• Sonuç bulunamadı

Yamaç Okur: Paolo Bertolin:

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Yamaç Okur: Paolo Bertolin:"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

9 Haziran 2015

Festivaller İstanbul’da projesi kapsamında Venedik Film festivali seçicilerinden Paolo Bertolin ile Sektör Buluşma Toplantısı

Yer: Atlas Post Prodüksiyon

Yamaç Okur – Yapımcı – Se-Yap Yönetim Kurulu Üyesi: Paolo hoş geldin. Paolo Bertolin, Türk sinemasına hakim bir festival programcısı. Sadece Venedik Film Festivali değil dünyadaki birçok festivale danışmanlık yapan bir kişi. Türk sinemasını iyi tanıyor, uzun yıllardır film seyrediyor. Bu yıl yürütmekte olduğumuz proje kapsamında yaklaşık üç gün burada olacak. Sabah erken saatlerde geldi, filmleri izlemeye başladı. Toplantımızın ardından da izlemeye devam edecek. Festivaller İstanbul'da projesinde ikinci yılımız. Bu yıl geçen yıla ek olarak, Venedik, Berlin ve Cannes film festivallerinin dışında San Sebastian, Locarno, Rotterdam, Toronto Film Festivalleri de proje kapsamına alındı. Bu festivallerin seçicileri de İstanbul'a gelecekler. Bu yıl projede bazı ortaklarımız var. Projenin Venedik Film Festivali bölümü için Atlas Post Prodüksiyon, Ahmet Hızarcı gösterim mekanı desteği sağladı.

Ahmet bey bize biraz mekanınızdan bahsetmek ister misiniz?

Ahmet Hızarcı – Atlas Post Prodüksiyon: Merhaba hoş geldiniz. Atlas Post Prodüksiyon yirmi yıllık bir şirket, geçtiğimiz Haziran ayından bu yana bu binada hizmet veriyoruz. Burası Dolby'nin Türkiye'deki en büyük miks ve final miks stüdyosu aynı zamanda color salonu. Teşekkürler.

Yamaç Okur: Bu yıl projede konaklama sponsorumuz var, Corinne Hotel, kendilerine de destekleri için çok teşekkür ediyoruz. Proje Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından finanse ediliyor. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Evet, Paolo tekrar hoş geldin. Dilersen ilk önce festivaldeki görevinden bahsedelim.

Paolo Bertolin: Merhaba, bazılarınız beni İstanbul'daki toplantılardan, uluslararası festivallerden veya geçtiğimiz Haziran ayında bu proje kapsamında yaptığımız toplantıdan hatırlayacaklardır. Kendimle ve Venedik Film Festivalindeki görevimle ilgili bir şeyler söylemem gerekirse, festivale 2008 yılında katıldım. O yıl, Marco Müller'in ikinci döneminin ilk yılıydı. Seçim komitesinde çalışmaya başladım. O yıl, Türkiye'den Semih Kaplanoğlu'nun “Süt” isimli filminin ana yarışmaya seçildiği yıldı.

(2)

1991 yılında yarışmaya seçilmiş olan Ömer Kavur'un “Gizli Yüz” filminden o güne kadar Türkiye'den film yer almamıştı festivalde. O zamandan bu yana Türk sinemasını yakından takip ediyorum. Sadece film izlemiyorum, bazı endüstriyel etkinliklere katılıyorum. Yeni projelerin sahipleriyle tanışıyorum. Bazı festivallerde programcılar vardır, belli bölgelere bakarlar ve karar verme hakkına sahiptirler. O bölgelerden hangi filmleri kısa listeye alacaklarına karar verirler. Benim görevim onlara göre biraz daha farklı. Benim görevim mümkün olduğu kadar fazla film izlemek ve olası potansiyel filmleri festivale raporlamak. Ardından seçim komitesi ve artistik direktör hangi filmleri alacaklarına kendileri karar veriyorlar. Kısa listeye alınan filmlerin resmi başvuru yapmalarını istiyoruz. Son karar seçici komiteye ait. Festival komitesinin veya artistik direktörün başvuran filmlerin tamamını izlemesi mümkün değil. Bu yüzden festivaller çeşitli filtreleme yöntemleri izlerler. Venedik Film Festivali’nde bu, bölümler yoluyla yapılır. Kısa film yarışma bölümünün ayrı bir programcısı var. Ya da belli bölgelere bakan programcılar var. Böyle filtrelemeler yapılıyor. Benim sorumlu olduğum bölümler, ana yarışma, yarışma dışı gösterimler, bir yan bölüm olan Orizzonti bölümü (ufuklar), yine Orizzonti bölümü altında yer alan kısa film yarışması.

Venedik Film Festivalinde iki ayrı bölüm daha yer alıyor. Venice Days - Venedik Günleri ve Critics Week - Eleştirmenler Haftası. Critics Week'den de bir arkadaşımız Haziran ayı sonuna doğru İstanbul'a gelecek. Dolayısıyla onunla da tanışmak fırsatı elde etmiş olacaksınız.

Yamaç Okur: Genel bilgi için teşekkür ediyorum. Geçen yıl 25 civarında film başvurmuştu bu yıl başvuru yapan film sayısı 15. Geçen yıl Kaan Müjdeci'nin yönetmenliğini yaptığı “Sivas” ana yarışmaya seçilmişti.

Paolo Bertolin: Aslında geçtiğimiz yıl üç tane filmi kısa listeye aldık. Bu filmler Venedik'e gitti komite tarafından izlendi. “Sivas” bu filmlerden biriydi. Böylece Venedik Film Festivali tarihinde ilk defa Türkiye'den bir ilk film ana yarışmaya seçildi ve ödül aldı, jüri özel ödülünü kazandı. Venedik Film Festivali Türkiye'den genç yönetmenlere hep cömert davrandı. Son sekiz yılda Türkiye'den iki yönetmen Seren Yüce (Çoğunluk) ve Ali Aydın (Küf) "Geleceğin Aslanı" ödülünü aldılar. Bu ödülün aynı zamanda bir para ödülü var biliyorsunuz. Bu ödül yönetmen ve yapımcı arasında paylaştırılarak ödeniyor.

(3)

Yamaç Okur: Bu arada sorularınız varsa lütfen el kaldırın. Paolo, ana yarışmada ilk film ikinci film sayısı nasıl?

Paolo Bertolin: Geçtiğimiz yıl bir film vardı. Genellikle ilk ve ikinci filmler yan bölümlerde yer alıyor. Örneğin Critics Week - Eleştirmenler Haftası ilk film alan bir bölüm.

Soru: Venedik Film Festivalinin belgesel filmleri nasıl değerlendirdiğini sormak istiyorum. Ana yarışmada yer alıyorlar mı?

Paolo Bertolin: Geçtiğimiz yıl ana yarışmada bir veya iki belgesel film yer almıştı. Bir belgesel filmin yarışmaya seçilmesi gerçekten çok zor. Filmin bilinen bir yönetmenden gelmiş olması veya çok büyük bir başarı elde etmiş olması beklenir.

Geçen yıl Joshua Oppenheimer'ın “The Act of Silence” filmi alınmıştı. Devam filmiydi ve merak uyandırıyordu. Daha önceki yıllarda da Michael Moore'un filmi yer almıştı.

Venedik Film Festivalinde belgeseller için yer var ama verdiğim örneklerden durumu anlayabilirsiniz. Belgeseller ana yarışma dışında yan bölümlerde daha fazla yer bulabilirler. Keza yarışma dışı olarak gösterilebilmeleri mümkün. Örneğin geçtiğimiz yıl İtalyan sinemasından bir belgesel film Critics Week bölümünde yer almıştı,

“Dancing with Maria”. Festivalde iki yıldır devam eden başka bir bölüm var, sinema üzerine, bir yönetmen üzerine yapılan belgeseller bu bölümde yer alabiliyor.

Yamaç Okur: Venedik Film Festivali'nin market tarafında neler var, biraz bahsedebilir misin?

Paolo Bertolin: Venedik Film Festivali birçok festivalde olduğu gibi sadece film göstermeyi amaçlamıyor, aynı zamanda yeni projelerin gerçekleşmesine olanak verecek bir platform oluşturuyor. İki platformdan bahsetmek istiyorum. Biri geçtiğimiz yıl başlayan bu yıl ikincisi yapılacak, finans açığı olan projeler için olan platform. Diğer de Bienalle Collage, aranızda duyanlar vardır. Finans açığı olan projelerin başvurabileceği platform, Gape Financing Platform, Avrupa ortak yapımlarının dahil olabileceği bir platform, Türkiye'de bu gruba dahil. Dolayısıyla sizler de başvuru yapabilirsiniz. 8 Haziran son başvuru tarihiydi. Buraya başvuru yapmak için filmin finansmanının %70'inin tamamlanması gerekiyor. Bu demek

(4)

oluyor ki sadece %30'luk açık için başvuru yapabilirsiniz. Festivalde olası finansörlerle, post prodüksiyon şirketleriyle buluşma imkanı elde etmiş oluyorsunuz.

Geçtiğimiz yıl katılanların bize aktardıkları tecrübelerinin iyi olduğunu gözlemliyoruz.

Katılan projeler aradıklarını buluyorlar. Bienalle College daha farklı bir yapı, düşük bütçeli projeler için bir atölye çalışması. Toplamda üç projeye parasal destek sağlanıyor. Desteğin toplam bedeli 350.000.- EUR. En önemli kural ise şu, Bienalle College tarafından verilen bütçe ile filminizi tamamlamanız bekleniyor. Başvuru sürecini anlatmak üzere önce bir çağrı yapılıyor. İnternet sitesinde detaylı prosedürü görebilirsiniz. Üç ana şart var, yönetmenin ilk veya ikinci filmi olmalı. İkinci şart, market prömiyerinin Venedik'te yapılıyor olması lazım. Örneğin daha önce projenizi İstanbul Film Festivali Köprüde Buluşmalar’da sunduysanız buraya sunamazsınız.

Üçüncü şart, proje bu bütçe ile yapılabilir olmalı. İlk yıl seçilen üç projeden birini örnek vermek istiyorum. Tayland'dan başvuran bir projeydi. Proje sahibi ilk defa bu büyüklükte bir bütçe ile iş yaptığı için ekipteki herkes para alabilmiş. Bu örnekte düşük bütçeli bir yapım yüksek bütçeli bir yapıma dönüştü. Başvuruları Cannes Film Festivali sırasında başlıyor. Başvuran projeler değerlendiriliyor ve 12 tanesi seçilerek Venedik'e ilk atölye çalışmasına davet ediliyorlar. Atölyeye yönetmen ve yapımcı beraber katılıyorlar. İlk atölye çalışmasında daha çok senaryo üzerine çalışılıyor.

Devamında pitching (sunum) çalışması yapılıyor. Daha sonra proje sayısı üçe indiriliyor. Bu yönetmen ve yapımcılarla ikinci bir atölye çalışması gerçekleştiriliyor.

Bu çalışmada düşük bütçeli film nasıl yapılır konusu üzerine alanında uzman kişilerle çalışma fırsatı elde etmiş oluyorlar. Bu çalışmanın sonrasında filmin tamamlanması için 10 aylık bir süre var. Bir sonraki yıl Venedik film festivalinde filmler gösteriliyor.

Önemli bir notum var, ben üç gün buradayım ve diyelim ki filminiz hazır değil, böyle durumlarda daha sonra gönderebilirsiniz. Geçen yıl böyle bir örnek yaşamıştık. Çünkü biliyorsunuz meslek birliğinin bu projesi ile ilerlediğinizde başvuru için ödenmesi gereken kayıt ücretinden muaf oluyorsunuz. Bu yıl başvuru ücretleri iki katına çıkmış olduğundan bu önemli bir avantaj. Bu yıl uzun metraj filmler 120 EUR, kıssa metraj filmler 60 EUR ödüyorlar.

Yamaç Okur: Yönetmen ve yapımcılardan sıklıkla gelen bir soru da dünya prömiyeri konusu.

(5)

Paolo Bertolin: Evet, bütün bölümler için dünya galası yapma koşulumuz var. Hem yarışmada yer alacak uzun metraj hem de kısa metraj filmler için dünya prömiyeri şartımız var. Kendi ülkelerinde ticari gösterime girdiyse veya festivalde gösterildiyse ne yazık ki alma şansımız yok. Endüstriyel bir etkinliğe katılmış olmak, örneğin Köprüde Buluşmalar etkinliğinde filmi 15-20 dakika göstermiş olmanız sorun oluşturmaz. Yine, endüstriyel bir etkinlikte filmin kaba kurgu olarak gösterilmiş olması da sorun yaratmaz. Sadece açılış ve kapanışta gösterilecek filmler dünya prömiyeri olmak zorunda değil.

Soru: Bildiğiniz gibi bu yıl İstanbul Film Festivali iptal edildi. Yarışmaya seçilen filmler de gösterilemedi. Bu filmlerin Venedik Film Festivaline başvurusunda sorun oluşur mu?

Paolo Bertolin: Evet bu durumu biliyorum ve takip ediyorum. Bu sorunu direktörümle paylaştım. Filmlerin izleyici ile buluşmamış olması dünya prömiyerini yapmadığı anlamına geliyor.

Soru: Kısa filmler için kategori var mı?

Paolo Bertolin: Tek bir kategori var kısa filmler için, Orizzonti - Ufuklar bölümünün altındaki yarışma. Şu an kısa filmler için uygulanan başvuru koşulu filmin süresinin 20 dakikanın altında olması. 20 ile 60 dakika arası orta metraj filmler Venedik Film Festivalinde yer alamıyor.

Yamaç Okur: Bir film Venedik Film Festivaline neden başvurmalı.

Paolo Bertolin: Her şeyden önce Venedik Film Festivali bir yönetmenin kariyerini değiştirebilecek bir festival. Bir sonraki projeniz için size yaratacağı avantajlar var.

Semih Kaplanoğlu söylemek istediğim durumun en güzel örneğidir. “Bal” filmi Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü almadan önce yönetmenin “Süt” isimli filmi Venedik Film Festivali ana yarışmada yer almıştı. Görünürlük oluşturmak, prestij sağlamak adına bu deneyimin önemi olduğunu düşünüyorum. Avrupa'da sanat filmleri pazarı için bir filmin Venedik'te yer alması oldukça kuvvetlendirici bir etkidir.

Son sekiz yıla bakacak olursak, “Süt” dışında birçok genç yönetmenin filmi festivalde

(6)

yer almış. Böylelikle gençlere görünürlük sağlayan bir platform sağlamış. Bizler de bu genç yönetmenlerin ikinci filmleri gerçekleşiyor mu takip edebiliyoruz.

Yamaç Okur: Son olarak “Festivaller İstanbul’da” proje koordinatörü Selin Karlı projenin devamıyla ilgili kısa bir bilgi verecek.

Selin Karlı: Venedik Film Festivali'nin Critics Week bölümü 23 - 26 Haziran tarihlerinde İstanbul'da olacak. Daha sonra San Sebastian ve Toronto Film Festivalleri gelecek. Duyuruları Se-Yap internet sitesinden takip edebilirsiniz.

Yamaç Okur: Paolo tekrar teşekkürler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Pandemi öncesi festival şartnamelerinde öğrenci belgesi (sadece öğrenci filmleri kabul eden festivaller için) şartı dışında herhangi bir özel şart aranmazken,

Ancak cinselliğini dışa vuran ve de güçlü olan bu kadının neden olduğu ideolojik çelişki giderilmeli, kadın kontrol altına alınmalıdır.. 1940’ların kara

After receiving the Prize granted by the International Federation of Film Press and the award given by the administration of national education in France, the director

Gerçek yaşam olaylarını kendi çerçevesi içinde, gerçeğe uygun olarak bir amaç doğrultusunda , tarafsız bir bakış açısı ile aktarma savında olan

Aynı film; prömiyeri 1977’de Cannes film festivalinde gerçekleşti ve CAMERA D’OR ödülünü

Yönetmen: Gabriel Diamond, Matthew Beighley Dil: İngilizce, Swahilice / İngilizce, Türkçe altyazılı Çeviren: Elvan Özyıldırım... Film temiz güneş enerjili ürünlerin,

Fiyat artışlarına rağmen, gazlı içecek kategorisindeki liderliğinin de desteğiyle Pakistan operasyonu başarılı performansını 4Ç21’de de sürdürdü ve

Makalede öncelikli olarak bir filmin etiketlemesin- de filmin metinsel özellikleri kadar gösterildiği bağlam da önemli olduğu için sanat filmleri ve film