Türkçenin
DiğerTürk Dil ve Lehçeleriyle
Olan
İlişkilerine Kısabir Göz
Atış*Zuhal K. Ölmez - Mehmet Ölmez
O.Giriş ı. Sesbilgisi 2.Yapıbilgisi 3.Sözvarlığıve Anlambilimi 4.Alfabe 5. Sonuç
o.
GirişÖnce Türk dil ve lehçelerininadını açıkhale getirmek istiyoruz. Şuan esas olarak Anadolu ve Trakyadakonuşulansöz konusu Türkçeyi Türkiye Türkçesiolarak ad-landırdığımızda diğerlerini nasıl adlandıracağıztüründen bir sorusonnamız gereki-yor.KısacasıbizimkonuştuğumuzdileTürkiye Türkçesiadını verir isekdiğerTürk kökenli halklarındiline ne advereceğiz: Tataristan Türkçesi, Yakutistan Türkçesi, KırgızistanTürkçesi veya Kazakistan Türkçesi mi? Bu soruyusormamızınnedeni, Türkiye gibicoğrafi/siyasıbiradın karşılığınınTataristan,Kırgızistanvb.olmasıve
Türkiye Türkçesi'ninkarşılığının da benzerşekildeKazakistan Türkçesi,Kırgızistan Türkçesiolmasıdır.
Başlık itibarıyla oldukça kapsamlı bir konuyu içeren konuşmamızı daha fazla uzatmamak için söz konusu dillerinadlandırılmasıveya bununla ilgilitartışmalara girmeyip konuya aitçalışmalara bakılmasını salık vereceğiz." En iyi çözüm yolu ola-rak burada ilgili her dil ve lehçeyi kendi konuşurlarının adlandımıasıyla anmak olduğunu düşünüyoruz: Kırgızca,Tuvaca, Kazakça gibi. Anadolu'dakonuşulan
*
BuyazıdaTürkbilimi çevrelerindeyaygınolarakkullanılan yazıçevrimi işaretleriyerine, Türk okuyucularınca daha rahat anlaşılabilen şu işaretler kullanılmıştır: li=
i (kısabir ı),s =
Ş (Çuvaşçaiçin), IJ=
n, a
=
e, e=
e,
x=
h; AT=
Ana Türkçe, ET=
Eski Türkçe1 Talat Tekin, "Türk Dilleri Ailesi: I", Türk Dili, Cilt 37,Sayı 318: 173-183; "Türk Dilleri
Aile-si: II",Genel Dilbilim Dergisi, Cilt 2,Sayı7-8, Ankara 1980: 72-85; "Eski veYanlışBir Dil Anlayışı",Tarih ve Toplum,Sayı52, Nisan 1988: 35-40.
Oğuzca ile diğer Türk dil ve lehçeleri arasındaki ayrımın belirginleştirilmesi kaygısıyla konulmuşolan (veyaöyle olduğunu sandığımız) bu terimin, 'Türkiye Türkçesi 'nin yerine biz burada 'Türkçe 'yikullanacağız.
KonumuzadiğerTürkhalklarıyladaha özgürceilişkilerinkurulmayabaşlandığı 1990'dan veya Türkiye Cumhuriyetinin, SovyetlerBirliğinin kuruluş yıllarıolan 1923 'ten, 1917'denbaşlamak sanırızeksik olur. Bu nedenle biz de en eski Türkçe metinlerdengirişyapmak istiyoruz.
Bütünlüklü en eski Türkçe metinbilindiğigibi OrhonYazıtlarıdır.Dahayazıtlar döneminde küçük dilfarklılıkları görüyoruz. Basit bir örnekle bugün hemen hemen tüm Türk dillerinde m- ile başlayan 1. kişi adılı Kül Tegin ve Bilge Kağan yazıtlarındahemen her zamanmeniken Tunyukukyazıtmdab-ilebenşeklindedir.f
Tun. bana,baiıaru,ben, benin,beiıgü;bin,buiı,vb. BK, KT maiıa,men, meniii.
BK ve KT yazıtlarındaseyrek de olsa söz konusu sözcüklerinb-'li şekillerinin, Tun-yukuk'ta dam-'li menşeklinin olduğunubelirtelim. Bugün bu ikiyazıtgrubu, Kül Tegin ile BilgeKağan yazıtlarıOrhon ırmağıyakınlarındayer alırkenTunyukuk yazıtıbunlara 300 km.uzaklıktaUlaan-Baataryakınlarında BayınTsokto'da yeralır.
Coğrafiözellik, hemen çoğuzaman olduğugibi geçmişte de dil açısıdankimi ayrılıklarıgündeme getiriyor. Köktürklerleaynıdönemdeyaşayan diğerTürk boy-larınındilleri o dönemde acabanasıldı?Bu konudaşimdilikelimizde fazla malzeme yok. Ancak şunu biliyoruz Köktürk alfabesinde
e
ünlüsü için tek bir harf yer alırken,kapsam olarak daha küçük metinleri içeren Yenisey yazıtlarıen az ikiayrıe
sesini gösterebilecek yetkinliktedir. Tıpkıbugünkü Azeri alfabesindeolduğugibi. Ama en azındanbugünküÇuvaşların atalarıveyayakın akrabalarıolan Volga Bul-garlarıve Köktürklerinçağdaşı diyebileceğinıizTunaBulgarlarıelimizdeki verilere göre birazfarklıbir dil konuşmuş olsalar gerek. Türkçekız,üç,beş;VB hir, veç, biyel-im:TBşigor 'sığır', tatıra 'tanrı',di/om'yılan',veçem'üçüncü' vb.3Türk dil ve lehçelerinin birbirleri ileilişkilerini,'ses, anlambilimi,sözvarlığı gibi konularda ilk kez ortaya koyan büyük dilci ve sözlükçümüzKaşgarlıMahmut'tur. KM bizim için, o dönem yazılı kaynaklarıolmayan lehçelerin gerçekte çeşitli farklılıklariçerdiklerini, daha enbaşta Oğuzcanın çeşitliözellikleriyle kendisinidiğer Türk lehçelerindenayırdığını göstermiştir:Türkler kayu 'hangi', Argularkanu;
Türklerkoyun, Argularkon;Türklermen bardum,Oğuzlar benbardum; Türkler
2 Bu konuda bkz. Talat Tekin,A Grammar of Orkhon Turkic. Bloomington 1968; Even
Hovdhau-gen, "The Relationship Between the two Orkhon Inscriptions",Acta Orientalica Copenhagen, 36
(1974): 55-82
3 Talat Tekin,TunaBulgarlarıve Dilleri. Ankara 1987;aynıyazar,Volga Bulgar Kitabeleri ve VolgaBulgarcası,TDK, Ankara 1988.
yelkin. Oğuzlar. Kıpçaklarelkinvb.
Özellikle 13-14. yüzyıldanitibaren birden fazla yazıdili görülür. Bir tarafta
Oğuzcanınbatıkolunun temsilcisi EAT vedevamı Osmanlıca,öte yandan da
Kara-hanlıcanın devamıHarezmce ve onundevamı sayılabilecek çağatayca. Kısacası
daha o yıllardaen az iki yazı dili vardı.Bu iki büyük dil grubununyanısıra Deşt-i Kıpçak'tada VolgaBulgarcasıylayazılıyordu. Aslında14.yüzyıliçin Uygurcadan da söz edebiliriz (1350:Totenbuch, Zieme-Kara 1978,Buddhistische Uigurica aus
derYüan-Zeit, Ş.Tekin 1980 vb.). Devam edenyıllarda,15.yüzyıldanitibaren iki
yazı dili 1900'lü yıllara değingelir. Batıda çeşitli dönemlerde Osmanlıcaveya Türkçeadıyla, doğuda çağatayca adıyla. Doğuda Çağatayca,İslamkültür çevresine ait hemençoğu Türk dil ve lehçesinin aydınlarınca, Kazaklarca, Özbeklerce ortak dil olarakkullanılmışsada Azeri' ve Tatarca bu çerçevenindışında kalmışlardır.Özellikle
19.yüzyılın ortalarındanitibaren Azeri' veKazanlıTataraydınları,hatta kimi Kazak aydınlarıkendikonuşmadilleriyle yazarolmuşlardır(Azerbaycan'daEkinçigazetesi, Mirza Fethali Ahundzade vb.). İslamkültür çevresidışındakalan iriliufaklıdil ve lehçelerse 1917 Ekim devrimine kadar 'alfabe'sizkalmışlardır.Tabii devrim öncesi bu dil ve lehçelerdençeşitli araştırmacılarca,misyonerlerce kendi belirledikleri alfa-belere göre dil malzemeleritoplanmıştır.Biz burada 20.yüzyıl itibarıyla, ağırlıklı ol-arakyazıdili olan dil ve lehçelerarasındakises,yapı, sözvarlığı, anlam, sözdizimi
ilişkilerineve dilin yazıdagösterimi olan alfabe konusuna, sorununa da kısaca değineceğiz.
1. Sesbilgisi
1.1. Ünlüler:
a:aünlüsü Türk dil ve lehçelerinin hemen tümünde, bir-iki örnekdışındaaolarak görülür:a ünlüsünün en çokdeğişimeuğradığıdilÇuvaşçadır:
OT ayt- 'sormak' =Çuv,
ıyt-bak- =
pıh-bar - 'gitmek' = pfr-'dönmek'
balık = pulı
bar 'var' = pur
bas-
=pus-.
baş = puşağız = şıvarvb.
a'nınkimi sözcüklerdedeğişmeye uğradığıdillerden ikisi de Yakutça veTuvacadır.
Tabii bu dillerdekideğişmeler a'lıtüm sözcüklereyansımamıştır.Budeğişim/gelişim sınırlı sayıdasözcüktekalmıştır.
ara
aş- 'aşmak,geçmek' ad 'ad, isim' kar
taş
OT kanat = Yak.kınat
yat- = sıt-(Dolgancahıt-),Tuv.
çıt-at- = ıt-'ateşetmek'
yafiak = Dolg.hıüak
kayna- = Dolg. kıyna(r)-ET adut, GT avuç= Yak., Dolg. ıtıs
Tü. yarış- = Dolg. hırsı 'koşu, yarış'
Yakutça ve Çuvaşça dışında a'nınküçük söyleniş farklarıyla çoğunlukla aynı olduğunugörüyoruz. Tabii Özbekçedekimi sözcüklerdebirazo'yayakın yuvarlak-laşmışbir
a
(A) olarak görüyoruz:bôstm
(=basım) 'basınç', baş(=baş) 'baş'. . Bunların dışında aile ilgili önemli bir nokta daa'nın Türkmence, Yakutça veHalaçça gibi Türk dillerinde anlam ayırt edici bir özelliğe sahip olan uzun
şekilleridir."
Yak. Trkm. HaL. Tü.
ara
iara
ha!lfa
as-
aş- aaş_at at aaı
bar
gar1.ca3r
tas
daş ı:aaşYeni Uygurcadai ünlüsünden önceeolduğunugörürüz: eçif- 'açılmak', egir
'ağır',
egiz
'ağız', eliş- 'alışmak',baş 'baş,kafa', ancak tli bir ek aldığında beş-i 'başı'vb.e:
e
ünlüsü dahabaşlangıçta yazımdaikilik gösterir. Bugün Eski Türkçedeki iki farklıe'
den gelene
sesleri düzenli olarak bugünyalnızAzeri alfabesinde gösterilir. En aykınörnekleri yineÇuvaşçadagörürüz:Çuv. ak- = Tü.
ek-akka = eke 'büyükkız kardeş' all = el
«
elig)alık 'kapı' = eşik
allı = elli
<
elig '50'kas- =
kes-kaş- = geç- vb.
4 Bu konuda bkz. Talat Tekin, Ana Türkçede Aslf UzunÜnlüler,Hacettepe Üniversitesiyayınları, Ankara 1975; Gerhard Doerfer,KJıaladjMaterials.Bloomington 1971.
.Yazımda birden fazla
e
bulundurnıaklabirlikte, hemençoğuTürk dilindekie
bazıküçük söyleyiş farklılıklanylabirlikte,yakınseslerdir. Bugün Eski Türkçeden gelen ikiayrıe'ninyazımave anlamayansıyanen iyi örnekleri Azericededir:Az. bel
=
belver-
=
ver-en
=
enet-
=
et-gece
=
gece vb.5Eski Türkçe ikiayrıe'den gelen sesler bugünkü Türk dillerinde yaiya da
e
ola-. rak görülmektedirola-. Tabii bu konuda bir tutarlılık sözkonusu, kapalıe
olarakad-landırdığımız eçoğunlukla iolarak, normal söylenişe sahip edeeolarak kul-lanılmaktadır. Oysa bu durunıbizimkonuştuğumuz Anadolu Türkçesinde tam bir tutarlılıksergilememekte,karışıkbir görünüm sunnıaktadır: örneğin kapalı
e
ile ol-masıgereken in- (en-),il 'şehir', git-, iv-sözcüklerii,ile söylenirken kimi örneklereile söylenir: beş,bel, ver-,beşik,gece,gibi.DiğerTürk dilleri ise bu konuda daha tutarlıdır:bir-vermek',biş,kiçegibi.
ez- es-elig'50' et elt-'ıletmek'
=
= = = =Ünlüler konusu daha uzatılabilir. Ancak biz son olarak Yakutça, Tatarca ve Başkurtçanın özelliklerinedeğinmekistiyoruz. Yakutçada Ana Türkçeden gelen uzun
e
veoünlüleriikizleşirler:bies«
*beş'5'),bier-
«
*ber- 'vernıek'),kiehe
«
"keçe 'gece'), sie-
«
*ye- 'yemek'), küö!J«
"kôk 'gök'), küöl«
*kol'göl'),tüört
«
*tort), tüös«
*toz'esas').Tatarca ve Başkurtçada ise i'lerkısabir e,u/ü'ler de kısa bir o/ö ünlüsüne
dönüşürler, asıleveo/öünlüleri ise bugelişimintersini izleyipiveulüolurlar, bu değişinıiTatarcadan bir-iki örnekle gösterebiliriz:
Tat bel-
=
GT bil- Tat ker-=
GT kir- 'girmek'baz = buz
iz-bor-
=
bur- illebarın = burun
is-bol- = bul- 'olmak' it
bat = but
ilt-5 Bu konuda bkz. Emine Y. Ceylan, "Ana TürkçedeKapalıeÜnlüsü", Türk DilleriAraştırmaları
(1)1991: 151-165.
yot- = yut- yöz = yüz 'yüz, çehre'
toman = tunıan 'duman' böten = bütün
toy- = tuy-'duymak' dönya = dünya<Ar.
tot- = tut- bül-
--
böl-tul- = tol- 'dolmak' bül- =
böl-tufi = ton 'don,donmuş' tön = tün 'gece'(=Tü. dün)
1.2. Ünsüzler
Ünsüzlere de kısaca başlıklarıyla değinecek olursak, Türkçede, Eski Türkçe döneminde var olan ünsüzlerşöyledir: b, ç , d, g,k, ı. m, n, n,
n
p, r.s, ş,t, y, z. Bunlardan d, g,1, m, n, n,n,
p, r, ş, z ünsüzleri sözbaşındagörülmezler, sadece söz içinde ve söz sonundagörülürler.b ünsüzü hemen Türk dillerinin tümünde baştab- olarak görülür, baş, boş,
boya, büyükgibi. Azeri ve Anadolusahasındaise (Gagauz dahil) bol-,eylemindeki
b- düşüp 01-;bar,
bar-,
ber- eylemlerinde de v- olurken (var,var-,
ver-)diğerlerinde bu durum çoğunluklakorunur. Tü. ve Az. sözcüklerin kimisinde
p-olur: Tü.pişir-, parmak, pars, pusu, pire;Az.pozmag, pusmagvb. Sarı Uygurca-da ise ETb-ünsüzü m-,p- ve v-olnıaküzere üç ayrı ünsüzle gösterilir:pız 'biz',
peri 'beri',pıt- 'bitmek',pırıngo 'önceki(bururıkı)',par- 'varmak,gitmek',puka
'boğa',pagır 'karaciğer',paka'kurbağa', nııla 'çocuk, bala'(Kaşgarlıbala),
min-'binmek', var'var',var-'varmak',ver- 'vermek', vol-'olmak'. Çuvaşçave Ha-kasçada söz başıb-ünsüzükurallıolarakp-olur: Hak.pasha 'başka',paza'sonra
«
basa)',pazatı 'başak',pôzik'büyük' vb. Türkçedışındaki çoğuTürk dilindeb-ünsüzünün -n,-iı komşuluğundam'yedönüştüğünügörüyoruz:ben> men, bin=>
min, min, beniz =>nıeiıiz;burun> murun 'ön, önce'; bu yönüyle Türkçe diğer Türk dillerinintümündendaha eskicil bir özelliksergiliyor,
Söz içi ve sonunda ise ET'den gelenbsesleri volur: ev, av,ıavar>-
davar,
sav, evirmek, yalvarmak vb.Oğuz grubu ilediğerTürk dilleri arasında farklılıkgösteren birbaşkases ise
k-'dir: ön ünlülerin, yani
e,
i,Ü, öünlülerininyanındabuk-sesi çoğunluklag-'yedönüşmüştür:gel-, gôr-, gir-, giil-, giy-, güzel, gez-gibi, Anadoluda ise bugelişnıe daha dayaygındır: gendi,gişi,geçi vb.DiğerTürk dillerinde ise bu örnekler hemen hemen daimak-iledir. Kalınünlülerinkomşuluğundaisek-ünsüzleri diğerTürk dilleri ile uyumluluk gösterir: kalın, koş-, kul, kulak, kısa gibi. Oysa diğeriki büyük Oğuzdili bu konuda AnadoluOğuzcasıile uyuşmaz, bu dillerde a, ı, u, o
ünlülerininkomşuluğundadak- > g-olur, tıpkı çoğuAnadoluağzında olduğugibi: gapı, gol, gl/ş, ....vb.
Diğerdillerle aramızdakibirbaşkases farkıda, yazıdave söyleyiştebizde ve Azeride(Çuvaş,Gagauz dahil)iıünsüzü yer almazken,diğerlerinin çoğundabu se-sin görülmesidir: Tü., Az. bin/min diğerleri miiıtmuiı; Tü. bana,diğ. maiıa, Tü.
son,diğ. soiı vb.
Türkçe ilediğerTürk dilleri arasındakiönemli ses olaylarındanbirisi de ET
-d-, -dünsüzlerinin durumuyla ilgilidir. Örneğin ET -d-, -d,Tü., Azeri, Trkm., Kzk., Kır.,YUyg., Tat., Kum., KarçBlkr., Gagauz, Nogay gibi Türk dillerinde
-y-,-yolarak görülürken (ETadak=ayak> ayah> ayag; ETtod-=doy-> toy-;ET adıg
=
ayı>- ayıv,ayuv,ayü,eyik vb.)Çuvaşçadai'(ETadak=
ura,ETadıg=
url),Yakutçada t(ETadak=atah), Hakas, SUyg. ve bazı komşu lehçelerde z(azab)
olnıuştur.ETdünsüzüTuvaca ve Halaççada düzenli olarakkorunmuştur.Tuvaca:
kıdıg 'kıyı', ıdık<ıduk 'kutsal',çadag <yadag'yaya', adıg 'ayı'; HaL. hadak
'ayak',hadru'ayrı',ked-'giymek'.
Ayrıca sözbaşıy-'nin görünümü de önemlidir. Az., Özb., YUyg., Trkm. gibi kimi Türk dillerinde bu ses korunurkenKırgızcadadüzenli olarak c- (caş,caz-, cay
'yaz', carım,eel 'yel, rüzgar', cer),Kazakçadayazıdilindej-,diyalektlerde ve özellikle Çin eğemenliği altındakibölgelerde c-(jasıl,je-,jür-vb.), Hakasça'da(çag
'yağ', çazag 'yaya') ve Tuvacada ç(ça'yay',çajıt 'sır,giz' <yaşutgizli, saklı', çarım 'yarını),Tatareadakarışıkolarak c- ,...,y- (ciiı'yen, kol', cı/ı 'sıcak, ılık', cır 'şarkı, ır/yır'),Yakutçada s-(sas
<
yaz'bahar',samir,
sir, sie-, suol,süreh,
suoiı.,Çuvaşçada ş- (şIltIr 'yıldız', şimtl 'hafif
<
yürıül, ştmir 'yağmur', şinI'yeni ') olur. Kimi küçük diyalektlerdedz-,vb. gibi sesler de görülür.Kimi Türk dilinde ötürnsüzünsüzleriki ünlüarasındabazenötürnlüleşirlerken
bunlar bizdeolduğugibikalır:Tü. ata,Hak. ada;Tü. dokuz,Kzk. togız;Tü. ekin,
Kzk., Kır.egin,çok heceli sözcüklerin sonundaki ünsüzler iseayrıbir konudur.
2.
YapıbilgisiYapıbilgisine,yaniçeşitlieklere gelince, bu konudakifarklılıklaresas olarak seslik farklara dayanmakta.Bunların dışında baştanberi ayrıolanşekillerde söz konusu, özelliklezanıan eklerinde. Örneğin şimdiki zaman eki Türkçede özellikle son iki
yüzyılda-YOl'.veya-IyorşeklihdeikendiğerTürk dillerinde tamamenfarklı eklerle-dir. Hemenyanıbaşımızda,lehçe olarakadlandıracağımızAzericede-Irşeklindedir: gelirem, gôrürem,deyirvb. gibi.
Özellikleçağataycanın devamı olan yazı dillerinde durum biraz daha farklı olup
-al-eiledir: menkôremin,siz kôresiz, senkôresiiı,ol kôredi, biz köremizvb.
Yapım ekleri ise her dilin kendi seslik gelişiminegöre çeşitli şekillere
bürünmüştür.ÖrneğinEski Türkçe döneminde dörtşeklibulunan-lıkl-likekinin
dece Kazakçada önceki ünsüze ve ünlüye bağlı olarak 12değişkeni vardır: [eo-daldık, ulttık(=ulusluk),sovyetttkvb.Kırgızca,Hakasça, Tuvaca, Yakutça vb. dil-lerdedeğişken sayısıdaha dafazladır.
Çoğuleki-lar/-leriçin de benzerşeysöylenebilir.Kazakçada -larl-ler; -tarl-ter,
-darl-der olurken(baydar'zenginler, baylar'.jigitıer 'yiğitler',kandar'hanlar,
ha-kanlar',joldar'yollar',
ôzender,
janaktar , tilder'diller'), Kırgızcadaise dudak uyumunun da devreye girmesiyle busayıiki katına çıkar:(-larl-ler, -lorl-lôr,-tart-ter,-torl-tôr, -darl-der,-dor/-dör)
Yakutçada busayıdaha dafazladır:bôrôlôr< börüler, oronnor'yataklar'<
orun-lar,ohohtor'sobalar, ocaklar' örneklerindeolduğugibi.
Çuvaşçada ise bugünkü Türk dil ve lehçelerinde bulunmayan başkabir ek görülür,
-sem
vedeğişkenleri:simah-sem
'sözcükler',tinls-sen
'denizler',şinsene 'erkekler, insanlar'; aynıeki bugünkü Çuvaşçanın akrabasıolan Volga Bulgar-casında-semne
olarak buluruz: 'uiamasemne'din bilginleri, ulemalar ',mescidsemne
'mescidler'.Önemli bir fark da kimi dilbilgisikitaplarındamasdar(infinitiv) diyeadlandırılan ve eylemi gösteren eklerde görülenfarklılıklardır. ÖrneğinKazakçada bu ek eski bir
-g ekinden gelen -v iledir: aytuv 'söylemek', bildirüv 'bildirmek', pisirüv
'pişirmek'gibi.
Kırgızcadaise bu-ıggrubu üveya
II
olmuştur: körıı«
kôrü-g
'görmek'),caşo«
yaşa-g 'yaşanıak'), işto«
işle-g 'işlemek, çalışmak) Trkm. Türkçedeki gibi -makl-mek, Özb. -môkTuvaca
-art-er:
tıvar<tap-ar'bulmak',çıdar<yat-ar'yatmak',çonar<yon-ar'yontmak',doiıar
<
don-ar'donmak',kefil'<
kel-ir'gelmek' gibi.Değinilmesigereken önemli bir özellikdekoşaçlardır.Türkçedeçoğunlukla
dur-eylenıinden gelişen-Dlrı-dut-dir,-durl-dür, -tut-tir,-ıurl-türı kullanılırken diğerdil ve lehçeler bu konuda biraz daha çeşitlilikgösterirler ve bugünkü Türkçededur-,
yat-, otur-veyürü-olaraksöylediğimizeylemleri kendi ses özelliklerine göre
kul-lanırlar. Örneğin Kır.,Kzk.(tur-, caı-Ijat-, oıır-,cür-Ijür-)vb.
HenıentümTürk dil ve lehçelerinde,ÇuvaşçadanYakutçaya, ortak zaman ekleri-ninbaşındakesingeçmişzaman eki yani -dü-di ve rivayet kipi -mışl-mişbulunur:
Çuv.-tü-ti, -çü-çi:şıratitm.şırattin, şıratçl(yazdım, yazdı, yazdı)vb.
'geldim', alıata 'yedi (= aşadı)", siete 'yedi', totto 'doydu', sünnum 'yundum, yıkandım'; -mış/-miş: tüspüı
har
'düşmüşkar', toiınıuı küöl'donmuşgöl'Kısacaad ve eylem çekim eklerinden de bir-iki örnek vermek gerekirse şunları söyleyebiliriz. Hemen hemenTürk dillerinin tümünde ad çekimiaynıdır,enazından kökenitibarıyla aynıek veya sözcüklerledir. ı.
,
2.
kişinintekil veçoğulçekimleri yine ilgilikişi adıllarının ckleşmiş şekillerinden başkabirşey değildirler:ı. kişi: Az. -aml-em Kzk. -plnl-nılıı, Kır. -mlllln, Tat. -mln, Özb. -men,Trknı.
-dlrln, Uyg. -men:Kazakpın, Kırgıznun.Tiirkmendirin ....
2. kişi: Az.
-sanl-sen,
Kzk. -sliıl-sliı, Kır. -slttlti. Tat. -sliı, Özb.-sen,
Trkm. -(dlrısiiı. Uyg.-sen:Kazaksıiı, Kırgızsıiı, Türkmendirsin ...6İyelik, durum ve eylem çekim ekleri için deaynı şeylersöylenebilir: Örnek dil olarakYakutçayıele alacak olursak, ı.i.e.-nı(töböm),2.i.e.-iı(töböft), 3.i.e.
-al-e, o, -tai-te. to/-tö: tôbô-tôtepesi', uol-a oğlu',et-eeti', Durum ekleri: Dat.-kal-ke, -kol-kô, -gal-ge, -go/-gö, -bal-he,-hot-iıô: tıa-ga,bôrô-gô, uol-ga, küôl-ge,
muos-ka, atah-ha,Akk.-ıııl-ni. -ı/-i.
Eylem çekimi (Yak.),-bUn: ahi-bın 'yiyorum",slbin'yiyorum', istim "içtim",
bullum 'buldum', sünnum '=yundum, yıkandım',vb.; Kzk. kelip-pin, -siiı,-ü,
-piz, -siiıder,-ti;kelgen-mln, -sliı, ~, -blz,-sliuler.
Kzk.: lyelik-m, -ll,-tsıl:Gen. -dltlnliı, Ak.-nl,-dl, -tl; Dat.
-gal-ge,
-ka, -ke;-dal-de, -tal-ıe;AbI.-DAn
Bu benzerliklerdışındabugünküTürkçedeolmayan, ancak Eski Türkçedevarlığı bilinen kimi ekler de çeşitliTürk dil ve diyalektlerindegörülür.Örneğin sayı ad-lannda topluluk bildiren-(A)gUhemençoğuTürk dilinde bugünyaşanıaktadır:Kir.
eka, üça,Kzk. ekev, üşev, törtev,Tat. ikev
«
ikegü,üçegü
vb.), Özb.üçelesi,
üçelevivb.
Türkçe ilediğerTürk dil ve lehçelerininkarşılaştırılmasındayukardaki sesler (a, e, b vb.) için söylenenler sadece bir-iki kısa başlıktan ibarettir. Elbettebunların dışında daha söz etmediğmiz çeşitli özellikler vardır. Bunların tümü ancak karşılaştırmalıbir dilbilgisinde elealınabilecektürdendir.
6Krş. KarşılaştırmalıTilrkLelıçeleri Sôeliığii (KılavuzKitap)i.KültürBakanlığı yayınları, Anka-ra 1991, çekim ekleri konusundakitabınsonunabakılabilir.
3. Söz
Varlığıve Anlambilimi
Türk dil ve lehçeleri arasındaki yakınlıklarınveya uzaklıkların başında söz
varlığındakibenzerlikler veyafarklılıklargeliyor. Türk dillerinin sınıflanmasında
eski coğrafi yöntemin yerine seslik ölçülerin kullanılmasıgerekirken, söz varlığı
konusunda coğrafi öğc ön plana çıkıyor.Bu konuda belirleyici öğe bağlıolunan
kültürçevresielir (elin, politik yönetimşeklivekomşuhalklar gibi). Sözvarlığındaki farklılıklardahaKaşgarlıdöneminedayanır:"ündür-: teiıriot iiııdiirdi,... Uygur-ca, bunu Oğuzlarbilmez."7 ..."et-: OğUZCel. Oğuzlarbir şey yaptıklarızaman ~I
etti sözünü kullanırlar. öbür Türkler
(.S.w
kıldı dcrler.:" Sibirya'nın kuzey'vegüneyindekiTürk dillerini örnek olarak ele almakgerekirse, bu çevrede hemen he-men Arapça, Farsça sözcük veya Islamlığaait ıcrim -Ar. mal, 'araki,Far.pa/ad>
Yak. bolot'kılıç'gibi bir iki örnek dışında- bulunmaz.TersineŞamanlığa,Budizme ve RusişgaliylebirlikteHristiyanhğaait balı kökenli sözcükler daha çoktur.
Budillerde Moğolcadan alınmasözcükler de önemlibiryertutar. Daha kuzeyde,
Yakuıçada ayrıca Tuııguzcadanda hayli sözcük ahnnuşur.
Güney Sibirya dilleri ile Kuzey Sibirya diliOhU1Yakuıça arasındayer alan
Tuvac-aelan bu konudaörnekler verebiliriz:
E'F'dcn gelen kimi terimler, başkı, ııonı 'kitap '. Bol sayıda Moğolca sözcük:
azıra-<asra-'beslemek'. biji-<Mo. biçi-<ET biti- 'yazmak',makta- 'övmek',
nıergen'iyi, güzel',neme-'eklemek', tôle-'ödemek',bora'boz',möge'güçlü',
biidene 'karga'vb.
Türk dil ve lehçelerindeçeşitlisesfarklılıklarıylaor.ak sözcüklerden sadece
bir-kaçı:
Tuvacadanönıekler:bu~bo,bıza 'buzağı',duruya'turna', dür-'dürmek, katla-mak',kınıçı 'kamçı',oyna-, ôren- 'öğrenmek', sös'söz',uzun
Yak.: satl'yaya', ahl'acı',ütüö'iyi',atlı' 'aygır'.ili'el'
Rusça üzerinden de bu dillere çoksayıda batıkökenli sözcükgirmiştir:
zavod'fabrika'.jurnal'dergi' ,minister.monarhiya,ob/as'bölge',partiya, plan, rayon'bölge',revoluısiya,teatr. tehnikvb..
Farklı sözcükler veya farklı anlanılarasahip olanlar içinse yine Tuvacadan
aşağıdakiörnekleri verebiliriz:
7 DivanüLııgaı-iı-Türk Tercümesi, Cilt I, 225. 8 DivaniiLııgal-if-TürkTercümesi, Cilt I, 171.
Kinıi sayısözcüklerifarklıdır: dôrıen'40',bejen'elli',aldan'altmış'gibi. çoğusözcük ET'deki anlamlarınıkorur: kôk 'mavi',ordu 'saray', orun 'yer',
ökpe'ciğer',ört'ateş', torgu'ipek',tôrü-'doğmaktüremek'.
Kimi farklı birleşiklerle,eklerle yeni sözcükler yaratılır:nom ündürer çel'
'yayınevi(=kitapçıkartanyer)', ya da bizdeki'çağlayan; şelale'yerine Türkçe bir sözcük:ujar
<
uç-ar.Bizde bulunmayan veya farklı kullanımasahip olanlar: ayıt-;on, soguş 'savaşmak',tart- 'içmek',at-'ateşetmek"?
HemenyanıbaşımızdakiAzerice ve Türkçeninsözvarlığındakifarklardan, benzer-liklerden bir kaç örnek:
Tü. işçi: Az.fehle (Kzk. jumısşı, Kır. cumuşçu, Özb. hadim,Tuv. işçi)
para:Az.pul(Tuv. akşa,Kzk. akşa, Kır.akça)
savaş: Az.herb
başka: Az. özge,(başka Özb.,Uyg., Tat., dial, Tuv.) kendi:öz-i(Tuv.bot,Hak. pos)
güzel: Az.vd.yahşı
geç-, geçir- :ôt-, ôtürmek
sokak/cadde: aıyaban,maşınyolu(Tebriz),küçe, prospekt
Kimi sözcükler de tanınmayacakderecedefarkhlaşırlar:Tü. yaya=ETyadag=
Kır.
co
gibi.Türk dillerininsözvarlığındakiortakyabancısözcüklerin hem ses henıanlamca
değişik kullanımlarıgörülüyor: (Ar.
»
Tü.fatiha, Kır. bata,Kzk. patiyha; cevap,Kzk. javap (kayıt-), Kır. cop; günah, Kzk. küne,Kır. künô; hüküm, Kzk. ükim,
Kır. öküm; kafir, Kır. kapır'islam dinindenbaşkadindeki adam' (Kırgızdilinin
tuşündürmô sôzdügi,Frunze 1984);fikir,Trkm.pikir.Bizdekidolandırmakeylemi ile Azeridolandtrmak'ıkarşılaştırırisek, bu eylem Azeride'çıkartmak, hazırlamak' anlanııyla geçer. Örneğin Almanyada yayınlanan "Baykuş" adlı Azerice derginin içindeşusöz yer almaktadır: "Bayguşdergisinidolandıranlar...", oysa bu eylem bizde çok dahafarklıbir anlama sahiptir; özellikle mecazanlamıolumsuz bir içerik
taşımaktadır.
Deyimleri, atasözlerini karşılaştırırisek, benzerlikler, özellikle İslamkültür çevresinde daha da artabilir. Yeni Uygurcadan bir-iki örnekle yetinelim:
9 Tuvaca örneklerşuan yaymahazırlamaktaolduğumuz"Tuvaca-Eski TürkçeKarşılaştırmalı Ses-bilgisi" veTuvaca Türkçe Sözlük'tenalınmıştır.
menmüşükiimnübuyurdum,müşüküm kuyruknı"it ite, it dekuyruğunabuyurur" mollanın
küganini
kılma degeninikıl "hocanın dediğiniyap,yaptığımyapma"SUI1lkörmeyiştansalma"suyu/dereyi görmedenpaçayı sıvama" taş tüşkenyeride ezizlO"taşyerindeağırdır"
kadır kişikoy öldürür,acız kişiçüce horaz"zengin koyun, fakir ise ancak piliç ke-sebilir"
5. Tarih,
Coğrafyave Alfabe
KısacaTürk dilleri içinkullanılanalfabelerden ve özelliklerden söz etmek gerekirse, esas olarak günümüzde Türkhalkları ağırlıklıolarak üç tür alfabe ileyazmaktadırlar: ı. Latin, 2. Kiril, 3. Arap kökenli alfabeler. Alfabe sorunu oldukça karışıkbir görünümsunmaktadır.Her ne kadaryabancıkökenli sözcüklerden kaynaklanan bir-iki küçükyazımsorunu varsa da (kar 'kazanç, katip/katip, mana/müna vb. gibi), en uzun sürelikullanımasahip olanıve Türk dilleri için en uygun, enkolayolanıLatin kökenli bizim alfabemizdir. Kiril alfabelerinden ise yine entutarlıolam Azerbaycan alfabesidir. Bu alfabede her Azeri sözü kendi alfabesiyleyazılırve Rus alfabesine ait harflerkullanılmaz. ÖrneğinRus alfabesindey (R)ünsüzününyanısıra, yineyile başlayantek harftenoluşanikiz seslervardır,ya (s),ye(e),yo (e),yu (LO) gibi, çoğuTürk dilinde gereksinim duyulduğundabu harfler ya, ye, yo. yö, yu ses öbeklerini göstermek içinkullanılmaktadır:Türkmence: epIyerı,ama-/yaşa-I, IOpT
Iyurt/,
eRlöyl
'ev', (ancak datif eki ile yazım tamanıen değişir) eelöyel
'eve'; Özb.: eıci
yak/,
IOTMOl{ /yutmak/, eTTHIyettil
'yedi (7)', TaRepJIaMOl{Itay-yarlamak/'hazırlamak',Tat.: asx
layakl,
OjITloyatl
Out, ar, haya', KYjIaH /kuyan/ 'tavşarı', csıep Isıyırl 'sığır',eJIlyı1/ 'yıl'(oaar, csıasıp.KyRaH olabilirdi) vb. Oysa Azeriler bu ses öbekleriniyiçinkullandıklarıj harfini ilgili ünlülerle bir araya getirerekkullanmaktadırlar: japnarIyarpagl
'yaprak', jOJIlyo1/,
je.ll.llH/yeddi/ 'yedi (7)' gibi.Kazakça
ise oldukçafarklıbirgeleneğesahiptir, özellikle-vve-uv, -iiv(y ile),-ıy. -iy (H) ses öbeklerinde: anylaluvl 'almak, alma', iazıey
lizdevI
'= izlemek', casıpy Isıyıruvl'=sıyırmak',KHiM/kiyiml 'giyim'.Bunların dışında
n,
q(k),g
harflerininyazımındada birlik görülmez, II içinli,Hr;g!giçin r,i};q(LS:) için Kb, l{ harflerikullanılır.
Hemenşunuda belirtelim, kimi diller bugün birden fazla alfabeyleyazılmaktadır: Azeri bugün hem Kiril hem de latin harflidir. Kuzeyde Kiril alfabesikullanılırken 10 Gunnar Jarring,The Moen Collectionof EasternTurki (New Uighur) Proverbsand Popular
Say-ings. Lund 1985.
(Güney)Azerbaycanda Arapasıllıbir alfabekullanılmaktadır.Uygurca, Kazakistan-da yaşayan Uygurlarca Kiril harfleriyle, Uygur ülkesinde ise Arap harfleriyle yazılmaktadır.BenzerşekildeKazakça da her iki alfabe ileyazılmaktadır.
Toparlayacak olursak, Tiirk dil ve lehçeleri coğrafyadantarihe, politikyapıdan bağlı olunan din e göre kimi durumda çeşitli benzerlikler, kimi durumda da farklılıklar göstermektedir. Bizim için anlaşılması güç olan bir başka dilin konuşuruncakolay (Başkurtça ~ Tatarca), bizim için anlaşılması güç olmayan (Azeri) birbaşkadilinkonuşurunca anlaşılmasıgüç(örneğinbirKırgıziçin Azerinin durunıu) olmaktadır.Alfabelerinfarklı oluşuda elbettekarşılıklı anlaşmakta bazı so-runlaryaratmaktadır.Ancak bu ikincil bir sorundur. Son olarak da bir fikir vemıesi açısıdan çeşitliTürk dil ve lehçelerine aitkısabir metne yer veriyoruz:
Azeri:
UzagŞimal halglarınınheyatınecedeyişiIdi
Vetenimizucsuz-bucagsızdır.Onun cenubunda havalar isti keçir, güneş parlayır, şimalındaiseşahta olur ve soyug külekler esir.
Türkmence:
Çetkidemirgazıgni halglarmıfi durmuşunehili özgerdi
Bizninvatanınmızörenuludır. Günortasında ıssıbolyar günyagtı şöljlesalyar.demirgazıgında bol-sa ayazbolyar.sovuk yellerövüsyer,
Tatarca:
Yıraktönyak balıklarının tormışıniçek üzgerde
Bezneü Vatan bik zur. Könyakta esse, koyaş nurları balkıy,etönyakta salkınlık [ıökemsöre, açı
ciller ise.
Hakasça:
IrabbıSeverdegiçorınarnıii çurtazıljaydialıs{'argan
Pistiii rodina ilbek.Üstünsarıhizig,künçarıh çarıtça,çealtınzarıhsöhtarturça,söhçiller polça. Tuvaca:
KıdıkıSofiguçüktüii ulustarının anudıralıkançar öskerilgenil
Bistiütören çurtuvusmagadançıgulug. Mumü çügündeizig,[ıün çılçırıktaldır çırıpturar, asoügu çügünde sökbolup,çıvarlıgbattarljadıpturar.
çuvaşça:
İnetri Şurşlrti [ıalfhsen pumışi mirıle ulşınnf
Piteh tepısfkpirlntlvaı~ şlrşıv, Kfrıtfrta şını],bivelşuti kuşayfmfhtarat, şurşlrtevaraşartlaına siviseniüraşşlsivişilsem vireşşi.
Türkçe:
Uzak Kuzey halklarının yaşamı nasıl değişti
Yurdumuz uçsuzbucaksız(derecedebüyükıdır.Güneyinde havalarsıcakgeçer,güneşparlar, kuzey-inde ise kuru vesoğukrüzgarlar eser.
SEÇME KAYNAKÇA
Baskakov, N.A., TheTurktcLanguagesofCentralAsia: Problems of Planned Cul-tl/re Contact.(Foprosı Yazıkoznaniya, Haziran 1952'den çeviri). Oxford, 1960
Deny,J., K. Gronbech, H. Scheel, Z.V. Togan,(yayımlayanlar)Philologiae Turci-cae Fundamenta. Wiesbaden 1959.
Dilaçar.A.,Türk Diline Genel birBakış.TDK, Ankara 1964.
Golden, PeterB., An Introduction to the History of the Turkic Peoples. Turcologi-ca, Band 9. Wiesbaden 1992.
Karanıanhoğlu, Ali Fehmi,Türk Dili. ....
Menges, Karl H.,The Turkic Languages and Peoples.Wiesbaden 1968.
Rasanen, Martti,Materialien zurLautgeschichıeder
türkisehen Sprachen.
Helsinki 1949.Rasanen, Martti, Materialien zur
Morphologie
der türkisehen Sprachen.Helsinki 1957.Rasanen, Martti,llersuch eines etymologischen Wörterbuchs der Türksprachen.
Helsinki 1969;II Wortregister 1971(I.Kecskemeti).
Şçerbak,A.M.,Sravniıelnayafonetikatyurkskilı yazıkov.Leningrad 1970.
Tekin, Talat, HA New Classification of the Turkic Languages'', Türk Dilleri
Araştırmaları1991, Ankara 1991: 5- 18.
Tyurkskiyeyazıki. Yazıkinarodov SSSR. II. Moskva 1966.