TÜRKİYE’DE BÖLGE KAVRAMI VE POLİTİKALARININ GELİŞİMİ KOREL GÖYMEN
1Cumhuriyet’in başlangıcından bu yana, Türkiye’nin bölgesel politikaları sadece iç toplumsal ve ekonomik gelişmelerden değil, aynı zamanda Avrupa’daki ülkelerin deneyimlerinden ve bölgesel gelişim paradigmalarındaki yeni gelişmelerden de etkilenmiştir. Ancak bölgesel gelişmeden doğrudan sorumlu olan Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 1960’lı yıllarda kurulmuş; bu tarihten sonra ülke içinde bölgesel farklılıkların azaltılmasına gittikçe daha fazla önem verilmiştir.
Devletçilik döneminde (ekonomik gelişmenin devlet tarafından desteklendiği ve yürütüldüğü dönemde) asıl amaçlanan ulusal bir ekonomi oluşturmak amacıyla kamu hizmetleri ve sanayi yatırımlarının yeniden dağıtılması idi. 1960’lı yıllarda planlı ekonomiye geçişle başlayan dönemde ise bölgesel politikalar büyüme merkezlerine odaklı kalkınma çabalarıyla şekillendi.
Buna göre devlet, bu büyüme merkezlerindeki küçük işletmelere devlet yatırımı ve desteği sağlamak için çeşitli bölgesel planlar ve bölgesel kalkınma projeleri ortaya koyacaktı.
Özellikle 1980’lerden sonra, bölgesel ekonomide içten kaynaklı kalkınma teorilerinin yükselişiyle birlikte, Kalkınmada Öncelikli Bölgeler (KÖB)’deki yerel potansiyelleri güçlendirmek, yerel girişimcileri desteklemek yönündeki teşvikler Türkiye’nin bölgesel politikalarında önemli yer tuttu (Didem, 2002: 64).
Öte yandan, 20. yüzyılın son on yılında Türkiye, kendi yasalarını Avrupa Birliği hukuku (acquis communautaire) ile uyumlu hale getirebilmek için Avrupa Birliği’nin bölgesel politikalar ölçütlerini kendine uyarlamaya çalıştı.
Bu kısa açıklamaların ardından, Türkiye’deki bölgesel politika ve uygulamaların gelişimi beş dönemde incelenebilir.
Devletçi Dönem (Ekonomik gelişmenin devlet tarafından desteklendiği ve yürütüldüğü dönem): 1923-1959
1