Ö l ü m ü n ü n I. y ı l ı n d a S a d i Ç a l ı k a n ı l d ı .
Sadi Çalık'ın kısa blografisi : 1917 yılında Girit'te doğdu. 1923 de ailesi ile Türkiye'ye göç etti. İlk ve or- ta tahsilini İstanbul'da yaptı. İ.D.G.S.
Akademisi heykel bölümünde Profesör Belling'm öğrencisi oldu ve 1949 da me- zun oldu. 'Bir yıl Paris'te çalıştı.
. 1959 da İ.D.G.S. Akademisi heykel bö- lümü öğretim üyeliğine getirildi ve ölü- müne kadar bir çok öğrenci yetiştirdi
San'at 'hayatı süresince bir çök ilde Atatürk anıtları gerçekleştirdi.
Ayrıca İstanbul Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi anıtları ile Cumhuriyetin 50. yılında İstanbul Gala- tasaray'daki soyut yontusu, belli başlı eserlerindendir.
h o c a m S a d i Ç a l ı k
«Otomobil çamurluğu gibi; Dipdiri - gergin - sağlam olmalı formlarınız.» di- Atelyesinde hepimiz heykel çalışmak 'için bilinen çamur aletlerini bırakıp bi- rer tokmak yapmıştık. Et döver gibi, bi- çimlerimizi dövüyor, soyulmuş patates gibi işler çıkarıyorduk...
«Böyle değil, bu tokmakları da kim icat etti, içine pamuk doldurulmuş çu- val bunlar.» diye bağırıyor, yalandan kı- zıyordu...
Gerçekten kızsa bile, on dakika son- ra: «Hadi gel bir kahve içelim» der gö- rfül almaya davranırdı.
Ölümünden altı ay önce «Öğrencile- rin gereksinmesi var» diye tezgâhımı almaya geldiğinde, «Çalışanı kıskanıyor- sunuz ondan böyle yapıyorsunuz» dedi- ğimde kızmış ama ertesi gün gönlümü
Söylediklerine itiraz ettiğimizde de, iyisine getirip geçiştirird-i. Bu yüzden hiçbir şeyi Ciddiye almaz — hafife alır bir görünümdeydi... Oysa, çok cllidl ol- duğu zamanları gördüm. Ciddi - ciddi çok konuşmalarımız oldu... «Elbette öy- le» dediği şeyleri de sonradan ciddiye almazdı. Dahası, ölümü de ciddiye arını- yordu. «Ne olacak? Orası buradan daha mı kötü sanki» derdi...
Çok zeki, çok canlı idi. Bulunduğu top- luluğu da canlandırır, neşelendirirdi. Sa- natçı olarak, yapmak istediklerini yapa- madığından yakınırdı. Bence, Türkiye'- nin en yetenekli Heykeltraşlarından bi- riydi. Gerçekten de yapmak istedikleri- ni yapamadı. Oğlu Osman'ın 3-4 yaşın- da bir heykellini yapmıştı. Çök güzel'iî.
Bilmiyorum nerde - kayboldu» diyordu.
Hocamdı, çok şey öğrendim. Ellerini öperim...
Hevkeltraş SAİM BUGAY