• Sonuç bulunamadı

içindekiler Leyleðin Ömrü - 1 Öðüdü Ver Alana -11

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "içindekiler Leyleðin Ömrü - 1 Öðüdü Ver Alana -11"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

içindekiler

L e y l eð in Ö m r ü - 1

Ö ðüdü V e r A la na -1 1

(4)

LEYLEÐÝN ÖMRÜ

Evvel zaman içinde kalbur sa- man içinde, gözlerden ýrak, yollarý çorak bir orman varmýþ. Bu ormanda hayvan tür- lerinin hepsi bulunur, birbirleriyle güzel güzel geçinir giderlermiþ.

1

(5)

Fakat ormanýn kenarýndaki gölde yaþayan bir leylekten þikayetçi olmayan yokmuþ.

Bu leylek önüne kim çýksa onu saatlerce esir alýr, akýl verir, boþ dolu konuþur dururmuþ.

2

(6)

Artýk öyle bir zaman gelmiþ ki onu gören hayvanlar yollarýný deðiþtirir olmuþ.

Çünkü ona bir yakalanan, o gün akþama kadar elinden zor kurtulurmuþ. Hâl böy- leyken de leylek kendini dev aynasýnda görür:

3

(7)

4

– Þu ormanda yok benim gibisi, herkese akýl veriyorum, kendimle gurur duyuyorum, deyip sözlerine devam edermiþ.

(8)

5 Ben akýl vermesem bu kadar çalýþkan olur mu karýnca, yiyecek bile bulamaz evine varýnca. Hele þu arýlara ne demeli, nasihat etmediðim gün hâllerini bir görmeli.

Diðer hayvanlar ise ondan yaka silkiyor ve birbirlerine:

(9)

– Bunun hiç iþi gücü yok mu, diyorlarmýþ.

Leylek ise, ne bunlarý duyuyor ne de huyundan vazgeçiyormuþ.

6

(10)

7 Günlerden bir gün bu durum parsýn canýna tak etmiþ, gidip leylekle konuþmaya karar vermiþ. Parsý görür görmez leyleðin gözleri parlamýþ. O gün parsa akýl vermeyi düþünüyormuþ. Vakit geçirmeden söze baþlamýþ:

(11)

– Ben de bugün kime akýl versem diyordum. Tam da bu düþünce içinde ormana gidiyordum. Kýsmet seninmiþ bugün, hadi þansýnla öðün.

– Ben almaya deðil vermeye geldim öðüdü, senin gibilerin lak lakla geçer ömrü.

Sonra pars daha da ciddileþerek:

8

(12)

9 – Bana bak dostum, lafla peynir gemisi yürümez, bize ettiklerini kimse bilemez, demiþ.

Çok bozulmuþ bu laflara leylek:

– Þu söyleyeceklerim kulaðýna küpe olsun. Senin gibi dost düþman baþýna, þaþarým se- nin gibisinin aklýna. Bedava nasihat iþte daha ne istiyorsun, inan bana kýymet bilmiyorsun.

Pars almýþ bu kez sözü:

– Bak dostum sözün özü, lafla karýn doymaz, böyle devam edersen bizde kafa kalmaz.

En iyisi söylediðin þeyleri önce yaþaman, hepimize sabýr versin yüce Yaradan.

(13)

Kimse demediyse sana bu zamana kadar sen kendine bak!

Konuþturmadýn ki kimseyi lak, lak, lak.

Bu sözlerin üzerine leyleðin baþýna gelmiþ aklý, demiþ içinden: “Pars çok haklý. Kiþi söylediði þeyleri önce

kendi yaþamalý. Herkes önce kendine bakmalý.”

Arkasýna dönüp gitmiþ leylek, her zaman doðru sözlü olmak gerek.

10

(14)

ÖÐÜDÜ VER ALANA

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develerin, karýncalar kadar çok olduðu bir devir yaþan-

mýþ. O devirde kartallar da en az develer kadar çokmuþ. Ne hikmettir bilinmez, her deve- nin bir kartal arkadaþý varmýþ.

11

(15)

12

Kartallarla develerin dostluðu dillere destanmýþ. Bu dostlu- ðun sýrrý ise, her arkadaþ grubunun birbirini her zaman ikaz et- mesi, birbirlerine hata yaptýrmamasýymýþ.

(16)

13 Bu dostluðu daha da güzelleþti- ren þey kimsenin birbirinin ikazýndan alýnmamasý, bilakis yanlýþ bir iþ yapmaktan kendisini çevirdiði için arka- daþýna teþekkür etmesiymiþ.

Ancak nasýl ki bir elin beþ parmaðý bir deðilse, develerin hepsi de ayný deðilmiþ.

(17)

Ýçlerinde biri varmýþ ki kartal arkadaþýný adeta sabýr küpü yapmýþ. Onun ikazlarýna aldýrýþ etmez, sürekli bir bilmiþlik ve kendini beðenmiþlik taslarmýþ. Bir de zeytinyaðý gibi üste çýkmasý yok mu, kartalýn çileden çýkmasý çok mu çokmuþ?

14

(18)

15 Gel zaman git zaman, bu deve kendi arkadaþlarý tarafýndan da hor hakir görülme- ye baþlanmýþ. Dostu olan kartal artýk bu duruma dayanamaz olmuþ:

– Gel hele söyleyeceklerim var sana, umarým bu kez uyarsýn bana. Kaç kere söyle- diðimi ben bile unuttum, bu zamana kadar yaptýklarýný hep yuttum,

demiþ ve devam etmiþ kartal sözlerine:

(19)

16

– Bak artýk hemcinslerin bile seni hor görüyor, seninse aklýn bir karýþ havada kral gibi yürü- yor gidiyorsun.

(20)

– Dostum severim ve sayarým seni bilirsin. Bu zamana kadar ne söylediysen tuttum, zehir zemberek laflarýný bile yuttum. Yine ne oldu da çevirdin beni yolumdan, bugün ben de kalktým solumdan. Gördüðün gibi ben saðlýklý ve güzelim, takýl bana da bir- likte gezelim, diye karþýlýk vermiþ deve.

– Of, of! Nereden senin dostun oldum bilmem ki! Boynun eðri diyeceðim ama neren doðru ki? Kendini beðenme bu kadar, boy diyorsan zürafada da var, diyerek söz- lerini sürdürmüþ kartal.

17

(21)

– Bu kadar burnunun dikine gitmen hayra alamet deðil, bu gidiþle beni de kaybedeceksin iyi bil, diyerek cümleyi tamamlamýþ.

– Ýyi de söylesene develerin en gü- zeli, en akýllýsý ben deðil miyim? Böyle olmasa hiç kendimi beðenir miyim, di- ye karþýlýk vermez mi deve.

18

(22)

19 – Anladým ki sana laf anlatmak hendek atlatmaktan daha zor, bundan sonra olacaklarý yaþa da gör. Boþuna dememiþler öðüdü ver alana, kula- ðýnda kalana. Sana deðil de konuþmalý duvara. Dibi görünmeyen bir suya giriyorsun böyle yaparak, hâlâ akýlsýzlýk ediyorsun sözümü tutmayarak, demiþ kartal

epey de kýzarak.

(23)

20

– Neyse býrakalým þimdi bu can sýkýcý laflarý, düþünelim yi- yeceðimiz yulaflarý, diyerek ay- rýlmýþ deve oradan akýl versin ona Yaradan.

(24)

21 Aradan çok zaman geçmeden kartal da gözükmez olmuþ ortalýklarda, deve maðru- rane dolaþmýþ çayýrlýklarda. Hangi deveyle karþýlaþsa burun kývýrmýþ kendini beðenerek, yetmiyormuþ gibi yaptýklarýyla övünerek.

Günler su gibi akýp geçmiþ, bizim deve yemiþ yemiþ þiþmiþ. Etrafýnda selâm verecek kimse kalmamýþ, sonunun nereye gittiðini anlamýþ. Sonunda dostu kartalý çok aramýþ ama bulamamýþ. Ettiklerinin piþmanlýðý içerisinde öylece yaþlanmýþ. Demiþ ki kendi kendine:

(25)

22

“Maalesef ihtiyarlayýnca anladým hayatýn, arkadaþýn kýymetini. Dostun: “Dibi gö- rünmeyen suya dalýyorsun.” deme sebebini. Ah, ah! Ne olsa da dönebilsem eski gün- lere, çok saygý duyardým öðüt verenlere.”

Referanslar

Benzer Belgeler

SİZLERDEN GELENLER KÖŞESİ Hayal Makinesi.. Semanur ise bize bir “Gökkuşağı Masalı” yazdı. “Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Elif adında

Mercanlar büyük kayalıklar inşa etmişler, sığ deniz zemininde ise su zambakları, lampsheller, mercanlar, trilobitler, graptolitler, ve ise su zambakları,

Yerdim ama dedem bir ağlardı, bir ağlardı, şaşardım, çağırırdım arap bacıyı, başlardı dedeme bir masal anlatmaya, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer

Çetin Anlağan, bundan sonraki çalışm alarında S adberk Hanım Müzesi uzmanlarının bilimsel ça­ lışmalarını tanıtarak araştırmaları­ nı yayınlama fırsatı

Ordu-merkez köyleri ve ilçe köylerine ait (Ordu, Fatsa, Çatalpınar, Kumru, İkizce’nin köyleri) hiçbir işleme tabii olmamış kırsal içme suyu

1963 yılı için söylenecek çok şey var ama bizim için önemli olan Ankara’ya taşınmış olmamızdı.. Atiye Altınok isminde yaşlıca bir

(Bir varmış bir yokmuş ……. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Develer tellallık eder eski hamam içinde... Vakti zamanında çok iyiliksever bir padişah

0HUNH] EDQNDVÕ ED÷ÕPVÕ]OÕ÷Õ WP HNRQRPLOHU LoLQ ELU JHUHNOLOLNWLU $QFDN EX WP PHUNH]. EDQNDODUÕ LoLQ JHQHO JHoHUOL KHU KXNXN G]HQLQH X\DQ ³NDOÕS´