• Sonuç bulunamadı

Parkinson’a Karşı Kahve

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Parkinson’a Karşı Kahve"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Haziran 2000 15

Kahve tiryakiliği, Parkinson has-talığını önlüyor mu? Hawaii’de kalp hastalıklarıyla ilgili olarak yürütülen uzun süreli bir araştırmaya göre öyle. Beynimizde dopamin adlı maddeyi üreten nöronları (beyin hücreleri) öl-düren Parkinson hastalığı, kontrol edilemeyen titremelere ve motor si-nir sisteminde hasara yol açıyor.

Daha önce yapılan bazı araştırma-lar, sigara içenlerinde bilinmeyen bir nedenle Parkinson’a karşı korundu-ğu yolunda bulgular ortaya koymuş-tu. Honolulu Savaş Gazileri Daire-si’nde görevli nörolog Webster Ross başkanlığındaki bir ekipçe yürütülen araştırma, kafeinin daha belirgin bir önleyici etkisi olduğunu göstermiş bulunuyor. Araştırma, 8004 yaşlı er-kek üzerinde yürütülmüş. Bunlardan 102’si 1965 yılından sonra Parkinson hastalığına tutulmuşlar. Araştırma so-nuçlarını ABD Tıp Derneği Dergi-si’nin (The Journal of the American Medical Association) 24 mayıs 2000 sayısında yayımlanan bilim adamları, kahve içmeyenlerin hastalığa yaka-lanma olasılığının, içenlere oranla iki ya da üç kat fazla olduğunu

belirle-mişler. Günde yedi fincan ya da daha çok kahve içenlerdeyse hastalığa ya-kalanma riskinin beş kat azaldığı gözlenmiş. Araştırmacılar, kahveden bağımsız olarak sigaranın da koruyu-cu bir etki yaptığını gözlemişler; ama diyet ve alkol kullanımıyla Parkin-son arasında olumlu ya da olum-suz bir ilişki görülememiş.

Hawaii araştırmasının sonuçları, gene Mayıs ayında ABD’nin San Diego kentinde yapılan Ameri-kan Nöroloji Akademisi top-lantısında bir Hollanda araştır-ma grubunca sunu-lan raporla uyum için-de. Rotterdam’daki

Eras-mus Tıp Merkezi araştırmacıların-dan kurulu ekip, 55 yaşın üzerindeki 8000 kişiyi 10 yıl süreyle gözlemiş. Sonuçta, kahve içenlerle, sigara ve alkol kullananlar arasında hastalığa yakalanma oranının daha düşük ol-duğu ortaya çıkmış.

Güney California

Üniversite-si’nden epidemiyolog James Morti-mer, kahvenin Parkinson’a karşı ko-ruyucu etkisini gösteren kanıtların, son bulgularla güçlendiğini söylüyor. Ancak bunda hangi mekanizmaların etkili olduğu şimdilik bilinmiyor. Webster Ross’un varsayımına göre kafein, salgılanmasını baskılayan kimyasal etmenleri ortadan kaldırarak dopamin dü-zeylerinin yüksek kal-masını sağlıyor ola-bilir. Mortimer ve Hollandalı

araş-tırmacılara

gö-reyse kahve, içki ve sigara kulla-nanlar, zaten öte-kilere göre daha yüksek dopamin düzey-lerine sahip olabilirler. Morti-mer, Parkinson hastalığına eğilimli kimselerin, "zararlı alışkanlıklardan" zevk almadıklarına işaret ediyor, ve bunun da bozuk dopamin sistemleri-nin habercisi olabileceğini söylüyor.

Science, 2 Haziran 2000

Parkinson’a Karşı Kahve

Gecko’lar nemli tropik bölgeler-de ucuz otellerin olağan müşterileri. Duvarlarda, hatta tavanda asfalt yol-da yürüyormuş gibi rahatlıkla ilerle-yebilen bir kertenkele türü. Bazı tür-leriyse sıcak kıyı kentlerimizde "köy-göçüren" diye de tanınıyor. Ancak ünlerini, şeffaf ya da benekli olan de-rileriyle, ay gibi kıvrık tuttukları

kuyruklarıyla yapmamışlar.

Asıl hünerleri, tavanda başaşa-ğı rahatlıkla koşabilmeleri, hatta tek parmaklarıyla bile asılı kalabilmeleri. Bunun sır-rını çözmeye çalışan bilim adamları, çeşitli seçenekleri birer birer elemek zorunda kalmışlar. Vantuzlama ve sür-tünme olası değil; çünkü gec-koların ayakları vakum orta-mında da iş görüyor. Ayrıca hayvanlar cilalı cam üzerinde de başaşağı koşuşturabiliyor-lar. Elektrostatik çekim de söz

konusu olamaz; çünkü ayaklar iyon-laştırılmış havada da etkin. Yapışma deseniz, o da olmaz; çünkü hayvanda herhangi bir yapıştırıcı madde salgı-layacak bez de yok. Sonunda bilim adamları en yakın çözüm üzerinde karar kılmışlar: Tabanlarındaki mik-roskopik kıllar. Bu kıllardan milimet-re kamilimet-re başına 5000 tane düşüyor. Bu

da her ayakta yarım milyon kıl de-mek. Ayrıca her kıl da kendi içinde 400-1000 arasında daha ince kılcık-tan oluşmuş. Bu kıllar topuklara ba-kar durumda. Hayvan adım atarken, tabanını yüzeye bastırıyor ve hafifçe geriye iterek kılların yüzeye maksi-mum biçimde temasını sağlıyor. Bu-nu yaparken hayvan, Van Der Vaals kuvveti denen iki yüzey ara-sındaki moleküler çekim gü-cünden yararlanıyor. Ayağını ve dolayısıyla kıllarını belirli bir açıda kaldırması, bu çekimi ortadan kaldırıyor ve hayvan ilerleyebiliyor. Araştırmacılar, gecko ayağı gibi bir yapıyı ger-çekleştirmenin, insan teknolo-jisinin erimi dışında olduğunu, ama ileride kuru yapışkanlar yapımı için yol gösterebilece-ğini düşünüyorlar.

Nature, 8 Haziran 2000 Science, 9 Haziran 2000

Referanslar

Benzer Belgeler

Ağaoğlunun cenaze merasimine Büyük Millet Meclisi azalarmdan bir çok zevat, Vilâyet, Üniversite ve bilû- mum ilmi teşekküllerinin mümessil- lerile kendisinin

Dünya’n›n veya gökkürenin ku- zey kutbundan bak›ld›¤›nda, Dünya kendi etraf›nda da, Günefl’in etraf›nda da ayn› ve saatin tersi yönde dönüyor.. Bir baflka

Topal Sıdıka ve Arap Ahmed Gene plâklarda (Memo), (Kuzu), (Kesik kerem) gibi dağîleri; semai, koşma, destan kabilinden soloları bu­ lunan bir ahbar vardı ki

Günümüzün en popüler değerlendirme sistemi olarak kabul edilen 360 derece değerlendir- me sistemi gücünü, farklı kaynaklardan elde edilecek olan sonuçların daha objektif

Viyana’ daki kahve evleri iki resimde de görüldüğü gibi restore yeniden boyama ve içindeki yazılar hep değiştirilmiştir. İçindeki yazılar ve sözler Kolschitzky’ a ait

MABEYN BEKLEME SALONU — Muayede Salonu ve Veliaht Dairesin'den sonra sarayın en önemli bölümü olan Mabeyn Dairesi, büyük salonlardan meydana gelmiş­

[r]

Yıldızına çok yakın yörüngelerde dolanan gezegenler aşırı sıcak, yıldızına çok uzak yörüngelerde dolanan gezegenlerse aşırı soğuktur.. Bir yıldızın etrafındaki