki çö- zünürlük enzim veya asit
kullanımıyla artırılabilir.Çözünebilir nişasta; nişastanın uzun süre su ile kay-
natılması sonucu ya da az miktarda asitle muamele
edilmesiyle önce amilopektin zincirinin
açılınasıve böylece
nişastanınsuda çözünür hale
gelınesiyleelde
edilmiştir.Bu ürün daha fazla
parçalanırsaiyot
ile mavi renk vermez1.Ucuz
olması,yüksek kalitede
hazırlanabilmesine- deniyle
nişastaçok
değişikamaçlar için kul-
lanılabilmektedir.
Son zamanlarda özellikle
düşükmolekül
ağırlıklı ilaçların hedef!endirilınesindeveya kontrollü
salımındamatriks maddesi olarak
değer lendirilınektedir.
II.
Nişastamikroküreleri ve özellikleri
Mikroküre
hazırlanmasında kullanılanmatriks mad- delerinden olan
nişasta yapısı gereğibiyolojik yolla
parçalanabilınesi
ve toksik
olınamasınedeniyle pa- renteral formülasyonlar için iyi bir
adaydır3.Değişik
amaçlara yönelik olarak, 3 tip
nişastamik-
roküresinden söz etmek mümkündür. Ticari adıSpherex® olan biyolojik yolla parçalanabilen (deg- radable)
nişastamikroküreleri (=DNM)
(Şekil 3),Spherex'e göre daha küçük boyutlu olan poliakril ni-
şasta
mikroküreleri (=PNM) ve magnetik
nişastamikroküreleri (= MNM)' dir3-5_
Şekil 3. DNM'nin elektron mikroskobu görüntüsü, bü-
yütme
x 2000 30Nişasta
mikroküreleri,
değişikboyutlarda ha-
zırlanarak, farklı
amaçlarda
kullamlınaktadır.En önemli
uygulanmalarıkemoembolizasyon, aktif ve pasif hedeflendirme ile ilaç
taşınmasıdfr3.Ill.
NişastaMikrokürelerinin
HazırlamaYöntemleri
Bu
kısımda;biyolojik olarak parçalanan
nişastamik- roküreleri (Spherex)®, poliakril
nişastamikroküreleri
ve magnetik nişasta mikrokürelerinin hazırlanmayöntemleri üzerinde
durulacaktır.Ill.1. Spherex® Partiküllerinin
Hazırlanması(DNM)
DNM, emülsiyon polimerizasyon
tekniğiile hid- rolize patates
nişastasından hazırlanmıştır3,6,7-rnEmülsifiye
edilmişdamlalar, alkali ortamda epiklorhidrin ile çapraz
bağlanırlar.Çapraz
bağlanma
miktarı değiştirilerek farklıparçalanma
hızlarına
sahip
ınikroküreler oluşturulabilir. Nişasta, %0.22 (a/ a)
oranındasodyum borohidrit içeren
%10
(a/ a) konsantrasyondaki sodyum hidroksit içinde
çözülür. Oda
sıcaklığında4 saat
karıştırılıpok-
tanolde 48 saat bekletilir.
Hazırlanançözelti
%1.6
a/a emülgatör (GAFAC PE 510) içeren dikloroetileniçinde disperse edilir. Sulu
fazınorganik faza
oranıFABAD J. Pharnı. Sci., 24, 31-42, 1999
0.4 (% a/ a)' dür. Sulu fazın damlacık büyüklüğü ka-
rıştırma hızı ile ayarlanabilmektedir. Dispersiyon
ortamına nişastanın ağırlığının, 0/o 6-18'1 oranında
epiklorhidrin eklenip 50°C'de 16 saat karıştmlır.
Elde edilen çapraz bağlı mikroküreler filtrasyonla
ayrılıp sırasıyla aseton, seyreltik asetik asit ve tekrar asetonla yıkanıp. kuruhılur6.
Biyolojik olarak parçalanan nişasta mikroküreleri Hamdi ve ark. tarafından aşağıdaki şekilde de ha- zırlarurnştırl l. 8 g çözünebilir nişasta, 12 g 0.024 M sodyum hidroksitin sulu çözeltisinde mekanik ka-
rıştırıcıda çözülüp daha sonra bu sulu faz 100 mL siklohekzan- kloroform (4:1 h/h), % 0.5 h/h sor- bitan monooleat içeren karışımda emülsifiye edil-
miştir. Bu emülsiyon
3
dakika 24000 rpm'de yüksekhızda karıştırıldıktan sonra 40°C'ye cam reaktörde
ısıtılmış ve % 2.5 epiklorhidrin eklenip 600 rpm' de 18 saat karıştırılmıştır. Mikroküreler sant- rifüjlenerek ayrılmış 2 kez siklohekzan, deiyonize su ve son olarak % 95 'lik (h/h) etanol ile yı
kandıktan sonra dondurularak kurutulmuş ve iyi
kapatılmış kaplarda saklanmıştır.
Mikrokürelerin boyutları hazırlama pa- rametreleriyle ayarlanmaktadır. Örneğin, karıştırma oranlarını değiştirerek çapları
1-
500 µm arasında değişen mikroküreler hazırlamak olasıdır. Spherex®' in çapı ortalama 40-45 µm ve 40 µKat/ L (Kata! = moı.s-1) domuz pankreas o:- amilazı içeren 20 mL pH 7 fosfat tamponunda yarılanma ömrü 25 da-kikadır3,6, 8-10, 12_
IIl.2. Poliakril Nişasta Mikropartikülerinin
Hazırlanması (PNM)
Poliakril nişasta mikropartikülleri, 0.2 M fosfat pH 8.5-9.0 tamponunda akrilik asit glisidil eslerden elde edilen maltodekstrinden (Molekül ağırlığı yaklaşık
5000), hidroksietil nişastadan veya karboksimetil ni- şastadan hazırlanır3.13-16_ Reaksiyon, esterlerin or- tamdaki zayıf çözünürlükleri nedeniyle yavaş
yürür. Türevlendirme derecesi reaksiyon zamanı değiştirilerek kolaylıkla kontrol edilebilir ve 100 glukoz artığı başına 5-10 akrilik yan zinciri 5-10 gün içinde oluşturulabilir. H-FT-NMR ile türevlendirme derecesi izlenir. Jel filtrasyon yöntemi ile yapılan saflandırrna işleminden sonra polimerizasyon
reaksiyonunu başlatmak ıçın akrilize nişasta
amonyum peroksitdisülfat ve tetrametiletilendiarnin (=TEMED) kullanılarak su içinde yağ emül- siyonundan mikropartiküller polimerize edilir3·17.
Akrilize nişastanın polirnerizasyonu akrilamid po- limerizasyonu ile aynı kurallar içinde ger-
çekleştirilir. Tetrametiletilendiaminin yüksek kon- santrasyonda kııllanırnı polimerizasyonun birçok noktadan başlamasına neden olacağından daha kısa
zincir oluşumu ile sonuçlanır. Nişasta n1ik- ropartiküllerinin degredasyon oram bu nedenle hem tetrametiletilendiamin, hem de turevlendirme derecesi konsantrasyonu ile ilgilidir. D-T-C anlatımı
(D:Derivatize dekstranın konsantrasyonu, T: Mo- nomerik çözeltideki akrilik bileşiklerin toplam kon- santrasyonu, C: Çapraz bağlayıcının fraksiyonu) ile mikropartiküllerinin özellikleri açıklanmıştır (18).
Normalde mikro partiküllerin hazırlanması için ge- rekli türevlendirilmiş nişasta konsantrasyonu 10 g/
lOOmL (D= 10) ve T = 0.2-0.4 (lOOmL başına 0.2-0.4 g akriloil grubu anlamında) dir. Bu durum bir mal- todekstrin molekülü başına iki glukoz artığının ak- rilize olduğu anlamına gelınektedir3 ..
Poliakril nişasta mikroküreleri protein yapısındaki
etken maddeleri vücuttaki parçalanmadan korumak üzere kullanılabilmektedir. Bu sistemler i. v. yolla verilerek RES'e pasif olarak hedeflendirme sağ
lanmaktadır18.
Akrilize nişastanın polimerizasyonundan önce sulu faza eklenen proteinler kolaylıkla mikropartiküller
tarafından hapsedilir. Hapsedilıne verimi, protein molekülünün büyüklüğü ve oluşan matriksinin po- rozitesi ile orantılıdır. Proteinler mikropartiküllere kovalan olarak bağlanmazlar ve bu durum pro- teinlerin mikropartiküllerin gözeneklerinden ya- vaşca sızmasına neden olur. İnsan serum al- bumininin, nişasta mikropartikülerine hapsedildiği
bir çalışmada 6 hafta içinde albüminin % 40 'mn par- tiküllerden 'salındığı görülmüştür3.l 9.
Düşük molekül ağırlıklı ilaçlar nişasta mik- ropartiküllerine etkin bir şekilde hapsedilemez.
Hızla matrisin gözeneklerinden dışarı difüze olurlar ve kovalan bağlanınak zorundadırlar. Bu grup ilaç-
ları nişastaya bağlamak için peptid ya da ester bağ-
lan
kullanılmalıdır.Bu
bağlarhedef hücre içindeki lizozomal enzimler
tarafındanetkin
şekildehid- rolize edilebilir. Leishmania donovani en-
feksiyonlarının
tedavisinde
kullanılanantiparaziter ilaçlar
değişikyöntemlerle
nişastamik- ropartiküllerine
bağlanınıştır.Trimetoprim ve pri- makin
farklıuzunlukdaki Ala-Leu-peptidler yo- luyla kovalan
bağlanmıştır20•21.Karbonildimidazol (KDI), dimetil formamid (DMF)'deki partikülleri ak- tive
etınekiçin
kullanılmıştır.Dimetilformamid ile
yıkanmadan
sonra serbest peptid ilaç
konjugatları,su içermeyen ortamda ve oda
sıcaklığındaen az 30 dakika süresince partiküllere
bağlanmıştır.Sonuçta
ilaç-taşıyıcı
kompleks serum içinde stabildir fakat
zenginleştirilmiş
lizozomal fraksiyonda
ilacın salımı hızlıdır3.Hidroksietil
nişastadanhareketle
hazırlananmik- roküreler ise, hidroksietil
nişastanınsulu çö- zeltisinin bir
yağ fazıiçinde S /Y
emülsiyonlarının oluşturulınasınıtakiben
ısıile denatürasyon ya da kimyasal yolla çapraz
bağ oluşturulmasıylaelde
edilınektedir.
Bu mikrokürelerin
hazırlanmasında ısıile denatürasyon
işleminin uygulanması,emül- siyon polimerizasyonu ile
hazırlananmik- rokürelerdeki yüksek derecede reaktif ve toksik kimyasal madde kalma
olasılığınıortadan kal-
dırdığı
ve daha
kısasüreli emboli
oluşturduğubil-
dirilmiştirıs.
Çapraz
bağlıpoliakrilamid mikroküreler ise, po- liakril
nişastamikroküreleri gibi
hazırlanmaktadır.İşlemin
ilk
basamağında,suda çözünebilir mo- nomer ( akrilamid,
%6 a/h) ve çapraz
bağlayıcımadde ( N,N- metilen-bis-akrilamid,%2 a/h), etken madde, katalizör ( N,N,N,N- tetra metilendiamin) ve amonyumpersü!fat fosfat tamponu içinde çö- zünmektedir. Bu çözelti emülgatör (poloksamer 188) içeren toluen- kloroform ( 4: 1 h/h) içinde dis- perse edilmektedir. Polirnerizasyon oda
sıcaklığında
5-30 dakikada
oluşmaktadırve elde edi- len mikroküreler tampon ve tuz çözeltisi ile birkaç kez
yıkanarak ayrılmaktadır.
Poliakrilamid mikroküreler, enzimler ve
diğermak- romoleküllerin vücutta spesifik organlar ve hüc-
relere aktif olarak
hedeflendirilınesi açısındanümit
vericidir. Ancak bu sistemlerin i.v. verilişte vücııttaözellikle RES
tarafından tutulmasıaktif he- deflendirmeyi
güçleştirmektedir.Bu mikrokürelerdc etken maddenin bir
kısmıpolimer
yapıiçinde tu- tulurken, bir
kısmıda yüzeyde
tutulınaktadır.Etken madde olarak hücre ile reaksiyona girebilen ajan-
ların kullanıldığı
mikroküreler bu özelliklerinden
yararlanılarak
hücre
ayırma işlemlerive spesifik hücre yüzeyi reseptörlerinin izlenmesinde kul-
lanılmaktadır6·22.
III.3. Magnetik
nişastamikroküreleri (MNM)
MNM,
nişastanınsulu çözeltisi içinde demir oksitle
çöktürülınesi
ile elde edilir. 2.7 g FeC!
3.7H20 ve 4.5 g FeCl
2.4H2
0ve 3.0 g
nişasta10 mL distile suda
ısıtılarak
çözülür. 50 mL, 1.2 M NaOH içerisine demirli
nişasta
çözeltisi
damlatılırve süspansiyon 5 dakika 3000 g 'de santrifüjlenir. MNM, tuz çözeltisinde 0.05-0.5 mg Fe/mL olacak
şekildesüspande edilir.
Mikrokürelerin
boyutlarıfoton korelasyon spekt- rofotometresi ile ölçülür ve
çapları0.1-0.5 µm ara-
sındadır.
Mikrokürelerin
ağırlıklarının yaklaşık %40'ı
magnetik demir oksittir. Geri kalan
kısımise hidrofilik matrikstir
4.MNM' ler kontrast
ajanıola- rak
kullanılırlar.Makrofajlarla
alıma bağlıolarak i.v.
uygulamada partiküller özellikle
karaciğerve da- lakta
dağılmaktadır5.Gastrointestinal sistem ve retiküloendotelial sistem (RES) görüntülenmesinde magnetik rezonans kont- rast
ajanlarıolarak mikrokürelerin
kullanılmasıdü-
şüncesinden
hareketle, i.v. olarak uygulanan par- tiküller,
makrofajlarınpartikülleri
almasınedeniyle
karaciğer
ve dalakta
toplanmaktadır.Bu magnetik partiküllerin
uzaklaştırılınası, alanı işgaleden lez-
yonların
tespit
edilınesini hızlandırmaktadırve özellikle kanser, kist, abse vb. lezyonlarda i.v. ve- rilen demiroksit yüklü
nişastamikrokürelerinin kontrast
hızlanmasıhayvanlarda
incelenmiştir.Uy- gulanan demir oksit belirgin
şekilde karaciğerve da-
lağın
RES hücrelerinde gözlenmesine
bağlıolarak
MNM' !erin magnetik rezonans maddelerini RES'e
götüren iyi bir sistem
olduğu bildirilmiştir5.FABAD J. Pharm. Sci., 24, 31-42, 1999
N. Nişasta
Mikrokürelerinin Karakterizasyonu N.
l. İnvitro
ÇalışmalarN.Ll Degradasyon
DNM partikülleri a- amilazla
parçalanırlar 3,8,9,13,23,24.Amilaz
yardımıylagörülebilir par- çalara
ayrılmadan,çözünen DNM mikroskop al- bnda
incelendiğindegörüntüsü zamana
bağlıola- rak yok olur. a- amilaz pH
6-7 arasındaoptimum aktiviteye sahiptir. Aktivitesi pH ll'in üstünde dururs. Epiklorhidrinle çapraz
bağlanma miktarıa-amilazla sulu ortamda bekletilen mikrokürelerin in vitro
yarıömürlerini etkilemektedir.
240IU a- amilaz/ mL sulu çözeltide
yarıömrü
5dakika -
2saat
arasındadır. Parçalanmışmateryal suda çö- zünür ve substitüe
olmamışglukoz, substitüe glu- koz ve çapraz
bağlıglukoz ünitelerinden
oluşur.Parçalanma ürünlerinin büyüklük
dağılımı 1000Da'nun
altındadır6,8. Şekil4'de DNM'nir tipik par- çalanma
eğrisigörülmektedir
3.100
80
60
Zaıııaıı
(dakika)
Şekil 4.
Spherex® partiküllerirun (0.5 mg/mL), a-amilaz
(4.0 µkat/L) ile 37°C'de tipik parçalanma eğrisi3Spherex® partikülleri, a-amilazla, 37°
C'de
120dakika bekletilir. Süpernatantdan elde edilen
parçalanmışmadde antrone metodu
kullanılarakglukoz eki-
valanlan ölçiilür
7.Parçalanma
zamanınıkarakterize etmek için
yarılanmaömrü (t
1nJ
kullanılır.t
112 , mik-rokürelerin a- amilaz ile kütlelerinin
%50 'sini kay- betmeleri için geçen zaman olarak
tanımlanır. in vih·o ortamda
t112ve DNM ile
tıkalıkan
akımınıngeri dö-
nüşü arasında
belli bir korelasyon
olduğuhalde kan
akımının
yeniden düzenlenmesi t
112ile
açıklanmamış,rnil<rokürelerin
yapısıile ilgili parametrelerle be-
lirtilmiştir.
Böylece
t112analitik belirlemeler için uygtm fakat
dolaşımdakirnil<rokürelerin
etkileriıUnölçümü için yetersizclir
8•9.N. 2 İn
vivo
çalışmalarİdeal
ilaç
taşıyıcısistemin, hedef organ veya etki bölgesinde selekti! etki gösterirken,
düşüksistemik etki
oluşturmasıbeklenir. Ancak bu durum nadiren elde edilir. Hedef bölgede ilaç
dağılımını sınırlayanana engel anatomik bariyerlerdir
3.DNM (ortalama çap
45 ,Lim) partikülleri en-jeksiyonundan sonra
45µm 'den küçük
kılcaldamar
yatağında
tutulur ve böylece kan
akımıgeçici bir blokaja veya azalmaya
uğrar.Mikroküreler kandaki a- amilaz ile
parçalandıklarındanbu blokaj geri dö-
nüşümlüdür. Blokajın
etki süresi verilen mik-
rokürelerin miktarına, kandaki a-amilaz kon- santrasyonuna ve mikrokürelerin çapraz bağlanmaderecelerine göre
değişir.Uygun büyüklükte
nişastamikroküreleri ile birlikte
hazırlananantikanser etken madde intraarteriyel yolla verilerek tümörlü
organın
arteriyollerinde gecici bir blokaj
oluşturulmuştur.
Böylece birlikte verilen etken mad- denin hedef bölgede
kalışsüresi
uzatılmışve kon- santrasyon
gradyanıkorunarak büyük bir absorpsiyona imkan
sağlanmıştır8•9. ŞekilS'de
nı-Şekil 5. Nişasta mikropartikülleri ile prekapiller arteriol blokaj ve ilacın çıkışı9
,
şasta
mikropartikülleri ile prekapiller arteriol blokaj ve
ilaçın çıkışıgörülmektedir.
Hazırlanan
mikrokürelerin boyutu kapiller ar- terlerin
çapınagöre belirlenir.
Karaciğerde20-45 µm çap
kullanılır. Tıkanmaderecesi geri
dönüşümsüzhücresel zarar
oluşturmayacak şekildeve organdan organa tolere edilebilir
olmalıdır. Örneğin;beyin sa- dece birkaç
dakikalıkanoksiyi tolere edebilirken, kas dokusu 4-5 saat total iskemiyi tolere ede- bilmektedir.
Karaciğeriçin oldukça
karışıkbir tablo mevcuttur. Total hepatik arteriyol kapiller blokaj 30- 120 dakika tolere edilebilir. Çünkü kan partal ven- den
sağlanabilmektedir.Beyin ve kalp hariç
çoğuorganlarda 20-40 dakika
tıkarnnasürekli fonksiyon
kaybına
neden
olınaksızıntolere edilebi!ir
9 .Spherex® 'e göre daha küçük poliakril
nişastamik- ropartikülleri. (1-2 µm)' rün önemli hedef organ ola- rak
karaciğerve dalakta tipik RES
dağılımlarıtablo l'de
verilmiştir3.Tablo
l.Farelerde poliakril
nişastamikrokürelerinin i.v. enjeksiyondan sonra organ
dağılımları(Ortalama±Standart sapma)3
Doz (mg) Organ
0/o DozKaraciğer
88.1±9.8
0.1 Dalak 2.5±0.2
Akciğerler
6.4±0.9 Böbrekler 4.4±0.6 Böbrekler 61.8±1.8
0.5 Dalak 1.5±0.2
Akciğerler
5.4±0.5 Böbrekler 1.7±0.3
Mikropartiküllerin
alımıopsoninler
tarafındanetkili bir
şekildekatalize edilir ve bu durum partiküllerin kandaki
yarıömürlerinin
kısalınasınaneden ol-
maktadır
(;: 5 dakika).
Nişastapartikülerinin kan- daki
yarıömrü, poliakrilamid mikropartikülerinden belirgin bir
şekilde kısadır(Poliakrilamid mik- ropartiküllerinin
yarıömrü
yaklaşık90
dakikadır).Bunun nedeni,
nişastamikropartikülerirün daha etkin opsonizasyonuyla
açıklarnnaktadır25.Komp- lement, fibronektin ve irrnnunoglobulin G (Ig G
diğerpolisakkarit partiküllerine
örneğin,mannan mik- ropartiküllerine adsorbe
edildiğikadar etkili bir
şe-kilde
nişastamikrokürelerinin yüzeyine adsorbe edilir26.
Parenteral yolla uygulanan
rüşasta ırükrokürelerininbiyolojik etkileri ve poliakril
rüşastamoleküllerinin i.v.
uygularnnası dolaşımdançok
hızlıbir
şekilde atılmalarıyla sonuçlanır
(t112
< 5 dakika)19. Poliakril rü-şasta
mikropartikülerin organ
dağılımlarıtipik bir RES
dağılımıgöstermekle birlikte, mikropartikülerin
değişik
organlardaki
alımlarının sınırlarıpar- tiküllerin kandaki stabilitesine, uygulama dozuna ve çözirnebilir
rüşasta miktarına bağlıdır.RES 'teki aktif makrofajlara partikülerin
alımıaktif fagositozla olur ve dozun sadece partiküler
kısmıhücre içine aktif olarak girer.
Diğertaraftan çözirnebilir
rüşastaçok daha az miktarlarda
olınaküzere spesifik
olınayanpinositozla hücre içine girmektedir. Çözünebilir rü-
şasta, poliakril nisaşta ile beraber serum a-amilazı ile
etkileşime
girer ve partiküllerin degradasyonunu önemli oranda bloke eder. Böylece,
örneğinmik- ropartiküllerin (0.1 mg), çözünebilir
nişastaylabe- raber injeksiyonundan 5 dakika sonra
karaciğere alım% 38 'den% 87' ye yükselir3.19.
Partiküllerin i.v. verilmesi de
karaciğerden alımınıet- kiler. Doz
artırıldığındamikropartiküllerin daha az
miktarı karaciğerde tutıılur.
Bunun en iyi
açıklaması paıtiküllerin dolaşımdadaha uzun süre
kalınasıve do- ·
!ayısıyla karaciğer tarafından alırnnayan
çözirnebilir parçalara degradasyonu ile
açıklanmaktadır.Karaciğerde
poliakril
rüsaştamikropartikülleri hemen hemen sadece Kupffer hücrelerine he- deflendirilirler. Parenkimal hücre ve endotelyal hüc- relerde çok
düşük alım vardır.Tablo 2'de 14c ile
işaretli poliakril
nişastamikrokürelerinin
sıçan karaciğerindehücresel
dağılımıgörülmektedir27.
Tablo
2. 14Cile
işaretlipoliakril
nişastamik-
rokürelerinin sıçan karaciğerinde hücresel dağılırnı3Kupffer Hücreleri Endotel Hücreleri Parenkimal Hücreler
I
41
13
0/o Doz
II
29
o
7
FABAD J. Pharnı. Sci., 24, 31-42, 1999
V.
Nişastamlkrokürelerinin
uygulanmaalanlan
DNM'nin önemli kullanım alanı ke- moembolizasyondur. İlk kez 1904'de Dawbarn ta-
rafından önerilen embolizasyon, 1980'lere kadar
araşhrma konusu olrnarnışhr. Embolizasyon, çeşitli hastalıkların teşhis ve tedavisinde kuliarnlmış ancak en fazla kullanımı tümör tedavisinde olmuşturS,28- 34. Tümörü besleyen damarların embolizasyonu, da-
marın blokajı ile ya daha fazla tumör dokusunu nekroza uğratmak ya da embohzasyon sırasında kullanılan antikanserojen ilacın terapötik etkisini
artırmak için kullanılan bir tekniktir. Daha
sonraları bu tekniğe kernoembolizasyon denmiş
tirs.
1974'te Dr. Ulf Rothrnan tarafından biyolojik olarak parçalanan çapraz bağlı nişasta mikroküreleri ile mikroernbolizasyon tekniğini tanımlamıştır ve mik- rokürelcrin geliştirilmesi çalışmaları ise İsveç Upp- sala Pharmacia' da yapılmıştır8. DNM'ler ilk kez de- neysel olarak akciğer embolisi teşhisinde sintigrafik
tasanın için kullanılmıştır (Tablo 3). Sintigrafi amaç-
lı olarak, nişasta mikrokürelerinin i.v. verilmesi uygun olduğu bulunmuş, köpek akciğerine yüksek miktarda (O. 1 g / kg vücut ağırlığı) verilmiştir ve hiç bir yan etki gözlenmemiştir. Bu buluş DNM 'nın ar- teriyal kan akımının geçici olarak düşürülmesi için intraarteriyel olarak enjekte edilmesi düşüncesini doğurmuştur34•35.
DNM yardımıyla geçici olarak kan akımının tı
kanmasının bir çok potansiyel uygulama alanı var-
dır. DNM hiç bir yan etki gözlenmeden başta ka-
raciğer olmak üzere böbreğe ve barsaklara uygulanabilir. Karaciğere uygulamanın başlıca ne- deni primer ve sekonder metastatik tümörlerin te- davisinin konvansiyonel yol ile tatmin edici sonuç vermemesi ve karaciğere arteriyel kan akımı yo- luyla uygulama yapılabilmesidir. Bu amaçtan ha- reketle, karaciğer kanserlerinin tedavisinde, lokal arteriyel infüzyon kemoterapisinde kullanılmıştır36- 39. Tablo 4'de insanlarda deneysel olarak uygulanan
nişasta mikroküreleri verilmiştir.
Tablo 3. DNM'nın hayvan modellerinde kul-
lanılmas18,SO nolu kaynaklar kullanılarak yeniden
düzenlenmiştir.
Kaynak Ruthman Wulff Arfors ve ark.
Lindell ve ark.
Forsberg Lindell ve ark.
Forsberg ve Larsson Forsberg
Forsberg ve ark.
Lote ve ark.
Lake
Winding ve ark.
Lote ve Myking Malmquist ve Bodin Mir ve ark.
Erichsen ve ark.
Lorelius Turna
Erichsen ve ark.
Sigurdson ve ark.
Teder ve ark.4ı
Flowerdew ve ark.
Nott ve ark.
Akuta ve ark.
5rarklıanımar ve ark.
IIlum ve ark.43 Ulum ve ark,46 Thom ve ark.
Roos ve ark.33 Björk ve ark.47
Ridıardson ve aık. 48
Carter ve ark.39 Teder ve ark.54 Critchley ve ark.44 Johansson ve ark. 37 Teder ve ark.35 Chang ve ark.24
Yıl
1974 1975 1976 1977 1978 1978 1978 1978 1978 1980 1981 1981 1982 1982 1984 1984 1984 1984 1985 1986 1986 1987 1987 1987 1987 1988 1989 1989 1991 1991 1992 1992 1993 1994 1994 1995 1996
Organ
Akciğer Akciğer
Barsak
Karaciğer
Ayak
Karaciğer
Ayak Barsak Böbrek Barsak Barsak
Hayvan Türü Köpek Domuz Domuz
Sıçan Sıçan Sıçan Sıçan Sıçan Sıçan
Kedi Kedi
Beyin Tavşan
Barsak Kedi
Karaciğer Köpek Böbrek Köpek
Karaciğer Sıçan
Bacak Tavşan
Yanak İçi Hamster
Karaciğer Sıçan Karaciğer Tavşan Karaciğer Sıçan Karaciğer Sıçan Karaciğer Sıçan Karaciğer Domuz
Karaciğer Domuz Nazal mukoza Koyun Nazal mukoza S1çan
Karaciğer Tavşan Karaciğer Sıçan
Nazal mukoza Tavşan
Vajina Koyun
Karaciğer Sıçan Karaciğer Sıçan
Nazal mukoza Koyun ve sıçan Karaciğer Sıçan
Karaciğer Sıçan Karaciğer Sıçan
DNM'lerin kolorektal metastazların lokal ke- moterapisinde kullanımları araştırılmıştır12,17. Gü- nümüzde kullanılan en etkili ajanlar flu- oroprimidinlerden, 5-Fluorourasil (5-FU) ve 5- Fluorodeoksiüridin (FUdR) dir. Her iki madde de yüksek plazma l<lerensine ve hepatik atılıma sahiptir.
Bundan dolayı teorik olarak lokal uygulamaya uy- gundur. DNM ile yapılan uygulamanın 5- FU ve FUdR 'nın, sistemik kullaırımdan daha iyi sonuç ver-
diği ve DNM'nın bölgeye enjekte edilen sitotoksik
ajanların alımını artırdığını göstermiştir. DNM'nin
karaciğer kan akımını ayarladığı ve ajarun tümör do- kusundaki konsantrasyonu11u artırırken sistemik do-
laşımdaki dağılımı azaltmaktadır. Bu etki karaciğer
metastasları ile normal karaciğer parenkimasınıı1 da-
marsal özelliklerinin
farklı olmasıile
sağlanmaktadır.Tablo 4.
İnsanlardadeneysel olarak
kullanılanni-
şasta mikroküreleri50 nolu kaynak kullanılarak yeniden düzenlenmiştir.
Kaynak
Yıl OrganAronsen ve ark. 1979 Karaciğer
Lote 1982 Barsak
Gives ve ark. 1983 Karaciğer
Ziessman52 1983 Karaciğer
Teder ve ark. 1985 Karaciğer
Fujimato 1985 Karaciğer
Civarelli ve ark. 1985 ve 1986 Karaciğer
Thulin ve ark. 1986 Karaciğer
Epenetos ve ark. 1987 Karaciğer
Mavor ve ark. 1987 Karaciğer
Starkharrunar ve I-Iakansson 1987 Karaciğer
Gerard 1988 Karaciğer
Matsumata ve ark. 1989 Karaciğer
Andersson ve ark. 1989 Karaciğer
Britten ve ark. 1989 Karaciğer
I-lottenrott ve Lorenz 1989 Karaciğer
Lçırenz ve ark. 1989 Karaciğer
Thorn ve ark. 1989 Karaciğer
All um ve arlc 51 1990 Karaciğer
Civalleri ve ark.32 1991 l(araciğer
Laccourreve ve ark.50 1993 Beyin Civalleri ~e ark.38 1994 Karaciğer
Ridley ve ark.53 1995 Naza\ mukoza
Lokal kemoterapi için kanlanma oldukça
önemlidiı-.Küçük
karaciğertümörleri çift kanlanmaya sahiptirler ve hem hepatik arterden, hem de
poıtalvenden kan- larurken, büyük tümörler daha çok hepatik
aı-terdenkanlanrr. Hepatik arter
bağlanırsa,portal
katkıoldukça artar. Bu yüzden hepatik arter, lokal kemoterapide ter- cih edilir. Aynca sitotoksik
ajanlarınartere ve- rilmesinden soma maddenio
dağılımı,tümör dokusu ile normal
karaciğer parenl<imasmın kanlanmasına bağlıdır.
Hayvanlarda ve kolorektal
metastazlarıolan in-
sanlaı-da yapılan çalışmalar,
çok
değişkenperfüzyon karakterleri ortaya
çikannıştır.Küçük lezyonlar genelde çevredeki parenl<imaya göre hipervaskülerken, büyük lezyonlar belirgin hipovasküler merkeze sahip ol- duklan
bulunmuştur.Sitotoksik ajan aktif
olaı-ak,hedef organ
tarnfından alınmazsaherhangi bir yerde
yıkılırve
atılır.Bu durumu önlemek için DNM ile birlikte ve- rilmesi
alınunı artıımaktadrr40-42.DNM' nin bir
diğeruygulama
alanı,geçici iskemiye sebep
alınasınedeniyle
organın, düşüklinear enerji transferi ve
iyonlaşanradyasyon
hasarınadaha az
duyarlı olmasıdır.
Bu durum özellikle
sağlıklıdo-
kuları
ve
yaşamsalorganlan radyoterapinin
zararlıetkilerinden korur8,2S.
DNM ile
oluşhırulaniskemik bölgeye, lokal mik- rodalga yüksek
ısı uygulanmasıylatümör dokusunda kan
akınunınsistemik
dolaşıma karışmadanyüksek tümör içi
sıcaklıklarınınelde
edildiğiuygulamalar da
vardır. Böylece tüınör dokusuı1un ısıyla artan me-
tabolizması
nedeniyle,
sağlıklıdokuya göre çok daha fazla nekroza
uğradığı gösterilmiştir28.DNM'nın
naza! yolla kullanmu da
vardır. Düşükmo- lekiil
ağırlıklı ilaçların örneğin;proprananol ve ste- roidler gibi, naza! absorpsiyonlarmm iyi
olduğubi- linmektedir ve bu ilaçlardan elde edilen kan düzeylerinffi i.v. uygulamaya
yakınsonuçlar
verdiği gösterilmiştirbunun nedeni naza!
mukozanınkan da-
marlarıyla
dolu
genişbir bölge
olınasıve proteolitik et-
kinliğin
gastrointestinal sisteme göre daha az ol-
masıdır.
Ancak polar moleküllerin tek
başlarınauygulamadan soma istenen plazma seviyesine ula-
şamadığı
ve bu moleküllerin absorpsiyonu
arttırmakamacıyla
saha asitleri, fusidik asit türevleri
bazıpo- limerler ve
farklı yapıdasülfaktanlar
kullanılınasıruzorunlu
kılıruştır.Bu maddelerin uzw1 süreli kul-
lanımlarında nazal mukozaya zarar verdikleri göz-
lenmiştir.
Çünkü etkilerini mukus viskozitesini azal- tarak veya naza! mulcozadaki enzimleri inhibe ederek göstermektedirler bu nedenle membran modifiye edici bu maddelerin
kullanımı,özellikle diabet gibi kronik tedavi gerektiren hastalarda önem
taşır43-48.Buradan hareketle Illum ve
arkadaşlan43-46DNM' yi
taşıyıcı
olarak
önermişlerdir.Koyunlarda gen-
tamisinle, sıçanlarda insuliı1le ve koyun ve sıçanlarda desmopressinle birlikte DNM mik- rokürelerin penetrasyon
artırıcıolarak
kullanıldığı çalışmalardailaç
geçirgenliğiiçin önemli bulgular elde
edilıniştir.DNM mikroküreleri ve li- zofosfatidilkolin ile
hazırlananbiyoadhesif
nişastamikroküceleri
diğerformülasyonlarla kar-
şılaştırilmalı şekilde
in vivo olarak
incelenmiştir.Hazırlanan forrnülasyonlar, intranazal, subkütan ve
intravenöz olarak
uygulanırnştır. Uygulamayıta- kiben koyunlarda belirli
aralıklakan numunesi
alınarak plazma glukoz ve insülin düzeylerinin öl-
çüldüğübir
çalışmada45lizofosfatidilkolin ile
hazırlanan
mikrokürelerin i.v. uygulamaya benzer
bir plazma insülin profili
gösterdiğive etki süresinin
fABAD J. Piıarm. Sci., 24, 31-42, 1999
on
a
b""
§
::) [O"l -c ""
2o ö
'"' '" "·
E ~
c
~ ~c
6
omo :nı
"
-".E .5
'~ 'G;
.E .E
"
~E ıoı c
N N
"
~o: o:
XXl-7..5 Zan1:ııı (d<ıkika)
Şekil 6. a) İntranazal uygulamayı takiben plazma insülin-zaman profili (2 1.U/kg). (O) i.n. insülin çözeltisi;(+) i.n.
DNM; ( •) i.n. insülin çözeltisi ve lizofosfatidilkolin; (D) i.n. insülin ile DNM; (R) i.n. insülin ile li- zofosfatidilkolin içeren DNM45
b) İnsülinin i.n. (21.U/kg), i.v. (0.1 !.U/kg) ve s.c (0.2 !.U/kg) dozda uygulanması ile gözlenen zamana karşı
plazma insülin konsantrasyonu. (l!lllll), Nişasta mil<roküreleri ve lizofosfatidilkolin ile hazırlanan DNM'ler; (=) i.v. insülin çözeltisi; (A) s.c. insülin çözeltisi45
Şekil 7. İntranazal ve i.v. uygulanan gentamisin (Or- talarna±Standart hata). D intranazal gentamisin çözeltisi (5 mg/kg)(n~2); İntranazal gentamisin çö- zeltisi (5 mg/kg) 2 mg/mL lizofosfatidilkolin (0.026 mg/kg)(n~3); 6 intranazal gentarnisin (5 mg/kg) ile nişasta rnikroküre (n=3); İntranazal
gentarnisin (5mg/kg) lizofosfatidilkolin (0.2 mg/
kg)(n~3); llll i.v. gentarnisin çözeltisi (2 mg/kg)
(n~3)43
aha uzun olduğu gözlenmiştir (Şekil 6) Benzer so- nuçlar gentamisin ile de alırunışhr (Şekil 7). Nişasta aynı zamanda biyoadhesif etki gösterdiğinden ab- sorpsiyonu düşük olan polar moleküllerin naza!
emilimlerini belirgin olarak artırmaktadır43.
DNM' !erin naza! mukozaya etkilerinin incelendiği
bir çalışmada, uzun süreli DNM kullanımından
sonra mukoza ışık ve taramalı elektro11 mik- rosJ<obuyla incelenmiştir. Çalışmada, 8 hafta bo- yunca 10 mg ve 20 mg' lık mikroküreler tavşanlara verilmiş sonuçlar ticari preparat ile kar-
şılaştirılmıştir. Taramalı elektron mikroskobu gö- rüntüleri incelendiğinde, epitel ve naza] titrek si-
liaların sağlam olduğu görülmüştür. Bazılarında çok küçük değişiklikler gözlenmiştir fakat bu durumun verilen madde miktarıyla ilgili olduğu dü-
şünülmektedir. DNM' nin verilmesinden sonra ışık
mikroskobunda yapılan incelemelerde epitelde önemsenmeyecek düzeyde hiperplazi görülmüşhir.
Sonuç olarak, DNM' nin ilaçların absorsiyonuna
yardımcı olduğu ve yan etkisinin azlığı ve biyolojik olarak canlılara uygun bir sistem olduğu dü- şünülmektedir47.
İnsulin koyunlarda DNM ile vajinal yolla da uy-
gulanmış ve insülinin çözeltisi ile karşılaştırılmıştır.
Lizofosfatidilkolin, insulinin vajinal ab- sorpsiyonunu artıcı olarak hem DNM for- n1ülasyo11una, hem de insülin çözeltisine ek- lenmiştir. İnsulinin lizofosfatidilkolin içeren çözeltisi biyoyararlarnmı en yüksek çıkmasına kar-
şın, çözeltideki peptidin stabilitesi, DNM'nin ad- hesif özelliği ve uygulama kolayiığm nedeniyle, DNM mikroküreleri ile uygulama avantajlı bu- lunmuştur49 (Tablo 5).
difüze olabildiği, hayvanlarda ve insanlarda yapılan
farmakokinetik çalışmaların bunun embolize olan bölgedeki artan ilaç konsantrasyonuna bağlı olduğu
ve böylece toksik ilaçların yan etkilerinin azaldığını göstermiştir.
Nişasta mikrokürelerinin kemoterapideki kullanım alanları yanında, embolizasyon nedeniyle oluşan ge- çici iskemiye yol açan oksijensizliğin sağlıklı do- kuyu radyasyonun hasarlarından koruyabileceğini göstermiştir. Ayrıca mikroküreler tümörlerin yük- sek ısılı tedavilerinde de yararlı olabilirler çünkü se- çilen dokunun ısınabilme yeteneği büyük ölçüde do- kunun kan akımı ile ilgilidir.
Tablo 5. İnsülin formülasyorüarının koyunlarda vajinal uygulanmasından sonra plazma insülin - zaman profiline ait ortalama farn1akokinetik parametreler (Ortalama± Standart I--Iata)49
Formülasyon cdak Tm,o (dak.) Cmax (MIU/I)
(mmol/I)
lnsülin çözeltisi 3.3±0.15 120 ± 25 10.4±2.0 İnsülın çözeltisi+ LPC 1.5±0.10 59 ±3 797 ± 210
insülin + DNM 2.4 ± 0.37 195±15 56± 22
insülın + DNM + LPC 2.1± 0.29 239 ± 34 28± 7 Biyolojik olarak parçalanan nişasta mikroküreleri se- rebral arteriyal embolizasyon amacıyla baş, boyun tümörleri ve vasküler malformasyonlarda kul-
lanılnuştır. Yeni gelişfüilen arteriyal embolizasyon iş
lemi ile; arteriyol alışı değiştirmeden intemal karotit arterin bütünlüğünü bozmadan
20
sıçanda serebral arteriyal rnikroembolizasyon yapılmış ve değişikmiktarda DNM beyine sol ekstemal karotit arterden
uygulanmıştır. Klinik ve histopatolojik sonuçlar; se- rebral embolizasyonda kullanılan DNM'rnn mik- tarına bağlı olduğu bulunmuştur. Spherex® mik- . roküreler, beyinde biyolojik olarak parçalanan
mikrokürelerden daha önce elde edilen sonuç ile kar-
şılaşhrildığında farklı davrarnnaktadır ve materyalin
hızlı parçalanma özelliğine rağmen beyinde iskemi sonucu kalıcı tahrip gözlenmiştirso.
VI.Sonuç
Nişasta mikrokürelerinin embolizasyon, nazal ve parenteral amaçlı kullanımı önerilmektedirler. İlaç
larla karıştırılarak intraarteriyal uygulamalarında;
ilacın iskemik bölgedeki doku veya hücrelere kolay
Tmax O(dak). AUCo-2'0 Mutlak Relatıf
(mlU dak ı-1) X 10-3 Biyoyararlanım Biyoyararlanım
(%) (%)
20 ± 6.8 1.5 ± 0.2 0.7 ± 0.1 17 ± 0.2 16±1.4 28.0 ± 8.6 13.5±4.1 32.5 ± 9.9
70 ± 38 8.1 ± 2.8 3.9±1.3 94±32
85 ± 35 5.0 ± 1.0 2.4 ± 0.5 5.8 ± i.2
Nişasta mikrokürelerin biyoadhesif özelliği ne- deniyle naza! ve vajinal uygulamada mukoza ile temas süresini artırdığı ve ilacı kontrollü salan bir sistem oluşturduğu bilinmektedir ve aynı zamanda penetrasyon artırıcı etkileri de vardır.
Sonuç olarak nişasta mikroküreleri, etken maddeleri hedefe taşımada aktif ve pasif olarak hc- deflendirilebilmeleri, biyolojik olarak par- çalanabilmeleri, canlıya uygunluğu gibi üs- tünlükleriyle gelecekte klinik yönden ümit vadeden ilaç taşıyıcılarıdır .
KAYNAKLAR
1. Tanker M, Tanker N. farmakognozi I, Ankara Üniv.
Eczacılık Fak.Yayın No: 58, Ankara, 1985.
2. Burtis CA, Ashwood ER. Tietz Fundamentals of CU- nical Chemistry, Philadelphia,W.B.Saunders Com- pany, 1996.
3. Edman P, Sjöholm I, Chemo- Embolization and Pas- sive Targeting \Vith Degradable Starch Microspheres, in Donbrow M (ed), Microcapsules and Nanoparticles in Medicine and Pharrnacy, Landon, CRS Press Inc, pp. 265- 280, 1992.
4. Fahlvik AK, Holtz E, Leander P, Schrqder U, Kla-
FABAD 1. Pharnı. Sci., 24, 31-42, 1999
veness
J.
Magnetic Starch Microspheres, Efficacy and Elimination A New Organ-Specific Contrast Agent for Magnetic Resonance Imaging, Invest. Radio., 25, 113- 120, 1990.J. Fahlvik AK, Artursson P, Edman P. Magnetic Starch Microspheres; Interactions of a Microspheres MR Contrast Medium with Macrophages In vitro, Int.f.Pharm.,65, 249-259, 1990.
6. Thies C. Dispersed Systems for Parenteral Ad- ministration, in Rosoff M (ed.) Controlled Release of Drugs: Polymers and Aggregate Systems, New York, VCH Publishers, 97-121, 1989.
7. Ball ABS. Regional Chemotherapy lor Colorectal He- patic Metastases Using Degradable Starch Mic- rospheres, Acta Oncologica., 30, 309-313,1991.
8. Lingberg B, Lote K, Teder H. Biodegradable Starch Microspheres- A New Medical Tool, in Davis SS, Illum L, McVie JG, Tomlinson E (eds.), Microspheres and Drug Therapy,Pharmaceutical, Immunogical and l\1e- dical Aspects, Amsterdam, Elsevier Science Publishers B.V, pp.153- 188, 1984.
9. Russell GJ. Starch Microspheres as Drug Delivery Systems, Pharm.Int, October, 260-262, 1983.
10. Gürkan H., Kaş SH, Hıncal AA Streptomycin Sulfate Microspheres: Dissolution Rate Studies and Release Kinetics-11, Hacettepe Univ.Ecz. Fak. Der/ 6, 11- 19,1986.
lJ. I-Iamdi G, Duchene D, Eremeev NL, Ponchel G. Pre- paration and Characterization of Degradable Starch Microspheres, Particulate Systems from Formulation to Production, Istanbul, 6-7 October, 1997.
12. Gyves
JW,
Ensminger WD, Vanltarken D, Ni- edernuber J, Stetson P, Walker S. Improved Regional Selectivity of Hepatic Arterial Mitomycin by Starch Microspheres, Clin.Pharmacol. Ther.,34, 259-265,1983.13. Artursson P, Edman P, Laakso T, Sjöholm L Cha- racterization of Polyacryl Starch Microparticles as Car- riers for Proteins and Drugs, J.Pharn1. Sci, 73, 1507- 1513,1984.
14. Artursson P, Edman P, Sjöholm L Biodegradable Mic- rospheres. I. Duration of Action of Dextranade Ent- rapped in Polyacrystarc Microparticles In Vivo, j.Pharm.Exp. Therap, 231, 705-712,1984.
15. Fournier C, Hamon M, Hamon M, Wannebroucq J, Pe- tiprez S, Pruvo J, Hecquet B. Preparation and Prec- linical Evaluation of Bioresorbable Hydrox- yethylstarch Microspheres for Transient Arterial Embolization, Int.]. Pharm, 106,41-49-1994.
16. Levy MC, Andry MC. Microcap::>ules with Walls Made of Cross Linked Starch Delivatives, Whateley TL(ed.), Microencapsulation of Drugs, Switzerhand, Harwood Academic Publishers, pp.1-16, 1992.
17. Stjamkvist P, Laakso T, Sjöholin 1. Biodegradable Mic- rospheres.XII.Properties of the Crosslinking Chains in Pol- yacryl Starch Micropartides, JPharm.Sd, 78,52-56, 1989.
18. Edman P, Ekman B, Sjöholm I. Immobilization of Pro- teins in Microspheres of Biodegradable Pol- yacryldextran, ].Pharm.Sci, 69,838-842,1980.
19. Laakso T, Artursson P, Sjöholm I. Biodegradable Mic- rospheres. N.Factors Affecting the Distribution and Degradation of Polyacryl Starch Microparticles, JPharm.Sci, 75, 962-967,1986.
20. Stjarnkvist P, Artursson P, Brunmark A, Laakso T, Sjö- holm !., Biodegradable Microspheres.VIII. Killing of Leishmania Donovani in Cultured Macrophages by Microparticle Bound Primaquine, Int.j.Phann.,40, 2l5- 222,1987.
21. Laakso T, Stjamkvist P, Sjöholm, !. Biodegradable Mic- rosperes VI: Lysosomal Release of Covalently Bound Antiparasitic Drugs from Starch Microparticles, ].Pharm.Sci, 76, 134-140, 1987.
22. Arturson P, Laakso T, Edman P. Acrylic Microspheres ln Vivo IX: Blood Elinı.ination Kinetics and Organ Dist- ribution of Microparticles with Different Surface Cha- racteristics, j.Pharm. Sci, 72,1415-1420,1983.
23. Civalleri D, Scopinaro G, Balletto N, Claudiani F, De- Cian F, Camerini G, De Paoli M., Bonalumi U. Chan- ges in Vascularity of Liver Tumours After Hepatic Ar- terial Embolization with Degradable Starch Microspheres, Br.f.Surg, 76, 699- 703,1989. '
24. Chang D, Jenkins SA, Grime S), Nott DM, Cookc T.
Increasing Hepatic i\rterial Flow to Hypovascular 1--le- patic Tumours Using Degradable Starch Microspheres, Br.f.Cancer, 73, 961-965, 1996.
25. Artursson P, Sjöholm I. Effect of Opsonins on the Mac- rophage Uptake of Polyacrylstarch Microparticles, Int.f.Pharm, 32, 165-170,1986.
26. Artursson P, Johansson D, Sjöholm I. Receptor- Me- diated Uptake of Starch and Mannan Microparticles by Macrophages: Relative Contribution of Receptors for Complement Immunoglobulins and Carbohydrates, Biomaterials, 9, 241-246,1986.
27. Laakso T, Smedsrod B. Cellular Distribution in Rat Liver of Intravenously Administered Polyacryl Sl"arch and Chondroitin Sulfate Microparticles, Int.f.Pharm, 36, 253-262, 1987
28. Turna RF. The Use of Degradable Starch Microspheres for Transient Occlusion of Blood Flow and Drug Tar- geting to Selected Tissues in Davis SS, Illum L, McVie JG, Tomlinson E (eds.), Microspheres and Drug The- rapy,Pharmaceutical, In1munogical and MediifRI As- peçJs, Amsterdam, Elsevier Science Publishers B.V, pp.189-203,1984.
29. Taguchi T. Chemü -Occlusion for the Treatment of Liver Cancer, Clin., Pharmacokinet, 26, 275-291,1994.
30. Johansson CJ. Pharmacokinetic Rationale for Che- motherapeutic Drugs Combined with Intra-Arterial Degradable Starch Microspheres (Spherex®), Clin.Pharmacokinet, 31, 231-240,1996.
31. Yoshikawa T, Kokura S, Oyamada H, Iinuma S, Nis- himura S, Kaneko T. Antitumor effect of Ischemia- Reperfusion Jnjury Induced by Transient Em- bolization, Cancer Res, 54, 5033-5035, 1994.
32. Civalleri D, Esposito M, Fulco RA, Vannozzi M, Bal- letto N, DeCian F, Percivale PL, Merlo F. Liver and Tumor Uptake and Plasma Pharmacokinetic ,of Ar- terial Cisplatin Administered with and Without Starch Microspheres in Patients with Liver Metastases, Can- cer, 68, 988-994, 1991.
33. Roos G, El Hag IA, Teder H, Stenram U. Improved /\n- titumor Effect of the Nitrosourea Drugs Tauromustine (TCNU) and Carmustine (BCNU) on a Rat Liver Ade- nocarcinoma after Hepatic Arterial Administration
wi th Degradable Starch Microspheres, Anticancer Res1
11,13-16,1991.
34. Lorelıus LE, Benedetto AR, Blumhardts R, Gaskıll H, Lancaster JL, Stridbeck H. Enhanced Drug Retention in VX2 Tumors by Use of Degradable Starch Mic- rospheres, Invest. Radio, 19,212- 215,1984.
35 Teder H, johansson Cj, d' Argy R, Lundin N, Gun- narsson P O. The Effect of Different Dose Levels of Degradable Starch Microspheres (Spherex() on the Distribution of Cytotoxic Drug after Regional Ad- ministration to Tumour-Bearing Rats, Bur. f. Canceıı
31A, 1701-1705, 1995.
36. Sigurdson ER, Ridge JA, Daly )M. lntra-Arterial ln- fusion of Doxorubicin with Degradable Starch Mic- rospheres, Arch. Surg, 121,1277-1281, 1986.
37. Johansson CH, Teder H, Grönquıst L, Gunnarsson PO.
I--Iepatic lntra-Arterial Administration of Doxorubıcin
and Degradable Starch Microspheres, Acta On- cologica, 33, 39-42, 1994.
38. Civalleri D, Pector JC, Hakansson L, Arnaud
JP,
Duez N, Buyse M. Treatrnent of Patients with Irresectable Liver Metastases from Colorectal Cancer by Chemo- Occlusion with D.egradable Starch Microsperes, Br.].Surg, 81,1338-1341, 1994.39. Carter R, Cooke TG, liemingway D, McArdle C.S, An- gerson W. The Combination of Degradable Starch Mic- rospheres and Antiotensin II in the Manipulation of Drug Delivery in an Animal Model of Colorectal Me- tastasis, Br.f.Cancer1 65,37-39,1992.
40. Civalleri D, Rollandi G, Simoni G, Mallarini, Repetto M, Bonalumi U. Redistribution of Arterial Blood Flow in Metastases - Bearing Livers After Infusion of Deg- radable Starch Microspheres, Acta Chir. Scand., 151, 613-617, 1985.
41. Teder H, Aronsen KF, Björkman S, Lindell B, Ljung- berg J. The Influence of Degradable Starch Mic- rospheres on Liver Uptake of 5- F!uorouracil After He- patic Artery Injection in the Rat, f. Pharm. Pharmacol.1
38, 939-941,1986.
42. Hunt TM, Flowerdew ADS, Birch SJ, Williams J D, Mullee MA, Taylor L Prospective Randomized Cont- rolled Trial of Hepatic Arterial Embolization or In- fusion Chemotherapy with 5 Fluorouracil and Deg- radable Starch Microspheres for Colorectal Liver Metastases, Br.JSurg, 77, 779-782,1990.
43. lllum L, Farraj N, Critchley H, Davis SS. Nasal Ad- ministration of Gentamicin Using a Novel Delivery
Systems, Int. f. Phann, 46,261-265,1988.
44. Critchley H, Davis SS, Farraj N F, lllum L Nasal Ab- sorption of Desmopressin in Rats and Sheep Effect of a.
Bioadhesive Microsphere Delivery System, J.Pharın.
Pharmacol., 46, 651-659,1994.
45. Farraj N.F, johansen B R, Davis S S and L lllum. Nasal Administration of Insulin Using Bioadhesive Mic- rospheres as a Delivery System,]. Cont .Rel./ 13,253- 261,1990.
46. lllum L, Farraj N.F, Critchley H, johansen BR, Davis S.S. Enhanced Nasal Absorption of Insulin in Rats Using Lysophoshatidylcholine, Int.
f.
Plıarm., 57, 49- 54, 1989.47. Björk E, Bjurströn S, Edman P. Morphologic Exa- mination of Rabbit Nasal Mucosa 'After Nasal Ad- ministration of Degradable Starch Microsheres, Int. f.
Plıarm.,75, 73-80,1991.
48. Björk E, Edman P. Characterization of Degradable Starch Microspheres as a Nasal Delivery System for Drugs, Int.
f.
Pharm., 62, 187-192,1990.49. Richardson JL, Farraj NF, lllum L. Enhanced Vajinal Absorption of Insulin in Sheep Using Lysop- hosphatidylcholine and a Bioadhesive Microsphere Delivery System, Int. f. Pharm, 88, 319- 325, 1992.
50. Laccourreye O, Laurent A, Pohvka M, Waaef M, Domas L, Brasnu D, Merlarld JM. Biodegradable Starch Microspheres for Cerebral Arterial Em- bolization, Jnvest. Radiol., 28, 150-154, 1993.
51. Allum WH, jewkes Aj, Lanchburg E, Darby S, Mac- donald F, O'Brien T, Biodegradable Emboli and An- tibody Targetting of Colorectal and Gastric Hepatic Metastases A Pilot Study, Eur.
f.
Cancer, 26, 876- 879,1990.52. Ziessman H A, Thrall J H, Gyves JW, Ensminger WD, Niederhuber JE, Tuscan M, Walker S, Quantitative He- patic Arterial Perfusion Scintigraphy and Starch :tv1ic- rospheres in Cancer Chemotherapy, f. Nucl.Med./
24,871-875,1983.
53. Ridley D, Perkins AC, Washington N, Wilson CG, Wastie ML, O'Flynn P, Battman A, Ponchel G, Duc- hene D, The Effect of Posture on Nasal Clearance of Bi- oadhesive Starch Microspheres, S.T.P Pharma. Sci., 5, 442-446,1995.
54. Teder H, Joharsson CJ, The Effect of Different Dosages of Degradable Starch Microspheres(Spherex®) on the Distribution of Doxorubicin Regionally Administered to the Rat, Anticancer Research, 13, 2161-2164, 1993.