Bizler yıllar önce buralardan arsa satın alarak, başımızı sokacak bir evimiz olsun istedik. Bunun için gecemizi gündüzümüze katıp çalıştık! Zaten zor olan yaşam ve çalışma koşullarının yanı sıra evimiz olsun diye de fazlasıyla çaba sarfettik.''
Esenyurt'un Yenikent ve Ardıçlı Mahallesi'nde oturan emekçiler, barınma hakkı için yaklaşık 3 haftayı aşkındır eylemler düzenliyor.
''Bizler yıllar önce buralardan arsa satın alarak, başımızı sokacak bir evimiz olsun istedik. Bunun için gecemizi gündüzümüze katıp çalıştık! Zaten zor olan yaşam ve çalışma koşullarının yanı sıra evimiz olsun diye de fazlasıyla çaba sarfettik.''
Esenyurt'un Yenikent ve Ardıçlı Mahallesi'nde oturan emekçiler, barınma hakkı için yaklaşık 3 haftayı aşkındır eylemler düzenliyor.
Eylemde bir basın açıklaması yapan mahlleli, ''sorunumuzu defalarca dile getirdik, bugün burada toplanma amacımız bu sorunu bir kez daha dile getirmek, barınma hakkımızı savunmadaki kararlılığımızı göstermek ve kamuoyunun desteğiyle bir kez daha yetkilileri bu sorunun çözülmesi için çaba sarfetmeye davet etmektir.
Bizler yıllar önce buralardan arsa satın alarak, başımızı sokacak bir evimiz olsun istedik. Bunun için gecemizi gündüzümüze katıp çalıştık zaten zor olan yaşam ve çalışma koşullarının yanı sıra evimiz olsun diye de fazlasıyla çaba sarfettik.
Harcadığımız bunca emeğin sonunda birer evimiz olduk ancak yıllardır üstünde barındığımız arsalara birden hiç tanımadığımız kimseler ortak olarak çıktı. Bizler merak ediyoruz kim bu ortaklar ve 15-20 yıl sonra nereden çıktılar?
Bu ortaklar Esenyurt Belediyesi tarafından arsalarımıza dahil edilmiştir. Yıllardır vergisini, elektriğini, suyunu yatırdığımız Esenyurt Belediyesi bugün bizleri hiçe sayarak, bizim hakkımız olan yerleri başkalarına servis etmektedir. Bu uygulamanın en kibar ismi rantçılıktır, en gerçekçi hali ise hırsızlıktır.
Şimdi gelelim bu hırsızların hesaplarına. Yıllardır vergilerini alırken kimse "bu evler, bu arsalar size ait değil"
demedi. Seçim dönemlerinde tapularınızı alacaksınız diye oyları topladılar. Bugün baktığımızda ise tapularımızı iç etmeye çalışıyorlar, tüm çaldıkları yetmiyormuş gibi arsalarımızı satışa çıkarmışlar
ve en az 2-3 kişiyi de ortak etmişler. Ortak edilen kişilerin büyük bir kısmının ise emlakçı olması tesadüf mü? Bunlar demek oluyor ki, bu hırsızlar bizim evlerimizi elimizden almanın sistemini kurmuşlar ve işletmeye çalışıyorlar. Bu gibi oyunlar yalnızca Esenyurt'ta dönmüyor, ülkenin dört bir yanında kentsel dönüşüm yasası altındaki
kandırmacalarla, emekçi ve yoksul insanların mahalleleri yıkılmaya çalışılıyor. Oyunların adı değişiyor ama yapılan hep aynı kapıya çıkıyor. Bizlerden çalıp zenginlere peşkeş çekiyorlar ya şam alanlarımızı.
Esenyurt Belediyesi'nin imar planları çerçevesinde mağdur olan yalnızca bizler değiliz. Yeşil alan olarak belirlenen yerleri büyük inşaat firmalarına satan ve kanuni sınırları aşarak kat izinleri veren belediye, inşaat firmaları işbirliğiyle birçok insanı mağdur etmektedir. Ukra İnşaat, Fi Yapı, Özyurtlar İnşaat, Uluhan Grup gibi firmalara satılan hazine arazileri ve yeşil alanlara, ev yapma vaadiyle birçok insandan para toplandı. İmar planları Büyükşehir Belediyesi'nden döndüğünde ise evim olsun diye ödeme yapan insanlar mağdur hale geldiler. Bugün internette, sosyal medyada ya da gazetelere baktığımızda nerede bir imar sorunu varsa oradan Esenyurt Belediyesi çıkıyor. Bunlar tesadüf olabilir mi?
Bunların hepsi planlı bir sömürü ticaretinin ürünüdür.
Bizler üç haftayı aşkındır yaptığımız eylemlerimizde belediyenin asıl niyetini de gördük. Belediye başkanı Necmi Kadıoğlu ne zaman belediyeye gitsek karşımıza polis, zabıta ve Emin Batmazoğlu'nu dikti. Seçim zamanı kapı kapı dolaşan, oy için bir sürü vaad verenler bizi dinlemek istemediler. Ü;stelik yaptıkları yetmiyormuş gibi bizlere
tehditlerde bulundular. Ardıçlı mahallesi muhtarı da bizlere küfürler savurdu. Mahallemizdeki birlikteliğimiz ve örgütlülüğümüzü bozmak için hakkımızda bunlar terörist, Esenyurt'u karıştırmak için böyle yapıyorlar şeklinde sözlerle insanların akıllarını karıştırmaya çalıştılar.
Bizler 20-30 yıldır Esenyurt'ta oturuyoruz, alnımızın teriyle yaptığımız evlere bugün onlarca ortakçı çıkartılıyor.
Buna sessiz kalmayacağız ve barınma hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bizlerden çözüm için oy isteyen belediye
yönetiminden, para isteyen emlakçılardan ve onların iş birlikçilerinden hesap soracağız. Artık onlara ne tek oy, ne de tek kuruş para vermeyeceğiz. Zaman hesap sorma zamanıdır. Bizim derdimiz yalnızca kendi evlerimizi, yaşam alanlarımızı kurtarmak değil Türkiye'nin dört bir yanında kentsel dönüşüm, afet yasaları, imar planları gibi isimlerle yapılan sömürüye ve talana karşı koymaktadır. Bu sorun çözülene kadar eylemler düzenlemeye, meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Hukuki hak arama kanallarının yanı sıra sokağın gücüne, etkisine inanıyoruz. Bu yüzden tüm Esenyurt'u, kentsel dönüşüm mağdurlarını, emekçileri dayanışmaya çağırıyoruz. Örgütlü mücadelemizi büyüterek ilerlemek, dayanışmak ve sorunlarımızı çözmek için önümüzdeki hafta dernekleşeceğimizin duyurusunu da yapalım burdan.''
Gün birlik olma, dayanışma, direniş ve hak arama günüdür.
Direne direne kazanacağız! diye sloganlar atan Ardıçlı Yenikentliler olaysız bir biçimde dağıldılar eli, ''sorunumuzu defalarca dile getirdik, bugün burada toplanma amacımız bu sorunu bir kez daha dile getirmek, barınma hakkımızı savunmadaki kararlılığımızı göstermek ve kamuoyunun desteğiyle bir kez daha yetkilileri bu sorunun çözülmesi için çaba sarfetmeye davet etmektir.
Bizler yıllar önce buralardan arsa satın alarak, başımızı sokacak bir evimiz olsun istedik. Bunun için gecemizi gündüzümüze katıp çalıştık zaten zor olan yaşam ve çalışma koşullarının yanı sıra evimiz olsun diye de fazlasıyla çaba sarfettik.
Harcadığımız bunca emeğin sonunda birer evimiz olduk ancak yıllardır üstünde barındığımız arsalara birden hiç tanımadığımız kimseler ortak olarak çıktı. Bizler merak ediyoruz kim bu ortaklar ve 15-20 yıl sonra nereden çıktılar?
Bu ortaklar Esenyurt Belediyesi tarafından arsalarımıza dahil edilmiştir. Yıllardır vergisini, elektriğini, suyunu yatırdığımız Esenyurt Belediyesi bugün bizleri hiçe sayarak, bizim hakkımız olan yerleri başkalarına servis etmektedir. Bu uygulamanın en kibar ismi rantçılıktır, en gerçekçi hali ise hırsızlıktır.
Şimdi gelelim bu hırsızların hesaplarına. Yıllardır vergilerini alırken kimse "bu evler, bu arsalar size ait değil"
demedi. Seçim dönemlerinde tapularınızı alacaksınız diye oyları topladılar. Bugün baktığımızda ise tapularımızı iç etmeye çalışıyorlar, tüm çaldıkları yetmiyormuş gibi arsalarımızı satışa çıkarmışlar ve en az 2-3 kişiyi de ortak etmişler. Ortak edilen kişilerin büyük bir kısmının ise emlakçı olması tesadüf mü? Bunlar demek oluyor ki, bu hırsızlar bizim evlerimizi elimizden almanın sistemini kurmuşlar ve işletmeye çalışıyorlar. Bu gibi oyunlar yalnızca Esenyurt'ta dönmüyor, ülkenin dört bir yanında kentsel dönüşüm yasası altındaki kandırmacalarla, emekçi ve yoksul insanların mahalleleri yıkılmaya çalışılıyor. Oyunların adı değişiyor ama yapılan hep aynı kapıya çıkıyor. Bizlerden çalıp zenginlere peşkeş çekiyorlar yaşam alanlarım ızı.
Esenyurt Belediyesi'nin imar planları çerçevesinde mağdur olan yalnızca bizler değiliz. Yeşil alan olarak belirlenen yerleri büyük inşaat firmalarına satan ve kanuni sınırları aşarak kat izinleri veren belediye, inşaat firmaları işbirliğiyle birçok insanı mağdur etmektedir. Ukra İnşaat, Fi Yapı, Özyurtlar İnşaat, Uluhan Grup gibi firmalara satılan hazine arazileri ve yeşil alanlara, ev yapma vaadiyle birçok insandan para toplandı. İmar planları Büyükşehir Belediyesi'nden döndüğünde ise evim olsun diye ödeme yapan insanlar mağdur hale geldiler. Bugün internette, sosyal medyada ya da gazetelere baktığımızda nerede bir imar sorunu varsa oradan Esenyurt Belediyesi çıkıyor. Bunlar tesadüf olabilir mi?
Bunların hepsi planlı bir sömürü ticaretinin ürünüdür.
Bizler üç haftayı aşkındır yaptığımız eylemlerimizde belediyenin asıl niyetini de gördük. Belediye başkanı Necmi Kadıoğlu ne zaman belediyeye gitsek karşımıza polis, zabıta ve Emin Batmazoğlu'nu dikti. Seçim zamanı kapı kapı dolaşan, oy için bir sürü vaad verenler bizi dinlemek istemediler. Ü;stelik yaptıkları yetmiyormuş gibi bizlere
tehditlerde bulundular. Ardıçlı mahallesi muhtarı da bizlere küfürler savurdu. Mahallemizdeki birlikteliğimiz ve örgütlülüğümüzü bozmak için hakkımızda bunlar terörist, Esenyurt'u karıştırmak için böyle yapıyorlar şeklinde sözlerle insanların akıllarını karıştırmaya çalıştılar.
Bizler 20-30 yıldır Esenyurt'ta oturuyoruz, alnımızın teriyle yaptığımız evlere bugün onlarca ortakçı çıkartılıyor.
Buna sessiz kalmayacağız ve barınma hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bizlerden çözüm için oy isteyen belediye
yönetiminden, para isteyen emlakçılardan ve onların iş birlikçilerinden hesap soracağız. Artık onlara ne tek oy, ne de
tek kuruş para vermeyeceğiz. Zaman hesap sorma zamanıdır. Bizim derdimiz yalnızca kendi evlerimizi, yaşam alanlarımızı kurtarmak değil Türkiye'nin dört bir yanında kentsel dönüşüm, afet yasaları, imar planları gibi isimlerle yapılan sömürüye ve talana karşı koymaktadır. Bu sorun çözülene kadar eylemler düzenlemeye, meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Hukuki hak arama kanallarının yanı sıra sokağın gücüne, etkisine inanıyoruz. Bu yüzden tüm Esenyurt'u, kentsel dönüşüm mağdurlarını, emekçileri dayanışmaya çağırıyoruz. Örgütlü mücadelemizi büyüterek ilerlemek, dayanışmak ve sorunlarımızı çözmek için önümüzdeki hafta dernekleşeceğimizin duyurusunu da yapalım burdan.''
Gün birlik olma, dayanışma, direniş ve hak arama günüdür.
Direne direne kazanacağız! diye sloganlar atan Ardıçlı Yenikentliler olaysız bir biçimde dağıldılar HABERLİNK-03-03-2013