• Sonuç bulunamadı

1969 salzburg yaz akademisi çalışmaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1969 salzburg yaz akademisi çalışmaları"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D.G.S. AKADEMİSİ ŞEHİRCİLİK KÜRSÜSÜ

1969 salzburg

yaz akademisi

çalışmaları

E m r e Arû Gürkut Uysal Yalçm Gültekin Yusuf Ak Pavlos Sguridis

eski şehir ve şato

Salzburg, Tunanın esas kollarından biri olan Salzaoh nehri üzerinde kurulmuş, Almanya sınıjrl yakınlarında, Avusturya'* m n Salzburg federal devletinin başşeh-ridir.

Tarihi, XI. yüzyılda, bugünkü yerleş-menin yaslandığı iki tepeden biri olan Ho-hen Salzburg'da şehir monoformu, Fes-tung'un inşası ile başlar. Salzburg, daha ileriki yüzyıllarda b u kalenin dışına taş-mış, ilk nüve Şalzach'm sol kıyısında ku-rulmuş ve zamanla şehir Mönschberg ve Hohen Salzburg arasında şimdiki şeklini bulmuştur.

Eski şehirde, Barok pluraformlarımn çevrelediği karakteristik, tarihi

meydanlar-da; Residenz Platz, Dom Platz, Kapitel Platz, Mozart Platz gibi, canlı bir

yaşan-salzbıırg'un avrupa haritasındaki yeri

tı görülür. Salzach'ın sağ kıyısında Mi-rabelle sarayı ve bahçeleri, XVIII, - XIX. yüzyılın neoklâsik ve eklektik yapıları yer alır.

Şehrin tarihi meydan ve yapılarının çok korunmuş olması, şehrin değişik kuruluş devrelerini iyi yansıtması Salzburg'a ayrı bir karakter kazandırmıştır.

Salzburg, Mozart'ın doğduğu şehir olması nedeni ile de, büyük bestekârı an-mak üzere düzenlenen yıllık müzik ve tür festivalleri ile, Avusturya'da bir kül-tür merkezi haline gelmiştir.

Bu arada eski şehrin dokunulmazlığı, çevrenin verdiği imkânlar, bugün Salz-burg'da diğer Avusturya ^şehirlerinde ol-duğu gibi, şehrin düşük yoğunlukla ve lokal plânlarla, düzensiz şekilde her yöne

yayılması gibi bir tehlike yaratmıştır. Birbirinden kopuk yerleşmeler zaman-la merkezden uzakzaman-laşmakta ve eski şehir ile bağlantılarını kaybetmektedir.

Endüstri bölgelerinin ıslah ve geliş-meleri, mahalli yaya ve trafik sirkülas-yonları, demiryolu sorunu, yukarıdaki ana problemin yanısıra çözüm bekleyen prob-lemler arasındadır. Tarihi ve tabiî çev-renin kıymeti yönünden Salzburg şehrinin sorunları değişik şehircilik araştırmalarına konu olabilir.

Ortaçağa ait şehir parçasının ilginç ve kuvvetli karakterine karşılık, yeni yerleş-meler herhangi bir çekicilik göstermemek-tedir. Yaşayan bir müze olarak kabul ede-bileceğimiz eski şehir, yaz aylarında fes-tivale katılmağa gelenler dolayısiyle

(2)

dol-makta, çeşiti «Mekanik virüsler» (*) eski şehri istilâ etmekte, şehrin tarihî meydan-ları bu virüsler nedeni ile yayameydan-ların elin-den çıkmakta ve karakterlerini kaybet-mektedir. Yayalar kendilerine ait yerleri zamanla parkinglere terketmektedir.

1969 yaz seminerinde; konu olarak mevcut eski şehrin yeniden organizasyonu ve gelecekteki gelişme sahalarına intibakı için Nonntaler köprüsü üstünde bir şehir

kapısı teklifi seçilmiştir.

Hallein istikametinde plânlanan geliş-menin ilk halkasını teşkil eden bu parça-da: Festival sahaları

Üniversite Büyük mağazalar Bürolar İskân Rekreasyon sahaları Parking'ler . . . . plânlanmıştır.

(*) Prof. Bakema'nm kullandığı bir tâbir. Mevcut festival alanlarının, yeni plan-lanan alanlar ve üniversite ile beraber kul-lanılması teklif edilmektedir.

Yeni festival sahaları, diğer elemanlarla birlikte Salzach üzerinde Mönschberg - Ho-hen Salzburg formuna karşı bir kontraform meydana getirmektedir. Bir iskân bölgesi şehrin kuzeydoğusunda yer alacaktır.

(3)

bürolar, büyük mağazalar etüdünden bir perspektiv

Salzburg güzel sanatlar akademisi 1969 yaz semineri şehircilik çalışmalarında Türk grubunun birincilik kazandığım geçen sa-vımızda bildirmiştik.

Derece alan bu projeyi yayınlıyoruz. Bu yarışmaya Türk grubu olarak İstanbul D. S. akademisi şehircilik kürsüsünün bursu ile Emre ARU, Y. GÜLTEKİN, G. UYSAL, Y. AK ile kendi adına Pavlos Sguridis katıl-mışlardır.

Tiirk grubu başkanlığını Emre ARU yapmış Proje, takdirle karşılanmış, kendi-lerine birer belge verilmiştir.

(4)
(5)

salzburg

milletlerarası

güzel sanatlar

/ a z akademisi

o SALZBURG — INTERNATIONALE SOMMERAKADEMIE FÜR BILDENDE KUNST. YAZAN: PavLos SGURİDİS MİMAR İ.Y.Ö.M.M.O.

Oskar Kokoschka tarafından kurulmuş olan Akademi Salzburg şehrinin en eski kısmı hatta nüvesi sayülan Hohen Salz-burg'un kalesinde yer alır. Her yaz yüz-lerce sanatkârı celbeden bu Akademi Re-sim, Heykel, Mimarişehircilik, tiyatro de-koru, Çağdaş resim, litografi, orfevreri ve kreatif formlar konularını kapsar. Fes-tung (kale) denen bu 900 senelik çevre içinde 1969 yazında 34 milletin sanatkârı toplanmıştı. 22 Temmuz - 22 Ağustos ara-sında devam eden bu seminer bir fııkiı alışverişi ve Salzburg şehrinin koymuş olduğu 25.000 ö.ş. değerindeki total ödül yüzünden bir milletlerarası yarışma hava-sında idi. Bir ay boyunca Festung'un av-luları- ve tonozlarında her dilden sesler yan. kılar. Festüng Salzburg'un tacı ve aynı za-manda be'irtici elemanı sayılır.

Bu ay zarfında bir taraftan Festung'-da seminerler devam ederken şehrin için-de müzik festivali yapılır. Yabancı gözü ile bu bir organizasyon gibi görünüyorsa aslında kötü bir tesadüften başka bir şey değildir. Çünkü bu ay Salzburg şehri turizmi ve turistleri yüksek fiyatlarla is-tismar eder. Festival biletleri aylarca ev-vel satılmış kapıları fraklı ve tuvaleti 25 TL olan en ucuz bilet bile bulunmaz. Böy-lece Mozart'ın vatanında müzik bulundu-ğu zaman asgari 50 şiling'e satılır veya... Festungda bir transistordan dinlenir. Bu durumu bazıları kötü bir organizasyon ve çözüm olarak nitelerler. Esasında çözüm

değ,il, çözümü bulunmamış b i r problem-dir. Bu problem kötü olmakla beraber Akademinin Resim ve Mimarişehircilik se-minerleri için kuvvetli bir konu teşkil eder Ressamlar bu durumu kınar mimarlar ise doğru çözüm şekillerini arar. Böylece mn-rr-1, estetik, teknik ve sosyoekonomik bir hevecan her iVî mes'e*1' harekete eecirir.

Mimarişehircilikte b u bir konu olmakla beraber bölgesel yönden incelersek şehrin bir tarafı ile alâkalı olduğundan çevre problemlerinin sayısı içinde bir yer işgal eder.

Salzburg'un çevre ve iç problemlerini bu yarının devamında teker teker görece-ğiz. Akademinin Mimarişehircilik semine-rini 65 ten itibaren Prof. J. B. Bakema

ida-re eder. 22 Temmuz — 22 Ağustos arasında Bakema'nın yapmış olduğu konferanslar ha-ricinde, filimler gösterilir tartışmalar, pro-je kritikleri, p r o j e çalışmaları ve sergiler yapılır. 22 Ağustosta en başarılı p r o j e seçi-lir diplomalar veriseçi-lir ve herkes samimiyet içinde geçirdiği günleri geriye bırakıp yola çıkar.

... Şimdiye kadar yapılmış olan Mima-rişehircilik çalışmaları Akademi tarafın-dan yıllık şeklinde yayınlanır.

* * *

22 Temmuz 1969. Prof. Jacob Bakema seminere şu sözleri ile başlıyor:

... Dün'e ait herşey tecrübeye dayanır-dı kuvvet ve stabilite kantiteye bağlı idi. Meselâ şu anda altında bulunduğumuz to-nozlar. Bugün ise, yarını büyük presizyon-la plânpresizyon-lama zamanıdır. Kuvvetimizin limit-lerini kompyüter sayesinde ölçebiliyoruz, yo-la sokuyoruz ve b u yol bugün bizi Ay'a gö-türdü. Y a n n daha ileriye, daha fazla presiz-yonla. Artık kuvvet zaman ve far mefhu-m u içindedir.

Bizim meslek de bu presizyon devresi ve perspektivi içinde yürümesini bilmeli artık, tek m i m a r yoktur. Nasıl tek başına atom veya füze teknisyeni Nasa da çalışa-mıyorsa insanların yaşama muhitini yara-tırken yalnız başımıza buyruk olamayız!

Bundan sonra ekip çalışması var. Bu ekip çalışmaları her zaman bizleri hatala-ra, sapmalardan kurtarır. Meydana gelen eserin form, fonksiyon, konstriiksyon eko-nomi, sosyoloji ve genellikle her yönden iyi bir nivoda durmasını temin eder.

Şimdiye kadar mimari ve şehircilik ayrı iki yoldan yürümüş. Fakat son 6 - 7 sene içinde bunun artık iki ayrı meslek olmadı ğmı çoğumuz anlamış durumdayız.

Mimari ve şehircilik diye iki ayrı şey yoktur. Bunlar mimari complex içinde mimari şehircilik yani <architecturcurba-nismus» adını alır. Diğer bir adla geleceğin mimarisi... Bizim bu konuda ödevimiz her zaman teknik, morale ve estetik olacak. Bugün yarını plânlıyacağız. Dünün gelenek-lerinden şahsi kanaatler edineceğiz. Tec-rübeleri tartışıp, deneyip kabul edeceğiz

veya red edeceğiz. Bizlerin yolu basamaklı olacak bulduğumuzu yuvarlıya yu varlı ya götürmeyeceğiz ve herşeyden evvel haya-tın, yaşamanın farkında olacağız. Hayat şuursuz çalışmak demek değildir.

Hayat yaşamanın nedenini bilmek-tir. İnsan enerjisini ve limitlerini bilmek sonsuzla samimi olma yolunda şuurlu çalışmak... Çalışma esnasında Fikir ve Me-suliyetin çarpışması endividüel ve yaratıcı anları teşkil edecek. Bu mesuliyet eleman ve mekânlarla ihtiyaca ve suallere cevap vermektir. Mekan m e f h u m u sadece fonksi yona bağlanamaz. Mekân, aynı zamanda KİMİM? NEYİM? NEREDEYİM? suallerine cevap verecek nitelikte olmalı. Kısacası in-sanın psikolojik yönünü tatmin etmeli. Bu-nu da temin etmenin yolu formlar ve me-kânlar arasındaki değerleri ve miktarları yani mekânları ve formları kalite ve kan-tite bakımından karşılaştırmakla olur. KAR-ŞILAŞTIRMA HAYATIN ESASIDIR. İnsan ancak bu şekilde kimim? neyim? nerede-yim? suallerine cevap verebilir ve korku ile araştırma çabası içinde sonsuzla samimî olmaya çalışır...

Bugün mimarların çoğu form kavgası içinde kaybolmaktadır. Bu form savaşına artık son vermeli. Formlar arasındaki iliş-kiler ve onları yaratan sebepler olduktan sonra hepsi geçerlidir. Çünkü mimaride formlar ve nesneler görsel değil. Görsel olan nesneler veya formlar arasındaki iliş-kilerdir... Şimdi de kendi vazifemizi mes-leğimizi kısaca tarif etmeye çalışalım.

Mimari şehircilik nedir?

Mimarî şehircilik her şeyden önce bir ortam hazırlamaktır. Bina inşaatına im-kân verecek fonksiyonel, strüktüral, es-tetik ve disiplinli bir mekân yaratmaktır. Bunun vasıtasıyle sosyoekonomik faktör-lere yeni bir yön vermektir. Bu çalışma-mızda mimari mekânın bir hayat taşıya-cağını ve üstelik kendisinde hayatın özel-likleri bulunacağını - u n u t m a m a k gerekecek. Kısacası bir şehrin veya daha soyut an-lamda bir enerjinin doğduğunu veya var olduğunu düşünmek lâzım. Bu enerji za-man içinde plânlı bir şekilde gelişir, olu-şur, değişir ve yerini başkasına terkeder...

Referanslar

Benzer Belgeler

Eski Anadolu Türkçesinin eklerdeki düz ünlülük dışında ünlü yuvarlaklaşması, ilerleyici benzeşme, h ve damak n’si özelliklerinin hepsini ise Orta Anadolu

GERECLER -Eski Tiirlqe metinler, taga oyulmug ve yontulmug olarak bulunduklar~gibi kl&t iizerine pek qok defa kamq kalem ile veya daha az olarak Cin firqas~ile kiirsif gekilde yahut

Her yazi tarzindaki manihaist yapitlann -yani Uygur, manihaist ve runik yazisiyla yazilmig- qogu zaman siyah nokta etrafinda bir lurmizi dairesi veya siyah iki noktanin

yiizylllar arasinda, dil yapisi balumin&amp;, kendi biinyesinde bazi degigme ve geligmeleri gerseklegtirrnig; bir yandan da yukanda belirttigimiz ozel gartlar dolayisiyla

d) Tarihî kale bu mevkide bulunmak- tadır; hâkim durumu turistik yönden çeki- cidir. e) Sanayii Nefise Mektebi adı ile Gü- zel Sanalar Akademisi'nin kurucusu ressam Osman Hamdi

Sadece ucuz olduğu için herhangi bir tarım ürününü veya tohumunu yurt d ışından satın almak , uzun vadede meydana gelebilecek olan ekolojik gelişmeler açısından

“ İlla ki, baraj yapacağım, illa ki Hasankeyf’i sular altında bırakan bir baraj yapacağım” diyen çevre Bakanı, neden Antep’in Halfeti’sine şöyle bir

Uygulamalarda yeterli plan sorunu, ihale sisteminin irrasyonelli ği ve finansal anomaliler, toplum katılımının yokluğu, kentin gelişmesi doğrultusunda önceliklerin