• Sonuç bulunamadı

*TANIM *KULLANILDIĞI YERLER *GELİŞİM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "*TANIM *KULLANILDIĞI YERLER *GELİŞİM"

Copied!
59
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KALEMİŞİ

(2)

*TANIM

*KULLANILDIĞI YERLER

*GELİŞİM

(3)

Fırçayla renkli olarak yapılan mimari bezeme. Genellikle sıva üstüne uygulanan kalemkâri tekniğinin ahşap ve taş üstüne de uygulamaları vardır. Mimari öğelerin

yüzeylerinin boyayla bezenmesi çeşitli mimarlık

üsluplarında uygulanan yaygın bir bezeme tekniğidir.

Ancak uygulamadaki farklılıklar bu tür bezemenin duvar resmi ve fresk gibi çeşitli adlarla nitelendirilmesine neden olmuştur.

Kalem adı verilen ince fırçalar yardımı ile zemin üzerine uygulanmaktadır.

Bir kişinin tek başına yapabileceği iş de değildir. Ustalıklı ve uyumlu bir ekip çalışması gerektirir. Ahşap üzeri

kalemişi haricinde diğer bütün kalemişi teknikleri duvarda veyahut tavanda, kubbede uygulanır.

(4)

Binaların iç duvarlarını, kubbelerini ve tavanlarını sıva,

ahşap taş, bez, ve deri gibi malzeme üzerine renkli boyalar (toprak yada kök boyalar) bazen de altın varak kullanarak, ince kıllı kalem tabir edilen fırçalarla nakışlama işlemine kalem işi denilmektedir. Bu nakışları yapan kişi kalemkar, projeyi hazırlayan kişi de nakkaş olarak

adlandırılmaktadır. Osmanlı imparatorluğu döneminde erişilmesi zor bir zirveye taht kurmuştur. Kalem işi ise bu köklü uygarlığın, Orta Asya’dan günümüze kadar gelişerek Osmanlı döneminde özellikle de “klasik dönem” diye ifade ettiğimiz 16. ve 17. yüzyılda diğer sanat dallarımız gibi

olgunlaşarak zirveye oturmuştur.

(5)

Kuru zemin üstüne boyama olan kalemkâri genellikle 14.17.yy osmanlı bezemesini tanımlamada kullanılır.

Bezeme ilkesiyle herhangi bir duvar resminden ayrılır.

Geometrik, bitkisel örgelere ve yazıya dayanan kalemkâri bezemede gölgeleme uygulanmaz. Örgelerin içleri renkle doldurulur ve kenarlarına çizgi (tahrir) çekilir. Lacivert, mavi. kırmızı, beyaz, sarı en çok kullanılan renklerdir.

Tahrirler siyah olur. Genellikle yeğlenen zemin rengi

kırmızı, mavi ve laciverttir. Geometrik ve bitkisel geçmeler.

(6)

Palmet lotus rumi kıvrıkdal örgeleri dışında hatayi grubu çiçekler çokça kullanılır.

Bezeme üslubu olarak tezhip sanatıyla benzerlik gösteren kalemkâri'de mimarı öğeler kimi yerde bezemeyle

doldurulur, kimi yerdeyse madalyon, kartuş ve bordürlerle değerlendirilir. En önemli özelliği yapısal öğelerle uyumlu bir bezeme düzenlemesi geliştirmesidir.

(7)

Duvar yüzeyinin üst bölümleri kemer kavsaraları kemer aralarında kalan üçgen alanlar kalemkarinin uygulandığı bölgelerdir. Merkezi kubbede geliştirilen düzenleme yarım kubbeler ve çeyrek kubbelerde de yinelenir. İç mekan

dışında son cemaat yeri mihrap duvarı, son cemaat yeri ve avlu revak kubbelerinde uygulanır.

(8)

Sıva dökülmesi, nem el kişi ve badanayla kolav zarar gören bir bezeme türü olduğundan günümüzedeğin gelebilen

örnekler sınırlıdır. Osmanlılardan kalan en eski örnek iznik KırkkızlarTürbesinin pencerelerini çeviren

bordürlerdir: bunlar hatayi grubu çiçekler ve kıvrıkdallarla oluşturulmuştur.Ankara camilerinde de rumi, geometrik ve hatayi örgelerle karşılaşılır.

(9)

14.-15.yy'da kalemkarı'de en zengin desenler Bursa Yeşil Cami (1419). Bursa (1447) ve Edirne Muradiye Camileri (1436) Edirne Üç Şerefli Cana (1437-47), İstanbul Davud Paşa (1485) ve Rum Mehmed Paşa (14711) Camüeri'nde bulunur. Edirne Muradiye Camisinde örtü siste

miride ve duvarın üst bölümlerinde çeşitli dönemlerden kalma kalemkari bezeme izleri vardır. Buralarda rumi

lıatavyi … gibi stilize örgeler dışında doğal bitkilerle de karşılaşılır.

(10)

Atölye ortamında yapılan bir sanat dalı değil. Daha ziyade mimari eserlerde, iskelelerde, kubbelerde, tavanlarda

yapılan bir sanat dalıdır. Atölyelere taşınabilen Kalemişi

içerisinden tek sanat Edirnekaari diye tabir ettiğimiz ahşap üzeri kalemişi sanatıdır.

Kalemişi fırçalarla yapılır. Bu fırçalar kalem fırça diye tabir ediliyor, ondan dolayı da adına Kalemişi deniliyor.

Kalemişi’nin birkaç bölümü var.

(11)

KALEMİŞİNDE KULLANILAN

MALZEME

Boya Altın Fırça kalem desen kağıdı

Kömür Tozu (Silkme Tozu)

(12)

Boya

Kalem işi tekniğinde kullanılan malzeme içinde en önemli yeri boyalar tutmaktadır.

Kalem işi tekniğinde, klâsik üslûpta, kök, toprak ve

madeni gibi tabiî boyalar kullanılmaktadır. Bu boyalardan bazıları şunlardır.

Kalemişi’nde kullanılan boyalar kök boyalar değildir. Kök boya; bitki köklerinin kaynatılarak elde edilen yünlerde ve ipeklerde iplik boyamalarda elde edilir. Kalemişi’nde

kullanılan boyalar topraktan veyahut maden oksitlerinden elde edilir. Onlar aynı ebruda boyaların ezildiği gibi

eziliyor ve içine Arap zamkı veyahut da kazelin (sütün

sirke ile kesilip yapışkan bir madde elde edilir) dediğimiz madde ile karıştırılır.

(13)

Siyah: İs mürekkebi (is ve arapzamkı karışımı),

Beyaz Üstübeç (bazik kurşun karbonat); tebeşir beyazı (kalsiyum karbonat),

Laciverd: Laciverd taşı, Lapislazuli (en makbulü Afganistan- Bedahşan'dan geldiği için Bedahşi laciverdi olarak anılır.), Mai (Mavi) : Çivit-indigo (en iyisi Lahur'dan gelenidir),

Mat Kırmızı (Surh, verminyon): Ham Zencefre (civa sülfür),

Parlak Kırmızı: Lâl (Kırmız böceğinin kurutulmasından yapılan ve yarı şeffaf özelliği olan mürekkep),

Tuğla Kırmızısı: Gülbahar (demir oksit),

Sarı : Sarı toprak boyası (demir oksit), sarı zırnık (zırnıh-ı astar),

Turuncu: Kurşun oksit, sülüğen (minyum), altınbaş zırnığı, Yeşil: Bakır taşı (bakır korbonat), sarı zırnık + Lâhur cividi.

(14)

Bu boyaların birbirine karıştırılmasıyla, ara renk tonları elde edilmektedir. Toprak boyalar, düz bir mermer levha üzerinde dest-i senk (destesenk)denilen aletle ezilip ince toz haline getirildikten sonra kazein, kitre, yumurta akı veya arapzamkı gibi yapıştırıcı özelliği olan maddelerle karıştırılarak

kullanılırlar.

Günümüzde kimyasal boyalar kullanılmaktadır. Fakat bu

kimyasal boyaların, gelecek asırlarda ne ölçüde kalıcı olacağı bilinmemektedir.

Dest-i Senk: Boyaları ezmeye mahsus mermer alet.

Çeşitli şekillerde mermerden ve diğer sert taşlardan yapılır.

Kitre: Geven bitkisinden (astragalus) elde edilen zamk.

Ebru yapımında suya yapışkan bir koyuluk vermek için kullanılır.

(15)

Altın

Kalem işi tezyînâtının değişik tekniklerinde kullanılan önemli malzemelerden biri de altındır. Parlak, kolay

işlenebilen yumuşaklıkta, kıymetli bir maden olan altın, Türk sanatkârları tarafından tezhip, minyatür, cilt, kalem işi, hat gibi tezyînî sanatlarda çok eskiden beri

kullanılmıştır.

Altının gümüşle karıştırılmış olanına Yeşil altın, bakırla karıştırılmış olanına da Kırmızı altın denir . Altın, varak haline getirildikten sonra tezyînî sanatlarda farklı

tekniklerde kullanılabilmektedir.

(16)

a- Yapıştırma Tekniği

Altın varak yapıştırmak için eskiden kullanılan yumurta akı yerine, günümüzde miksiyon (lika) denilen beziryağı hammaddesi içeren özel yapıştırıcı kullanılmaktadır. Altın varak yapıştırılacak zeminin özelliğine göre alt yapı

hazırlanmalıdır. Çünkü ahşap, cam, metal, mermer gibi zeminler, altın varağı üzerlerine direkt olarak kabul

etmediklerinden dolayı, hepsi için ayrı bir zemin çalışması gerekmektedir. Yüzeyler macunlanıp zımparalanarak

düzeltilmeli, pürüzsüz hale getirilmelidir. Emici yüzeyler yağlı, vernikli boya veya ispirtolu gomalak sürülerek

doyurulmalıdır. Kuruma süresi isteğe göre 3, 6, ,12 saat olan özel hazırlanmış miksiyonlar , altın varak yapılacak zemine fırça ile sürülür.

(17)

Miksiyon sürüldükten sonra tavı beklenir. Altın varak tebeşir tozu sürülmüş bir makas ile yapıştırılacak yere

uygun şekilde kesilir ve miksiyon sürülmüş yüzeye döşenir.

Sonra ince kâğıt ve kalın fırça yardımıyla düzgün bir

şekilde yapıştırılır . Kalem işi tezyînâtında, sıva, mermer, taş ve ahşap üstü kalem işi tekniklerinde genellikle altın bu usûlde uygulanır.

Gomalak: Hindistan'da yetişen bir ağaçtan elde edilen ve ispirtoda eritilerek mobilya cilâlamak için kullanılan bir tür zamk.

(18)
(19)

b- Fırça İle Sürme Tekniği

Bu usûlde, altın varakların zamk-ı arabî veya süzme bal yardımıyla ezilmesi gerekmektedir. Altın varakları ezme işinde, Mertabani denilen bir kap kullanılır. Zamk-ı Arabî veya süzme baldan birkaç damla kabın ortasına konur. Sağ elin orta parmağı zamka hafifçe değdirilip altın varaklar

birer birer alınıp, parlaklığı tamamen kayboluncaya kadar fazla yaymadan önce tek, sonra üç orta parmakla döndüre döndüre ezilir. Ezilmeye başlanan altın, önce donuk çamur rengini alır. Ezildikçe kendi rengine döner. Zamk veya bal, parmak hareketine mâni olacak derecede koyulaştığında birkaç damla su damlatılabilir. Bu işlem yaklaşık 1, 1,5 saat sürer. Altının iyi ezilip ezilmediğini anlamak için üzerine iki damla su damlatılır. Eğer altın, hareler halinde su

damlalarının üzerine çıkacak kadar incelmişse ezme işine son verilir.

(20)

Ezme işlemi tamamlandıktan sonra kaptaki altın, su ile

karıştırılır ve parmakla çalkalanır. Bu suretle altın zamktan ayrılmış olur. Sonra kabın alabileceği kadar su ilâve

edilerek 8-10 saat bir kenara bırakılır ve altının tamamen dibe çökmesi beklenir. Çökme işi tamam olunca, altının üzerindeki zamklı su yavaşça başka kaba aktarılır. Kaptaki ıslak altın zerreleri az bir su ile ipek üzerinden süzülerek küçük bir kâseye boşaltılır. Kâse su ile doldurularak ikinci defa 10-12 saat bekletilir. Altın dibe çökünce üzerindeki su boşaltılır. Kâsenin dibindeki altın kurumaya bırakılır.

Böylece altın kullanılma kıvamına gelmiş olur .

(21)

Altının Sürülmesi

Ezilmiş altının fırça ile sürülmesinde, eskiden morina balığından çıkarılan ve balık tutkalı denilen yapıştırıcı kullanılırdı . Günümüzde bu iş için jelatin

kullanılmaktadır. Jelatin, toz ve plaka halinde bulunmaktadır.

Jelatinin kullanılabilmesi için, bir miktar jelatin, bir cezve içine konmuş yeterli miktarda su içerisinde kısık ateşte

kaynatılır. Kaynayan jelatinli su soğumaya bırakılır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, jelatinli suyun kıvamıdır.

Aksi halde jelatini fazla olan suyla sürülen altın parlamaz, az olan ise sürüldüğü zemine yapışmaz.

(22)

Kalemkâr, hazırladığı jelatinli sudan azar azar alarak altınla karıştırır ve belli kıvamda kullanacağı yüzeye homojen olarak sürer. Altın kuruduktan sonra, zer-

mührenin üzerinde gezdirilmesiyle parlatılır. Kalem işi tezyinatında, özellikle ahşap, bez ve deri üstü kalem işi tezyînâtlarında altın bu teknikle uygulanmıştır.

Mühre: Fırça ile sürülen altını parlatmak için

kullanılan, ucunda sert ve cilalı parlak bir taş (akik, yeşim v.b.) bulunan kalın kalem biçimindeki özel bir alet.

(23)

Fırça

Boya sürmek için kullanılan, kıl veya tüyden yapılmış, muhtelif şekillerde ve kalınlıklarda olan saplı âlete Fırça denir.

Geçmişte çulluk kuşunun ensesinde bulunan gümüşî renkli yay biçiminde tek tüylerin bir araya getirilmesiyle fırçaların hazırlandığı bilinmektedir. Bugün samur

tüyünden yapılan fırçalar kullanılmaktadır. Bu tür fırçalara tüy fırça denir.

Kalem işi tezyînâtında muhtelif kalınlıklarda çeşitli

fırçalar kullanılmaktadır. Bunlardan sivri uçlu, uzun tüylü kalem fırça olarak tâbir olunan tahrîr fırçası en mühimidir.

(24)
(25)

Desen Kâğıdı

Kağıt, çeşitli bitkilerden çıkartılan ve boyları milimetre ile ölçülecek kadar küçük liflerin keçeleştirilmesiyle elde

edilir . Kağıt, M.S. 105 tarihinde, Ts'ay Lun adında, hükümdarın saray muhafız alayı mensuplarından bir san'atkâr tarafından Çin'de icad edilmiştir. Yeni icad kâğıt, Orta Asya'ya ve Akdeniz Bölgesine İpek Yoluyla süratle yayılmış ve beğenilmiştir.

Osmanlı imparatorluğunun ilk dönemlerinde Amasya'da, Bursa'da ve nihayet İstanbul'da kağıt imâlâthanelerinin

bulunduğuna dair belgeler vardır .

(26)

İmâlâthaneden gelen kağıdın üzeri yamrı yumrudur, bünyesinde hava kabarcıkları ve delikler bulunabilir.

Bütün bunların düzeltilmesi gerekir.

Ayrıca tezhip, hat ve minyatürde kullanılacak olanları boyanır ve cilâlanır. İstanbul başta olmak üzere,

imparatorluğun diğer kültür merkezlerinde kağıt terbiye dükkanları bulunurdu.

Bunlar üç türlüydü: Mühreciler, Aharcılar ve Boyacılar.

Artık günümüzde kağıtlar, modern fabrikalarda

üretilmektedir. Kalem işi tezyînâtında desen, genellikle yarı geçirgen (eskiz kağıdı, aydınger vb.) kağıtlara

çizilmektedir.

(27)

Kalem

Günümüzde, kalem işi tezyînâtında, desen çiziminde kurşun kalem kullanılmakla beraber teknolojinin ürünü olan 0.30.5 mm. kalınlıklarda kalemler de

kullanılmaktadır.

(28)

Kömür Tozu (Silkme Tozu)

Kağıt üzerindeki iğnelenmiş bir resmi, yazıyı veya deseni diğer bir kağıda veya yüzeye aynen geçirmek için

kullanılan, ince dövülmüş söğüt kömürü tozundan elde edilen siyah toza silkme tozu denir .

Silkme tozu, Söğüt kömürünün dövülüp ince bir elekten geçirilmesiyle elde edilir. Bundan başka kurşun kalem tozu, reçine karıştırılmış siyah kurşun tozu da

kullanılabilir .

(29)
(30)

MOTİF VE

KOMPOZİSYONLAR

(31)

KALEMİŞİNDE GÖRÜLEN KOMPOZİSYONLAR Geometrik kompozisyon

Madalyonlu kompozisyon Bitkisel

Sembolik ve Çeşitli Eşyalar Yazı kompozisyon

Manzalar

Şehir bina tasvirleri saray cami minare kabe gibi

(32)

KALEMİŞİNDE GÖRÜLEN MOTİFLER

Stilize bitki Hayvan motifleri

Bulut motifi Saç örgüsü motifi

Figür Hatâyî

Penç Gonca Gül

Yaprak

Yarı Üslûplaştırılmış Çiçekler Rûmî

Münhani Zencerek Çintemâni

Natüralist Çiçekler (demetler)

(33)
(34)
(35)
(36)
(37)

TERİMLER

KAVRAMLAR

(38)

KALEM İŞİ / KALEMKÂRÎ

"Nakış" ya da "kalemkârlık" da denir.

1-Kalem işi, kalemkâr elinden çıkma

2-Ucu sivri ve keskin, kalem şeklinde çelikten yapılmış bir aletle gümüş gibi daha yumuşak madenler üzerine yapılan süsler.

3-Duvar ve tavanlara fırça ve boya ile yapılan süsleme.

4-Bez ve tülbend üzerine ince fırça ile yapılan renkli nakışlar.

(39)

KALEMKÂR

1-Gümüş. altın vb. madeni eşya üzerine ucu sivri çelik kalemle kabartma nakışlar, çiçekler yapan, yazılar yazan sanatkar.

2-Bina duvarları ve tavanlarına fırça ile boyalı nakışlar işleyen ve kabartma gibi görünen süslemeler yapan nakkaş.

3-Tülbend üzerine ince fırça ile boyama yapan kişi.

(40)

EDİRNEKÂRÎ

Tahta üzerine boya ve altın yaldız ile yapılan lâklı veya lâksız nakışlar.

14. yüzyıldan 19.yüzyıl ortalarına kadar bu tarzda bezenmiş tavanlar, ahşap duvar kaplamaları, kapılar, dolap kapakları ile saat, sandık, çekmece, raf ve çeşitli küçük eşyalar üretilmiştir.

Boyaları çok sağlam, işleme tarzı çok ustalıklı olan bu

nakışlarda genellikle yeşil ve kahverengi içinde kırmızı çiçek motifleri ve parça parça sarı renkler bulunur.

Edirne'de yapılan çekmecelerin içine yaldızla tuğralar ve çeşitli süsler işlenmiştir.

(41)

AŞUBOYASI / AŞIBOYASI

Toprak boya da denir. Dokuma ve ahşap üzerinde de görülür.

1-Koyu kırmızı renk .

2-Demir oksidin kaolenle karışık şekli olarak doğada hazır bulunan turuncu veya kırmızı-pembe renkli, plastik kil

niteliğinde bir toprak çeşidi.

3-İçine karısan demir hidroksitli mineral pigmentlerinin

oranına göre pas sarısı, kızıl veya koyu esmer renkleri olabilen ve "aşıtaşından elde edilen doğal toz boya. Bu kırmızı toprak boya çeşitleri halk arasında "Acem kırmızısı" ya da yanlış

olarak "demir sülyeni", 'demir zencifresi" gibi adlarla da anılır.

4-Kırmızı toprak boyaların su veya tutkallı suya pigment olarak katılmasıyla elde edilen ve özellikle ahşap evlerin cephe

kaplama tahtaları yağmur ve kirlilikten korumak için kullanılan sıvı boya.

(42)

KALEMİŞİNİN

UYGULANIŞI

(43)

DESEN

Desen, diğer tezyîni sanatlarda olduğu gibi, kalem işi tezyinâtının da en önemli aşamasıdır.

(44)

Desenin Çizilmesi

Bir mîmari esere uygulanacak kalem işi tezyînâtında, mesela bir camide, kubbeden duvarlara kadar bütün mekânda, desenlerde kullanılacak motifler ve renkler arasında uyum ve üslûp birliği olmalıdır. Motiflerin de kendi aralarında üslûb birliği olmalıdır. Desenin,

uygulandığı yapı ve yapıdaki diğer bezeme unsûrlarıyla da uyumlu olması gerekmektedir.

(45)

Desen tasarlanırken, desenin çeşidi ve motiflerin büyüklüğü, üzerine işleneceği yüzeyin şekline,

büyüklüğüne ve işlenecek tekniğe göre tasarlanır . Göze yakın yerlerde bulunan desendeki motiflerin büyüklüğü ile kubbe desenindeki motiflerin büyüklükleri farklı

olmalıdır. Desenin uygulanacağı yerin göz ile mesafesine göre, motiflerin araları açılır, büyük veya küçük çizilir.

Böylece göze farklı mesafede bulunan desenlerin aynı ölçüde ve yoğunlukta görünmesi sağlanır .

(46)

Kalem işi tezyînatının uygulanacağı eser, tarihi bir yapı ise, yapının âit olduğu dönemin üslûbu araştırılmalı ve desen, eserin orijinaline uygun çizilmelidir. Bu, kalem işi

bezemelerin restorasyonunda karşılaşılan en büyük problemlerdendir.

Desen, kâğıt veya yarı geçirgen kâğıt (eskiz kağıdı,

aydınger) üzerine çizilir. Desen çizilirken dikkat edilmesi gereken ana unsurlar şunlardır;

Desenin uygulanacağı alanın sınırları çizilmeli ve bu alan uygun aralıklara (paftalara) bölünmelidir. Köşeler desenin bütünüyle uyumlu olmalıdır (Şekil-13).

Desenin çizileceği alanda, dalları oluşturacak helozonlar belirlenmeli, kesişme ve ayrışma noktalarına ana motifler yerleştirilmelidir (Şekil-14).

Motifler yerleştirilirken boşlukların ve dolulukların orantılı olmasına ve küçük motiflerin dengeli

dağıtılmasına dikkat edilmelidir (Şekil-15).

(47)

Desenin İğnelenmesi

Bir resmi, yazıyı veya deseni silkelemek, yani aynını

çıkartmak veya kopya etmek için hatları üzerinden iğne ile delmek işlemine iğnelemek- iğne vurmak denir.

Üzerine desen çizilmiş kağıt, desenin özelliğinden dolayı daha sık ve ince

287

iğnelenmek isteniyorsa, şimşir ve çinko levha gibi daha sert malzemeler üzerine, eğer daha seyrek ve kalın

iğnelenmek isteniyorsa da, keçe, çuha veya çok katlı bez gibi yumuşak malzemeler üzerine konur. Deseni oluşturan çizgiler, iğne ile delinir. Eğer

zemin çok yumuşak olursa, deliklerin kenarlarında oluşacak çapaklar delikleri tıkayacağından, silkeleme işleminden iyi sonuç elde edilemez.

(48)

Desenin Silkelenmesi

Silkme işleminde kullanılacak iğnelenmiş desenli kağıda silkme kalıbı

denir (Resim-15). Silkme kalıbı, desenin uygulanacağı zemine (duvar, tavan,

kubbe vb.) yerleştirilerek sabitleştirilir. Silkme tozu gözenekli bezden yapılmış bir kesenin içine konur. Bu keseye silkme kesesi denir. Hazırlanan bu kese, silkme kalıbının üzerinden patpatlanarak gezdirilir. Bu işlemle, kömür tozlarının iğne deliklerinden bezemenin

uygulanacağı zemine geçmesi sağlanır. Sonra silkme kalıbı dikkatlice kaldırılır. Böylece kâğıt üzerindeki desen

zemine geçirilmiş olur ve daha sonra boyama işlemine geçilir.

(49)

Desenin Boyanması

Kalem işi deseninin boyanmasında, önce motiflerin

zemini belirli fırçalarla kestirilir (Şekil-16). Motiflerin ve zeminin içleri uygun renklerle doldurulur. Zemin lacivert, kahverengi, turkuvaz, siyah ve kırmızı gibi klâsik üslûpta kullanılan zemin renkleriyle, motifler ise daha uçuk

renklerle renklendirilir (Şekil-

.Renkler homojen olarak sürülür. Daha sonra motiflerin tahriri çekilir (Şekil-

.Son olarak motiflere kademeli gölge yapılır (Şekil-19).

Bezemenin bütününde kullanılan renkler, klâsik anlayışta ve uyum içinde olmalıdır. Kalem işi tekniğinde, uygulama sırası tezhip sanatından farklıdır. Tezhip sanatında

motifler renklendirildikten sonra tahrîr çekilir ve en son zemin boyanır. Kalem işi tekniğinde ise, motifler ve zemin renklendirildikten sonra en son tahrîr çekilir.

(50)

Tahrîr

Kelime anlamı yazma olan tahrîr , tezyînî sanatlarda boya veya altınla

işlenen motiflerin dış sınırını belirlemek için çizilen çizgi anlamında kullanılır. Tahrîr, kalem işi tezyînâtın en

önemli aşamalarından biridir (Şekil-20).

Tahrîr çekerken is mürekkebi kullanılır. Su ile istenilen kıvama getirilen is mürekkebi, inceliği sayesinde fırçadan akışı, eserin her tarafında aynı tonda etki vermesi ve

yüzyıllar geçse de parlaklığını koruması bakımından daima tercih edilmiştir.

(51)

Kalem işi tezyînâtında tahrîr, kalem fırça, denilen ince

uzun kıllı fırça ile çekilir. Tahrîr çekerken elin titrememesi, uzun hatların düzgün çekilmesi ve elin dengesini sağlamak amacıyla ıstaka denilen yardımcı bir alet kullanılır. 60-70 cm. uzunluğunda ve yaklaşık 1-1,5 cm. kalınlığında,

genellikle tahta bir sopa olan ıstakayı, sanatçı bir eliyle tutarak zemine sabitler, tahrîr çektiği elini ıstakaya

dayayarak dengesini sağlar. Istakanın ucuna lastik top veya sünger takılarak değdiği yüzeye zarar vermesi önlenir.

(52)
(53)
(54)
(55)
(56)
(57)
(58)
(59)

Referanslar

Benzer Belgeler

10 Ancak daha ayrıntılı baktığımızda Osmanlı bezeme sanatları içinde ayrı bir yere sahip olan kalem işi, sıva, ahşap, taş, mermer, bez ve deri üzerine çeşitli

KANAT BOYA; geniș ürün yelpazesi ile boru hatlarında ortaya çıkan çeșitli ihtiyaçları karșılamak üzere gerek atmosferik ortamda, gerekse de toprağa gömülü veya

KANAT BOYA, düflük sıcaklık ve yüksek nemde sorunsuz kürlenebilen ürünleri ile müflterilerinin beklentilerini karflılamaktadır.. Düflük Sıcaklık ve Yüksek

Özel olarak seçilmiş ham maddeler KEIM silikat boyalarının özgün kalitesini vurgulamaktadır; Bağlayıcı olarak kullanılan sıvı potasyum silikat, mineral dolgu maddeleri

3204 Sentetik organik boyayıcı maddeler (kimyasal olarak belirli bir yapıda olsun olmasın); bu faslın 3 numaralı notunda belirtilen müstahzarlardan esası sentetik organik

A) öğütülmüş saf pigmentin üzerine su veya temiz alkol eklenir. C) Pigment tamamen dağıldığında bağlayıcı eklenir- örnekte mat akrilik jel kullanılmıştır.

Bu yeni jenerasyon boyalar (Velvacoat™ ST 603 veya Velvacoat™ ST 606) bir ağır demir dökümhanesinin işbirliğiyle geliştirilmiştir. Dökümhanede mevcut olan şiddetli

An acrylic co-polymer binder-based, water-based, odorless, breathable matte smooth decorative plastic ceiling paint which can be easily applied, with high coverage strength