• Sonuç bulunamadı

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRKu. HAlVIER;. ::.-:_r.::j! 2=...,:.?C.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRKu. HAlVIER;. ::.-:_r.::j! 2=...,:.?C."

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Araştırma Merkezi TÜRKu

HAlVIER;.

::.-:_r .::J ·! 2=...,:.?C.

2. ULUSLARARASI

TÜRK KÜLTÜR EVRENİNDE ALEVİLİK ve

BEKTAŞİLİK BİLGİ ŞÖLENİ BİLDİRİ KİTABI

2. CİLT

Editörler

Dr. Filiz KILIÇ Tuncay BÜLBÜL

17-18-19 Ekim 2007

ANKARA

(2)

Bavyera Devlet Kütüphanesi'nde Bir Bektaşi Şairleri Mecmuası

The Mecmua of Bektashi Poets in Bavyera State Library

Muhittin ELİAÇIK*

ÖZET

13. yüzyılda Hacı Bektaş-ı Veli tarafından temeli atılıp ikinci pir Balım Sultan'ca kurulup

geliştirilen Bektaşilik tarikatı zamanla devletle ilişkilerini geliştirmiş ve yönetici ve ule- madan birçok kimse Bektaşllik tarikatına üye olmuştur. Bektaşllik erken dönemden itiba- ren tüm Anadolu topraklarında olduğu .gibi Batı Anadolu' da da temsil edilmiştir. Batı

Anadolu'da Bektaşi kültürünün oluşumu yörenin Türkleşme tarihi bağlamında gözlemle- nebilir. Bu çalışmada Anadolu coğrafyasında Bektaşiliğin önemli yerlerinden olan Çeş­

me ve çevresinde yaşayan şairleri ve şiirlerini ihtiva eden bir mecmua tanıtılacaktır. Bu mecmua Münih'te Bavyera Devlet Kütüphanesinde bulunmaktadır. Rum Bektaşf şairleri­

nin şiirleri de bulunan mecmuada bir Bektaşf dedesi olan Hulusi adlı şairin şiirleri ço-

ğunluktadır. Hulı1sl. mecmuada şiirleri bulunan diğer şairlere de mahlasname yazıp

mahlas vermiştir.

Anahtar Kelimeler: Bavyera, Bektaşi, Mecmua.

ABSTRACT

Bektashiness tariqa which was established by Hacı Bektash-ı Veli in the l 3th century and developed by Balım Sultan developed increasingly its relations with government. and many somebody affiliated to Bektashiness tariqa from managers and ulema.

Bektashiness is performed from early period besides being in ali Anatolia it is in West Anatolia. Formation of Culture of Bektashi can be observed in West Anatolia context of history of Turkation of vicinity. ln this work a periodical of poem will be advertised; this periodical of poem contain Bektashi poets those live in Çeşme and its vicinity which is a from important areas of Bektashiness. This periodical of poem is in Munich in Bayerische Staatsbibliothek. in this periodical of poem present too poems of poets of Rum-Bektashi; specially in periodical is on majority poems of poet of named Hulusi;

Hulusi have give name to other poets with his mahlasname.

Key Words: Bavyera, Bektashi, Mecmua.

• Doç.Dr. Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 1155

(3)

GİRİŞ

13. yüzyılda Hacı Bektaş-ı Veli( ö.1270) tarafından temelleri atılan ve ikinci pir

Balım Sultan( ö.1516 )' ca düzenlenerek kurumlaştırılan Bektaşilik tarikati il. Ba- yezid tarafından Balım Sultan'ın Hacı Bektaş Dergahı'nın başına atanmasıyla

devletle ilişkilerini geliştirmiş ve zamanla yönetici ve ulemadan birçok kimse

Bektaşllik tarikatine üye olmuştur. Bektaşilik tarih içinde Anadolu merkezli ola- rak Mısır, Balkanlar ve Akdeniz coğrafyalarına yayılarak yüzyıllarca Türk kültürü- nü temsil etmiştir. Bektaşilik erken dönemden itibaren tüm Anadolu toprakla-

rında olduğu gibi Batı Anadolu' da da temsil edilmiştir. Batı Anadolu'da Bektaşi

kültürünün oluşumu yörenin Türkleşme tarihi bağlamında gözlemlenebilir. Bu

çalışmada Anadolu coğrafyasında Bektaşiliğin önemli yerlerinden Çeşme ve çevresinde yaşayan şairleri ve şiirlerini ihtiva eden ve Münih'te Bavyera Devlet Kütüphanesinde bulunan bir mecmua tanıtılacaktır.

: Ege kıyılarında önemli bir turizm merkezi olan Çeşme, 1071'den sonra İzmir ci- varında beyliğini kuran ve ilk Türk donanmasını kurarak Midilli ve Sakız gibi Ege

adalarını alan Türkmen Beylerinden Çaka Bey'le birlikte Türkleşip Müslümanla-

şan şirin yerlerden birisidir. Ege bölgesindeki Türkmen beyliklerinin giderek güçlenmesiyle birlikte diğer yerleşim yerlerinde olduğu gibi Çeşme'de de hızlı

bir Türkleşme ve Müslümanlaşma olmuştur. Bu arada birçok Rum Bektaşi de

Çeşme'de yaşamıştır. Tanıtacağımız şiir mecmuasından bunu daha iyi anlama-

mız mümkündür. Bilindiği üzere Bektaşllik yaygın biçimde saf ve öz Türk Müslü-

manlığı olarak bilinip tanıtılır; ancak, Bektaşiliğin pavlikanizm ve bogomilizmin etkisinde şekillendiği de söylenmiştir (Melikoff. 2000). Bu bağlamda, 11.yüzyıl­

da pavlikanlara yakın olan bogomillerinı eskiden beri heteredoks olan Ege böl- gesine yerleştikleri, Menderes havzasındaki Alaşehir ve İzmir civarlarının Bogo- mil merkezi olduğu söylenmiştir (Melikoff. 2000). Tanıtacağımız şiir mecmuasın­

da Türkçe şiirleriyle yer alan Rum Bektaş] şairleri adeta bu görüşü destekleyici niteliktedir. Hoşgörü, insan severlik, şiddetten kaçma, sezgici bilgi, evrensel inançlar, kurulu düzene ve resmi dine karşı olma gibi davranışlar genellikle pav- likan, bogomil, katar ve Sünniliğe karşı mezheplerin ortak yönü olmuştur. Alev]-

Bektaşl ideolojisi de genellikle kendisini bu yönlerden ifade etmiştir.

ALEVI-BEKTAŞI EDEBİYATI

,Geleneği, üslubu, terminolojisi, şuh-müstehzi edası, irfanı ve inancıyla orijinal bir edebiyat olan Alev1-Bektaşl edebiyatı genellikle tekke edebiyatı içinde değer­

lendirilmiştir. Dünyayı Alev1-Bektaş1 kültürüne göre kavrayıp tasawufu kendi an-

layışlarına göre yorumlayan Alev1-Bektaşl aşık ve şairlerinin şiirlerine neşve ha- kimdir. Mistik ve metafizik temele dayalı olan bu şiirler genellikle Hz. Ali'den

1 1 O.yüzyıl sonlarında Bulgaristan' da ortaya çıkan heretik (sapkın) bir dini akım. Kurucusu Bogomil (Tanrı'nın sevdiği) adlı bir köy papazıdır.

j J56 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(4)

BAV y E R A D EV L ET K Ü T Ü P H A N ES 1 ' N D E B 1 R B E K TAŞ İ Ş A 1 R L E R 1 M E C·M U AS 1

medet isteme. On iki İmam'a ve Hacı Bektaş-ı Veli felsefesine bağlılık. ölmeden önce ölmek, insana yönelme, gönülcevherinde aşkı bulma. her ne ararsan ken- dinde ara düşüncesini öne çıkarma gibi konuları işlerler.

Bu şiirler koyu bir taassupla yazılmış olabileceği gibi taassuptan uzakta ve· bir-

leştirici bir şiir edasıyla yazılmış olanları da bulunmaktadır. Alevi-Bektaşi dü- şünce sistemi içinde yetişen bu şairler, aşırıya kaçmadan ve islam'ın itikadı un-

surlarına ters düşmeden şiirler kaleme almışlardır. Bu bildirimize konu olan şi­

ir mecmuasında Hulusi başta olmak üzere tüm Bektaşi şairler de yaklaşık bu öl- çüde şiirler yazmışlardır. Hz. Ali'ye ve Ehl-i Beyt'e bağlılık, On İki imam'ın takdi- si. imam Hüseyin'e mersiye, Hacı Bektaş-ı Veli'yi ve Alevi-Bektaşi velilerini övüp menkabelerini yansıtma, usul-erkan ve ayinden bahsetme, ahireti düşünme ve dünyaya bağlanmama vb. konuları işlemişlerdir. Alevi Bektaşi zümresinin gele- nek ve inançlarıyla aralarında söylenen atasözleri ve deyimler de şiirlerde sıkça

dile getirilmiştir.

EsAMi~i şuARA-vı ÇEŞME

Almanya'nın Münih şehrinde bulunan Bayerische Staatsbibliothek'te Türkçe yazmalar bölümünde, kapağının arkasına "Esaml-i Şuara-yı Çeşme" başlığıyla

fihristi yazılmış olan 278 yapraklık cönk tarzında düzenlenmiş bir Bektaşi şairle­

ri mecmuası bulunmaktadır. Bu mecmua inceleme-araştırma için 2005-2007 yaz

aylarında üç kez gittiğimiz Münih şehrinde adı geçen kütüphanede tarafımızca detaylı olarak bizzat incelenmiştir.

Yazmanın ilk sayfasında E.Gratzl tarafından 1913'de İstanbul' da geçen hatıraya dair bir cümlecik yazılmıştır. Yamanın lb yaprağında "Bektaşiliğe dair resail"

başlığı vardır. Hemen arkasında ise "Divan-ı Hulusi" yazılıdır. Bu yazma, ağırlığı

Hulusi adlı şairin şiirlerini ihtiva eden bir eser olup diğer şairler Hulusl'nin mü- ridleri veya öğrencileridir ve hemen hepsi de mahlaslarını ondan almışlardır. Ki- tapta Çeşmeli Bektaşi şairlerin şiirlerinden başka. Çeşme civarındaki köylerden bahsedilmesi de Çeşme ve civarının Alevi-Bektaşi kültürü ve edebiyatı için önemli bir yer olduğunu göstermektedir. Ayrıca, şiirlerde geçen kelime ve de- yimlerin üzerine kitabı okuyanlar tarafından kırmızı mürekkeple açıklamaların yazılmış olması bu kitabın çok okunan bir el kitabı olduğunu göstermektedir.

Eserin herhangi bir yerinde yazıldığı tarihi veya şairlerin yaşadığı dönemi göste- ren bir bilgi ve not olmasa da dil ve üsluba bakılarak muhtemelen 17.yüzyıla ait

olduğu söylenebilir.

ilk yapraktan itibaren huruf-ı heca tertibinde hem aruz. hem de hece vezniyle ya-

zılmış şiirler vardır. Cönk biçiminde düzenlenmiş kitapta halk edebiyatı nazım şekilleriyle yazılmış şiirler olduğu gibi aruzla yazılmış şiirler de vardır. Şiirler ge- nellikle dörtlükler şeklinde yazılmış olup yaklaşık aynı sayıda beyitler ve az sayı­

da da ayin-i cem türküleri denilen üçlükler halindeki şiirler bulunmaktadır.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 1157

(5)

HULÜSI

Hulusl'nin bir Bektaşi dedesi olduğu aşıklara mahlaslar vermesinden anlaşıl­

maktadır. Eserin ilk bölümünde Hu!Gsl'nin gazel, nefes. türkü, semai. koşma na- zım şekillerinde yaklaşık 1500 beyit şiiri bulunmaktadır. ilk yapraktan 111. sayfa- ya kadar olan bölümde Hu!Osl'ye ait şiirler olup ilk şiir failatün failatün failatün fail ün vezniyle bir gazeldir:

Canını canana virmeklikdir aşık şanına

Zaten aşık sanmadır can virmeyen cananına

Can fedasıyla olur aşık rıza-yı allye

Virmeyen can mu'terif bir gün olur noksanına

Can gerekmez aşıka canan rızasıdır murad Her ki tahsll-i rıza itmez yazıklar canına

Can cananın rızasında feda buldı hayat Daimi hacet degildir Hızırın hayvanına:

Bilmişem şan-ı şerafet hem Ali rızasına Şükr kim egdim de baş Bektaşller erkanına

Ey Hulusi her şinasa halimi gör mutlaka

Şem'-i aşka yandırur bi't-tab dil-i sOzanına.

4b'den itibaren Hulusi'nin beyit sonları ba, ta, sa, ra ... harfleriyle biten genel- likle hece vezniyle yazılmış koşmaları vardır. Alevl-.Bektaşl düşüncesinde "başka­

larına öğüt vermeme, öncelikle kendini sorgulayıp eksikliğini görme" anlayışını anlatan aşağıdaki koşmada Hulusi bir tarikat arkadaşının bu duruma düşmesin­

den hareketle öğütler vermiştir:

Dün birkaç ahbab geldiler bana Haydi gidin sekli bir yana _dediler Halkla dolmuş şu karşuki sahra

Oturalım biz de çepçevre dediler Bir gavga duydum sordum bir cana Dediler şu can düşdü gümana Dedim haber virün tez fülana O kurtulmadı eli kurtara dediler Hulusi bu haberden şaşdım da kaldım

Tefekkür eyleyip hayret bağına daldım

Verdiler göz aynasıyla elime aldım İşte o mihnet yüzi kara dediler

Daha sonraki sayfalarda yine aynı şaire ait olan ve Alevi-Bektaşi geleneğine gö- re söylenmiş vahdet-i vücud, Alevi-Bektaşi ilkeleriyle tarikat kurallarını da içeren

1158 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(6)

BAVYERA DEVLET KÜTÜPHANESl'NDC: BiR BEKTAŞİ ŞAiRLERi MECMUASI

koşma, nefes ve diğer nazım şekil ve türlerinde şiirler vardır. Bunlardan 89.say- fada aruzla yazılmış ve gurbeti konu alan şiir şöyledir:

Cihanı pür-tanin itdi figanım gurbet illerde Kesildi kalmadı tab-ı tüvanım gurbet illerde

Pe!şan halime hergiz acırlar mutlaka yad da

Acır bulsa halasa hal-i yamanım gurbet illerde

Hayıflar yad eli kanda yazıklar kanda ben kaldım

Mededler rahm kıl kim b!-amanım gurbet illerde

İrişdi bam-ı rıhletde bana duy yanına da'vet Bu gönül de çeker encam canım gurbet illerde Herekrendi firakda olalı ahir Hulus!nin Erem çün eyledim tahkik kanım gurbet illerde

Şiirler arasında vezin kusurları olan ve üçlük halinde yazılmış şiirler de vardır.

Bunlar, üçer mısralık bendlerle söylı::nen cem ayini türkülerinden olmalıdır. Hu-

lı'.ls!'nin bu şekildeki şiirleri tek bendir. Dedenin yürüttüğü ayinin belli bir yerin- de okunan bu türküler tarikatin düşünce, inanç ve dünya görüşünü yansıtır. Bu gelenekte aşıklara mahlasları genellikle bağlı bulundukları postnişin tarafından

verilirdi. Bu şiirlere.birkaç örnek:

Dehr-i dunun tama-ı hamına eyleme beyhude emel Hakka tefvlz-i umur eyle zuhur eyleye hükm-i ezel Feyz-yab olasın kavlim ile gel eyle amel

Ne kadar bezm-i vücud itsen olur olacak Hay huy ile ya halkı ta'dz n'olacak Ne ise hükm-i ilah! gelüp yer bulacak üstü var çünki cihanın mutlaka altı da var Yürü bir köşede isyanına durma yalvar Çünki "er-rızku ale'llah" arama başka bir kenar Elde fırsandın iken kalma sakın ki nedametde Geçmeye ömrün hulul gibi alemde şekavetde

Çarhdan geç geçir evkatını gayri taatda

Kurtulmadı gitdi gönül çarh-ı den! elinden Elini çekmedi gitdi bu dehr-i fena benden

Diyecek yok böyle ma'siyyete düşdün himmetinden

(Yakışır vech-i kerfme amel görmemişim senden-Yürü başını taşlara ur erkenden(kırmızıyla yazılmış)

2. ULUSLARARASJ TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 j J59

(7)

Hulı1sl'ye ait ilk bölüm FuzGll'nin olmaz redifli kıt'asına nazire olan kıt'a ile biter:

Ta'nınla va'zı sanma deha-i paydar olamaz Bir de bir çoban gelüp aleme tacdar olamaz Bu yola naehl girüp ehli gibi caya er olamaz Olsa da yolda kal ur hükm-i hükmdar olamaz Tutalum ilmile meşhGr-ı cihan olsa kişi

Kil ü kal itmek olur daim evkatdan işi

Sakite lras ider elbet bir tarafdan revişi

Yok olup_hasılı arif gibi hemvar olamaz

·Ulema olmağıla nadan ola sanma adem Büyüse tatlı olur hiç kim acı badem Kötüden eyilik olur kötüdür madem Hem temürdür aslı çünki cevherdar olamaz Ne olur ise ola sGfiye olsa da azık

GüftügG!ar ile kandırmada halkı yazık

Yere batmaz zamanda hiçbir çatal kazık

Batsa da servi gibi hergiz sayedar olamaz Ey Hulfısl ne olur bu meseli ilm ehli Olur ilm-i kamil olmaz ise gider pür-cehli Mahall-i irfanda dirler aynı tGtl meseli Kendi inkar olur ancak sözi inkar olamaz

Yukarıdaki kıt'adan sonra HuIOsl'nin.müridleri olan şairlerin şiirleri gelmektedir.

Aralarında Rum da bulunan bu şairler Saci, Müşemmet, MahşGd, Seri, Rad, Na- biat, Çehiz, Vasil, Şiryad, Münciz, Feday, Zeha, Terban, Samil, Zlbdih gibi Bekta-

şi şairlerdir. Bunların ilki Saci' olup ! ! ! .sayfada Hulfısl, ona mahlasını verişini anlatır:

Saci ismin şöyle kim meşhGr-ı anı itdim senin Çam köyin şanını ben çünki i'lam itdim senin Münsehil köyündedir tab'ın telamlzim çü kim Ben de Saci namile ismin benam itdim senin Gayra hacet kalmadı çok hassaten etrafile Mültefit şi'rimle halin ben tamam itdim senin Ni'met-i Iazime-i eş'arile ebyatile ·

Kam-ı nakamın şükürler kim bekam itdim senin SGse-i nasGtını itdim tekemmül çünki kim El-haklk şanın HulGsl a'zam itdim senin

J J6Q 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(8)

BAVYERA DEVLET KÜTÜPHANESl'NDE BiR BEKTAŞİ ŞAiRLERi MECMUASI

sA.ci.

112. sayfada ileriki sayfalarda da şiirleri bulunan, yaklaşık 200 beyitlik Çeşmeli

Saci Divanı başlar. Saci'ye ait ilk şiir aruzla ve aşığın sevgilisine yakarışını işle­

yen bir gazeldir:

Başın içlin rüyger olma bana sen mehlika N'eyleyip n'itdi sana bir ben gibi kemter geda Bab-ı all-i rızasın bekleyen bir kemterem Atıfet-mendem terahhum eyle lutfen sen bana

Ffükü'l-akranım ibcaline cehd itmede

Başka <lirse hiç kulak tutma paşam ağyar sana Tut sözüm tagdiyelenmiş aşıkın zar eyleme Lu'b ider agyarfler pişman olursun mutlaka

Çeşmeli Saci gibi bir bende-i sadık begim Çok ararsın bulamazsın ele geçmez bir daha

Saci divanı 133.sayfaya dek sürer, ancak başka sayfalarda da şiirleri görülmekte- dir.

MAHŞÜD

133.sayfada Mahşüd adlı şairin şiirleri gelir. Her ne kadar eserde şairlerin şiirle­

ri ayrı ayrı verilmiş gibi gözükse de dağınık bir yapı vardır. Sadece Hulusl'nin şi­

irleri bir arada olup diğer şairlerin şiirleri kendi sayfalarından başka yerlerde de

verilmiştir. Mahşüd'un şiirleri de çeşitli sayfalara serpiştirilmiş olup onlardan

seçtiğimiz bir gazeli vuslat. vaize yergi ve Bektaşiliğe övgü üzerinedir:

Yar ile yar olmuşam bilmem nedir havf u reca Yar beni ister mi agyarla meza-ma-meza

Vuslat-ı canan degil midi muradın ey gönül Nfül-i amal oldun şimdi her ki merhaba Rü'yet-i dldar-ı yar maksad idi gördüm şükür

Tövbekar var be girü kıldın eya sen vaiza Gah cennet gah cehennemle ikilerdin dilim Cümleten ber-terk ile olmuşdun cefa reh-nüma Minnet ey Mahşüd hezaran küşiş-i Bektaşlye Kasr-ı dilde mültefit gösterdi cananım bana

Mahşüd'un muhtelif sayfalarda Alevi-Bektaşi usul. erkan, gelenek ve anlayışı

üzerine söylenmiş 150 beyite yakın şiiri vardır.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 1161

(9)

MÜNCİZ

134. sayfada Münciz adlı şair gelse de şiirlerinin çoğu kitabın son sayfalarında bulunmaktadır. Kitaptaki bu düzensiz durum şiir mecmuasının Hu!Qsl merkezli

olmasıyla açıklanabilir. Çünki, şiirleri ağırlıkta olan üstad konumundaki HuIO- sl'dir ve kitabın yaklaşık yarısı ona ayrılmıştır. Diğer şairlerde bu düzenin olma-

yışı onların şiirlerinin farklı zamanlarda kitaba alınmasıyla açıklanabilir. Mün- ciz'in 180 beyite yakın şiiri vardır ve bunların yaklaşık 70 beyiti Fuzlıll'nin gazel ve kasidelerine tahmistir. Sevgiliden şikayeti işleyen bir şiirini örnek olarak ve- riyoruz:

Cefa vü cevrinle sitemkarım

·.Çaresiz kaldım tab'ım sorarım Koymadın takat ne mecal bende Yok mudur a begim din iman sende , Kafir acır yaman halime

Olmadın meks sen melalime ille açarsın sen gibi zalime

Mezarın olan sana efgende Servi-kaddimsin ey bl-vefa Dest-i cevrile· eyledin dü-ta

Aklı olaydı sevdigim sana

Olur mıydı Çeşmeli Münciz bende

Münciz bu şiirin sonunda "Çeşme'dendir veliyezadelerdendir Ahmed Münciz kemterin" diyerek kendisini tanıtmıştır.

MÜŞEMMET

137. sayfada Hulusl'nin mahlas verdiği öğrencilenlerinden Müşemmet'in şiirle­

ri başlar ve yaklaşık 160 beyit şiiri verilir. Hocası Hu!Qsl tarafından kendisine mahlas verilmesi aşağıdaki manzumede anlatılmıştır:

Olmuyor zerde kararım görmesem nlm-nigah seni Müstakim ol eyleye i'la begim ah seni

Gözümün önünden ayrılma gözin karı idem Olmaz olmaz dünyada her hallden agah seni Olma hercai düşersin i'tibarından başam

Tut sözüm kim göreyim dünyada all-cah seni Bakma salGsa raklble tab' temasüh idecek

Aldadır takrlb ile agyarlyi vü şah seni

Ne selam u ne kelam ne merhaba itme sakın

idecek olsan temazüc bil tutar günah seni

J 162 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(10)

BAVYERA DEVLET KÜTÜPHANESİ'NDE BiR BEKTAŞİ ŞAiRLERi MECMUASI

.·Eyledim tenslb Müşemmet2 diye ben kim mahlas Çünki itdim dü cihetle ey ki iktinah seni

Ey telamlzim HulOsl'nin duası ben sana

Hıfz ide ey cümleye olmuş olan penah seni

Müşemmet ise buna karşılık aşağıdaki şiirle HulOsl'ye teşekkür etmiştir:

Gerçi kim layık değildir böyle şanlı nam bana Mahza lutfından idüpdür çok şükür in'am bana Aczim izhar itmemek mümkin midir şükrinden hem Hak bilür kim pek büyükdür itdügi ikram bana Virdi hayret mest-i medhOş eyleyüp hasb-i kelam Vay senin üstad-ı hakim sundugun bir cam bana Hak-i payinden eylerim min-gayri hadd

Hayr dualar itmenizi ey efendim dam bana Çok şükürler nail-i maksad çü_ o_ldum dehrde . Ey Müşemmet gıbtalar itmekdedir hass am bana

Divan edebiyatında rindane uslubun bir örneği olarak yazılmış olan, vezin ku-

surları da taşıyan Müşemmet'in aşağıdaki gazeli aynı zamanda Bektaşi düşün­

cesinin de karekteristik özelllerini yansıtır:

Zahida ağız yuvartlama çokdur rindanımız Yalınız Allah bilür ta' dadımız vicdanımız

Dersimiz almışlarız itmez nasihat kar bize

Başkaya çün oldı cümleten iz'anımız

Sanma zebbin olmuşuz ukbada terkin iderek Kendimizce var bizim de çünki hGr-ı gılmanımız

Sen heman ta'n ile teftlş-i hal kılma bilemez- sin Huda birdir ne yolda devr ider devranımız

Sorar mıyız cennet cehennem yerde gökde kesdim

Klşl-i Bektaş gibi berdar iken erkanımız

Bende-i ibtidayız ey ve gerçekcesine

Virmişiz ikrar Müşemmet almışız imanımız

Son sayfalarda üçlük halinde türküler vardır. Bir örnek: "Turra-i tacında husuf it- di gönül mah-ı cebln-inkisaf üzre tecellim kaldı eyvahlar hemin-Açmamı bir gün olup da yar bana gonca femin"

2 Bu kelimesin üstüne kırmızı mürekkeple "nas beyninde daima dua ve zikr-i cemil ile yad u tahiy- yet ü sitayiş ile tezkar olunur olan" şeklinde açıklama yazılmıştır.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 1163

(11)

Müşemmet'in şiirleri 155.sayfada bitse de başka sayfalarda da şiirlerine rastla-

nır. Bu durum daha önce de belirtiğimiz üzere Hulusi dışındaki bütün şairler fçin geçerlidir. 155-167. sayfalarda yeniden Mahşud'un şiirleri verilmiştir.

SERI (SERA)

167.sayfada Seri divanı başlar. Bu şair Hulusl'den sonra en çok şiiri verilen şair

olup yaklaşık 430 beyit şiiri bulunmaktadır. Hocası Hulusi ona verdiği bu ismi

şöyle anlatır:

Zat-ı Hak hub halk kılmış gör ki ali gevheri işte mar meydanda var zemm olacak bir yeri Sahil-i huniden anı Mahşud idüpdür mutlaka Hak erenler şi'ri inşada da bala-teri

Halk ile hüsn-i muaşirligi isal eyledi

Şöyle bir hali Müşemmet hale all-kadri Münciz zatın hele sanma iderler kim deha

Yalınız Allah bilür kim mu'terifdir serseri

Tıynet-i hallmetindendir Hulusi bi't-tab' Ey gözüm nOrı ciger-parem senin namın Seri

Hz. Hüseyin ve Kerbela faciası üzerine söylenmiş olan bir şiiri şöyledir:

Kanile aludelendi nur-ı ayn-ı Mustafa

Terk-i can eyler hayıflar dir bugün zat-ı Murteza Suse-i humunesinden rahm idüp klş-i Ahmed'e Can virüp kıldı beka can-pare-i Hayrü'n-nisa Hak Muhammed şan-ı a'la-yı Ali'yi kimselü Bi'l-kab yad eylemez idi tapu eksera

Halk Yezidi olmamak mümkin degildi ey gönül Görmeseydi vak'a-i dil-suzı deşt-i Kerbela Ey Sera nakdiyelenmem·gezerem yarim içün

Canımı kurtarmak üzre canını kıldı fida

Yukarıda belirttiğimiz üzere Serl'nın 430 civarında beyti verilmiştir. Diğer sayfa- larda da şiirleri görülse de fazla bir dağınıklık olmayıp şiirleri bir aradadır. Bek-

taşi anlayışı ve düşüncesine göre yazılmış olan bu şiider 20t<..sayfaya kadar .de- vam eder ve son sayfalarda üçlük halindeki türküler bulun.ur. Bu türkülerden bi- risi şöyledir: "Ben tıüseynlyem n'ola oldum ise ger Çeşmeli-Yarile agyarı alem- de hünerdir seçmeli-Maksad asi ola nadan harbden geçmeli"

] 164 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(12)

BAVYERA DEVLET KÜTÜPHANESl'NDE BiR BEKTAŞİ ŞAiRLERi MECMUASI

RAD

208.sayfada Rad adlı şairin şiirlerine geçilir. Bu isim kendisine yine üstadı Hu- lusi tarafından yazılan bir gazalle verilmiştir:

Eylemek telklb iderdim her vakit murad sana Aşikar aldı bana huyın dermegim Rad sana Münsehil dar i~ilaten arz-ı fikr itmekdesin Çok şükür kılıverdi Mevla böyle isti'dad sana irticalen hak guda olmadın hükmi virem Samilane tıynetinden Rad diyüp al ad sana insica!en varsa a'la Münciz zatını zat bilürem Dogrudur itmem arzını oldugını isnad sana Pür-tanin itdi Müşemmet şan i'lan arşı ta Devr-i melaik ü sakelan yardır yok yad sana Ey HulOsl şöyle Mahşud-hali haiz kıl şükür Mahlas-ı Rad Hak erenler verd( bir evlad sana

Şiirlerinde rindane Bektaşi üslubu başarıyla işleyen Rad kendisine ayrılan bölü- mün sonunda diğer şairlerde de görüldüğü üzere üçlük halinde türküler de söy-

lemiştir:

Dehri gezmekde boşa yoruldum u usanmadım

Arzuhal itmekligim hiç kimseden utanmadım

Söyledim her gördügüme sanma halim anmadım

Vaizin i'masıyla çok taşa u topraga tapu Eyledim bildim ü kaldım kim muradımdan gerü Yol azıtdım olma can bana eyleye deyü

Rad'ın şiirleri 208-218. sayfalar arasında olup yaklaşık 100 beyit tutmaktadır.

NABİAT

218.sayfada Nabiat adlı şair gelir. 228. ve 231.sayfalardaki şiirleriyle birlikte yak-

laşık 50 beyit şiiri verilmiştir. Nabiat'a HulOsl tarafından mahlas verilişi şöyle anlatılır:

Derdile aşıkların kaddi tab'ı piç olur

Aşkı yarından içendir kim cihanda hiç olur Yara devr-i yar eyle tagdiye eyle ey sevdigim Zahidin karına bakma devr işi tervk olur

Hışt-ı kalb fuadı tugla nadandan kıl hazer

Nazını çekme tışı içi biaynihi kerpiç olur

2. ULUSLARARASJ TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 1165

(13)

Nail olmak el-Hüseyn lazım Hüseyn!lerden ol Yeri evlad baba müraş! elbet piç olur

Olma ruger sen Hulus!ye azizim Nabiat Böyle mahlas .elbet elbet kem-tab'dır keç olur

İsmi ile de dikkat çeken Nabiat bir Bektaşi şairi olarak kendisini ve meşrebini şöyle tanıtır:

İster olsun çünki kimse Bektaşl-i biçtin ü çira

Tab'-ı rindan ile olma nedimin çün ü çira Cenneti arzulamaz korkmaz cehennemden hoca DO-cihana çün uran Bektaşllerdir püşt-ü-pa İktiza-yı rahe-i Zlbdih olur Bektaşiler

Böyle bir kişi Ceh!z itmez mi bi't-tab Murteza İntifa olmuş iken şazib gönül pir himmeti Eyle itdi maksadım aslım ile şükr iltika

Taşa topraga sücuddan Nabiat geçmiş şükür

Tenigar ehli diyü Bektaşiler <lirler bana SAMİL

221-226.sayfalarda yaklaşık 40 beyit şiiri verileri Sami! adlı şairin şiirleri vardır.

Başta kendisine Hulus! tarafından mahlas verilişi şöyle anlatılır:

CEHİZ

Müstahak aldı mükafata gönül şu hub-ru

Zatı da pek sevmişdir çün güzeldir de huyu Kesb-i isti'dad idüp ey pürdür agCışum benim Bende gayri mahlasın i'Janın itdim Sami! diyü İktiza-yı mahlası tagdiyelenmesiyle

İse de icrada asla kalmıyor hatve girü Samilane gayretin çünki mollada gördiler

Kalmadı hiç kimseye kim diyeler şu ya bu Ey Hulus! Sami!' in şükrine ki çün ben başkaca·

Hak-i pay-i pire itdim bin kere binler tapu

226.sayfadan itibaren yaklaşık 40 beyit şiiri verilen Cehiz adlı şair gelir. Ayrıca

228. ve 231.sayfalarda Nabiat'ın da 30 beyit şiiri vei ilıniştir. - VASİL

237.sayfadan itibaren yaklaşık 250 beyit şiiriyle muhtemelen Rum Bektaşi şair­

lerden olan Vasi! adlı şair gelir. Diğer şairler gibi o da Bektaş! anlayışı ve düşün-

1166 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞİLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

(14)

BAV y E _R A D E V L E T K Ü T Ü P H A N E S 1 ' N D E B 1 R B E K T A Ş İ Ş A 1 R L E R 1 M E C M U A S 1

cesine göre şiirler yazıp söylemiştir. Aşağıdaki gazeli bu yolda yazılmış şiirlerine

bir örnektir:

Vakıf-ı esrar birdir mescid ü meyhanı

Bi't-tab' birleşdirir isbat ile nasranı İ'mar eyle itme isnad vaiz Bektaşlye

Her ki tedris eyleyende birtakım cenganı

Ma'ni ahvali şerla olamaz çünki kıyasa

Cahilisin bilemezsin halet-i rindanı

Çare kim izharı güç ızmarı güçdür yoksa kim Arz iderdim sana biraz sırrl-i Sübhanı

Tabbzeban talkın ider Vasi! Hudanın sırrını

Sende çün yok ol kulak yorulma sühandanı

Vasil'e ait şiirler son sayfalarda dörtlük ve üçlük halindedir.269.sayfada Bektaşi­

liğe dayanmak gerektiğini şöyle ifade eder:

Klşl-i Bektaşiyi tut kendin insan idegör Ba'dehu mazi halin bir hoşca seyrin idegör Heykelin mi yalınız insan iz'an idegör Durma artık can virüp kendini canan idegör

Müteakip sayfalar karışık haldedir ve şairlerin şiirleri rastgele verilmiştir.281-

282.sayfalarda Cehiz ve Zlbdih'in, 283'de Terban ve Zlbdih'in şiirleri rastgele ve-

rilmiştir.

ZIBDİH

236-250.sayfalarda yaklaşık 125 beyit şiiri verilmiş olan Zlbdih'in şiirleri gelir.

Bektaşiliğe dayanıp övünmeyi de anlatan bir gazeli şöyledir

Ey gönül husGl-pezlr olmaya mı muradımız

itmiyor zuhur cihanda çünki perişanımız Kimi güler aglarız kim hal-i perişanımıza

Kimi na-bahta yazılmışdır ezelden adımız

Gör nücOmda ey müneccim hal nite cem ne didim Sözi kat'iyyü'l-müfad kesdi de iftikadımız

Dil-hıraş olacak mOcib-i tasaddl hal nedir Arz olunmuş hazret-i pire iken istirfadımız

Kendimiz itdikse Zlbdih gam degil pejmürdeyiz Gitmedi bl-hod gönül karım i'tibarımız

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 1167

(15)

237., 241. ve müteakip sayfalarda Münciz'in Fuzüll'nin kaside ve gazellerine yaz-

dığı yaklaşık 70 beyit tutan yedi tahmisiyle kendi yazdığı 20 beyit şiiri vardır:Bu

sayfalarda ayrıca Vasil'in de 50 beyit şiiri vardır. Son sayfalarda karışık yapı sür- mekte ve Müşemmet. Rad. Nabiat, Feday, Mahşüd ve Terban'ın(20 beyit) şiirle­

ri bulunmaktadır.

Son sayfa 277.sayfada Bektaşllik esaslarına dair nasihat türü bir not vardır. Bu not "imdi ey ta/ib-i fakr-ı fena ma'lumun ola ki ism-i Bektaşi Fıassa-i cevfıer ne oldugın nedi- mekdir ve yine işaretdir ve tarfk-i Bektaşi tan"fdne girmekden murad ne hal ile olmak ve Bek-

taşi isminin befıer Jıarfi yine ne işaret oldugını zirde beyan ider ... " şeklinde devam etmek- tedir. Böylece Çeşmeli Bektaşi şairlerin şiirlerinin toplandığı bu eserin toplantı­

larda da okunan bir el kitabı olduğu ortaya çıkmış olmaktadır.

KAYNAKLAR

MELİKOFF, İrene. (2000). "Yakın ve Ortadoğu'nun Kuraldışı/ Heterodoks inançlarında Sezgici Bilgi ve Evrensellik", UA Anadolu inançları Kongresi. 23-28 Ekim, Ürgüp (Bildiri- ler Kitabı Ervak Yayınları).

1168 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007

Referanslar

Benzer Belgeler

ği; 1605-1667 yılları arasında Hacı Bektaş Dergah'ında postnişinlik yapan Aziz Yu- suf Çelebi oğlu Zülfikar Çelebinin defterine yazmış olduğu el yazması risale'yi

AKŞİN. Yayın yönetmeni: Sina Akşin. Çev: Orhan Koloğlu. Top- lumsal Tarih. Uludağ Üniversitesi ilçıhiyat Fakültesi Dergisi. Ulu- dağ Üniversitesi ilahiyat

Peygamber’in hicret sonrasında Medine’de kendi evinin inşası- na kadar evinde misafir olarak kaldığı ve mezarı bugün İstanbul’da kendi adı ile anılan Eyüp

Müze Müdürü Kolay, “Müzede sergilene­ cek koleksiyonu zenginleştirmek amacıyla yurtiçi ve yurtdışmdan çok çeşitli kaynaklar­ dan parçalar toplanmaya başlandı, hatta

Bilhassa talebeden Talât E- fendinin, resmimizde görülen, Gazi tablosu ve gene talebe tarafından vücud'e getirilen mektebin bir mo. deli çok

kelimelerine racidir ki, her ikisi de müfret müzekkerdir. Dolayısıyla zamirler de müfret müzekker olmuştur. Üçüncü ayette ise müennes zamiri, müfret müennes olan ﺪ َی

Ancak al- Favâidu'l- Bahiyya ve Favâtu'l- Vafayât gibi bazı tabakat kitaplarında al- Mutarrizî'nin doğum tarihi H-536 olarak belirtilmektedir 18.. Kaynaklar da belirtildiğine

Hemşirelik öğrencilerinin eleştirel düşünmelerinin düşük düzeyde olduğu; farklı eğitim müfredatı sürdüren okulların öğrencilerinin eleştirel düşünme puan