1
BÖLÜM TARİH
DERSİN ADI ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I ÖĞRETİM ÜYESİ
ADI–SOYADI
Prof. Dr. Ali ARSLAN
Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman BOZKURT
HAFTA 13
ANADOLU’NUN GÜNEYİNDE İNGİLİZ İŞGALİ DÖNEMİ
İngiltere 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin maddelerine aykırı olarak 3
Kasım’da Musul’u, 9 Kasım’da İskenderun’u işgal edip Güney Anadolu’ya yönelerek, işgal
hareketini Antep, Maraş ve Urfa’ya kadar genişletti.
2
İngiliz işgali döneminde bölgede silahlı çatışma yaşanmamakla beraber genel anlamda işgalin sıcak çatışma haricindeki her türlü baskısı yaşanmıştır. Ancak İngiltere’nin Fransa ile anlaşmaya
doğru gitmesi bu şartları hafifletmiştir. 1919 yılı Nisan ayı
başından itibaren bölgede İngilizlerin baskısı yarı yarıya azalmış, halk normal hayatına dönmeye başlamıştır. Ayrıca bölgedeki
Ermenilerle de İngilizlerin araları açılmaya başlamıştı. Ancak
İngilizler bu durumu bir düşmanlık politikasından ziyade bir savaş planı olarak kullanacaklardı.
3
4
İngiltere’nin bölgedeki faaliyetlerine karşılık Fransa da bölgedeki çıkarlarından vazgeçmek niyetinde değildi.
Bununla beraber İngiltere Musul bölgesinde talep ettiği hakları aldığı takdirde bölgeden çekileceğini açıklamıştı.
Bölgede İngiliz işgali devam ederken İngiliz Başbakanı Lloyd George ve Fransız Başbakanı Clemanceu arasında yapılan görüşmeler neticesinde “Suriye İtilafnamesi” olarak bilinen İngiliz-Fransız anlaşması imzalandı.
5
Bu anlaşmayla İngiltere ve Fransa, Suriye ve Kilikya bölgelerinde karşılıklı asker
değişimini kabul etmiş oluyorlardı. Bu anlaşma şartları çerçevesinde 1919 yılı Ekim ayı içinde İngilizler tüm bölgeden askerlerini çektiler ve İngiliz birliklerinin yerini Fransızlar alarak bölge Fransız işgaline girmiş oldu.
6
7
Adana Cephesi
Adana ve çevresi İngiliz işgaline uğramadan doğrudan Fransızlarca işgal etmişti. 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Fransız
kuvvetleri 11 Aralık 1918’de Dörtyol’u, 17 Aralık’ta
Mersin’i 19 Aralık’ta Tarsus’u ve 21 Aralık’ta da Adana’yı işgal ettiler. Fransız işgali kısa zamanda kuzey doğru
yayılarak, Pozantı, Ceyhan, Kozan, Osmaniye bölgesini içine alacak şekilde genişledi.
8
Fransızlara ilk silahlı mücadele Dörtyol civarında Karakese köyünde köylüler tarafından başlatıldı. Kara Hasan isminde biri de etrafına topladığı adamlarla dağa çıkarak ilk silahlı direnişi başlattı. 1 Kasım 1919 tarihinde Adana Cephesi Kuva-yı Milliye Komutanlığına Binbaşı Kemal Bey’in
atanması üzerine çatışmalar daha da şiddetlendi.
Pozantı’da bir Fransız taburu esir alındı.
9
İki taraf arasında yapılan görüşmeler sonunda yapılan antlaşma gereği 29/30 Mayıs gecesinden başlayan
mütareke uzun süreli olmadı. Mütarekenin bozulmasından sonra saldırı emri alan Türk birlikleri, 21 Haziran’da Kozan’ı 3 Temmuz’da Şar kasabasını geri aldı. 19 Temmuz’da
Tarsus’u Fransızlardan geri almak için başlatılan baskın niteliğindeki genel taarruz başarılı oldu ve düşman
kuvvetleri bozguna uğrayarak şehir merkezine sığınmak
zorunda kaldılar. Adana cephesindeki bu mücadele, Ankara Antlaşması imzalandıktan sonra Fransızların bu anlaşma gereği 5 Ocak 1922’de Adana’dan çekilmesi üzerine sona erdi.
10
Maraş Cephesi
Maraş 22 Şubat 1919 tarihinde İngilizler, 29 Ekim 1919’dan sonra da onların yerini alan Fransızlar tarafından işgal
edildi. 31 Ekim’de sarhoş birkaç Ermeni’nin sokakta evine giden bir Türk kadınına sataşması üzerine olaya tanık olan ve Sütçü İmam olarak tanınan Ali adlı bir vatanseverin
sarkıntılık etmek isteyen düşman askerlerine ateş açarak bunlardan birkaçını yaralayıp gözden kaybolması,
Maraşlıların mücadele bayrağını açmalarının ilk adımını oluşturdu.
11
Daha sonra Fransız askeri valisinin Maraş kalesindeki Türk bayrağını indirerek Fransız bayrağını çekmesi şehir
halkının duygularını incitti. Maraş’taki Ulu Cami imamı
Rıdvan Hoca’nın hürriyeti elinden alınmış bir milletin Cuma namazı kılamayacağını belirtmesi üzerine Maraşlılar
Fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını yeniden kaleye çekti. Maraşlıların verdiği mücadele 11 Şubat 1920 gecesi Fransızların şehri boşaltmalarına yol açtı.
12
Türkler Maraş mücadelesinde 300 civarında şehit ve 500 de yaralı verdi. Buna karşılık Fransızlar yüzlerce ölü ve
yaralı, çok miktarda da silah ve cephane bıraktı. Yaralıların bir kısmını dahi Maraş’ta bırakan Fransızlar, şehrin üçte birini yaktı. Türklerin Fransızları Maraş’tan göndermesi ve Maraş’ın bu takdire şayan mücadelesinde Maraş Mebusu Arslan Bey’in gerek Maraş Kuva-yı Milliyesinin
kuruluşunda, gerekse şehrin kurtarılmasında önemli katkıları oldu.
13
Urfa Cephesi
Urfa 24 Mart 1919 tarihinden önce İngiliz işgaline uğramış, 30 Ekim’de Fransızlara devredilmişti. Urfalıların Fransızlara karşı verdikleri mücadele, Mustafa Kemal Paşa’nın şehre jandarma komutanı olarak gönderdiği Yüzbaşı Ali Saib Bey (Ursavaş)
komutasında yürütüldü. Onun komuta ettiği 3.000 kişilik bir
kuvvet 9 Şubat 1920’de Urfa’nın yarısını almayı başardı. Yapılan çarpışmalarda büyük kayıplar veren Fransızlar 10 Nisan 1920’de şehri boşalttı.
14
Urfa savunmasının başarılı bir şekilde
tamamlanması Fransız kamuoyunda da tartışıldı.
Fransız yöneticiler ciddi bir şekilde eleştirilerek Fransız kuvvetlerinin hangi amaç için Anadolu’da bulunduğu soruldu. Bu mücadelenin anlamsız ve gereksiz olduğu yönünde yayınlar yapıldı.
Mustafa Kemal Paşa’nın tavsiyesi doğrultusunda uygulanan gerilla savaşı sonunda Urfa ahalisi
işgalden kurtulmayı başardı.
15
Antep Cephesi
Fransa ile İngiltere arasında imzalanan Suriye İtilafnamesi’ne göre 26 Ekim’de İngilizler
tarafından boşaltılan Antep, 27 Ekim’de silahlı Ermenilerle takviye edilen bir Fransız birliği
tarafından işgal edildi. 29 Ekim’de ise ağır silahlarla donatılmış daha büyük bir Fransız kuvveti Antep’e girdi.
16
26 Mart’ta Kilis’ten Antep’e hareket eden düşman birliği,
Kilis yolu üzerindeki Elmalı Köprüsü civarında mevzilenerek bekleyen Şahin Bey komutasındaki milis kuvvetleri
tarafından karşılandı. Çok şiddetli çarpışmaların yaşandığı bu mücadele sonucunda Şahin Bey şehid oldu. Şahin
Bey’in şehid olması ve Türk kuvvetlerinin yenilmesi Antep’te ciddi bir endişeye neden oldu.
17
Mustafa Kemal Paşa tarafından Antep’e
gönderilen Kılıç Ali, kısa zamanda bozulan moralleri düzeltti ve direniş hareketini tekrar canlandırmayı başardı. Mustafa Kemal
Paşa’nın emriyle Antep Müdafaası’na katılan ve daha sonraları “Antep Fatihi” diye
anılacak olan (Ali Şefik) Özdemir Bey, Antep Milli Mücadelesi’nin en önemli figürü haline gelecektir.
18
Fransızlar’ın Antep’i etkisiz hale getirmek için yaptıkları faaliyetler ve Antep Kuva-yı Milliyesi’nin karşı ataklarıyla sürmekte olan mücadele sonrası 10 Ağustos’ta
Fransızlar Antep’i yeniden kuşattılar ve bu kuşatma 9 Şubat 1921 tarihine kadar sürdü. Dışarıdan herhangi bir yardım alamayan Antep halkı açlık ve silah yetersizliği nedeni ile daha fazla dayanamadı. Teslim olan Antep 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması gereği 25 Aralık’ta
düşman işgalinden kurtuldu.
19
FRANSIZLARLA YAPILAN ANKARA ANTLAŞMASI (20 EKİM 1921)
9 Haziran’da Ankara’ya gelen F.Bouilion ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki görüşmeler, 13 Haziran 1921 günü
başladı. Mustafa Kemal Paşa bu görüşmelerde hareket
noktası olarak Misak-ı Milli’yi görmek istiyordu. Fransızlara göre ise ortadaki Sevr Anlaşması gerçeğini görmek ve
Londra’daki Bekir Sami ile Fransız Başbakanı Aristide Briand arasında imzalanan antlaşma taslağının göz ardı edilmemesi gerekiyordu.
20
Mustafa Kemal Paşa’nın, Boullion’nun Sevr ile Londra Anlaşması merkezli açıklamalarına çok sert tepki
göstermesi nedeniyle görüşmelere ara verildi. Franklin Boullion, yapılan görüşmelerde ele alınan konularla ilgili olarak hükümetine danışma ihtiyacı duyduğunu söyleyerek Paris’e döndü. Türk-Fransız görüşmeleri, Franklin
Boullion’un resmen görevlendirilerek Ankara’ya gelmesi
üzerine 24 Eylül 1921’de tekrar başladı. Çok sert ve gergin geçen bazen ara verilen görüşmeler Sakarya Zaferi’nden 37 gün sonra 20 Ekim 1921 tarihinde bir antlaşmanın
imzalanmasıyla sona erdi.
21