GİYSİ TARİHİ
1950’li yıllar
Öğr. Gör. Sinem KIRDEMİR 9. HAFTA
1950-1959
Kadınların savaşa katılmaları, giyimde gelen kısıtlamalar, karneli sisteme geçiş, kozmetik üretiminin duruşu, hammadde eksikliği yüzünden giyecek çorap bile bulamadıkları dönem yaşanan kemer sıkma politikaları kadınların New Look’la beraber giyimde bir devrim yaşamasını sağlamıştır. Dior, ilk
koleksiyonu “Corolle Line”ı gösterdiğinde hemen “New Look” adını aldı, bu dünya çapında emsalsiz bir şekilde dikkat çekti.
1950’ler Dior’un newlook stilinin etkisinde başlamıştır. bu çizgi bazıları
tarafından savurganlık ve kumaş israfı gibi görülse de, kadınların aradıklarını bulmaları ve kendilerini bu kıyafetlerle çekici hissetmelerini sağlamıştır. New Look koleksiyonunun önemli bir parçası dikkatleri bu yeni akıma çekmiştir. Artık kadınlar bel hatlarını ortaya çıkaran elbiseler, kabarık tam daire havalı etekler giymeye başlamıştır. Şapka ve ayakkabı boyları yükselmiştir.
Apartman topuk ayakkabılar tahta ya da mantardan yapılmaya başlanmıştı.
1950’ler Marilyn Monroe, Audrey Hepburn (Funny Face, Breakfast at Tiffany’s), Grace Kelly gibi sinemanın ikonlar yaratığı dönemdi.
Audrey Hepburn’un oynadığı filmde küçük
siyah elbisenin yıldızı parladı. Aslında o
filmle birlikte moda 1950’lerde yeniden
parladı desek yanlış olmaz. Bugün hemen
her kadının dolabında bir küçük siyah
elbise varsa bunun bu tarz elbiselerin
kullanışlılığı kadar zamanında yarattığı
rüzgarın hala dinmemesine de
Ekonominin düzelmeye başlaması, yeni teknolojilerin gelişmesi , Küba devrimi, NASA'nın kurulması ilk kredi kartlarının kullanılmaya başlanması, turizmin
hareketlenmesi müzik endüstrisinin gelişmesi moda sektörüne ilham kaynağı olmuştur.
Pop art, Dandizm ve Figüratif sanat akımları moda dünyasına ilham
kaynağı olmuştur. Figüratif sanat akımları doğada var olan görüntü ve
nesneleri konu edinen anlatım biçimidir. Ölü doğa, çıplak, manzara,
portre, tarihî resim ve tür resmini içerdiği gibi gerçekçi olmayan ancak
gerçek nesneleri kullanan resim türleri için de kullanılır.
Dandizim 19. yy sonuna doğru çıkmış 20. yy ‘da da etkisini göstermiş terzilik sanatının mükemmelliğine ve şıklığına adanmışlıkla nitelendirilir. Dandiniler için dış görününüm yaşamın asıl amacıdır.
Asi ruh tüm dayatmalarına
rağmen ortaya çıkıyordu. Bu kez özgür ruhlu,uçarı, ve saf kız olarak kendini belli etmişti bu akıma
uyanlara pin up girls deniyordu. Pin-up akımı moda dünyasını etkilemeye ve hızla yayılmaya başlamıştır. Pin-up kızı ya da pin-up modeli, yaygın şekilde basılmış resimleri pop kültürü olarak kabul edilmiş olan mankenlere verilen isimdi. Güzel seksi ama aptal kız görünümü …
Pin-up kızları genellikle, moda modellerinden ya da kadın oyunculardan seçilirler. Dünya savaşlarında bu resimler askerleri rahatlatmak için kullanılmıştır.
Feminen ve
Maskülen Tarzın
Çatışması
1950’lerde kadınların giydikleri sert hatlı giysiler biraz olsun yumuşatmak için Dior ceketlerde peplum denilen bel pililerini daha çok
kullanmaya başladı. Evet pililer önceden de vardı ve kadın ceketiyle erkek ceketi arasındaki ayrımı en net ifade eden kesim tarzı buydu. Ancak Dior peplumu iyice belirginleştirip etek üzerinde ikinci bir etek olarak yeniden tasarladı. Kadınlar
savaşın bitimiyle birlikte yeniden korselerine kavuştukları için peplumkısa zamanda çok sevildi.
New look görümüne karşı Chanel dar etekler ve maskülen ceketlerden oluşan bir koleksiyon hazırladı Chanelin bu takımı o kadar meşhur oldu ki günümüzde hala Chanel denilince bu ceketler akla gelmektedir.
Chanel kadınların birdenbire savaş sonrası
kadınsılığa dönüşlerine adeta bir tepki olarak hemen yeni bir tarzı ortaya koydu. Peplumu olmayan yakasız ceketler ve düz etekler. Adeta maskülen bir tarzı devam ettirmek istercesine piyasaya sürülen bu giyim trendi de kısa sürede yayıldı çünkü savaş dönemi ayı zamanda kendine çok güvenen, iyi eğitimli, tekrar eve kapanmayı kesinlikle düşünmeyecek bir kadın kitlesi de yaratmıştı. Dior tarzında geniş şapkalar, uzun eldivenler yer alırken Chanel kadını kısa eldivenler, küçük keplerle daha sade bir imajın temsilcileriydi.
Bu dönem iki moda devinin kapışma dönemiydi desek yanlış olmaz. Yandaki fotoğrafta açık ve net şekilde görülen Chanel tarzı tüvit takımlar her kadının dolabında vazgeçilemez bir yer edinmiştir. Yakasız ya da küçük yakalı ceket ve etek modası etkisini hemen her dönem sürdürmeye devam etti. Tüvit kumaş
zaman zaman ince dokulu kumaşların gerisinde kalsa bile özellikle moda dünyasının ilham bulmakta zorlandığı yıllarda her daim kurtarıcı bir öğe oldu.
Dior feminen bir tarz kazandırdığı ceketlerle birlikte uzun, uçarı ve rahat kloş etekleri de trend haline getirdi. Yarım topuk stilettolarla birlikte kullanılan bu etekler kadınlara uzun zamandır aradıkları kelebek tavrını mı
kazandırmıştı acaba? Bunu bilmiyoruz ama bu giyim tarzının hemen yaygınlaştığı kesin.
1956 yılının aralık ayında Christian Dior moda kariyerindeki 10. yılında hayata veda etmiştir 1957 yılında Dior’un yerine geçen Yves Saint Laurent, trapez line ile moda sahnesine giriş yaptı. 1958 yılında Yves Saint Laurent, Dior için geometrik formlu kıyafetler tasarladı. 1959 yılında Du Pont, likra kumaşlarıyla tekstil
İngiltere’de hazır giyim mağazalarını bir araya
getirebilmek için kurulan Londra Model House grubu
yılda 2 kez yapılan moda fotoğraflarıyla moda dünyasını
canlandırmıştır. Markalar ürün yelpazelerini tescil
ettirerek genişletmişlerdir. Bu da modanın
evrenselleşmesinde büyük rol oynamıştır.
Tüketim toplumu kavramı bu dönemde ortaya çıktı. 50’ler televizyonun insan
yaşamına girdiği yıllardı.
1924’te icat edilen televizyonun satışa çıkması ve yaygınlaşması 1950’lerde oldu. Artık
dünyanın her yerinde olan biteni görebilmem mümkündü. Sinemanın başlattığı globalleşmeyi televizyon daha hızlı biçimde sürdürüyordu. Televizyon dizileri ve reklamlar insanların nasıl olması, nasıl bir yaşa sürmesi gerektiğine dair direktifler veriyordu.
1950’lerdeki yeniliklerden biri de bot ve çoraplarla denize giren kadınların şortlu mayolar
giymeye başlayarak denize girmeye başlamaları bir devrim olarak nitelendirilmiştir.50’li
Yılların sonuna doğru atom bombasının denemelerinin yapıldığı bikini adasından adını alan bikiniler moda dünyasına girmeye başlamıştır.
1950-1955 yılları arasında bel ölçüsü incelirken kup ve penslerle vurgulanmıştır. Kalın kemerler dönemin
karakteristiğini yansıtmıştır. 1955’den sonrası ise newlook
etkisinden çıkan moda tubeY stiline doğru gitmiştir bel hattı ortandan kaybolmuştur. 1958 yılında ise ampir dönem
retrosu ve babydole tasarımlar tekrar ortaya çıkmıştır. Zayıf görünmek isteyen bayanlar için korseler yine piyasaya
Naylonun moda dünyasına girmesiyle birlikte ilk kilotlu çoraplar moda
dünyasında heyecanla karşılanmıştır. 1959 yılında puss up konik sutyenler ve korseler populer olmaya başlamıştır.
Bu yıllarda yaşanan bebek patlaması hamile modasının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Hareket özgürlüğünü kısıtlayan cesur straplez dekoltelerle dolgun göğüs ve ince bel hattı vurgulanmıştır. Bacak boyunca yırtmaçlı, arkası küçük kuyruklu gece elbiseleri de dönemin en çok
kullanılanlarıdır. Bir diğer model ise kat kat güllü, volanlı balerin stilli gece elbiseleridir. Değerli kürklerde moda dünyasında kalmaya devam etmiştir.
1950’lerde Siluet: 1950 – 1959 yılları arasında kadın siluetinde radikal bir
değişim yaşanmıştır. Porselen cilt, pembe renk allık, ruj, kavisli kalın kaşlar, eyelinar moda olmuştur. Zarif boyunlu sivri göğüslü dar belli
Kadın Kıyafeti
Trapez stili balon stil babydole ve prenses stilleri de (hareket kabiliyeti sağlayan giysiler) kullanmışlardır. Gömleksiz giyilen ceketler düz eteklerle tamamlanmıştır. Rock’n roll dansı için ise geniş kemerli kat kat tüllü parti elbiseleri kullanılmıştır. Kıyafeti tamamlayan aksesuarlar ipek
eldivenler ve beli
Erkek Kıyafeti
Yeni Edwardian stili kadife ceketler dar pantolonlar taddy boys akımının doğmasına neden olmuştur. Papyon flar ve kalın tabanlı ayakkabılar moda olmuştur.
Renklerde Rock’n Roll’un da etkisiyle hareketlilik söz
konusudur. Cesur ve parlak renkler Cockteil stili arkaya doğru taranan saçlar erkekler tarafından tercih edilmeye başlanmıştır. Hollywood sineması 1950’ li yıllarda da modayı etkilemeye devam etmiştir.
James Dean , Marlon Brando gibi oyuncular erkek modasının ikonu haline gelmişlerdir.
Audrey Hepburn küçük kâküllü topuz saçları Marilyn Monroe’nun platin romantik ve dalgalı saçları Rita Hayworth’ın uzun kızıl saç modelleri modayı etkilemiştir. Bigudi kullanımı kadınlar arasında popüler olmuş ve saç
1950’li yıllarda ayakkabılarda önemli değişmeler olmuştur. Sivri burun
12cm’ye kadar çıkmış stiletto moda dünyasına girmiştir. Chanel’in tasarımı olan ve bacağı ince gösteren önü kapalı arkası bantlı ayakkabılar da