İŞİTME ENGELLİ
ÇOCUKLAR
• İŞİTME ENGELİNİN TANIMI
• Çok hafif dereceden çok ileri dereceye kadar farklılık gösterebilen işitme yetersizliği çocuklarda gelişim alanlarında gecikme
görülmesine neden olmaktadır.
• Bireyin işitme testinden aldığı sonuçlar kabul edilen normal işitme eşiklerinden belirli derecede farklı olup, işitme kaybının derecesi
bireyin dil gelişimin olumsuz yönde işitme engelinin varlığından söz edilmektedir.
• işitme engeli; bireyin işitme testinden aldığı sonuçların normal işitme eşiklerinden belirli derecede farklılık
göstermesi, bireyin dil kazanımını engellemesi ve
kişinin gerekli düzeltmelere rağmen gelişim, uyum ve
iletişimdeki görevlerini yerine getirememesi şeklinde
tanımlanabilir.
• İŞİTME ENGELİNİN NEDENLERİ
• İşitme engelinin nedenleri;
• doğum öncesi,
• doğum anı ve
• doğum sonrası nedenler şeklinde gruplandırılmaktadır.
• İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARIN SINIFLANDIRILMASI
• İşitme engelinin sınıflandırılması, engelin derecesine, oluş zamanına, oluş yerine göre yapılmaktadır.
• İşitme Engelinin Derecesine Göre Sınıflandırma
• Engelin derecesine göre yapılan sınıflandırmada, işitme engelinin derecesi dikkate alınmaktadır. 15dB ve daha az işitme engeline sahip olan çocuğun işitmesinde bir problem olmadığı için sınıflandırma 16dB ve üstündeki işitme kaybı için yapılmaktadır.
• Minimal derecede (16dB-25dB) işitme engeli olan çocuk, bazı sesleri (çağlayan sesi, yaprak hışırtısı gibi) duymada ve ayırt etmede güçlük çekmektedir. İşitme kaybına uygun işitme cihazlarından yararlanması sorunun çözümünde etkili olmaktadır.
• Hafif derecede (26dB-30dB) işitme engeli olan çocuk, konuşma seslerinin bazılarını duymada güçlük yaşamaktadır. Fısıltı ile konuşulanları anlayamamaktadır. İşitme cihazlarından yararlanılması sorunun çözümünde etkili olmaktadır.
• Orta derecede (31dB-50dB) işitme engelli olan çocuk, karşılıklı konuşmaları anlamada güçlük çeker. İşitme cihazı kullanmalıdır. İşitme engelli çocuğun işitme, konuşma ve dil eğitimi alması ve okulda ön sırada oturtulması gerekmektedir.
• Orta-ileri (51dB-70dB) derecede işitme engeli olan çocuk, işitme cihazı olmadan konuşmaları anlayamaz ve takip edemez. İşitme, konuşma, dil eğitiminin yanı sıra özel eğitimde alması gerekmektedir.
• İleri derecede (71dB-90dB) işitme engeli olan çocuk, konuşma seslerini duyamaz. Sadece çevredeki şiddetli sesleri duyabilir. İşitme cihazı kesinlikle kullanılmalıdır.
• Çok ileri derecede (91dB ve üzeri) işitme engeli olan çocuk, konuşma seslerini duyamaz. Çok yüksek şiddetteki sesleri duyabilir. Özel eğitime gereksinimi vardır. İşitme, konuşma ve dil eğitimine ağırlık veren programların yanısıra, total iletişim programına da katılması gerekmektedir
• İşitme Engelinin Oluş Zamanına Göre Sınıflandırma
• İşitme engeli oluş zamanına göre, dil öncesi ve dil sonrası işitme engeli olmak üzere iki grupta incelenmektedir.
• Dil öncesi işitme engeli;
• Sözel dili öğrenmeden önce oluşan işitme kaybıdır. Dil öncesi (dili kazanmadan önceki dönem) ağır derecede işitme engelli doğmuş ya da üç yaşından önce bir kaza ya da hastalık sonucu işitme kaybı oluşan bir çocuğun, dil deneyim
fırsatlarına sahip olmadığı için konuşmanın gelişmesinde daha fazla güçlük yaşadığı görülmektedir.
• Dil sonrası işitme engeli;
• Temel dil becerilerini öğrendikten sonra oluşan işitme
kaybıdır. Dil sonrası ya da beş veya altı yaşından sonra işitme kaybı ortaya çıkan çocuklar oldukça olgunlaşmış konuşma
örüntülerini hâlâ geliştirme fırsatına sahiptirler.
• İşitme Engelinin Oluş Yerine Göre Sınıflandırma
• İşitme engeli oluş yerine göre, iletimsel, duyusal-sinirsel, karma, merkezi ve psikolojik işitme engeli olmak üzere beş grupta incelenmektedir.
• İletimsel işitme engelinde;
• Ses dalgaları çeşitli nedenlerden dolayı hava yolundan dış ve orta kulak geçitlerini geçerek, iç kulağa ulaşamamaktadır.
Sesin algılanmasında değil, sesin iletiminde bir sorun vardır.
Kulak bir radyo sistemi olarak düşünüldüğünde, iletimsel
kayıplarda, mikrofon (dış kulak) ya da iletici (orta kulak)
kısımlarının düzgün olarak çalışmaması söz konusudur.
• Duyusal-sinirsel işitme engeli;
• İç kulakta bulunan işitme sinirlerinin zarar görmesi sonucu ortaya çıkar. Genellikle genetik faktörler etkilidir. Ayrıca
enfeksiyonlar, sistemik hastalıklar, kulağa yakın patlamalar, aşırı gürültü, bazı ilaçlar, kafa çarpmaları gibi durumlar, bu tip işitme kaybına neden olur. Tıbbi tedavi yararsızdır. Bu tip işitme kaybının tek tedavi yolu işitme cihazı ve özel
eğitimdir.
• Karma işitme engeli; hem iletimsel hem de duyusal- sinirsel işitme kaybı türlerinin bir arada görülmesidir.
İşitsel uyarıcıyı algılama, ayırt etme ve sesin
kavramını öğrenmede güçlükler bulunmaktadır.
• Merkezi işitme engeli;
• Merkezi sinir sisteminde meydana gelen bir zedelenme sonucu ortaya çıkan bir işitme kaybıdır. Dış ve orta
kulak görevini yapar, iç kulak ve işitme sinirleri
normal çalışır, fakat merkezde bir bozukluk vardır. Bu hasar bireyin sesleri algılamasını ve sese anlamlı bir
şekilde tepki göstermesini engeller
• Psikolojik işitme engeli;
• İşitme organlarının yapısı ve işleyişinde bir bozukluk olmamasına rağmen bazı bireylerde işitme
gerçekleşmez. Psikolojik işitme engeli; histerik sağırlık, psiko-matik sağırlık olarak da
adlandırılmaktadır. Çocuklarda psikotik durumlarla,
yetişkinlerde psikonevrozla birlikte görülebilir.
TANI VE DEĞERLENDİRME
• İşitme engelinin çok erken yaşlardan itibaren
tanılanması, özellikle erken eğitime başlanılması
açısından yararlı olmaktadır. İşitme engelinin erken
dönemde tanılanması çocuğun konuşma, dil, duygusal ve zeka gelişimi açısından büyük önem taşır. İşitme
kaybının erken tanısının konması ve uygun işitme
cihazının kullanılması, çocukların dil gelişimlerini
hızlandırmaktadır.
• İŞİTME ENGELLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ
• İşitme engelli çocukların eğitiminde,
• doğal işitsel-sözel yöntem,
• işaret yöntemi, tüm (total) iletişim yöntemi
• iki dil yöntemi kullanılmaktadır.
KAYNAKLAR
• Aral,N., 2011. Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma, İstanbul: Morpa Yayınları.
• Aral, N. ve Gürsoy, F. 2007. Özel eğitim gerektiren çocuklar ve özel eğitime giriş. İstanbul:
Morpa Kültür Yayınları.