• Sonuç bulunamadı

Çocukluk ça¤›nda derin ven trombozu: ‹ki olgu sunumu Deep venous thrombosis in childhood: a report of two cases

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocukluk ça¤›nda derin ven trombozu: ‹ki olgu sunumu Deep venous thrombosis in childhood: a report of two cases"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Deep venous thrombosis is very rare in childhood and is mostly associated with an underlying risk factor, the pri-mary risk factor being the venous catheter. Two children were diagnosed as having deep venous thrombosis and were treated successfully with low molecular weight heparin. No underlying risk factor could be determined. Genetic risk factors and malignancies should be inquired at these ages when deep venous thrombosis is encoun-tered. Low molecular weight heparin should be preferred in acute cases and for long-term treatment because of its safety and practical use.

Key words: Child; heparin/therapeutic use; thrombophlebitis/ therapy.

Çocukluk ça¤›nda derin ven trombozu: ‹ki olgu sunumu

Deep venous thrombosis in childhood: a report of two cases

Serap Aykut Aka, Gökçen Orhan, fiahin fienay, Müge Tafldemir, Erol Kurç Dr. Siyami Ersek Gö¤üs Kalp Damar Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi

Kalp ve Damar Cerrahisi Klini¤i, ‹stanbul

Derin venöz sistem trombozlar› çocukluk ça¤›nda çok na-dir görülür; genelde altta yatan bir risk faktörü bulunur ve en s›k neden venöz kateterdir. Klini¤imize baflvuran iki ço-cuk olguda derin ven trombüsü (DVT) tespit edildi. ‹ki has-ta da düflük molekül a¤›rl›kl› heparin uygulanarak baflar› ile tedavi edildi. Olgularda altta yatan herhangi bir risk faktö-rü tespit edilemedi. Bu yafllarda karfl›lafl›lan DVT olgula-r›nda özellikle genetik risk faktörleri ve maligniteler araflt›-r›lmal›d›r. Akut dönemde ve uzun süreli tedavide düflük molekül a¤›rl›kl› heparinler güvenli ve pratik olmas› aç›s›n-dan tercih edilmelidir.

Anahtar sözcükler: Çocuk; heparin/terapötik kullan›m; trombofle-bit/tedavi.

249 Türk Gö¤üs Kalp Damar Cer Derg 2007;15(3):249-252

Türk Gö¤üs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery

Gelifl tarihi: 4 Ocak 2006 Kabul tarihi: 10 May›s 2006

Yaz›flma adresi: Dr. Serap Aykut Aka. Dr. Siyami Ersek Gö¤üs Kalp ve Damar Cerrahisi E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Klini¤i, 34668 Haydarpafla, ‹stanbul. Tel: 0216 - 372 99 30 e-posta: serapaykutaka@hotmail.com

Eriflkin dönemde s›k görülmesine karfl›n, çocukluk ça¤›nda derin venöz sisteme ait trombojenik olaylara daha az s›kl›kta rastlanmaktad›r. Trombin sentez kapa-sitesinin düflük oluflu, 2-makroglobulin kapakapa-sitesinin artmas› nedeniyle görülen trombin inhibisyonu ve da-mar duvar›n›n eriflkinlere oranla daha antitrombojenik olmas› nedeniyle, tromboembolik olaylara çocuklarda daha az rastlanmaktad›r.[1,2]

Epidemiyoloji. Tromboembolik olaylar›n çocukluk döneminde ortalama görülme insidans› 0.07-0.14/10000’dir. Bu oran hastaneye kabul edilen çocuklar aras›nda yaklafl›k 5.3/10000 iken, neonatal yo¤un bak›m-larda 24/10000 olarak tespit edilmifltir. Çocukluk ça¤›nda en s›k tromboembolik olaylarla karfl›lafl›lan dönem ne-onatal periyottur. Ergenlikte tromboembolik olaylar›n oran› tekrar pik yapmaktad›r. Özellikle neonatal dönemde yo¤un bak›mda yatan bebeklerde, santral venöz kateter bulunmas›, tromboembolik olay› tetikleyen primer faktör-dür. Pediatrik onkoloji servislerindeki kateterizasyon ve kemoterapi uygulamalar› tromboembolik olaylarla iliflkili bulunmufltur. K›z çocuklarda daha s›k görülmektedir.[2,3]

Risk faktörleri. Pediatrik grupta idiyopatik trombo-embolik olaylar göreceli olarak nadirdir. Hemen tüm tromboembolik olaylara altta yatan bir risk faktörü ya da do¤ufltan hastal›k efllik eder. Hastalar›n %90’dan fazlas›n-da iki veya fazlas›n-daha fazla say›fazlas›n-da risk faktörü bulunmaktad›r. En s›k görülen predispozan faktör santral venöz kateter kullan›m›d›r. Di¤er bafll›ca etyolojik nedenler; perinatal asfiksi, enfeksiyon, do¤ufltan kalp hastal›¤› varl›¤›, hipo-volemi, çocukluk ça¤› tümörleri, travma, majör cerrahi gi-riflim, hormon tedavisi, varisella enfeksiyonu, nefrotik sendrom ve sistemik lupus eritematosustur.[1-4]

Do¤ufltan bozukluklar aras›nda en s›k görülen faktörler faktör V Le-iden mutasyonu (aktive protein C direnci), protrombin gen mutasyonu ve antitrombin III, protein C ve protein S eksikli¤idir (Tablo 1).[4]

(2)

Klinik bulgular trombüsün anatomik yerleflim yeri-ne ba¤l› olarak de¤iflmektedir. Ancak ço¤u olgu asemp-tomatiktir. Genellikle trombüs hastaya tak›lan venöz kateter ile iliflkili oldu¤u için, üst ekstremite bulgular› daha s›k görülür. Semptomatik üst ekstremite venöz trombozlar›nda flifllik, a¤r›, renk de¤iflikli¤i, superior vena kava sendromu bulgular›, flilotoraks, fliloperikardi-yum ön planda olabilir. Alt ekstremitede oluflan venöz trombüsde ise kar›n a¤r›s›, inguinal bölgede a¤r›, bacak a¤r›s›, kar›n veya bacaklarda flifllik ve k›rm›z› veya ma-vi-mor aras› renk de¤iflikli¤i görülebilir.

Tan›. Doppler venöz ultrasonografi çocuklarda gö-rülen venöz tromboembolilerde en s›k kullan›lan nonin-vaziv tan› yöntemidir. Bu yöntem ile alt ve üst ekstre-miteler de¤erlendirilebilir. Ancak abdominal ve pelvik yap›lar›n de¤erlendirilmesi için kontrastl› bilgisayarl› tomografi (BT) gerekir.[1-3]

Subklaviyan ven ve proksi-mal vena kavalar›n görüntülenmesinde Doppler venöz ultrasonografinin özgüllü¤ü ve duyarl›l›¤› düflüktür. Bu bölgelerde manyetik rezonans (MR) görüntüleme daha faydal›d›r.[5]

Pulmoner emboli tan›s›nda ise en yayg›n olarak BT ve ventilasyon- perfüzyon sintigrafisi kulla-n›lmaktad›r. Manyetik rezonans görüntüleme ile intrak-raniyal venöz damarlar, ekokardiyografi ile vena kava-lar ve sa¤ ventrikül de¤erlendirilebilir. Pulmoner embo-li flüphesinde ise alt›n standart olarak de¤erlendirilebi-lecek bir görüntüleme yöntemi yoktur. fiüpheli durum-larda yap›lan BT’nin pozitif olmas› tan›y› kesinlefltire-bilirken, negatif bir ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi tan›y› kesin olarak ekarte eder.

Tedavi. Antikoagülasyonun sa¤lanmas› temel yakla-fl›md›r. Kolay uygulanabilir ve k›sa yar› ömürlü oluflu nedeniyle, daha genifl aral›klarla kontrol gereksinimin-den dolay› düflük molekül a¤›rl›kl› heparin en s›k

kulla-n›lan ilaç haline gelmifltir. Bunun yan›nda antikoagülan olarak fraksiyone olmayan heparin, warfarin de kullan›-labilir (Tablo 2). Fakat yan etkilerinin fazla oluflu ve özellikle warfarin için s›k laboratuvar kontrolüne ihtiyaç olmas› ve kan düzeylerinin birçok faktörden etkilenme-si nedeniyle, pediatrik grupta bu iki ilaç s›k kullan›lma-maktad›r.[5,6]

Doku plazminojen aktivatörü gibi fibrinoli-tik ajanlar ile ilgili pediatrik grupta etkinlik ve güvenlik aç›s›ndan de¤erlendirme yapan bir çal›flma yoktur. Bu ajanlar pediatrik grupta sadece ciddi pulmoner embolili

250 Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2007;15(3):249-252

Aka et al. Deep venous thrombosis in childhood

Tablo 1. Çocukluk ça¤›nda tromboembolik olaylar için risk faktörleri

Kazan›lm›fl risk faktörleri Konjenital risk faktörleri Santral venöz kateter Faktör 5 Leiden mutasyonu Enfeksiyon Protrombin gen mutasyonu; ‹mmobilizasyon Protrombin G20210A mutasyonu Majör cerrahi giriflim Antitrombin 3 eksikli¤i

Do¤ufltan kalp hastal›¤› Protein C eksikli¤i Hormon tedavisi Protein S eksikli¤i Renal yetmezlik, Homosistein yüksekli¤i

nefrotik sendrom

Hamilelik Lipoprotein (a) yüksekli¤i

Malignite JAK2 V617F mutasyonu

Kemoterapi Faktör 7.8.9.11 yüksekli¤i Sistemik lupus eritamosus Orak hücreli anemi

Antifosfolipid antikor ‹nflamatuar ba¤›rsak hastal›¤› sendromu

Prostetik kalp kapa¤› Spinal kord hasar› Tekrarlayan travma Rekombinant F7a tedavisi Karbonhidrat eksik

glikoprotein sendromu Fontan operasyonu

Tablo 2. Çocukluk ça¤› DVT’lerinde tedavide kullan›labilecek ajanlar

‹laç Yükleme dozu ‹dame dozu Doz takibi Fraksiyone olmayan heparin (‹V) AntiF10a aktivitesi

Neonat <28. haftal›k gestasyon 25 (u/kg) 15 (u/kg/h) 0.3-0.7 u/ml 28-37 haftal›k gestasyon 50 (u/kg) 15 (u/kg/h) 0.3-0.7 u/ml ‹nfant >37 haftal›k gestasyon 100 (u/kg) 28 (u/kg/h) 0.3-0.7 u/ml ‹nfant/çocuk >1 ay 75 (u/kg) 20 (u/kg/h) 0.3-0.7 u/ml Düflük molekül a¤›rl›kl› heparin Anti F10a aktivitesi

Yenido¤an <1 ay – 1.625 mg/kg 0.5-1 u/ml ‹nfant 1 ay-1 y›l – 1.5 mg/kg 0.5-1 u/ml

Çocuk 1-6 y›l – 1.375 mg/kg 0.5-1 u/ml

Çocuk 6-21 y›l – 1.25 mg/kg 0.5-1 u/ml

Doku plazminojen aktivatörü

‹nfant <2 ay – 0.06 mg/kg/h D-dimer, FSP, p›ht› erimesinin görüntülenmesi Çocuk 3 ay-21 yafl – 0.03 mg/kg/h D-dimer, FSP, p›ht›

(3)

hastalarda kullan›lm›fllard›r.[5]

Antikoagülan tedavi son-ras› kanama ve heparin induced trombositopeni (H‹T) gibi komplikasyonlar geliflebilir. Düflük molekül a¤›rl›k-l› heparin tedavisinde bu yan etkiler daha azd›r. Argatro-ban ve lepirudin H‹T geliflimi aç›s›ndan kullan›labilecek alternatif antikoagülan ajanlardand›r.[6]

Komplike

olma-yan olgularda tedavi 3-6 ay süresince uygulanmal›d›r. Altta yatan risk faktörü varsa veya gerilemeyen trombüs varl›¤›nda bu süre uzat›labilir. Genetik yatk›nl›k durum-lar›nda uzun süreli profilaksi uygulanabilir.

OLGULAR

Klini¤imize Ekim 2006 tarihinde ayn› gün içerisin-de çocukluk ça¤›nda iki içerisin-derin venöz trombüs (DVT) ol-gusu baflvurdu.

Olgu 1– Son sekiz ayd›r sa¤ bacakta flifllik ve a¤r› yak›nmas› olan 12 yafl›nda k›z hasta, sosyoekonomik nedenlerden dolay› doktora baflvurmam›flt›. Özgeçmifl ve soygeçmiflinde bir özellik olmayan hastan›n fizik muayenesinde sa¤ bacakta flifllik, a¤r› ve cilt derisinde kronik renk de¤iflikli¤i tespit edildi. Ön tan› olarak kro-nik zeminde geliflen akut venöz tromboz düflünülerek, yap›lan Doppler tetkikinde proksimal CFV’den baflla-y›p popliteal seviyeye ulaflan akut trombüs saptanarak yat›r›ld› (fiekil 1, 2). Düflük molekül a¤›rl›kl› heparin te-davisine baflland›.

Olgu 2– Sekiz yafl›nda erkek çocu¤u, bir gün önce sol bacakta geliflen flifllik ve a¤r› nedeniyle poliklini¤i-mize baflvurdu (fiekil 3). Özgeçmifl ve soygeçmiflinde herhangi bir özellik tespit edilmedi. Doppler ultraso-nografide sol iliyak ven distalinden bafllay›p yüzeyel fe-moral ven ayr›m›na dek uzanan akut trombüs tespit edi-len hasta yat›r›ld›. Düflük molekül a¤›rl›kl› heparin te-davisine baflland›.

Tedavi. Her iki hastaya 1.25 mg/kg dozdan düflük molekül a¤›rl›kl› heparin tedavisi yan›nda erken dö-nemde immobilizasyon uyguland›. Birinci hastada te-davinin ikinci günü a¤r›da azalma oldu fakat bacak çap›nda belirgin gerileme tespit edilmedi. Dördüncü gün yap›lan kontrol Doppler US’de trombüste rekana-lizasyon saptand›. Tedavinin beflinci günü orta ba-s›nçl› varis çorab› uygulanmas›na bafllanarak, birinci hafta sonunda ayn› doz düflük molekül a¤›rl›kl› hepa-rin tedavisi ile taburcu edildi. Di¤er hastada yak›nma-lar tedavinin ikinci gününde gerilemeye bafllad›, a¤r› ve bacak çaplar›nda belirgin azalma oldu, dördüncü

251 Türk Gö¤üs Kalp Damar Cer Derg 2007;15(3):249-252

Aka ve ark. Çocukluk ça¤›nda derin ven trombozu

fiekil 1. Kronik zeminde geliflmifl akut derin ve-nöz trombüs ata¤› (Olgu 1).

fiekil 2. (a) Sa¤ ana femoral vende trombüs, (b) sa¤ yüzeyel fe-moral vende trombüs (Olgu 1).

(a)

(b)

(4)

gün yap›lan kontrol Doppler US’de trombüste rekana-lizasyon görüldü.

Her iki hastan›n hastanede kal›fllar› s›ras›nda yap›lan bat›n USG, abdominal BT tetkiklerinde patolojik bir özellik ya da kitle tespit edilmedi. Genetik risk faktör-leri aç›s›ndan faktör 5 Leiden mutasyonu, protrombin G20210A mutasyonu, protein C eksikli¤i, protein S ek-sikli¤i, homosistein yüksekli¤i, lipoprotein (a) yüksek-li¤i araflt›r›ld›, fakat bir özellik bulunamad›.

Sonuç olarak, derin venöz sistem trombozlar› ço-cukluk ça¤›nda çok nadir görülür, genelde altta yatan bir risk faktörüne ba¤l›d›r. En s›k neden uygulanan ve-nöz kateterdir. Bu yafllarda görülen DVT olgular›nda özellikle genetik risk faktörleri ve çocukluk ça¤› tümör-leri araflt›r›lmal›d›r. Uygun tedavi ile akut dönemde kli-nik iyileflme sa¤lanabilir. Akut dönemde ve uzun süreli tedavide düflük molekül a¤›rl›kl› heparinler güvenli ve pratik olmas› aç›s›ndan tercih edilmelidir.

Kaynaklar

1. van Ommen CH, Heijboer H, Buller HR, Hirasing RA, Heijmans HS, Peters M. Venous thromboembolism in child-hood: a prospective two-year registry in The Netherlands. J Pediatr 2001;139:676-81.

2. Stein PD, Kayali F, Olson RE. Incidence of venous throm-boembolism in infants and children: data from the National Hospital Discharge Survey. J Pediatr 2004;145:563-5. 3. Parasuraman S, Goldhaber SZ. Venous thromboembolism in

children. Circulation 2006;113:e12-6.

4. Tormene D, Simioni P, Prandoni P, Franz F, Zerbinati P, Tognin G, et al. The incidence of venous thromboembolism in thrombophilic children: a prospective cohort study. Blood 2002;100:2403-5.

5. Manco-Johnson MJ. How I treat venous thrombosis in chil-dren. Blood 2006;107:21-9.

6. Monagle P, Chan A, Massicotte P, Chalmers E, Michelson AD. Antithrombotic therapy in children: the Seventh ACCP Conference on Antithrombotic and Thrombolytic Therapy. Chest 2004;126(3 Suppl):645-87.

Aka et al. Deep venous thrombosis in childhood

Referanslar

Benzer Belgeler

Plevral efüzyonun akut viral hepatit A infeksiyonunun seyri s›ras›nda ortaya ç›kan immün komplekslere ya da karaci¤erde geliflen inflamasyona ba¤l› olabilece¤i

Çal›flma sonucunda tekrarlayan ve veya komplike sinopulmo- ner infeksiyonlarda; uzam›fl veya tekrarlayan gastroenteritler- de; etkeni belirlenemeyen tekrarlayan üriner sistem

Ateş, bulantı, kusma ve bilinç değişikliği bulguları ile başvuran olgumuzda; MRG’de venöz enfarktın indirekt bulguları olan bilateral talamik ve sağ

Cerrahi girişim uygulanan tüm hastalar retrofarin- geal apseye sahipti ve küçük yaşlarda veya apse boyutu büyük olan DBE tanılı olgularda cerrahi girişim sıklığı

Bu çal›flmada, ‹zmir ilin- de çeflitli sa¤l›k kurumlar›nda solunum yolu enfeksiyonu tan›s› alan çocuklarda antibiyotik kullanma oranlar› ve antibiyotik

Bu çal›flmada bruselloz olgular›n›n klinik ve laboratuar bulgular›yla tedavi cevab› yönünden incelen- mesi amaçland›.. Gereç

Bu makalede ilk tanı anında viral hepatit A enfeksiyonu ile başvuran batında asit ve plevral effüzyonu olan bir akut lenfoblastik lösemi (ALL) olgusu ile kızamık enfeksiyonu

Objectives: Although it is known that mean platelet volume (MPV), red blood cell distribution width (RDW), neutrophil-to-lymphocyte ratio (NLR), and lymphocyte-to-monocyte ratio