• Sonuç bulunamadı

K Bir İnsanın Kan Grubu Değişebilir mi? G Kütleçekimsel Dalgaların Kaynağı Nasıl Biliniyor?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "K Bir İnsanın Kan Grubu Değişebilir mi? G Kütleçekimsel Dalgaların Kaynağı Nasıl Biliniyor?"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

61

Kütleçekimsel

Dalgaların Kaynağı

Nasıl Biliniyor?

Mahir E. Ocak

G

enel görelilik kuramı, ışık hızıyla yol alan ve uzay-zamanın dokusunda değişikliklere sebep olan kütle-çekimsel dalgaların varlığını tahmin eder. Ancak bu dal-gaları doğrudan gözlemlemek çok zordur. Çünkü uzayza-mandaki etkileri çok zayıftır. Örneğin Dünya ile Güneş’in arasından geçen kütleçekimsel dalgalar iki gök cismi ara-sındaki mesafenin atom çekirdeği ölçeğinde değişmesine sebep olur. Bu yüzden Einstein, genel görelilik kuramını ilk geliştirdiğinde kütleçekimsel dalgaların hiçbir zaman gözlemlenemeyeceğini düşünmüştü.

Yıllar içerisinde kütleçekimsel dalgalarla ilgili pek çok çalışma yapıldı. Dalgaların varlığına işaret eden ilk veriler doğrudan değil dolaylıydı. Russell Huse ve Joe Taylor bir yıldız çiftinde kütleçekimsel dalgalar yayılması sonucun-da meysonucun-dana gelecek değişiklikler hakkınsonucun-da ayrıntılı he-saplar yaptı ve sonuçların gözlemlerle uyum içinde oldu-ğunu gösterdi. Araştırmacılar bu başarıları için 1993 yılın-da Nobel Fizik Ödülü’yle onurlandırıldı.

Kütleçekimsel dalgaların doğrudan gözlemlenmesiy-se ancak yakın zamanlarda mümkün oldu. LIGO detek-törlerinde çalışan araştırmacılar 2016’nın Şubat ayında iki kara deliğin birleşmesi sırasında yayılan

kütleçekim-sel dalgaları doğrudan gözlemlediklerini açıkladı. Ayrıca açıklamada birleşmenin 1,3 milyar ışık yılı uzaklıkta ger-çekleştiği, birleşen kara deliklerin kütlesinin Güneş’inki-nin 36 ve 29 katı, oluşan yeni kara deliğin kütlesiGüneş’inki-ninse Gü-neş’inkinin 62 katı olduğu belirtildi. Kütleçekimsel dalga-ların doğrudan gözlemlenmesi hiç şüphesiz 2016’nın en önemli bilimsel gelişmelerinden biri oldu. Ancak bu geliş-me zihinlere bazı sorular da getirdi. Kütleçekimsel dalga-ları elektromanyetik dalgadalga-ların (ışığın) aksine doğrudan “göremiyoruz”. Peki öyleyse gözlemlenen dalgaların kay-nağı nasıl biliniyor?

Kütleçekimsel dalgaların kaynağının belirlenmesini sağlayan kuramsal hesaplardır. Araştırmacılar uzun za-mandır Einstein alan denklemlerini kullanarak çeşitli fi-ziksel süreçler sırasında yayılacak kütleçekimsel dalgalar-la ilgili benzetimler yapıyordu. LIGO detektörlerinde göz-lemlenen dalga örüntüsünün iki kara deliğin birleşmesin-den kaynaklandığı da daha önceleri yapılan bu benzetim-lerin sonuçlarından yararlanarak belirlendi. Kütleçekimsel dalgaların uzayın hangi bölgesinden geldiğinin belirlen-mesini sağlayan şeyse farklı konumlarda iki ayrı detektör bulunması. Farklı detektörler tarafından kaydedilen sin-yalleri karşılaştırarak dalgaların kaynağı olan fiziksel ola-yın uzaola-yın hangi bölgesinde gerçekleştiği belirlenebiliyor.

Bir İnsanın Kan Grubu

Değişebilir mi?

Tuba Sarıgül

K

an grubu kalıtsal olarak belirlenen özelliklerimizden. Kırmızı kan hücreleri üzerindeki antijenlerin ve kan plazmasındaki antikorların türüne göre kan grubu sınıf-landırma çeşitleri var. Bunlardan en bilineni ABO sistemi ile Rh sisteminin birlikte kullanıldığı sınıflandırma.

Kan hücrelerinin büyük kısmı bazı kemiklerin için-deki boşluklarda bulunan ve süngerimsi bir yapıya sahip olan kemik iliği tarafından üretilir. Kemik iliği nakli ba-zı kan ve kemik hastalıkları ile baba-zı kanser türlerinin te-davisinde kullanılan bir yöntemdir. Bir insanın kan gru-bu kemik iliği nakli sonrası değişebilir. Kemik iliği

(2)

de hastaya önce yüksek dozda kemoterapi ya da radyas-yon verilerek kendi kemik iliğinin işlevini kaybetmesi sağ-lanır ve hastalıklı kan hücreleri yok edilir. Daha sonra ve-riciden alınan kemik iliği kök hücreleri hastaya nakledilir. Kan hücreleri nakilden sonra vericiden gelen kemik iliği tarafından üretildiği için hastanın kan grubu birkaç hafta içinde vericinin kan grubuna döner.

Kemik iliği nakli için hasta ile verici arasında doku uyumu olması çok önemlidir. Bunun için kan gruplarının değil, beyaz kan hücrelerinin yüzeyinde bulunan antijen-lerin (HLA) uyumlu olup olmadığına bakılır.

İlik naklinin yanı sıra çok nadir de olsa bazı hastalık-lar kan grubunun değişmesine neden olabilir. Ayrıca so-nuçları 2015 yılında Journal of the American Chemical

So-ciety dergisinde yayımlanan bir araştırmada bilim

insan-ları kırmızı kan hücrelerinin yüzeyindeki A ve B antijen-lerini uzaklaştıran bir enzim keşfetti. Bu gelişme gelecek-te kan grubunun yapay olarak değiştirilebileceği anlamı-na gelebilir.

Bir şey Okurken

Neden

Uyuyakalırız?

Pınar Dündar

U

zmanlara göre bir şey okurken uyuyakalmanın pek çok nedeni olabilir. İşte bunlardan bazıları.

Kitap okumayı genellikle akşam saatlerine ya da yoru-cu, enerji gerektiren etkinliklerin ve işlerin sonrasına bıra-kırız. Bu anlar aynı zamanda büyük olasılıkla yorgun his-settiğimiz anlardır. Derken, rahat bir koltuğa oturur ya da yatağımıza uzanır, kitabımızı okumaya başlarız. Bir yan-dan vücudumuzun rahat konuma geçmesi ve kaslarımı-zın gevşemesi, diğer yandan yorgunluk, uyku için gerekli ortamı hazırlamış olur. Bir de elimizdeki kitap sürükleyi-ciyse kendimizi kitabın hayal dünyasına kaptırır, kaygı ve sıkıntılarımızdan uzaklaşmış olarak uykuya geçeriz.

Okurken uyuyakalmamıza yol açtığı düşünülen bir di-ğer neden ise gözlerimizin sayfanın bir yanından didi-ğer yanına düzenli olarak gidip gelmesi ve bu sırada beyni-mizin sözcükleri anlamlandırmaya çalışması. Göz kasla-rımızın ve beynimizin yorulmasına neden olan bu duru-mun da bizi dinlenmeye, dolayısıyla uyumaya yönlendir-diği düşünülüyor. Kaynaklar http://wonderopolis.org/wonder/why-does-reading-make-you-sleepy/ http://www.sciencefocus.com/article/human-body/why-does-reading-make-you-sleepy

Acıkınca Neden

Sinirleniriz?

Pınar Dündar

Y

ediğimiz besinlerde bulunan karbonhidrat, yağ ve proteinler sindirim sürecinde yapı taşlarına ayrılır ve yaşamımız için gereken enerji bu yapı taşlarından sağla-nır. Ancak en son yediğimiz andan itibaren bu yapı taş-larının kandaki oranı yavaş yavaş azalmaya başlar. Bun-lar arasında özellikle karbonhidratın yapı taşı olan gli-koz, beynimizin işlevlerini yerine getirmesi açısından çok önemlidir.

Uzun süre aç kaldığımızda vücudumuzun direnci aza-lır. Kandaki şeker seviyesinin düşük olması dikkatimizi top-lamamızı zorlaştırır, hatta kimi durumlarda konuşurken sözcükleri karıştırmamıza neden olur. Bunların yanı sıra beynimiz, kandaki glikoz miktarını yükseltmek amacıyla bazı organlara hormon salgılamaları için emir verir. Bu hor-monlar arasında stres hormonu olan adrenalin de vardır. 62

Referanslar

Benzer Belgeler

• Kişinin yaşına göre hemoglobin düzeyinin ve kırmızı kan hücrelerinin volümünün normal sınırların altında olmasına neden olan.. patolojik sürecin

a koronal t1 ağırlıklı, b koronal StIR MRG’de korteks: femoral ve iliyak kenarları çevreleyen ince düşük sinyalli hat, fovea kapitis: femur başı mediyal yüzünde

Çalışmamızda, kan kültür pozitiflik oranı akut ve subakut brusellozlu hastalarda kemik iliği pozitiflik oranlarıyla karşılaştırıldığında anlamlı oranda

Kemik iliği transplantasyonu (KİT) sonrası bronşiyolitis obliterans (BO) tanısı alan 12 hasta retrospektif olarak değerlendi- rildi.. Olguların 8’i kadın, 4’ü

Anne çocuğun kemik iliği nakil sürecinde fiziksel olarak zorlanmanın yanı sıra duygusal olarak ta oldukça zor bir dönem geçirmektedir (Forinder 2004).. Kendi varlığını

Baðýºýklýk sistemi saðlam kiºilerde transfüzyon sonrasý ciddi bir hastalýk riski çok azdýr. Ancak, asplenik veya baðýºýklýk sistemi baskýlanmýº

• Kuvvetli asitlerdeki dekalsifikasyonunun fazlalığı rutin yöntemlerle zayıf boyamaya neden olmaktadır ve.. Romanowski teknikleri güvenilmez ya da

Demirkaya ve arkadaşlarının 2012-2013 yılları arasında kan dolaşım enfeksiyonu gelişen hematolojik maligniteli hastalarda yaptıkları çalışmada bakteriyemi etkeni olan 53