• Sonuç bulunamadı

HAYVAN-BITKI ISLAHI VE TOHUMCULUK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HAYVAN-BITKI ISLAHI VE TOHUMCULUK"

Copied!
57
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAYVAN-BITKI ISLAHI VE TOHUMCULUK HAYVAN-BITKI ISLAHI VE TOHUMCULUK

Selime CANAN Tarımsal Biyoteknoloji Ögrencileri

(2)

Bitki Islahı Nedir?

Bitki Islahı Nedir?

İnsanoğlunun ihtiyacı doğrultusunda bitkilerin genetiğini

değiştiren/geliştiren bilim ve sanata bitki ıslahı denir.

(3)

Bitki ıslahı tarihi insanoğlunun bitki seçme ve yetiştirmeye başlamasından itibaren yani tarım tarihi kadar eskidir.

İlk zamanlarda insanoğlu yetenek ve becerilerine bağlı olarak iyi bitkileri seçmişti. (sanat)

(4)

Bitki Islahının Amacı Bitki Islahının Amacı

• Introduksiyon, seleksiyon, melezleme gibi yöntemlerle,

• Doğal ve yapay olarak meydana getirilen poliploidi ve mutasyonlar yardımıyla

• İklim ve toprak şartlarına daha uygun,

• Hastalık ve zararlılara dayanıklı,

• Üstün kaliteli ve verimli çeşitler geliştirerek tarımsal üretime katkıda bulunmaktır.

(5)

Bitki Islahının Gelişimi Bitki Islahının Gelişimi

Bitki ıslahı insanın ilk başarılarından biridir (Briggs ve Knowles, 1967). Bitki genetiği ve ıslahı bilim dalında bugüne kadar

gerçekleştirilen gelişmeler tahminlerin ötesinde olmuştur. Kültür bitkileri olmaksızın insanoğlunun yeryüzündeki varlığını

sürdürmesi olası değildir. Doğal bitki örtüsünün bugünkü Dünya nüfusunun ancak %5 ini besleyebileceği uzmanlarca ileri

sürülmektedir. Peter Jennings (1978), bu durumu şöyle

açıklamaktadır: “Bitki ıslahçısı yoksa kültür bitkisi de yoktur, kültür bitkisi yoksa insanlar açtır”. Bitkisel üretim artışında bitki ıslahının rolü yadsınamaz. Bitki ıslahı uygulamaları ve eğitimi usta çırak ilişkisi üzerine kuruludur. Dolayısıyla, bitki ıslahı konusundaki eğitimin insanın tarihi kadar eski olduğunu kabul etmek gerekir. Bu nedenle, öncelikle bitki ıslahının küresel boyuttaki tarihsel gelişimine kısaca bakmakta yarar vardır.

(6)

İnsanın yeryüzündeki yaşam kavgası ilk yıllarda toplama ve avlama ile sürdürülmüştür. Bu dönemde toplayıcılar kadınlar, avcılar ise

erkeklerdir. Kadınlar bitkisel ürünlerde hep iyi-güzel ve lezzetlileri

toplamışlardır. Daha sonraları insan yerleşik yaşam düzenine geçmeye başladığında üretime de başlamıştır. Dolayısıyla, iyi-güzel ve lezzetli olanları toplamış bunları üretime almıştır. Bu çabalar aslında bitki ıslahının ilk uygulamalarıdır. İlk uygulamayı yapanlar da kadınlardır.

Dolayısıyla ilk bitki ıslahçıları kadınlardır. Sahip oldukları bu sanatsal yeteneği erkeklere ve çocuklarına aktaran bir başka deyişle onları bu yönde eğiten de yine kadınlardır. Buradan rahatlıkla ilk bitki ıslahı uygulamalarının ve eğitiminin insanın yerleşik düzene geçtiği tarihlere kadar uzandığını söylemek mümkündür.

(7)

Eski dünyada ilk kültüre alınan bitkilerin tahıllar olduğu kabul edilmektedir. Kültüre alma işinde, tahılları sırasıyla yemeklik tane baklagillerin, sebzelerin, lif bitkilerinin, kök veya bitkilerinin ve meyvelerin izlemiş olması olasıdır. Güney Mezopotamya’da medeniyetlerin doğmasında ve gelişmesinde, bitkilerin ilk kez bu yörede kültüre alınması etkili olmuştur. Bitkilerin ilk kez 9000 - 11000 yıl önce bu bölgede kültüre alındığı tahmin edilmektedir.

Meksika’nın Ocombo Bölgesi’nde yapılan araştırmalar, bitkilerin burada yaklaşık 7000 yıl önce kültüre alındığını ortaya

koymuştur. Yedi bin yıllık süreç içinde çok sayıda tür kültüre alınmış verim ve kalite olarak iyileştirilmiştir.

(8)

Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarında bilinmeyen Amerika Kıtası türlerinin bu kıtalara introduksiyonları yapılmıştır. Bunun tersi de gerçekleşmiştir. Eski dünyada 5000 ve yeni dünyada ise 3000 yıl önce, halen tarımı yapılmakta olan kültür bitkileri bilinmekteydi.

Bu süreçler içinde, kültür bitkileri verim ve kalite potansiyelleri açısından ıslah edilmiş, bunlara yeni kültür bitkileri eklenmiş, adaptasyon yeteneklerine bağlı olarak üretim alanları

genişletilmiştir. MÖ 1000 yılına gelindiğinde Yeni Dünya’da yani Amerika Kıtası’nda beslenmede kullanılan tüm önemli bitkilerin kültüre alınmaları tamamlanmıştır. MÖ 700 yılında Asur ve Babil’de hurma bitkisinde ilk yapay tozlama yapılmıştır.

(9)

Bu tarihsel süreç, ulaşılan başarılar elde edilen sonuçlar yeni bir bilim dalının ortaya çıkmasına ve uzmanlık alanı olarak kabul edilmesine neden olmuştur. Günümüzde bitki ıslahı kavramı bilimsel ve teknik yönü ağır basan bir meslek dalını tanımlamaktadır. Dünya nüfus artışını durdurmak normal yollarla olası değildir. Artış hızını yavaşlatmak amacıyla hazırlanan programlar nüfusu salt ikiye

katlanmasını birkaç yıl geciktirecektir. XXI. Yy da Dünya’nın en önemli sorunu kuşkusuz açlık olacaktır. Bu sorunun çözümü nüfus artışıyla besin maddeleri üretimi arasındaki dengeye bağlıdır. Besin maddeleri içinde özellikle bitkisel üretimin arttırılmasında bitki ıslahına ve bitki ıslahçısına büyük sorumluluklar düşecektir.

(10)

Bitki ıslahı bitkisel üretimin artırılmasına önemli katkı yapmıştır.

Bu nedenle, dünyada her ülkede önemi ve gerekliliği giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Uygulanan bitki ıslahı programının başarısı, ıslahçının bilgisine, deneyimine ve çok yönlü bir bilim insanı olup olmamasına bağlıdır. Islahçının eğitim ve öğretimi bu açıda çok önemlidir. Islahçının eğitim ve öğretim süreci bu nedenle uzun bir süreçtir. Çünkü, bitki ıslahı zor bir iştir. Sosyoekonomik yapıyı ve tarımsal sorunları ve yapıyı iyi bilen bir ıslahçı, toplumun

gereksinimlerini de iyi belirler. Dolayısıyla, uygulayacağı program ile sorunlara çözüm getirir, yarar sağlar. Islahçı üzerinde çalıştığı bitkinin tarımının yaygın olarak yapıldığı yada yapılacağı

bölgenin agro-ekolojik özelliklerini de iyi bilmek zorundadır.

Çünkü, ekonomik önem taşıyan bitkilerde verim ve kaliteyi belirleyen unsurlar çevre koşullarından çok etkilenirler. Son

yıllarda yaşamın ve bilimsel çalışmaların vazgeçilemez bir unsuru haline gelen internet yine bilgisayar teknolojisinin diğer bilim dalları yanında bitki ıslahı bilim dalına da sunduğu önemli bir teknoloji olanağıdır. Biyoteknoloji bitki ıslahçısına, sorunları

aşması için, ummadığı kapıları açan, kolaylıkları sağlayan yeni bir teknolojidir.

(11)

•• 1800 yılından önce bazı çalışmalar 1800 yılından önce bazı çalışmalar

• Bitki ıslahının sanat yanında bilim haline de gelmesi oldukça geniş zaman dilimine yayılmış ve çok farklı milletlerin ve kültürlerin katkıları ile ortaya çıkmıştır.

• R.J. Camerarus (1694); bitkilerde üreme sistemleri üzerinde yaptığı ilk çalışmaları yayınlamıştır.

• İsveçli botanikçi K. Linneaus’un yaptığı melezler ve bitki türlerinin üreme sistemleri üzerinde ki çalışmaları geniş kabul görmüştür.

• J.K.Kölreuter (1760) bitki türleri arasında ve içinde çok sayıda melez yapmıştır

(12)
(13)
(14)
(15)
(16)
(17)
(18)

Hayvan Islah

Hayvan Islahı ı ve Tü ve T ürkiye Cumhuriyeti rkiye Cumhuriyeti

Ülkemizdeki hayvan ıslahı alanında yapılanları incelemeden önce hayvan ıslahının gelişim sürecini inceleyelim.

HAYVAN ISLAHI HAYVAN ISLAHI Hayvan ıslahı nedir?

Hayvan ıslahı genel anlamda hayvanların ekonomik olarak önemli özellikler yönünden genetik kapasitelerinin artırılmasıdır. Hayvanlarda ıslah yani iyileştirme hayvanların evcilleştirilmesinden bu yana sığır, at, koyun gibi çeşitli türlere uygulanmaktadır. İlk sistematik ıslah 18 yy. başlarinda ingiltereli çiftçi Robert Bakewell ile başlamıştır. Robert Bakewall "en iyi ile en iyi çiftleştirme" yöntemi uygulamıştır ve en iyi damızlık hayvanlarını fuarlarda sergileyerek diğer çiftçileri de bu konuda motive etmiştir. Hayvanlarda ekonomik özellikler sığır, koyun, keçi gibi çiftlik hayvanlari için süt verimi, yavru verimi, günlük canlı ağırlık artışı olurken at ve köpek gibi hobi hayvanlari için davranişla ilişkili özellikler

olabilmektedir. Günümüzde hayvan ıslahında etkin bir ilerleme moleküler genetik, istatistik, bilgisayar teknolojileri ve üreme fizyolojisi disiplinlerin birlikte verimli kullanılması ile

mümkündür. Günümüzde ıslahı klasik ıslah ve modern ıslah olarak ikiye ayırabiliriz. Klasik ıslahta fenotipik veriler yani hayvanların verim kayıtlari kullanılarak istatistiksel regresyon modelleri ile ıslah edilen hayvanların tahmini damızlık değerlerini hesaplayarak bu değerler üzerinden seçilim yapılmaktadır. Modern ıslah ise genomik verilerin klasik ıslahtaki

modellere eklenmesi ile hayvanlara ait doğruluk derecesi ve genetik kazancı daha yüksek olan genomik tahmini damızlık değeri hesaplanarak yürütülen ıslah yöntemidir.

(19)

Artan nüfusa ve gıda ihtiyacının artmasına bağlı olarak hayvan ıslahı da büyük önem taşıyor. Tespit edilen bu yüksek hızlı nüfus artışı, gıdaya olan ihtiyacın artacağını ve gıda güvenilirliğini endişeli bir hale getirecektir. Bu noktada hayvan ıslahı hayvan başına verimliliği artırarak daha az maliyet ve hayvanla daha fazla hayvansal ürün elde etme imkanı sağlayacaktır. Bir diğer husus ise bugün özellikle büyük baş hayvan işletmelerinde hayvanların adaptasyon gücünün düştüğü, hastalıklara karşı direncinin azaldığı bilinmektedir. Bu durum işletmeleri

sürdürülebilir olmaktan çıkarmaktadır. Hayvan ıslahı adaptasyon gücü yüksek, hastalıklara karşı dirençli bulunduğu çevrede gen-gevre ilişkisini en verimli şekilde sağlamış hayvanların seçilişine de imkan sağlamaktadır. Son olarak ıslah ile

oluşturulan hayvan popülasyonlarindaki hayvan yoğunluğu azalacağı için hayvanlardan kaynaklı sera gazlarının salınımının azaltılması ile tarım ve hayvancılığın küresel ısınma ve iklim degişikligindeki payının düşürülmesi sağlanabilir.

Avrupa Birliği ülkelerinde küçükbaş hayvancılık sektöründe örgütlenme gerek yüksek damızlık değere sahip hayvanların eldesi amacıyla damızlık yetiştiriciler birliği, gerekse girdilerini ucuza temin etmek, ürünlerini hakça fiyatlara

değerlendirmek, sivil toplum örgütü olarak baskı potansiyeline sahip olmak amaçli yetiştiriciler birliği veya kooperatifi şeklindedir. Bu örgütlerin geçmişi Büyük

Britanya imparatorluğunda 18. yüzyıl başina dayanmakta olup,

(20)

Günümüzde benzer yapılanma Avrupa Birliği, Amerika, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da çok yaygındır. Ülkemizde tarımsal

örgütlenmenin geçmişi çok yakındır ve bunun içinde de örgütlenmenin en düşük olduğu sektörler koyun ve keçi yetiştiriciliğidir. Örgütlenmenin yararları hakkında bilgi sahibi olmayan ve son derece geleneksel bir üretim yapısına sahip olan bu sektörlerin sürdürülebilirliği beklenemez ve bu kaçınılmaz. 1980 yıllarından beri çok hızlı bir biçimde işleyerek koyun ve keçi varlıklarında sırası ile % 45 ve % 65 lik düşüşlere neden olmuştur. Koyun ve keçi yetiştiriciliğinin desteklenmesi, Avrupa Birliği ülkelerine (EU/CAP, No:2529/2001; CAP REFORMU 2003) göre çok düşük düzeylerde, ülkemizde süt sığırcılığına göre son derece önemsiz

destekleri içermektedir. Avrupa Birliği'nin 1962 yılında başlattığı CAP (Ortak Tarım Politikaları) desteğinin hareket noktası, koyun ve keçi yetiştiricilerinin, tarımın diğer kesimlerine göre çok düşük düzeylerde yıllık gelirlere sahip olmaları ve bu sektörlerin kayıplarını karşılayarak bulundukları yörelerde tutmaktır. Bu uygulama, yetiştiricilerin kırsaldan kente göçünü ve onun beraberinde getirdiği sosyo-ekonomik sorunları baştan durdurmak ve küçükbaş hayvancılığın çok özel ve kıymetli ürünlerinin üretimini sürdürülebilir kılmaktır.

(21)

Türkiye Cumhuriyeti'nin Hayvan Islahındaki Çalışmaları Türkiye Cumhuriyeti'nin Hayvan Islahındaki Çalışmaları

Kurtuluş Savaşını sona erdiren Lozan Barış Antlaşmasının görüşmeleri sürerken 17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında, İzmir’de İktisat Kongresi gerçekleştirilmiş; ekonominin alacağı biçim ve yön temel nitelikleri ile ortaya konmuştur. İstanbul Bölgesi Veteriner Hekimi Cafer Fahri Bey'in, kongreye göndermiş olduğu 10 Şubat 1923 tarihli raporunda hayvanların sayıca arttırılması ve ıslah edilmesi ile bulaşıcı hayvan hastalıklarının önlenmesi gerekliliğinin altı çizilmiş; bu amaçla yapılması gereken çalışmalar detaylı olarak belirtilmiştir. İzmir İktisat Kongresi'nde çiftçi grubunun hayvanların ıslahı, çoğaltılmasi ve hayvan hastalıkları ile mücadele edilmesi konularını içeren "Ziraatte Hayvanat Meselesi" başlığı altında sunduğu tüm esaslar oybirliği ile kabul edilmiştir. Bu esaslar, Cumhuriyet Dönemi'nde izlenecek olan sosyo-ekonomik gelişmede, hayvancılık sektörünün yükleneceği

fonksiyonlara temel oluşturmuş ve kongre sonrasında yönetime gelen "V. icra Vekilleri Heyetinin" (I.

Fethi Okyar Hükümeti / 14 Ağustos -27 Ekim 1923) 5 Eylül 1923 tarihli "Hükümet Programında"

hayvancılık konusuna ilk kez ve "Misak-i iktisad Esasları" çerçevesinde yer verilmiştir. Bu inceleme döneminde benimsenen zootekni politikası gereğince, hayvan yetiştirme ve ıslah faaliyetlerine hız kazandirilmiştir. Bu amaçla önce, Osmanlı Dönemi'nden kalan Karacabey Çiftligi, Türkiye

Cumhuriyeti'nin hayvan ıslahı konusunda çalışmalar yapacak ilk harası olarak 1924 yılının yaz aylarında faaliyete geçirilmiş; aynı yıl (1924) Çifteler' de ve Uzunyayla' da birer aygır deposu açılmıştır. Hayvan ıslahı çalışmalarına, 7 Haziran 1926 tarihinde kabul edilen 904 sayılı "Islah-i Hayvanat Kanunu" ile yasal dayanak kazandirilmiştir. Yasanın uygulama sürecinde, hayvan yarışları ve sergilerinin düzenlenmesi, dışarıdan damızlıkların satın alınması yoluyla hayvan ıslahı

çalışmalarının teşvik edilmesi gibi faaliyetleri başlatmak amacıyla, Başbakan İsmet İnönü tarafından

"Islah ve Yarış Encümeni" adlı bir komisyon oluşturulmuş. Daha önce faaliyete geçirilen Karacabey Harasının yanı sıra,

1928'de Malatya Sultansuyu Harası, 1931'de Ceyhan Çukurova Harası, 1934' de Eskişehir-Çifteler Harası ve Konya Harası kurulmuştur.

(22)

Zamanla Çifteler, İnanlı, Karacabey, Sultansuyu inekhaneleri ile Çifteler, Karacabey, Edirne ve Sultansuyu'nda birer numune ağılı oluşturulmuştur.

Karacabey Harası bünyesinde, Merinos Yetiştirme Çiftliği kurulmuştur. Halk elinde bulunan kısraklara aşım yaptırılması amacıyla önceden faaliyete geçirilen Çifteler ve Uzunyayla Aygır Depoları dışında, Tarım Bakanlığına bağlı ve

masrafları genel bütçeden karşılanmak üzere İnanlı, Mercimek, Arga, Ilıca, Konya ve Diyarbakır Aygır Depolar hizmete sokulmuştur. Tavukçuluğun geliştirilmesi amacıyla, Ankara'da bir Tavukçuluk Enstitüsü açılmıştır. Tarım Bakanlığı

tarafından gerçekleştirilen bu örgütlenme yanında, il özel idarelerince aygır ve boğa depoları, aşım ve bakım durakları kurulmuş; ayrıca, Devlet Ziraat

İşletmeleri Çiftlikleri, Zirai Kombinalar ve Şeker Fabrikalarının çiftliklerinde de hayvancılığın geliştirilmesi için çalışmalar yapılmıştır. İnceleme döneminde, yetiştirme ve ıslah çalışmaları, Merinos ve Karagül ırkı ile koyunculuk, Tiftik keçiciligi, ağırlıklı olarak Montafon ırkı ile sığırcılık, Arap, İngiliz ve Nonius ırkı ile atçılık üzerinde yoğunlaştırılmıştır.

Yetiştirme ve ıslah faaliyetlerinde suni tohumlama tekniği, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kullanilmiş; gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, ülke koşullarina uygun yüksek verimli yeni hayvan tipleri geliştirilmiştir. (Karacabey Esmer Sığırı, Karacabey Noniusu, Karacabey Yarimkan Atı, Karacabey Haflingeri, Türk Merinoslari)

Bunların yani sıra yapılan çalışmalar;

(23)

Hayvan sayısı ve hayvan veriminde artış sağlanmıştır ;

• Islah çalışmaları ile birlikte bakım ve besleme koşullarını iyileştirme etkisiyle hayvanların verimliliğinde de artış sağlanmıştır

- Yerli inekler: 350-500 kg/baş — 700-1200 kg/baş

- Melez ve kültür irki inekler: — 3000 kg/baş - Yumurta: 50-70 adet/tavuk: --120-150 adet/tavuk

• Tarimsal sanayinin geliştirilmesi,

• Bitki ve hayvan hastaliklari ile miicadele edilmesi

- Hayvanciligin tesviki ve islahi ile sanayisinin geliştirilmesi,

. Topraksiz çiftçilere toprak dagitiminin yapilmasi

Hayvan yetiştiriciliği. ekonomisi ve hastaliklar ile ilgili calismatar:

- Bakteriyoloji enstitüsü (Etlik/Ankara) - ihraç limanlarinda karantina yeri ve laboratuarlar

- Hayvan islahi için haralar (Karacabey. Konya.

Sultansuyu, Çukurova)

- Aygir depolari (Sivas, Imanli, Erzurum.

Diyarbakir, Adana ve Mahmudiye) - Inekhaneler (Kars ve Inanli)

- Kültür irki hayvanlar geliştirilmiş - Hayvan hastaliklarina karşı aşı ve

serumlar geliştirilmiş,

(24)

Ayrıca şuan ülkemizde hayvan ıslahı çiftlik hayvanlarından sığır, manda, koyun ve keçi türlerinde Damızlık birlikleri ve Tarım ve Orman

Bakanlığının ilgili birimlerince sürdürülen projeler mevcut. Şuanda Hayvancılık Genel Müdürlüğü (HAYGEM), Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği (TDSYM) ve Uluslararası Hayvancılık

Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü (UHAEM) tarafından yürütülen

"Türkiye Siyah Alaca Sığır Irklarında Genomik Seleksiyon" projesi yürütülmekte ve bu kapsamda ilk etapta referans popülasyon

oluşturmak için yaklaşık 25 bin hayvan genotiplendirilerek bir referans popülasyon kurulacak ve bu kurulan referans popülasyon üzerinden aynı popülasyona ait hayvanlar için Genomik Damızlık değeri

hesaplanacak ve bundan sonraki ıslah çalışmalarında seçilim kriteri bu GEBV kullanılacaktır.

(25)
(26)

DÜNYADA

DÜNYADA VE VE ÜLKEMİZDE ÜLKEMİZDE TOHUMCULUK

TOHUMCULUK SEKTÖRÜNÜN SEKTÖRÜNÜN DURUMU VE

DURUMU VE YAPILMASI YAPILMASI GEREKENLER

GEREKENLER

(27)

DÜNYA

DÜNYA DA DA TOHUM TOHUM TİCARETİ TİCARETİ

Tarımsal üretim için gerekli olan araziler gün geçtikçe azalmaktadır.

Bugün 8 Milyara yaklaşan Dünya nüfusunun beslenmesi göz önüne alındığında sağlıklı ve yüksek verimli gıda üretimi için başlangıç materyali olarak tohum ve tohumluk önem kazanmıştır. Bu da Dünya çapında tohumluk üretimi ve ticaretinin gelişmesini

beraberinde getirmiştir. To hum ticareti gelişimi ile tohumların kalite ölçütlerinin belirlenmesi gerekli kılınmıştır.

(28)

Tohumlukların kalitesinin laboratuvar ortamında belirlenmesi amacıyla dünyada ilk laboratuvar 1869 yılında Almanya’da kurulmuş, bunu 1871 yılında Danimarka’da, 1876’da ise ABD’de kurulan laboratuvarlar izlemiştir. Dünyada tohum

sertifikasyonu ile ilgili düzenlemeler ise 1900’lü yılların başlarında başlamıştır. Tohumluklardan numune alınması ve laboratuvar analizlerinde belli kuralların ortaya konulması, tohum

analizlerinde standartın sağlanması ve uluslararası

tohum ticaretinin kolaylaştırılması amacıyla kâr amacı gütmeyen Uluslararası To hum Test Birliği (ISTA) 1924 yılında kurulmuştur.

(29)

Uluslararası alandaki bu gelişmelere baktığımızda tohumculukta ileri gelen ülkelerde tohumculuk sektörü 150 yıllık bir geçmişe sahiptir.

• Tohumculukta önde gelen ülkelerden ABD, Fransa, Hollanda ve Almanya tohumculukla ilgili yasal düzenlemeler yapmıştır

• Bu dört ülke ve bu ülkelerin tohumculuk şirketleri bugün dünya tohumculuğunun büyük bir kısmını kontrol etmektedir. Bu dört ülke 10,6 milyar dolarlık dünya tohum

ihracatının %50,8’ini, 10,3 milyar dolarlık dünya tohum ithalatının da %30’unu yapmaktadır (Şekil 1 ve 2).

(30)
(31)

Dünya tohum piyasasının ilk üç sırasında ABD (%27), Çin (%22) ve Fransa (%6) yer alırken Türkiye’nin 1,3 milyar dolar ile dünya tohum piyasasının %2 ’sine sahip olduğu tahmin edilmektedir. Dünya

tohum piyasasında büyüklük bakımından Türkiye %2’lik potansiyel ile 11. sırada yer alırken -toplumumuz tarafından yanlış bir algı ile- tohum sektörünün en büyüğü olarak kabul edilen İsrail ilk 10’da bile yoktur. Elbette bu rakam ülkelerin tohum üretim ve kullanım potansiyelini yansıtmaktadır.

(32)

ÜLKEMİZDE

ÜLKEMİZDE TOHUMCULUK TOHUMCULUK

Ülkemiz tarımında planlı ve sistemli tohumculuk faaliyetleri - Cumhuriyetle birlikte- 1925-1930’lu yıllarda araştırma

enstitüleri/”tohum ıslah istasyon1 ”in kurulmasıyla başlamıştır. Ancak 1960’lı yıllara kadar bu alanda sağlanan gelişmeler bazı türlerde çeşit geliştirme çabaları ve sınırlı miktarda tohumluk üretiminden öteye gidememiştir. 1963 yılında Tohumlukların Tesc il, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkındaki 308 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile ülkemiz tohumculuğunda yeni bir dönem başlamıştır. Bu Kanun’la birlikte çeşit tescili, tohumlukların sertifikasyonu ile kalite kontrolü ve piyasa denetimi konularında T.C . Tarım Bakanlığı ilk kez görevler üstlenmiş, tohumluk üretimi konusunda ise daha etkin rol almıştır.

1980’li yıllara kadar Türkiye’de uygulanan kamu ağırlıklı tohumluk politikaları ülke ihtiyacının yurt içi üretimlerle karşılanması yönünde olmuştur.

(33)

• 1983 yılında tohumluk fiyatlarının, 1984’te ise tohumluk ithalatının serbest bırakılması ve serbest piyasa ekonomisinin etkin hâle gelmesi ile özel sektör tohumculuğu gelişme fırsatı bulmuştur. Özel sektörün küresel firmaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkinliklerini arttırmakta idi. 1963 yılında çıkartılan 308 sayılı Kanun yerli sektörün gelişmesi ve teşkilatlanması konusunda yetersiz kalmaktaydı. 2004 yılında Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin 5542 sayılı Kanun ve 2006 yılında yürürlüğe giren 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu özel sektör tohumculuğunun önünü açmıştır. Tohumculuk Kanunu çerçevesinde 2008 yılında kurulan yedi alt birlik ve bunların oluşturduğu Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ile Türk tohumculuk sektörünün

teşkilatlanması sağlanmıştır. Bu gelişmeyle birlikte tohumluk üretimine ve kullanımına verilen desteklemelerle sertifikalı tohumluk üretiminde ve kullanımında önemli artışlar olmuştur. Bütün bu gelişmelerin sonucu 1990 yılında 116 bin ton, 2002 yılında 145 bin ton, 2006 yılında 371 bin ton olan toplam sertifikalı tohumluk üretimi ve dağıtımı, 2018 yılında yaklaşık 1 milyon 59 bin tona ulaşmıştır (Şekil 3).

(34)
(35)

TÜRKİYE

TÜRKİYE ' ' DE DE 2018 2018 YILINDAKİ YILINDAKİ TOHUM TOHUM İHRACAT İHRACAT VE VE İTHALAT

İTHALAT GRAFİKLERİ GRAFİKLERİ

(36)

TÜRKİYE

TÜRKİYE ' ' DE DE TOHUM TOHUM ÜRETİMİNDE ÜRETİMİNDE ÖZEL ÖZEL SEKTÖR

SEKTÖR KATKISININ KATKISININ YILLARA YILLARA GÖRE GÖRE GRAFİĞİ GRAFİĞİ

(37)

Türkiye

Türkiye neden neden tohumluk tohumluk İthal İthal Ediyor Ediyor ? ? Tohumluk

Tohumluk İthali İthali Devam Devam Edecek Edecek Mi Mi ? ?

• Türkiye Dış Ticaret Kuralları ve Ülke Ekonomisi gerektirdiği için tohumluk ithal etmektedir. Ancak, ithalatın orta dönemde azalması beklenmektedir. Sebzeler hariç “do ğrudan çiftçi kullanımı” amacıyla yapılan tohumluk ithalatı sınırlıdır. Sebze türleri dışındaki ithalat; çok geniş ölçüde tohumluk üretimi amacıyla yapılan, ebeveyn tohumluk ithalatıdır. Hibrit (F1) sebze tohumluğu ithalatı, yurt içi çeşit geliştirme kapasitesinin artmasıyla önemini nispeten yitirecektir.

(38)

Hibrit

Hibrit Tohumlar Tohumlar Kısır Kısır Değil Değil

“Hibrit tohumlar kısırdır ve insan sağlığı açısından risklidir” ifadesi de şehir efsanesi olarak ortalıkta dillendirilmektedir. Hibrit yani melez tohumlar, aslında doğada var olan ve dünya kurulduğundan beri üretilen tohumlar olup insan eliyle teknoloji kullanılarak arzu edilen amaçlara göre ıslah edilmiş tohumlardır. Islahçılar, piyasanın istediği şartlara göre üstün özellikli anaç tohumları melezleyerek daha üstün özellikli yeni bireyler elde ederler ve bunlara hibrit tohum denir. Hibrit tohumlardan elde edilen ikinci nesil tohumların ekiminde, yine doğal bir olay olarak melezlemeden geriye dönüş olduğundan, verim ve kalite açısından bazı kayıplar olması biyolojik bir gerçekliliktir. Bu yüzden amacına göre elde edilen vasıfların

kaybolmaması için, hibrit tohumların her yıl yenilenmesi tercih edilir.

Dolayısıyla hibrit tohumlar biyolojik olarak kısır tohum değildir, insan sağlığına zarar verdiğine dair herhangi bir bilimsel veriye ulaşılmış değildir.

Hibrit tohumların üretiminde üretici için daha yüksek verim, tüketici için daha yüksek kalite ve iç-dış piyasa için de standardı değişmeyen ürün amaçlanmaktadır

(39)
(40)

ÜLKEMİZDEKİ

ÜLKEMİZDEKİ MİLLİ MİLLİ TOHUMCULUĞUN TOHUMCULUĞUN GELİŞİMİ GELİŞİMİ İÇİN İÇİN

• Ülkenin ihtiyacı olan türlerde çeşitli ıslah çalışmalarına ağırlık

verilmelidir. Başta mısır, ayçiçeği, soya fasulyesi, patates, yonca, hibrit sebze ve özellikle şeker pancarı olmak üzere ülkemizin yerli çeşit

geliştirme kapasitesi arttırılmalıdır. Bu konularda çalışan yerli özel sektör özellikle desteklenm elid ir. Ülkemizin sosyoekonomisi açısından önemli bir değere sahip olan şeker pancarında üretimde olan yerli çeşidimiz henüz mevcut değildir. Ekonomik açıdan güçlü bir yapıya sahip Türk Şeker AŞ ve onun bünyesinde iki Alman ve bir Türk (M.

Moeller ve Dr. P. Steiner ile Afif Gediz) ziraat mühendisi tarafından kurulan Şeker Enstitüsü ile PANKOBİRLİK bünyesinde 1961 yılında kurulan BETA Ziraat yerli çeşit geliştirme konusunda yeterli katkıyı sağlayamamıştır. TAGEM ve bazı üniversitelerimizde şeker pancarı çeşit ıslahı konusunda başlatılan AR-GE çalışmaları desteklenmeli di r.

(41)

Tohumculuğun

Tohumculuğun Gelişimi Gelişimi ve ve Hedefleri Hedefleri

• Türkiye tohumculuğu son 20-25 yıl içerisinde önemli gelişmeler göstermiştir.

• 1985 yılı öncesinde, kamu ağırlıklı olan bu sanayi, günümüzde geniş ölçüde bir özel sektör yatırım alanı haline gelmiştir.

• Çoğu bitki türlerinde, ulusal tohumluk ihtiyacının büyük bir kısmı “ö zel tohumculuk kuruluşları” tarafından sağlanmaktadır.

• Çiftçilerimizin “üstün nitelikli çeşit” ve “kaliteli tohumluk” ihtiyaçları çağdaş dünya standartlarında karşılanmaktadır.

• Buğday, arpa, çeltik, bazı yem bitkileri ve yemeklik baklagillere ait sertifikalı tohumlukların önemli bir kısmı ise Türkiye’de ıslah edilen çeşitler kullanılarak gerçekleştirilmektedir.

(42)

Tohumculuk

Tohumculuk Sanayinin Sanayinin 2023 2023 Yılı Yılı Hedefleri Hedefleri

• Yurt içi çeşit geliştirme kapasitesini artırmak ve etkin kılmak,

• Orijinal ve anaç tohumluk ihtiyaçlarını yurt içi üretimlerle karşılamak,

• AR-GE, Üretim ve Pazarlama aşamalarında, geniş ölçüde entegrasyonu sağlamak,

Yalnızc a tohumluk değil, çeşit ihraç eden ülke konumuna gelmek

• Sertifikalı tohumluk üretim kapasitesini en az % 50 artırmak,

Tohumluk ihracat gelirlerini üç katına çıkarmak,

Tohumluk kullanım ve üretiminde dünyanın sayılı birkaç ülkesi arasına girmektir.

(43)

Tohum

Tohum endüstrisinde endüstrisinde oluşan oluşan yeni yeni model! model!

• 1980’li yıllarda ise bu konuda önemli adımlar atıldı. 1982 ile 1985 yılları arasında bir dizi yasal düzenleme yapıldı. Tohumculuk

sektörüyle ilgili temel politikalarda yapılan değişiklik sonucunda, tohum endüstrisinde yeni bir model kabul edildi. Buna göre kamu esaslı tohum tedarik sistemi, yerini özel girişimi esas alan tohum endüstrisine bıraktı.

(44)

Özel Özel sektör sektör tohum tohum yatırımlarının yatırımlarının önü önü açıldı açıldı

• Hem ekonominin serbestleşmesi hem de tohumculuğun dış ticaretteki kısıtlamalarının kaldırılması sonucunda özel sektör yatırımlarının önü açıldı. Bu da yerli ve yabancı pek çok tohumculuk firmasının sektöre adım atmasını sağladı. Türkiye tohumculuk endüstrisi, özel sektör ağırlıklı hale geldi. Ayrıca Küresel Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tohum sistemine ve Uluslararası To hum Test Birliğine (ISTA) üye olarak, tohumculukla ilgili uluslararası kuralları da uygulamaya başladı.

(45)

2000’li

2000’li yıllarda yıllarda yeni yeni yapılan yapılan düzenlemeler; düzenlemeler;

• Türk tohumculuğunda bir sonraki adım ise 2000’li yıllarda atıldı.

Yürürlükte olan mevzuatlar, gereksinimleri karşılamadığı için 2004 ve 2006 yıllarında çeşitli düzenlemelere gidildi. Bunların amacı bitkisel üretimde verimliliği, kaliteyi ve tohumlarda kalite güvencesini

artırmaktı. Ayrıca tohum ticaret sektörünün yeniden düzenlenmesi hedefleniyordu. Bu, bir dizi yeniliği de beraberinde getirdi. İlk kez sertifikalı tohum üreticilerine destek verilmeye başlandı. Tarla

bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve genetik kaynakları kayıt altına alındı. Tohumların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmaları ile ilgili düzenlemeler

gerçekleştirildi. Tüm bu çabalar sonucu 2018 verilerine göre tohumculuk sektörünün ticaret hacmi 1,5 milyar dolara ulaştı.

(46)

Eskişehir

Eskişehir ’de ’de bulunan bulunan 8000 8000 yıllık yıllık tahıl tahıl tohumu; tohumu;

• Geçmişi MÖ 6 bin yılına dek uzanan Kanlıtaş Höyüğü’nde yapılan araştırmalarda 8 bin yıllık tahıl tohumları ortaya çıktı.

(47)

Bingöl’de

Bingöl’de bulunan bulunan 4 4 bin bin 500 500 yıllık yıllık buğday buğday tohumları

tohumları

(48)

10 10 bin bin yıllık yıllık buğday buğday tohumu: tohumu: Siyez Siyez

Bugün kullandığımız buğdayların atası olarak bilinen Siyez’in hikayesi 10 bin yıl öncesine dayanıyor. “Hitit buğdayı” olarak da anılan bu buğdayın ilk defa Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan

Karacadağ ’da yetiştirilmeye başlandığı biliniyor. Bu buğday türünün en önemli özelliği, 10 bin yıl öncesinden günümüze değişmeden

ulaşması. Siyez buğdayı bugün özellikle Kastamonu’nun İhsangazi, Seydiler ve Devrekani ilçelerinde yetiştiriliyor.

(49)

Tohum Tohum Islahı Islahı Nedir, Nedir, Nasıl Nasıl ve ve Neden Neden Yapılır? Yapılır?

(50)

TOHUM

TOHUM ISLAHI ISLAHI NEDİR? NEDİR?

• Değişen iklim, hastalık ve verim şartları göz önüne alınarak, en yüksek kalite ve verimin elde edilmesini sağlayacak olan tohumu üretebilmek amacıyla insan eliyle yapılan melezleme çalışmaların tümüne tohum ıslahı denilir. Bu çalışmalar devlet yada özel sektör ıslah

istasyonlarında yapılmaktadır.

• Yapılan bu çalışmalarda bulunan yeni tohumlar sayesinde, ürünlerin hastalık, soğuk ve sıcak dayanımları arttırılarak yüksek kalite ve

miktarda ürün alınmasına ilaveten, ekonomik olarak kazancın artması da sağlanmaktadır.

(51)

Tohum

Tohum Islahı Islahı Nasıl Nasıl Yapılır? Yapılır?

• To hum ıslah çalışması yapmak ile, hibrit tohum elde etmek aynı şeydir.

• To hum ıslahı yapma çalışmalarında baba bitki anne bitkiden

yaklaşık 10 gün önce dikilir. Dış ortamda do ğal tozlaşmayı sağlayacak olan arı ve böcek gibi canlılarla, ıslah yapılacak ortamın ilişkisi kesilir.

(52)

• Islah sürecinde, domates bitkisi üzerinde açmış çiçekler bulundurulmaz. Bu çiçekler kesilerek temizlenir. Bu süreçte bitki üzerinde bulunan açmamış çiçekler kullanılır. Melezleme için, açmamış çiçeklerdeki taç yapraklar elle ya da pens yardımıyla ayrılır. Bu sürece emaskülasyon yani hadım etme denir. Polen taşımasından dolayı erkek organlar dişi o rgana (stigma) zarar vermeden ayrılır. Dişi organın zarar görmesi durumunda çiçek tohum

tutmaz.

• Emaskülasyon işleminden bir gün sonra, baba hatlardan alınan çiçek tozlar el yardımıyla yada fırça ile dişi o rgana (stigma) sürtünerek yapışması

sağlanır. Bu işlem sonrası, çiçekten çıkacak olan melez meyvenin tohumları tohum ıslahı (hibrit tohum) olup, bu yapılan çalışmada ıslah çalışması olarak adlandırılır

(53)

Tohum

Tohum Islahı Islahı Neden Neden Yapılır? Yapılır?

• To hum ıslahı daha sağlıklı, daha verimli ve daha kaliteli ürün elde etmek için yapılır. Ay nı insan hayatında olduğu gibi; bitki hayatında da sürekli değişime uğrayan hastalıklar, zararlılar, soğuk ve sıcak iklim koşulları mevcuttur. Mevcut olan ürünler değişen hastalık ve zararlı türlerine ve yine değişen iklim koşullarına uyum sağlayamaz ve ticari değerlerini kaybeder. Bu değişimlere uyum sağlayacak ve direnecek yeni çeşitlerin oluşturulması için ıslah çalışmaları yapılır.

• Buna ilave olarak, dünya pazarlarındaki tüketicilerin ilgilerini çekecek yeni renkte, büyüklükte, lezzet ve aromada ürünlerinde bulunup, pazarda ticari olarak yeni bir talep yaratılması içinde ıslah çalışmaları yapılır.

(54)

Tohum

Tohum Islahı Islahı Yapan Yapan Firmalar Firmalar

• Ülkemizde yurt dışı menşeli tohum ıslahı yapan firmalar veya ithal gelen tohumların yanında; kendi imkanlarıyla çok başarılı bir şekilde tohum ıslahı ve üretimi yapan bir çok yerli firmamız da vardır ve bu firmalarımızın sayısı her yıl artmaktadır. Tohumda yeni bir çeşit bulmak, bulunan bu çeşidin piyasada tutulması ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilme gücünün olması uzun yıllar almaktadır. Süreç çok uzun ve meşakkatli olup, sermaye ve sabırda gerektirmektedir

• Ülkemizde bugün yerli ıslah çalışmalarında ciddi yollar alınmış ve dünyada ki rakipleriyle yarışabilme kapasitelerine gelmiş yeni çeşitler çıkartan yerli ıslah tesislerimiz mevcuttur.

(55)

Türkiye’de

Türkiye’de Tohumluk Tohumluk Üretimleri Üretimleri Verileri Verileri

(56)

Türkiye

Türkiye Tohumluk Tohumluk Dış Dış Ti Ti caret(İTHALAT) caret(İTHALAT) Ve Ve rileri rileri

(57)

KAYNAKÇA;

KAYNAKÇA;

• TÜRKIYE'DE İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDA

VETERİNER HEKİMLİĞİ VE HAYVANCILIK POLİTİKALARI ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR (dergiler.ankara.edu.tr) /

R.TAMAY BAŞAĞAÇ GÜL

• TARIM TARİHİ & DEONTOLOJİSİ / DOÇ.DR.MEHMET BOZOĞLU

• https://www.tarimtv.gov.tr/tr

Referanslar

Benzer Belgeler

• Temelinde doğal çekiciliklerin, bitki ve hayvan çeşitliliğinin, hava, su ve iklim özelliklerinin bulunduğu göz önüne alındığında küresel ısınmanın

• Hayvan beslenmesi; ATP üretimi ve biyosentez için gerekli • Enerji veren bileşikler temel besin maddelerini de içine alır.. Hayvan hücrelerinde üretilemeyen temel

Ancak eskiden üretici herhangi bir prim ödemeden tarım ürünlerinin zararını tazmin ettiriyorken şimdi yalnızca prim ödeyen zararını tazmin ettirecek hale geldi..

Şirketlerin değil, toplumun (üretici ve tüketicilerin) yönettiği bir gıda sistemi için; ihracata yönelik üretilen, temel gıda maddelerini dünya borsalarında ticarete konu

VO‟ maks değerlerinin oyun kurucularda diğer oyuncularda daha fazla olduğu görülür (Stone, Steingard,1993).. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı, oyun

Yemden yararlanması yüksek süt verimi orta düzeyde

Fungal bir hastalık etmeni olup, fasulye bitkilerinde sınırlı köşeli yaprak lekesi meydana getirmesi ile tanınır ve Cercospora columnaris olarak da

 Retroviral gen transferi yöntemi kullanılarak, sığır, koyun, tavuk, balık ve laboratuar hayvanlarında başarılı gen transferi çalışmalarının yapıldığı