B. Haberler,
DeğinilerTürkDilleriAraştırmaları3 (1993):285-288
Halaçça
h-
'nin
DiğerTürk Dillerindeki
Karşılığı
Üzerine
Gerhard Doerfer(Göttingen)
Bu konuyadeğinmek isteyişiminsebebi Gürer Gülsevin 'in TDAY Belleten 1987'de (Ankara 1992, 173-20Q)yayımlanan kendine özgü makalesidir. Konu, Halaçça h- ünsüzünün değeri ve çuvaşça'da sözbaşında nasıl görüldüğü üzerinedir. Sayfa 174'te G. şüpheli bir şekilde "HaL.'nın Eski Türkçe özelliklertaşıdığını sistemli (?!) bir şekilde ortaya koyan"ın ben
olduğumubelirtirken, s. 175'te benim için "seçmelik" ve "görmezden gelme" iddiasınısarf edip s. 177'de de "tahrif'yaptığımıöne sürüyor.
G. s. 174'teHalaççayıbilimdünyasınailktanıtanınMinorskyolduğunu belirtiyor.' Ancak Minorsky'nin malzemeleri (s. 178 vd.)h- - sıfır olayında (= sözbaşıünlüsü) tutarlılıkgöstermiyor, örn. hottuı - ottuı '30'. Minor-sky'ninçalışmasına dayanıyor olsaydık,G. yukarda öne sürdüklerindehaklı
olabilirdi. Dahası,G. benim "Materialien zu türk h-", UAJb 1981,93-141
adlı makalemden alıntıladığı 7. dipnotu ya hiç okumadı (= seçmelik, görmezden gelme), ya daAlmancasının yetmezliğinden dolayıhiçanlamadı.
Ben sözü geçen makalede Minorsky'nin verilerinin büyük bölümünün güvenilmez ve çoğunluğununbirOğuzboyu olan Pougird 'li birkaynağaait
olduğunu, dolayısıyla söz konusu örneklerin kesinlikle Halaçça
olamaya-cağını göstermiştim(s. 100-103). BuOğuz Minorsky'yediydrik'deriz' (öz Halaççahayimiı)veya özHalaççası bı. ekki, tôrtolansayı adlarını bir, iki, dörtolarak aktarmıştır. EğerG.bir, iki, dörtgibisayı adlarınıHal. olarak ka-bul ediyorsa Türkiye Türkçesinin de Halaççaolduğunusöyleyebiliriz.'
Halaççada /h-I :/sıfır-/ dağılımıgerçektentutarlılıkgösterir,-i- önündeki 1.Doğrusuise 11. yy.'daKaşgarlı Mahınüd'dur.
2. PougirdOğuzcasıiçinkrş,G.Doerfer, W. Hesche:Südoghusische Materialien aus Afgha-nistan und Iran,Wiesbaden1989,harita5.6. 1969'da Ha1acistan'ayaptığımızgezide Pou-gird'de sadeceOğuzları bıılrnuştıık, da1ıasonraMosayyeb Arabgol ile orayabenzerşekilde
286 GERHARD DOERFER
y-'li "istisnalar" ise her halukarda GüneyOğuzcasınınetkisi ileaçıklanabilir, krş. Grammatik des Chaladsch ("Grammatik"), Wiesbaden 1988, 92.s. ve Lexik und Sprachgeographie des Chaladsch, Wiesbaden 1987,292. ve 318. sayfalar(örneğin, Oğuzetkisialtındabulunan bir bölgede görülen
yiraq
şekli, 505. madedehiraqolarak görülür.). Burada dilcoğrafyasınıgöz önünde bu-lundurarakçalışmakgerekiyor: Kuzey'de Halaççayıçevreleyen Tati, Farsça veOğuzca'nınetkileri göz önünde bulundurulmadanyapılacakbirirıcelemede Halaççayı ayırtetmekkesirıliklemümkündeğildir.G. 175. sayfada HaL.
/ha-I
ile runik yazılı ETLa-I
.arasındaki ilişkiyedeğiniyor. Benim yöntemimiçirıburada da "seçmelik"suçlamasında bulunuy-or, ben burada (1) Hal.
lhö-I, /ho-I
vb. hecelerinin ET karşılıklarınadeğinmemiş,(2)dahasıTDAY-B 1973-1974'te ET"ş-"
=
laş-fve "b"=lavl
bilerek elealmamışım,aynca HaL.Ihaş-I değilde!aş-I imiş. Cevabım:(1) Ru-nikyazıdala!
ünlüsünün çizimilöl, 101
gibiünlülerirıçizimlerinden tamamen farklısorunlar içeriyor. Yuvarlak ünlüler sözbaşında düzenli olarak yazı lırken,....işareti sadeceI-al, 1-3/
ünlüleri içinkullanılmakta,aynca "tam" 'du-var' sözcüğündeI-a-I
içirıve arasırada la-Iiçin, yani "at" 'ad.Isim',"açı-)" 'acıkmak,aç' Hal.latl, laç,
açu-Isözcüklerinirı yazınıında kullanılmaktadır; bunakarşılıkHal. /ha-/'ya denk gelen .... aslayazılmaz; kaldıki burada söz içi biricikörneği, istisnasıItam/
olan .... ilela/,nınrunik metinlerde gösterilmesi hiç dealışılmışbirşey değildir.Oysa "a-" 9 defa görülür, 5'i "aç(-)"içirı,"ç'" şeklirıde değil;4 tane "at"şeklin~ karşılık20 tane"t"iletanıkbulunur,kaldı ki bunların bir kaçı henüz açık değildir. Birbaşka deyişle, örneğin"0-","ho-", "to-" (benzerşekildeuzunünlülüşekiller)isesözbaşıveyasöziçinde olupolmadığına bakılmaksızındüzenli olarakyazılır.2.si:Hal.laş-I şeklirıden 1973'te habersizdim,dolayısıyladaKhalaj Materials(Bloomirıgton1971)adlı
çalışmadabu örnekyeralmadı; 1981'de (s. 97 ve 111) ise bu verigereğirıce göz önündebulundurulmuştur, G. bugerçeği alışılmışseçmelik yöntemi ile atlamıştır; öte yandan
lavl
'ceylan, ahu' sözcüğü biraz karanlık, dahası Oğuzcanınetkisialtındabulunan bir örnekte,o da sadecebir kez görülür, do-layısıylaFarsça ahnsözcüğünebenzetilerek ortayaçıkmışbirşekilde olabilir. Kaldı ki Hal.lavl
Ana Türkçe bir şekil olsaydı bile, .... işareti ile "aç(-)" yazımınınHal.'da düzenli olarakfa-I'ya denk gelirkenIha-I'ya denk gelmeme-sirıi açıkbir tesadüf olarak nitelendirmenin mümkünolamayacağı gerçeği 3. Izleyen bölümlerde""işareti yazımı,/ / çizgiler de sesbirimi (Phoneme) gösterir.HALAÇÇAH-'NlNDIGER TüRK DnLERiNDEKIKARŞILIGIÜZERiNE 287
değişmeyecekti. Kesin olan bu tür yazış şeklininrunik yazıda isteğe bağlı
olduğu,genellikledeğilde sadece bir defa, o daaçıkbirşekildezorunluluktan dolayı kullanıldığıdır, krş.
Ie/(seyrek olarak /e!) için
"sıfır"- "i"değişkenliği,/i-I
için "sıfır" - "i-" vb., bkz. Talat Tekin:A Grammar of Orkhon Turkic, Bloomington 1968.Dolayısıylatezimden vazgeçmem için ortada geçerli her hangi bir sebep görmüyorum: Runikyazıda/ha-l
=
"sıfır",ta-j=
"sıfır"- "a_"kuralı geçerliliğini korumaktadır.
177. sayfaya gelince, benim çoktandüzeltmiş olduğumbir yanlış ile, 1973n4'te Hal. ağir 'ağır'vehağru- 'ağrımak' şekillerini birleştirmemleilgili olarak uzunuzadıya yapılan açıklamalargereksizkaçıyor.' Burada G. benim
yaptığımdüzeltmeyi atlamakla bana yönelttiği tahrifsuçlamasını doğrudan
kendisiişlemişolmuyor mu?
G.'in s. 179-198arasında tartışmakonusuettiğisorunlara gelince,bunları
mümkün olduğunca kısageçip temkinli olacak, G.'in buişeyenibaşlamış bi-risine özgüyanlışlarından dolayıbunlardan sadece birkaçınınçürütülmesi ile yetinecek,Çuvaşçayaisegirmeyeceğim.Bu dilin ses tarihifazlasıylasorunlu ve zor. Nauta şu sıralar çuvaşçaünlüler konusunda kapsamlıbir çalışma hazırlamakta. Bu konuda sadece kesin olarak bilinenleri söyleyeceğim.
Gülsevin'in can sıkıcı, faydacıüslubu içinseÇuvaşçakonusunda biraz ace-leye gelmiş diyebiliriz. Bu nedenle G.'in sadece aşağıdaki yanlışlarını
sıralamakistiyorum:
(1)G. sadece eskiçalışmaları, örneğinMinorsky'nin 1906/1940yıllarına
aityanlışlarladolu dil malzemelerini, onu daişine geldiği şekildegöz önünde bulunduruyor.krş.s. 184 NOT. Benzer şekildegösterilen diğerörnekler de ilkelyanlışlıklariçeriyor.
(2) Ünlü niceliğini göz önünde bulundurmuyor, s. 180'de yar olarak alıntıladığı şeklin doğrusuTürkmencede /yar-j, veya s. 183'de alıntıladığı
Genel Türkçeun'un Türkmencesi /ün/olmalıydı,dahasıHal.örneğitamamen yanlışbir şekilde, un olarak gösteriyor ki bunun dadoğrusu/hün/olmalıydı. Kaldıki
lu!
vetel,
tıpkıIu/ve/a/'~ farklısesbirimler (phoneme) oluşugibi, Türkmencede tamamenfarklısesbirimlerdir. Bu da çok önceki döneme ait biryanlışlıktır.
(3) Kökenbilimaçıklamaıarıise tüyler ürpertici niteliktedir. S. 180'de Hal. /hurr-/ ile doğru Trkm. şekli
var-
olması gereken sözde yar- şekillerini karşılaştırmaktadır.Bunun için bkz. Lexik Nr. 670, Grammatik s. 11hurr-<
288 GERHARD DOERFER
har-(=Yak. ar-,ITvur-vb.). HaL. -a-ile Trkm. -a-seslerininkarşılaştırıl masımümkündeğildir, dolayısıyla, eğerinsan Türkçe sözcüklerifarklıdille
karşılaştınyorsasadece ünsüzkurallarını değil,ünlükurallarınıda göz önünde tutmalıdır.G.'in buradayaptığıise 18.yy.dilbilimine aittir (bu konuda Vol-taire'inyaptığı şakayahak vermek gerekir: "L'etymologie est une scienceoü
les voyelles ne font rien, et les consonnes fort peu de chose"
=
'Kökenbilimi ünlülerin göz önündebulundurulmadığı,ünsüzlerinse çok az dikkatealındığıbir bilimdalıdır'.).
G. 'inkarşılaştırmalarındanbazısı şüphelidir:
az-
ve yaz- (krş. KaşgarlıMahmüd) eylemleri anaşekillerindekinicelik ve anlam farklılığından dolayı farklısözcüklerolmalı.Çuv.sıvar-(doğrusu sıvar-ı'uyumak' kesinlikle Hal.
har-
'yorulmak' ilekarşılaştırılamazve debirleştirilemez,olsa olsa ETyavrı 'zayıflamak, güçten düşmek'ilekarşılaştırılabilir. Baştan yanlışolan başkabirkarşılaştırmaise yarın (doğruTrkm. şekil yarın) 'yarın' sözcüğününHal.
hleri
'geç' (sesbilimce mümkündeğil)ile ya daaynı sözcüğünÇuv,s~r'gece' ile karşılaştınlması (ayrıca krş. Lexik Nr. 505, 'gök yönünde, göğe doğru'genelolarakincelenmişti; s~riseETyır'kuzey, kuzeyle ilgili'
=
'geceyarısı'şeklinegider). Bütüntanıklar baştanbir kez daha gözden geçirilmeli. Ancak bundan sonra G.'in yeteneksiz olmadığıizlenimine sahip olabilirim.
YukardasayılangerekçelerdendolayıG.'in s. 196-198'deverdiğikurallar, da, çıkardığısonuçlar da şüphelidir. Kuramsal olarak G. iyi bir temeleği
timden yoksundur. Sesbirim (Phonem) ile çizimi (Graphie) birbirindenayırt
etmiyor.Örneğins. 196'daki "la) Hal'daki
s
h'ler, EDT (ve >)'nde=
~ve=
Y -=
e'a
tekabül edebilmektedir" cümlesinindoğru şekli"HaL./ha-I
=
runik yazıda 'sıfır',HaL.La-I
=runikyazıda 'sıfır'- 'a-',dahasıHal./h-I
='sıfır'"şeklinde olmalıydı. Asıl söylenişise çoğunluklaçiziminarkasında saklıdır; Moğol yazısıyla"Usayin" (transliteration harfleri ile: ,,,ws' yy n") şeklinde yazılan sözcüğün/Husaynlsöylenişiningösterimiolduğunubiliyoruz.
Toparlayacak olursak: G. 'in makalesi aceleyegelmiştir.Böylesi zor bir konuya giripbunlarıyazmayakalkışmadanönce bir kaç sömestr Talat Tekin veya Semih Tezcan gibi buiştetemkinli ve usta olan profesörlerinyanında öğrenimgörseydi,ayrıcabir parça da Almanca kursa devam etseydi daha iyi olurdu. Bu kadar az bilgi, bu kadar az deneyim, böylesi özensizçalışmak've
ayın zamanda eski bir araştırmacıya "seçmelik", "görmezden gelme" ve
"tah-rif'suçlamalarındabulunmak, küstahça ve bilgisizce konuşmak,olsa olsa Türkoloji için birayıp teşkileder.