• Sonuç bulunamadı

PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PATOLOJİK PSİKOLOJİ DERSİ

Dr.Ayhan Çakıcı Eş Psk. Danışman

(2)

DAVRANIM BOZUKLUĞU

• Davranım Bozukluğu; bir çok kontrolsüz davranışı içine alır.

• Çocuk ve ergende aşağıda sıralanan davranışların en az üçünün (ya da daha fazlasının) son 6 ile 12 ay arasında görülmesi DAVRANIM BOZUKLUĞU’ na işaret eder.

• Başkalarına kabadayılık etme, gözdağı verme ya da gözünü korkutma,

• Çoğu zaman kavga dövüş başlatma,

• Çoğu zaman yalan söyleme,

(3)

• Başkalarının fiziksel olarak yaralanmasına neden olma,

• İnsanlara ve hayvanlara karşı fiziksel olarak acımasız davranma,

• Başkalarının gözünün önünde çalma (saldırıp soyma, çanta kapıp kaçma, göz korkutarak

alma, silahlı soygun yapma),

• Birisini cinsel etkinlikte bulunması için zorlama,

• İsteyerek yangın çıkarma,

• Bir başkasının evine, binasına ya da arabasına zorla girme,

(4)

• Hiç kimse görmeden değerli şeyler çalma (Örn.

Kırmadan ve içeri girmeden mağazalardan mal çalma, sahtekarlık yapma),

• En az iki kez geceleyin evden, çoğu zaman da okuldan kaçma.

---Bozuklukta erken başlayan cinsel davranışlar, alkol,sigara ve madde kullanımı ile düşünülmeden yapılan risk taşıyan davranışlar sıktır.

---Erkek çocuklarında başlama yaşı 7, kız çocuklarında 13 olarak bildirilmektedir.

(5)

---Bozukluğa yol açan belirli bir etkenden söz edilememektedir. Anne babanın aşırı denetleyici ve katı disiplin uygulamalarının ya da aşırı ilgisizliğin neden olabileceği, çocuğun reddi ve ihmali, huysuz bebeklik dönemi, bakım ve eğitimdeki tutarsızlık ya da baskı, fiziksel ya da cinsel sömürü, denetim eksikliği, erken dönemlerde başlayan bir kurum yaşamı, bakım veren kişilerin sık değişmesi, aile büyüklerinin sayısının fazla olması, suçlu çocuk gruplarıyla arkadaşlık etme ve çeşitli ailesel psikopatolojilerin bozukluğun gelişimine yol açabileceği belirtilmektedir.

(6)

KARŞI OLMA KARŞI GELME BOZUKLUĞU

• Davranım bozukluğunun hafif bir şekli olarak görülebilir. Okul öncesi çocuklarda ve ergenlerde geçici ve doğal sayılabilen karşı gelme ve olumsuz tutumlar oldukça sıktır.

Bozukluk 3 yaşında başlayabilirse de tipik olarak 8 yaşında belirginleşmektedir.

Ergenlikten sonra ortay çıkışı seyrektir. Söz konusu bozukluk ergenlik öncesi dönemde erkeklerde kızlardan daha çoktur. Cinsiyet oranı ergenlik sonrasında eşitlenir.

(7)

• Kızlarda daha sık karşı olma karşı gelme bozukluğu olarak, erkekler de ise davranım bozukluğu olarak tanı almaktadır.

• Bu bozukluğu olan çocuklar sürekli olumsuz ve düşmanca davranışlar ile karşı gelme davranışları belirgindir. Ancak davranım bozukluğundan farklı olarak, bu tutumlarını, sosyal değerleri ya da başkalarının haklarını çiğnemeden sürdürmektedirler.

(8)

DSM-IV'e göre KGB 'nin tanı kriterleri şöyledir:

• Sık sık hiddetlenme

• Erişkinlerle sık sık tartışmaya girme

• Erişkinlerin isteklerine uymayarak karşı gelme ve bunları reddetme

• Başkalarını kızdırma ve kışkırtma isteği

• Kendi yaptığı olumsuz davranışlar için başkalarını suçlama

• Kolay sinirlenme

• Kolay gücenme ve içerleme

• Kin ve intikam isteği

Yukarıdaki davranışların en az dördünü altı aydır

göstermekte olan çocuk ve ergenlerin bu bozukluğa sahip olduğu kabul edilmektedir.

(9)

TİK BOZUKLUKLARI

• Tikler belirli kas gruplarında meydana gelen, birden ortaya çıkan, yineleyici, basmakalıp ve ritmik olmayan, motor hareket ya da ses çıkarma şeklinde görülen istem dışı hareketlerdir.

• Tik genellikle erkek çocuklarda ve erken yaşlarda başlar, ruhsal nedenlerle ortaya çıkar.

• Hareket, konuşma ve düşünmeyi engellediği için tikler çocuğun günlük yaşantısında zorluklarla karşılaşmasına yol açabilir

(10)

• Çoğu tikler, aralıklı kısa olan devreler şeklindedir.Tek tek ya da bir orkestra örüntüsü içinde birlikte olabilirler.

-Göz kırpma, -burun kıvırma,-dudak oynatma, -kaşları kaldırma,-baş sallama, -omuz silkme,

-ayağını yere vurma, -koklama, -surat buruşturma, -öksürme, -kol ve baş hareketleri, -başka birinin davranışlarını ayni şekilde taklit etme, boğaz temizleme şeklinde ses çıkarma, -sosyal yönden kabul edilemeyen açık saçık sözcükler kullanma, -küfür etme,

(11)

-kişinin kendi söylediklerini yinelemesi,

-duyduğu son sesi, kelimeyi ya da cümleyi yinelemesi gibi.

Yoğunluğu ve şiddetleri değişkendir. Bir çocukta birden fazla tik görülebilir. Bazen biri biter, diğeri başlayabilir. Çocuklar tiklerini geçici bir süre

istemli olarak engellenebilirler. Bu yüzden

başkalarının yanında görülmeyebilir. Uykuda kaybolurlar, stresle artarlar. En fazla 6-7 yaş arasında ya da ilk ergenlik (11- 13yaş)

dönemidir.

(12)

NEDENLER

• Genetik yatkınlık,

• Aile veya çevre içinde stres yaratan çeşitli durumlar,

• Aile içinde ve okulda aşırı baskılı ve otoriter bir eğitim (bazı araştırmalar tiklerin çocuğun her hareketine müdahale eden, aşırı kontrolcü ve titiz annelerin çocuklarında daha sık

görüldüğünü göstermektedir.

• Çocuğa gösterilen ilginin ve sevginin yetersizliği ve bu tutumunun yol açtığı

olumsuz benlik algısı ve kendine güvensizlik,

(13)

• Çocuğun pek çok davranışının eleştirilmesi,

• Çocuğun yeteneklerinin üstünde zorlanması,

• Sık sık akranlarıyla ya da kardeşleriyle kıyaslanması,

• Anne baba arasında geçimsizlik ve aile içi ilişkilerin bozuk olması,

• Çocuğun yaşadığı ortamın kaygı verici ve güvensiz olması,

• Yetersiz biyolojik gelişme ve olumsuz çevre etkilerinin bir araya gelmesi,

• Tikler çocuğun dikkati soruna çekildikçe artmaktadır.

(14)

• Kardeş kıskançlığı,

• Ortaya çıktığı bölgenin ya da organın uzun süren rahatsızlığı. Örneğin uzun süren burun akıntısı sonrasında burun çekmenin tik haline gelmesi.

• Bazı araştırmacılar tiklerin ruhsal bir bozukluğun belirtisi olduğunu, bazı

araştırmacılar ise merkezi sinir sistemindeki bozukluktan ortaya çıktığını öne sürmektedir.

• Çabuk endişeye kapılan aşırı duygusal,

sıkıntıları içine atan, ürkek ve çok titiz olan çocuklarda tikler daha uzun süre devam etmektedir.

(15)

ERGENLİKTE DEPRESYON

Depresyon belirtileri:

• Yemek ve uyku örüntüsünde genel değişiklikler,

• Arkadaşlardan ve sosyal etkinliklerden uzaklaşma,

• Reddedilme ve başarısızlık konusunda aşırı hassasiyet gösterme,

• Otorite figürüyle sorunlar yasama,

• Okul başarısının düşmesi,

• Madde, alkol ve/veya sigara bağımlılığı,

(16)

• Evden kaçmayla ilgili sözler ve teşebbüslerde bulunma,

• Düşmanca, saldırganca ve riskli davranışlarda bulunma,

• İntihar düşüncesi veya manipulatif intihar girişimleri,

• Üzüntü ve umutsuzluk hali,

• Enerjinin ve motivasyonun düşük olması, hiçbir şeyden zevk alamama,

• Öfkeli olma,

• Eleştirilere karşı aşırı tepkili olma,

(17)

• İdeallerine ulaşamayacağına dair yetersizlik hissi,

• Özgüvenin düşük olması ve suçluluk duygusu hissetme,

• Kararsızlık, konsantre olamama, unutkanlık,

• Genel huzursuzluk hali,

• Kötü giden olayların kendisinden kaynaklandığını düşünme,

• • Gruplara dahil olmama ve yalnız kalma isteği,

• Kendine karsı düşüncelerde olumsuz tavır sergileme.

(18)

--Bu dönemde depresyonla ergenlikteki mutsuzluğu karıştırmamak gerekir. Hızla değişen duygulara bu dönemde sık rastlanır.

Bir anda öfkelenen, çılgınca davranışlar gösteren ergen beş dakika sonra gülerek size şakalar yapabilir. Bu davranışını bir problem olarak görmemeli , sadece geçiş döneminin tipik bir davranışı olarak algılamalısınız.

(19)

• Ergenlik Dönemi depresyonu çok sık görülür.

12-25 yaş uzun bir dönemdir. Ve bu dönemi geçiren herkes mutlaka depresif ruh haline büründüğü zamanlar olmaktadır.

• Depresyonun belirtileri en az 3 ay ve sürekli görüldüğünde o zaman depresyon teşhisi koyabiliyoruz. Bu dönemde gençlerin %15- 20'si depresyon geçirmektedir.

• Depresyon görülme sıklığı, kızlarda erkeklerden daha fazladır.

• Depresyon belirgin olarak 10 yaşından sonra artmaya başlar.

(20)

MENTAL RETARDASYON(Zihinsel Gerilik)

• Zihinsel özür, kişinin yaşadığı toplum içerisinde sorunlarla başa çıkma yeteneğini etkileyen, zihinsel bir kısıtlama ya da sınırlanmadır.

• Sebebi her zaman bilinmez; nadiren tek bir neden tanımlanabilir. Vakaların %75’inin sebebi bilinmez.

(21)

• Mental retardasyon tanısı konabilmesi için 18 yaşından önce başlamış olması gerekir

• Aşağıdaki alanların en az ikisinde o sıradaki uyum işlevinde eşzamanlı yetersizlikler ya da bozuklukların bir arada olması. İletişimde, öz bakımda, evdeki yaşamda, toplumsal becerilerde, toplumsal yararlılıkta, kendini yönlendirmede, sağlığı korumada, akademik becerilerde, iş, boş zamanlar, sağlık ve güvenlik.

(22)

Mental Retardasyon Türleri

Hafif Mental retardasyon 55-69

Orta Derecede Mental Retardasyon 40-54

Ağır Mental Retardasyon 25-39

İleri derecede Ağır Mental Retardasyon 0-24

(23)

Kaynak

• Psikolojik Danışma Kuramları / Ersin Altıntaş ve Mücahit Gültekin Aktüel Yayınları.

Referanslar

Benzer Belgeler

However, this intervention is limited in effectiveness and leads to extremely rapid improvements rather than major improvements (Epstein et al. In one study, four

Ölçeğin iç güvenirliğini test etmek için hesaplanan Cronbach alfa değeri orijinal ölçek ile aynı olarak bulundu (0,79) (8).. Cronbach alfa değeri için kabul edilebilir

Davranıșsal yaklașım temelli anne-baba eğitimi programları Üç P (Positive Parenting Programme- Triple P), İnanılmaz Yıllar (Incredible Years), Suç Önleme Programı

Bu yazıda, hafif derecede entelektüel yetersizliği, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu olan, metilfenidat ve atomoksetin tedavisinden fayda

Dikkat eksikliği hiperakti- vite bozukluğu (DEHB), karşıt olma-karşı gelme bozukluğu, tik bozukluğu ve otizm spektrum bozukluğu (OSB) diğer sık görülen ek tanılar olup,

Bu çalışmada düşük empati düzeylerine sahip anne-babaların çocuklarıyla ilişkilerinde daha fazla sorunlar oluşacağı varsayılarak, DEAHB olan çocukların

Kadın cinsel fonksiyon bozukluğu tanı ve izleminde görüntüleme yöntemleri.. Kadında cinsel fonksiyon bozukluğu (KCFB), kadınlarda cinsel yanıt döngüsünü belirleyen

ICAP teorisine göre, düşük seviyede uzun süreli antisosyal potansiyeli olan bireyin suç işleyebilmesi için alkol veya madde kullanması, öfkeli olması, suçlu arkadaş