HEMŞİRELİK- YÜKSEK LİSANS PROGRAMI OMÜ SAĞLIK BİLİMLERİ
ENSTİTÜSÜ
HEM 622 –ÇOCUK SAĞLIĞI HEMŞİRELİĞİ DERSİ
DR.ÖĞR.ÜYE. ESRA TURAL BÜYÜK
İŞİTME ENGELLİ ÇOCUK VE AİLESİNE YAKLAŞIM
Hafta-10
HEM 622 –ÇOCUK SAĞLIĞI
HEMŞİRELİĞİ DERSİ
İçerik Planı
• İşitsel Engellilik
• İnsidans
• İşitme Engelinin Sebepleri
• İşitme Engelini Önleme
• İşitme Kaybının Sınıflandırılması
• Çocuğumun İşitme Engelli Olduğunu Nasıl Anlarım?
• İşitme Yetersizliğinin Çocuğa Etkisi
• Hemşirelik Girişimleri
İşitsel Engellilik
• Bireyin çeşitli nedenlerle dış, orta veya iç kulağında
meydana gelen aksaklık veya farklı problemler nedeniyle iletişim gerçekleştirememesi durumudur.
• MEB Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde(2006) işitme yetersizliği olan birey: “işitme duyarlılığının kısmen veya tamamen kaybolmasından dolayı konuşmayı edinmede, dili kullanma ve iletişimde yaşadığı güçlükler nedeniyle özel eğitim ve destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan birey”
olarak tanımlanmaktadır.
• İşitme engelli çocuk: Gerekli düzeltmelere rağmen,
özel eğitimi gerektirecek kadar işitme yetersizliğine sahip olan çocuklara denir.
İnsidans
• DSÖ’ye göre 2005 yılında dünyada 278milyon insan orta ve ağır düzeyde işitme yetersizliği yaşamaktadır ve işitme yetersizliği olan bireylerin %80’i gelişmekte olan
ülkelerdedir.
İşitme Engelinin Sebepleri
• Enfeksiyon, hastalıklar, kalıtım, akraba evliliği, travma, gürültü,
• Gebelik ve doğumdaki komplikasyonlar(radyasyon, zararlı ilaç kullanımı, enfeksiyonlar,
• doğum sırasında oksijensiz kalma,
• Rh uygunsuzluğu,
• prematüre doğum,
• yenidoğan sarılığı,
• erken çocukluk dönemindeki hastalıklar(kabakulak, kızamık, pnömoni, konvülsiyon, kafa travması),
• Menenjit,
• tedavi edilmeyen orta kulak iltihapları,
• ototoksik ilaçlar ve
• kimyasal maddeler işitme kaybının en önemli nedenleridir.
• İşitme yetersizliğinin yarısı önlenebilir nedenlerden ortaya çıkmaktadır.
• Öztürk ve ark(2005) Türkiye’de sarılığı olan çocukla yaptığı araştırmada etyolojik faktörler arasında %51 oranında genetik etken yer almıştır.
• Sağırlığa yol açabilen önlenebilir nedenler arasında ise febril konvülsiyon ve kulak hastalıkları yer almaktadır.
Önleme
• Sensorinöral tipteki işitme kayıpları;
çocukluk döneminde bağışıklamanın yapılması(özellikle kızamık, menenjit gibi),
kadınların gebelik öncesi aşılanması,
kadınlara yeterli antenatal ve perinatal bakımın verilmesi,
ototoksik ilaçların kullanımından kaçınılması,
yenidoğan sarılığının önlenmesi,
gürültüden korunmanın sağlanması gibi birçok girişimle önlenebilir.
• İletişim tipi işitme kayıpları ise erken tanı ve uygun tıbbi- cerrahi girişimler yoluyla önlenebilir.
İşitme Kaybının Sınıflandırılması
A- Konuşmayı kazanma dönemine göre işitme kaybının sınıflandırılması:
1- Prelingual işitme kayıpları: Dili karakteristik özelliklerini öğrenmeden önce meydana gelen işitme kayıplarıdır.
İşitme kaybı doğuştan olabileceği gibi dili kazanmadan (2- 3yaş) önce meydana gelebilir.
2- Perilingual işitme kayıpları: Çocuk konuşmaya
başladıktan sonra ancak dil gelişimini tamamlamadan önce meydana gelen işitme kaybıdır; yaş grubu 2-6 yaş olarak kabul edilebilir.
3- Postlingual işitme kayıpları: Dil ve konuşma gelişimi tamamlandıktan (6 yaşından) sonra çocuk ve yetişkinlerde meydana gelen işitme kaybıdır.
B- İşitme kaybının tipine göre yapılan sınıflandırma
• İletim tipi işitme kaybı(duyusal): Sesin dış kulak
yolundan iç kulağa iletiminde blokaj sonucu ortaya çıkar.
Okul çağı çocuklarında en yaygın olarak görülen işitme kaybı tipidir.
• Kulak kepçesi, dış kulak yolu, kulak zarı, orta kulak kemikçikleri ve kaslarında meydana gelen hastalıklar, iletim tipi işitme kaybına neden olmaktadır.
• Sensörial tip işitme kaybı(sinirsel): işitme siniri ve koklear saçlı hücrelerin hasarı sonucu oluşur.
• Doğum öncesi (genetik nedenli, annenin hamilelikte
kızamıkçık geçirmesi vb.), doğum anı (doğum travması, oksijensiz kalma, sarılık vb.) ve doğum sonrası (işitme kaybına neden olabilecek ilaç kullanımı, yüksek ateşli hastalık, enfeksiyonlar vb.) nedenlerle oluşabilmektedir.
• Miks tip işitme kaybı: hem iletim tipi, hem de sensörial işitme bozuklukları birlikte görülür.
• Santral tip işitme kaybı: Koklear çekirdekler ve işitsel korteks arasında farklı etyolojik faktörlerin santral sinir sistemini etkilemesi sonucunda ortaya çıkar.
• İşitme normal olmasına rağmen, çocuk genel olarak konuşmayı ayırt edemez, gürültüde konuşulanı
anlayamaz, not almada zorlukları vardır ve en önemlisi dikkat problemleri vardır, dikkatlerini bir konu üzerinde yoğunlaştırmazlar. Problem beynin korteks adı verilen bölgesindedir.
• Fonksiyonel/Organik Olmayan İşitme Kaybı: Kişinin herhangi bir nedenle işitme kaybı var gibi davranması ya da gerçekten işitme kaybının olduğuna inanması ile
ortaya çıkan durumdur.
C- Ses duyma düzeyine göre de sınıflandırma
İşitme Yetersizliğinin Derecesi ve Etkileri
10dB-15dB Normal İşitmede bir problem yoktur.
16dB-25dB Minimal Bazı sesleri(çağlayan sesi, yaprak hışırtısı gibi) duymada ve ayırt etmede güçlüğü vardır.
26dB-30dB Hafif Konuşma seslerinin bazılarını duyabilme güçlüğü vardır.
Fısıltı ile konuşulanları duyamaz.
31dB-50dB Orta Karşılıklı konuşmaları anlayamaz ve takip edemez.
51dB-70dB Orta-İleri İşitme cihazı olmadan konuşmaları anlayamaz ve takip edemez.
71dB-90dB İleri Konuşma seslerini duyamaz. Sadece çevredeki şiddetli sesleri duyabilir.
91dB ve üzeri
Çok ileri Konuşma seslerini duyamaz. Çok yüksek şiddetteki sesleri duyabilir.
Çocuğumun İşitme Engelli Olduğunu Nasıl Anlarım?
• Konuşurken bazı harfleri unutma ya da değiştirme, kelimeleri yanlış söyleme, sürekli fısıltı şeklinde veya yüksek sesle konuşma, monoton bir konuşma, benzer sözcükleri karıştırma
• Radyo veya televizyonun sesini çok açma
• Konuşmaları tekrarlama
• Konuşanın yüzüne dikkatle bakma
• Eliyle kulağını destekleme
• Konuşmalarında aşırı jest, mimik kullanma
• Yönergeleri yanlış anlama
• Az gülme
• Okulda başarısızlık
• Sık sık kulak ağrısı, kulak kaşınması, sık soğuk algınlığı
• Yürüme koşma gibi beden hareketlerinde dengesizlik
• Uyumsuzluk, sinirlilik ve gerginlik halleri
İşitme Yetersizliğinin Çocuğa Etkisi
1- İletişim ve Dil Gelişimi
• Normal işiten bir çocuk, bir oyuncak veya bir olay ile ilgilenirken, anne veya babasının ifadelerini anlayarak uygun tepkiler verebilir ancak işitme engeli olan
çocukların anne-babası ise, onunla iletişim kurabilmek için önce çocukla göz kontağı kurmak zorundadır.
• İşitme engelli çocuklar diğer normal işiten yaşıtları gibi kendiliğinden sözel iletişim kurma davranışına girmekte zorluk çekerler. Buna bağlı olarak dil gelişimleri de
normal işitenlere oranla farklılık gösterir.
a- Kelime Hazinesi
• Kelime hazinesi normal işitenlere göre daha yavaş gelişir.
• İşitme kayıplı çocuklar somut kelimeleri (kedi, hopla, beş, kırmızı gibi) soyut anlam taşıyanlara (önce, eşit,
kıskanmak gibi) göre daha kolay öğrenirler. Genellikle kelimelerdeki takıları atlarlar.
• Normal işitenlerle işitme engelli çocukların kelime hazineleri açısından aralarında bulunan fark yaş
ilerledikçe açılır. İşitme kayıplı çocuklar normal işiten yaşıtlarını özel eğitim almadan yakalayamazlar.
• İşitme kayıplı çocuklar aynı kelimeye ait birden fazla anlamı yorumlamakta güçlük çekerler.
b- Cümle Yapısı
• Normal işiten çocuklara göre daha kısa ve basit cümleleri anlayabilir ve ifade ederler.
• Konuşma ve yazılı lisana ait karmaşık cümleleri (etken ve edilgen cümle yapıları gibi) anlamakta güçlük
çekerler.
• İşitme kayıplı çocuklar genellikle kelimelerin sonlarında bulunan [-ler, -lar, -nin, -den] gibi ekleri duymadıkları için ifadeleri yanlış anlar ve zaman, çoğul takılarını
kullanmazlar.
Tek Taraflı İşitme Kaybı Olan Çocukların Konuşmayı Anlama Becerileri
• Tek taraşı işitme kaybı, bir kulağın normal sınırlarda işitmeye sahip olması ve diğerinde ise en az hafif derecede (26-40 dB) işitme kaybının bulunması anlamına gelir.
• Bu çocuklar seslerin ne taraftan geldiğini anlamakta güçlük çekerler. Özellikle, ortamda gürültü varsa
konuşmayı anlama bozulur. Grup içi konuşmaların büyük bir bölümünü anlamazlar. Bu çocuklar konuşmayı
anlamak için çok fazla güç sarf etmek zorunda
olduklarından, çoğunlukla sınıfta dikkat dağınıklığı ve kaygılı bir tutum içinde olurlar. Bu nedenle davranış problemleri görülebilir.
• Çeliker ve Ege (2005)’nin İşitme Engelli Çocukların
Konuşmalarının Anlaşılabilirliğini Etkileyen Faktörlerini araştırdıkları çalışmada;
• İşitme kayıpları 75dB ile 118dB arasında değişen ve rasgele seçilmiş 17 öğrenciden oluşmuştur.
• Önceden hazırlanmış cümleleri okuyan öğrencilerden
alınan ses kayıtları 19 kişiden oluşan bir jüriye dinletilerek anlaşılabilirlikleri 5’li bir derecelendirme ölçeği üzerinden değerlendirilmiştir.
• Anlaşılabilirliği en fazla etkileyen faktörün artikülasyon becerileri olduğu ve bunu işitme kaybının izlediği
görülmüştür.
• Artikülasyon (sesletim) bozukluğu, konuşma seslerinden yanlış üretilmesidir. Örneğin çocuğun /kedi/ yerine /tedi/, /mor/ yerine /moy/ demesi gibi.
2-Motor Gelişim
• İkinci bir engeli olmayan işitme kayıplı çocuklar, temel motor gelişim aşamalarına, normal işiten çocuklarla aynı hız ve sırada erişmektedirler. (Oturma, emekleme,
yardımsız yürüme, ayakta durma ve yürüme gibi).
• Tekrarlayan fiziksel aktiviteleri de (tekmeleme, esneme hareketleri gibi) normal işitenlerle aynı gelişim
döneminde yapabilirler. Ancak, işitme kaybının nedenine ve derecesine de bağlı olarak denge ve genel
koordinasyonla ilgili becerilerde daha yetersiz oldukları gözlenmektedir.
• Bu yetersizlik işitme cihazı kullanarak ve seslere adaptasyon sağlandıktan sonra azalır.
• Kitiş ve ark.(2015), İşitme Engelli Kişilerde Statik Dengeyi Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi.
• Rastgele seçilen 20 işitme engelli ile 41 işitme engeli olmayan sağlıklı birey
• Sırt ekstansör ve quadriceps kas gruplarına kuvvet ölçümü, kalça fleksörleri ve hamstring grubu kaslar ile gastrocnemius kasına esneklik ölçümleri
• Laboratuvar ortamında SportKat Kinestetic Ability Trainer (SPORTKAT 550) cihazı kullanılarak statik denge
ölçümü
• Gruplar arasında Hamstring kas kısalığı açısından anlamlı fark bulunmuştur (p=0.001). Denge
değerlendirmesine ilişkin sonuçlar incelendiğinde; sola denge (p=0.01), öne denge (p=0.011) ve total denge (p=0.005) skorunda işitme engelli olmayan grup lehine istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmiştir.
3- Bilişsel Gelişim
• Çocuklar öğrenme ile ilgili deneyimlerini çevrelerini keşfederek ve diğer kişilerle iletişim kurarak sağlarlar.
• İşitme engelli çocuklar bu bilgileri edinirken sesli
uyaranlarda yeterince faydalanamazlar. Görme, dokunma, tat alma ve koklama ile bu duyunun eksikliğini gidermek zorunda kalırlar.
• Özellikle seslerin ait oldukları nesne, kişi ve olayları ve bunların ilişkilerini algılamada güçlük çekerler. Buna bağlı olarak düşünme, karar verme, yorumlama, sebep-sonuç ilişkilerini değerlendirmede yetersiz oldukları
gözlenmektedir.
• Buna bağlı olarak okul başarısı da zayıflar. Okul
yaşantısının tüm alanları, özellikle okuma ve matematik becerileri etkilenmiştir.
• 1. Hafif ve orta derecede işitme kaybı olanlar eğitim almadıkları takdirde ilköğretim dördüncü sınıfa kadar diğer yaşıtlarına oranla vasat bir performans gösterirler.
• 2. İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olanlar özel
eğitim desteği olmadan ilköğretim üçüncü veya dördüncü sınıftan sonra başarı gösteremezler.
• 3. Normal işiten ve işitme engelli çocuklar arasındaki farklılık sınıf seviyesi arttıkça açılır.
• Okuldaki başarı, anne ve babanın aktif katılımına, çocuğun aldığı özel eğitim ve destek programlarının sıklığına, kalitesine ve bu programlara çocuğun dâhil edilme yaşına bağlıdır.
4- Sosyal Duygusal Gelişim
• İşitme engelli çocuklar işitme becerisini kullanamadığı için ailesi, arkadaşları ve yakın çevresinde dahi güven eksikliği ve buna bağlı olarak da hırçınlık, içe dönüklük, kızgınlık gibi davranışlar sergilerler.
• İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan çocuklar özellikle diğer işitme engelli çocuklar ile iletişim
olanakları kısıtlı ise ya da tamamen onlardan ayrı bir
eğitim süreci içinde ise okulda yalnızlık, arkadaşsızlık ve mutsuzluk gibi duygular yaşarlar.
• Hafif veya orta derecede işitme kaybı bulunan
çocuklarda ise, ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı bulunanlara oranla daha fazla sosyal problemler
gözlenmektedir.
• Bu çocuklar, konuşma sesini duyabilir ancak, işitme
kaybının konuşma frekanslarının farklı bölgelerinde farklı derecelerde olması nedeni ile kelimelerin ve cümlelerin ancak bir kısmını işitebilirler.
• Bu nedenle bu çocuklar çoğunlukla duyduklarını anlamakta sıkıntı çekerler.
• Cümleler duyulabilmekte ancak anlaşılması bozulmaktadır.
• Ayrıca, ortamdaki gürültü ve çocuk ile konuşan kişi
arasındaki mesafe arttıkça çocuğun konuşma seslerini anlaması gittikçe güçleşir.
• Konuşmayı anlamada yaşanan güçlükler nedeniyle aile ve sınıf ortamında uyumsuzluk ortaya çıkar.
• Sunal ve Çam(2005) Okul Öncesi Dönemi İşitme Engelli Çocukların Ruhsal Uyum Düzeylerinin İncelenmesi.
• İzmir resmi ve özel kurumlara bağlı özel eğitim kurslarına devam eden 58 işitme engelli çocuk ve aileleri.
• İşitme engelli çocukların %16'sında nevrotik sorunun,
%29'unda davranış sorunun olduğu saptanmıştır.
• İşitme engelli çocukların nevrotik sorunları
incelendiğinde bencillik ve paylaşmama, gece korkma ve yalnız yatamama, sıkılgan, çekingen ve güvensiz
olmanın en sık görülen sorunlar olduğu bildirilmiştir.
• Davranış sorunları incelendiğinde hareketlilik, yerinde duramama, sinirlilik, çabuk kızma, kıskançlık, inatçılık ve söz dinlememe ve yalan söylemenin en sık görülen
sorunlar olduğu görülmüştür.
• İşitme engelli çocukların diğer sorunları incelendiğinde ise tırnak yeme ve yatağa işemeye sık rastlanmıştır.
• Nevrotik toplam puan ortalaması ile ailenin yaşadığı yer ve iletişim sağlanma şekli arasında ilişki bulunmuştur.
• Büyükşehir dışında yaşayan ve işaret diliyle iletişim kuran çocukların nevrotik puan ortalamaları daha yüksektir.
• Sonuç olarak daha fazla iletişim kurulabilen, okul başarı düzeyi yüksek çocukların, ruhsal sorun yaşama puan ortalaması düşük bulunmuştur.
Hemşirelik Girişimleri
• Bebeğin aniden duyduğu sese tepki göstermemesi, 3-4 aylık olduğunda başını sesin geldiği yöne çevirmemesi, 6.ayda olmasına rağmen babıldamaması, 8 aylık
olduğunda müzikli eşyalara tepki vermemesi, 1yaşına geldiği halde tek heceli seslerle konuşmaması işitme yetersizliğini düşündürmelidir.
• Bebekte işitme yetersizliğinin tanılanması aileler için
büyük etki yaratmaktadır. Ailelerin yaşadıkları şok, inkâr evrelerinin uzaması bebeğin alacağı yardımın
gecikmesine neden olabilir. Bu nedenle aile tanı
döneminde psikolojik destek sağlanması çok yararlı olacaktır.
• İşitme yetersizliği olan çocuğa yönelik her türlü tıbbi ve hemşirelik girişimi sırasında ailesi yanında olmalıdır.
• Anne-baba girişim sırasında çocukla iletişim kurmalı ve çocuğun korkularını, düşüncelerini paylaşmasına yardım etmelidir.
• İşitme yetersizliği olan çocukla iletişim kurarken
hemşirenin oturarak ya da çömelerek çocukla yüz yüze bir pozisyona gelmesi gereklidir.
• Hemşire arkası dönük olarak, çocuğun yüzünü görmeden konuşmamalıdır.
• Hemşire, çocuk kendisini görmeden ona dokunmamalıdır.
• Çocukla iletişimde kısa ve net cümleler kullanmalı, doğal bir ses tonuyla konuşulmalıdır.
• Yazarak iletişim kurmayı tercih eden büyük çocuklarla bu yolla iletişim kurulabilir.
• Hemşire çocuğun gereksinime göre dudak okuma, işaret dili, yazma, görsel kartlar, bilgisayar, müzik gibi farklı
iletişim yollarını kullanabilir.
• Yapılacak her türlü girişim ve kullanılacak her türlü malzeme çocuğa işlem öncesinde tanıtılmalıdır.
Malzemenin kendisi ya da resimli eğitim materyalleri kullanılabilir.
• İşitme yetersizliği olan çocuk için görme duyusu çok önemli olduğu için geceleri mutlaka gece lambası ile aydınlatılmalıdır.
• İşitme cihazları pahalıdır bu nedenle cihazların bakımı konusu aile ile görüşülmelidir. Çocuk işitme cihazını kullanmadığı zamanlarda güvenli yere koyulmalıdır.
Çocuğun yatak takımları değiştirilirken kontrol edilmelidir, işitme cihazı kirli çarşafların arasında kalarak
çamaşırhaneye gidebilir ya da düşüp üzerine basılarak kırılabilir.
• İşitme yetersizliğinin erken dönemde tanılanması erken girişim programına başlanması açısından çok önemlidir.
Anne babalara toplum sağlığı hizmetlerinde işitme
yetersizliğini düşündüren belirtiler ve bulgular hakkında bilgi verilmelidir. Bebeklere işitme taraması mutlaka
yapılmalıdır.
KAYNAKLAR
• Belgin E, Böke B, İşitme Engelli Öğrencilere İlkokul Öğretmenlerin Yaklaşım Prensipleri, Milli Eğitim Bakanlığı Rehberi.
• Conk Z, Başbakkal Z, Bal Yılmaz H, Bolışık B, Pediatri Hemşireliği, Akademisyen Kitabevi, Ankara, 2013, s.885- 888.
• Çeliker P, Ege P, İşitme Engelli Çocukların Konuşmalarının Anlaşılabilirliğini Etkileyen Faktörler, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi:6 (1) 19-32, 2005.
• Kitiş A, Büker N, Eren E, Aydın H, İşitme Engelli Kişilerde Statik Dengeyi Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi, J Kartal;26(1):25-30, 2015.
• Kulaksızoğl Işık, İşitme Engelli Bireylere Ve Ailelerine Psikolojik Destek, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Sağlık Dairesi Başkanlığı Engelliler Müdürlüğü, 2017.
• Sunal Ş, Çam O, Okul Öncesi Dönemi İşitme Engelli Çocukların Ruhsal Uyum Düzeylerinin İncelenmesi, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi:12 (1) 2005.
• Şan İ, Kalem D, İşitme Engelli Çocuklar, Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile Eğitim Rehberi, Ankara, 2014.
• T.C. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni, Ekim-2019.
• T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, Çocuk Gelişimi Ve Eğitimi İşitme Engelliler, Modül, Ankara, 2014.
• Tükel Y, Görme Engelli Judocuların Denge Performanslarının İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Konya, 2015.