• Sonuç bulunamadı

Türk Kentinden Örnekler 9. Hafta

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk Kentinden Örnekler 9. Hafta"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

9. Hafta

(2)

ERZURUM EVLERİ

Şehir, Doğu Anadolu’nun en engebeli kesimindeki dağlar arasında kalan ovanın güneydoğusunda kurulmuştur. İpek Yolu üzerindeki konumu ile ekonomik açıdan önemli merkezlerden biri olmuştur. İklimi son derece sert olan Erzurum şehrinde mimari biçimlenme de bununla ilişkili olarak gelişmiştir.

Anadolu’nun Türklerce yurt edinilmesi sürecinde ilk olarak Saltukoğulları’nın yönetiminde kalan kentte Osmanlı fethine kadar değişik Türk hâkimiyetleri söz konusu olmuştur.

Erzurum evlerinde en çok rastlanılan yapı malzemesi taş, bundan sonra da ahşaptır. Civardaki madenlerden elde edilen farklı türlerdeki taşlar ile bölgede yetişen ağaçlar kullanılmıştır. Ayrıca tuğla malzeme de taş ile birlikte kullanılan bir başka yapım malzemesi olarak karşımıza çıkar.

(3)

Erzurum evlerinde örtü malzemesi taşıyıcı ahşap malzemeler ve topraktır.

Damlar düz olabildiği gibi, bu bölgeye has “kırlangıç örtü” ile daha çok

karşılaşılır. Bu tip örtüler daha çok pencere açılmayacak mekânlarda ve

tandır evlerinde kullanılmıştır. Bunda, örtülecek olan kare alanın dik

kenarları birbirine kalın ahşap elemanlarla çapraz olarak bağlanarak

sekizgen oluşturulur; ardından aynı ahşap elemanlarla üst üste bir kare bir

sekizgen oluşturacak biçimde bindirme bir örtü sistemi elde edilir.

Evlerde zemin döşemeleri taş veya ahşaptır. Evlerin kapıları tek veya çift

kanatlı olabilir. Pencereler genellikle iklim şartlarından dolayı küçük

tutulmuştur. Çift kat çerçeveli ve camlı olan pencerelerin iç ve dış

çerçeveleri arasında parmaklıklar olup; pencereler içten dışarıya doğru

daralan mazgal pencere formundadır. Oda pencerelerinin iç kasaları ve

pencere kanatları ahşaptır. Erzurum evlerinde kendine özgü bir cephe

formu olarak köşe pencereleri ile karşılaşılır. Cephe bütünüyle çıkma

yapıyorsa, sokağa hâkim her iki köşeye de birer pencere yerleştirilmiştir.

(4)

Evlerde katlar arasındaki bağlantı genellikle iki kollu küçük sahanlıklı

merdivenlerle sağlanmıştır. Oda kapıları, inşa tarihine göre tek veya çift

kanatlı olabilir.

Erzurum evlerinin cepheleri, geleneksel Anadolu evlerinin hemen

hepsinde görülen çıkmalı düzenler gösterir. Farklı olarak, pencerelerin

dışarıdan oldukça küçük tutulması, son derece masif bir görünüme

sebep olmaktadır. Bu görünüm, farklı yapılardaki çıkmalar ve birtakım

cephe unsurlarıyla hafifletilmeye çalışılmıştır. Ahşap hatıllara çakılan

ve “kont” denilen kare kesitli ahşap parçalar, esasen bakım gerektiren

durumlarda iskele kurmaya ya da bir şeyler asmaya yarasa da,

cephelerde farklı bir görünüm de ortaya koymaktadır. Evlerin farklı tip

ve yapıdaki bacaları da dikkati çekmektedir.

(5)

Erzurum evlerinin plan şemaları, zemin katta bir avlu ve tandırın bununla ilişkisi çerçevesinde belirginlik kazanmaktadır. Tandır evinin zemin kat planındaki konumu, avlunun planını da belirlemektedir. Ana kapıdan doğrudan girilen avlu, kapı üzerindeki pencere vasıtasıyla aydınlatılmaktadır. Kapının her iki yanında, avluyla bağlantılı tuvaletler bulunur. Haremlik ve selamlık bölümü olan daha büyük evlerde tandır evi bulunan bölüm haremlik olarak düzenlenmiş; bu tip evlerde selamlık, ayrı bir avluya sahiptir.

Bu bölge evlerinin kendine has unsuru, şüphesiz tandır evidir. Ev halkının dinlenme, oturma, yemek pişirme-yeme gibi hemen bütün faaliyetlerinin geçtiği bu alan, evin en geniş kısmı olarak düzenlenmiştir. Geleneksel Türk evlerinin sofalarının fonksiyonu, bunlarda tandır evi içinde çözümlenmiş görünmektedir. Tandır evine açılan odalar, genellikle kadınlara tahsis edilmiş durumdadır. Bunların üst örtüsü, yöre halkının “kırlanguş” da dediği, adı evvelce zikredilen kırlangıç biçimindeki örtü olup; aydınlatma da bunun merkezindeki açıklıktan sağlanmaktadır.

(6)

Erzurum evlerinin üst katları, alışıldığı üzere sofa ve buna açılan odalar/yaşam alanları biçiminde düzenlenmiştir. Ancak iklim koşulları dolayısıyla çoğunlukla evin merkezinde yer alan sofa, küçük bir koridor biçiminde tutulmuştur.

Bezeme unsuru olarak evlerin cephelerinde, moloz ve kaba yonu taşların arasındaki hatıllara çakılmış olan kontlar, saçak ve pencere silmelerindeki süslemelerden bahsedilebilir. Taş süslemenin güzel örnekleri, kapılarda ve köşe pahlarında görülmektedir. Kapıların üzerlerinde süslü kitabe taşları sıklıkla kullanılmıştır. Değişik biçimler gösteren çörtenler de cephenin dikkati çeken unsurlarındandır. Ayrıca 1900 sonrasındaki azınlıkların da etkileriyle barok etkili bezemelerle de karşılaşılabilmektedir.

Evlerin kapılarının önüne kafes biçiminde tırhıçlar çakılmış durumdadır. Gerek bunlar ve silmeler gibi cephe unsurları, gerekse evin iç mekânındaki kimi bezemeler, ahşap işçiliğinin güzel örnekleridir. İç mekânlarda süslemesine en önem verilen alanlar tandır evleridir. Buradaki taş kurunlar/su depoları ve ocakların taş süslemeleri dikkat çekicidir. Taşıyıcı elemanların başlıklarında ve seki korkuluklarında zengin ahşap işçiliği görülür; ayrıca kalemişi süslemelerle de sıklıkla karşılaşılır. Erzurum evlerinde alçı süsleme nadiren görülmektedir.

(7)
(8)
(9)
(10)
(11)
(12)
(13)

Referanslar

Benzer Belgeler

yüzyılın ikinci yarısından itibaren çift kanatlı tek bir örnekte bordür her kanadı ayrı ayrı dolaşarak üstte basık bir kemer meydana getirir. Bu yeni kemer

2) Ahşap eserdeki kitabe binadan söz ederek tarih veriyorsa, ahşap eserde aynı tarihte yapılmıştır ve binada bu tarihi taşıyan başka bir kitabe bulunmamaktadır.

Anadolu Türk mimari süslemesinde sıva, taş ve ahşapta karşımıza çıkan kalemişi uygulamaları gerek Selçuklu ve Beylikler devrinde, gerekse Osmanlı devrinde değişik

 Emprenye; toksik özellikteki kimyasal bir maddenin mantarlar, böcekler, termitler, deniz canlıları tarafından besin maddesi olarak kullanılan hücre zarının zehirli

Bu metotları uygulayan tesislerde ahşap malzeme çelik bir kazan içerisine yerleştirilmekte, yüksek ve alçak basınç uygulamaları ile malzemenin içerisine

Yüzyılda rastladığımız ahşap camiler yanında Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı asırları boyunca Ankara, Kütahya, Kula, Safranbolu, Mudurnu, Bursa ve

Taşıyıcı sisteminin malzemesi ahşap olan bu yapılarda; yapının yüklerini taşıyan elemanların nasıl oluşturulduğu gruplandırmada esas faktör olarak

[r]