Yeni yeni bilgiler, Bilgili öğretmenler, Saygılı öğrenciler, Bir de idareciler.
Okulumuz tertemiz
Sağ olsun hizmetliler Kötü niyetlilerden Korur güvenlikçilerKocaman bir bahçesi Bir de kütüphanesi
Karnımız hiç aç kalmaz Hep doludur kantini.
OKULUMUZ
Yurdunu seven
Yerli malı kullanmalı.
Yurdumun malları Sağlam olur, bilmeli.
Yerli ürün, yerli yemiş İşçimizin emeği.
Severek tüketmeli Yerli malı üretmeli.
Çiftçimizin emeğiyle Birçok ürün yetişir.
Sebzesi, meyvesiyle Nefis olur, bilmeli.
YERLİ MALI
UÇURTMA
Uçurtmamın bir huyu, Oyun sever kuyruğu.
Tek isteği yükselmek, Tepeden yeri görmek.
Ona hep engel olan, Yel ya da ipi tutan.
Bir gün yelden diledi:
– Beni göğe sal, dedi.
İpim kopsun gideyim, Gökyüzünde gezeyim.
Yel üfürdü gürledi, Dileği gerçekleşti.
İpi koptu pırt diye Uçup gitti göklere
Gördü yukarıdan yeri, Gölleri, denizleri.
Kıvrım kıvrım ırmaklar, Sıra dağlar, ovalar…
Gönlü birden şenlendi, – Ufkum açıldı, dedi.
Bildiğim ne az imiş, Oysa ne çok var imiş.
Daha yükselsem eğer, Görürdüm neler neler?
Erol BÜYÜKMERIÇ
Atalarım gökten yere İndirmişler ay yıldızı Bir buluta sarmışlar ki Rengi şafaktan kırmızı.
Onun ateş kırmızısı Ne gelincik ne gülden Türk oğlunun öz kanıdır Ona bu al rengi veren.
Ay yıldızı, gökyüzünün Ayla yıldızından yüksek Türk’ün alın yazısıdır Türk’tür onu yüceltecek.
Hasan Ali YÜCEL
BAYRAĞIM
Dişlerimi fırçalar
Akşam erken yatarım, Erken kalkınca sabah Yorgunluğu atarım.
“Günaydın anne” derim Açtığımda gözümü
Lavaboya giderek Yıkıyorum yüzümü.
Yumurta, süt, peynir bal Kahvaltıda yiyorum,
Giysilerimi giyip Okula gidiyorum.
Öğretmenimi üzmem Sözlerini dinlerim,
Dostluk kurar herkesle Arkadaşlık ederim.
İsmail MALATYA
KURALLARA UYARIM
Mevsime göre giyin, Hiç üşütme kendini.
Zamanında aşı ol, Sık sık yıka elini.
Yüreğini rahat tut, Her şeyi dert edinme.
Olumsuzluğu unut, Önemlidir beslenme.
Kızartma, yağlı, acı, Sağlığı bozmaktadır.
Sebze, meyve baş tacı, Süt en doğal gıdadır.
SAĞLIK
Sınıf kendi evimiz, Tertemiz tutmalıyız.
Çamurlanmasın yerler, Sonra bize ne derler.
Açık kalsın pencere, Kâğıt atmayın yere, Ya öğretmen girerse, Ne ayıp size derse ?
Tahtayı kirletmeyin, Duvarı pisletmeyin, Herkes bizi kıskansın, Üçüncü sınıf sansın.
Çocuklar uslu durun, Rahat rahat oturun, Kimse sevmez haşarı Kavgacı çocukları!…
SINIFIM
Ağaç olsan
Dal olurum anne Yaprak olurum Sana gelirim
Deniz olsan
Sel olurum anne Irmak olurum Sana gelirim
Bahçe olsan
Gül olurum anne Toprak olurum Sana gelirim
Güneş olsan Yol olurum anne Bayrak olurum Sana gelirim
Tacettin Şimşek
ANNEM
Ağacı kıskanırım Yemiş yüklü dalı var;
Bahar olsun, güz olsun, Ne güzel masalı var.
İmrenirim arıya, Petek petek balı var;
Konduğu çiçeklerin Pembesi var, alı var.
Cahit Sıtkı TARANCI
VAR
Kedim henüz bir yaşında, Uyuyor soba başında.
Hem cesurdur hem de kurnaz, Bir tıkırtı duyar duymaz,
Uyanır aslan kesilir, Gözleri volkan kesilir.
O geldiği günden beri, Bizim evin fareleri,
Damdan, tavandan indiler, Birer deliğe sindiler.
Koşup yakalıyor hemen, Yuvasından, deliğinden
Çıkanları diri diri.
Artık bunlardan hiçbiri, Dolaplarıma girmiyor, Kitapları kemirmiyor.
Orhan Seyfi ORHON
KEDİM
Okumayı, yazmayı,
Gördüm, öğrendim senden, Büyükleri saymayı,
Yine öğrendim senden.
Bende bilgi, görgü var, Sende bütün gerçekler, Sayfalarını açar,
Okurum birer birer.
Doğruluk ve güzellik Senin yolun insana, Bize sensin üstelik
Öğretmen, ana, baba.
Seni temiz tutarım,
Kirletmem hiçbir zaman, Esirgerim, okşarım,
Usanmam okumaktan.
İ.Hakkı TALAS
KİTAP
Her yerden daha güzel Bizim için burası,
Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası.
Güzel kitaplar burada, Birçok arkadaş burada, İnsan nasıl sevinmez, Böyle yerde okur da ?
Senin çatın altında Girmez kötü duygular, Bilgi giren yerlerde Kalmaz artık kaygılar.
Her yerden daha güzel Bizim için burası,
Okul, sevgili okul Neşe, bilgi yuvası !
Rakım ÇALAPALA
OKULUMUZ
Biz bu yıl birinci sınıftayız, Öğrendik okumayı yazmayı.
Çok çalıştık emek verdik, Öğrendik başarmayı.
Şimdi çok mutluyuz, Seviyoruz okulumuzu.
Sevgili öğretmenim, Aydınlattı yolumuzu.
Okumayı yazmayı öğrenmek Ne kadar güzel imiş.
Başarmanın tek yolu, Çokça okumak imiş.
BİRİNCİ SINIF
HANIM KIZI
Çan çan çikolata, Hani bize limonata?
Limonata bitti, Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbul'a gitti.
İstanbul'da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne yapacak?
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak.
Oooo!..
Portakalı soydum.
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uydurdum.
Duma duma dum.
Kırmızı mum.
Dolapta pekmez.
Yala yala bitmez.
Ayşecik cik cik cik Fatmacık cık cık cık
Sen bu oyundan çık.
KIRMIZI MUM
İğne miğne ucu düğme Fil filince kuş dilince Horoz öttü, tavuk tepti
Bülbül kızı selam etti Selamına dua etti
Al çık, bal çık Sana dedim, sen çık
İğne battı, canımı yaktı Tombul kuş
Arabaya koş Arabanın tekeri İstanbul'un şekeri Hap hup, altın top Bundan başka oyun yok
- Gökte ne var?
- Gök boncuk.
- Yerde ne var?
- Yer boncuk.
- Dalda ne var?
- Elmacık.
- Babanın adı ne?
- Yusufçuk.
- Annenin adı ne?
- Fatmacık.
- Kaldır beni hoppacık.
Oooo!..
İncilerim döküldü İliklerim söküldü Küçük hanım geldi Kulağımı deldi İkircik mıkırcık
Kız saçların kıvırcık Sana dedim, sen çık.
Oooo!..
Piti piti Karemela sepeti
Terazi lastik Cimnastik...
Leylek leylek havada Yumurtası tavada Söyle gelsin ot yesin Ot yemezse et yesin Ebemizi tez seçsin...
Yüzük yüzük nerdesin?
Acep hangi eldesin Eğer bulamaz isen Ebesin ebesin.
Çık çıkalım çardağa Yem verelim ördeğe Ördek yemi yemeden Cıyak mıyak demeden Ak kıdım, mık kıdım Çıktım, çıkardım
Yağ yağ yağmur Teknede hamur Tarlada çamur Ver Allah'ım ver Selli selli yağmur
Gıt gıt gıdaaak Yumurtam sıcaaak İnanmazsan gel de bak Evli evine
Köylü köyüne Kimin evi yoksa Sıçan deliğine
Oooo!..
Ayşe Hanım'in keçileri Kişne kişne kişniyor Arpa saman istiyor Arpa saman yok Kilimcide çok
Kilimci kilim dokur İçinde bülbül şakır O bülbül benim olsa İki kardeşim olsa
Biri ay biri yıldız Biri oğlan biri kız
Allı ballı kiraz Bana gel biraz Kiraz vakti geçti Eşim seni seçti Oyunun başı
Şu çeşmeden su taşı Çeşmenin dibi delik Bana geldi ebelik Allı ballı kiraz Bana gelsin biraz Kiraz vakti geçti Eşim seni seçti...
Yuvarladım yumak oldum, Ben yumağı dadıma verdim.
Dadım bana darı verdi Ben darıyı kuşa verdim Kuş bana kanat verdi Ben kanadı göğe verdim Gök bana yağmur verdi Ben yağmuru yere verdim Yer bana çimen verdi
Ben çimeni koyuna verdim Koyun bana kuzu verdi Ben kuzuyu beye verdim Bey bana para verdi
Aldım verdim, verdim aldım Ben oyunu ebesiz bitirdim.
Üşüdüm , üşüdüm Daldan elma düşürdüm
Elmamı yediler Bana cüce dediler
Cücelikten çıktım Ablama gittim Ablam pilav pişirmiş
İçine fare düşürmüş Fareyi ne yapmalı Minareden atmalı Minarede bir kuş var Kanadında gümüş var
Eniştemin cebinde Türlü türlü yemiş var
Ah benim turnam Yeşil başlı turnam Otur desem oturur Kalk desem kalkar Büzül dersem büzülür
Süzül desem süzülür Ellerimizle şap şap şap Ayaklarımızla rap rap rap
Bir sağa, bir sola Dans edelim kol kola
Babam yoğurt getirdi Kedi burnunu batırdı
Kedi seni tutarım Bıyığını yolarım Aksaray'ın kilidi Sana vuran kim idi Amcam oğlu Musacık
Kolu budu kısacık Şimdi gelir görürsün
Güle güle ölürsün
- Huuu!..
- Oğlun geldi mi?
- Geldi.
- Ne getirdi?
- İnci boncuk.
- Kime kime?
- Sana bana.
- Daha kime?
- Kara kediye.
- Kara kedi nerde?
- Ağaca çıktı.
- Ağaç nerde?
- Balta kesti.
- Balta nerde?
- Suya düştü.
- Su nerde?
- İnek içti.
- İnek nerde?
- Dağa kaçtı.
- Dağ nerde?
- Yandı bitti Kül oldu...
www.mustafakabul.com