• Sonuç bulunamadı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü İŞLETME BİLGİSİ VE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü İŞLETME BİLGİSİ VE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü

İŞLETME BİLGİSİ VE TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

ANKARA 2005

(2)

1. TÜRK MİLLÎ EĞİTİMİNİN AMAÇLARI Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini,

1. (Değişik: 16/6/1983 - 2842/1 md.) Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlak, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

2. TÜRK MİLLÎ EĞİTİMİNİN TEMEL İLKELERİ I - Genellik ve Eşitlik

Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır.

Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

II - Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları

Millî eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.

III - Yöneltme

Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.

Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.

(3)

IV - Eğitim Hakkı

İlköğretim eğitim ve öğrenimi görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.

V - Fırsat ve İmkân Eşitliği

Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır. Maddi imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.

Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır.

VI – Süreklilik

Fertlerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesi esastır.

Gençlerin eğitimi yanında, hayata ve iş alanlarına olumlu bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da bir eğitim görevidir.

VII - Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği

(Değişik: 16/6/1983 - 2842/2 md.) Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Millî ahlak ve millî kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir.

Millî birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir;

çağdaş eğitim ve bilim dili hâlinde zenginleşmesine çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.

VIII - Demokrasi Eğitimi

(Değişik: 16/6/1983 - 2842/3 md.) Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez.

IX – Laiklik

(Değişik: 16/6/1983 - 2842/4 md.) Türk millî eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.

(4)

X - Bilimsellik

Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır. Bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları gereğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından teşvik edilir ve desteklenir.

XI - Planlılık

Millî eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim insan gücü istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir.

Mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programları bu kademelere uygun olarak düzenlenir.

Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır.

XII - Karma Eğitim

Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.

XIII - Okul ile Ailenin İşbirliği

(Değişik:16/6/1983-2842/5 md.) Eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile arasında işbirliği sağlanır. Bu maksatla okullarda okul aile birlikleri kurulur. Okul aile birliklerinin kuruluş ve işleyişleri Millî Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

XIV - Her Yerde Eğitim

Millî eğitimin amaçları yalnız resmî ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır. Resmî, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Millî eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Millî Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.

(5)

3. ÇIRAKLIK EĞİTİMİ

Çıraklık eğitim sistemi, ilköğretim okulunu bitirmiş ve 14 yaşını doldurmuş, çeşitli sebeplerle örgün eğitim kurumlarına devam etmeyip çıraklık sistemiyle bir meslek kazanmak ve geleceğini kurmak isteyen gençlerin tercih ettiği bir sistemdir.

3.1. Çıraklık Eğitiminin Önemi

Hızla kalkınan ve sanayileşen ülkemizde eğitim, kalkınmanın en etkili ve temel araçlarından biri olarak kabul edilmiştir. Her yıl sayıları milyon ile ifade edilen gencimiz eğitim ordusuna katılmakta ve bu durum her geçen gün daha fazla imkân ve kaynakları eğitime ayırmamızı gerektirmektedir.

Sanayileşmede en önemli unsurlardan biri de, bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip, yüksek verimi gerçekleştirecek insan gücünün yetiştirilmesidir. Bu sebeple, sanayinin gelişmesinde bir alt yapı yatırımı olan mesleki ve teknik eğitime gerekli önemin verilmesi ve bu sistemin etkinliğinin artırılması zorunlu bulunmaktadır.

Günümüzde, mesleki ve teknik eğitimde sadece okul sistemiyle kalifiye meslek elemanı yetiştirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu eğitimde, okul ve işyerinin ortaklaşa görev, yetki ve sorumluluk alacağı bir sistem hedeflenmektedir.

Gelişmiş çoğu ülkede teknisyen seviyesine kadar meslek elemanlarının çıraklık sistemiyle, teknisyen ve daha üst seviyedeki elemanların ise okul sistemiyle yetiştirilmesi öngörülmüştür.

Çıraklık eğitimiyle yapılan meslek eğitimi, okul sistemine göre yapılan meslek eğitiminden daha ucuza mal olmaktadır. Ekonomik yönden çok güçlü olan bazı ülke yetkilileri, meslek eğitimini örgün eğitimle (okul sistemiyle) yapacak kadar zengin olmadıklarını belirtmektedirler. Ülkemizde vasıflı ara insan gücü açığının fazlalığı, düzenli çıraklık eğitimi sistemi (ikili eğitim sistemi) ile kalifiye meslek elemanı yetiştirmeyi zorunlu kılmaktadır.

Ülkemizde her konuda olduğu gibi meslek eğitiminde de çağdaş uygulamaların yapılması gerekmektedir.

3.2. Çıraklık Eğitiminin Amaçları

Zorunlu temel eğitimini tamamladıktan sonra, gerçek iş ortamında fiilen çalışmak suretiyle meslek öğrenmek isteyen 14 yaşını doldurmuş vatandaşlarımızın teorik ve pratik mesleki eğitimlerinin bir programa göre yapılmasını sağlayarak, onları ülkenin ihtiyaç duyduğu becerili iş gücü hâline getirmek, çıraklık eğitiminin temel amacıdır.

Çıraklık eğitimi ayrıca;

• İş hayatında çalışma disiplininin sağlanması,

• Çırak öğrencilerin sosyal güvenlik kapsamına alınması,

• İşyeri açmanın belli bir düzene bağlanması,

• Meslek analizine dayalı olarak günümüzde geçerli mesleklerin belirlenmesi,

• Yapılan işlerin kalite ve veriminin yükseltilmesi,

• Eğitimde imkân ve fırsat eşitliğinin yaygınlaştırılması gibi amaçların gerçekleştirilmesini de hedeflemektedir.

(6)

4. GİRİŞ

İşletmeler; insanların ihtiyaçlarını karşılamak için kâr amacıyla kurulan ekonomik ünitelerdir. Bu bakımdan her şeyden önce insanlar için mutluluk kaynağıdır. İşletme sahiplerine maddi manevi zenginlik verirken; işgücü sahiplerine de ücret adıyla bir gelir sağlar. Diğer taraftan işsizliğin artmasını önleyerek çalışmak isteyenlere yeni çalışma alanları sağlar. Toplum mal ve hizmet ihtiyacını karşılarken devlet de vergi geliri elde eder.

Çevremize baktığımız zaman; büyüklükleri, faaliyet konuları, organizasyonları, amaçları birbirinden farklı işletmeler görürüz. Bir otobüs firması, bir çiftçi, bir fırın, demir- çelik fabrikası, banka, mahalle bakkalı, berber salonu, tekstil fabrikası, konfeksiyon atölyesi, kasap gibi. Bunların hepsi faaliyet konuları, organizasyonları ve amaçları birbirinden farklı işletmelerdir. Ancak tümünün ortak amacı, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek mal ve hizmetleri üretmek ve satmaktır.

Öte yandan çağımızın etkin kalkınma araçlarından biri de girişimciliktir. Ekonominin tüm sektörlerinde insan, sermaye ve ham madde potansiyellerinin harekete geçirilmesi için üretme gücünü kullanmasıdır. Bu sebeple özellikle ekonomik yönden gelişmekte olan ülkelerde üretme gücünün yaygınlaşması, girişimcilik eğitiminin önemini artırmıştır.

Yeni işletmelerin kurulması, girişimin yaygınlaşması ve verimli, istenilen biçimde çalışıp başarılı olabilmeleri bilgili, bilinçli ve bu konuda istekli bireylerin yetişmesine bağlıdır.

Toplam kalite kontrolü (TQM-Total Quality Management) 1920’li yıllarda başlayan ve günümüze kadar sürekli gelişerek, “yönetim ve tekniklerin gelişme süreci” ile “kalite kavramının algılanması ve uygulanmasındaki gelişme süreçleri”ni bütünleştiren bir sistem olarak kendini göstermektedir. Yönetim tekniklerinin gelişmesi, yönetim kalitesinin yükselmesini, kalite tekniklerinin gelişmesi ise; kalite kontrolden, kalite yönetimine geçişi sağlamıştır.

Toplam kalite yönetimi, iç ve dış müşteri beklentilerinin yerine getirilmesini temel olarak alan, çalışanların bilgilendirilmesini, yetkilendirilmesini ve takım çalışmalarıyla tüm süreçlerin sürekli iyileştirilmesini hedefleyen bir yönetim felsefesidir.

Toplam kalite yönetimi (TKY), sosyal paydaşların dengeli mutluluğudur.

Toplam kalite, insanları yönetmek değil, insanlarla yönetmektir.

Toplam kalite anlayışı, geleneksel ve çağdaş tüm teori ve uygulamaların tarihsel gelişim süreci içinde ulaştıkları pragmatik ve bütüncül bir görüşe dayanır (TKY çalışmaları, 2002).

Günümüz rekabetçi ortamında, sadece kalitesi yüksek, maliyeti düşük üretim yapan firmalar ayakta durabilmektedir. Bu firmalar ise, TKY felsefesini benimsemiş ve uygulayan işletmeler olmaktadır. Çünkü TKY, bir kuruluşun tüm faaliyetlerinde kaliteyi yükseltmeyi hedefler ve böylece her aşamada oluşması söz konusu hataları önler. Bütün bunların sonucu maliyetler düşer ve müşterilerin beklentileri tam olarak karşılanır.

Toplam kalite modeli ancak tüm öğeleri ile benimsenip uygulandığı takdirde tutarlı, başarılı ve kalıcı olur. Bu öğeler, yönetim anlayışı ve felsefesini, organizasyonu, yöntemleri

(7)

ve sistemleri kapsar; insana en ön sırada değer vermeyi gerektirir, bilimselliği her faaliyette şart koşar (N. Kölük/ İ. Dilsiz/ C.S. Kartal, 2003, s. 55).

Hızla değişen dünyamızda hiçbir eğitim kurumu bir ömür boyu yetecek bilgi ve becerileri bir defada verememektedir. Ülkeler, eğitim sistemlerini sürekli gözden geçirmekte, çağın ve günümüzün koşullarına uygun olarak yeniden yapılandırmaktadır.

Ürettiği ürün, insanların davranışlarındaki olumlu değişmeler olarak görülen eğitim kurumlarında, kalite ve verimliliğin ölçülmesi, mal ve hizmet üreten diğer örgütlere göre daha zordur. Fakat diğer örgütlerde görülen yenileşme ve uygulamalardan eğitim kurumlarının etkilenmemesi de imkânsızdır. Eğitim kurumunun çıktılarını kullanan ve ona girdiler sağlayan diğer çevresel sistemler veya genel anlamda toplum, eğitim örgütlerini de yenileşmeye zorlamaktadır.

Toplumun şekillenmesinde rol oynayan eğitim kurumlarının bir bütünlük ve beraberlik içinde geleceğe yönelik öğrenci yetiştirebilmeleri, öğrencilerin ve toplumun beklentileri doğrultusunda eğitim verebilmeleri ile mümkün olacaktır.

Eğitimin niteliğini geliştirmek ve öğrenci başarısını artırmak için eğitim örgütlerinin, öğrencilerin ve toplumun beklentilerine cevap verebilecek bir alt yapıya kavuşturulması gereklidir. Okulda paylaşımcı ve iş birliğine dayalı bir çalışma sisteminin gerçekleştirilebilmesi eğitimde Toplam kalite yönetimi (TKY) uygulamalarının başarılabilmesi ile mümkün olacaktır.

Toplam kalite adı verilen felsefe ve bunun uygulanması eğitimcileri kendilerini yargılayıcıdan çok destekleyici, aktarıcıdan çok yönlendirici ve kılavuz, sınıf duvarları içinde soyutlanmış çalışanlardan çok aileler, öğrenciler, yöneticiler, öğretmenler, işyerleri ve bütün toplumla birlikte çalışanlar olarak görmelerine yardım etmektir.

TKY uygulaması ile sınıf ortamında belirli oranda değişimler yaşanacaktır. TKY ile öğrenci ve öğretmen arasında resmî ilişki yerine, öğrencisi ile iletişim kurabilen, öğrenci üzerine odaklanabilen, rehberlik eden, eleştiren değil yol gösteren, öğrenci ile koordineli çalışan, bilgi vermekten çok bilgiyi paylaşan, bilgiyi sınıf içerisinde değil dış ortamlarda da arayan, bilim ve teknolojideki değişimleri takip eden, öğrencileri araştırmaya iten, öğrencinin her türlü ihtiyacını bilen, başarısızlığı yargılayan değil, sebebini araştırıcı bir öğretmen profili çizilir.

TKY uygulaması ile okul yönetimi ve öğretim kadrosunda yaşanan köklü değişim, öğrencileri de ister istemez etkileyecektir. TKY'nin uygulandığı okulları bitiren gençler, iletişim, ekip çalışması, problem çözme, öğrenmeyi öğrenme konularında beceri geliştirirler. Öğrenciler artık derslerde sıkılmayacak, düşüncelerini sınıf ortamında rahatça ifade edebilecek, araştırma ve incelemeye yönelecektir. Bilgi edinme isteği ile bir üst eğitim kurumuna gidecektir.

Teknolojik gelişmeleri takip eden, ekip çalışmasını seven, öğretmenlerine ve arkadaşlarına karşı saygılı olan öğrenciler, tüketen değil, üreten bir toplum oluşturacaktır. Okul ortamında nitelikli yetişen öğrenci, bilgiye olduğu gibi değil, eleştirisel bir göz ile bakabilecektir. Öğrenciye, reel düşünce yetisi kazandıracaktır. Böylelikle, nitelikli bir eğitim ile yetişen nitelikli bireyler, ülke kalkınmasında büyük rol oynayacaktır (Öğrenci Merkezli Eğitim Uygulama Modeli, 2004).

Bu sebeple iş dünyamızda, endüstriden, eğitime kadar uzanan birçok sektörde işletme bilgisi ve toplam kalite yönetimi eğitimi yapılmalı, kalite standartları zorunluluk olduğu için değil, arzu edildiği için uygulanmalıdır.

(8)

Bu derste; küreselleşen dünyamızın rekabetçi ortamında ortak değerler hâline gelen işletme ve toplam kalite yönetimiyle ilgili; tanımları, kavramları, amaçları, kapsam ve içeriğe ait yeterlikleri kazandırmaya yönelik üniteler yer almaktadır.

Yukarıdaki sebeplerden dolayı mesleki ve teknik öğretim kurumu öğrencilerini İşletme Bilgisi ve Toplam Kalite Yönetimi konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla İşletme Bilgisi ve Toplam Kalite Yönetimi dersi öğretim programı geliştirilmiştir.

İşletme Bilgisi ve Toplam Kalite Yönetimi dersi öğretim programı, eğitim süresi 2 (iki) yıl olan meslek dallarında III. dönem ve eğitim süresi 3 (üç) yıl olan meslek dallarında V. ve VI. dönemlerde olmak üzere ortak genel kültür dersi olarak okutulmaktadır.

5. PROGRAMIN UYGULANMASINA İLİŞKİN İLKE VE AÇIKLAMALAR 1. Ünitelerle ilgili kazanımlar, İşletme Bilgisi ve Toplam Kalite Yönetimi dersinin

genel amaçlarına ulaşmayı sağlayacak nitelikte belirlenmiştir.

2. Ünitelere ayrılacak süreler ve ünitelerin işleniş sırası; öğrenci seviyesine ve ortama göre zümre öğretmenlerince belirlenebilir.

3. Öğrenci düzeyi ve çevre etkenleri dikkate alınarak öğrenme öğretme etkinliklerinde farklı ünitelerin birbirleriyle bağlantılı olan kazanımları birlikte ele alınabilecektir.

4. Öğrenme öğretme etkinliklerinde öğrenci düzeyine, eğitim ortamına ve çevre etkenlerine göre öğrencilerin aktif olduğu öğrenme öğretme yöntem ve teknikleri kullanılır.

5. Öğrenme öğretme etkinliklerinde, kazanımların edinilmesine yardımcı olabilecek uygun görsel, işitsel ve basılı materyallerden yararlanılır.

6. Öğrencilere konuları sevdirerek verme yaklaşımı benimsenir.

7. Öğretmen, öğrencileri kendi kendilerine değerlendirmelerde bulunmaya özendirir.

8. İşletmelerin yapısı ile ilgili konular işlenirken, günümüz işletmeciliği ve toplam kalite yönetimi üzerinde ağırlıklı olarak durulur.

9. İşletmelerin kuruluşu ve çalışması ile ilgili belgeler tanıtılarak öğrencilerin sınıf içerisinde uygulama yapmaları sağlanır.

10. Öğrencilerin, araştırma çalışmalarında kaynaklara kendilerinin ulaşmaları ve değişik kaynaklardan yararlanma yollarını öğrenmelerine rehberlik edilir.

11. Bilgiyi paylaşma, etkileşimde bulunma, ekip zihniyeti ile ortak bilgi üretmek için işbirliği içinde çalışma alışkanlığı kazandırılır.

12. Atatürk’ün girişimcilik ve verimlilikle ilgili görüşleri ele alınarak öğrencilere aydınlatıcı bilgiler verilir.

13. Program uygulanırken yeri ve zamanı geldikçe uygulamaları yerinde incelemek amacı ile çevrede bulunan işletmeler ziyaret edilerek okullarda kazanılan bilgilerin uygulanmasına fırsat verilir.

14. Konular işlenirken film, slâyt, CD, resim vb. bilişim teknolojilerinden yararlanılır.

15. Konuların işleniş sürecinde yeri geldikçe alanında uzman kişilerden, kaynak kişi olarak yararlanılma yoluna gidilir.

16. Etkinlikleri planlarken, bir sonraki haftanın etkinlikleri dikkate alınarak planlama yapılması öğretmenin ve öğrencilerin hazırlığı açısından önem taşımaktadır.

17. Öğrencileri değerlendirme sürecinde programın ekinde verilen örnek gözlem formlarından yararlanılabilir. Gözlem formları aynen kullanılabileceği gibi öğretmen tarafından yeni gözlem formları da geliştirilebilir.

(9)

6. PROGRAMIN TEMEL YAKLAŞIMI

İşletme bilgisi ve toplam kalite yönetimi dersi Öğretim Programı'nda yapılandırmacı yaklaşım esas alınmakla birlikte, aktif öğrenme yöntemi ve çoklu zekâ kuramından da yararlanılmıştır. Yapılandırmacı yaklaşıma göre öğrenme sürecinde ön bilgileri harekete geçirme, gelişim düzeyini dikkate alma, etkili iletişim kurma, anlam kurma, uygulama ve değerlendirme önemli kavramlardır. Öğrenci merkezli öğrenmeyi temel alan yapılandırmacı yaklaşım, öğrenme sürecinde öğrenci katılımına ve öğretmen rehberliğine ağırlık vermektedir.

Bu programla öğrencilerin, konuların öğretimi sürecinde aktif katılımcı olmaları esas alınmaktadır. Programda, öğrencilerin araştırma yapabilecekleri, keşfedebilecekleri, problem çözebilecekleri, çözüm ve yaklaşımlarını paylaşıp tartışabilecekleri ortamların sağlanmasının önemi vurgulanmıştır.

7. PROGRAMIN YAPISI

İşletme bilgisi ve toplam kalite yönetimi dersi öğretim programı, genel amaçlar, temel beceriler, öğrenme alanları, kazanımlar, örnek etkinlikler ve açıklamalardan oluşmaktadır.

7.1. Genel Amaçlar

Bu program öğrencilerin;

1. Çalışma hayatına ilişkin anayasal hak ve ödevlerinin farkında olmalarını, 2. Hizmet ve üretimde standart ve patentin önemini fark etmelerini,

3. İşletme ve çalışanlar açısından vergi yükümlülüklerinin farkında olmalarını,

4. İşletmeler açısından bankacılıkla ilgili işlemlerin ekonomiye katkılarını değerlendirmelerini,

5. Sosyal güvenlik kurumlarının yapılarını tanımalarını,

6. Mali piyasa kurumlarının ekonomiye katkılarını değerlendirmelerini, 7. İşletme kuruluşunu etkileyen faktörleri değerlendirmelerini,

8. Çalışma hayatında girişimcilik ruhu geliştirmelerini, 9. İşletme yönetimi bilinci geliştirmelerini,

10. TS-ISO 9000 (kalite/sistem) standartlarını tanımalarını, 11. İşletme proseslerinin unsurlarını tanımalarını,

12. Piyasadaki çeşitli sektörlerde ve sosyal hayatdaki rekabetin farkında olmalarını, 13. Etkileşim içerisinde olduğu alanlarda belirli bir kalite arayıcısı/talepçisi olmalarını, 14. Kalite olgusuna önem veren bilinçli bir üretici ve tüketici olmaya özen

göstermelerini amaçlamaktadır.

(10)

7.2. Temel Beceriler

Programla ulaşılması beklenen beceriler şunlardır:

• Eleştirel düşünme

• Yaratıcı düşünme

• İletişim

• Araştırma-sorgulama

• Problem çözme becerisi

• Bilgi teknolojilerini kullanma

• Girişimcilik

• Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma

7.2.1. Eleştirel Düşünme

Eleştirel düşünme; kuşku temelli sorgulayıcı bir yaklaşımla konulara bakma, yorum yapma ve karar verme becerisidir. Sebep sonuç ilişkilerini bulma, ayrıntılarda benzerlik ve farklılıkları yakalama, çeşitli kriterleri kullanarak sıralama yapma, verilen bilgilerin kabul edilebilirliğini, geçerliliğini belirleme, analiz etme, değerlendirme, anlamlandırma, çıkarımda bulunma gibi alt becerileri içerir.

7.2.2. Yaratıcı Düşünme

Yaratıcı düşünme becerisi; öğrencilerin bir temel fikri ve ürünü değiştirme, birleştirme yeniden farklı ortamlarda kullanma ya da tamamen kendi düşüncelerinden yola çıkarak yeni ve farklı ürünler ve bilgiler üretme, olaylara farklı bakabilme, küçük çaplı da olsa bazı buluşlar yapabilmeyi kapsar. Ayrıntılı fikirler geliştirme ve zenginleştirme, sorunlara benzersiz ve kendine özel çözümler bulma, fikirler ve çözümler ortaya çıkarma; bir fikre, ürüne çok farklı açılardan bakma, bütünsel bakma alt becerileri içerir.

7.2.3. İletişim Becerisi

İletişim becerisi; konuşma, dinleme, okuma, yazma gibi sözel ve vücut dili işaret dili gibi sözel olmayan iletişim becerilerini etkili ve bulunduğu ortama uygun olarak kullanmayı kapsar. Bulunduğu ortama uygun olarak kullanması gereken konuşma üslûbunu belirleme, uygun şekilde hitap etme, vücut dilini gerektiği yerde gerektiği ölçüde kullanma, aktif olarak dinleme, söz hakkı verme, grup içerisinde etkin bir şekilde arkadaşlarıyla etkileşim içerisinde olma, okurken etkin ve hızlı bir şekilde okuma, okuduğunu anlama ve eleştirme, yazarken ve konuşurken hedef kitleye uygun üslûp kullanma, kendi ve başkalarının yazdıklarını eleştirme gibi alt becerileri içerir.

(11)

7.2.4. Araştırma-Sorgulama Becerisi

Araştırma becerisi; doğru ve anlamlı sorular sorarak problemi fark etme ve kavrama, problemi çözmek amacıyla neyi ve nasıl yapması ile ilgili araştırma planlaması yapma, sonuçları tahmin etme, çıkabilecek sorunları göz önüne alma, sonucu test etme ve fikirleri geliştirmeyi kapsar. Anlamlı tahminde bulunma, uygun araştırma ortamına karar verme, araştırmada ne tip ve ne kadar delil toplaması gerektiğine karar verme, bilimsel yaklaşımı kullanarak araştırmayı planlama, nasıl gözlem ve kıyas yapacağını belirleme, araç gereç kullanma, doğru ve hassas ölçümler yapabilme, sonuçları sunma yollarını belirleme, sonuçların tekrar incelenmesi gerekip gerekmediğine karar verme, bulunanlarla asıl fikrin bağlantısını kurma, bulunanları uygun bir dille ifade etme, verileri ortaya koyma, sonucu destekleyici verilerin yeterliliğine karar verme, bulunanların ilk beklentileri karşılayıp karşılamadığına karar verme gibi alt becerileri içerir.

7.2.5. Problem Çözme Becerisi

Problem çözme becerisi; öğrencinin hayatında karşısına çıkacak problemleri çözmek için gerekli olan beceriyi kapsar. Alt becerileri ise şöyle sıralanabilir; problemin anlaşılması, gerekirse alt basamakların ya da problemin köklerinin bulunması, problemi uygun şekilde çözmek için planlama yapma, işlemler sırasında çalışmaların gözlenmesi, gerektiğinde stratejilerin ve planların değiştirilmesi, yöntemlerin sınanması, çözüm aşamasında elde edilen veri ve bilgilerin değerlendirilmesi, çözüme ulaşılınca çözümün anlamlılığının ve işe yararlılığının değerlendirilmesini ve yeni problemleri fark etmesini içerir.

7.2.6. Bilgi Teknolojilerini Kullanma Becerisi

Bilgi Teknolojilerini kullanma becerisi; bilginin araştırılması, bulunması, işlenmesi, sunulması ve değerlendirilmesinde teknolojiyi kullanabilme becerilerini kapsar. Bilgi teknolojilerini yerinde kullanma konusunda doğru karar verme, bilgi teknolojilerini kullanırken planlama yapma, bu teknolojilerin kullanılması için gerekli becerilere sahip olma, bu kaynaklardan bilgiye ulaşma, taranan bilgilerin işe yararlılığını sezme ve ayırma, ayrılan bilgileri analiz etme, işe yarayanları seçme, seçilen bilgileri değerlendirme, sonuca varma, sonucu uygun formda sunma ve yeni alanlarda kullanma alt becerilerini içerir.

7.2.7. Girişimcilik Becerisi

Girişimcilik; sosyal ilişkilerde, iletişimde, iş dünyasında ve benzeri alanlarda gerekli ve etkili davranışları uygun bir şekilde ve uygun zamanda ortaya koymak veya talep görebilecek bir ürünü veya hizmeti daha iyi üretebilmek ya da pazarlayabilmek amacıyla yeni bir sistem kurmak için gerekli olan becerilerdir. Girişimcilik; empati kurma, insan ilişkilerinde uyumlu davranışları gösterebilme, plan yapma, planlarını uygulayabilme, risk alma; herhangi bir alanda ihtiyaç duyulabilecek bir ürünün gerekliliğini sezme, ürünü planlama, üretme, pazar araştırması yapma, pazarlayabilme gibi alt becerileri içerir.

7.2.8. Türkçeyi Doğru, Etkili ve Güzel Kullanma Becerisi

Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma becerisi; okuduğunu, dinlediğini, gördüğünü, doğru, tam ve hızlı olarak anlayabilme; duygu, düşünce, hayal ve isteklerini açık ve anlaşılır bir şekilde eksiksiz ifade edebilme, Türkçenin kurallarına uygun cümleler kurma, zengin bir söz varlığına sahip olma ve estetik bir bakış açısı kazanma gibi alt becerileri içerir.

(12)

7.3. Öğrenme Alanları

Öğrenme alanı; birbiri ile ilişkili beceri, tema, kavram ve değerlerin bir bütün olarak görülebildiği, öğrenmeyi organize eden yapıdır.

İşletme Bilgisi ve Toplam Kalite Yönetimi dersi 3 (üç) öğrenme alanı çerçevesinde yapılandırılmıştır.

• Hukuk

• İşletme

• Toplam kalite yönetimi

III / V. dönem öğrenme alanlarının içerikleri;

• Hukuk Hakkında Genel Bilgiler

• İş Hukuku

• Standartlar ve Patentler

• Vergi

• Banka İşlemleri

• Uluslar Arası Kuruluşlar ve Anlaşmalar

• Şirket ve İşletme Hakkında Genel Bilgiler

• Girişimcilik

• İş Planlaması

• İşletmelerle İlgili Ekonomi Kavramları

• Toplam Kalite Yönetimi Eğitiminin Kapsamı

• Toplam Kalite, Liderlik ve Yöneticilik

• Toplam Kalite Yönetimi Görevi

• Toplam Kalite Yönetiminin Unsurları

• ISO 9000 (Kalite/Sistem) Standartları VI. dönem öğrenme alanlarının içerikleri;

• Hukukun Kaynakları

• Sosyal Güvenlik

• Standart ve Patent Kuruluşları

• Vergi Beyannameleri

• Banka İşlemleri

• Mali Piyasa ve Kurumları

• İşletmelerin Kuruluşu

• İşletme Yönetimi Ana Fonksiyonları

• İşletmelerde Maliyet

• İşletme Fonksiyonları

• Toplam Kalite Yönetimi Eğitiminin Kapsamı

• Stratejik Planlama ve Karşılaştırma

• Motivasyon ve Zaman Yönetimi

• Toplam Kalite Yönetiminin Unsurları

• ISO 9000 (Kalite/Sistem) Standartları ve Uluslar arası Kalite Sistem ve Belgeleri

(13)

7.4. Kazanımlar

Kazanımlar, öğrenme süreci içerisinde, planlanmış ve düzenlenmiş yaşantılar yoluyla öğrencinin kazanması beklenen bilgi, beceri, tutum ve değerlerdir. Bu sebeple, öğrencilerin öğrenme alanlarındaki gelişmeleri, kazanımların edinilmesine bağlıdır. Kazanımlar, programda öğrencilerin gelişim düzeyine ve öğrenme alanının özelliğine göre bir bütün olarak verilmektedir.

7.5. Etkinlikler

Programda verilen etkinlikler birer öneri niteliğindedir. Öğretmen, bu etkinlikleri aynen kullanabilir veya ekleme ve çıkarmalar yapabilir. Bunun dışında başka etkinlikler de ekleyebilir. Etkinlikler, öğrenci merkezli ve öğrenme sürecinde öğrencinin etkin bir rol üstlenmesini sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Örneğin, öğrencinin sadece okuyarak veya öğretmeni dinleyerek bilgi edinmesi veya beceri geliştirmesi yerine; sınıfta arkadaşlarıyla tartışarak, görüşlerini açıklayarak, sorgulayarak, başka arkadaşlarına aktararak öğrenme sürecine etkin olarak katılması amaçlanmıştır. Öğrencilerin birbirleriyle ve öğretmenlerle karşılıklı iletişime ve etkileşime girmelerini, birbirlerine açık uçlu ve anlamlı sorular sormalarını, araştırma yapmalarını sağlayıcı etkinliklere yer verilmiştir.

8. ÖĞRENME ÖĞRETME SÜRECİ

Hayat boyu öğrenen, edindiği bilgi ve beceriyi hayata geçiren fertlerin yetiştirilmesinde öğretim yöntem ve teknikleri de büyük önem taşımaktadır. Çağın gerektirdiği donanımlara uygun hedefler belirlenmiş olsa bile bu hedefleri tamamen geleneksel yöntemlerle gerçekleştirmek mümkün değildir. Öğrenme süreçlerinde öğrencilerin düşünmelerini, araştırmalarını, sorun çözmelerini ve edindikleri bilgi ve beceriyi yeniden yapılandırıp hayata geçirmelerini destekleyen yöntem ve teknikler işe koşulmalıdır.

Programda; aktif öğrenme, iş birliğine dayalı öğrenme, bağımsız öğrenme, öğrenmeyi öğrenme, sınıf dışında eğitim gibi çeşitli uygulamalara ağırlık verilmiştir.

Öğrencilerin programda belirlenen kazanımları edinebilmesi için kullanılacak öğretim stratejileri ve öğrenme deneyimleri yapılandırmacı öğrenme yaklaşımıyla yönlendirilmeli, öğrenme ortamları ve öğretim stratejileri de yapılandırmacı, aktif bir öğrenme süreci görüşünü yansıtmalıdır.

Programla öğrencilerin bilgileri yapılandırmaları ve yeni bilgiler üretmeleri amaçlanmaktadır. Bu sebeple öğrencilerin öğrenme öğretme sürecine katılımı önemlidir. Bu çerçevede; öğretmen merkezli sınıflardan öğrencinin etkin kılındığı sınıflara doğru yaşanan değişmeler ve değişme gereksinimi ile birlikte öğretmenin öğrenme öğretme süreçlerindeki rolünde de önemli değişiklikler olmuştur. Öğrenme sürecinin sorumluluğunun öğrencide olması öğretmenin sorumluluğunun bittiği anlamına gelmemelidir. Öğrenci merkezli öğrenme ortamlarında öğretmenin rolünün sınıflardaki geleneksel rolünden farkı; kendi kararlarını uygulamak yerine öğrencilere yol göstermek, önerilerde bulunmak, gerekli durumlarda açıklama yapmak, fikir vermek, rehber olmak ve onların gelişimlerini gözlemektir. Örneğin, öğretmen hangi öğretimsel işin yapılacağı ya da hangi kaynağa bakılacağı konusunda fikri olmayan öğrenciye çeşitli işler ya da kaynaklar önerebilir. Öğrencinin gelişmesinde sorunlarla karşılaşıldığında önlem almak da öğretmenin sorumluluğundadır. Burada söz konusu olan

(14)

öğretmenin öğrenciye kendi kararlarını kabul ettirmesi, onun öğrenmesi ile ilgili kararları onun yerine almamasıdır. Öğretmen bilgi aktarıcı, karar verici olmak yerine öğrencilerin öğrenme sürecine etkin katılımını sağlayarak, öğrenmeyi kolaylaştırmalıdır. Bilgi ile öğrenci arasında arabuluculuk rolünü üstlenmelidir.

Kısacası bir öğretim stratejisi olarak ele alındığında yapılandırmacılık:

• Öğretmeyi değil öğrenmeyi önemser.

• Öğrencinin özerkliğini ve başkalarının yardımı olmadan karar verebilme yeteneğini benimser.

• Öğrenciyi iradeli ve amaçlı bireyler olarak görür.

• Öğrenmeyi bir süreç olarak düşünür.

• Öğrenciyi sorgulamaya teşvik eder.

• Öğrenmede tecrübenin kritik rolünü kabullenir.

• Öğrencinin doğal merak etme güdüsünü besler.

• Öğrencinin zihinsel modelini dikkate alır.

• Öğrenmeyi değerlendirirken performans ve anlamaya önem verir.

• Kendini bilişsel kuramın prensiplerine dayandırır.

• Tahmin et, yap ve analiz et gibi bilişsel terminolojiyi yoğun olarak kullanır.

• Öğrencinin nasıl öğrendiğini düşünür.

• Öğrencinin diğer öğrenciler ve öğretmen ile diyalog kurmasını teşvik eder.

• İşbirliğine dayalı öğrenmeyi destekler.

• Öğrencilerin reel durumlarla karşılaşmasını sağlar.

• Öğrenmenin oluştuğu bağlamı önemser.

• Öğrencilerin inanç ve tutumlarını düşünür.

• Öğrencilerin, gerçek tecrübelerinden yeni bilgi ve anlayışlar oluşturmalarına fırsat tanır (www.hagar.up.ac.za/catts/learner/lindavr/ indapg/htm)).

Yapılandırmacı yaklaşıma sahip sınıf, geleneksel sınıftan öğretim yöntemleriyle, eğitim programıyla, öğrencilerin sınıftaki rolleriyle, öğretmenin sınıftaki rolleriyle, değerlendirmesiyle birçok farklılıklar içerir. Henrique 1997 yılında oluşturmacı ve geleneksel sınıf ortamının özelliklerini aşağıdaki gibi tanımlamıştır.

(15)

Yapılandırmacı Yaklaşıma Sahip Sınıf Ortamı ile Geleneksel Sınıf Ortamının Karşılaştırılması

Geleneksel Sınıf Ortamı Yapılandırmacı Yaklaşıma Sahip Sınıf Ortamı

• Eğitim programı, temel beceriler vurgulanarak parçadan bütüne doğru işlenir.

• Eğitim programı, ana kavramlar vurgulanarak bütünden parçaya doğru işlenir.

• Önceden hazırlanmış bir öğretim programın sıkı sıkıya bağlılık söz konusudur.

• Öğrencilerin istekleri, ilgileri, ihtiyaçları ve çeşitli konularla ilgili sorularına göre program yönlendirilir.

• Eğitim programı ile ilgili etkinlikler, ders kitaplarıyla sınırlıdır.

• Eğitim programı ile ilgili etkinlikler, geniş ölçüde birinci derecedeki kaynaklar ve kullanılan materyaller üzerine kuruludur.

• Öğrenciler, öğretmenlerin üzerine bilgi ekleyeceği boş birer pano olarak görülür.

• Öğrenciler, kendi öğrenmelerinden sorumlu olan, çevreden edindikleri bilgilere kendi zihinlerinde anlam veren ve bu sebeple de öğretimde aktif olan bireyler olarak algılanırlar.

• Öğretmenler, bilgiyi öğrencilere aktaran yegâne kaynak olarak algılanırlar.

• Öğretmenler öğrenme sürecinde, birer öğrenen olan öğrencilerle karşılıklı iletişime girerler ve öğrenme çevresini düzenlerler.

• Öğrenme, öğretimden tamamen bağımsız olarak sınavlar ile değerlendirilir. Sorulara kesin ve tek doğru cevap beklenir

• Öğrenme, öğrencinin verilen görevleri yerine getirirken yapılan öğretmen gözlemleri ile de değerlendirilir.

• Öğrenci temel olarak yalnız çalışır. • Öğrenci, sınıfta genellikle grup içinde ve diğerleri ile birlikte çalışır.

8.1. Yapılandırmacı Öğrenme Yaklaşımı

Yapılandırmacı yaklaşıma göre bireyler, kavramlar ve olaylar hakkında deneyim kazanır ve bu deneyimlerden etkilenirken dünya hakkında kendi bilgi, görüş ve anlamlarını da oluşturmaya başlarlar. Yeni bir şeyle karşılaşıldığında kişiler öncelikle bunu daha önceki bilgi ve deneyimleriyle bağdaştırır, ya inandığına göre değiştirir ya da bu yeni bilgiyi ilgisiz bularak zihninden atabilir. Bunlardan hangi durum olursa olsun insanlar kendi bilgilerinin aktif yaratıcıları olurlar. Bunu yapabilmek için de bildikleriyle ilgili sorular sormak, araştırmak, açıklama ve değerlendirme yapmak zorundadırlar. İşte yapılandırmacılık, işbirliğine dayalı, katılımcı, araştırmacı, öğrenmeyi temel alan bir dizi teknikleri kapsamına alan bir yaklaşımdır (www.thirteen.org/edonline/concept2class/month2).

Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı, bireyin bilgiyi zihninde etkin olarak kendisinin yapılandırdığını öngörür. Yapılandırmacılık, bilginin nasıl elde edildiğine ilişkin bir teori olmasına karşın, öğrenme öğretme deneyimlerini anlama ve yorumlamada da oldukça başarılıdır. Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının ortaya koyduğu ilkeler, daha etkili öğretim yaklaşımı geliştirmek için neler yapılabileceği konusunda önemli ipuçları vermektedir.

Bilginin öğretmenden öğrenciye doğrudan aktarılamayacağını, öğrencinin kendisi tarafından aktif bir şekilde yapılandırılması gerektiğini ileri süren yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının ortaya koyduğu ilkeler şöyle özetlenebilir:

(16)

• Öğrenenleri konuya ilgi uyandıran problemlere yöneltme

• Öğrenmeyi temel kavramlar etrafında yapılandırma

• Öğrenenlerin bakış açılarını ortaya çıkarma ve bu görüşlere değer verme

• Eğitim programını öğrenen görüşlerine göre değiştirme

• Öğrenme bağlamında öğrenmeleri değerlendirme.

Öğretmen ve Öğrenci Merkezli Eğitimin Karşılaştırılması

Öğretmen Merkezli Öğrenci Merkezli

Sınıfta etkinlik Öğretici Etkileşimli

Öğretmenin rolü Bilgi verici, daima uzman Katılımcı, bazen öğrenci Öğrencinin rolü Dinleyici, daima öğrenci Katılımcı, bazen uzman

Ders ağırlığı Bilgiler İlişkiler

Bilgi kazanımı Hatırlama ve ezber bilginin birikmesi

Sorgulama ve buluş, bilgilerin yeni bilgilere dönüşümü

Başarı göstergesi Miktar Kalite

Ölçme Normlara göre Ölçütlere göre

Teknoloji kullanımı Tekrar ve uygulama İletişim, katılım, bilgiye erişim

Buradan hareketle yapılandırmacı anlayışa sahip öğretmenin temel özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür (Özden, 2003);

Yapılandırmacı öğretmen:

• Öğrencilerin görüşlerine değer verir. Öğrenci görüşleri doğrultusunda yöntem ve tekniklerini, dersin içeriğini değiştirebilir.

• Öğrencilerin sahip olduğu mevcut bilgi, beceriyi, çeşitli yönleriyle kapasite ve özelliklerini iyi tanır. Tanıma çalışmalarında bilimsel yöntem ve teknikleri kullanır.

• Öğrencilerin eğitim ortamında olabildiğince rahat olmalarını sağlar. Onların bağımsız iş yapabilme güçlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Sınıf içinde öğrenme etkinliklerinin gerektirdiği hareket ve yer değiştirmelere izin verir.

• Açık uçlu sorularla öğrencilerin düşünmelerini, sorgulama ve soru sorma becerilerini geliştirir.

• Öğrencilerine öğrenmeyi ve düşünmeyi öğretir.

• Grupla çalışma yöntem ve tekniklerine önem verir.

• Öğrenmeyi öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları etrafında yoğunlaştırır.

• Öğrencilerin geniş bir bakış açısı kazanmaları için, devamlı farklı ve alternatif görüşler sunar.

• Öğrencilerin moral, motivasyon ve meraklarını canlı tutar.

• Öğrencilerin özgün, yaratıcı yönlerinin ürünü olan çalışmaları tespit ve takdirde titiz davranır.

(17)

• Öğrencilerin kendi yanlışlarını, görüşlerindeki çelişkileri yine kendilerinin görmesine fırsat verecek etkinlikler düzenler. Öğrenci hatalarını, yanlışlarını öğrenmede bir fırsat olarak bilir ve kullanır.

• Öğrenmenin değerlendirilmesinde sonuçtan çok, sürece önem verir, ölçme değerlendirme ölçütlerini öğrencilerle birlikte tespit eder.

8.2. Öğrenme Yöntem ve Teknikleri

Öğrenci merkezli eğitim için yöntem ve tekniklerin belirlenmesi ve bunun sınıfta uygulanması, planlamanın en önemli bölümlerindendir. Öğrenci özellikleri doğru belirlendiğinde ve planlama aşamasına katılımı sağlandığında hedeflere ulaşmak daha kolay olacaktır. Öğrenci merkezli eğitim için benimsenen ilkeler, değerler ve hedefler yöntem teknik ve stratejilerin belirlenmesinde temel oluşturmaktadır. Bu teknik, bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi, ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünü olarak tanımlanabilir. Yöntem ve tekniklerin belirlenmesinde etkili olan bazı faktörler vardır Bunlar, ulaşılacak hedefler, öğretmenin yöntem konusundaki becerisi, içeriğin yapısı, süre, maliyet, kullanım kolaylığı, öğrenci sayısı, derslik ve büyüklüğü, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyi vb. olarak sıralanabilir.

Eğitim yaşantılarında kullanılan yöntem ve teknikler kısaca açıklanmıştır (Öğrenci Merkezli Eğitim Uygulama Modeli, 2004). Bu teknik ve stratejilerin yarar ve sınırlılıkları bulunduğundan diğer etkenler de göz önünde bulundurularak planlanmalıdır.

8.2.1. Anlatım Yöntemi

Geleneksel bir yöntemdir. Öğretmenin bilgiyi aktardığı, öğrencilerin dinlediği ve edilgen kaldığı bir yöntem olduğu için öğretmen merkezli bir yöntemdir. Anlatım yönteminin geleneksel bir yöntem olması ve eleştiri alması bu yöntemin yanlış kullanılmasından kaynaklanmaktadır.

Öğrenci merkezli eğitimde öğrencinin derse katılımı sağlanmalıdır. Anlatım yöntemi kullanılması gereken durumlarda, yöntem başka yöntem ve tekniklerle desteklenmelidir.

Anlatım yöntemi kullanılırken sınıfın özelliğine yaş grubunun ilgi alanına, bilişsel bilgi düzeyine göre farklı tekniklerle etkin hale getirilebilir. Anlatım yönteminin etkililiğini artırmak için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

• Anlatım kısa, açık, anlaşılır ve inandırıcı olmalıdır.

• Öğrenci merkezli eğitimde anlatım yönteminin çok doğru kullanılması diğer yöntem ve tekniklerle desteklenmesi gerekir.

• Örnekler, semboller, grafik, resim, müzik vb. ile desteklenmelidir. Örnekler gerçek hayattan seçilmelidir.

• Konu ana noktalar ve kavramlar hâlinde verilmelidir.

• Anlatımda önce ana noktaların girişi yapılmalı, sonra bu noktalar (anlatım, örnek, uygulama vb. yollarla) genişletilmeli ve ana noktaları içeren bir özetle bitirilmelidir.

Kullanım kolaylığından dolayı sıkça başvurulan bu yöntem doğru kullanıldığında etkili yöntemler arasında yer alabilir.

(18)

8.2.2. Tartışma Yöntemi

Tartışma yöntemi dinleme, sorgulama, fikir alışverişi ve bir konuyu değerlendirme gibi etkinlikleri içerir. Öğrencileri okudukları ve öğrendikleri konular üzerinde düşünmeye iten anlaşılmayan konuların açıklanmasına yarayan bir yöntemdir. Konu hakkında sorular sormaya ve dolayısıyla düşünmeye teşvik ettiği için öğrenilenlerin içselleştirilmesine yardımcı olduğu kabul edilir. Bireylerin bilişsel gelişimlerini sağlamak için en iyi yollardan biri de onların bir konu hakkında düşünmeleri fikir üretmeleri ve bunu rahatlıkla ifade etmelerini sağlamaktır. Öğrenci merkezli eğitim için çoğunlukla kullanılabilecek yöntemler arasındadır. Tartışma yöntemi öğretmenin konunun öğrenciler tarafından nasıl kavrandığını görmesine yardımcı olur. Öğrencilerin ön bilgilerini harekete geçirilmesi ve hayata ilişkilendirilmesi için iyi bir fırsat verir. Aynı zamanda öğrencilerin bir konu üzerinde derinlemesine düşünmesine yardımcı olur.

Bilgilerini, düşüncelerini açıkça ortaya koyma imkânına kavuştukları bu yöntemde öğrenciler sorunları daha iyi anlar, tanımlar ve çözüm yolları önerirler. Ancak anlamlı bir tartışma için gerekli bilgi ve olgunluğa sahip olmayan öğrencilere bu yöntem uygulanmaz. Tartışma yönteminin büyük grup tartışması, münazara, panel, zıt panel, vızıltı grupları, fikir taraması, forum ve seminer, sempozyum, beyin fırtınası, gibi tekniklerinden yararlanılır.

Öğrencinin derse etkin olarak katılacağı bir yöntemdir. Öğrenci bu teknikle düşüncelerini rahatlıkla söyleyebilmelidir.

Öğretmen konuşmaktan çekinenleri teşvik ederek tartışmaya katılmalarını sağlamalıdır.

Öğretmen ders sonunda tartışmanın ana noktalarını özetleyerek bir sonrası için yapılacak etkinlikleri sınıfla beraber planlamalıdır. Tartışma bazı öğrencilerin dikkatini çekerek konu hakkında araştırma yapma isteği doğurabilir. Öğretmen bu öğrencileri konu hakkında derinliğe çalışma yapmaya yönlendirmelidir.

8.2.3. Grup Çalışması

Öğrenci merkezli eğitimin en temel ilkelerinden biri, öğrencilerin grup hâlinde çalışma alışkanlığı kazanmalarıdır. Öğrencilerin doğru iletişim ve etkileşim kurabilmeleri sağlanmış olur. Bu teknikle dil, düşünme, fikir üretme vb. becerileri gelişir, paylaşmayı öğrenir.

Grup çalışması 4–10 arası öğrencinin bir problem veya konuyu keşfetmek, araştırmak ve rapor etmek için yaptığı çalışmalardır. Amaç, öğrencilere demokratik ve sosyal bir ortamda birlikte çalışma alışkanlığı kazandırmaktır. Grup çalışması, çevre konusunda ve gazete çıkarma gibi sosyal etkinlikler için de kullanılabilir.

Öğrenciler, üzerinde çalışmak istedikleri konulara göre gruplandırılabilir. Yani, aynı konuyu çalışmak isteyen öğrenciler bir grup oluştururlar. Öğretmen, öğrencileri ilgi ve yeteneklerine, değişik hünerlerine, sosyal ihtiyaçlarına göre veya tesadüfî olarak gruplara yerleştirebilir. Öğrencilere belli bir süre tanınır ve sonuçları sınıfa sunacakları zaman belirlenir.

Her grubun başkanı ve not tutan bir kişi seçilir. Öğretmenin, başkanın ve diğer öğrencilerin görevlerini açıklaması kişilere yardımcı olacaktır. Öğrencilere konu üzerinde tartışmaları ve bir sonuca ulaşmaları için belli bir süre verilir. Sonuçlar, sınıfa sunulmak üzere hazırlanır.

(19)

8.2.4. Soru Cevap Yöntemi

Öğretmenin eğitim durumunu verimli şekilde sürdürmesi sağlıklı bir değerlendirme yapması eleştirel düşünme becerileri kazanması için soru sorma becerisine sahip olması gerekmektedir.

Doğru soru, doğru düşünmeyi ve doğru cevap vermeyi sağlar. Öğrencilerin doğru soru sorma becerilerine sahip olmaları sağlanmalıdır. Eğitim yaşantıları planlanırken sorulacak sorular önceden belirlenmelidir. Bu, sürecin akışını etkiler. Süreç boyunca meydana gelen gelişmeler de yeni so- rular sormayı gerektirebilir, ancak bunların önceden hazırlanması öğretmenin görevini kolaylaş- tıracaktır. Soruların planlanması dersin hedeflerine göre yapılabilir. Çünkü öğrenci bu dersin so- nunda hangi becerileri kazanacak sorusunun cevabı sorulacak sorunun niteliğini ve niceliğini belirler.

Bu yöntem öğrencilerin düşünmeleri, dil becerilerini kullanmaları ve kendilerini ifade etmelerine olanak sağlar. Tartışma yönteminin etkili bir şekilde sürmesinde de soru cevap yönteminin rolü büyüktür.

"Öğretmenler düzenli olarak dört temel düşünme biçimini güdeleyici soru sorarlar. Bunlar:

hatırlama, değerlendirme, akıl yürütme (sebep gösterme), yaratıcı düşünme" olmak üzere dört grupta incelenmektedir.

• Hatırlama tipi sorular: Hatırlama sorulan düşünme etkinliği gerektiren en çok bilinen ve uygulanan soru sorma türüdür. Bu sebeple soru sormadan önce öğretmen öğrencilerin de ne tip bir düşünme etkinliği aradığına karar vermelidir.

• Akıl yürütme ya da sebep gösterme gerektiren sorular: Sebep ve niçinle sorular ve sebep göstermeye dayanan soru sorma biçimidir. Bu sorular cevaplandırılırken akıl yürütme, sebep gösterme ve açıklama etkinliği ön plana geçer.

• Değerlendirme, değer biçme ve akıl yürütme gerektiren soru sorma biçimi.

• Yaratıcı düşünme gücünü geliştiren sorular: Yaratıcı düşünme yeni görüş ve fikir geliştirme, çözüm yolları üretme, yeni yollar ve işlemler keşfetme gibi düşünme biçimlerini kapsar. Bu gruba giren düşünme gücü derece derece her öğrencinin uygulayabileceği, geliştirebileceği bir nitelik taşımalı, sorular öğrencilerin kendi girişimleri, fikirleri üzerinde düşünüp, inceleyip geliştirmesine, hazır bilgiyi almadan çok, araştırma yapmasına ve kendi kaynaklarına güvenmesine yardım edici nitelikte olmalıdır. Bu yolla yaratıcı düşünme doğar ve gelişir.

8.2.5. Beyin Fırtınası Tekniği

Beyin Fırtınası bir probleme çözüm getirmek ve çeşitli konularda fikir ve düşünce üretmek için kullanılan bir öğretim tekniğidir. Önemli olan çok sayıda fikir ve düşünce üretmektir. Fikirler iyi kötü doğru yanlış yargılamasından bağımsız olarak üretilir. Bir öğrencinin fikrinin diğer öğrencide başka fikirler çağrıştırabileceği varsayılarak, çok sayıda fikrin ortaya atılması esastır.

Yani fikrin niteliğinden çok niceliği önemlidir.

Önce problem seçilir, problemin soru şeklinde ifade edilmesi düşünmeyi kamçılar. Gruplar oluşturulur. Her grubun başkanı ve not tutanı belirlenir. Grup başkanı problem hakkında olumlu bir ifade ile konuya girer. Daha sonra diğer öğrenciler o konuda akıllarına gelen tüm düşünceleri sıralar.

Not tutan öğrenci bütün fikirleri kaydeder.

Gerektiğinde öğretmen gruplara yardım eder. Seans bitmeden, son bir dakika veya belli bir süre tanınır. Arkasından, grup ortaya çıkan fikirlerin değerlendirmesini yapar. Her fikrin

(20)

avantaj ve dezavantajları göz ününde bulundurularak liste önem sırasına göre küçültülür. Sonunda gruplar fikirlerini sınıfta öğretmenin liderliğinde tartışır.

Etkili kullanım için dikkat edilmesi gereken noktalar:

• Beyin fırtınası rahat bir ortamda yapılmalıdır.

• Eleştiri, yargılama ve değerlendirme dışarıda bırakılmalıdır.

• Fikirler, ilgisiz olsa da ifade edilebilmelidir.

• Önemli olanın üretilen fikirlerin sayısı olduğu bilinmelidir.

• Aynı anda bir kişi konuşabileceğinden, öğrencilere akıllarına gelen fikirleri unutmamaları için bir kâğıda not almaları hatırlatılmalıdır.

• Problem belirlendikten sonra kim, ne, niçin, nasıl, ne zaman sorulan düşünceyi ateşler.

• Grup başkanı aktif olarak fikir üretmeye katılmaz, ancak, grupta oluşabilecek, negatif havayı kırmak ve konudan sapmayı engellemekle sorumludur.

• Her fikir not tutan kişi tarafından mutlaka kaydedilmelidir.

• Fikirlerin sentezi ve değerlendirilmesi aşamasında öğretmen gruba rehberlik edebilir. Bu teknik kullanılırken;

Öğrencileri rahat edebilecekleri şekilde oturtun. Fikirleri yazacak bir tahta ya da döner levha bulundurun. Sorunu anlatın, tahtaya yazın, tekniğin kurallarını açıklayın. Bunun için;

fikirlerin olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirilmeyeceğini, serbest düşünmeleri için uç noktaları da dikkate almaları gerektiğini, çok miktarda fikir üretmelerini, başkalarının fikirlerinin geliştirilebileceğini, değiştirilebileceğini ve tersinin söylenebileceğini vurgulayın, fikir üretilmesini isteyin. Bir ya da iki kişinin üretilen fikirleri tahtaya ya da döner levhaya yazmalarını sağlayın ve yazılanları göz ucuyla kontrol edin, kendi fikirlerinizi de söyleyerek öğrencilerin yeni fikirler üretmeleri için yüreklendirin. Kimsenin fikirleriyle alay edilmesine izin vermeyin, fikirler gelmeye devam ettiği sürece oturuma devam edin. Fikir üretme durduğunda sorunu tekrar edin ve daha çok fikir üretilmesi için cesaretlendirici olun. Tüm fikirleri okuyun benzer ya da binişik olanları numaralayın ve sıraya koyun. Belirlenen sorunun çözüm yollarını içeren "sınıfımızın çözümü"

şeklinde uygun bir panoya asın.

8.2.6. Drama Yöntemi

Drama; doğaçlama, rol oynama ve tiyatro tekniklerinden yararlanarak öğrencilerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri veya soyut bir kavramı oyunsu süreçlerle canlandırmasıdır. Bir tiyatro ürününün sahneye konuluşundaki gibi dramada da öğrenciler kendilerini o atmosferin içinde hissederler. Drama bu şekliyle öğrencilere hangi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini yasayarak öğreten bir tekniktir.

İyi düzenlenmiş drama etkinliği öğrencilerin kendilerine güven duymaları yeteneklerini keşfetmeleri için iyi bir fırsattır. Konuşma becerisini geliştirdiği gibi dramanın konusu hakkında görüş ve fikir sahibi olunmasını da sağlar.

Drama etkinliğine katılacak öğrencilerin birlikte çalışmaya hazır olmaları, kendilerine güvenmeleri, değişik şeyler keşfetmeye arzulu olmaları gerekir. Olay, olgu, yaşantı ve bilgileri yeniden yapılandırmaya yönelik olan drama çalışmasında bir başlangıç ve son olmayabilir.

Drama, öğrenmeye duyuşsal boyut katar. Yaşantı yoluyla öğrenme olanağı sunması ile drama, öğrencinin duyuşsal, davranışsal ve bilişsel yanını bütün olarak değerlendiren bir öğretim

(21)

tekniğidir. Bu özellikleriyle drama, öğrencilerin dünyayı algılamalarında, çevreleriyle, başkalarıyla ve kendileriyle etkili ve doğru bir etkileşim ve iletişime girmelerine olanak sağlayan bir öğretim tekniğidir.

Etkili kullanım için dikkat edilmesi gereken noktalar:

• Konu seçiminde öğrenciler söz sahibi olmalıdır.

• Temel konu ve karakterler sınıfta önceden tartışılmalıdır.

• Kısa bir prova yararlı olacaktır.

• Öğretmen oyunu takdim etmeli sınıfa karakterler hakkında bilgi vermelidir.

• Çok gerekli olmadıkça oyun kesilmemelidir.

• Sonunda, oyun sınıfça tartışılmalıdır.

Yararları:

• Anlama ve yaratıcılık yeteneklerini geliştirir.

• Konu ve olayları nesnel biçimde çözme yeteneğini geliştirir.

• Yaşayarak öğrenme fırsatı verir.

• Her ders ve yaş grubu için kullanılabilir.

• Gerçek ortamların tartışılmasına fırsat verir.

• Öğrencinin dil yeteneğini geliştirir.

8.2.7. Rol Yapma Tekniği

Öğrenci merkezli eğitimde bireyin bireysel gelişimini sağlamada önemli tekniklerden biridir. Rol yapma, öğrencinin bir başkasının kimliğine bürünüp o kişi gibi davranmaya çalışmasıdır. Asıl amacı belli durumlara ilişkin öğrencinin gerçek duygularını anlamaktır. Rol yapma tekniği öğrencinin düşünme becerisini ve düşündüklerini topluluk karşısında söyleme alışkanlığı kazanması açısından yararlıdır.

İşlenen ders konusuyla ilgili bir durum seçilir. Seçilen durumun gerçek dünyadakine olabildiğince yakın kişilikleri içermesi gerekir. Yarım kalan hikâyeler rol yapma için iyi başlangıçtır. Durum ve roller tasvir edilir. Gönüllüler istenir. Bazı öğrenciler teşvik edilir ancak, zorlama yapılmaz.

Öğrenciler belirlendikten sonra canlandıracakları rol hakkında birkaç dakika düşünmelerine izin verilir. Öğrenciler rollerini prova etmemeli, ezberleme yoluna gitmemelidir. Öğretmen rol yapma esnasında araya girmemelidir. Sıkıcı olmaya başladığında oyun bitirilir.

Takip edecek olan tartışma çok önemlidir. Belli durumlarda insanların sebep belli davranışları gösterdikleri tartışılır. Rol yapan öğrencilerin neler hissettiği sebep ve nasıl davrandığı konuşulur. Rol yapmaya katılmayan fakat seyreden öğrencilere aynı durumlarda nasıl davranabilecekleri sorulur. Bazı öğrenciler aynı rolü tekrar canlandırmak isteyebilirler.

Etkili kullanım için dikkat edilmesi gereken noktalar:

• Öğrenci rol yapması için asla zorlanmamalıdır.

• Öğrenci canlandıracağı rolü iyi anlamalıdır.

• Rol yapmanın eğlence için değil, öğrenme için olduğu konusunda anlaşma

(22)

sağlanmalıdır.

• Aynı anda birçok rol karışabileceği için bir, iki rol ile başlanmalıdır.

• Arkadaşları rolleri canlandırırken sınıftaki diğer öğrenciler de aynı havaya girebilmelidir.

• Öğretmen oyunun doğal bir şekilde sürmesine izin vermelidir.

• Rol yapan öğrencilerin duygularını anlayabilmek için, daha sonra rollerini canlandırırken neler hissettikleri öğrencilere sorulmalıdır.

• Yarım kalan hikâye ve filmler bu teknik için iyi birer başlangıçtır.

• Rol yapan öğrencilerin canlandırdıkları kişinin havasına girebilmeleri ve rollerini hissede-bilmeleri için yeterli zaman ayrılmalıdır.

8.2.8. Örnek Olay Yöntemi

Öğrenci merkezli eğitim ile öğrencinin hayat becerilerini geliştirmek hedeflenmektedir.

Sınıfa getirilen örnekler gerçek hayattan alındığı zaman hayat becerilerini geliştirebilir. Çünkü bilgilerin kullanılacağı yer hayatın kendisidir.

Örnek olay yöntemi gerçek hayatta karşılaşılan problemin sınıf ortamında çözülmesi yoluyla öğrenmenin sağlanmasıdır. Bu yöntem öğrencilere bir konuyu ya da bir beceriyi kazandırmak ve o konuda uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır. Günlük hayatta kullanılan gerçek bir problemin çözümü içinde kullandır. Örnek olaylar genelde yazılıdır. Görsel olan olaylara da yer verilebilir. Bu yöntem daha çok buluş yoluyla öğretme yaklaşımında ve kavrama düzeyindeki davranışların kazandırılmasında kullanılır.

Özellikleri:

• Öğrenci merkezlidir.

• Öğrenciler bildiklerini ve kavradıklarını gerçek bir duruma uygulama şansına sahip olurlar.

• Bir problemi çözmeyi, çözümleyip sonuca ulaşmayı öğrenirler. Hayattan bir problemin sınıfa getirilip çözülmesi için bu yöntem iyi bir fırsattır.

Etkili kullanım için dikkat edilmesi gereken noktalar:

• Sınıfa getirilecek örnek olayda temel ayrıntılar iyi belirlenmiş olmalı (Örnek olay gerçek mi? Olay anlamlı mı? Bir bütünlük taşıyor mu? gibi),

• Örnek olayda temel bir sorun bulunmalı,

• Bu sorunun çözümlenmesi istenmeli böylece sorun iyice anlaşılmalı,

• Örnek olay hedefler ilişkiler ve değerler açısından değerlendirmelidir,

• Örnek olayda beklenen çözüm için öğrencilere ön bilgiler verilmeli bu amaçla ya yazılı bir rapor verilmeli ya da örnek olayla ilgili bir video filmi gösterilmeli,

• Örnek olay için yönlendirici tartışma soruları önceden belirlenmeli, olayın sebebi oluş şekli ve sonuçları üzerinde tartışmalar yoğunlaşmalı,

• Tartışma sonunda ortaya çıkan ilke ve sonuçlar ile en çok görüş birliğine varılan öneriler belirlenip bir yere kaydedilmeli,

• Örnek olayda elde edilen sonuçlardan ve deneyimlerden kurumlardaki çalışmalarda ne şekilde yararlanılacağı konusu üzerinde durulmalıdır.

(23)

8.2.9. Bilgisayar Destekli Öğrenme Yöntemi

Çağımıza adını veren ikinci endüstriyel devrimi yaratan ve insan hayatının hemen hemen her alanına girmiş bulunan bilgisayar aynı zamanda elektronik beyin ve sibernetik olarak da bilinmektedir.

Bilgisayarla öğretim psikologlar tarafından geliştirilmiş yeni öğrenme öğretme ilkelerinin eğitimciler tarafından programlı öğretim yöntemleri ile elektronik araçlara uygulaması esasına dayanan bir öğretme yöntemidir. Yöntem öğretme öğrenme süreçlerinde etkenlik devamlılık ve bütünlük sağlamayı hedef almaktadır.

Bilgisayar eğitim ve öğretimde çeşitli biçimlerde kullanılmaktadır. Bunlar;

• Bilgisayar destekli eğitim

• Bilgisayarla düzenlenmiş eğitim

• Bilgisayara dayalı öğretim

• Bilgisayar ve kullanımları ile ilgili beceri kazandırmak için yapılan eğitim

Bilgisayar destekli öğretimde; bilgisayarlar, öğrenme ve öğretme sürecinde öğretmene çeşitli konularda yardımcı olmaktadır. Yeni bir kavram ya da beceri kazandırmak daha önce öğretilen bilgi ve becerileri pekiştirmek gibi faaliyetleri kapsamaktadır.

Bilgisayarla düzenlenmiş öğretimde bilgisayarlar, öğretmene öğrencilerin değerlendirilmesi öğrencilerle ilgili kayıtların tutulması ve soru bankalarının oluşturulması gibi konularda yardımcı olmaktadır.

Bilgisayara dayalı öğretim ise yukarıda öğretilen her iki biçimi de kapsamaktadır.

Hızal'a göre bilgisayar eğitimi bilgisayar aracını tanıtma ve değişik alanlarda kullanılmaları ile ilgili yöntem ve teknikler konusunda davranış değişikliği kazandırmaya yönelik öğretim et- kinlikleridir.

Yararları:

• Bilgisayarlar öğrencilerin öğretilen materyallerle daha fazla yüz yüze kalmalarına olanak vermektedir. Böylece öğrenme için daha yüksek güdülenme sağlamaktadır.

• Bilgisayarlar, öğrenme konusunda her öğrencinin öğrenme temposuna göre kullanılabildiklerinden bir çeşit özel öğretmen gibi kullanılabilmektedir.

• Bilgisayarlar özellikle araştırma ve alıştırmaya ihtiyaç duyulan derslerde bu çalışmalara

yardımcı olarak kullanılabilmektedir.

• Bilgisayarlar öğretmenlerin konuları tekrar etme sorumluluğunu azaltarak yardımcı olmaktadır.

• Bilgisayarlar öğrenciyi değerlendirme başarısını sayılama birey olarak onun gelişmesini izlemeyi kolaylaştırma yanında iyi belirlenmemiş amaçlara göre onun başarısını değerlendirme fırsatı vermektedir.

• Öğrenci cevaplarım bilgisayarda saklama öğretmenlere başka yararlarda sağlamaktadır.

• Bilgisayar öğrencide düşünme ve yaratma gücünü artırarak somuttan başlayarak soyut lama gücü kazandırır.

(24)

8.2.10. Problem Çözme

Problem çözme istenilen hedefe ulaşabilmek için etkili ve yararlı olan araç ve davranışları alternatifler arasından seçme ve uygulama olarak tanımlanabilir. Bir başka açıdan problem çözme, bir problemin değişik boyutlarıyla ele alınması, formüle edilmesi, problemin çözümü için gerekli verilerin değerlendirilmesi, eldeki imkân ve araçların problemin çözümünde etkili olarak kullanılması gibi süreçleri içeren bir öğretim yöntemi olarak da tanımlanabilir. Problem çözme yöntemi, araştırma-soruşturma yoluyla öğretim stratejisi içinde yer alır. Problem çözme yönteminin amacı, öğrencilerin karar verme yetilerini geliştirmek ve hayat boyu kullanabilecekleri problem çözme yeteneği kazandırmaktır.

Yararları:

• Öğrenciler, ilerde karşılaşacakları problemleri, bilimsel yöntemle nasıl çözümleyebileceklerini öğrenirler. Problemleri nasıl algılayıp, onlar üzerinde nasıl düşüneceklerini (akıl yürütmeyi, en isabetli kararı seçmeyi, sebep-sonuç ilişkilerini düşünmeyi) bir alışkanlık olarak kazandırır.

• Öğrenciler ders kitaplarının dışındaki yazılı kaynaklara ve kaynak kişilere ulaşmayı öğrenirler. Çok çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgilerin doğruluğu karşılaştırma ile bulunmaya çalışılır.

• Öğrenmeye karşı ilgi ve istek uyandırır. Öğrenci eğer sağlam bilgilere ulaşırsa, cesaretle bir takım önerilerde bulunur, hipotezler geliştirir.

• Öğrenci bir grup çalışmasına hazır hale gelir; yardımlaşma ve başkalarının görüşlerinden faydalanmayı öğrenir.

• Öğrencilere kendine güven ve sorumluluk kazandırır. Öğrenciler planlı ve düzenli çalışmaya alışırlar.

8.2.11.Gösteri Tekniği

Gösteri, öğretmenin öğrencilere bir şeyin nasıl yapılacağını göstermek ya da bir ilkeyi açıklamak için yaptığı işlemlerdir. Gösteride görsel ve işitsel araçlar kullanılır. Gösterinin en önemli özelliği herhangi bir şeyin ustaca nasıl yapılacağının gösterilmesidir.

Genellikle, öğretmen (veya başka biri) öğrencilere bir şeyin nasıl yapılacağını gösterir.

Ancakgösteri yöntemi bir yeteneği ortaya koymaktan veya bir şeyin nasıl yapılacağının süreçlerini göstermekten öte, onun ilkelerinin de ortaya konduğu bir öğretim tekniğidir.

Etkili kullanım için dikkat edilmesi gereken noktalar:

• Gösteri için önceden hazırlanılmalı ve gerekli donanım ve materyaller hazır bulundurulmalıdır.

• Sürprizlerle karşılaşmamak için gösterinin önceden provası yapılmalıdır.

• Gösteri hakkında öğrencilerin dikkatlerini çekip ilgiyle izlemelerini sağlayacak bilgiler verilmelidir.

• Gösteri tüm sınıfça izlenebilmek ve söylenilenler herkes tarafından işitilmelidir.

• Tüm basamaklar öğrencinin kolayca anlayabileceği ve izleyebileceği şekilde verilmelidir.

• Gösteri çok uzun veya yavaş olmamalı, öğrencilerin temel ilkeleri

(25)

yakalayabilecekleri bir hızda olmalıdır.

• Gösteriden sonra öğrencilerin tek başlarına veya grup hâlinde denemelerine izin verilmelidir.

• Gösteri karmaşık ise basamaklar ve bazı temel noktalar tahtaya yazılmalıdır.

• Gösterinin sonunda basamakların ve oluşumun özeti verilmelidir.

Yararları:

• Göze ve kulağa hitap ettiği için öğrenmeyi zenginleştirir.

• Başarılı olduğunda, öğretmenin kendine güvenini artırır.

• Kelimelerin yetersiz olduğu fikir, ilke ve kavramların açıklanması için etkili bir yöntemdir.

• Öğrencileri güdülemek ve ilgilerini çekmek için etkili bir yöntemdir.

• Kuramsal bilgileri uygulama fırsatı verir.

• Öğretmene, yanlış düşünceleri anında düzeltme olanağı verir.

8.2.12. Gösterip Yaptırma Yöntemi

Gösterip yaptırma yöntemi bir işlemin uygulanmasının bir araç gerecin çalıştırılmasını ön- ce gösterip açıklama; sonrada öğrenciye alıştırma ve uygulama yaptırarak öğretme yoludur. Bu yöntem, bir konuya ilişkin bilgilerin açıklanması ve bu bilgilerin beceriye dönüştürülmesi için ge- rekli uygulamaların yapılması aşamasında kullanılır.

Özellikleri:

• Gösteri yöntemi öğretmen merkezli, gösterip yaptırma işlemi de öğrenci merkezlidir.

• Bu yöntem daha çok öğrencilerin devinişsel (psikomotor) becerileri kazanmalarında etkilidir.

• Öğrenciler, becerileri yaparak yaşayarak öğrenirler.

Etkili kullanım için dikkat edilecek noktalar:

• Kazandırılacak beceriler önce öğretmen tarafından yapılarak öğrencilere gösterilmeli.

• Her öğrenciye istenilen beceriyi kazanması için yeterli zaman tekrar yapma şansı verilmeli.

• Gösteri anında kullanılacak şema grafik, dia ve film gibi araç ve gereçler önceden hazırlanmalı.

• Beceriler sırayla ve aşamalı olarak öğretilmeli, bir beceri tam olarak geliştirilmeden diğerine geçilmemeli.

• Öğrencilere önce basit kolay ve yapabilecekleri işler yaptırılmalı.

• Derslik ya da atölyede her türlü sağlık tedbirleri alınmalı, ve yeterli araç gereç bulundurulmalı.

• Dersin yapılacağı yer önceden kontrol edilip öğretime hazır hale getirilmelidir.

8.2.13. Benzetim Tekniği

Benzetim öğrencilerin sınıf içinde bir konuyu gerçekmiş gibi ele alıp üzerinde çalışma yapmalarına olanak sağlayan bir öğretim tekniğidir. Gerçek durumların boyutları bir model üzerinde

Referanslar

Benzer Belgeler

Mesleki Eğitim Merkezi Ahşap Teknolojisi Alanı Ahşap Üst Yüzey Teknikleri Dersi Öğretim Programı uygulanır. AHŞAP OYMA

Toplam kalite yönetimi felsefesinin esası sürekli gelişmeye dayanmaktadır.. Sürekli gelişme=iyileştirmenin temel felsefesi, sistem sonunda sistem hatalarının tespit

1950’ lerde başlayan kalite yolculuğu, 1990’ larda müşteri odaklı bir yaklaşım olan Toplam Kalite Yönetimi ni ön plana çıkartırken, artık 2000’ li yıllarla

Organizasyonda problemlerin en aza indirilmesi için çalışanların katılımı yoluyla (kalite çemberleri, öneri grupları vs.) problemlerin ve hataların daha ortaya

Spora ilginin artmasında yukarıda sayılan motive edici faktörlerin yanı sıra, spor branşlarına insanların katılımlarının artması, sporla ilgili yazılı ve

Kalite denildiği zaman genellikle mal ve hizmet kalitesi ya da ürün kalitesi anlaşılmaktadır.. Ürün kalitesi

SERAMİK 1 Mesleki Eğitim Merkezi Serbest Seramik 1 Dersi Öğretim Programı uygulanır. TEKNİKRESİM Mesleki Eğitim Merkezi Teknik Resim Dersi Öğretim

Mesleki Eğitim Merkezi Nesne Tabanlı Programlama Dersi Öğretim Programı uygulanır. AĞ GÜVENLİĞİ Mesleki Eğitim Merkezi Ağ Güvenliği Dersi Öğretim