• Sonuç bulunamadı

Durum etiği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Durum etiği"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yararcılık.

■ Yararcılık ahlaki değer teorisidir. Neyin iyi ya da değerli olduğunu araştırarak “en yüksek iyi” yi amaç edinir. Etik alanında en önemli şeyin, en yüksek mutluluk olduğunu öne sürer. Bir eylemin iyi kabul edilebilmesi için, eylemin en çok sayıda insanı etkileyerek ve en yüksek mutluluğu yaratması gerekir. Ahlaki eylemin değerini, eylemin sonucu belirler. (Cevizci, 2002, 190,191). Ahlaki eylemin ölçütü yarardır. Eylemin iyi ya da kötü olması yararlı olup olmadığına bağlıdır. Örneğin; hekimlik iyidir, çünkü yararlıdır. İnsanlar, yararlı eylemlerden haz (hoşlanma) alarak mutluluğu elde edebilir (Hançerlioğlu,1982, 452).

(2)

■ Yararcılığa göre, elde etmeye değer tek şey mutluluktur. Mutluluğu teşvik etmek ahlaki bir görevdir. Mutluluk, acıyı azaltarak ya da yok ederek elde edilir. Ancak bu mutluluk duygusu herkesin mutluluğunu içermelidir. Yararcılık bir insanın mutluluğunun en az diğerinin mutluluğu kadar önemli olduğunu ileri sürer. Mutluluk önceliklidir, kimin mutlu olduğu ikincildir (Desensi ve Rosenberg,1996, 59).

(3)

■ Yararcılık kuramına göre, bir eylemin doğru eylem olabilmesinin ölçütü mutluluğu artırabilmesidir. Eylemler kendi başlarına değil ancak sonuçlarının iyi ya da kötü olmasına göre doğru ya da yanlıştır.

Yararcılığın en çok tanınan iki temsilcisi Jeremia Benthem ve John Stuart Mill’dir. Bentham ve Mill tarafından geliştirilen tanıma göre, mutluluk, acının tersine bir ruh durumudur (Nuttall,1997, 222).

Bentham’ın görüşleri, iyiyi hazza, iyiliği de haz veren şeye eşitlediği için hazcı yararcılık, Mill’in görüşleri ise, iyinin mutlulukla eşdeğer olduğunu öne sürdüğü için mutlulukçu yararcılık olarak bilinir ( Cevizci, 2002,192).

(4)

■ John Stuart Mill’e (1806-1873) göre, yararcılık, “en büyük mutluluk”

ilkesini ahlakın temeli olarak kabul eder. Eylemler mutluluk getiriyorlarsa doğru, mutsuzluk getiriyorlarsa yanlıştır (Billington,1997,199). Mill’e göre “bütün insan eylemlerinin son amacı en yüksek iyi, elden geldiğince acıdan kurtulmak, elden geldiğince sevinç duymaktır” (Akarsu, 1998, 172).

(5)

■ Mill’e göre insan mutluluğu, bir “erdem duygusu” olmaksızın gerçek anlamda mümkün değildir. Mill bu düşüncesini ünlü bir özdeyiş haline gelen şu sözleri ile açıklar: “Karnı doymuş bir domuz olmaktansa aç bir insan olmak; doyurulmuş bir aptal olmaktansa, doyumsuz bir Sokrat olmak iyidir”. Mill ‘e göre, açlığı ve doyumsuzluğun ikisini de yaşamış akıllı ve iyi bir insan bunların karşılaştırmasını yapabilir. Aşağı hazları yaşamış domuz ya da aptal bu karşılaştırmayı bilemez (Billington, 1997,202-203). Kaba duygulu insanla, bilen, düşünen insan arasında da ayrım vardır. Düşüncelerini geliştirmiş insanın, doyumsuz olduğu için mutlu olması daha güçtür ve mutlu olmak için daha fazla şeylere gereksinmesi vardır (Akarsu, 1998, 173).

(6)

■ Yararcılık bir kişinin davranışının sonuçlarına ağırlık vererek, güdüleri hesaba katmadığından iyi ve kötü davranışı açıklamada yetersiz kaldığı için eleştirilmiştir (Billington, 1997, 203). En büyük yararı elde etmek amacıyla ortaya konan davranışın sonucu, büyük haksızlıklara yol açabilir, ahlaki kuralları çiğneyebilir. Örneğin kişi büyük bir mutluluk elde etmek için, yalan söyleyebilir, kopya çekebilir, hırsızlık yapabilir. Bu nedenle eylemi değerlendirmede, sağladığı yararın yanı sıra eylemin sonuçları ve etkisi göz önüne alınmalıdır (Desensi ve Rosenberg,1996, 63).

■  

(7)

Durum etiği

 

Durum etiği, ahlaki bir sorunla karşılaşıldığında, belirli eylemleri ve koşulları dikkate alır. Bu nedenle yararcı yaklaşıma da yakındır. Her durum kendine özgü özellikleri nedeniyle tek olduğu için, ahlaki ikilemlerle karşılaşıldığında önceden belirlenmiş genel kuralları uygulamak olanaksızdır. Farklı koşullar, değişik kurallar bütününü oluşturduğundan ve yönettiğinden, her olay kendi açısından izlenmelidir (Desensi ve Rosenberg, 1996, 64). Olayın doğruluğu ya da yanlışlığı duruma göre değişir. “Belli bir durumda kabul edilebilir bir eylem, durum değiştiğinde kabul edilemez olabilir”. Bu nedenle durum etiği, etik görecilik olarak da tanımlanmaktadır (Billington, 1997, 73).

 

(8)

■ Kurallar her zaman kişinin ne yapması gerektiği konusunda gerekli bilgiyi veremezler. Bazı durumlarda başvurulacak kurallar yoktur ya da kurallar her duruma, her zaman uygulanmaz. Örneğin (masum birinin hayatını kurtarmak için) yalan söylemek duruma göre hoş karşılanabilir. Oysa hiçbir etik kuralda yalan söylemek onaylanmaz (Desensi ve Rosenberg, 1996 ,64).

(9)

■ Durum etiği teolojik açıdan ele alındığında, tüm etik düşüncelere rehberlik edecek bir üst değer olarak aşk kavramı ortaya konur. Bu tanımlama dinsel açıdan “aşk etiği” olarak adlandırılmıştır. Bu durumda kişi tüm karar ve eylemlerini aşk kavramı üzerinden değerlendirmek zorundadır (Desensi ve Rosenberg,1996, 64).

Augustinus aşkı, insanın ihtiyaçlarıyla ve bu ihtiyaçları karşılayacak nesneler arasındaki ilişki olarak tanımlar. İnsanların bütün ihtiyaçlarından daha yüksek bir düzeyde, insanlara duyduğu aşk yer alır. Bu aşk insanlara belli ölçüler içinde mutluluk sağlar. Ölümlü bir varlık olan insana, en yüksek ve gerçek mutluluğu yalnızca Tanrı sağlayabilir. Düzenli bir toplum kurabilmek için, Tanrıyı gereği gibi sevmelidir. Bu aynı zamanda erdemli ve mutlu olmanın koşuludur (Cevizci, 2002,80,82).

■  

(10)

■ Durum etiğinin zayıf yanları da vardır. Uygulamada kişinin genel kuralları, öncelikleri ve izlediği ilkeleri vardır. Kişinin önceden edinilmiş etik yargıların etkisini silerek, her ahlaki öyküye tamamen yeniymiş gibi bakabilmesi çok zordur. Belirli ahlaki standartlar kişinin etik düşüncelerinin bir parçası olmak durumundadır. Bu nedenle tek bir olay içinde olsa, bir kişinin bu ilkeleri bırakması söz konusu olamaz.

Aşk tek koşulsuz ilke olduğundan diğer önemli ilkelerin verilen bir durum karşısında nasıl uygulanabileceğini belirlemek zorlaşmaktadır.

Ayrıca aşk etiği, insanlara adaleti nasıl dağıtacakları konusunda bir öneride bulunmamıştır (Desensi ve Rosenberg,1996, 65).

Referanslar

Benzer Belgeler

In vitro bulblet regeneration from Pancratium maritimum twin scale explants Nazmi Gur1, Gulce Kadıkoylu1, Fethi Ahmet Ozdemir2, Aykut Topdemir1 and..

The discussion centred on the role of EU as a global actor, European trade strategy and its impact on Turkish trade policy under the framework of the Customs Union

The values of state capitalism thus upholds the formation of MMT Limited as a joint state-private enterprise to enjoy state patronage and ‘substantial competitive

Ancak çalışanların mesai saatlerinde interneti ve mobil cihazları amacı dışında kullanımından kaynaklanan sanal aylaklık sorununun kamu veya özel sektör

TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) tarafından hazırlanan 18.10.2001 tarihli 24557 sayılı

Kurumda çalışmaya devam etme isteği ile bağlılık arasındaki ilişkiye yönelik katılımcılardan elde edilen görüşler doğrultusunda 6 kategori elde

Yönetmenliğini ve dramaturgluğunu Yılmaz Onay’ın yaptığı oyunun müziği Nurettin Özşuca, ışık tasarımı Yüksel Aymaz’a, efektleri Ersin

Frekans Tabanlı (Spektrum) Analiz .... Fourier Dönüşümü ... Zaman ve Frekans Tabanlı Titreşim Analizi ... MATERYAL VE YÖNTEM ... Ölçümü Yapılan AC Motorlarının