• Sonuç bulunamadı

Kerensky hükümeti Çarlık Rusyası nın da içinde bulunduğu emperyalist yeniden paylaşım savaşını sürdürüyordu.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kerensky hükümeti Çarlık Rusyası nın da içinde bulunduğu emperyalist yeniden paylaşım savaşını sürdürüyordu."

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bu üçünün arasında ne gibi bir bağlantı var, diye sorabilirsiniz.

Anlatacağım…

1917 Ekim devriminin gerçekleşmesinde Lenin’in büyük payı vardır.

1917 Şubat devriminin ardından Bolşeviklerin büyük bölümü bile Kerensky hükümetinin yönetimde kalmasını ve demokratik devrimin ilerletilmesi gerektiğini savunuyordu. İktidar değişmiş, Çarlık devrilmişti ama başta toprak devrimi olmak üzere demokratik devrimin temel görevleri yapılmamıştı.

Kerensky hükümeti Çarlık Rusyası’nın da içinde bulunduğu emperyalist yeniden paylaşım savaşını sürdürüyordu.

Lenin, Rusya’ya gelir gelmez bu hükümetin devrilmesi çağrısını yaptı ve “Bütün iktidar Sovyetlere” dedi.

Bu sosyalist devrim demekti, ama daha demokratik devrim tamamlanmamıştı ki…

Lenin’in sözleri Bolşevikler tarafından bile garip karşılandı.

Başlangıçta Lenin azınlıktaydı. Sabırla kadroları ikna etti. Kerensky hükümetinin de savaşçı tutumunu sürdürmesi Lenin’in ikna çabasını kolaylaştırdı.

Lenin’in Nisan Tezleri ile getirdiği sosyalist devrimin demokratik devrimin de görevlerini tamamlaması ve az gelişmiş kapitalist bir ülkede de sosyalist devrim yapılabileceği görüşü

(2)

Rusya’da sosyalist devrim –Devlet ve İhtilal’de de daha sonra açıklanacağı gibi- Avrupa ülkelerindeki sosyalist devrime bağlanıyordu. Rusya’da devrim Avrupa devrimini de hızlandıracaktı, öyle bekleniyordu.

Ekim devrimi tarihi ile Nisan Tezleri adlı çok önemli kitabı incelemiş olan arkadaşlar için bunlar bilinen şeylerdir.

Bilinen ama hiç üzerinde durulmayan başka bir şey daha anlatacağım.

Önce şunu sorayım:

Şubat 1917 devrimi gerçekleştiğinde Lenin İsviçre’de sürgünde idi.

Avrupa’daki neredeyse bütün ülkeler savaş halindeydi.

Lenin o koşullarda İsviçre’den Rusya’ya nasıl geldi?

Lenin’in Bolşeviklerin başına geçebilmesi ve tezlerini anlatabilmesi için önce Rusya’ya gelebilmesi gerekiyordu.

O yıllarda yolcu uçağı yok, tek yol trenle gitmek, ama nasıl?

İsviçre’nin komşusu Avusturya-Macaristan ve öteki komşusu Almanya, Çarlık Rusyası ile savaş halindeydi.

(3)

Lenin Almanya’ya yani o dönemin emperyalist ülkelerinden birisine başvurdu.

Almanya hükümeti şöyle düşünmüş olsa gerek:

Rusya’da devrim bize yarar. Bolşevikler savaşın derhal bitirilmesini savunuyorlar. Doğu cephesinde savaş biterse, buradaki askerlerimizi Batı’ya alırız.

O sırada Almanya ile Fransa arasındaki savaş Batı Cephesi’nde tıkanıp kalmış durumdaydı. İki taraf da ilerleyemiyordu.

Almanya Doğu’dan getireceği askerlerle burada üstün duruma geçmeyi planlıyordu.

Lenin’e pencerelere yaklaşmaması ve tren durduğunda dışarı çıkmaması koşuluyla bir vagon tahsis edildi. Lenin İsviçre’den Almanya’ya geçti ve yanındakilerle birlikte trenle Almanya içinden geçerek Rusya sınırına kadar gitti.

Buradan hemen çıkarılacak sonuç, Almanya’nın Ekim devrimine yaptığı büyük katkıdır.

Almanya Rusya’da devrim olmasını istiyordu çünkü bunu çıkarlarına uygun buluyordu. Bu nedenle Lenin’in Rusya’ya gitmesini ve devrime önderlik ettikten sonra savaşı durdurmasını istiyordu.

Nitekim de öyle oldu…

Ekim devriminin ardından Almanya’nın saldırıya geçmesi üzerine Bolşevikler arasında da

“savaşa devam” fikri yaygınlaştı, ama Lenin açık tavır koyarak ağır da olsa Almanya ile barış

(4)

Brest-Litovsk Antlaşmasıyla Rusya geniş bir alanı Almanya’ya bıraktı.

Böyle bir durum, Almanya’nın bir cephede savaşı kazanması ve oradaki ordunun da geri dönmesi, Alman devrimcileri tarafından “Alman devrimini satmak” olarak adlandırıldı.

Lenin aldırmadı ve Alman devriminin garanti olmadığını, kendilerinin ise devrimi yaptığını ve bu devrimin korunması gerektiğini açıkladı.

O dönem Lenin’e yönelik suçlamaların tümünü bilmiyorum. Ama “Alman ajanı”, “emperyalist işbirlikçi” olarak suçlandığını biliyorum.

Bu suçlamalar Lenin’in Alman kökenli annesine de bağlanmış mıdır, bilmiyorum.

Şimdi gelelim bugüne…

Ortadoğu’nun mevcut koşullarında Kürtler ile ABD’nin çıkarları uyuşuyor ise, bundan neden rahatsız oluyor ve Kürtleri işbirlikçi olarak suçluyorsunuz?

Suçlayacaksanız önce Lenin’i suçlayın…

ABD, Kürtlerin değişik Ortadoğu ülkelerinde temel demokratik haklarını almalarını savunuyor.

Demokrat olduğu için mi, hayır; tıpkı Almanya örneğinde olduğu gibi bugünün koşullarında bu durum işine geliyor.

(5)

Suriye’deki Kürtlerin kendi yönetimlerini kurmaları ve Esad rejimini zayıflatmaları hem Kürtlerin hem de ABD’nin çıkarınadır.

Benzeri bir durum İran’da ortaya çıkacak…

İran muhalefet eden Kürdü asıyor.

ABD ve Türkiye bir süre sonra İran’daki Kürtlerin haklarını savunmaya başlarsa şaşmam…

Onların dönemsel çıkarına uygun…

Peki Kürtler bundan neden yararlanmasın?

Alman emperyalizmi hareket tarzıyla Ekim devrimini desteklemedi mi?

Lenin Rusya’ya gidemeseydi durum nice olurdu.

Sonraki gelişmeler de bunu gösterdi.

Bunlar dönemlik çıkarlardır. Çıkarlar uyuşunca bir dönem birlikte gidilir, sonra herkes yoluna gider.

Nitekim 25 yıl sonra, İkinci Dünya Savaşı sırasında SSCB ile Nazi Almanyası arasında yıllar süren şiddetli bir savaş gerçekleşecekti.

(6)

Çıkarlarımız uyuşuyor ise, o zaman uyuşuyordu; sonrasında değil…

Bazı sosyalistlerimiz Kürdistan’ın değişik parçalarındaki Kürtleri “emperyalizm işbirlikçisi” olarak suçluyor da, Ekim devrimini hatırlatayım dedim…

ABD, Kürtlerin içinde bulunulan dönemde haklarını kazanmasını kendi çıkarına uygun olarak istiyorsa, Kürtler bu durumu neden değerlendirmesin?

Bunun işbirlikçilikle ne ilgisi var?

Yoksa siz Lenin’e de mi işbirlikçi diyorsunuz?

Referanslar

Benzer Belgeler

devlet olan Çarlık Rusyası (Birinci: Çin, İkinci: Büyük Britanya), gelir bakımından ise dünya sıralamasında 5. Romanov hanedanı 1917 yılında

Bodrum Su Ürünleri Yeti ştiricileri Birliği Başkan Yardımcısı Teoman Yayın ise çevre ve Orman Bakanlığı'nın çiftliklere aç ığa taşınmaları için son tarih olarak

Seminer hazırlamak için, önce konu belirlenir ve bu konu üzerinde sunuma yönelik araştırma yapılır ve sunumu yapacak düzeye, bilgi birikimine ve isteğe sahip kişiler

Rusların Taşkent’i işgal etmek için Hokand’a karşı savaştığı dönemde bile Buhara Han’ı Emir Muzaffer, Hokand şehrini kuşatmakla meşguldü (Hayit, 1995:

İşte bizim Büyük Patlama’nın çınlaması diye bahsettiğimiz, kozmik mikrodalga arkaplan ışıması 13,4 milyar yıl öncesinden günü- müze kadar evrenin içinde akseden bir

Suyun canlılığın temel öğelerinden biri olarak kabul edildiği düşünülürse, belki de Eu- ropa gibi buzullarının altında büyük okyanus- lar olan uydularda

Türkiye’de işçi sınıfına dair bütünsel bir saha çalışmasının aktarımı ise hem bilimsel çalışmalara alandan özgün verilerle katkı sunulması hem de sınıf

Kendi başkanlığı altındaki bu der­ neğin amacı, Atatürk ilkelerini, özellikle laiklik ilkesini bütün ülkede tam olarak yerleştirmek, hükümet içindeki