• Sonuç bulunamadı

Hasan Hakses (Konuştuk.com): Türk Dış Politikasında karar nasıl alınmaktadır? Karar alma sürecine giden aşamalar nasıl işlemektedir?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hasan Hakses (Konuştuk.com): Türk Dış Politikasında karar nasıl alınmaktadır? Karar alma sürecine giden aşamalar nasıl işlemektedir?"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hasan Hakses (Konuştuk.com): Türk Dış Politikasında karar nasıl alınmaktadır? Karar alma sürecine giden aşamalar nasıl işlemektedir? 

Alev Kılıç: Türk Dışişleri politikası herşeyden önce Dışişleri Bakanlığında şekilleniyor. Yani şöyle söyleyeyim alandaki bilgiler, dünyanın dört bir yanından hepsi merkeze geliyor.

Merkezdeki daireler ilgi alanlarına göre bunları derliyorlar ve bir senteze varıyorlar. Bu sentezi Dışişleri Bakanlığı bir görüş olarak nereye iletiyor? Başbakanlığa iletiyor, hükümete iletiyor. Türk dış politikasında karar mercii dışişleri bakanlığı değil, hükümet, siyasi iktidardır. Siyasi iktidardan Bakanlar Kurulu toplantısında da üzerine görüş birliğine varılan bir nihai kararı kastediyorum. Ama dışişleri bakanlığı bu kararın oluşturulmasında ana verileri ana girdileri sağlayan kuruluştur. Bu girdiler ne kadar sağlam olursa çıkan karar da o kadar sağlam oluyor. Ama bu şu demek değil; Dışişleri bakanlığının verileri tamamen otomatikman hükümet, siyasi iktidar tarafından benimsenir ve karar haline getirilir: Hayır.

Siyasi iktidarın dışişleri dışında da bu kararı etkileyecek başka girdileri de vardır. Bunun içinde Genel Kurmay gelir, bunun içinde MİT gelir. Bunun içinde eğer konu teknik bir konuyu ilgilendiriyorsa teknik bakanlıklar gelir. Onların da buna teknik yönlerden girdileri vardır. Bunların hep sonunda kabine üyesi olarak hükümet üyesi olarak Dışişleri Bakanının da bilgisi olur. Bu kararın oluşturulmasında Dışişleri Bakanı yine en üst düzeyde bilgi sahibi olur. Ama girdileri bakımından tek girdi de Dışişlerinin girdisi değildir. Ama esas ve temel girdi odur. Siyasi bakış açısını yansıtan bilgi Dışişleri Bakanlığının hükümete, siyasi iktidara vereceği bilgilerdir. Şimdi bunu böyle söyledikten sonra Dışişleri Bakanlığı bu bilgileri nasıl sağlar? Dışişleri Bakanlığı bu bilgileri yurtdışı teşkilatları aracılığıyla sağlar.

Şu anda dünyada 193 ülkede Türkiyenin de 228 misyonu var. Dolayısıyla dünyanın her tarafında bir anlamda antenleri, gözü kulağı var Türkiyenin. Bu yaygın ağ sayesinde

Blog No: 58 16.11.2017

AVİM BAŞKANI ALEV KILIÇ İLE MÜLAKAT: TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA DİPLOMATLARIN KARAR ALMA SÜRECİNDEKİ ROLLERİ Alev KILIÇ

(2)

öncelikle o bulunduğu bölgenin o bulunduğu ülkenin verilerini alır. Ama sadece o değildir.

Diyelim ki gündem bir Kore savaşı ise bugünkü gibi bunu Amerikadaki temsilcilik de Avrupadaki temsilcilikler de Asyadaki temsilcilikler de bu konuda oralar ne düşünüyor onları alır. Yani sadece Çindeki sadece Koredeki sadece Washingtondaki büyükelçilikler veya temsilcilikler değil, bütün dünyada dünya bu konuda ne düşünüyor bunlar değerlendirilir. Mesela bir uluslararası olayda Türkiyenin karar almasını gerektiren bir olay olduğunda bütün bu yaygın ağ her biri kendi bölgesinde bu konuda ne düşünülüyor, nasıl tepki verilmesi öngörülüyor, nasıl değerlendirilmesi gerekiyor, bunları merkeze iletirler. Ve merkez bütün bu yaygın ağın içinden dünya bu konuyu nasıl görüyor, bu konunun artısı eksisi Türkiyeye etkileri nedir? Türkiye nasıl bir tutum takınmalıdır? Öyle yaparsa ne olur böyle değerlendirip bu veriyi siyasi iktidara ulaştırıyor. Genel hatlarıyla böyle özetleyebiliriz. 

Hasan Hakses: Devlet politikasında nihai kararın alındığında uygulama süreci nasıl işliyor? 

Alev Kılıç: Orada tartışma yok. Siyasi iktidarın aldığı doğrudan uygular. Bu açıdan Dışişleri çok eleştirilir. Kemiksizdir, omurgasızdır diyerek. Ancak Dışişlerinin görevi kendi bildiği doğruları kendi değerlendirmelerini iletmektir. Ama ondan sonra ben size bunu söyledim niye böyle yapmadınız diye bir anlayış söz konusu olmaz. Önemli olan siyasi iktidarın verdiği karardır. Siyasi iktidarın kararı Dışişlerine döndüğünde bu sefer Dışişleri ters yönden bir etkileşime girer. Türkiyenin kararı budur. Türkiyenin kararını savunmak, her yönüyle savunmak, hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde savunmak da Dışişlerinin ikinci görevidir. Yani Dışişleri için esas olan uygulama aşamasına geçildiğinde siyasi iktidarın kararını şahsen kişisel olarak ne kadar eleştirilecek olsa da eleştirmez, karar karardır deyip bir nevi avukatlık gibi karşısındaki müvekkilinin suçlu olup olmadığını kendisi bilir bilmez ama onu savunma görevini yerine getirir. 

Hasan Hakses: Yurtdışı teşkilatlardaki bilgiler merkeze nasıl aktarılıyor? 

Alev Kılıç: Bunun çok yönü vardır. Dışişlerinin dış görevinde özetle sistem olarak bir açık telgrafla haber bildirme vardır. Bu daha ziyade kamuoyuna mal olmuş gizliliği olmayan bilgilerdir, basın derlemeleridir. O ülkedeki ifade edilen görüşlerdir. Bunun bir gizliliği yoktur. Bunları Dışişleri muntazam yani her büyükelçilik her gün açık telgraflarla o ülkedeki gelişmeleri gizli olmayan gelişmeleri bildirir. Ondan sonra bir de gizli bilgiler vardır. Gizli bilgiler derken kamuya mal olmamış, üst düzey temaslardan alınan veyahut başka misyonlarla temaslardan alınan basının bilmesi ya da basında yayınlanması sakıncalı olabilecek bilgilerdir. Bunları da kapalı haberleşme ile kripto dediğimiz kapalı şifreli haberleşme ile Bakanlığa bildirir. Bu bilgilerden hiç kimsenin haberi olmaz. Bu kapalı haberleşmeyi açıklamak da suçtur. Bir üçüncüsü olarak çok daha gizli, çok daha hiç duyulmayan, mesela büyükelçi bir devlet başkanı ile bir şey konuştu ve son derece mahrem sadece bizdeki en üst düzeyin bilmesi lazım diğer misyonların hiçbir şekilde haberdar olmaması lazım, o zaman kriptoya dahi güvenilmez çünkü kriptoya nüfuz her şeye rağmen teknik olarak mümkündür. O zaman da kurye sistemi vardır. Muntazam kurye gider gelir bu merkezlere dolayısıyla misyon bu bilgiyi sadece tek nüsha olarak ve sadece sınırlı sayıda insanın okuyacağı şekilde kurye ile gönderir. Bu bilgiye ancak o

(3)

kuryenin çantasını çalarsanız ulaşabilirsiniz. Böyle bir de kurye sistemi vardır. Bunlar gizlilik derecelerinin niteliğine göre yapılan haberleşmelerdir. Bu haberleşmeler Türkiyenin o konudaki sağladığı yerinden temel bilgileri oluşturur. Ayrıca bunlara ilave tabii büyükelçilerin, misyonların bir görevi daha vardır. Günlük bu haberleri yapar. Ama ondan sonra kendilerinden beklenen periyodik notlar ve değerlendirmeler vardır. Sene sonu raporları vardır. Genel bir icmal vardır. Geleceğe dönük tahminler beklenir. Yani şöyle şöyle oldu bundan sonra nasıl olabilir. Bu konuda da bakanlık son derece toleranslıdır. Bak senin dediğin olmadı denmez, misyona. Sen nasıl görüyorsun, ne olabilir gibi soruların yanıtları beklenir. 

Hasan Hakses: Dışişlerinde toplanan bilgiler nasıl sınıflandırılıyor? Bürokratik kısmı nasıl yapılanmıştır? 

Alev Kılıç: Dışişlerinde hem bölgesel olarak hem konu olarak birimlere ayrılmıştır. Yani hem teknik konular olarak hem de bölgeler olarak. Kültür, ekonomi gibi başlıklarda ayırımlar vardır. Gerek duyduğunda kültürle ilgili bir bilgi olduğunda konuyu Kültür Bakanlığı ile de paylaşır. Ekonomik bir büyük yapı vardır. Ekonomik işler adında. O ekonomik işler aynı zamanda bu sağladığı bilgileri Maliye Bakanlığıyla, Hazine Müsteşarlığıyla, Dış Ticaretle paylaşır. Kendi doğrudan görev alanı olmasa bile dışarda derlediği bilgilerin yararlı olacağı, katkısı olacağı kanaati varsa onları paylaşır. 

Hasan Hakses: Temel bilginin sahada toplanması aşaması ve merkeze raporlaması nasıl gerçekleşiyor. Elçilikte düzenli toplantılar yapılıyor mu? 

Alev Kılıç: Bir kişi mutlaka günlük haberleri takip eder tabii. Büyükelçilerimizde maalesef şunu söyleyeyim bizim kadrolarımız maalesef çok zengin değildir. Birkaç büyükelçiliğimiz dışında oralar bellidir, Washington, Londra, Paris gibi. Uzman diplomat sayısı çoktur. Ama onun dışındaki birçok büyükelçilik bir büyükelçi ve maiyetinde de 2 veya 3 meslek memurundan oluşur sadece. Dolayısıyla bu maiyetindeki memurların birkaç konuyu veya her konuyu izlemesi gerekir. Büyükelçiye bağlı olarak biraz da bunun kuralı yoktur. Biraz da büyükelçinin takdiridir, ama genellikle yapılan en az haftada bir, belki daha sık, bir birim içi genel toplantı yapılması, genellikle bu bellidir, aynı günlerde olur. Merkezin bir hafta önce ne yaptığı, önümüzdeki hafta ne yapacağı ve ortaya çıkan sonuçların genel olarak ele alınıp değerlendirildiği toplantılardır. Ve orada da şu konu önemli sen şuna bak veya hepimiz şuna bakalım, sen şu yönüne bak ben bu yönüne bakayım şeklinde bunlar düşünülür. Bu toplantılar sonucunda çıkan sonuçlar merkeze bildirilir. 

Hasan Hakses: Yurtdışı Teşkilatta Diplomatların her konuyu takip etmelerinin beklendiğini söylediniz. Sizce sınırlı sayıdaki personelin her konunun uzmanı gibi olmalarının beklenmesi bir eksiklik olarak görülebilir mi? 

Alev Kılıç: Şu söylenebilir. Dışişlerinin kadrosu her zaman arzulanan düzeyde değildir.

Memur sıkıntısı vardır. Bölge uzmanlığı da bizde hala çok sınırlıdır. Bir diplomatın her konuda uzman olması beklenir. Ve bir de bölge dillerine göre uzmanlaşma da hala çok çok sınırlıdır. Çoğu diplomatımız gittiği bölgenin ülkenin dilini bilmez. Ortak dil bütün buralarda ingilizce, fransızca, arapça veya neyse o dil üzerinden gider. Ama bunu gerçekleştirmek çok arzulanır tabi. Myanmar'a gidip myanmarca, Tayland'a gidip taylandca, Portekiz'e

(4)

gidip portekizce konuşsunlar istenir ama her konuda uzmanlaşmış memur da yeterli sayıda yok. Böyle bir uzmanlaşma şu anda kapasitemiz dışı. Yani mümkün değil. Bir de şunu düşünmek lazım, bunu yapan ülkeler hakikaten dünya güçleri oluyor. Yani kimin böyle imkanı oluyor. Bakıyorsun Amerika Birleşik Devletleri'nin böyle imkanı oluyor, İngilterenin böyle imkanı oluyor. Belki Rusyanın böyle imkanı oluyor. Ama o kadar yani bunun dışında gidip de bölge lisanını bilen hemen hemen yok gibi. Bugün dünyanın en önemli ülkelerinden biri dediğimiz Çinin dahi en büyük zaaflarından biri budur. Çin diplomatlarının bulundukları ülkenin lisanını bilmemeleridir. Burada en iyi ileri gitmiş olan ülkeler Amerika ve İngilteredir. Sonra da Rusya geliyor büyük ölçüde. Yani bu ülkelerin kapasiteleri nedir? Rusya yani Sovyetler döneminde böyledir. Rusya artık eski Rusya da değil. Onu da bilmek lazım. Ama Sovyetler döneminde de Rusya bu kategoride bir ülkeydi.

Her konuda uzmanı olan bir ülkeydi. Yani dolayısıyla diplomatlar açıkçası bulunduğu ülkenin dilini bilirse elbette son derece yararlıdır. Ama genel evrensel yaklaşım diplomatların ille de bulundukları ülkenin dilini bilmesi beklenir. Bilmesi derken orada da dikkat edilmesi gereken bir husus var, lisan bilmek bir diplomat için söyleneni kusursuz anlamak, eksiksiz anlamak, yorumuyla anlamak, söylemek istediğini de eksiksiz söyleyebilmek, hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde yani dolayısıyla lisan bilmek ayrı; sokak, kahve lisanı ayrı onu her diplomatın özel çabasıyla yapması lazım. Yani gittiği ülkede konuştuğu insana kendi dilinde merhaba, nasılsın demesi ayrı bir şey. Onu bilmesi çok çok zordur. Ben önümüzdeki dönemde Türkiyenin öyle bir şey yapabileceği, yapma kapasitesinde olduğu kanaatinde değilim. Ve yapmasına ihtiyaç olduğu kanaatinde de değilim. 

Hasan Hakses: Genel hatlarıyla bahsettiniz ama bir büyükelçinin, başkatibin bir memurun karar alma sürecine ne gibi etkileri oluyor? Rolleri, katkıları nedir? 

Alev Kılıç: Her derece memurun son derece önemli görevi var. Mesela buna bir örnek vereyim size. 1985-1991 yıllarında Bulgaristan da Jivkov yönetimi Türklerin isimlerini değiştiriyor, Türk varlığını ortadan siliyordu. Sonunda da Türkiyeye göç oldu zaten. Bu aşamada Sofya Büyükelçiliğinde en kıdemsiz memurun dahi son derece önemli görevi vardı. Her hafta sonu bir de Bulgaristanda şöyle bir kural vardı, mesela Sofyanın 40 km dışına ancak izinle çıkılırdı. Daha önceden haber verilip en kıdemsiz memura dahi bir izin alınır, bilmem deli ormanlarındaki ücra bir köye gitmek için. Gider orada gördüklerini, Türklerle temaslarını, Türklerin maruz kaldığı sıkıntıları gelip rapor ederdi. Ondan sonra o en kıdemsiz memurun gözleminden ve raporundan belki en tepeden politika oluşmasına giden zincir başlardı. Tabii bunu her memur yapar. En kıdemsizin dahi bunu yaptığına örnek olarak söyledim. Her memurun her konuda yapabileceği katkısı bulunur dış misyonda. 

Hasan Hakses: Merkeze gelen bilgilerde Daire Başkanlarının karar alma sürecindeki rolü nedir? 

Alev Kılıç: İlk bilgiler Daire Başkanına gelir. Bilginin üste çıkarılması oradan geçer.

Akabinde kademe kademedir. Genel Müdür yardımcısı, Genel Müdür, Müsteşar Yardımcısı, Müsteşar, Bakan Yardımcısı ve Bakandır. Yani bütün bu kademelerden geçilir. Dışişlerinde hiyerarşi önemlidir. Hiyerarşi atlanmaz. Dolayısıyla her mevkinin bir katkısı bir çabası

(5)

vardır. Yani şuradan şuraya atlama yoktur. Herkesin o süreçte bir tuzu vardır. Her bir kademenin konuya yönelik görüşünü belirtmesi istenir. Ama uyulur uyulmaz o ayrı konudur. Yani görüş belirtmek zaten görevin gereği içindir. Yoksa niye oradasın.

Herkesten bir katkıda bulunması beklenir. Olur olmaz katkıda bulunanlar ayrı değerlendirilir. Hiç bulunmayanlar ayrı değerlendirilir. İşte uzun vadede daha bir esasa yönelik olduğu anlaşılan görüşler ayrı değerlendirilir. Nasıl terfi edilir. İşte bunlardan terfi edilir. Yani bir kere iki kereye mahsus değil tabi. Ama bir çizgi içinde bu gidiş görülür. Ve parlak diplomatlar bu görüşleri olur olmaz değil, gereken her zamanda genellikle de doğru çıkacak şekilde değerlendiren diplomatlardır. Yani bazı diplomatlara çok parlaktır denmesi buradan kaynaklanır. 

Hasan Hakses: Görevde bulunduğunuz süreçte Devlet politikası haline gelen karar alma sürecinde içinde aktif olarak bulunduğunuz örnek olay var mı? 

Alev Kılıç: Dışişlerinde herhangi bir kişinin ben şu konuda etkili oldum demesi benim için yadırgatıcıdır. Herkesin tuzu vardır. Yani bir kollektif çabanın sonudur. Yani tek bir kişi olarak bakan dahi bunu zor söyler. Sağlıklı karar da bu şekilde alınır zaten. 

Hasan Hakses: Dış politikada karar alma sürecinde Genelkurmayla Dışişleri Bakanlığının ilişkisi nasıl olmaktadır? 

Alev Kılıç: Genelkurmayla ilişki çok yakın olmuştur. Geçmişte de olmuştur bugün de olmaktadır. Hiç tereddüt yoktur. Milli İstihbaratla çok yakın ilişki vardır. Ama genellikle misyonlarımızda MİTin de bir mensubu bulunur. Yani Dışişleri Bakanlığı MİTin görevini yapmaz. MİTin kendi elemanları yapar. Diplomatın öyle bir özelliği vardır. Diplomat gizli iş yapmaz. Yaptığı her iş açık ve resmidir. Yani diplomatla MİT mensubunu ayıran temel vasıf budur, nitelik budur. Ama MİTin çok önemli işleri vardır. Bir takım diplomatın yapmayacağı/yapamayacağı işi MİT görevlileri yapar ve paylaşılır bunlar. 

Hasan Hakses: Dışişleri Bakanı siyasi kanattan olduğu için ve meslekten gelen biri olmadığı durumlarda beklenenin aksine yaklaşımlar sergileyerek alınan kararlarda kişisel olarak etkileri ne ölçüde olabilir? 

Alev Kılıç: Bakan çok önemlidir. Dışişleri Bakanlığının en üst noktasıdır. Bakanın söylediği her şey Dışişleri çalışanları için bağlayıcıdır. Dolayısıyla Bakanın önemini, gücünü azımsamamak lazımdır. Ama şunu söylemem mümkündür. Benim hiç değilse meslekî tecrübem sonucu en başarılı Dışişleri Bakanları, Bakanlığın kendisine ulaştırdığı bilgileri hazmeden ve o doğrultuda hareket eden Bakanlar olmuştur. Bunun dışına çıkanlar eninde sonunda yanlışlarıyla yüz yüze kalmışlardır. Mesela benim çalıştığım dönemde bu konuda en örnek gösterebileceğim Dışişleri Bakanlarından birisi Hikmet Çetin olmuştur. Hikmet Çetin bu anlamda Bakanlıkla son derece uyum içerisinde çalışmıştır. Ve onun için de benim kanaatimce çok başarılı bir Dışişleri Bakanı olmuştur. 

Hasan Hakses: Son olarak 16 Nisan referandumu ile Türkiyenin yönetim sisteminde değişikliğine gidildi. Yeni dönemde Türk Dış Politikasının nasıl şekilleneceğini

(6)

düşünüyorsunuz? 

Alev Kılıç: Bakanlık açısından değişen hiçbir şey yok. Dışişleri bakanlığı açısından iktidar kararı nasıl alır ikinci derecede önemlidir. Dışişleri Bakanlığı açısından önemli olan iktidara doğru bilgiyi verebilmek ve alınan talimatı da uygulamaktır. Dışişleri Bakanlığı çok değişik dönemlerde de çalışmıştır. Dış politikamız açısından da bir şey söylemek için çok erken.Karar alıcı mekanizmaların nasıl işleyeceğini de göreceğiz. 

Hasan Hakses: Kıymetli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim. 

Alev Kılıç: Kıymetli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim. 

Yazar hakkında :

Atıfta bulunmak için: KILIÇ, Alev. 2022. "AVİM BAŞKANI ALEV KILIÇ İLE MÜLAKAT: TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA DİPLOMATLARIN KARAR ALMA SÜRECİNDEKİ ROLLERİ." Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), Blog No.2017 / 58. Kasım 16. Erişim Mayıs 03, 2022. https://avim.org.tr/Blog/AVIM-BASKANI- ALEV-KILIC-ILE-MULAKAT-TURK-DIS-POLITIKASINDA-DIPLOMATLARIN-KARAR-ALMA-SURECINDEKI- ROLLERI

Süleyman Nazif Sok. No: 12/B Daire 3-4 06550 Çankaya-ANKARA / TÜRKİYE Tel: +90 (312) 438 50 23-24 • Fax: +90 (312) 438 50 26

@avimorgtr

https://www.facebook.com/avrasyaincelemelerimerkezi E-Posta: info@avim.org.tr

http://avim.org.tr

© 2009-2021 Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Tüm Hakları Saklıdır  

Referanslar

Benzer Belgeler

Aynı zamanda Sandık Denetleme Kurulunun, Temsilciler Kurulunca alınan kararların uygulanıp uygulanmadığını incelemesi; Sandığın bütün iş ve işlemlerini (gelir

Kendi İşini Kurmak İsteyen Girişimcilerin Risk Alma Özellikleri.  Riski Analiz Etmenin ve Karara

Problem 1: Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi öğrenimlerine devam etmekte olan kız ve erkek öğretmen adaylarının işbirlikli karar verme sürecine

Buna göre, liderin karar alma tarzına ilişkin olarak demokratik, otoriter ve serbesiyetçi karar alma tarzları baz alındığında katılımcı, otoriter, müşteri

Bilgi teknolojilerinin kamu kurumlarında kullanımının karar alma sürecine etkilerini inceleyen bu tez bilgi toplumuna geçişte hedeflenen örgütsel dönüşüm

Yapılan bu araştırmada KKTC’deki özel okullarda karar verme sürecine velilerin öğretimsel ve yönetsel kararlara katılımları ile ilgili yönetici ve öğretmen

boyutu, karar alma durumundaki grup üyelerinin farklı grupların resmi temsilcileri olarak davrandığı zaman devreye girer. Bunu gruplar arası karar alma olarak tanımlamak

Bu anlamda siyasi evreni uyum olarak algılayan siyasi sorumsuz bir liderin çatışmacı bir nihai karar birimi ile krizi yöneten baskın lider olması durumunda izlenen